[Katsuo, Mifune, Sora, Osui] Kaçınılmaz Son

Moderatör: Game Master

[Katsuo, Mifune, Sora, Osui] Kaçınılmaz Son

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 26 Ara 2014, 19:12

Oyuncular: Izumi Katsuo, Kazuko Mifune, Midori Sora ve Darai Osui
Pasiflik Süresi: 48 Saat

Mifune, Sora ve Osui Üçlü Bela ile birlikte kervansarayın içine giriyor. Grubun önünde Mifune ve Okawa bulunmaktayken, geri kalanlar onların arkasından içeriye giriş yapıyor. Kervansarayın içi tamamen boş bir durumdayken, içeride sadece elinde büyükçe bir temizlik sopası ile duran kadını görebiliyorsunuz. Kadın size şaşkın bir şekilde bakmasının ardından “Üzgünüm, yiyecek bir şeyimiz kalmadı. Ayrıca boş odamız da bulunmuyor.” diyor. Bu esnada hemen arkanızdaki kapıda ufak bir gıcırdama oluyor ve içeriye gülümseyen suratıyla yaşlı adam giriyor. Sizden daha şaşkın bir şekilde etrafa bakan yaşlı adam sanki kimseyi göremeyince büyük bir üzüntüye kapılıyor. Kafasını biraz öne doğru eğerken de ufak adımlarla Osui’nin yanına geliyor. Bir elini Osui’nin omzuna atan adam “Mogu hendugu!” diyor sıkılmış bir ses tonuyla. Yaşlı adamın ne dediğini elbette anlayamıyorsunuz ve Osui dışında diğerleri de adamın dediğine pek aldırmıyor. Bu ana kadar görmezden geldiğiniz adamın şu anda ne dediğini anlamaya çalışmak sizin pek de ilginizi çeken bir şey değil zaten. Okawa bu anda hepinizi görebileceği bir yere geçerken “Diğer kervansaraylara geçelim.” diyor sinirli bir ifade ile. Tam bu anda da Tsuda kıkırdamaya başlıyor, ancak Aoki dirseği ile Tsuda’nın karın boşluğuna doğru vurunca, Tsuda kıkırdamasını kesiyor. Hepiniz arkanızı dönüp kapıdan çıkmak için harekete geçtiğinizde yaşlı adam tam da kapının önünde duruyor ve iki kolunu yere paralel şekilde açarak “Nano!” diyor heyecanlı bir şekilde. Tabi bu sırada kafasını da durmadan sağa ve sola çeviren adamın bu tavrına bir anlam veremiyorsunuz. Tsuda ise adama birkaç adım atarak “Kenara çekilsene be adam!” diyor. Ancak yaşlı adam onu görmezden gelirken, az önceki kelimesini tekrar etmeye başlıyor. Tsuda adama biraz daha sesini yükselterek çekilmesini söylediğinde ise, yaşlı adamın ağzından büyük bir gürültü ile hepinizi şok edecek bir kelime çıkıyor: “Miura!”

Aynı sıralarda, kervansarayın bir odasında…

Gecenin karanlığını ve odanın sessizliğini yaran cümleleri duyduğu anda Miura yatakta doğruluyor. Katsuo’nun sözleri üzerine bakışları aynı donukluğu korurken, yüzünde sinsi bir gülümseme yayılıyor. Sanki Katsuo ile geçirdiği her vakit daha da kana susamışlığını arttırıyor gibi görünüyor Miura’nın. Her ne kadar bunu gizlemeye çalışıyor olsa da, insanın acizliğine yenilip içindeki bu susamışlığı dışarıya yansıtıyor donuk suratlı kadın. Ne var ki bu yansıtmadan hiç de pişman durmayan, hatta bu duyguyu yaşadığı her an daha da yaşama isteği ile doluyor gibi görünen Miura, yine de gözlerindeki donukluktan taviz vermiyor. Katsuo’nun sorusuna bu ifadesi bile cevap olarak yetiyorken, Miura yine de ifadesini açıklama gereği duyuyor. Kısık sesi ona ayrı bir hava katarken “Bu seçenek çok daha işimize gelir, öyle değil mi? Ne kadar kan dökülürse, iş hırsızlıktan çıkıp güzel bir katliama döner.” diyor. Gözlerini tavana devirip kendini hızla yatağa bırakırken, odanın içi bir kez daha sessizliğe bürünüyor. Söylenecek birçok söz olmasına rağmen, sessizlik en büyük yakınlaştırıcı oluyor.

Ne Katsuo ne de Miura ne kadar zamanın geçtiğinin farkına varmıyor. İkisi de her an öldürmeye hazır birer ok gibi duruyorlar. Biri yatağında, diğeri ise oturduğu yerde fırlatılmayı beklerken, ilk hamle bir ses olarak geliyor. Katsuo’ya yabancı bir erkek sesi Miura’nın ismini haykırırken, içinden ufak bir kıskançlık geçmiyor değil. Sadece kendisine sakladığı bir şeyi, tanımadığı başka biriyle paylaşmaya mecbur kılınmış hissi içinde huzursuzluğa yol açarken, Miura yatağından hızla fırlıyor ve keskin gözlerle Katsuo’ya bakarken “Şimdi işler daha ilginçleşti.” diyor sadece. Fakat o anda Katsuo, Miura’nın yüzünde daha önce hiç görmediği bir susamışlığı fark ediyor. Ne kadar kan çıkarsa çıksın, giderilemeyecek bir susamışlık…

“Miura!” diye bağıran yaşlı adamın sesi kulaklarınızı tırmalarken, bu Mifune, Sora ve Osui için en az rahatsız edici durum oluyor. Yaşlı adamın Miura’nın ismini bağırıyor olması, hele ki bir yabancının bunu yapıyor olması, tamamen bir anlamsızlık silsilesini de beraberinde getiriyor. Yaşlı adama en yakın duran kişi olarak Tsuda ellerini kulaklarına götürürken “Bağırmayı kes de Miura’yı nereden tanıyorsun onu söyle!” diye bağırıyor. Ancak onun sesi, yaşlı adamın sesinin yanında sadece bir fısıltı olarak kalıyor. Nefesi tükenmek bilmeyen adam haykırışına devam ederken, Okawa tamamen bir anlamsızlığın içinde “Neler oluyor?” demekle yetiniyor sadece.

Katsuo Miura’nın arkasından hızla odadan çıkarken, Miura’nın isminin haykırıldığını hala duyuyor olmaktan dolayı huysuzlanmaya başlıyor. Sesin tınısı sıradan bir insanı yok edecek kadar rahatsız edici olsa da, bir erkeğin Miura’nın ismini bu şekilde haykırıyor olması Katsuo’ya giderek daha fazla koymaya başlıyor. Merdivenleri ikişer ikişer inen Miura’nın hemen ardında duran Katsuo, Miura’dan bir açıklama beklerken, içinde birazdan yüzleşeceği adamı da öldürme isteği ile yanıp tutuşuyor. Kısa bir süre sonra aşağı kata vardıklarında ise, Miura’nın ismini yaşlı, kirli pasaklı bir adamın haykırıyor olması biraz rahatlatıcı bir hava oluşturuyor. Ancak yine de onu öldürme isteği hala geçmiş değil. Zira Miura’yı gördüğü anda tüm sesi kısılan adamın gözlerindeki büyük mutluluk, bu yaşlı adamın Miura ile arasındaki en büyük engel olduğunu ortaya koyuyor.

