Geç Kalınmış Bir Teşekkür

[Darai Osui]

Osui kapı kolunu ittirmeye başladığı an yaptığı şeye pişman olmaya başlamıştı. Oda kapısından adımını attığında ise çoktan bilincini kaybetme belirtileri göstermeye başlamıştı. Oda bembeyazdı. Odanın duvarlarından tut koltuklara hatta masaya kadar herşey bembeyaz ve tertemizdi. Ama pislik şinobiyi asıl rahatsız eden şey odanın rengi değil kokusuydu. Oda buram buram temizlik kokuyordu. Osui'nin fazlasıyla yabancı olduğu bu koku onun kendini kötü hissetmesini sağlıyordu. Bilinci kısa süreliğine de olsa kapanmadan önce Osui'nin düşündüğü şey ise "keşke burnumu temizlemeseydim" idi. Burnunu kendi deyimiyle temizlemeseydi daha az koku alacaktı.

Bu koku onun antisiydi adeta. Osui şu o anda bu odada bulunmak yerine havaya uçmayı hatta işkence görmeyi bile terci edebilirdi. Yamada-san'a geri dönüp onu eğitenin o olması için yalvaracaktı pislik şinobi ama iş işten geçmişti. gözleri kararmaya başlamıştı. Hareket etse bacakları tutmayacak ve düşecek gibi olduğundan hareket etmeyip olduğu yere çakılı kalmıştı. Midesi bulanıyordu kokudan.

Pislik şinobiyi kendine getiren ve tekrar yaşama döndüren şey ise beyazlıklar içindeki kahverengi saçlar ve güzel bir yüz oluyor. Daha doğrusu bakışlar. Beyazlar içindeki kadının Osui'den iğrenen bakışları. Osui ne zamandan beri bu bakışlara hasretti. Kendisinden iğrenen bu bakışlar pislik şinobinin çok hoşuna gidiyordu. İşte o an osui karını vermiş ve konuşmasına başlamıştı. Kararı bu kadını ve bu odayı iyice kirletmekti. gerçi konuşması kadının çığlığı yüzünden duyulamasada bu birşeyi değiştirmezdi. Kadını iyice iğrendirmeye kararlıydı. O yüzden odayı terk edip Yamada-san'ın odasına dönmüyordu pislik şinobi.

Fakat o anda fark edemediği şey ise bu oyunun tek değil çift kişilik olduğuydu. Osui ne kadar kadını iğrendirmek istiyorsa kadın da o kadar Osui'yi temizlemeyi kafasına koymuştu belliki. Zavallı pislik şinobi bunu ancak kadın, masanın üstünden atlayıp yanında bitip saçlarını temizlemeye başlayınca fark etmişti. Kadın pislik şinobinin saçlarını köpürtmeye başlamıştı bile. Temizlik kokuları artık ona çok daha yakından yani kendinden geliyordu. Bu olay Osui için kabustan farksızdı.

Herşeye rağmen henüzpes etmemişti pislik şinobi. Kadını sözlerine de sadece gülerek karşılık veriyordu. Tabiki gerçekleşmesine izin vermeyecekti. en son banyo yaptığında annesi tarafından tuzağa düşürülmüştü. Geçen hafta olanların ise haslında hükmü yoktu. Heem aklı başında değildi her ne kadar annesi dediği anda banyoya gittiyse bile hiç bir yerini doğru düzgün yıkamamıştı.

Kadın saçını yıkıyordu Osui'nin. Acilen bir şey yapması gerektiğini biliyordu Osui ve ne yapacağını düşünüyordu. Direk açık açık etrrafı pisletirse kadının onu terk edeceğini böylece güçlenme şansını kaybedeceğini düşünüyordu. bu yüzden açık açık pisletemezdi her yeri. Onun yerine aklına çok daha farklı bir yol gelmişti. Her yerde yaptığı ve yapmaktan çok büyük zevk aldığı kendi icadı Hedoro no jutsu burda da yerdımına yetişecekti. Fakat bu sefer bunu açık açık yapmayacaktı. Onun yerine kadına demin çığlığı yüzünden havada kalan sözlerini tekrarlarken jutsunun el mühürlerini yapacak ve ardından midesi bulanıyor numarası yapacaktı. Ve en sonunda da kusacaktı. Midesi bulanıyor taklidi aslında tamamen sahte de olmayacaktı. Temizlik kokusu yüzünden zaten midesi bulanıyordu.

Bir aksilik olmazsa bu round Osui'nindi.

[GM - Naruto]

Namiyo senin saçlarını güzelce köpürtmeye devam ederken, sen de el mühürlerine girişiyorsun. Midenin bulandığı görünümünü yaratmak senin için zor olmasa da el mühürlerini tutarken yaptığın numara Namiyo tarafından pek de yutulmuyor. Bu ufak detay sebebi ile planın suya düşmüş gibi görünse de odanın ortasına çamur kusmanla olay örgüsü de aynen değişiyor! Namiyo'nun bakışları giderek büyüyor ve neredeyse gözleri yuvasından çıkıyor! Seni doğruca odanın dışına ittiriyor ve hemen ardından kendisi de kapının önüne geliyor. Birkaç el mühründen sonra "Katon; Goukakyuu no Jutsu!" diyor ve birden odanın içine alev topunu üflüyor! Odadaki mobilyalar ve perdeler birden alev alırken, alev topu camı kırıp dışarı çıkıyor! Gökyüzünde bir süre devam eden ve sonrasında kaybolan alev topunu izlerken, Namiyo'nun epey rahatlamış olduğunu görüyorsun. Oda cayır cayır yanarken, birden birkaç shinobi yanınızda beliriyor ve hemen bir suiton tekniği uygulayıp odadaki alevi söndürüyorlar. Gelen shinobilere pek de önemli olmadıklarını vurgularcasına bakan Namiyo "Odamın kirlenmesine dayanamadığımı biliyorsunuz." diyor sanki yaptığı normal bir şeymiş gibi. Shinobilerden biri "Namiyo-senpai, bu kaçıncı?" diyerek serzenişte bulunurken Namiyo "Temizlikten önemli değildir herhalde! Ayrıca odamı 1 hafta içinde eski haline getirin." diyor. Shinobiler apaçık belli olan bir kahırla omuzlarını düşürürken, Namiyo sana dönüyor ve "Bir daha sakın benim odamı kirletme tamam mı pis çocuk? Sonra çok kızarım ve seni kirletirim!" diyor. Ancak kirletme ve senin fiziğin yan yana geldiğinde Namiyo bunun ne kadar komik bir durum olduğunu idrak ederek kahkahayı basıyor!

Shinobiler ortalıktan kaybolurken Namiyo da ufaktan yürümeye başlıyor. "Bu görüntü leş gibi, sen de öylesin. Lütfen aramıza mesafe koyalım ama benimle yürümeye devam et. Ne istiyorsun, onu da söyle." diyen Namiyo seni geçiştirmek ister gibi duruyor. Ancak gözlerinin önünde yaşanan bir gerçeği de inkar edecek değilsin. Bu gerçek, Namiyo'nun oluşturduğu alev topunun bugüne kadar görmediğin büyüklükte oluşu ve Namiyo'nun bunu hiç de zorlanmadan yapışı... Yamada'nın bu kadın hakkında ciddi olduğunu tam anlamı ile fark ediyorsun. Ancak birbirinize zıt olan özelliklerinizin de bir hayli farkındasın.

[Darai Osui]

Yine ateş yine ateş. Pislik şinobinin kaderi hep aynıydı. Neyseki bu defa ateşin hedefi kendisi değil sadece az evvel bulunduğu odaydı. Bir anlık Namiyo-san'ı iğrendirmenin verdiği mükemmel haz yüzünden şimdi o oda cayır cayır yanıyordu.

