1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

[Kusa] Takım Haze

MesajGönderilme zamanı: 31 Oca 2015, 01:08
gönderen GM - Naruto
Belirlediğin saatte, belirlediğin yere, öğrencilerinden önce varıyorsun. Biraz heyecan var sanki içinde, belki de ilginç bir beklenti dürtüklüyor karnındaki arıları. Belki de ağır bir sorumluluğun suradına düşen ilk damlalarını seziyorsun.

Herşeyden önce, çevrene tekrar bir bakmak geliyor içinden.

Burası nasıl bir yer? Niye burayı seçtin? Buraya gelince ne bulacak öğrencilerin?

Kapalı konu
Buluşma yerini Kusagakure içinde kalmak kaydıyla herhangi bir yerde düzenlemiş olabilirsin. Böyle bir durumda konu buluşmanın yapılacağı yere taşınacaktır.

Pasiflik süresi 48 saattir.

Re: [Kusa] Takım Haze

MesajGönderilme zamanı: 31 Oca 2015, 04:33
gönderen Kyogi Haze
Out: Undei* viewtopic.php?f=79&t=643

**

"Emirleri sorgulamamak olarak ifade edilemez." Undei zaman kazanma amacıyla soğuk suyunu içerken gözlerini kusa-chou binasına dikiyor.Güneş tepede olduğu için camlar fazlasıyla parlak,içeride neler döndüğünü pek idrak edemiyoruz.Bana uzattığı şişeyi alıyorum.Normalde,bu saatlerde abartmadan demlenirdi.Yaklaşık 2 haftadır bu alışkanlığını su ile geçiştirmeye çalışıyor gibi.Çocukları doğduğundan beri ne küfür etti,ne sinirlendi,ne de ağzına bir damla alkol koydu.Hayat tarzında yaptığı değişikliklerin onu zorladığını farkedebiliyorum ancak memnuniyeti yüzünden okunuyor.Eskiden gördüğü her çocuğu kovalayan Undei'yi hatırlayınca...Gülünç bir durum.Alınbandımı işaret ediyor. "O mereti sandığa koyana dek bağlılığımı nasıl koruduğumu soruyorsan,güven duygusu diyebilirim.Bu,emir-komuta zincirine koşulsuz bağlı kalmaktan daha farklı bir yöntem." Sırıtarak iki eliyle koca bir daire çiziyor. "Bu topraklarda,alınbandığımı aldığım günden beri sorguladığım tek şey insanların Kusa'ya karşı olan duyguları oldu.Minnet duyuyorlarsa,köyümüze ve insanlarına ruhen bağlılarsa ne verdikleri emirlerden şüphe duydum nede fikirlerine karşı çıktım.Geleneklerin,kuralların adı batsın.Benim için çarkların en önemli noktası bunlardı."

Minnet duygusu.Konoha kökenim geri kalmış insanların diline düştüğünde köyden nefret ettiğim anlar olmuştu.Özellikle akademi dönemleri.Ancak shinobi sistemi önüme fırsatları sürekli diziyordu.Akademideki ben ile şimdi ki Haze'nin farkları en büyük kanıt.Beni ve kardeşimi tanımaya dahi çalışmamış insanların laflarına rağmen köyüm bize birer rütbe vermiş hatta bunu yükseltmişti.Bunu bize duydukları güven olarak yorumluyorum,başka bir açıklamam yok.Kardeşlerimle aramdaki bağdan sonra en büyük desteği bu güvenden alıyorum.Diğer yandan tüm bunlar,insanların bana karşı sahip oldukları ön yargıyı yıkmak içinde gayet uygun birer araç.Köy için didindiğim her vakit bana verilenlerin geri ödemesini yapmaya çalışıyorum.Hislerim 'minnet duygusu' başlığı altında toplanabilir bence. "Kusa-chou örneğin...Dediğim şeylere sahip olduğu sürece,Konohalı bile olsa ona itaat ederdim." Cümlesini sonlandırdığında yüzüm bozulurken Undei koca kahkahasıyla karşılık veriyor.

