1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Doğaya Dönüş II

MesajGönderilme zamanı: 08 Şub 2015, 20:52
gönderen Shiranui Kanaye
Ishigakure'nin uçsuz bucaksız doğal harikalarından bir tanesine doğru çıkmış olduğum yolculuğun içime vermiş olduğu huzur, dert ve tasalarımla harmanlanarak bambaşka bir duygunun oluşmasına sebep olmuştu. Mutlu muyum üzgün müyüm, dinç miyim yorgun muyum, ben miyim değil miyim karar veremiyordum.

İnsanlara kendimi kabul ettirmek için farklı birine mi dönüşmüştüm, yoksa bu gerçekten bendim ve henüz kendimle mi tanışmamıştım bilmiyordum. Ben kimim, neyim, derdim ne, davam ne bilmiyorum. Amaçsız, boş beleş şu hayatta yaşamanın en kötü yanı, sizi yanında isteyecek hiç kimsenin olmaması sanırım. Yani herkesin tek ve kadim dostu doğadan başka. Evet, iyice yaklaştım sanırım. Öyle ki, huzur karanlık ve karamsar düşüncelerimi bastırıyor. Kafesinden kurtulmuş bir kuş gibi hissetmek istiyorum. Kafesteki bir kuş gagasını parçalamak pahasına demirleri gagalar, çünkü tekrardan özgürlüğünü kazanmak ister. İşte ben de o kuş misali sıyrılmak istiyorum fakat sonrasında farkına varıyorum, kafesteki kuş değil, kafesin ta kendisi olduğumun.

Sigaramdan aldığım bir fırtın ardından, kendimi tekrardan doğaya bırakacağım. Tch, manzaranın en güzel kısmı aşağıda demek. Yavaşça aşağıya doğru adımlarımı atıyor ve gitgide şu güzelim ağaçlara doğru yaklaşıyorum. Bu ağaçlar, annemin ne zaman üzgün olsam beni neşelendirmek için çaldığı gitarın ham maddesiydi. Beni en az annem kadar mutlu ediyorsun doğa, seni seviyorum.

Ve aynı şekilde, beni en az annem kadar iyi tanıyorsun doğa, benim tanımadığım kadar iyi. Beni kabul ediyorsun doğa, benim kendimi edemediğim gibi. Kabullenmeden kabul etmek olmaz dermiş hep yaşlı bilge. Sen nasıl kendini kabul ettin ağaç? Nasıl burada sabit kalmayı, insanlara karşılıksız yardım etmeyi nasıl kabul ettin? Keşke olabilsem bu kadar iyi insanlık adına.

Tch. Bazen çok özlüyorum biliyor musun? İnsanlığımı çok özlüyorum, çocukluğumu. Günahsız, suç nedir, ölüm nedir bilmeyen o çocuk olmak istiyorum bazen. Keji değil, Kanaye olmak istiyorum. Kafesin dışındaki özgür olan olmak istiyorum, kafes değil.

Peki sen benden ne istiyorsun kader! Ben çocukluğumu istiyorum, sen ne istiyorsun! Sen de bir çocuk olmak, masum olmak istiyor musun?! Evet, sen de en az benim kadar kirlisin kader. Sen benden de çok insanı mahvettin ve o mahvettiklerin arasında ben de varım. Peki, iş bedel ödemeye gelince ne yapacaksın? Bizim tüm acılarımız ve pişmanlıklarımız, senin eserin. Peki sen bunun karşılığını nasıl vereceksin?

Evet kader, artık, kafestesin.