1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Sahip

MesajGönderilme zamanı: 21 Mar 2015, 22:14
gönderen Rangura Kenichi
"Sahip", Kenichi Beyin hastane koridorunda doktorun kendisine yaşattığı sakinlik travmasından kurtulması ile az sonra yaşayacaklarını adayacağı, fazla ergenliğin ve testosteronun kafasına yaptığı baskı sonucu, bir daha göreceğini düşünmediği ancak görmek isterse hedefini bulmasının önünde hiç bir engel olmadığını fark ettiği, teşekkür etmek için yola çıktığı kişiyi belirten gizli özne. Kalbinin geçici sahibi. Ame-chou binasına gitmesinin sebebi. Yaşamasının da sebebi. Dolaylı yoldan Kenichi`nin gerçekten ihtiyaç duyduğu birisi.

"Kırıkçı-çıkıkçı dedi. Haha..." üzüldüğünde bile yüzü gülebiliyordu. Belki süper kahraman olamayacaktı ama aşk adamı olabilirdi. Kendi kafasında oluşturduğu ergen duygularına hakim olamaması sonucu yaşadığı kısa süreli beğenme durumuna özel bir ad takarak, "Aşk" diyerek, kelimenin nice erkeğe uyguladığı mental işkenceyi es geçerek, kelimenin anlamını küçültmüş olsa bile bu işlere bir yerlerden başlamak gerektiğini biliyordu. Yavaş yavaş da ustalaşacaktı. Yirmili yaşlarında kızların gözdesi, romantik, fit, korkusuz ve zengin olmaması için önünde ne engeli vardı ki! Tabi dünyanın en iyi taijutsucu olmak dışında. Lanet olası prensipler işte. Elleri cebinde hastaneden çıkarken kafasını oyalayanlar bunlardı. Neyse ki karamsarlaşmamış ve neşesine uzun süreli bir paydos vermemişti. Artık gülen gözleri ile dünyaya tekrar bardağın dolu kısmından bakıyordu.

Yol yakındı. Bu nedenle yavaş yavaş yürümeyi tercih etmiş ve ezberlediği sokakları bir kez daha görmek istemişti. Böylece salına salına ilerlemesine devam etti. Yürüdü de yürüdü. Sonra biraz daha yürüdü. Bu kadar yürümekte yetmişti zaten. Görkemli bina tam karşısında duruyordu. Ezber listesine bir tane daha eklemek için binanın her katına güzelce bakmıştı. Sonrasında da binaya girmek için ilerlemesine devam etmişti. İçeri girip görev listesi, görev kaydı tarzı şeyleri karıştıracaktı. Ne yapması gerektiğini tam olarak bilmese de Haruka ile iletişimini sağlayacak bir şeylere bakacaktı.

Re: Sahip

MesajGönderilme zamanı: 23 Mar 2015, 21:54
gönderen GM - Naruto
7 katlı heybetli binaya uzaktan bakıyorsun, git gide yaklaştıkça binadan çıkan kablolar daha da görüşünü kısıtlamaya başlıyor. Binanın önündeki ufak meydana vardığında ise yağmur suyunun geçmediğini farketmenle, kapüşonunu çıkarıyor ve giriş kapısına yürüyorsun. Devirye teslim zamanı değil, o yüzden çevrede çok fazla insan yok. Bu ufacık meydandaki bir kaç dükkân da şu saatlerde sinek avlamaktalar. Gerçi ilerleyen saatlerde devriyelerden dönenlerle dolacaklar, o ayrı mesele.

Geniş kapılardan girmeye çalıştığında kapıdaki Chuunin seni durduruyor. Lambur lumbur içeri yürümeyi hedeflerken bir anda stop yemen sinirini bozuyor haliyle. "Mevzuat neydi genco?"

Re: Sahip

MesajGönderilme zamanı: 24 Mar 2015, 01:30
gönderen Rangura Kenichi
RK-1 seri numaralı yarışmacı finale doğru hızla yaklaşıyordu. Hava koşulları ve zemin vasat altı bir durumdaydı. Buna karşın yarışmacının kararlılığı ve engel tanımazlığı göz dolduruyordu. Sağında ve solunda tüm güçleri ile bağıran, "Haydi genç! Koş ve Ame`ye madalyayı getir." diyen onlarca taraftarın verdiği coşkuyla bitime yaklaştığı bir kaç metre iyice hızlanmıştı. Parkur rekoru gelebilir mi? Gözü kara genç adeta ceylan gibi sekiyordu. Ancak oda neyin nesi? Yarışmacının ayağının dibinde birden yere saplanmış bir taş belirdi. Görünen o ki RK-1`in koşusunu sabote etmek isteyenler var.

Taş geldiği anda ayağını kaldırmıştı ki birden gerçek dünyaya düşmüştü. Karşısında ki meslektaşı tarafından "Sen hayırdır?" tarzı bir soruyla karşılanmıştı. Tabi "Asıl sen hayırdır?" demeyi can-ı gönülden istese de kendini frenleyerek daha iyimser bir yaklaşım sergilemişti. İlk başta selam vermeyerek ayıp ettiği düşündüğü için meslektaşına "Selam" demiş ve mevzuyu açıklamaya başlamıştı. Sağ elini meslektaşının omzuna koymuş, gözlerini gözlerine kilitlemiş ve "Kardeş... Ben Rangura Kenichi. Chuuninim. Şimdi benim Kawagishi Haruka adlı bir hanımefendiyi bulmam gerek. Köy de mi değil mi diye bakmaya geldim. Görev kayıtlarına falan bakıp çıkıcam." demişti. Sonrasında elini çekmiş ve hafif tebessümle süslediği yüzünü hafiften eğerek kafasıyla bir kez daha selam vermiş, bir kez daha kapıyı açmaya yeltenmişti.

Re: Sahip

MesajGönderilme zamanı: 26 Mar 2015, 19:00
gönderen GM - Naruto
"Görev kayıtları? Olm manyak mısın la. Onlara nasıl bakıcan? İzin vermezler ki. Bence sen bir kaç saat şurdaki ramencide otur, devriye bitince bir iki Jounin gelir onlara sorarsın hatunu. Öyle görev kaydı maydı deme asarlar adamı valla." Elemanın ilginç önerisi üzerine gösterdiği ramenciye doğru bakıyorsun. Ufak bir yer, içeride 4 tane, dışarıda ise 2 tane ufak masası var. Masalar kısa, taburelerde oturarak yiyorsun yemeğini yani. Dışarıdaki masalar için ufak bir avlusu var. Hoş ve şirin bir yer. İçerisi şu anda boş.

Asıl sıkıntı bu içindeki enerjiyle o götü 2 saat nasıl sabit tutacaksın.

Re: Sahip

MesajGönderilme zamanı: 27 Mar 2015, 02:42
gönderen Rangura Kenichi
Yanmak için güzel bir gündü. Binaya girmek için yapacağı hamleyi sırat köprüsü girişinde kollarından düşürmüştü. Sonuçta kendisi de düşerek içeri girememişti. Adamın sözlerinden sonra ağır bir iş gününün sonunda, sabaha karşı tamamladığı mesaisini bitirip eve vardığında kapının önünde anahtarı içeride unuttuğunu hatırlayan bir beyaz yakalının tattığı cehennem azabını tatmıştı. Belki morarmış göz altları, ter kokmuş koltuk altları, uykusuzluktan yarım yamalak çalışan beyni veya ağzına konaklamış kahve-sigara ikilisinin tadı yoktu ama ruhu çekmişti bu azabı. Daha kötüsü olabilir miydi. Mis gibi lanetli alevler dört bir yanını çevirmişti. Tek çıkış kapısı veyahut beyaz ışığı Küçük Emrah bakışıyla baktığı ramenciydi. Kami-sama adeta "Orada dur evlat!" demişti. Evrende ki tüm sürtünme kuvveti birden kendisine etki ediyormuş gibi canı acıya acıya kapıya kıçını dönmüştü. Ramenciye doğru ilerlerken ise "Bana dedi. Seni dedi. Öldürürler dedi." cümlesini ramenciye attığı şaşkın bakışları ile süsleyerek söylemişti.

Ramenini afiyetle yemişti. Masada oturmaya devam etmişti. İlk başta poposunun sol lobu kıpırdanmaya başlamıştı ve vücuduna dalga dalga yayılan bu danışıklı isyan ile dayanamayarak gözünü saate dikmişti. Böylece içinde ki kıpır kıpır duyguyu bastırmıştı. "Peki Saat kaç?". Neden merak etmişti ki? Ahh... Ahh... İlk günahsız bakış atıldığında yaklaşık iki saat gözüne kazınmıştı. Gülerek kafasını tekrar eğmişti. Sanırım ufak bir zaman diliminde gördükleri kendisini mutlu etmişti. Ancak iki saatin ne demek olduğunu fark ettiğinde "Neyyy???" diyerek bir kez daha bakmıştı. Artık daha büyük puntolar ile işlenmiş 120 dakika kendisini karşılamıştı.Sonrasında gözlerini can havliyle ovuştursa da bir sonraki sonuç daha da feciydi. Kocaman puntolarla yazılmış bir 7200 saniye ile dayanamamıştı. Her an gözüne daha korkutucu gelen zamana katlanamayarak elleri hava da hızla avluya doğru koşmuştu.

Bir süre avluda, kafası önde ve elleri arkada birleşmiş şekilde hızla turlamıştı. Zaten küçük olan mekan daire olarak çizdiği turları saymaya tenezzül etmemişti. Yürürken düşünmeyi seviyordu. Kafasını daha derli toplu hissediyordu. Kısa süre sonra aklına ufak bir fikir gelmişti. Çok fazla dükkan olmayabilirdi. Ama hepsinde yapılacak işler olabilirdi. Ufak tefekte olsa kaldırma, taşıma, amelelik tarzı şeylere yardım edebilirdi. Bu nedenle ramenciden sormaya başlayacak ve çevre dükkanları da gezecekti. "Yapacak iş var mı?" diyerek.

Re: Sahip

MesajGönderilme zamanı: 30 Mar 2015, 21:31
gönderen GM - Naruto
Popondaki karıncalanma hissini gidermek adına ramenini yedikten sonra çevre dükkânlara bir bakınmaya başlıyorsun, hani belki enerjini atabileceğin bir şeyler bulursun da vakit daha hızlı geçer diye. Çevrede genelde restoranlar ve kafeler var. Fakat bir tane manav tarzı dükkândaki elemanın günün bu saatinden dükkânı kapatmaya başladığını farkediyorsun.

Eleman biraz göbekli, 40'lı yaşlarda irice birisi. Uzun siyah saçları var. Araya biraz beyazlar düşmüş. Dışarıdaki meyve kasalarını ufak dükkânın iç kısmına taşıyor. Dükkânın avlusu da ufak zaten. Aile manavı gibi bir şey adam yani. Senin yardım çağrını işitince "Evlat gel de 2 kasa kaldırıver be ya. Acil gitmem lazım dükkânı kapatacağım."

Eh bir Amegakure shinobisi olarak halka yardımcı olmak görevin. Lobundaki kaşınmayı unutup kasaları içeri taşıyorsun. Çok ağır değiller zaten. kısa sürede bitiyor.

Hatta 45 dakkada falan bitiyor. Eleman sana teşekkür ediyor ve 2 tane taze elma sıkıştırıyor eline. Ardından hızlı adımlarla uzaklaşıyor. 1 saat 15 dakika daha olduğunu farkedince ise, ilginç oluyorsun.

Re: Sahip

MesajGönderilme zamanı: 02 Nis 2015, 21:37
gönderen Rangura Kenichi
An itibarı ile kendisini toplumda ki çarkların aksamış olanlarını tekrar döngüye sokabilmek için geliştirilmiş bir mekanizma olarak görüyordu. Bu nedenle de yardım etmek istediği insanlara isteğini, "Yardım lazım mı?" bakışıyla,dik ve özgüven dolu duruşuyla iletiyordu. Birden girdiği bu özel mod ile bazı kafe ve restoranları boş olarak geçmişti. En sonunda süper kahramana gerek duyan bir vatandaş görmüştü. Bir manavdı. Yardım bekliyordu. Çaresizdi. Belki değildi. Neyse... Kenichi öyle görmüştü. Böylece zamanını geçirecek yegane kaynağa da ulaşmıştı. Kabarmış göğsünü manava doğru çevirmiş ve kasıntı yürüyüşü ile devam etmişti.

Olay mahalline vardığında "Husus nedir amcacığım?" diyerek atılmıştı. Vatandaşın açıklamalarından sonra "Tabi ki! Bana bırakın." diyerek kasa kucaklamaya başlamıştı. Gel babam git babam derken kolileri bitirmişti. Ancak saatte gördükleri... Onlar hala kabus gibi gelmişti. Gördükleri Kenichi`nin sayı doğrusunda "Çok sayıyı" işaret ediyordu. Buna müteakip olarakta dişlerinin arasından bir kaç damla tükürükle,zorlama bir şekilde havaya karışmış hangi dilde olduğunu bilmediği bir kelime söylemişti. "Damn..." Neyse ki elleri arasına sıkıştırılmış elmalar ve yaptığı görevin verdiği serotonin bu durumun önüne geçecek zamanı geçirmesi için kafasına başka şeyler sokmuştu. Ame-chou binasında duran chuuninin yanına gidecekti. Biraz muhabbet kötü olmazdı. Hem de yeni bir arkadaşı daha olurdu.

Aldığı kararlar neticesinde Ame-chou binasına doğru yürümeye başlamıştı. Binaya vardığında ilk olarak chuunine selam verecek ve sonrasında elmalardan birini uzatarak "Bunları şurada ki manav amca verdi. Bu arada ben Kenichi. Tanıştığımıza memnun oldum." diyecek, konuşmasına sıradan muhabbetle devam edecek, muhabbet samimileştirene kadarsa durmayacaktı.

Re: Sahip

MesajGönderilme zamanı: 08 Nis 2015, 00:19
gönderen GM - Naruto
Kapıdaki eleman sigara tüttürmeye başlamış. Kısa, siyah saçlı bir tipleme. 20'li yaşlarda. Elmayı uzatınca, "Ohoo genco, haklısın, iyi beslenmek lazım. Bırakacağım bu mereti zaten." diyip sigarayı atıyor ve elmayı kemirmeye başlıyor. "Sağolasın. Yaki Tora ben de. Memnun oldum genco. Geç, dur şöyle yanımda da ıslanmayıver. Az muhabbet edek vakit geçsin, nöbet bitmek bilmedimi bitmiyor annadınmı."

Kapının yanında elemanın yanına geçiyorsun ve elmaları yemeye başlıyorsunuz beraber, ki eleman çoktan yarısını bitirmiş oluyor. Fakat muhabbeti senin ilerletmeni beklermişçesine pek bir şey söylemiyor. Etrafı inceliyor falan, arada sırada içeri yüksek rütbeli olduğu birileri girip çıkıyor. Onlara pek aldırış etmediği bariz.

Re: Sahip

MesajGönderilme zamanı: 12 Nis 2015, 13:16
gönderen Rangura Kenichi
Elmayı yeni arkadaşına uzattıktan sonra "Afiyet olsun." diyerek kısa bir not düşmüştü. Sonrada gerçekleştirdiği sosyal hizmetten aldığı ödülünü Tora`nın yanına geçerek kemirmeye başlamıştı. Yeni tanışma kompleksi olarak, ikisi de elmaları kart kurt ısırırken bol bol konuşmak yerine sağa sola bakarak insan kesmeye başlamışlardı. Kısacık bir süre sonra ise Kenichi`nin mızıkçılık yapmaya başlayan vücudu, kaşınma ile başlayan "sıkıntı" semptomlarını tekrar devreye sokmuştu. İlk başta bir kaç saniye ara ile iki, üç kez kafasını kaşımıştı. Bu gidişle dansöz gibi kıvırtmaya başlayacağını anlayarak fitili ateşlemesi gereken kişinin kendisi olması gerektiğini anlamıştı. Geleni-geçeni, üst rütbeliyi, sivili çok az daha kestikten sonra konuşmaya başlamıştı. "Aynen öyle yok nöbetmiş, beklemekmiş falan vallahi zor işler ya. Şurada bir iki saat bekleyeceğim diye içim içimi yedi. Kaç saattir buradasın sen? İşkence gibi beklemeye nasıl dayanıyorsun?" diyerek tetiğe basmıştı.

Re: Sahip

MesajGönderilme zamanı: 18 Nis 2015, 19:17
gönderen GM - Naruto
Eleman elmayı kemirmeye devam ediyor.

"İmanım gevredi annadınmı. 5 saat oluyor. Bi yarım saat sonra damlar diğer elemanlar bırakırım onlara nöbeti. Gidem 2 çay kahve bişey içem, kendime gelem. Valla genco, dayanıyon ya. Yapçak bişey yok. Shinobi olacaz dedik olduk, bu da köyümüze görevimiz. Şindi adamlar buraya nöbetçi koymasa, sen de ajan majan neyin bişey olsan, girsen içeri, ne var ne yok çalsan, olur mu? Olmaz. Yapçak bişey yok duruyoz öyle.

Sen nabıyon ne ediyon necisin, anlat bakalım merak ettim ben de."


Eleman elmayı bitiriyor bu sırada, çöpünü de tenekeye atıyor kapının yanındaki, çevreyi temiz tutmak baabında. Çevreye bakınıyor, yağmuru izliyor falan. Çökmüş bir tipi var az.