Yaşlı adamın sesinin birden kısılması ve gözlerini sabit bir noktaya dikerek büyük bir heyecanla bakması Mifune, Sora ve Osui’nin de dikkatini çekiyor. Üçlü Bela ile birlikte tüm bakışlar adamın baktığı yöne yöneldiğinde ise karşılarında Miura ve yanında bir adam görmeleri ile vücutlarında ciddi bir adrenalin patlaması yaşanıyor. O anda hızla Miura’nın üstüne atlayıp kadını yok etme isteği ile yanan bedenler, Miura’nın donuk ifadesi ile daha da bir yangın yerine dönüşüyor. Yaşlı adam Mifune, Sora ve Osui’nin bulunduğu grubu yarıp geçerken, doğruca Miura’ya doğru hareket ediyor. Miura’nın hemen yanına geldiğinde ise tek dizi üstüne çöküyor ve sadece Miura’nın ismini zikretmekle yetiniyor. Miura ise adamın omzuna bir elini koyduktan sonra sanki adamdan ziyade, karşındaki Üçlü Bela, Mifune, Sora ve Osui ile konuşur gibi “Yanımdaki kişi Katsuo… En güvendiğim adamlarımdan birisi. Bizden olanlara zarar vermeyen, ama karşında olanlara acımayan cinsten bir insan.” diyor. Bu cümlesi ile karşısındaki gruba gözdağı vermeye çalıştığı belli olan Miura gruptaki herkese tek tek bakarken, bakışları birden Aoki üstünde kalıyor. Bir tebessüm ile taçlandırdığı bu bakışlarının ardından ise “Aoki… Benim küçüğüm…” diyor her ne kadar sevgi dolu olarak nitelendirilemeyecek olsa da, Aoki’yi sevdiğini belli eden bir şekilde. Tam bu anda da Aoki, tıpkı yaşlı adam gibi grubu yarıp Miura’nın yanına koşuyor hızla. Aynen yaşlı adam gibi Miura’nın önünde diz çökerken, Miura Aoki’nin saçlarını karıştırıyor hala daha bakışlarını karşındaki insanlar üzerinde sabit tutarken.

Katsuo grubuna katılan iki yeni elemanla her zamankinden daha güçlü hissediyor kendisini. Yeni gelen iki kişinin Miura ile daha önce tanışmış olduğunu her ne kadar anlamış olsa da, kendisinin onlar gibi diz çökmeden Miura’nın grubuna katılmış olduğunu hatırladığında, karşındaki adamlar için pek de iyi duygular beslememeye başlıyor. Tam bu sırada Miura “Yaşlı Bo’nun ismimi söylemiş olmasına bakılırsa, sizler beni arıyorsunuz. Ancak dilerseniz bu kervansaraya zarar vermeden dışarıya çıkalım. Daha sonra sizi seve seve öldürürüz. Öyle değil mi Katsuo?” diye sırıtıyor. Psikolojik olarak üstünlüğü sağlamış olmasından memnun görünen Miura’ya cevabı Okawa veriyor. Ancak Miura’dan ziyade Aoki’ye “Neden?” diye soruyor Okawa. Aoki ise o sevimli bakışlarından ve yüzünden taviz vermeden “Çünkü beni anneme götürecek!” diyor sevinçli bir şekilde. Okawa “Annemiz öldü! Bunu biliyorsun Aoki!” dese de Aoki “Annemin nasıl öldüğünü biliyorum. Onu sen tutuyordun ve Tsuda da kunaisi ile deşiyordu!” diye bağırıyor. Okawa bu anda geçmişteki yaşananlara gömülürken Tsuda öne çıkıyor ve “Annemizin bize yaptıklarını sen de biliyorsun Aoki!” diye haykırıyor. Ancak cevap Aoki’den değil, Miura’dan geliyor. Aoki’nin başının üstüne elini koyan Miura “Dışarıya çıkalım!” diyor bu sefer nazik olmayan bir şekilde. Tam bu esnada da Aoki “Miura-sama… Tsuda’yı ben öldürmek istiyorum!” diyor alev gibi yanan bakışları ile. Miura ise donuk bir şekilde “Nasıl istersen…” diyor sadece.

Her iki grubun da dışarıya çıkmasının ardından, savaş baltaları çekiliyor! İki grup aralarında 15 metrelik bir mesafe ile durmaktalar. Miura’nın grubundan Aoki kendisine Tsuda’yı hedef olarak seçmişken, Tsuda da Aoki ile eşleşmiş durumda. Yaşlı adam ise Okawa’yı hedef almış bulunmakta. Bu dörtlü hızla birbirlerine doğru harekete geçerken, esas dövüşün döneceği noktadan da ayrılmış durumdalar. Bu dörtlü esas dövüşün döneceği yere uzak bir yere doğru hareket ederken, Miura “Biz de başlayalım!” diyor ve hemen ardından Katsuo’ya “İstediğini al, gerisini bana bırak.” diyor oldukça mutlu bir şekilde. Dövüşeceğiniz ortam tamamen çimlerle kaplı bir alan ve ağaç bulunmamakta. Öte yandan kaya, taş gibi cisimlerin olduğunu söylemek de güç. Ortam Kawarimi’ye pek de uygun sayılmaz yani.

Out: Dostlar, dövüş için kafamdaki plan Miura vs. 2 Oyuncu ve Katsuo vs. Bir Oyuncu şeklide. Öbür türlü hem karışıklık olacağını hem de hamlelerin iyi yansıtılamayacağını veyahut benim bu hamleleri istediğiniz şekilde anlayamayacağımı düşünüyorum. Dolayısıyla dövüşü bu formatta yaparsak işimizi daha kolay olur kanısındayım. Ancak seçim yine de size kalmış durumda. Bu formatın dışında bir şekilde strateji yapabilirsiniz.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Katsuo, Mifune, Sora, Osui] Kaçınılmaz Son