**

4-5 yıl önce Undei ile yaptığı konuşmayı zihninden geçirdi.Aynı binanın çatısına çökmüş,tam olarak aynı konumda yarı uzanır vaziyette bekliyordu.Sağ eliyle kavradığı alınbandını uzun süredir döndürdüğünü farkedince geri taktı.Erken gelmişti,birkaç saat hemde.Amacı dün gece tuttuğu nöbetin yorgunluğunu atmak olsada işler umduğu gibi gitmiyordu.Akademiye kaptanlık için başvurduğunda üzerinde bulunan rahatlıktan eser yoktu daha doğrusu.Dakikalar geçtikçe biraz daha geriliyor,bu da zamanın yavaş akmasına sebep oluyordu.Başvuru yapmadan önce durumu kendinden emin bir şekilde gözden geçirmişti halbuki.Bu yükün altından kalkabilecek birikime ve temele sahipti.Zaman zaman kontrolden çıksada,iki ufak geninle yaşayacağı hangi durum buna sebep olabilirdi ki ? Derin bir nefes alarak yeleğinin iç cebinden notlarını çıkardı.Akademiden,gelecek iki genin hakkında kısa bilgiler alıp kağıda geçirmişti.Watabe Hana hakkında söylenenler oldukça ilgisini çekmiş,bir o kadarda hoşuna gitmişti.Başlarda fazla masum olduğunu düşünmüştü.Kimseye zarar vermeme ilkesi..Bunu zamanla,kısmende olsa aşabileceklerini düşünüyordu Haze.Asıl hoşuna giden nokta ise Hana'nın abisiyle olan ilişkisiydi.İster istemez Mitsuko geliyordu aklına.Haze bir abi olarak kendini pek başarılı görmüyordu,ancak 'kız kardeş' kalıbına fazlasıyla hakimdi.Öğrencisiyle yakınlaşmasında büyük yardımı olacaktı.Ek olarak zarar vermeme konusuna uzun bir süre saygıyla yaklaşmaya şartlamıştı kendisini.Zaten utangaç olarak tanımlanan öğrencisini iyice içe kapanmaya itmek istemiyordu.

Onu asıl korkutan Kentaro'ydu.Ailesinin eğitim konusunda üzerine titremesi,onu akademide öne çıkaran bir öğrenci haline getirmişti.Dolayısıyla daha üst seviye bir eğitime ihtiyaç duyacaktı,Haze'nin kendisini sorguladığı tek noktada bu konuda göstereceği performanstı.Neyse ki eğitmenlere karşı olan saygılı tutumu Kentaro'nun öne çıkan bir özelliğiydi.İşini kolaylaştıracağını düşünüyordu.Notları cebine tıkıştırarak uzandığı yerden kalktı.Bulunduğu bina Kusa meydanının doğu tarafında,diplerde kalıyordu.Yinede çatı tüm alana hakimdi ve yakınına ulaşan tüm sokakları gözleme imkanı sunuyordu ona.Üzerinde düşünülmüş bir buluşma noktası değildi açıkçası.Sadece Kusa-chou binasını ve akademiyi direk görebilecekleri bir yerde toplanmak istemişti Haze.Kendi üzerindeki gerginliği kontrol edemiyordu,en azından geninlerin tanıdık bir alanda olmaları onların üzerindeki heyecanı bastırır diye düşünmüştü.

Çevresinde bir tur atarak sokakları gözledi.13 yaşındaki bir insanın ortalama boyunu tahmin etmeye çalışıyordu.Geninleri henüz yol üzerindeyken görürse,sakinleşmek için biraz daha zaman kazanabilirdi..

Re: [Kusa] Takım Haze

MesajGönderilme zamanı: 03 Şub 2015, 11:48
gönderen GM - Naruto
Gözlerin durmadan binanın etrafındaki yollarda dolanıyor. Her an öğrencilerini görmek istemenin sebebini heyecan olarak da yorumlamak mümkün tedirginlik olarak da. Üzerindeki baskı her geçen dakika artmakta, ancak kendin de çok iyi biliyorsun ki bu baskıyı yönlendirme şeklin başarı ile başarısızlık sonuçlarına doğrudan etki edebilecek nitelikte. Alnından düşen bir ter damlası da üzerindeki stresi anlatmaya yetiyor aslında. Kaç göreve çıkıp başarı ile dönmüş bir shinobi olduğunu bilsen bile, bugüne kadar tatmadığın bir tür sorumluluk giderek pompalanmaya başlıyor damarlarında. Bu işin üstesinden gelip gelememek konusunda hala tereddütlerin varken, ilk sinyal beliriyor sokağın başında.

Hana fırfırlı eteği ve üzerine geçirdiği ancak kesinlikle ona yakışmayan genin kıyafeti ile oldukça küçük adımlar atarak gelmeye başlıyor buluşma noktasına. Bu mesafeden bile Hana'nın adımlarındaki tedirginliği net bir şekilde görebiliyorsun. Başı biraz öne eğik bir şekilde yürürken, bakışları da ileriye değil, adımlarına odaklanmış gibi duruyor. Bunun basit bir güvensizlik belirtisi olduğunu sezmen de zor olmuyor elbette. Küçük adımlar ile saatlerce sürecek bir yolculuğun esiri olmuş gibi ilerlerken, hemen arkasında ikincisi öğrencini de görüyorsun.