Odayı alevler içinde bırakan alev topu gerçekten çok büyüktü. Namiyo-san gerçekten Yamada-san'ın dediği kadar güçlüye benziyordu. Osui bu kadının kendini güçlendirebileceğine inanmıştı. Ama bir sorun vardı. Aynı zamanda pislik şinobi bu kadından çok feci halde de tırsmıştı. Biaz çamur ile kirlendi diye bir odayı yakan kadın Osui'nin günlük halini görse kim bilir neler yapardı. bunu düşündükçe daha da tırsıyordu pislik şinobi. Galiba güçlenmek ve intikamını almak istiyorsa biraz daha ateş yemeye göz yummalıydı Osui. Bu kadar büyük olmasalarda hiç başına gelmemiş bir şey değildi. Buna da katanabileceğini düşünüyordu.

Yani bu kadının öğrencisi olmaktan vaz geçmemişti pislik şinobi. İlk fırsatta ne istediğini söyleyecekti. Ama önce Bu alev topu için gelen Şinobilerle konuşmasının bitmesini bekliyordu. Onlarla konuşması bitince söylediği söz pislik şinobiyi güldümüştü. Temizlerim dese Osui için daha korkunç olurdu bu cümle. Sonrasında ise yine Namiyo-san'ın sözleri üzerine onu uzaktan takibe başlamıştı. İşte ne istediğini söyleyecek fırsat gelmişti.

"Namiyo-san, ben güçlenmek istiyorum. Pisletmek istediğim bazı kişiler var ve bunun için Yamada-san bana sizi önerdi." Kadının da kullnmasının ardından pisletmeyi tehdit olarak kullanmakta sakınca görmemişti pislik şinobi.

[GM - Naruto]

Ishi sokaklarına çıktığınızda sen de dileğini Namiyo'ya iletiyorsun. Kadın aranızdaki mesafeyi daha da açmak ister gibi senden uzaklaşırken "Güçlenmek istiyorsun, ha?" diyor Yamada ismine aldırış etmeden. Ufak bir düşünce faslından sonra ise "Senin güçlenmene yardımcı olabilirim, ancak bunu öyle pisletme işlerinde kullanamazsın. İlk önce bunu kabul etmen gerekir. Sonrasında da benim için bir şeyler yapman gerekebilir. Bunu kabul ediyor musun?" diyor iğneleyici bir şekilde. Bakışları ile sözlerinin anlamını daha da iğneleyici hale getiren Namiyo "Vereceğin cevaba göre hemen şimdi güçlenmeye başlayabilirsin." diyor ve bir göz kırparak seni olumlu bir cevaba teşvik etmeye çalışıyor.

[Darai Osui]

Osui ve Namiyo yürüyerek akademiden ayrılmış ve sokaklara çıkmışlardı. Osui, Namiyo'yo uzaktan takip edip ne istediğini söylemişti. Namiyo ise ise hiç oralı bile değildi. Osui bu kadına saygı duymak ile ondan nefret etmek arasında gidip geliyordu. Yamada-san bu kadının pislik şinobiyi eğitebileceğini söylemişti ama kadın hiç oralı değildi. Sanki Yamada-san'ı hiç tanımıyormuş gibi davranıyordu.

Osui yamadanın teklifini duyduğunda ise ne diyeceğini bilememişti. Söylediği şey Osui'nin tersineydi. Ama yinede kafsında soru işareti bırakmıştı. direk red edeceği bir teklif değildi bu. Düşünüyordu Osui. İlk cümleyi geçersek Ardından gelen cümlede ne yapabileceğini düşünüyordu. Her hangi bir görev verirse severek yapardı fakat temizlenmesini söylerse işlerin rengi biraz değişirdi. Ayrıca ilk cümleye tekrar dönerse acaba öğreteceği şeyleri insanları pisletmek için kullanamıyacak mıydı yoksa kullanmayacağına dair söz mü vermesi gerekiyordu? Bu önemli bir detaydı pislik şinobi için.

Kafasındaki soruları düşünürken karşısındaki kadının göz kırptığını ve bir cevap beklediğini fark eden Osui cevap vermeden önce kadına bir soru soracaktı. "Öğrettiklerinizi pisletmek için kullanmayacak mıyım kullanamayacak mıyım?" Bunun cevabına göre evet yada hayır diyecekti kadına. Soruyu sorarkendesırf kadını iğrendirmek için elini önce zaten temiz olan burnuna sokacaktı ordan da ağzına alacaktı.

[GM - Naruto]

Sorduğun soruya cevap olarak Namiyo "Kullanamazsın. Kullanacak olsan da kullanmanı yasaklıyorum. Yani aynı sonuca gelmiş oluyoruz." diyor yürümeye devam ederek. Bu adımların nerede biteceği konusunda pek emin olamasan da Namiyo nereye gittiğini biliyor gibi görünüyor. Seninle arasındaki mesafeyi korumaya özen gösterirken "Sen asıl benim soruma cevap ver. Benim için bir şeyler yapacak mısın yapmayacak mısın?" diye soruyor. Ama bu sefer o güzel göz kırpışını göndermiyor sana.

[Darai Osui]

Aldığı cevapla içi rahatlamıştı Osui'nin. Pislenmeyi yasaklasaydı bu kadın Osui için bu heves bitmiş demekti. Kullanamıyacağını idda ediyordu Namiyo-san. Fakat Osui'nin pisletebilme kapasitesinden henüz haberi bile yoktu. Ne olursa olsun Osui bir yolunu bulabileceğini düşünüyordu. Ayrıca Namiyo-san'n Osui'den uzak kalması da pislik şinobiyi ayrı mutlu ediyordu. Kadın İğreniyordu Osui'den.

Asıl zor olan şey ise Namiyo'nun isteyeceği şey idi. Normal birisi olsa hiç düşünmeden kabul ederdi Osui en fazla yaptıracağı şey ucunda ölüm olan bir görevdi çünkü normal birinin. Fakat Namiyo-san ölümden daha beter şeyler isteyebilirdi pislik şinobiden. Çünkü doğal zıtlardı birbirlerine ve osui bu kadının eline düşmek istemiyordu.

Hiç bir çözüm gelmiyordu aklına. Tekrar Hedoro no jutsu yapabiliri fakat bu çok gereksiz olurdu. Çok uzaktı kadın ayrıca akademide gördüklerinden dolayı da feci halde tırsmıştı. Önünde iki seçenek var gibiydi şimdilik. Ya kadın her ne diyorsa kabul edecekti ki kadının ne istediğini az çok tahmin ediyordu. Yada gerisin geri eve dönecekti.

Eve dönmeyi istemiyordu Osui. Eğer bir fark olmadan evine dönerse yeniden bu sabahki haline döneceğini hissediyordu. Bu yüzden Namiyo-san'a cevabı "Ne isterseniz kabul ediyorum" olmuştu saygılı bir şekilde.

[GM - Naruto]

Verdiğin cevabın ardından Namiyo olduğu yerde duruyor ve kocaman bir gülümseme ile gözlerinin içine bakıyor. Birden yavaş ancak korkunç adımlarla sana doğru ilerlemeye başlarken "Bu sözünü unutma kokmuş velet!" diyor sanki bir şeytanın sesiyle! İki kolunu da yere paralel şekilde açan Namiyo "Bütün kirlere elveda de ve sabunun o eşsiz kokusu ile tanış!" diyor. Birden seni iki kolu ile sıkıca kavrıyor ve doğruca koşmaya başlıyor! Ondan beklediğinden çok daha sıkı bir şekilde seni tutuyor ve hatta omzuna alarak koşmaya devam ediyor. Bu sırada da "İstikametimiz köyümüzün en lüks ve nadide yeri: HAMAM!" diye haykırıyor.

Namiyo'nun kollarından kurtulamayarak hamama geliyorsunuz ve Namiyo doğruca seni bir odaya sokuyor. Odadaki çıplak kadınlar seni gördüğü anda çığlık çığlığa kalıyor, ancak Namiyo hiçbirine aldırmadan senin üstündekileri çıkarmaya başlıyor! Aslında bu çıkarma işi daha çok parçalama şeklinde oluyor ve sadece göz açıp kapayıncaya kadar çırılçıplak kalıyorsun! Odadaki tüm kadınlar dışarı çıkmış durumdayken, Namiyo hızla bir tas sıcak suyu başından aşağıya döküyor ve birden sabunla ovmaya başlıyor vücudunu! Pisliğe olan düşkünlüğün sebebiyle her ne kadar kendini kurtarma çabasına girsen de Namiyo'nun güçlü kolları senin tüm denemelerini başarısız kılıyor. Yaklaşık 1 saatlik bir banyo sonrasında ise kendini tanıyamaz hale geliyorsun! Kolların, vücudun, bacakların kirin yarattığı renkten kurtulup bembeyaz oluyor! Kendi teninin bu rengi seni şoke etse de Namiyo epey mutlu görünüyor. Seni kolundan tutup sürükleyerek başka bir odaya götürürken "Sana giyecek bir şeyler bulalım." diyor ve raflardan kime ait olduğunu bile bilmeden kıyafetleri alıp sana geçiriyor. Sana epey büyük gelen kıyafetlerin içindeki sana gülen Namiyo "Şimdi sıra yeni ciciler almada!" diyor ve seni kaptığı gibi tekrar köy meydanına dönüyor.

Köy meydanında bir kıyafet dükkanına girip sana yepisyeni kıyafetler alan ve bunları sana giydiren Namiyo Tanrı'yı görmüş gibi mutlu bir şekilde sana bakarken, adeta eserinin sarhoşluğu ile kendini kaybediyor. Saçlarını, tenini durmadan koklayan Namiyo "Artık ne istiyorsan yaparız! Ama bundan sonra benim yanıma hep bu şekilde geleceksin, bunu sakın unutma!" diyor.

[Darai Osui]

not: +18 ögeler barındırabilir(barındırmayabilirde)

Affedin ama... Osui tam anlamıyla SIÇMIŞTI. Üstelik otaya çıkan kaka onun oynayabileceği tüden bir kaka da değildi. Namiyo-san ona doğru yüzündeki sırıtışıyla koşmaya başlayınca aslında işlerin kendisi için çok kötüye gideceğini anlamış ve içinden kaçmak gelmişti ama saçma bir şekilde gururla "Ben sözümden dönmem" diyerek kıpırdamamıştı. Sonradan Namiyo-san onu sıkı sıkıya iki kolunun arasında tutup nereye götürdüğünü söyledikten sonra her ne kadar kaçmaya çalışsada kadının gücü ondan beklenmeyecek şekilde çok fazla olduğundan hiç bir şey yapamamıştı. Elinden sadece "SİZ ANNEMDEN BİLE KÖTÜSÜNÜÜÜÜÜZ... İMDAAAAAAT" diye bağırmak geliyordu ki bu da pek işe yaramıyordu. Pislik şinobi normal zamanda hiç gitmeyeceği bir yere doğru hızla götürülüyordu. Oraya gitmektense şişenin üstüne oturup ölümü beklemeyi isteyeceği bir yere. HAMAM!!

Osui, hamama sadece çok küçükken gitmişti. Henüz annesiyle babasının ayrılmadığı, akademiye başlamadan önceki zamanlarda. Annesiyle gelmişti elbette. Onu orda çok sevdiklerini hatırlıyordu. Suya işedi diye birkaç kişi annesine ve Osui'ye kızsa da çoğu kişi bu duruma gülmüştü. Ayrıca hamamda temizlendikten hemen sonra çamurla oynadı diye annesi çok kızmıştı ona... Şimdi ise Osui o kadar sene sonra yeniden hamama girecekti. Bağırmayı bırakmıştı artık fakat bunun sebebi durumu kabullanmesi değildi. Bunun sebebi Namiyo-san'ın erkekler tarafına giremiyecek olmasıydı. Muhtemelen kadın Osui'yi kapının önünde bırakır ve çıkmasını beklerdi. Pislik şinobi de görünen birkeç yerini suya batırır ve kıyafetlerini yıkayıp çıkardı.

Fakat Osui'nin planı Namiyo-san'ın hamamın kadınlar tarafına ayak basmasıyla bozulmuştu. Pislik şinobiyi hala bırakmamıştı güçlü kunoiçi. Osui ise durumu fark ettiği anda daha fazla debelenmeye ve bağırmaya başlamıştı. "BIRAK BENİİİİİİİİİİ. ERKEKLER TARAFINDA KENDİM YIKANIRIIIIIM. SÖZ VERİYORUM YIKANACAAAM." Ama bu bağırışlar da fayda etmiyordu. Hamamın kadınlar bölümüne gelmişlerdi bile.

Namiyo-san'ın güçlü kollarında hamamın erkekler için en yasak yerine gidikten sonra bağırmayı da debelenmeyi de bırakmıştı Osui. Karşısında her yaştan çıplak kadınları görünce biraz utanmış ve yüzü kızarmıştı. Fakat bu sefer de kadınlar bağırmaya başlamışlardı. Ne de olsa her ne kadar pislik şinobi bile olsa Osui de bir erkekti. Karşı cinsten etkilenen normal bir erkek. İşte bu yüzden Namiye-san onu yere bırakıp kıyafetlerine saldırmaya başlayınca o hala etrafı inceliyordu. Daha doğrusu etrafta koşturan ve bağıran kadınları. Osui, kadınlar ve kızların vücutlarından da etkiliyordu elbette ama onu daha çok etkileyen şey kendisinden kaçmalarıydı.

Osui kadınları dikizlerken nasıl olduğunu anlamaz şekilde kıyafetleri de çıkmıştı. Ama ne yazıkki Osui bunu ancak Kilodu (slip) çıkmak üzereyken fark etmiş anca fark etmiş ancak çıkmasına engel olamamıştı. Hemen elini yukarıyı işaret eden uzun kalın okun üstüne götürmüş ve onu gizlemeye çalışmıştı. Bu durumda kadınları dikizlemi bırakıp utangaç bir şekilde onu buraya getiren kunoiçiye ve yerelere bakıyordu. Kıyafetleri çıkmamış bildiğin yırtılmıştı. İlginç olan şey ise Namiyo-san'ın bunları yaparken sanki yaptığı şey çok normalmiş gibi davranmasıydı. Sanki hergün bunu yapıyormuş gibi hareket ediyordu. Bir tas suyu alıp Osui'nin başından aşşağı dökmüştü bile. Bu dakikadan sonra Osui'nin bedeni temizlensede aklı pislenmeye başlamıştı. Sapık sapık düşünceler geliyordu aklına. Özellikle Namiyo-san "Oralarını"ovarken... Zavallım ağzını dahi açamıyordu o düşüncelere rağmen. Ayrıca fark edilmemesini de umuyordu ama herşey ortadaydı.

Yaklaşık bir saat sonra Osui kendi bedenini tanıyamıyordu. Etrafını koklayınca burnu yanıyordu. Tenine bakınca gözü kamaşıyordu. Bu berbat bir histi. Verdiği sözden pişmandı. Gerçekten güzçenmeye değecek birşey olmadığını düşünüyordu bunun. Vücudunda kuru yer kalmamıştı.Fakat işkence daha bitmemişti. Namiyo-san önce soyunma kabinine gidip Osui'ye o banyoya girince hamamdan kaçan yaşlı teyzelere ait olduğu her halinden belli olan bir kıyafeti giydirmişti. Sonrada zavallı pislik şinobi "Bunlar kimi-" diyemeden kolundan çekip köy meydanına götürmüştü. Yeni "ciciler" almaya. Köy meydanında kıyafet satan yerlere girip çıktıkça Osui'nin mutsuzluğu bir kat daha artıyordu. İnsanlar ondan iğrenmiyorlardı. Hatta güler yüzle selam veren bile olmuştu ona. Böylesi hiç zevkli değildi. En azından Osui Hiç zevk almıyordu.

Birkaç dükkana girip çıktıktan sonra tenha bir yerde Namiyo-san, yine Osui'yi soyundurup yeni "cici"lerini giydirmişti. Osui iyicekendinden nefret etmeye başlamıştı. Bu kadının görüş alanından çıktıktan sonra yapacağı ilk şey; Kocaman bir çukuru çamurla doldurup birde oraya işedikten sonra işine atlamak ve hatta onu içmek olacaktı. sırf bu düşünceyle bunlara katlanıyordu. Ama artık sıra ndaydı. Namiyo-san'a ne istediğini söyliyecekti. namiyo-san'ın sözleri kulağında yankılanıyordu. "Artık ne istiyorsan yaparız!" işte bu cümle Osui'nin iç dünyasına bir güneş gibi doğmuştu. Osui artık güçlenme isteğinden vaz geçmişti. tek isteği artık Namiyo-san'ı pisletmekti. bu yüzden öncelikle yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirmiş ardından "Tek istediğim şey ne olursa olsun yerinizden kapırdamamanız. ... HEDORO NO JUTSU" diyerek kadının üstüne çamur kusmaya başlamıştı. Fakat yinede Osui'den beklenmeyecek şekilde bu kez çamuru üzerine bulaştırmamaya çalışıyordu.

out: ikisinden birisi ölür sanırım

[GM - Naruto]

Namiyo senin istediğin şekilde yerinde sabit durmaya başlıyor. Bakışları öncekilere kıyasla epey sevgi dolu bir hale geliyor ve mutlu bir ifade ile söyleyeceğin veya yapacağın şeyi bekliyor. Sen Hedoro no Jutsu'nu yapmaya başladığın anda ise, Namiyo kendi ses tellerine tecavüz edercesine bağırmaya başlıyor! Bembeyaz kıyafetleri çamuruna bulanırken, birkaç adım geri atarak kendini daha fazla çamurdan kurtarıyor Namiyo. Bakışları sinirli bir hal alırken "Bunu neden yaptın şimdi?" diyor kızgın bir şekilde. Fakat yine de olduğu yerde durmaya devam ediyor ve giderek dinginleşirken "Eski pislik halin olsa senin öldürürdüm, ama şimdi o kadar güzel kokuyorsun ki sana kıyamam!" diyor.

Üstünü başını temizlemek istediği belli olan Namiyo, kıyafetlerini çıkaramayacağı için epey rahatsız bir duruş sergiliyor. Bu rahatsızlığına daha fazla dayanamayan Namiyo "Artık eve gitmem şart oldu! Sana söyleyeceğim yere git ve orada ismi Kyo olan adamı bul. Ona benim seni yolladığımı söyle. Üstümü değiştirip hemen oraya geleceğim." diyor ve sana gitmen gereken yeri söylüyor. Belirttiği yer köy meydanında yer alan ve bulunduğunuz yere pek de uzak olmayan bir yer. Namiyo bulunduğunuz yerden ayrılırken "Orada seni temiz bir şekilde göreceğim, tamam mı?" diyor, sen ise skoru eşitlemenin ve birini pisletmenin huzuru içinde sırıtıyorsun.