Mesajgönderen Kazuko Mifune tarih 27 Ara 2014, 13:20

İlk kervansaraya doğru adımlarımızı attıktan sonra karşımıza birşey çıkmıyor. Yani bu kervansarayda olmadıklarını anlıyoruz, fakat sorun olan bir şey varmış gibi hissediyordum. Çünkü yaşlı adam öyle bir garip davranıyor ki, ne yaptığını ne konuştuğunu veya neden böyle birşey dediklerini anlayamıyorum. Cidden şu anda garipsemeketen başka yapacabileceğim hiçbir şey yok. Tam yaşlı adamdan bahsetmişken bir de hemen Osui'nin eline omzuna atıp bir şeyler demesi beni bu sefer harbiden şaşırtıyordu. Burada neler dönüyor bilmiyorum, ama Okawa'nın bize ihanet edeceğini düşünmüyordum. O iyi bir adam. Güçlü ve İyi bir adamın iradesine rahatlıkla karşı koyabileceğini ve dürüst bir şekilde Miura'yı öldürmemiz de yardım edebileceğini düşünüyordum. Lakin, yaşlı adamla ilgili aynı şeyi söylersem büyük bir hata yapmış olurum. Hemde hatanın mislini, çünkü o pislik kokusunun yanında Osui'den ziyade kalbi de pislik gibi kokuyor gibiydi. Bakalım ne yapacağını göreceğiz derken daha diğer kervansaraya geçmeden saçma salak hareketler yapmaya başlamıştı. Kalp ritmim bir anda hızlanmış gibiydi, bu his sanki tehlikenin geleceğiNİ işitiyor gibiydim. Tsuda'nın ona geri çekilmesini söyledikten sonra aralarında büyük bir çekişme oluyor ve son anda bizim yaşlı adamdan ''Miura'' diye bir söz çıkıyor.

İşte o an, gözlerimin kapaklarını öyle bir açıldığını fark ettim ki, sanki kendini kaybeden deli insanlar gibi olmuştum, fakat kendimi kaybetmediğimi fark edince bu bir anlık heyecan hissi olduğunu anladım. Yaşlı adama o ismi nerden bildiğini soran Tsuda'ya hak vermiştim. Büyük ihtimal oda benim gibi düşünüyordur, bunun bir hain olduğunu. Okawa bir anda ortalarına girerek neler olduğunu sorduktan sonra savaşın yaklaştığının kokusunu alabiliyordum. Kan akacaktı buradan, bize ihanet edeni de bulduğumuza göre onu da aradan çıkartmamız gerekiyordu, ama yinede herkesin benim gibi düşünmediğini göze alırsak ani bir hareket yaparsam bana saldıracaklarını düşünüyordum.

Yaşlı adamın sesinden sonra Miura'nın bir adamla ortaya çıkmasından sonra büyük bir diyalog ortaya çıkıyor. Ben hala sessizliğimi koruyup konuşmaları dinlerken savaşın kokusunun burnumda tüttüğünü fark ediyorum. Ciddi bir pozisyona tam girecekken aramızdan Aoki'nin Miura'ya doğru koştuğunu görünce, ''Bu kadarı yeter lan!'' diye kükrüyorum. Bu lafımdan sonra tartışmaya başlayan Üçlü Belaların diyaloglarına tanık oluyordum. Miura'nın dışarı da savaşmamızı uygun gördüğünden sonra herkesle birlikte dışarı çıkınca savaşın başlayacağını anlayabiliyordum.

Öncelikle, yaşlı adamla, Okawa'nın. Aoki'yle de Tsuda'nın eşleştiğini görüyordum. Artık eşleşmenin vaktinin geldiğini düşünerek Osui'ye ve Sora'ya dönerek, ''Miura'yı eskiden yaptığınız taktikle yenebilirsiniz. Sizlere güveniyorum dostlarım. Bende şu sarı kafayı alacağım.'' diyerek sarı kafaya doğru sert bir bakış atarak, ''Sen!.. Sen benimle dövüşeceksin süt çocuğu!'' diyorum ve yavaş yavaş üzerine doğru yürümeye başlıyorum.


Out:
Sarı kafa = Isumi Katsuo
Beni kızdırma.Resim
Resim


Künye
İsim:Kazuko Mifune
Yaş:21
Cinsiyet:Erkek
Element:Raiton
Seviye:C-Rank
Rütbe:Chuunin
Alım Gücü: 2.Seviye/5 Puan
GP: 5

Profil
Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:6
Potansiyel:1
Varlık:4
Zeka:4

Eksiklikler/Özürler
Eksik Kol

Taijutsu
Kendou[B-Rank]
Kendou teknikleri;
Tsukikage no Mai, B Rank


Beceri Listesi
Tek el ile Katana kullanımı 5
Şarkı söyleme 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
5.Seviye Özel Üretim Katana ve Başlangıç ekipmanları.
Katana'ya Mekanizma 5.Seviye
Kullanıcı avatarı
Kazuko Mifune
 
Mesajlar: 36
Kayıt: 01 Eki 2014, 17:11

Re: [Katsuo, Mifune, Sora, Osui] Kaçınılmaz Son

Mesajgönderen Izumi Katsuo tarih 27 Ara 2014, 23:26

Bir canavarla aynı odada bulunduğunu sorusunu sorduktan sonra öğrenmişti. Evet, her ne kadar ufak bir kız gibi gözükse de hayatında gördüğü en tehlikeli insanlardan birisi olduğunu söyleyebilirdi. Ne de olsa bütün köyler tarafından aranan azılı bir suçluydu. Fakat gördüğü ya da hissettiği şey hiç de hissettiği gibi değildi. Karşısında kanla beslenen bir yaratık bulunuyordu sanki. Kan dökmek için var olan arzusunu etrafa yayıyordu. Bundan zerre çekinmediği ortadaydı. İstese bunu belli etmeden içinde yaşayabilirdi. Ama o istemişti. Yanındaki insana kimin yamağı olduğunu göstermek istemişti. Her halinden belli oluyordu. Birbirlerini daha iyi tanıyabilmeleri için yaptıkları ufak hareketlerden ibaretti bütün bunlar. Katsuo, karşılaştığı bu canavarın ardından içindeki heyecan bir anda tavan yapmıştı. Zaten planın yarattığı gerginlik bedenini kuşatmışken bir de bu heyecan onu zar zor yerinde tutuyordu. O öldürmese de olurdu. Sadece insanların onun kim olduğunu bilmesini istiyordu. Yani öldürmeye yönelik bir ihtiyacı yoktu. Artık Miura nasıl bir hava yarattıysa bir anda o da öldürme isteğiyle yanıp tutuşuyordu. Çünkü her öldürdüğü adamın tanrıçasının gözünde bir artı puan olduğunu öğrenmişti.

Ölümün ilk notası bütün odalarda yankılanıyordu. Birisi onları çağırıyordu. Hem de bir erkek. Başta bunu kadınına sulanan bir tehlike olarak görmüştü. Adamın sesini her duyduğunda farklı duyguların esiri oluyordu. İçindeki canavar daha fazla vahşileşmeye başlamıştı. Artık Miura'dan daha fazla kan dökme isteğine sahip olduğunu hissediyordu. Öldürmek ilk defa bir ihtiyaç haline gelmişti. Daha önce bunu hissettiğini hiç düşünmüyordu. Aynı zamanda kıskançlığı hissettiğinde de. Bu geceye kadar elinden alınmasından korktuğu hiçbir şey olmamıştı. Zaten bütün dünya onundu. Kaybetmekten korktuğu hiçbir şeyin olmasına gerek yoktu. Fakat şimdi olaylar farklılaşmıştı. Artık hayatında Miura vardı ve o hiç sahip olamadığı insandı. Ona sahip olmak bir kenara dursun, onu tam olarak bilemiyordu bile. Yine de kaybetmekten korkuyordu. Bir saniyeyi bile ondan ayrı geçirmek istemiyordu. Görev icabı bile farklı yollara düşmek istemiyordu onunla. Her bastığı adımın arkasında onun adımları olsun istiyordu.

Miura ile birlikte hemen dışarıya fırlamıştı. Duyduklarına göre işler bu sefer bir hayli ilginç bir hal alıyordu. Zaten birlikte geçirdikleri sürenin ne kadarı ilginç değildi ki? Bu yüzden duyduklarına pek kulak asmadan sadece avına yoğunlaştı ve doğruca aşağı kata doğru Miura'yı takip etti. İndiklerinde ise gördükleri resmen aşağılanma duygusunu tattırmıştı ona. Seslenen kişi bir böcekten ibaretti. Kendisine rakip olmak bir kenara, bir sonraki dakika yaşayıp yaşayamayacağı bile kesin değildi. Pislikten kabuk bağlamış bu herifin yanındaki güzel kızın ismini nasıl bildiğini merak ediyordu. Fakat bunu da çok geçmeden az buçuk tahmin edebiliyordu. İlk karşılaşmadan sonrası Katsuo için pek de büyük bir anlam ifade etmemişti. O an öyle bir duygu yaşıyordu ki, bugün buradaki insanlardan birisini elleriyle öldürmesi lazımdı. Yaşadığı bu vahşi duygular yüzünden duyduklarını sadece duymuştu. Hiçbir anlam ifade etmeyen sözcükler kulağına gelmeyi kesmişti ve Miura hareket etmeye başlamıştı. Tıpkı bir köpek gibi onu takip etmiş ve dışarıya çıkmışlardı.

Dışarı çıktıktan sonra her şey bir anda anlam kazanmaya başlamıştı. Dövüş alanları burası olacaktı. Kendini sergileyebilmesi için elinden geleni ardına koymayacaktı. Rakipler teker teker seçilirken Miura'nın emri ona biraz kötü bir fikir gibi gelmişti. Hele ki emrin ardından rakibinden duyduğu söz, onu bu fikirden tamamen vazgeçirmişti. Üçüne karşı tek başına savaşacaktı. Bunun için Miura'nın arkasında olduğunu bilmesi yeter de artardı. Rakibi yavaş yavaş yürümeye başlamışken zaman kaybetmeden tanrıçasının gözlerine baktı. Onu koruyucu meleği olması gerekiyordu. Bütün pisliği kendisi temizleyecekti ve kıymetlisinin zarar görmesine izin vermeyecekti. Daha yeni tanıştığı bu meleğin kollarında ölmesini izleyemezdi. Bunu o bile kaldıramazdı. İşte bu yüzden Miura'ya "O evde bana yaşattıklarını şimdi onlara yaşat. Hatta daha fazlasını yapabileceğini biliyorum." dedikten sonra Miura'nın üç adım ilerisine çıkıp tanrıçasının önüne geçti ve rakiplerine "Üçünüze karşı tek başıma savaşacağım. Miura'nın kılına zarar gelirse... İşte o zaman ölmek için bana yalvarırsınız!" dedi. Her an "Kaidan" yapmak için kendini hazır tutarken aynı anda tedirgin düşüncelerini kafasından atmaya çalışıyordu. Düşüncelerinin beynini tırmalaması yüzünden olası bir saldırı anında kendini koruyamayabilirdi. Miura'nın, yaptığı bu şeyin ardından göstereceği tepkiyi merak ediyordu. Fakat eğitimini boşa çıkaramazdı. Yaşadığı sıkıcı günleri düşündü ve kendini tekrar suyun içine bıraktı. Karada bıraktığı meleğinin her daim orada olacağını biliyordu. Sadece düşüncelerinden arınması için ufak bir araya ihtiyacı vardı. Geri dönecekti. Bunun için ona söz vermişti.

Başladığı yere geri dönmüştü. Özüne geri döndüğünü hissediyordu. Su, onun asla değiştirilemez özüydü. Artık karşısındaki veletlerin boynunu kırmak için tamamen hazır hissediyordu.
Resim

Künye
İsim:Izumi Katsuo
Yaş:21
Cinsiyet:Erkek
Element:Fuuton
Seviye:C-Rank
Rütbe:Chuunin
Alım Gücü:5 - Orta Gelirli/10
Kullanılabilir GP:11

Profil
Güç:5
Çeviklik:5
Kondisyon:5
Potansiyel:5
Varlık:6
Zeka:4

Eksiklikler/Özürler:-


Ninjutsu
Tobikoshi no Jutsu
Furyuu no Jutsu



Taijutsu
Suiseiki Stili, B-Rank
Kaidan, C Rank



Genjutsu


Beceri Listesi
Etkileyici Konuşma 8
Gemmei-dou (D-Rank)



Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Herkese verilen shinobi çantası (Tamamı dolu)
Kullanıcı avatarı
Izumi Katsuo
 
Mesajlar: 72
Kayıt: 09 Eyl 2014, 18:43

Re: [Katsuo, Mifune, Sora, Osui] Kaçınılmaz Son

Mesajgönderen Midori Sora tarih 28 Ara 2014, 23:41

Mifune, Osui ve Üçlü bela denilen grupla beraber ilk kervansaraya doğru yola çıkmıştık. Yolumuz çok uzun olmadığı varmamız uzun sürmemişti. Kervansaraya ilk olarak Mifune ve Okawa adımını atmıştı. Biz destek tim olarak gerideydik. İçeri girdiğimizde ilk fark ettiğimiz şey bomboş olduğuydu. Evet bomboş bir kervansaraya gelmiştik. İçeride sadece elinde büyük sayılabilecek bir temizlik sopası ile duran bir kadın vardı. Kadın bize biraz şaşırmış gibi baktıktan sonra yiyeceğimiz de yok kalacak yerimiz de demişti. Ben bunları duyup hüsranla dışarı çıkacakken arkamdaki kapıdan bir gıcırtı gelmişti. İçeriye yaşlı adam girmişti. Adını sanını, geldiği yeri hatta dilini bile bilmediğimiz adamın bizimle ne gibi bir işi olabilirdi ki? Neden bizimle seyehat etmesine izin veriyorduk ?

Tam da dışarı çıkmaya karar verirken adam kapının önünde durmuş ve bizi engelliyordu. Nano gibi anlamsızca bir şey diyordu. bunu o kadar yüksek bir heyecanla söylüyordu ki kafasını sağa sola sallamayı ihmal etmiyordu. Tsuda adamı ittiyse de adam kapıyı tutmaya devam ediyordu. Tsuda sesini yükseltip adamı iyice oradan atmaya çalışırken yaşlı adamın ağzından beklenmedik bir kelime çıkmıştı, bir isim , bir av : Miura. Oldukça ilginç ve gerçekten beklenmedikti. Bu yaşlı adam avımızı nereden biliyordu? Miura ismini bağırarak beynimizi eritmeye çalışırmışçasına bağrıyordu yaşlı adam. Tsuda kulaklarını kapatıp anlamsızca sorular sormaya uğraşıyordu yaşlı adama. Okawa ise sanki bir boşluğa düşmüşçesine Neler döndüğünü öğrenmek istiyor gibiydi.

Tam adama bir tane patlatmak üzereydim ki adam aniden durmuştu. Gözleri sabitlenmişti. Yüzündeki ifade oldukça heyecanlıymış hissiyatı veriyordu. Yaşlı adamın baktığı yere doğru baktım. Avımız orada duruyordu : Miura, kaçak, öncelikli av. Evet o kadın ölmeliydi. Köyümüzün iyiliği için öldürülmeliydi. Tıpkı kuduz bir köpek gibi.
İlginç bir şekilde aoki ve yaşlı adam taraf değiştiriyordu. Düşman safına katılıyorlardı. Ondan sonrası aile içi çekişmeler falan. Şu kaltağın kellesini aldıktan sonra üçlü belanın 2 elemanı ile bu durum hakkında bilgi alırım. Şimdi Avımızı,Avın ortağını ve hainleri katletme sırası. Kimseye acıma. Görevini tamamla. Annemin bana öğrettiği bu ve ben bu öğretilerle bu seviyeye kadar geldim. Unutmamam gerek, ben dövüşürken bir insan değilim sadece köyümün iradesinin bir parçasıyım. Öldürdüğüm insanlar halkın iyiliği için ölüyor. Kişisel bir meselem yok. Duygularımdan arınmalıyım.

Dışarı çıktığımızda dövüş için hazırdık. Aoki Tsuda'yı Yaşlı herif ise Okawa'yı almış durumda. Bizim mifune sarı saçlı oğlana ,sarı oğlan da hepimize meydan okumuştu. Koduğumun kaçakları. Aramızdaki 15 metre farkın benim tekniğim için sınır olduğunu biliyordum ama yine de şansımı denemeliydim. Ikadzuchi no Kiba yaparak Miurayı hedef alacaktım ardından Kaidan pozisyonuna geçecektim. Hasımlarını tartmalıydım. Onları gözlemleyecek ve nasıl kaçmaya çalıştıklarını takip edecektim.
Tell Me Why
Resim
Künye
İsim: Midori Sora
Yaş:18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:
4 - Orta-Düşük Gelirli/10

Kullanılabilir GP:
45
Profil
Güç:5
Çeviklik:5
Kondisyon:5
Potansiyel:5
Varlık:5
Zeka:5

Eksiklikler/Özürler

-

Ninjutsu
•Ikazuchiwana no Jutsu
•Ikadzuchi no Kiba
•Denken jutsu
•Kangehika

Taijutsu
Suiseiki Stili C Rank
•Kaidan

Genjutsu
-
Sensör

Gemmei-dou C-rank

Beceri Listesi
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Shinobi ekipmanları


Kütüphane
Kullanıcı avatarı
Midori Sora
 
Mesajlar: 80
Kayıt: 13 Kas 2014, 16:29

Re: [Katsuo, Mifune, Sora, Osui] Kaçınılmaz Son

Mesajgönderen Darai Osui tarih 29 Ara 2014, 03:47

Önde Mifune-san ile Okava geride ise Osui ve diğerleri girmişlerdi kervansaraya. Herkesin olduğu gibi Osui'nin de ilk dikkatini çeken şey buranın boş olması idi. İçerde temizlikçi kadından başkası yoktu. Temizlikçi. Osui'nin en sevmediği mesleği yapıyordu kadın. Bir insan temizlenmek ve temizletmek için neden para verir ki? hiç anlamıyordu bunu pislik şinobi. İçerdeki kadından hiç hoşlanmamıştı ve onun inadına etrafı pisletecekti.

Hedoro No jutsu yapacağı sırada onu bu Jutsuyu yapmaktan alıkoyan şeyi görmüştü. Yaşlı adamı. Ona demin gitmesini söylemişti pislik şinobi fakak dediklerini anlamanış olacak ki kendisini veya takımı takip etmeye devam ediyordu. neredeyse yaşlı adamla tanıştığ için pişman olacaktı Osui. Bunun sebebi elbetteki ondan bıkması yada onun gibi birşey değildi. Sebep; Eğer dövüş başlarsa yaşlı adamın da tehlikede olacağından korkmasıydı.

Fakat yaşlı adama sözünü anlatamıyordu bir türlü. Onun dilini bilmediği için yapacak başka bir şey yoktu. Onu elinden geldiği kadar kendi koruyacaktı. kendisi korumaya niyetliydi çünkü diğerlerinin bunu yapmayacağını biliyordu. Yaşlı adam Osui'nin omzuna dokunup bir şeyler söylediğinde ise Osui, bunun adamın ismi olduğunu düşünmüş ve birazda olsa mutlu olmuştu. Diğerleri aldırış etmesede o nihayet ismini Mogu hendugu sandığı adamla nihayet Çok az da olsa iletişim kurabildiğine sevinmişti.

Ama grubun kapıdan çıkarken yaşadığı olayları Osui şaşkınlıklar içinde iliyor ve ne Gruptan herhangi birine ne de yaşlı adama hiç bir şey diyemiyordu. Ağzından çıkan son isim ise Osui'yi de herkes kadar çok şaşırtmıştı. Ardından olan Miura'nın gelmesi, Yaşlı adamın ve kardeşlerden birinin onun tarafına geçmesi ve kavganın başlangıcı olaylarını da Osui sadece çok büyük bir şaşkınlıkla izliyor ama mekandan çıkarken yaptığı iki tane Ishiken no Jutsu haricinde olaylara hiç bir şey yapamıyordu.

Dövüş neredeyse başlamıştı ve rakipler belliydi fakat Osui'nin aklı hala yaşlı adamdaydı. Okawa'nın bir yandan kazanmasını isterken diğer yandan daaşlı adamın kaybetmemesini umuyordu. kendini dövüşe veremeden sadece arkadaşlarını ve yaşlı adamla Okawa'nın dövüşünü izliyordu öylece. Elindeki sertleşmiş çamurdan kılıçlarını sımsıkı tutarak.
Resim
İğrenç şeyler yapmadığı zamanlarda Osui'nin hobisi havaya uçmaktır

Resim

Resim

Resim

İsim: Darai Osui
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton + Suiton + Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 4 Orta-Düşük Gelirli10
Kullanılabilir GP: 11 GP

Güç: 4
Çeviklik: 3
Kondisyon: 8
Potansiyel: 8
Varlık: 3
Zeka: 4

Eksiklikler/Özürler
Takıntılıkpislik ve iğrençlik takıntısı, Sosyal Yetersizliktakıntısı yüzünden, Yabancı

Ninjutsu
Kawarimi no Jutsu
Bunshin no Jutsu
Henge no Jutsu
Nawanuke no Jutsu
Kakuremino no jutsu
Hedoro no Jutsu
Ishiken no Jutsu(gelişimi)
ZAAAAAAAART


Taijutsu
Çift Silah StiliD-Rank

Genjutsu
-
Beceri Listesi
Çift Kılıç Kullanma3


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-

Diğer Bağlantılar
Kütüphane (GÜNCEL ✔)
Lejant (GÜNCEL ✔)

Darai Osui byResim
Kullanıcı avatarı
Darai Osui
 
Mesajlar: 103
Kayıt: 10 Eyl 2014, 21:18

Re: [Katsuo, Mifune, Sora, Osui] Kaçınılmaz Son

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 29 Ara 2014, 19:59

Dövüşün ilk kıvılcımı parlıyor… Herkesin sözü noktalandığında, ortamdaki gergin hava doruk noktasına ulaşıyor. Bu gerginliği hepiniz iliklerinize kadar hissediyor, ancak amaçlarınız, emelleriniz bu gerginliği doğru bir yola koymanızı sağlıyor. Dolayısıyla gerginlik sizde dikkat kaybına neden olmuyor, aksine daha fazla motive olmanızı sağlıyor. Tam bu esnada da Sora ilk hamleyi yapan kişi oluyor. Hızla tamamladığı mühürlerin ardından elinden çıkan elektrik akımı gökyüzündeki azgın gezintisine başlıyor. Birkaç saniye önce Sora’nın elinden çıkan elektrik akımı doğruca Miura’ya isabet ederken Sora ve takımı ilk skoru atmış olmanın verdiği avantaj ile öne geçiyor. Katsuo ise daha ilk hamlede Miura’yı koruyamamış olması ile öfkelenmeye başlarken, birden Miura’nın flulaşan görüntüsü onu Miura ile ilk tanıştıkları ana götürüyor. Bu flulaşma Katsuo için yeterli bir açıklama olurken Miura “Bu zevki sadece sana yaşatmam!” diyor kana susamışlığını ortamdaki kimseden esirgemeden ve birden bu flu görüntü harekete geçiyor!

Miura’nın yumruklarını birden karınlarında hisseden Sora ve Osui neler olup bittiğini bile henüz algılayamıyorlar. Ağızlarında giderek artan kan tadıyla gözleri Miura’yı yakalıyor ikilinin ve o anda karşılarında çarpık gülümsemesi ile Miura’nın delirmiş gözbebeklerini görebiliyorlar. Her şeyi birkaç saniyede olup biterken Sora Kaidan’ın, Osui ise elindeki kılıçların etkisiz kaldığını anlamaya çalışıyor. Ne var ki Miura’nın görüntüsü tekrar flulaşıp geriye doğru hareket ederken, az önceki yerinde tekrar netleşiyor. İfadesinde hiçbir değişiklik bulunmayan Miura sanki kahkaha atmamak için kendini zor tutuyor.

Sora ve Osui ağızlarında biriken kanı dışarıya fışkırtırken, karın boşluklarındaki yumruğun etkisi geçmeye başlıyor. Yedikleri yumruk her ne kadar şiddetli olmasa da kendilerine bu denli hasar verebilecek cinsten olması onların daha dikkat etmesi gerektiğine işaret ediyor. Öte yandan bu kadar kısa sürede böyle bir darbe yemiş olmak mental açıdan da onları etkiliyor. Biraz yanında gördüğü tablo karşısında etkilenen bir diğer isim de Mifune oluyor. Kendi takımında olan iki kişinin sadece birkaç saniye içerisinde aldığı hasar onu hem gaza getiriyor hem de daha temkinli kılıyor. Bir gerçek var ki, Sora ve Osui ağızlarından kan fışkırtırken Mifune de hemen hemen aynı acıyı hissediyor.

Mifune ve Katsuo arasında 10 metrelik bir mesafe bulunmakta. Katsuo’nun sol tarafında ve birkaç metre arkasında –yani ilk durduğu noktada- ise Miura bulunmakta. Sora ve Osui de aynı yerdeki pozisyonlarını korumaktalar. Aldıkları darbe onları etkilemiş olsa da, şu an için dövüşmelerine engel olacak kadar etkili değil. Bu esnada diğer dövüşen kişiler de görüş açınızın tamamen dışına çıkmış durumda.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Katsuo, Mifune, Sora, Osui] Kaçınılmaz Son

Mesajgönderen Darai Osui tarih 01 Oca 2015, 02:52

Osui'nin kılıçları elindeydi fakat aklı tamamen başka yerdeydi. O yaşlı adamı düşünüyordu. Yaşlı adama ne olduğuna ve ne yaptığına akıl erdirmeye çalışıyordu. Miura'yı görmeden önce Sanki kendisine bir şey anlatıyormuş gibiydi. Aynı zamanda b anlattığını anlamadığı için de kendisine de kızıyordu.

Fakat ne yazık ki çok büyük bir hata yapıyordu Osui. Bir dövüşün içindeyken başka bir yeri düşünmek hele içinde bulunduğu dövüş ile alakası olmayan birini düşünmek gerçekten çok büyük bir hataydı. Zaten bu hatasının bedeli de karnına aldığı çok güçlü bir yumruk darbesi olmuştu. Yediği darbeden dolayı ağzından kan gelmişti.

Aslında ağzından kan gelmesi yani kan kusmak onun için o kadar da kötü bir şey değildi. Ağzına sevdiği bir tat gelmişti sonuçta. Eğer bu olay bir avdan dayak yemenin sonucu olmasaydı tam bu noktada gülebilirdi bile. Ayrıca yediği yumruk ve hissettiği acıyla beraber dövüşe konsantre olmaya da karar vermişti.

Dövüşe odaklanan Osui'nin ilk fark ettiği şey nasıl olduğunu anlamasada elindeki kılıçların gitmiş olduğuydu. Kılıçlarının yok olduğunu gören Osui onları yeniden çıkartarak vakit kaybetmek yerine etrafı çamurla kaplayabilmek için Hodan No Jutsu yapmaya başlamıştı bile.


Out: telefondan yazılmıştır
Resim
İğrenç şeyler yapmadığı zamanlarda Osui'nin hobisi havaya uçmaktır

Resim

Resim

Resim

İsim: Darai Osui
Yaş: 16
Cinsiyet: Erkek
Element: Doton + Suiton + Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 4 Orta-Düşük Gelirli10
Kullanılabilir GP: 11 GP

Güç: 4
Çeviklik: 3
Kondisyon: 8
Potansiyel: 8
Varlık: 3
Zeka: 4

Eksiklikler/Özürler
Takıntılıkpislik ve iğrençlik takıntısı, Sosyal Yetersizliktakıntısı yüzünden, Yabancı

Ninjutsu
Kawarimi no Jutsu
Bunshin no Jutsu
Henge no Jutsu
Nawanuke no Jutsu
Kakuremino no jutsu
Hedoro no Jutsu
Ishiken no Jutsu(gelişimi)
ZAAAAAAAART


Taijutsu
Çift Silah StiliD-Rank

Genjutsu
-
Beceri Listesi
Çift Kılıç Kullanma3


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-

Diğer Bağlantılar
Kütüphane (GÜNCEL ✔)
Lejant (GÜNCEL ✔)

Darai Osui byResim
Kullanıcı avatarı
Darai Osui
 
Mesajlar: 103
Kayıt: 10 Eyl 2014, 21:18

Re: [Katsuo, Mifune, Sora, Osui] Kaçınılmaz Son

Mesajgönderen Izumi Katsuo tarih 01 Oca 2015, 15:37

İzleyin youtube.com


Koruyamamıştı. Koruması gereken tek bir kızı, minicik bir bedeni bile koruyamamıştı. Başarısızlığı iliğine kadar hissediyordu. Hatta bir noktadan sonra kendinden nefret etmeye başlamıştı. Sevdiği insanı koruyamamak neydi şimdi anlıyordu. Masallarda anlatılanlar gibi işliyordu her şey. Güçsüz bir adam, ölen bir sevgili... Masallar hep mutlu sonla bitmez miydi? Bir tanrının ana kahraman ise mutlaka mutlu sonla biterdi. Öyle olmalıydı. Mutlu olmalıydı. Mutlu olmalılardı. Hem arkasındaki kızı koruyamazsa hayatına nasıl devam edebilirdi ki? Hikaye sonlanır, kahraman da ölürdü. Böyle bir şey söz konusu olamazdı. Hikaye daha yeni başlamıştı. Hikayeyi dinleyen çocuklar daha yeni yeni heyecanlanmaya başlarken burada son bulmasına izin veremezdi. Ama nasıl? Elinden hiçbir şey gelmiyordu. Arkasında elektrik tarafından çarpılan kıza hiçbir müdahalede bulunamıyordu. Acı veriyordu. Hiçbir şey yapamamak, sadece izlemek onu deli ediyordu. Dokunmak istiyordu. Onu kurtarmak, kollarına sarmak ve çok uzaklara gitmek.

Hikayenin sonlarını hep kahramanlar değiştirirdi. Değil mi? Fakat bu sefer işler farklıydı. Çünkü bu hikayede tek bir kahraman yoktu. İki kahraman vardı! Miura bu kahramanlardan biriydi ve paylaşmayı seven birisiydi. Katsuo bencil birisi olarak bütün düşmanları üstüne çekmeyi isteyip hikayeyi üstlense de o buna izin vermemişti. O da bunun bir son olmasını istemiyordu. Daha yürüyecek yolları vardı. Katsuo'yu ilk tanıştıkları zamana götürdü ve onun savaşın daha yeni başladığını anlamasını sağladı. Tanıştıkları zaman kullandığı tekniği yine kullanarak düşmanlarını büyük bir şaşkınlığa uğratmıştı. Neler olduğunu bilmese Katsuo da şaşkınlığa uğrayacaktı. Ama biliyordu. Biliyordu ve her geçen saniye daha da kana susamış bir canavara dönüşüyordu. Hepsini elleriyle öldürecekti. Önceliği Sora'ya verecekti. Çünkü kuralları çiğneyen ilk kişi o olmuştu. Kıza dokunulmamasını söylediğine emindi. Sora ise bu kurala uymamıştı.

Gözleri çılgınlar gibi açılmıştı. Önüne gelen herkesi öldüreceğine yemin etmiş gibiydi. Şuan ne tekniğinin ne de kişiliğinin engelleyebileceği bir düzeydeydi. Öğrendiği bütün disiplini unutmuş gibiydi. Duyguları bütün vücudunu esir almıştı. Şuan sadece öldürmek için yaşıyordu. Arkasında asla ölmesini istemediği birisi vardı. Hem onun gözünde daha fazla küçük düşemezdi. Gülüyordu. Bütün suratını ele geçirmiş pis sırıtışa engel olamıyordu. İlk defa kendisi gibi hissediyordu. Kendi hayatını yaşadığını, mutlu olduğunu... Hissettiği bu duyguların yabancılığı onu daha da vahşi bir hale getirmişti. Sora'nın gözlerine bakarak "Kıza dokunmayın demiştim." demişti ve çantasından çıkardığı iki kunaiden birini Sora'ya fırlatıp yerinden fırlamıştı. Adeta fırlattığı kunai ile yarışıyormuş gibi koşuyordu. Onu durdurabilecek hiçbir şey yok gibi hissediyordu. Yenilmez, durdurulamaz, önlenemez... Kelimelerle ifade edilemeyen duygularının esiri olmuştu. Aşkının esiri olmuştu!
Resim

Künye
İsim:Izumi Katsuo
Yaş:21
Cinsiyet:Erkek
Element:Fuuton
Seviye:C-Rank
Rütbe:Chuunin
Alım Gücü:5 - Orta Gelirli/10
Kullanılabilir GP:11

Profil
Güç:5
Çeviklik:5
Kondisyon:5
Potansiyel:5
Varlık:6
Zeka:4

Eksiklikler/Özürler:-


Ninjutsu
Tobikoshi no Jutsu
Furyuu no Jutsu



Taijutsu
Suiseiki Stili, B-Rank
Kaidan, C Rank



Genjutsu


Beceri Listesi
Etkileyici Konuşma 8
Gemmei-dou (D-Rank)



Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Herkese verilen shinobi çantası (Tamamı dolu)
Kullanıcı avatarı
Izumi Katsuo
 
Mesajlar: 72
Kayıt: 09 Eyl 2014, 18:43

Re: [Katsuo, Mifune, Sora, Osui] Kaçınılmaz Son

Mesajgönderen Midori Sora tarih 01 Oca 2015, 21:23




Kan. İçinde dolaşan ve seni yaşatan kutsal sıvı. Kırmızı, sıcak. Çok kırmızı, daha da sıcak. Önce içeride sonra ise dışarıda. Beni görebiliyor musun köyüm? Beni hissedebiliyor musun? Parlak sarı olan rengimin nasıl da koyu bir kırmızıya dönüştüğüne şahit olabiliyor musun? Sizin için yapıyorum. Siz yüzlerce masum insan için bazılarının çalışması gerekiyor. Tembellik bile bir yere kadar. Size kendimi sunuyorum siz ise bana ne sunuyorsunuz ? Neden bunu yapmak zorundayım? Neden kardeşçe yaşayamıyoruz. Ah evet, bu kadın gibi orospu çocuklarının yüzünden. O ve onun gibiler barışı sebepsizce bozuyor. Niye yaptın diye soramıyoruz bile. Çok tutarsızlar, çok yıkıcılar. Doğanın dengesini kendi çıkarları uğruna bozan iğrenç insanlar. Sonuna kadar öldürülmeyi hak ediyorlar. Onlar ve yandaşlarından hiç biri dünya üzerinde kalmamalı.

Elektriğim çarpmıştı o iğrenç katile ama çok büyük bir etki göstermemişti. Belki de göstermişti, ama belli etmiyor olabilirdi. Sonra ise sanki bir şekilde flulaşmıştı. Nasıl bir teknik olduğunu tahmin edemiyordum ama bu şekil harekete geçerek bana ve Osui'ye yumruk atmıştı. Kaidan'ım etkisizdi. Nasıl bir fiziksel teknik benim Kaidan'ımı geçebilirdi ki? Ben beklerdim, Uygun zaman gelene kadar beklerdim ve sonra sanki karanlıktaki bir köpek gibi ısırırdım. Sen kimsin? Sen nesin? Beklemem neden bu kadar zor? Neden beni rahat bırakmıyorsun? Ah, Düşüncelerim neden bu kadar karmaşık ve hantal? Ah bize atılan yumruk neden Mifuneyi etkiledi? Neler dönüyor? Umrumda değil. Ben fırtınanın içindeki yıldırım olmalıyım, şimdi bulutların altındaki sakin çayır olma zamanı değil. Görevimi yerine getirmeliyim. Dünyayı daha iyi bir yer yapmalıyım. Onunla uyum içinde yaşamayanlar elenmeli. Hepiniz ölmelisiniz. Üzgünüm. Çok üzgünüm ama bu gerekli. DÜNYAYI ANLAMAK İSTİYORUM EĞER ONU YOK EDERSENİZ BUNU NASIL BAŞARABİLİRİM?

Ben... Ben buna... Ben buna MECBURUM, ANLAYABİLİYOR MUSUNUZ? Şu oğlan, arkasındaki kaçığı seven şu kaçık oğlan bana doğru geliyor. Bir de kunai atmış durumda . Kıza dokunmayın mı? Ciddi olabilir miydi? Zira ben orada sadece bir canavar görüyorum, dünyadaki bir kurt : dünyanın içini yiyerek bitiren bir dünya kurdu. O ölmeli, ve dostum sen de ölmelisin. Dünyanın yaralarını sarmam gerekiyor görmüyor musun? Lütfen beni anla dostum. Bunu istiyorum. İnsanların ölmesini istemediğim için sizin ölmenizi istiyorum. Sizin yaşama hakkınıza saygı göstermiyorum çünkü diğerlerinin yaşama hakkına saygı göstermeliyim. En başta yalan söylüyordum dostum, beni affetme, ben üzgün falan değilim. Ben doğanın elçisiyim ve görevim onu korumak ve bunu yaparken cidden zevk alıyorum. Bana mı vuracaksın? Neden ben dostum ? Hızlı bir biçimde şu sarı oğlanla arama Mifuneyi alacaktım. Onun rakibine karışmak benim işim değildi kendimi o güvenli yere attığımda Ikadzuchi no Kiba yapacaktım Miura'ya karşı. Yine. O Kancık beni, arkadaşlarımı ve köyümü tehdit ediyordu. Ortadan kaldırılmalıydı. Bu tekniğimden sonra bana uçan sarı saçlıyı karşılayacağını düşündüğüm Mifune'ye yardım edecek ve müsait bir ortam sağlandığında şu canavar kadına saldırmak için tekrar çabalayacaktım. Evet belki bu kadına etki etmemişti saldırım ama onu taciz etmeye devam etmeliydim.
Tell Me Why
Resim
Künye
İsim: Midori Sora
Yaş:18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:
4 - Orta-Düşük Gelirli/10

Kullanılabilir GP:
45
Profil
Güç:5
Çeviklik:5
Kondisyon:5
Potansiyel:5
Varlık:5
Zeka:5

Eksiklikler/Özürler

-

Ninjutsu
•Ikazuchiwana no Jutsu
•Ikadzuchi no Kiba
•Denken jutsu
•Kangehika

Taijutsu
Suiseiki Stili C Rank
•Kaidan

Genjutsu
-
Sensör

Gemmei-dou C-rank

Beceri Listesi
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar

Shinobi ekipmanları


Kütüphane
Kullanıcı avatarı
Midori Sora
 
Mesajlar: 80
Kayıt: 13 Kas 2014, 16:29

Re: [Katsuo, Mifune, Sora, Osui] Kaçınılmaz Son

Mesajgönderen Kazuko Mifune tarih 02 Oca 2015, 01:42

Ortam baya bir gerilmişti, eskiden dediğim gibi ortam baya gerilmiş, hatta şu an Miura delirirmişcesine saldırılar yapıp bize minik hasarlar vermişti. Bu küçük olaydan herkes bölünmüş gibiydi. Ben, şu sarı kafanın önündeydim. Diğer dostlarım ise Miura'yla ilgileniyordu. Şu an baya sinirliydim, bu adamın egosu cidden sinirlerimi alt üst etmişti, ama sakin olmak zorundaydım. Kendi gücümü odaklayarak adama doğru adımlarımı hızlandırmaya başlamıştım. Fakat o benden hızlı davranıp Sora'ya doğru kunailer atmaya başlamıştı. Bunu gördükten sonra bütün konsantremi bozmak zorunda kalarak adamı koşuşuyla ve benim adımlarımdan yararlanarak Sarı kafaya doğru kılıcımı dümdüz bir şekilde batırılacak bir şekilde fırlatmıştım. Kılıcım gideceği yere doğru yol alıp battıktan sonra veya savunma pozisyonu sayesinde etkisiz hale getirildikten sonra geri çekecektim üstüme.

Bu adam cidden sinirlerimi bozmaya başlamıştı, kendini bir şey sanıyor, sik kadar boyu var türlü türlü huyu var diyebilirim bu adama. Neyse sinirimi bozmak istemiyorum, hadi şu ibnelere kimmişiz gösterelim ulan!


Out:Çok kısa ve dikkatsiz bir şekilde yazdığımın farkındayım, sebebi çok fazla işimin olmasıdır.
Beni kızdırma.Resim
Resim


Künye
İsim:Kazuko Mifune
Yaş:21
Cinsiyet:Erkek
Element:Raiton
Seviye:C-Rank
Rütbe:Chuunin
Alım Gücü: 2.Seviye/5 Puan
GP: 5

Profil
Güç:7
Çeviklik:9
Kondisyon:6
Potansiyel:1
Varlık:4
Zeka:4

Eksiklikler/Özürler
Eksik Kol

Taijutsu
Kendou[B-Rank]
Kendou teknikleri;
Tsukikage no Mai, B Rank


Beceri Listesi
Tek el ile Katana kullanımı 5
Şarkı söyleme 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
5.Seviye Özel Üretim Katana ve Başlangıç ekipmanları.
Katana'ya Mekanizma 5.Seviye
Kullanıcı avatarı
Kazuko Mifune
 
Mesajlar: 36
Kayıt: 01 Eki 2014, 17:11

Sonraki

Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron