[Kütüphane] Jinryu Mao

Moderatör: Game Master

[Kütüphane] Jinryu Mao

Mesajgönderen Jinryu Mao tarih 24 Kas 2014, 01:52

Fiyasko
Pek bir fiyasko sayılmaz aslında, Riko-chan'la tanıştığım ve onun hayali karakterlerinin peşinden koştuğum bir gün ve onun gecesi. Enteresan bir şekilde kendimi güçlü hissedip onu hayali insanlardan kurtardığım gecenin sabahıysa, garip olayların ardından daha sonra onu hamile bıraktığımı düşünmeye başladık ikimiz de. Ben n'aptım la.
Kiralamalı mı Kiralamamalı mı?
Kiralamamalı bence, Riko hayırdır benden habersiz kendi evine saçmasalak bir erkeği kiracı alıyor ki? Abimden duyup hızla olay yerine vardığımda çocukla kavgaya girişmiştik, ama Riko'nun enteresan genjutsusunun sayesinde birbirimizi öldürmekten kurtulmuştuk şükür ki. Sonradan durumlar düzelmiş gibi olsa da, en azından sevgilisinin evine erkek yerleşmiş diye dalga geçilmeyecek benimle. En azından.
Kiramamalı
Riko'yla gittiğimiz restoranda tesadüfen kavga ettiğim çocuk ve garip kırmızı gözlü arkadaşıyla karşılaştığımız zaman. Riko ve Kiyo'nun midelerinin bulanmasının ardından yemeklerde zehir olduğu kanısına varıp mutfağı basışımız ve Riko'nun evinde çay kahve içerek akşamı geçirmemiz- on yedi ila yirmi yaş arasında hayatları macerayla dolu gençlerin yaşlı amca ve teyzeler gibi oturup siyaset konuşması kadar acı bir durum var mıdır sorarım size?

Giriş; Mao Efsanesi
Ben, Jinryu Mao ve bu benim efsanemin başlangıcı.
Küçüklüğümden beri yaşıtlarımın hayatla ilgili planlarını, amaçlarını dinleyip durdum; takım arkadaşlarımın Daicho olma istekleri, ölü olduğunu varsaydığım öğretmenini aramak isteyen Riko ve dünyayı gezmek isteyen Saen... Bazıları en güçlü olmak istedi, bazıları her şeyi bilmeyi, bazılarıysa sadece kayıp bir insanın yüzünü bir kere daha görmeyi. Ben, bense annemin ölümünden sonra ailemden geri kalanlara yakın olup onları korumayı istedim; şimdi bir shinobiyim, köy beni Chuunin yaptığına göre çok fena da sayılmam elbette. Bir hafta kadar önceye kadar da akademi öğretmeni olmak istiyordum, köyde yaşayıp aileme yakın olmak; burunlarının dibinde olursam onları koruyabilirdim öyle değil mi? Hayır, annemi koruyamamıştım dibinde olsam da; en güçlüler bile koruyamıyordu sevdiklerini onların dibinde duruyorken, geç fark ettim elbette bunları... Çok geç olmasa da, geç.

Yaklaşık bir hafta önce çıkmıştım yola, öz olmasa da babam kadar sevdiğim Mishi amcamın peşinden; Saklı Kum'a taş ve o taşı işleyecek taş ustaları gerekiyordu. Boş zamanımı değerlendirmek için harika bir yol gibi görünmüştü başta, daha önce hiç görmediğim kumların arasında saklı shinobi köyü. Öyleydi de, girerken alınbandımı saklamış, bizimkine oranla devasa görünen köyde gezinmeye başlamıştım kafile hana yerleşirken; çatılarda beni izleyen bir silüet vardı, muhtemelen köye girenleri gözleyen bir shinobidir deyip ara sokaklarda ucuz bir sahaf aramak için devam etmiştim yoluma.

Aradığım yeri bulduğumu düşündüğüm sırada, kapalı dükkanın önünde sıkıntı içinde bekleyen bana saldıran üç kişiyle çakra yoğurmadan dövüşmeye çalışırken bir anda tepeden inen silüet belki de hayatımı kurtarmıştı, zira eninde sonunda çakra kullanmak zorunda olacağım bir kavgaya dönüşürken lanet yabancı bir köyde yakalanmak istemiyordum. İzleyemediğim hız ve güçte hamlelerle bana saldıran üç mahalle serserisi teker teker bayılırken benim de sıramın geleceğini düşünmüştüm ki; adam bana gayet kibar davranmış ve tam da kapısında beklediğim dükkanın kilidini açmıştı; Oogami'nin Yeri.

İçeride beni kocaman bir kitaplık bekliyordu, kitaplığın izin verdiği açıklıktaki kapının ardında da hayatımda uzun saçlı az sakallı Oogami-amca. Kitap satın almak istediğimi belirttiğimde bana, bilginin karşılığının para olmadığı söylemiş ve yaptığım pazarlığın ardından bana bedava bir el kitabı vermeyi kabul etmişti; gerçi bunun da bir karşılığı vardı, kitapta planlanan maceraları yaşayacak ve bunlardan kendi kitabımı yazacaktım. Elbette bu kitabı Oogami amcaya teslim etmem gerekiyordu; tam anlamıyla bu kitabı.

Şimdi evimdeyim; aklımda sorular ve planlar var, şimdiye kadar hiç olmadığı kadar. Merak ediyorum bunca macerayı planlayıp gidemeyen insanın kim olduğunu, Oogami amca mı, her tarafı bandajlarla kaplı Gantai-san mı? Bir yandan düşüncelerimdeki değişiklikti beni bu macera hevesine iten, diğer bir yandan da kim bilir neden yarım kalmış bir rüyayı tamamlama isteği; yarın bir hana uğrayacak ve Saklı Yaprağa giden bir kervana katılacağım, alınbandımı evde bıraksam da yeni aldığım metal eldivenler ve ekipmanlarımı yanımda saklamak planım. Çıkacağım ilk maceraya Saklı Yaprak'tan başlamalıyım; sanırım orada bir bağlantım var, kitabı yazan kişi tarafından sağlanan bir bağlantım. Kitabı kimin yazdığını öğrenebilirim belki, nedense şu an bu bilgi benim için kitapta bahsedilen ormandan ve içindeki meyveden daha önemli gibi geliyor. Çıkacağım sonsuz maceralardan birinin o maceraların hepsini yazan adamın kimliğinden daha önemli olacağını düşünemezdim elbette.
Resim
The supreme vice is shallowness.
O. Wilde

föşik cynic

Künye
İsim: Jinryu Mao
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C
Ürtbe: Chuunin
Alım Gücü: 3 - Düşük Gelirli/5

Profil
Güç:7
Çeviklik:6
Kondisyon:5
Potansiyel:3
Varlık:4
Zeka:5


Ninjutsu
Kebudan no Jutsu, C Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından ağzından toz çıkartmaya başlar. Bu tozun içinde büyükçe taş parçaları bulunur. Toz, tazyikli bir şekilde ağızdan çıkar ve kullanıcının önünde bulunan herkes bu tozdan etkilenir. Tozun içinde bulunan ufak taşlar rakiplere çarpar, derilerini sıyırır ve görüş mesafesini düşürür. Göz gibi hassas dokulara zarar verir.

Moguragakure no Jutsu, C Rank
Orta seviyede bir el mührü dizisinin ardından kullanıcı tekniği aktif eder. Kullanıcı teknik sayesinde yerde ancak bir vücudun sığabileceği kadar bir delik açar ve oradan yerin altına girer. Kullanıcının yerin altına girmesinin ardından ise bu delik kapanır ve kullanıcı tamamen yer altında kalır. Yer altında olan kullanıcı bu katmanda ilerleyerek kendini gizleyebilir. Öte yandan zemindeki hareketleri sezebilen kullanıcı sürpriz ataklar gerçekleştirme imkanına sahip olur. Kullanıcı yer altında istediği mesafede gidebilir ve istediği derinliğe inebilir. Ne var ki bunun sınırı da kullanıcının kullandığı chakra ile doğru orantılı olarak artmaktadır.

Tsuchiganji no Jutsu, D Rank
Kullanıcı ellerini yere koyar ve chakrasını yüzeye yaymaya başlar. 150 metre civarında, hareket eden herkesin yerleri tespit edilebilir, ancak bu tespit aşırı keskin değildir, kabaca yön tayinine yarar. Dokunulan yüzeyden daha aşağıda veya daha yukarıda bulunan kişiler bu teknik ile tespit edilemez. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.


Taijutsu
Juudaichi Stili B Rank
Oukashou, C Rank
Kullanıcı chakrasını yoğurur ve elinde toplar. Ardından yumruğunu savurarak hamlesini yapar ve yumruk hedefe isabet ettiği anda chakra dışarı salınır. Bu şekilde, kullanıcının yumruğunun yıkıcı gücü aşırı derecede artar. Bu tekniğe yakalanan rakip metrelerce yuvarlanabilir. Teknik ile ince duvarlar kırılabilir.

Beceri Listesi
Meishou-dou, D-Rank
Juudaichi 3

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Korumalı Gözlük[Yüksek Kalite]
Metal Eldivenler ve El-Ayak Bilek Koruyucuları
Toshiki'nin Modifikasyonu;
Her iki eldivenin parmak eklem boğumlarına rivetler eklenmiştir. Bunlar paslanmaz ve yerlerinden çıkmaz. Yumruların hasar potansiyelini arttırır, delici özelliktedir.

İkili sis Bombası Paketi
Kullanıcı avatarı
Jinryu Mao
 
Mesajlar: 122
Kayıt: 09 Eyl 2014, 14:53

[Kütüphane] Jinryu Mao

Mesajgönderen Jinryu Mao tarih 08 Şub 2015, 01:16

Shinra; Oymacı Dükkanı
Ben, Jinryu Mao ve bu benim ilk tökezleyişim.
Eğer kendine çok güvenen birini arasaydım, büyük ihtimalle işaret parmağım beni gösterirdi. Derler ya Birini işaret ederken üç parmağınız da sizi gösterir. diye, mal onlar; birine yumruk atarken dördü de sizi gösterir ama canı yanan karşıdakidir. Anasını satayı
Neden saçmaladığımı yazayım öyleyse, sinirliyim; ve yerdeki taş zemini kıracak bir yumruk attıktan sonra bile hala sinirli hissediyorum. Lanet olası kitapta ilgimi çeken ilk şey için kalktım beni yakalarlarsa götümden kan getirecekleri bir köye geldim sabahtan beri aç biilaç Shinra adında bir dükkanı arayıp durdum ve beni karşılayan ne oldu? Gözlerimin bile reddettiği demir kepenklerle kapalı terk edilmiş bir dükkan. Dükkana girip bir şeyler aradım, aradım ama elime ne geçti? Dükkanın ortasında bok var gibi saklanan anahtarı bulmasam, Neyse sağlık olsun. deyip keyfim keyif dönerdim köyüme; Riko'yu öperdim, babamlarla vakit geçirirdim... Ama o anahtar bulundu ya, sikicem camı çerçeveyi hepsini indiric
Bir dakika, ben neyine pes ediyorum ki? Anahtar bu kadar gizli bir yere saklandıysa kim bilir kilidi nerede?


Yüzümde geniş bir gülümsemeyle ucunu kırdığım kalemi açtım az önce, yine de yazmakta biraz zorluk çekiyorum çünkü kapalı bir at arabasındayım ve yollar biraz taşlı gibin. Önceki, başarısızlıktan doğan siniri dizginleyemeseydim belki gerçekten bu kadar ilerlemişken yenilmiş biri gibi köye dönecektim tıpış tıpış. Ama biraz sanatçı olarak düşünmem gerekiyordu sanırım en başında, açıkçası anahtarı bulurken de babamın bizim evin inşa aşamasında yaptığı saklı odadan ve duvar gözlerinden fikir almıştım. Sonuçta Shinra da bir oyma ustasıydı, her ne kadar dükkanında geçmiş işlerinden bir eser olmasa da arkadaşı bunu belirtmişti. Yine de şimdiden yazayım, aradığım ekmeği oymacılıkta bulamamıştım.
Dükkandan çıkıp bir süre birilerinin geçmesini beklemiş, ardından karşılaştığım bir teyzeden bir iyi bir de kötü haber öğrenmiştim; Shinra ölmüştü ve evi üç adımlık mesafede terk edilmiş halde duruyordu yıllardır. Yaptığım işin yanlışlığının farkına varamadığım bir heyecanla- buna sonra değineceğim- ölü adamın evinin bahçesine, ardından evine dalıp uzun bir arayıştan sonra aslında eve girince dikkatimi çeken ilk şeylerin ilk bakmam gereken şeyler olduğunu öğrenmiştim. Adam, resmen benim bulmam için saklamıştı kilidi de anahtarı da. Duvardaki tablolardan birinin arkasındaki gözde bulduğum küçük kasa, beni aradığım; el kitabımda bahsedilen haritaya, Shinra tarafından çizilmiş harika bir işçiliğe sahip haritaya kavuşturmuştu bile.

Harita şu an çantamda ve gideceğim ilk yer konusunda aldığım notlarım cebimdeki defter parçasında, bense Chiten adında bir köye gitmekte olan kervanda kendime yer bulmuş durumdayım. Ardından, pek acele etmeden Ten'ei adındaki köye geçeceğim; ondan sonrasındaysa Tensei Ormanı var elbette.

Şu an tek derdim, hızlı adımlarla olay yerinden uzaklaşırken çarpıştığım Uchiha çocuk- ki Shinra'nın dükkanına gittiği besbelliydi. Eğer yaptığım şeyin adı Saklı Yaprak'takiler için masum bir macera arayışı değil de hırsızlık'sa, kibirle ve şüpheyle yoğrularak yetişmiş bir çocuk tarafından ilk hedef olarak gösterilmem muhtemel.

Yine de, ormana atılıp şu bahsedilen meyveyi görebilme ihtimalimin çok yakın olması bana Eh, bir daha karşılaşmayız zaten. dedirtiyor sürekli.
Resim
The supreme vice is shallowness.
O. Wilde

föşik cynic

Künye
İsim: Jinryu Mao
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C
Ürtbe: Chuunin
Alım Gücü: 3 - Düşük Gelirli/5

Profil
Güç:7
Çeviklik:6
Kondisyon:5
Potansiyel:3
Varlık:4
Zeka:5


Ninjutsu
Kebudan no Jutsu, C Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından ağzından toz çıkartmaya başlar. Bu tozun içinde büyükçe taş parçaları bulunur. Toz, tazyikli bir şekilde ağızdan çıkar ve kullanıcının önünde bulunan herkes bu tozdan etkilenir. Tozun içinde bulunan ufak taşlar rakiplere çarpar, derilerini sıyırır ve görüş mesafesini düşürür. Göz gibi hassas dokulara zarar verir.

Moguragakure no Jutsu, C Rank
Orta seviyede bir el mührü dizisinin ardından kullanıcı tekniği aktif eder. Kullanıcı teknik sayesinde yerde ancak bir vücudun sığabileceği kadar bir delik açar ve oradan yerin altına girer. Kullanıcının yerin altına girmesinin ardından ise bu delik kapanır ve kullanıcı tamamen yer altında kalır. Yer altında olan kullanıcı bu katmanda ilerleyerek kendini gizleyebilir. Öte yandan zemindeki hareketleri sezebilen kullanıcı sürpriz ataklar gerçekleştirme imkanına sahip olur. Kullanıcı yer altında istediği mesafede gidebilir ve istediği derinliğe inebilir. Ne var ki bunun sınırı da kullanıcının kullandığı chakra ile doğru orantılı olarak artmaktadır.

Tsuchiganji no Jutsu, D Rank
Kullanıcı ellerini yere koyar ve chakrasını yüzeye yaymaya başlar. 150 metre civarında, hareket eden herkesin yerleri tespit edilebilir, ancak bu tespit aşırı keskin değildir, kabaca yön tayinine yarar. Dokunulan yüzeyden daha aşağıda veya daha yukarıda bulunan kişiler bu teknik ile tespit edilemez. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.


Taijutsu
Juudaichi Stili B Rank
Oukashou, C Rank
Kullanıcı chakrasını yoğurur ve elinde toplar. Ardından yumruğunu savurarak hamlesini yapar ve yumruk hedefe isabet ettiği anda chakra dışarı salınır. Bu şekilde, kullanıcının yumruğunun yıkıcı gücü aşırı derecede artar. Bu tekniğe yakalanan rakip metrelerce yuvarlanabilir. Teknik ile ince duvarlar kırılabilir.

Beceri Listesi
Meishou-dou, D-Rank
Juudaichi 3

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Korumalı Gözlük[Yüksek Kalite]
Metal Eldivenler ve El-Ayak Bilek Koruyucuları
Toshiki'nin Modifikasyonu;
Her iki eldivenin parmak eklem boğumlarına rivetler eklenmiştir. Bunlar paslanmaz ve yerlerinden çıkmaz. Yumruların hasar potansiyelini arttırır, delici özelliktedir.

İkili sis Bombası Paketi
Kullanıcı avatarı
Jinryu Mao
 
Mesajlar: 122
Kayıt: 09 Eyl 2014, 14:53

Re: [Kütüphane] Jinryu Mao

Mesajgönderen Jinryu Mao tarih 09 Mar 2015, 00:11

Yeşil; ve Kırmızı
Ben, Jinryu Mao ve ilk kez kanım toprağı besledi.
Güzel başlamıştı, çoğu şey güzel başlamazdı bir shinobi'nin hayatında. Savaşlara gider, ölürüz biz yaşımız fark etmeden. Ne kadar yetenekliysek, o kadar erken. Belki o yüzden bu kadar uzun yaşadım ben, belki de sevdiklerinin yanında durma arzusunun getirdiği amaçsızlıktan. Köyden, ülke sınırlarından kaç kere çıkmıştım ki zaten? Diğer küçük köylere bir kaç eskort görevi kaç farklı insanla tanışmama sebebiyet verebilmişti? Yaraları çoktan sarılmış bir savaş, bembeyaz bandajları bu kadar kızıla boyayabilir miydi ve sızan kanda yüzen sayısız çocuk güneş ışığının tadına bakmak için durup etrafına bakacak lükse erişebilir miydi? Ben etmiştim, kısa bir süreliğine...

Klasik, geleneksellikten uzak bir mimariye sahip Chiten köyüne sabahın erken saatlerinde varmıştım. Ishigakure'nin, Taş Ülkesi'nin kayalık manzaraları yerine beni karşılayan şet kocaman bir ova olmuştu. Öyle ki kilometrelerce ötesinde düzenle yetiştirilmiş tarlaları bile görebiliyordum. Ama Tensei, hala uzaktı.

Yaprakların arasında saklı köyün etrafı ormanlarla kaplı olsa bile, hiç biri bana ben Tensei'yim diyememişti zaten. Taş Ülkesi'nde sayısız orman vardı kalın gövdeli ağaçlarıyla, Çimen'in yeşil düzlüklerini çevreleyen ağaçlar da buradakilerden daha canlı görünüyordu ve Yağmur'un sık ormanları... İçinde efsaneler barındıran ormanlar hiç biri gibi görünmüyordu demek ki, bir maceracının el yazması kitabında bahsedilecek kadar güzel görünmeliydi bir orman. Chiten'de yediğim gözleme, aklımı açmıştı belli ki.

Kimsenin uğramaya değer görmediği Ten'ei köyüydü hedefim, haritalarda ormanın dibinde görünüyordu ve ormanı koruduğu söylenen ailenin de orada yaşadığını tahmin ediyordum. Ormana oradan girmemek pek akıllıca olmayacak gibi gelmiş olsa da başta, haritanın orası merkez alınarak çizildiği gerçeği Ten'ei köyüne görünmem gerektiğini gösteriyordu sadece ve sadece. Ormanda beni ne tehlikelerin beklediğini bilmiyordum sonuçta.

Derken ilkiyle tanışma vaktim gelmişti bile, güzel bir koruluğun içinde biraz bıkkın bir şekilde de olsa patikayı izlerken birinin bağırışını duymuş ve kendimi engelleyemeyerek sesin geldiği yöne. Hemen ortaya daldığımı yüzümdeki gülümseme dahil anımsamaktayım. Yoshimi Ito, orada üç kurtla kapışmasına yardım ettiğim yaralı bir Konoha shinobi'siydi ve kurtları beraber hallettikten sonra bana yabancı bir ülkede hiç beklemediğim kadar samimi davranmıştı. Hayır, hayatını kurtardığımı düşünmesinden kaynaklanan bir iyi niyet değildi bu. Yetersizliğini yüzüme vurmuş, yabancı biri olduğumu öğrendikten sonra bile iyi dilekler dilemişti. Uzun zamandır okuduğum kitaplarda köylerin birbirine her zaman düşman olacağından bahsediyordu, savaşın bitmesi için köylerin bitmesi gerektiğini düşünen yazarlar aslında sadece bize eğitim boyunca öğretilen şeyleri destekliyorlardı; Düşman köyün shinobisine asla güvenme.

Ito da benim gibi bandajın beyaz kısmındaydı. Şimdilik.

Yaralarını sarıp görev yerine, Chiten'e gidebileceğine emin olduktan sonra yollarımızı ayırmak zorunda kalmıştım Ito'yla. Gözüme takılan kitabıysa... Chiten'e geri uğradığımda eğer okumayı bitirdiyse ödünç isteyeceğim. Okurken üstüne gelen azgın kurtları bile hissedemeyeceğin kadar içine çeken bir kitabı okumak isterim çünkü, tercihen Ishigakure'nin güvenli duvarları ardında.

Ateş Ülkesi'nin düzlüklerinin manzarası görmeye değer miydi? Görmeye değmeyen bir yer olduğunu düşünmüyorum bu dünyada. Ama Taş'ın ayazına değişir miydim? Hayır. Yoshimi Ito'yla tanıştığım günün ışığı sönerken, Tensei'nin neden efsanelere malzeme olabilecek bir orman olduğunu anlamıştım. Tuz kokan denizin sularıyla sulanmış, efsanenin birinde bütün dünyayı fetheden öküz ordusunun gübresiyle beslenmişti sanki orman! İçinde saklı köyler- hayır, ejderhaların yaşadığı saklı köyler barındırabilecek muazzamlıktaydı. Ağaçların tepeleri köklerine güneşin değmesini yasaklamışçasına gür koyu yeşil yapraklarla doluydu. Gözüm korkmuş, ama karnımdan boğazıma yükselip ağzımı koca bir gülümsemeyle açan bir şey tepeden aşağı neredeyse koşarak inmeme sebep olmuştu.

Gece boyu Ten'ei'de kimse benimle göz teması kurmadı, Ito'da görmediğim şeyi burada görmüştüm. Sanki buradaki bandajların altında şişman bir damar varmış gibi kırmızıydı Ten'ei. İnsanlar benim varlığımı tabu yapmış, çaldığım ilk evin yüzüme kapanan kapısı bir ikincisini çalmama engel olmuştu. Tek yapabileceğim şey taştan kuyunun misafirperverliğine müteşekkir görünerek uyumaktı o gece, zira koca orman gözümü akşamın karanlığında ihtişamlı halinden daha da korkutmuştu. Gözlerimin belki son defa o korkunç karanlığı görmesine izin vermiş ve göz kepenklerimi indirmiştim. Yorucu bir gündü...

Ertesi gün uyanıp haritamı açtığımda, ilk hatamı yapmış olmam soğuk bir metalle kendini hissettirmişti bana. Misafirperverliği yüzünden akan, adının çok geçmeden Toshiki olduğunu öğreneceğim biri boynuma katanasını dayamış ve haritayı nereden bulduğumu söylemişti. Aklımdan geçen ilk yalanı inandırıcı bir şekilde söylemeye çalışmıştım bekletmeden, aile yadigarı. Yalanım işe yaramamış ve kaçış planım başlamıştı, ne var ki düşlediğimden oldukça kısa sürmüştü. İkinci bir Ashiki ne olduğunu anlamadığım bir şekilde belirmiş ve ikinci tökezleyişime ön ayak olmuştu. İkiliden kaçmaya çalışsam da başka bir darbe beni yere sermiş, bir sonraki deneyişimde yüzümü toprağa gömmüştü. Toshiki'ye kaptırdığım haritayı almak için, bunshin'lerle kafa karışıklığı yaratıp adama saldırdığımdaysa rakiplerimi küçük gördüğümü acı bir şekilde öğrenmiştim.

Benim bunshin olduğumu sanan Toshiki geçiştirme bir hamle yapmak yerine saldırılarımdan kolaylıkla kaçmış ve tek bir kılıç darbesiyle göğsümü yarmıştı. Acı, ben adamın yüzündeki şaşkın ifadeyi ancak görebildiğimde gelmiş ve bedenim oluk oluk akan kanın içinden çekilmesiyle cansız bir kabuk gibi yere düşmüştü. Kanım, toprağı beslemeye başlamış ve gözlerim kararmıştı. Son rüyalarım oradan kaçma arzum olmuş ve beni tekrar Ishigakure'ye götürmüştü... Kısa bir süreliğine. O an sadece ölmek istemiyordum, altınla onarmam gereken binlerce kırık vardı çünkü.
Resim
The supreme vice is shallowness.
O. Wilde

föşik cynic

Künye
İsim: Jinryu Mao
Yaş: 17
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton
Seviye: C
Ürtbe: Chuunin
Alım Gücü: 3 - Düşük Gelirli/5

Profil
Güç:7
Çeviklik:6
Kondisyon:5
Potansiyel:3
Varlık:4
Zeka:5


Ninjutsu
Kebudan no Jutsu, C Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından ağzından toz çıkartmaya başlar. Bu tozun içinde büyükçe taş parçaları bulunur. Toz, tazyikli bir şekilde ağızdan çıkar ve kullanıcının önünde bulunan herkes bu tozdan etkilenir. Tozun içinde bulunan ufak taşlar rakiplere çarpar, derilerini sıyırır ve görüş mesafesini düşürür. Göz gibi hassas dokulara zarar verir.

Moguragakure no Jutsu, C Rank
Orta seviyede bir el mührü dizisinin ardından kullanıcı tekniği aktif eder. Kullanıcı teknik sayesinde yerde ancak bir vücudun sığabileceği kadar bir delik açar ve oradan yerin altına girer. Kullanıcının yerin altına girmesinin ardından ise bu delik kapanır ve kullanıcı tamamen yer altında kalır. Yer altında olan kullanıcı bu katmanda ilerleyerek kendini gizleyebilir. Öte yandan zemindeki hareketleri sezebilen kullanıcı sürpriz ataklar gerçekleştirme imkanına sahip olur. Kullanıcı yer altında istediği mesafede gidebilir ve istediği derinliğe inebilir. Ne var ki bunun sınırı da kullanıcının kullandığı chakra ile doğru orantılı olarak artmaktadır.

Tsuchiganji no Jutsu, D Rank
Kullanıcı ellerini yere koyar ve chakrasını yüzeye yaymaya başlar. 150 metre civarında, hareket eden herkesin yerleri tespit edilebilir, ancak bu tespit aşırı keskin değildir, kabaca yön tayinine yarar. Dokunulan yüzeyden daha aşağıda veya daha yukarıda bulunan kişiler bu teknik ile tespit edilemez. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.


Taijutsu
Juudaichi Stili B Rank
Oukashou, C Rank
Kullanıcı chakrasını yoğurur ve elinde toplar. Ardından yumruğunu savurarak hamlesini yapar ve yumruk hedefe isabet ettiği anda chakra dışarı salınır. Bu şekilde, kullanıcının yumruğunun yıkıcı gücü aşırı derecede artar. Bu tekniğe yakalanan rakip metrelerce yuvarlanabilir. Teknik ile ince duvarlar kırılabilir.

Beceri Listesi
Meishou-dou, D-Rank
Juudaichi 3

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Korumalı Gözlük[Yüksek Kalite]
Metal Eldivenler ve El-Ayak Bilek Koruyucuları
Toshiki'nin Modifikasyonu;
Her iki eldivenin parmak eklem boğumlarına rivetler eklenmiştir. Bunlar paslanmaz ve yerlerinden çıkmaz. Yumruların hasar potansiyelini arttırır, delici özelliktedir.

İkili sis Bombası Paketi
Kullanıcı avatarı
Jinryu Mao
 
Mesajlar: 122
Kayıt: 09 Eyl 2014, 14:53


Dön Meta Arşivler

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron