1. sayfa (Toplam 5 sayfa)

[Ishi] Takım Kensei

MesajGönderilme zamanı: 06 Mar 2015, 22:18
gönderen GM - Naruto
Belirlediğin saatte, belirlediğin yere, öğrencilerinden önce varıyorsun. Biraz heyecan var sanki içinde, belki de ilginç bir beklenti dürtüklüyor karnındaki arıları. Belki de ağır bir sorumluluğun suradına düşen ilk damlalarını seziyorsun.

Herşeyden önce, çevrene tekrar bir bakmak geliyor içinden.

Burası nasıl bir yer? Niye burayı seçtin? Buraya gelince ne bulacak öğrencilerin?

Kapalı konu
Buluşma yerini Ishigakure içinde kalmak kaydıyla herhangi bir yerde düzenlemiş olabilirsin. Böyle bir durumda konu buluşmanın yapılacağı yere taşınacaktır.

Pasiflik süresi 48 saattir.

Re: [Ishi] Takım Kensei

MesajGönderilme zamanı: 07 Mar 2015, 22:41
gönderen Fushihara Kensei
Her zamanki gibi güler yüzle açtım gözümü, bir güne daha. Yataktan kalktığımda bir kez daha bakıyordum yatağıma. Artık buradan her kalkışımda eskisi gibi olmayacaktı bazı şeyler. Büyük bir sorumluluğun ilk adımını atıyordum. Belkide doğduğum günden beri bana bahşedilen bir görevin ilk senaryosuydu bu, kim bilir? İçimde tarifi edilemez bir kıpırtı vardı. Sanki uçsuz bucaksız bir okyanustaki dalgalanmaları şuan içimde hissediyordum. Bir kaç parça bir şeyler atıştırıp evden çıkıyordum. Evden çıkmadan hemen önce son bir kez aile fotoğrafımıza baktım. “Oğlun büyüdü baba. Ve şimdide aynı senin gittiğin yoldan gidiyor.” Dedim. Belkide içimdeki tüm duyguların özetlenmiş bir haliydi bu. Bunları babamın yüzüne karşı söylemek isterdim. Eh utangaçlık işte..

Köy meydanına çıktım ve gelene geçene selam verdim. Biraz duraksadım yolda. “Hey gidi Kensei. Akademideki arkadaşların arasında lider olmasını biliyordun. İşte gerçek bir lider olma zamanın geldi.” Diyerek yüzümü mutlu bir ifade kaplamıştı. Evet, kendi kendimi gaza getirmiştim. Adımlarım yavaş yavaş ritmini arttırmaya başlamıştı istemsizce. Ve en sonunda ise koşmaya başlıyordum. Onlardan önce varmalıydım buluşma yerimize. Eminim şuan onlarda heyecanlıdır. Ah küçük öğrencilerim benim! Merak etmeyin bende sizin kadar heyecanlıyım. Sizin benim gözümde ilk intibanızı önemsediğiniz kadar bende sizin gözünüzdeki intibamı önemsiyordum. Yeni bir aile, yeni bir dostluk bağı kuracaktım. Bizi hiç bir güç ayrı düşürememeli. Şöyle bir geleceği düşündüğümde, uzun bir aile hikayesinin başlangıcını yapıyordum, yapacaktım.

Buluşma yerimiz, güzel köyümün en güzel mekanı olacaktı. Üst kısmında Kushina Ormanını barındıran, bir nevi büyük Kushina Ormanının giriş kapısı gibi olan Kurobe Vadisine doğru gidiyordum. Vadinin üst yolunun önüne gelecektim. Derin bir nefes alarak öğrencilerimi güler yüzle karşılamak istiyordum.

Acaba nasıl insanlar? Benim gibi arkadaşlık ve aile bağlarına önem veren mi? Yoksa hayata küsmüş insanlar gibi intikam peşinde mi koşuyorlar? Aslında bunun pek bir önemi yoktu benim için. Zaten ben öğrencilerimi eğitmek için buralara kadar geldim. Etrafıma şöyle bir baktığımda sessiz ve sakin bir yerdi. Öğrencilerimle tanışıp kaynaşmak için en doğru seçimdi sanırım burası. Kuş cıvıtlarının içimde oluşturduğu ferahlık beni biraz olsun sakinleştiriyordu. Öğrencilerimi bekliyordum mutlu bir yüz ifadesiyle..

Re: [Ishi] Takım Kensei

MesajGönderilme zamanı: 08 Mar 2015, 19:09
gönderen GM - Naruto
Kapalı konu
Konu Kurobe Vadisi'ne taşınmıştır.

Buluşma yeri olarak seçtiğin Kurobe Vadisi'ndeki bekleyişin çok uzun sürmüyor. Elinde birkaç taşı birbirine vurarak ritmik bir melodi ile sana doğru gelen Mari, neredeyse suratının alt kısmını tamamen kaplayan bir gülümseme ile yanına doğru koşmaya başlıyor. Koşarken taşları birbirine daha sert vurarak daha büyük bir gürültü çıkarıyor. Senin birkaç metre önünde durduktan sonra taşların çıkardığı sese iştirak ederken "Dııtdırıdıııııtt!! Kojima Mari geldi Kensei-sensei! OOOO! Kensei-sensei, çok fiyakalı oldu!" diyor ve taşların ritmini değiştirirken "Kensei-sensei" sözlerinden oluşan bir şarkıyı şakımaya başlıyor. Sesi her ne kadar berbat olsa da sevimli hali onu dinlemeni sağlıyor. Mari kıpır kıpır dansı ile şarkısını noktalamaya yaklaşırken, birkaç metre ötede omuzları dik, göğsü ileri çıkık bir şekilde yürüyen Fuuki beliriyor. Yürüyüşü adeta eski kabadayılarınkine benzeyen Fuuki, Mari'nin yanına geldikten sonra ona sinirli bir bakış atıyor. Mari ise adeta donuyor ve "Kensei-sensei! Takım arkadaşım kız olacaktı hani?" diyor sanki bu bilgiyi ona sen vermişsin gibi. Fuuki ise ters ters Mari'ye bakmakla yetiniyor. Kafasını birkaç kez yavaşça salladıktan sonra bariz bir şekilde kalınlaştırdığı belli olan sesi ile "Adım Yakuta Fuuki, memnun oldum." diyor bir erkeği taklit edercesine.

Re: [Ishi] Takım Kensei

MesajGönderilme zamanı: 08 Mar 2015, 19:54
gönderen Fushihara Kensei
Kalp atışlarım, kuş cıvıltıları ile birlikte sakinleşiyordu. Kendimi olabildiğince rahatlatmaya çalışıyordum. Bu heyecanı en son Chuunin sınavlarına girerken yaşamıştım belkide. Kendi heyecanımı bastırmak için savaşıyordum resmen. Ne kadar ilginç biriyim yahu. İnsan kendi kendisiyle savaşır mı? Hemde bu kadar güzel bir duyguyu bastırmak için? O yüzden koyver gitsin. Heyecan iyidir, yaşanması gerekir. Böylelikle gözlerimi ileri dikmiştim. Heyecanla yeni ailemi beklemeye koyulmuştum. Evet, yeni aile dedim. Öğrencilerimle yapacağım ilk iş, onlarla aramda bir aile bağı kurmak olacak! Evvvvet! Böylelikle ilk amacımı buldum!

Çok uzun beklememiştim. Çünkü ileride bana doğru gelen öğrencim vardı. Elindeki taşları birbirine vurarak melodi çalıyordu. Birkaç metre önümde durdu. Adını çok şirin bir şekilde takdim etti. İsmimden ritim çıkarmıştı anında. Dayanamayıp bu şirinliğe karşılık verecektim şarkısını söylerken. “Hahaha! Çok iyisin Mari-kun!” Diyerek bacaklarımı ritme uygun bir şekilde yere vuracaktım. Sanki beraber ilk düetimizi yapıyormuş gibi.

O sırada Mori'nin şarkısı sonlanmaya yaklaşırken bize de Yakuta yaklaşıyordu. Yürüyüşü erkeksi ve özgüven doluydu. Biraz ciddileşiyordu surat ifadem. Şöyle bir incelediğimde ise, gerçekten erkeksi bir görünüme sahipti. Mari-kun'un yanına geldiğinde ise sinirli bir bakış atacaktı. Mari ise, ah yavrum benim kıyamam. Saf ,temiz yürekliliğe ve şirinliğe bak sen! Fuuki ise kafasını bir kaç kez sallayıp ters ters Mari'ye bakıyordu sadece. Mari'nin kafasını elimle okşayıp gülümseyecektim ona. Fuuki ise kendini takdim etmişti. Fakat, sesini kalınlaştırdığı çok belliydi.

Evet, kendimi size tanıtayım bakalım. Ben Fushihara Kensei. Bundan sonra sizden sorumlu kişi benim.” Kafamı Mori'ye çevirecektim. “Kimi zaman eğlenceli oyunlar oynayıp shinobiliği en eğlenceli halinde yaşayacağız...” Kafamı Fuuki'ye çevirecektim. “Kimi zaman ise hayatta yaşadığımız zorluklar karşısında sırt sırta vererek aile olacağız.” Diyerek ilk konuşmamı yapacaktım. Ardından ekstra sözler ekleyecektim. “Ne olursanız olun, kim olursanız olun veya kim ne derse desin. Bundan böyle biz bir aileyiz.” Etrafıma bakınacaktım ve gördüğüm ilk kayayı gösterecektim onlara. Oraya doğru yürüyüp oturacaktım. “Hadi bakalım çocuklar. Bu hayatta yaşadığınız en zor ve en güzel şeyleri bana anlatın bakalım!” Diyecektim ve sıcak bir gülümseme kaplayacaktı suratımı.

Re: [Ishi] Takım Kensei

MesajGönderilme zamanı: 10 Mar 2015, 19:38
gönderen GM - Naruto
İki öğrencin de seni dikkatle dinliyor ve sözü onlara vermenle ilk olarak lafa Mari atlıyor. Gözleri büyüyen ve ağzı da neredeyse kulaklarına değen Mari "Senseeiii!! Geçen gün inanamazsınız, yolda gidiyorken iki tane kurbağa gördüm. Birbirleri ile yarışıyorlardı ve kıran kırana bir mücadele oluyordu! Ben yanlarına gittim ve onlarla yarışmaya başladım! Beni gördükleri gibi tırstılar benden, onları yeneceğimi bildikleri için! Ben birinci oldum, onlar sonuncu! Süper bir gündü!" diye anlatıyor olayını neredeyse tek nefeste. Daha bu anlattıklarınızı sindirmenize fırsat vermeden "Ondan önceki gün de ağaca tırmanıyordum ve birden ayağı kayıp yere düştüm. Kafamı yere vurdum, kanamaya başladı. Çok acı ama hiç ağlamadım. O şakacıktan başka biriymiş dedim, ben bir daha tırmanmaya devam ettim, en tepesine kadar çıktım, şampiyon oldum!" diyor Mari yine tek nefeste. Tam bir kez daha ağzını açtığı sırada Fuuki elini uzatıyor ve onu susturduktan sonra "Çok konuşuyorsun delikanlı." diyor sert, biraz da kalınlaştırdığı bir sesle. Mari ne olduğunu tam anlayamadan Fuuki "Biraz ağır ol, efendi ol." diye öğüt vermeye başlıyor. Hemen ardından "Benim öyle çok güzel günlerim olmadı Kensei-sensei." diyor, ancak Mari hemen burada devreye giriyor ve "Kensei-sensei" isimli bestesini söylemeye başlıyor. O bağıra bağıra şarkısına devam ederken Fuuki bakışlarını deviriyor ve "Sanırım başka zaman size kendimi anlatmalıyım." diyor. Mari Fuuki'nin bu cümlesini duymuyor bile ve şarkısına uydurduğu bir dans ile konserine devam ediyor.

Re: [Ishi] Takım Kensei

MesajGönderilme zamanı: 10 Mar 2015, 21:04
gönderen Fushihara Kensei
Yaşadığım en heyecanlı günlerden birisi olduğu için bugün bende kendimi tamamen tutamıyordum. Öğrencilerimle bir kayaya oturduğumuz sırada sorumu yöneltmiştim. Mari, ah şu Mari yok mu! Daha ilk günümüzde olmasına rağmen nasılda ayak uydurdu. Bu kadar neşeli ve hayattan zevk almasını çok seviyorum doğrusu. Umarım hep böyle güler yüzlü ve neşeli birisi olarak yoluna devam eder. Elbette benim rehberliğimde. Diğer insanların gözünde ne kadar önemsiz anılar olsa da, Mari bunu heyecanlı bir şekilde anlatıyor. Belkide bize önemsiz gibi görünen şey onun yaşama sebebidir? Mari'nin olgunlaşmasını istemiyoruuum!! Çok tatlı, resmen yanaklarını sıkıp patlatasım geliyor.

Fakat gel gelelim Fuuki'ye. Mari'yi bir şekilde susturmayı başarmıştı. Bana, Kensei-sensei deyişiyle beraber bizim Mari yine patladı orada. Bu ikisini gördükçe mutlu oluyordum. Kendimi iki kardeşin arasında kalmış bir baba gibi hissediyordum. Ama Fuuki'nin ağzından çıkan laflar ise sıcacık gülümsememi yarıda kesecekti. Fuuki'nin gözlerinin içine bakmakla yetinecektim o sırada. Çünkü biricik öğrencim, kanım, canım olan birisi, kendisinin çok güzel anılarının olmadığını söylemişti. Mari şarkısını söylemeye devam ederken kendisini öyle bir kaptırmıştı ki, Fuuki'nin sözlerini bile duymamıştı. Hemen o sırada Fuuki'ye göz kırpacaktım. “HEEEY MARI-KUN!! Şuan bulunduğumuz bölgede bir sürü yarışçı böcek varmış! ŞŞşiiiitt, kimseye söyleme ama! Ben böceklerle yarışmak istedim ama yaşım çok büyük olduğundan yakışmıyor fazla. Şampiyon ol istersen şunlara karşı? Ama bu civarlardan fazla uzaklaşma.” Diyecektim.

Mari gibi neşeli ve saf yürekli bir çocuk bu isteği gözden geçirebilir diye düşünerek bu sözleri söylemiştim Mari'ye. Eğer bizimki böceklerle yarışmaya başlarsa Fuuki'ye doğru dönecektim. “Bana anlat her şeyi Fuuki-kun. En başta sana şunu sormak istiyorum. Neden sesini kalınlaştırıyorsun?” Sözleri ile Fuuki'ninde bana odaklanmasını sağlayacaktım. Sevgili öğrencimin geçmişini duyup, ona yardımcı olabilmek istiyordum.

Re: [Ishi] Takım Kensei

MesajGönderilme zamanı: 11 Mar 2015, 19:50
gönderen GM - Naruto
Mari senin cümlelerini duyduğu anda şarkısını kesiyor ve o koca gülümsemesi adeta tüm yüzünü kaplamaya başlarken "Oha! Süper! Böcek Yarışı Şampiyonası!" diye çığırmaya başlıyor. Hemen ardından da etraftaki böcekleri bulmak için harekete geçerken "Açılın yoldan Şampiyon Mari geliyor! Hepinizi yine yeneceğim karıncalar, peygamber develeri ve ezeli düşmanım bok böcekleri!" diyor iki elini sallaya sallaya koşarken.

Mari'nin sizden uzaklaşması ile Fuuki'ye dönüyor ve ona sorularını yöneltiyorsun. Fuuki ise sesi konusundaki söylediklerinden sonra kızarmaya başlıyor. Ancak bu kızarıklık utanma ile birlikte kendini gösteren bir öfke oluyor. En sonunda, ilk kez sesini kalınlaştırmadan "Çünkü ben bir erkek olmak istiyorum." diyor samimi bir şekilde. Fuuki'nin kendi sesi o kadar duru oluyor ki, az önceki kalınlaştırılmış sesi ile uzaktan yakından ilgisi bulunmuyor. Bu ipeksi ses, kız gibi görünen bir insanı peri gibi gösterebilecek kadar berrak oluyor. Ancak Fuuki kendinden çıkan bu sesten tiksinir gibi suratını ekşitiyor. Sonunda biraz kendini toparlarken "Hep bir erkek olmak istediğim için çevreme uyum sağlayamadım. Kızlar beni erkeksi, erkekler de kadınsı buldukları için yanlarına almadılar. Sadece arkadaşlarım değil, kendi ailem bile benim gelişimimi önemsemediler. Hala bana etekler, dar kıyafetler alıyorlar. Saçlarımı her kestirişimde, annem peruk takabileceğimi ama bir daha kestirmememi söylüyor." diyor. Aslında daha anlatacağı çok şey varmış gibi duran Fuuki birden omuzlarını dikleştiriyor ve dimdik bir şekilde durmaya başlıyor. Sesini kalınlaştırmasa da, kararlı bir şekilde "Ancak bunların üstesinden gelmeyi öğrendim. Bunlar geçmişte olan şeylerdi ve artık daha güçlü biriyim." diyor. En son olarak da "Geçmişimde olanlar bugün için beni güçlendiriyor. Sakın bu anlattıklarım için bana acımayın veya iltimas geçmeyin. Dertlerimle bir erkek gibi yüzleşmesini öğrendim." diyor. Bu son cümlesinde erkek kelimesinin üstüne de vurgusunu çok iyi bir şekilde denk getiriyor.

Re: [Ishi] Takım Kensei

MesajGönderilme zamanı: 12 Mar 2015, 15:42
gönderen Fushihara Kensei
Mari'nin temiz kalbini kullanmak aslında o kadar hoşuma gitmemişti fakat Fuuki ile konuşmak için fırsat bulmam gerekiyordu. Hazır tanıştığımız şu günde ise Fuuki'nin dertlerini dinlemek istiyordum. Onu bu karanlığın içinden kurtarmak istiyordum. Bir baba gibi koruma içgüdüm alevlenmişti çünkü. Aslında şimdi mantıklı bir şekilde düşünebilirim. Fuuki henüz 12 yaşında. Fakat şimdiye kadar gördüğüm 12 yaşındaki çocuklara nazaran daha olgun bir kişiliğe sahip gibi görünüyor. Biraz kendimi görmüştüm onda. Bende akademi yıllarında yaşıtlarıma göre olgundum. Belki lider ruhluluğum, belkide görünümümün olgun oluşundan kaynaklıdır. Bunu diğer arkadaşlarıma sormak lazım. Fuuki'nin farkı ise, kişiliği olgun fakat hemcinslerinden biraz daha yapılı bir vücuda sahip.

Elimi çeneme götürüp şöyle bir inceleyecektim. Teorik olarak Taijutsu konusunda gelişmesi onun için çok yararlı olabilir.

Fuuki'yi daha iyi analiz edebilmek için onu iyice dinleyecektim ve öğrendiğim şeyler arasından kilit noktaları seçip düşünecektim. Öncelikle bana anlattığı şeylerden başlamalıyım. Her zaman erkek olmak istediğini ve bundan dolayıda çevresine uyum sağlayamadığını söyledi. Bu sözlerin ardından içimi öfke kapladı. Fakat bu öfkeyi söndürmeyi başaracaktım. Sonuçta çocuk aklı. Çocuklar sevmedikleri kişiyi dışlarlar. Ve bundan kendileri değil, dışladıkları kişi zarar görür. Ailesi ise kızlarını bir kız olarak görmek istemişler. Aslında birazda olsa haklılar. Hangi ana baba kızını erkeksi veya oğlunu kız gibi görmek ister ki? Gerçi ben olsam seçimi tamamen çocuğuma bırakırdım. Onun hayatını ve onun mutluluğunu düşünerek. Fuuki henüz 12 yaşında olduğu için şansım büyüktü. Onu mutlu ve geçmişe takıntılı olmayan birisine çevirebilirdim kendime ve Fuuki'ye güveniyordum.

Yüzümdeki sıcak ve samimi gülümsemeyle birlikte konuşmaya başlayacaktım. “Fuuki-kun, bence hala geçmişine takılan birisin. Elbette hayat seni olgunlaştırmış olabilir. Ama ne yazık ki güçlü olduğunu düşünmüyorum Fuuki-kun. Erkek olmak demek güçlü olmak demek değildir. Vakti zamanında bir çok bayan shinobi destanlar yazmıştır. Tarihte harika bir şekilde bahsediliyorlar. Yanlış anlama; fiziksel güçten bahsetmiyorum, zihinsel güçten bahsediyorum. Erkek gibi yüzleşmek, sadece boş bir edebiyattır. Cesur bir insan gibi dertlerinle yüzleşebiliyorsan eğer, işte o zaman sen erkekte olsan kızda olsan güçlüsün demektir. Öğrencilerime karşı iltimasım sonsuzdur. Seni güçsüz görüp acımıyorum. Siz benim öğrencim, kardeşimsiniz. Seni şimdiye kadar aralarına almayan tüm insanların adına, ben senin hep yanında olacağım Fuuki-kun.

Sol elim ile Fuuki'nin başını okşayacaktım.


Out: Kalite kötü olduysa özür diliyorum. Kişisel hayatımda bazı problemler yaşadığımdan dolayı dikkatim dağınık bir şekilde anca bu kadar yazabildim.

Re: [Ishi] Takım Kensei

MesajGönderilme zamanı: 13 Mar 2015, 19:57
gönderen GM - Naruto
Fuuki'ye cümlelerini kuruyorsun, ancak sen konuştukça Fuuki'nin yüzünün asıldığını görüyorsun. Söylediklerin pek de onun hoşuna giden cinsten gibi durmuyor oluşuna ek olarak kafasını okşamak için elini götürdüğünde, hızlı bir hareketle elini kendi eliyle ittiriveriyor. Bakışları giderek çatılırken, kalınlaştırdığı sesi ile "Buraya gelirken sizin farklı olduğunu düşünmüştüm, fakat siz de aynısınız. Herkes doğruyu bildiğini düşünüyor ve benim ne düşündüğümü umursamıyor. Ben de birçok kunoichinin var olduğunu biliyorum, fakat benim yürümek istediğim yol onlarınki gibi değil. Aramızdaki bu farkı ben bile kavrayabiliyorken, kendilerine yetişkin diyen sizlerin nasıl olup da anlayamadığına hayret ediyorum. Ayrıca bana acımadığınızı söylüyorsunuz, ancak yüzünüzdeki ifade ve yaptığınız hareketler beni ne kadar küçük gördüğünüzü gösteriyor. Eminim sizin gözünüzde toplumdan dışlanmış, ancak yine de topluma kazandırabilecek bir kız çocuğuyum." diyor sinirli bir şekilde. Hemen ardından birkaç adım geri atıyor ve "Teşekkürler, kalsın Fuuki-sensei." diyor.

Fuuki'nin bu sözlerinden sonra elbette ona bir şeyler söylem istiyorsun, fakat Fuuki de bunu biliyor olacak ki birden "Mariiii!" diye bağırıyor. Bu bağırışla beraber adeta yoktan var olan Mari koşarak size gelirken "Dünya şampiyonu Mari geliyor, çekilin yoldan! Hiçbir parkur bana engel değil, bok böcekleri dengim değil!" diye bağırıyor. Gelişi ile adeta beraberinde yüz bin kelebeği ortama salan Mari, hemen Fuuki'nin yanında dururken sana bakıyor kocaman gülümsemesi ile ve "Sensei, kapışalım mı?" diyor.

Re: [Ishi] Takım Kensei

MesajGönderilme zamanı: 13 Mar 2015, 21:48
gönderen Fushihara Kensei
Fuuki'ye karşı gerçekten masum yüreğimle konuşuyordum. Ona acımıyordum, onda kendimi görüyordum sadece. Aslında konuşma mentalitem çok yanlış olmuştu. Hata aslında bu konuşmanın tümüydü. Elbette hiç bir insan kendisine verilen bir nasihat ile hayatı boyunca kendisine belirlemiş olduğu yoldan dönmezdi. İçten içe onu değiştirmeye çalışacaktım. Fuuki'yi kendi içindeki Dünya'da düşünmesi için sınav yapacaktım. Öğrencimden daha ilk günden bu tepkiyi almak beni çok üzmüştü. Fakat ne olursa olsun ben bir liderim. Kendimi altta bırakmayacağım elbette. Üzgünlüğümü suratıma yansıtmayacaktım.

Oturduğum yerden kalkacaktım. Biraz ciddi bir hale bürünecektim. Tam Fuuki'ye bir şeyler söylemek istiyordum ki birden Mari'yi çağırdı. Mari elbette cennetten düşen melek gibi gelecekti yanımıza. Çok tatlı ve şirindi. Ona baktığımda, az önce Fuuki'den duyduklarımı ve hissettiğim üzüntüyü unutuvermiştim. Çok şanslı bir kaptanım ben! Bir tarafta yontmam gereken bir taş varken diğer tarafta beni her seferinde motive eden melek gibi bir öğrencim var. Ciddi tavrıma devam ediyordum ve Fuuki'ye hafif kısık bir sesle, “Pekâla, bana erkekliğini kanıtla o zaman.” Diyecektim.

Mari'nin o anda söylediği şey kafama yatmıştı. Aynı zamanda, bu kapışma dediğimiz olay onları sokacağım ilk sınav olacaktı. “Güzel fikir Mari-kun. Sizinle biraz değişik bir şekilde kapışalım isterseniz. Zeka kavramını ikinizde duymuşsunuzdur elbette. İlk önce zeka hakkında neler düşündüğünüzü öğrenmek istiyorum.” Diyecektim. Sınavı çoktan başlatmıştım. Verecekleri cevaplara göre doğaçlama olarak sınavı ilerleyecektim. Bakalım yaratıcı fikirleri var mı?

Mari ciddi bir kız değil elbette. Fakat bu yaratıcı olmadığı anlamına gelmiyor. Zeka konusunda ise, ondan çok büyük beklentilerim yok zaten. Şimdilik, Mari'nin zeka hakkında alacağı eğitimi kaldırabileceğini zannetmiyorum. Kızcağızın beynini yakmak istemem.

Fuuki için durumlar çok farklı. Şuana kadar olgunlaştığı aşikâr. Fakat benim eğitimimden geçerek kendisiyle iç dünyasında yüzleşecekti. Elbette ilk günden bu konuda başarılı olmayı beklemiyordum. Fakat bir yerden başlamak gerekiyor değil mi? Bu soruyu sorduğumda zaten asıl beklediğim şey Fuuki'nin vereceği cevap olacaktı.