Hana'nın aksine hızlı adımlarla gelmekte olan Kentaro, Hana'nın hemen yanına geldiğinde adımlarını ona uyduruyor. Hana ile konuşmaya başlıyor, ancak bu noktadan neler söylediğini anlayamıyorsun. Kentaro'nun yüzünde bir gülümseme oluşurken, Hana da ellerini eteğinin hizasında buluşturarak yürümeye devam ediyor. Kentaro az önceki hızını tamamen bırakıp Hana'nın hızında ilerlemeye başlarken de konuşmaya devam ettiğini görüyorsun. Hana ise tüm konuşmalara sadece utangaç bir gülümseme ile karşılık veriyor gibi duruyor.

Re: [Kusa] Takım Haze

MesajGönderilme zamanı: 03 Şub 2015, 15:26
gönderen Kyogi Haze
Düşüp giden ilk ter damlasından sonra bakışları sinirli bir hal aldı.Elinin tersiyle alnını silerek bir turu daha tamamladı çatıda.Büyütülecek birşey yok.İlk kez böyle birşeyi tecrübe edinecekti.Zihninde tuttuğu nöbetleri taradı,çıktığı görevleri,Kusa sınırlarından ayrılışını.Hepsinin ilkinde heyecanlandığını,gerildiğini hatırlıyordu.Hiç birinde çuvallamamıştı.Duygularına yenik düşüp etkisiz kaldığı anlar olmuştu elbet ama başarısızlık denebilecek birşey yaşamamıştı.Bu kendisine biraz güven veriyordu.Takım kaptanlığının geçmişte üstlendiği görevlerden tek farkı,kuracağı cümlelerin bile kendisi dışında insanları etkileyecek oluşuydu.Onu korkutan yükün kaynağı tam olarak buydu.Genç shinobilerin tüm geleceği onun elinde değildi elbette.Tam olarak tanımlayamadığı birşey istiyordu Haze.Onların geçmişinde iyi bir noktada bulunmak,sadece iyi yönde itici bir kuvvet olmak.Haze akademiden mezun olduğundan beri bu konuda oldukça şanslı olaylar geçirmişti.Uyumlu bir takımla çalışmış,ardından Undei gibi bir rol modelden akıl alma fırsatı yakalamıştı.Aynı şansı gelecek iki genine sunmak onun için büyük anlam ifade ediyordu.

İdeal bir öğretmen olacağına da çoktan inandırmıştı kendisini.Bu düşüncelerini tekrar zihnine yerleştirdi.İyi bir eğitim görmüş,rütbesi elverdiğince el atılabilecek her türlü olayın içinde yer almıştı.Köyünü seviyor ve işleyen sisteme karşı en ufak bir kuşku duymadan saygıyla uyuyordu.Çalışkanlığı zaten kardeşlerinin dilinde sakız olmuştu.Sinirli bakışları tereddüt dolu bir gülümsemeye dönüştü.İyi şeyler düşündükçe üzerindeki gerginliği attığını hissediyordu.

Watabe Hana.Öğrencisi sokağın başında belirdiğinde gözlerini kısarak net görmeye çalıştı.Hana'nın üzerindeki genin kıyafeti adeta emanet gibi duruyordu.Shinobi olma tercihini biraz 'iteleme' sonucu aldığını duymuştu.Ufak kızın görünümü bu duyum hakkında ortada bir kuşku bırakmıyordu.Hareketleriyse fazla şaşırtıcı değildi.Çekingen biri,özgüvenden yoksun yürüme.Haze birkaç saniye önceki çökmüş halini düşününce Hana'nın silikliğini anlayışla karşılıyordu.Kızın arkasından hızla süzülüp gelen Kentaro ise...Haze onu tutup alnından öpebilirdi.Görebildiği kadarıyla pek endişeli durmuyordu.Hızını düşürüp Hana ile sohbete başladığında Haze dudakları okumaya çalıştı ancak anlık bir çabaydı bu.İki öğrencisinin konuşması,Hana'nın gülümsemesi onu sadece bekleme konusunda ikna etmişti.Nefeslerini düzenledi ve Kusa'nın hafif esintisi ile rahatlamaya çalıştı.Kentaro'yu sevmişti.

Çatıdaki pozisyonunu bozmadı.İki genin yakınlara geldiğinde,onların farkedebileceği şekilde eliyle selamlayacaktı öğrencilerini.Yüzüne gülümsemesini yerleştirdi,sert öğretmen rolü asla yanaşmayacağı bir karakterdi.

Re: [Kusa] Takım Haze

MesajGönderilme zamanı: 03 Şub 2015, 15:42
gönderen GM - Naruto
Öğrencilerin giderek sana yaklaşıyorlar ve artık seni net bir şekilde görebilecekleri bir noktaya geldiklerinde onları elinle selamlıyorsun. Senin gülen yüzünü görmesi ile Hana'nın yüzünde de çekingen bir gülümseme oluşuyor, ancak Kentaro'nun yüz hatları bariz bir şekilde geriliyor. Neredeyse sinirli gibi sana bakan Kentaro'nun bu tavrı az önceki düşüncelerinle çelişmene yol açıyor. Ancak olayın ne olduğu bilmeden doğrudan bir tavır takınma niyetinde de olmadığın için gülümsemene devam ediyorsun. Sen hiçbir şey söylemeden iki öğrencin de yerlerinden hızla ayrılıyorlar. Öğrencilerin kendilerini zorlamadan yanına doğru harekete geçiyorlar ve kısa bir süre sonra Kentaro hemen yanına varmış oluyor. Onun varmasından kısa bir süre sonra da Hana çatıdaki yerini alıyor.

Öğrencilerini ilk kez yakından gördüğünde, az önceki durumun hala geçerliliğini koruduğunu fark ediyorsun. Kentaro tedirgin, ancak kendinden emin bir şekilde sana gözlerini dikmiş bir şekilde duruyor. Ancak bu duruşunda en ufak bir saygısızlık olduğunu söylemek mümkün değil. Dik duruşu ve delici bakışları iyi bir izlenim uyandırıyor olsa da üstüne düşen düşman psikolojisi kafanda tereddütlere neden oluyor. Bakışların Hana'ya kayarken, kızdaki çekingenliği açık bir şekilde görüyorsun. Fakat bu çekingenliğin kaynağının ise özgüven eksikliğinden ziyade korku olduğunu da anlayabiliyorsun. Hana'nın gözlerini sadece birkaç saniye sana doğrultması ve hemen ardından kaçırması, bu olayın da birkaç kez tekrar etmesi emin olmanı sağlıyor.

Bu değişik hava kendini korumaya devam ederken ilk söze giren Kentaro oluyor. "Adım bildiğiniz üzere Motoke Kentaro. Tanıştığımıza memnun oldum Haze-sensei." diyerek sessizliği bölen Kentaro'ya "Ben de Watabe Hana, memnun oldum sensei." diyen Hana eşlik ediyor. Kentaro'nun sesi ne kadar kendinden emin ve kelimeleri sert bir şekilde çıkıyorsa, Hana'nınki de o kadar silik ve tınısız oluyor. Tüm bunlar da içinde bulunduğunuz ortamı birkaç iklim kuşağına bölüyor adeta.

Re: [Kusa] Takım Haze

MesajGönderilme zamanı: 03 Şub 2015, 18:07
gönderen Kyogi Haze
Bakışlar.Kentaro'ya karşı Haze'nin içinde doğan sıcaklığa tamamen zıt bir hava.Bacak kadar çocuğun garip bakışlarından etkilenecek biri olduğunu düşünmüyordu.Sadece..Beklenmedikti,hemde hiç.Gülümsemesinin ardına saklanırken kafasındaki tilkiler hareketlenmeye başlamıştı.Neden ? Kentaro'nun bu tavırları için zihnini yoracak sayıda tahmini vardı Haze'nin.Aslında ne olduğunu hemen kestirebilirdi,ilk defa bu tarz bir muamele görmüyordu.Kabullenmedi yinede.Önyargı denen kavramın iki öğrencisinin beyinlerine kazınmamış olmasını umdu.Bu 1-0 geride başlamak gibi birşeydi.Skoru kendi lehine çevirmek için daha fazla efor sarfetmesi gerekecekti.Dolayısıyla hata yapmak için bolca fırsatı olacaktı..Kendine direttiği rahat olma fikri hızla çekip gitmişti üzerinden.Gerildi ve yeni ter damlalarıyla mücadele etmeye başladı.

Kentaro yanına ulaştığında tutumu değişmemişti.Kendinden emin,gerçek anlamda shinobi gibi duruyordu.Bu sıfatların ardındaki tedirginliği okumak zor olmamıştı Haze için.İşi inada bindirmek istemiyordu,yinede Kentaro'nun beton ifadesine karşı gülümsemesini biraz daha büyüttü.Yapmacık görünüp görünmediğini merak ediyordu.Öğrencisinin neden böyle davrandığını öğrenene dek olabildiğince içten olmayı planlamıştı.

Konohalı olduğumu biliyorlar.Kentaro,yolda yürürken Hana'ya bunu anlatmış olmalı.Biliyorlar ve bundan rahatsızlar.Konohalı Haze.

Kendi iç sesi beynine sağlam bir darbe indirmişti.Onu delip geçen bu fikri hızla savuşturdu.Haze işine gelmediği sürece paranoyağın teki olduğunu kabul etmezdi ama bu durumda başka çaresi yoktu.Daha iyi ihtimaller olmalıydı.Hana'ya baktı.Kızın korkusunu o kadar rahat görmüştü ki Haze,çatıdan kaçıp gitmeyi bile düşündü o an.İşler kesinlikle planladığı ve hayal ettiği güzergahta ilerlemiyordu.

Öğrencileri kendilerini tanıttıktan sonra Haze memnuniyetini başını sallayarak belli etti.Gözlerini öğrencilerinden Kusa-chou binasına kaydırarak biraz zaman kazanmayı umuyordu.Ani tepki vermektense düşünerek yol almak her zaman daha iyi bir seçenek olmuştu.En azından Fuka bugüne dek düşünerek başarmıştı herşeyi. O senin gibi paranoyak değil. Öğrencilerine döndü,ortamdaki gerginliğin sebebini öğrenmeden içi rahatlamayacaktı.Gergin bir tanışma gerçekleşmesinide istemiyordu.Eğer tahmin ettiği gibi tek sorun Konohalı olmasıysa,bundan kaynaklanan önyargıları silmek için hazırdı.

Hafifçe sallandı ve çatıdaki çimlerin üzerine bağdaş kurdu.Öğrencilerinede eliyle yeri işaret etti. "Oturun lütfen biraz sohbet edeceğiz,rahatlayın.Hatta isterseniz,bana sensei demenize bile gerek yok." İhtiyacı olan son şey bu iki çocukla arasındaki bağı otoritelere bağlı bırakmaktı.Gülümsemesini bozmadan Hana'ya göz ucuyla baktı,ardından Kentaro'ya odaklandı.Konuşkan olan kişi bu çocuktu,onun üzerinden ilerleyecekti.Hana'yı zorlamaktan fazlasıyla çekiniyordu Haze. "Gergin gözüküyorsun Kentaro.İlk takım buluşman olmasından dolayı mı yoksa aklını kurcalayan başka şeyler mi var ? " Gülümsemesini öne sürdü,olabildiğince sıcak bir tavırla konuştu.Merakını giderecekti.Haze'nin engel olamadığı tek dürtüsü buydu sonuçta.Ve bunu öğrencisinin ağzından laf alarak yapmayı düşünüyordu.

Re: [Kusa] Takım Haze

MesajGönderilme zamanı: 03 Şub 2015, 20:20
gönderen GM - Naruto
Hem Kentaro hem de Hana oturma teklifini kabul ederek yere çöküyorlar. Ancak Hana'daki o rahatsızlık duygusu ve Kentaro'daki gergin hava hala kendini koruyor. Bu sebeple kafandan geçtiği kadar rahat olamıyorsun bir türlü. Hele bir de buna ihtimaller denizini eklediğinde, rahatlık senden uçup gidiyor. Diken üstündeymiş gibi bir hisle, ancak bunu kapamaya çalışan bir gülümseme ile bakıyorsun öğrencilerine. Ancak ne desen ne yapsan kafandaki tilkilere söz geçirmekte zorlanıyorsun.

Konuşmaya başladığın anda Kentaro gözlerinin içine bakarak dinliyor seni. Hana ise bazı zamanlar gözlerine bakıyor, ancak bakışlarını çoğunluğu eteğinde oluyor. Bu havada söylediğim cümlelerin muhatabı daha çok Kentaro oluyor düşündüğün gibi. Son sorunun ardından ise Kentaro bir nefes alıyor. Gözlerini gözlerinden ayırmadan "Sizinle şu an konuşuyor olmamızın tek nedeni senseimiz olmanız. Eğer size bu şekilde hitap etmeyeceksek konuşmayı tercih etmem." diyor. Bu cümle bir tokat gibi suratına çarparken bugüne kadar bilmem kaçıncı kez yaşadığın duyguyu bir kez daha yaşıyorsun. Ancak bu sefer hepsinden daha acı ve hepsinden daha gerçek geliyor sana. Kentaro dik bakışları ile sözünün arkasında durduğunu ispat etmek istercesine "Sizin bir Konohalı olduğunuzu biliyoruz Haze-sensei ve bu da her ne kadar senseimiz olsanız dahi size güvenmememiz için yeterli bir sebep." diyor hiç çekinmeden. Yüzündeki gülümsemenin uçup gittiğini hissediyorsun ve bakışların Hana'ya kayıyor. Çekingen kız biraz da istemeyerek "Bana da ağabeyim söyledi, Haze-sensei." diyebiliyor sadece. Korkusu sesinde titremelere yol açarken, iki çocuk belki de kaldıramayacağın bir yükü kucağına bırakıveriyor.

Re: [Kusa] Takım Haze

MesajGönderilme zamanı: 05 Şub 2015, 21:48
gönderen GM - Naruto
Kapalı konu
İlk pasiflik uyarını almış bulunmaktasın.

Re: [Kusa] Takım Haze

MesajGönderilme zamanı: 06 Şub 2015, 02:20
gönderen Kyogi Haze
Konoha.

Anılarında bile ölü olan köyün ismi kulaklarında yankılanıp durdu.Diğer yandan Kentaro tereddütten yoksun bir şekilde gözlerine kilitlenmişti.Ufacık genin Haze'nin gözünde fazlasıyla büyüdü.Konohalı olduğu için onu darağacına götürecekti sanki.Düşmanlık taşıyordu bu bakışlar ve artık Haze bunu o kadar iyi tanıyordu ki miğdesini bulandırmaya başlamıştı.Nefesleri düzensizleşti,gülümsemesinde sıcaklık olmadığından da emindi.Konoha konusunda ilk kez korktuğunu hissetmişti.Kökenimi hiç gizlemedim. Farklı köye ait kanı taşımanın kötü bir yanı olduğunu düşünmüyordu Haze.Yinede insanların önyargılarını kırmak için deli gibi didinmişti.Buna rağmen hala bir gıdım ilerleme kaydedemediğini öğrenirse,yıkıcı olan şeyle karşılaşmış olacaktı.

"Konuşmayı tercih etmem.." Haze'nin zihni sarsıldı,gözlerini kaçırmadı.Kaçırmayacaktı.Bir ufaklığın karşısında sadece sözcüklerle yenildiğinide kabullenmeyecekti.İçten içe yenilmiş olsa bile..Yüzündeki ifadeyi bozmadan Kentaro'nun soğuk ses tonunu sıcak gülümsemesiyle savuşturdu.Çocuk konuşmaya devam ettikçe işler dahada karışıyordu.Güven ve Konoha.Haze son kelimeler kulağına ulaştığında kendisini tutmaktan vazgeçti.Yüzünü ciddileştirdi,bakışları sertleşti.Korktuğu gibi götünü dişine takarak elde ettiği şeyler birkaç sözle silinip gitmişti.Hana'nın abisi..Jounin.Kız kardeşine Haze hakkında neler söylediğini düşündü.En azından üst rütbesindekilerin biraz daha 'normal' olduğunu kurgulamıştı bugüne dek.Yanılmış olabilirdi.Belkide sadece Konohalı olduğunu çıtlatmıştı kız kardeşine. Yanılmıyorum. Haze,kendisinin tanıdığı en büyük paranoyaktı.Bunu kabullenerek,tüm iyi ihtimalleri aklından sildi.Bu ihtimallere göre hareket ettiğinde sürekli duvara çarpıyordu nede olsa.

Mitsuko ve Fuka'nın birkaç kez onun hakkında yakındığını duymuştu...Bütün gün nöbetler ve ufak işler arasında kaybolup eve geldiğinde direk uyuması hakkında... "Abim bir robota dönüştü." Şakayla karışık cümleler olduğunu biliyordu.Keşke robot olsaydım. Beraber büyüdüğü insanlara,yaşadığı köye bu kadar bağlı olmasaydı,canını dişine takıp çabalamasaydı tüm bu sözler onu etkilemezdi bile.Ruhsuz,sadece denileni yapan bir shinobi olsaydı kesinlikle kalbine,zihnine yara açmazdı.Dönüşmek istediği şeyi yavaş yavaş farkediyordu Haze.Undei'nin köye bağlılık konusunda ona saatlerce yaptığı konuşmalar artık klişe cümlelerden ibaretti.Robot olmak istiyordu,tam anlamıyla.

Gözlerini Kentaro'dan ayırıp tekrar Kusa-chou binasına baktı.Oradaki,en üstteki ona nasıl tavır takınırdı ? Saniyeler boyu bunu düşündü.Kusa-chou'da bu iki ufak genin gibi sözler sarfedecekse Kusa,Haze'ye ne anlam ifade edebilirdi ki ? Sağ elini yavaşça kaldırdı ve kafasının üst kısmına sarılı alınbandını nazikçe çıkardı.Ardından saçına bağlı ipi.Beyaz saçları omuzlarına dökülürken demir plaka üzerine işlenmiş köyünün simgesine baktı.Bulanmış beyni bu süreçte kendini toparlıyordu.Köyüne bağlıydı.İnsanlarını seviyordu,ağızlarından çıkan sözlere rağmen hemde.Ve Kusa ismi altında toplanan her bireye borçluydu.Undei ufak geninin sözleri sonrası Haze'nin bağlılığının sarsıldığını öğrense muhtemelen onu bu binanın altına gömerdi.

Alınbandını hafifçe kaldırdı,iki geninin tam ortasında havada tutuyordu. "Bunu kaç sene önce aldığımı inanın hatırlamıyorum..Bu alınbandıyla üstlendiğim yükümlülükler ise..Nefes aldığım her an aklımda.Bununla çıktığım her görev hala hafızamda.Ve inanın bu sayı çok fazla.Köyüm,Kusagakure için yaşıma göre oldukça fazla şey yaptığımı düşünüyorum.Yaşadığım sürece yapmaya devam edeceğim." Sert yüzünde alaycı bir gülümseme oluştu.Yapaylıktan tamamen uzak.Bazı değerleri yıkmanın zamanı geldiğini düşünüyordu. "Uzun lafın kısası sizden daha fazla Kusalıyım." Hala Kentaro'ya odaklıydı,gülümsemesini gözüne sokarcasına ona doğru döndü.Birkaç saniye pozisyonunu bozmadı.Muhtemelen bugüne kadar harcadığı çabanın katlarcasını bu iki genin için harcaması gerekecekti.Görevim neyi gerektiriyorsa onu yapacağım.

Alınbandını hafifçe döndürerek eline doladı ve ayaklandı.Güneşin batması yakındı.Çatıdaki muhabbetin tıkanıklığını düşününce bunu pek dert etmiyordu aslında.Ufak birkaç bilgi aldıktan sonra onları salacaktı. "O halde ismimi söylemeyin,sadece sensei olarak hitap edeceksiniz.Sizi yönlendirmem gereken durumlar haricinde özel alanlarınıza girmeyeceğim,yani gerekmedikçe konuşmayacağız.Sadece direktifler.İstemediğiniz sürece aramızdaki ilişki bundan bir adım bile öteye gitmeyecek." Alaycı gülümsemesi tekrar normale döndü.Kalbindeki burukluğu hissetti.Onun hatasıydı.Herşeyin kusursuz olacağını düşünmek...Bu iki geninin kanına gireceği günü hayal etti.Normalden çok daha fazla tatmin olacağını biliyordu."Kusa için didinen bu Konohalı sizin güveninizi kazanana dek pekte eğlenmeyeceğiz yani.Şimdi..Akademiden sizin hakkınızda üstünkörü bilgiler aldım.Onları yok sayıyorum.Sadece isimlerinizi bildiğimi farzedin.Genel yeteneklerinizi,bugüne dek aldığınız eğitimi özetleyin.Sonrasında hangi alan üzerine yoğunlaşmak istediğinizi belirtmeniz işimizi kolaylaştıracaktır.İlerisi için yapmayı planladığım şeyleri az önce sözlerinizle yıktığınızı düşünürsek.." Gözleri Kentaro'dan ayrılmadı.İnatlaşarak ortamı kızıştırdığını biliyordu ama kendini alıkoymadı.Her konuşulanı sindirmesi işe yaramamıştı sonuçta. "Verebileceğim tek ipucu olabildiğince fazla yer görecek olmamız." Konuşma sırası karşısındaki iki ufaklıktaydı.

Re: [Kusa] Takım Haze

MesajGönderilme zamanı: 06 Şub 2015, 10:31
gönderen GM - Naruto
Senin tüm konuşmalarını ve bu konuşma içindeki hareketlerini neredeyse gözlerini kırpmadan izliyor Kentaro. Hana ise hala kaçamak bakışlarla yetiniyor ve sen konuştukça giderek kızarmaya başlıyor. Bunun bir suçluluk duygusu mu yoksa ortamdan fazlasıyla rahatsız olunması mı olduğu konusunda emin olamıyorsun. Zaten şu an için Hana'yı ikinci planda tutuyor olman ve daha çok Kentaro'ya odaklanmış olman, gördüğün duyguyu isimlendirmen için önünde zaman olduğunu gösteriyor. Her bir cümlen yerli yerine otururken, Kusalı olman konusundaki cümlelerin Kentaro'nun suratında çarpık bir gülümseme oluşturuyor. Bu gülümsemeyi tamamlayan alaycı bir bakış ile aslında aklındaki cümleleri sana çoktan anlatmış olan Kentaro, senin konuşman bitince birkaç adım yaklaşıyor sana.

"Başlayayım sensei..." diyor Kentaro fısıltı gibi bir sesle ve yüzündeki o ciddi tavrı takınarak alın bandını kafasından söküyor. Eline aldığı Kusagakure'nin sembolü işlenmiş olan alınbandını sana doğru uzatırken "Ben bunu ne zaman aldığımı biliyorum. Yükümlülüklerimin farkına net olarak varabildiğimi söylemek güç. Bu alınbandıyla hiçbir göreve çıkmadım. Kusagakure için bırak yaşımla kıyaslamayı, hiçbir şey yaptığım söylenemez. Ama yapacağım, binlerce şey de yapsam, yaptıklarımın hiçbir zaman Kusagakure için yeterli olmayacağı kadar!" diyor o kararlı sesiyle. Alınbandını tekrar kafasına geçirirken "Ama bunlardan hiçbiri sizi benden daha fazla Kusalı yapmaz! O büyük köylerinizin bize yaşattıklarını yaşamadan bilemezsiniz! Büyük dedelerinizin o koca köyleriniz tarafından nasıl katledildiğini bilmeden bilemezsiniz! Bu köyün her bir karış toprağında bir akrabanızın bedeninin olduğunu bilmeden bilemezsiniz! Ve sensei... Kusagakure'de hepimizin yaşına bakılmaksızın aynı acılara maruz kaldığını, bu yüzden de herkesin aynı derece Kusalı olduğunu bilmeden, kendinizi iki çocuk önünde maskara etmeyin!" diyor. Resmen yüzüne inen tokatlarla durmadan saldıran Kentaro "Büyük Kusalılığınız sizde kalsın sensei, bize Kusagakureli olanlar kadar Kusalı olmak yeter." diyor. Ancak bu sırada Hana "Yeter artık!" diye bağırıyor. Sesi oldukça cırtlak çıkan ve gözlerinde yaşlar bulunan Hana "Ne demek istediğimiz anlaşıldı Kentaro-san, daha fazla uzatma!" diyor. Kentaro ise Hana'nın bu sözlerinden sonra kaşları çatık bir şekilde yüzüne bakıyor.

Aranızdaki bu gerilimi azaltmak ister gibi Hana konuşmaya başlıyor. "Ben Hana, gerçi söylemiştim daha önce..." diyerek gülümsemeye çalışan kız gözlerinden dökülen yaşları silmeye çalışırken "Ben medic-nin eğitimine başladım ve bu eğitimim hala devam ediyor. Doton elementi kullanıyorum. Saldırmak konusunda pek iyi değilimdir, hatta berbat olduğum bile söylenebilir. Bu yüzden daha çok defansif teknikler üzerinde çalışmalarımı yaptım. Bildiğim teknikler de zaten raporda yer alıyordur, gerçi sadece birkaç tane..." diyor kızararak gülmeye çalışırken.

Hana'nın sözlerinden sonra Kentaro başlıyor, ancak bu sefer daha dingin ama isteksiz bir ses tonuyla "Benim elementim katon ve nintaijutsu yöntemine daha yatkınım. Kendou stilinde eğitimler aldım ve bu eğitimlerim devam etmekte. Ancak Hana'nın da benim de birincil önceliğimiz takımlar olduğu için bu eğitimler daha yavaş ilerliyor. İlerlemek istediğim yol ise yatkın olduğum yöntem, bunun dışında spesifik bir şey söyleyemem." diyor.

Kentaro'nun bu konuşması Hana'nın yumuşattığı havayı biraz gererken, yine Hana söze giriyor ve "Sensei...Çok yer göreceğiz derken ne kastettiniz?" diye soruyor. Kentaro ise bu soruyu umursamıyor gibi dursa da vereceğin cevabı dinlemek için kulak kabartıyor.