[Shou Tatsuya] Bilinmeyen Topraklar

Moderatör: Game Master

[Shou Tatsuya] Bilinmeyen Topraklar

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 21 Kas 2014, 15:52

Uzun yolculuğun ilk ayağı bir han oluyor. Buranın aslında çıktığın görev gereği takım arkadaşlarınla gelmen gereken han olduğunu biliyorsun. Ancak şu anda, tam bir tutsak gibi bu hana geliyorsun ve sana yapılan muamele de aynen bir tutsak gibi. Hana gelindiğinde, içeride takım arkadaşlarını göreceğin tedirginliği oluyor, ancak hana girmenizle beraber takım arkadaşlarının burada olmadığını görerek rahatlıyorsun. Hanın içinde hemen bir yere oturuyorsunuz, ancak adamlar seni bir köpekmişsin gibi yere atıyorlar. Sırayla senin başında nöbet tutulurken, adamlar bir güzel karınlarını doyuruyor ve sonra tekrar yola çıkıyorsunuz. Bu sırada öğrendiğin kadarıyla, takım arkadaşların rapor tutup köylerine dönmüş durumdalar. Bu biraz içini rahatlatan bir bilgi olsa da, yine de hala köyünün yok olacağını biliyorsun. Bunu engelleyecek tek kişinin sen olduğunu bildiğin için de, çaresizce durmanın sana yakışmayacağını farkındasın. Yola tekrar çıktığınızda ise, gideceğiniz yeri az çok biliyorsun. Her şeyin başı, ancak köyünün sonu olacak Sunagakure. Adamlar hala senin kollarından sıkı sıkı tutarlarken, kaçış şansın konusunda pek de ümit olduğu söylenemez.

Out: Pasiflik süresi 48 saattir. Konuya 48 saatten sonra yazabilirim, bunun için üzgünüm.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Shou Tatsuya] Bilinmeyen Topraklar

Mesajgönderen Shou Tatsuya tarih 23 Kas 2014, 16:48

İstemediğim bir görev için evimden oldukça uzak diyarlara gelmiştim. Daha sonra ise yaşadığım çeşitli olaylar yüzünden bir grup insan tarafından yakalanmıştım. Dahası yaşadığım olayların kaçta kaçı doğruydu onu bile bilmiyorum. Şuan beni yakalamış adamlar bile bir hayal olabilirdi. Çok gerçekçi bir hayal. İşin en zor kısımıda bu sanırım. Şuanda gerçekten tehlikede de olabilirdim yada kayanın birine kafamı vermiş uyuyorda olabilirdim. Bu sebepten ne yapacağımı ve nasıl davranacağımı bilmiyordum. Hayallerim genelde bana karşı olur ve onların üstesinden gelemezdim. Hayallerim bir nevi kazanma şansımın olmadığı oyunlardı ama her ne olursa olsun onlar hayaldi. Yani cehennemi bile yakacak bir alevin içinden geçip gidebilirdim. Ama eğer yaşadıklarım gerçekse o zaman o ateş önce canımı feci şekilde yakacak daha sonra ise öldürecekti. Bu ikilem yüzünden tam olarak ne yapacağımı bilmiyordum.

Adamlar beni yakaladıktan sonra uzun bir yürüyüşe çıkmıştık. Az önce koşarak geçtiğim yolları bu sefer sürüklenerek gidiyordum. Yere baktığımda buradan kaya yada benzeri bir şeyin geçtiğine dair bir iz yoktu. Yüicksek ihtimalle gördüklerim bir hayaldi. O zaman Kouichi ve diğerleri ölmemişti ve her an destek kuvvetiyle çıkıp gelebilirlerdi. Tabi gelmeleri epey uzun sürerdi ama sonuçta gelirlerdi. Gelip şu adamları döverdik.

Yolculuğumuz sonucunda hana gelmiştik. İlk baştan gelmemiz gereken hana bir şekilde gelebilmem oldukça ironikti. Hana girer girmez içimde kurtulmaya dair tek umutta yok olmuştu. Ne Koichi vardı neden onun burada olduğuna dair bir ipucu. Belkide onlarıda yakalamışlardı. Adamlarda pek bir bilgi vermiyorlardı. Handa geçen süre içinde arkadaşlarımın buraya gelip gittiğini öğrenmiştim. Bu bilgi içimi rahatlatmıştı. Burada tam ne yaptıklarını ve köye gidip ne yapacaklarını bilmiyordum ama şuan için en iyi umudum onlardı. Ama benimde bir şeyler yapmam gerekirdi. Belkide köyümü kurtaracak bir şeyler ama şuanki durumumda yapabileceğim pek bir şey yoktu. Adamlara '' Beni nereye götürüyor ve ne yapmayı planlıyorsunuz? '' diyecektim. Adamlara fazla sorun çıkartmayı düşünmüyordum. İlerleyip fırsat kollayacaktım.
Resim
Künye
İsim: Shou Tatsuya
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Gönül Daichou ister ama malesef Chuunin
Alım Gücü: 3-4

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 25
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 1

Eksiklikler/Özürler
Şizofreni: Tatsuya'nın akli dengesi yerinde değildir. Tescilli bir delidir. Etrafta var olmayan kişiler ve olaylar görebilir. Bazen dakikalarca oturduğu yerden hayallere dalabilir.

Paronayak: Karakterin gerçek dışı şeyler görmesi ve gördüğü şeylerin sadece kendisinin görmesi sebebiyle bir karmaşa içindedir. Neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmekte zorlanır. Buda onu aşırı kuşkucu biri yapmıştır. Özellikle yeni tanıştığı kişilere '' Gerçekmisiniz?, Gerçek olduğunuzdan eminsiniz? '' gibi sorular sorar. Ayrıca onun gördüğü biri yada bir şeyin başka biri tarafından görülmediğini fark ettiğinden epey sinirlenir.

Ninjutsu
Raiton no Yoroi A- Rank

Taijutsu
Rinjoushou C Rank

Genjutsu


Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kondisyon Hapı İyi Kalite 5. Seviye.
2'li Patlayıcı Parşömen Pakedi x1 2. Seviye(Başlangıçta verilen dahil tüm parşomenler kunailere sarılı.).

Linkler:
Geliştirme
Eşya
Kullanıcı avatarı
Shou Tatsuya
 
Mesajlar: 37
Kayıt: 02 Eki 2014, 18:15

Re: [Shou Tatsuya] Bilinmeyen Topraklar

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 24 Kas 2014, 09:44

İlerlemeniz ağır aksak devam ediyor. Belli ki senin varlığın zoraki olarak içinde bulunduğun grubun ilerlemesini yavaşlatmakta. Aslında bu yavaşlamada senin de payın yok değil. Zira köyünü ortadan kaldıracak insanlarla yürüyorken, adımların tıpkı bu gruba dahil olman gibi zoraki oluyor. Bu sebeple de bir insan için belki de minimum düzeyde sayılacak adım aralıkları ile ilerliyorsun ve bu da grubun hızını aşırı derecede düşürüyor. Bunu bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde yapıyor olsan da, işe yaradığını söylemek mümkün.

Düz toprak zemindeki ilerleyişiniz bu yavaşlıkla devam ederken, sorunu gruba soruyorsun. Sana cevap veren ise, seninle daha önce defalarca konuşmuş olan ve grup içinde en nefret ettiğin adam oluyor. Sana bakma gereği bile duymayan adam “Sunagakure’ye. Senden bilgi alacağız.” diyor net bir tavırla. Adamın bu cümleleri ise senin beyin çarklarını hızla döndürmeye başlıyor. Hepsi de kötücül olan düşüncelere hızla beyninden akmaya başlıyor.

Sunagakure ve bilgi… Tam da düşündüğün gibi. Seni Sunagakure’ye götürecekler ve ardından bir bodrum katına kilitleyecekler. Burası kesinlikle Güneş almayan bir yer. Bu yüzden de son derece soğuk. Güneş’e alışan bünyene karşı bu soğuk en büyük düşmanın ve gerçek düşmanın olan Sunagakure bunu avantaj olarak kullanmakta kararlı. Zira seni zincirlerle bağladıklarında üstünde hiçbir kıyafet bulunmuyor. Tamamen çırılçıplaksın ve soğuk damarlarına kadar işliyor. Uyumak istiyorsun… Yorgunsun… Ama bir adam var. İri yarı ve son derece gaddar yüzlü. Göz kapakların kapandığı anda sırtına bir kırbaç darbesi iniyor! Soğuktan çatlamaya hazır derin, kırbaç darbesi ile adeta yanmaya başlıyor. Sırtından akan kan kalçalarından bacaklarına doğru iniyor. Kanın geçtiği yerlerde belli belirsiz bir ısınma hissediyorsun. Kendi kanının sıcaklığı ile ısınmak… Medet umduğun tek şey bu sanki… Bir adam daha beliriyor… Karanlık yüzlü ve korkunç bir aurası var. Yolda görüp selam vereceğini bile sanmıyorsun bu adama. Selam verdiğinde seni öldürmesinden korkuyorsun. Sana derin ve gırtlaktan gelen bir sesle soruyor: “Ishigakure’nin gözetleme shinobileri hakkında bildiklerin neler?” Cevabı tam olarak bilmiyorsun, ancak bilmediğini söyleyince bile öleceğini biliyorsun. Bu karanlık yüzlü adamın ellerini boğazına dolamasından belli. Sen daha konuşamadan sıkmaya başlıyor boğazını… Nefes alamıyorsun… Ölmek böyle bir şey mi? Ölmek…

Sırtına inen bir yumrukla gözlerin açılıyor. Sağ yanında duran adam senin yüzüne kızgın bir şekilde bakarken “Geberip gideyim deme de hızlı yürü!” diyor sana. Yumruğu vuran adamın bu olduğunu biliyorsun ancak az önce yaşadıklarının gerçek olduğunu veya olacağını da biliyorsun. Bedenin ve zihnin iki dünya arasında sıkışmış gibi. Şu an için ikinci dünyada ölüyorsun… Ishigakure’de seninle birlikte yok oluyor! Göz kapakların ağırlaşıyor bir kez daha…
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Shou Tatsuya] Bilinmeyen Topraklar

Mesajgönderen Shou Tatsuya tarih 26 Kas 2014, 16:53

Her attığım adımda hazin sonuma yaklaşıyordum. Kurtulmak için yapacak bir şeyim yoktu ve bu adamlar olayı bir yanlış anlaşılma olarak görük beni bırakacakda değillerdi. Sanki çok önceden beridir yapamyı istedikleri bir şeyi yapabilmeleri için bir araç olmuştum. Yoksa işi niye bu kadar ciddiye alsınlar. Çok ciddi bir suç işlememiştim. Sadece sınırı geçmiştim. Ne kadar geçtiğimi bilmiyordum ama çok uzun süre koşmadığımı düşünürsek çok uzaklaşmış olamazdım. Daha öncedende düşündüğüm gibi köyümü işgal etmek için beni ve bildiklerimi kullanacaklardı. Ne yapacağımı bırak ne düşüneceğimi bile bilmiyorum.


Yürüyüş benim sayemde oldukça yavaş geçiyordu. Bunun iyi birşey mi yoksa kötü birşey mi olduğundan emin değilim. Bir kurtarma ekibi gelecek olsa bile köyden gelene kadar çok uzun zaman geçerdi ve biz o süre içinde varacağımız yere çoktan ulaşmış olurduk bile. Yani yavaşlamamızın benim durumum için pek olumlu bir tarafı yoktu. Belki düşünmek için daha fazla zaman sağlıyordu. Ama düşündükçede elime bir şey geçmiyordu. Yürümekten ayaklarımda yorulmuştu. Karnımda tok değildi. Adamın dediği gibi beni sorgulayacaklarsa bu konuda pek zorlanacaklarını sanmıyorum. Çünkü direncim fazlasıyla kırılmıştı.

Adamın cevabından sonra yeni bir şey soramadan yada söyleyemeden kendimi bir girdabın içinde bulmuştum. Belki sudan oluşan gerçek bir girdap değildi. Bu girdap düşünceler ve fikirlerden oluşuyordu ama en az gerçeği kadar zararlıydı. Başımın biraz döndüğünü hissetmiş ve gözlerimi kapatmıştım. Uyandığımda bambaşka bir yerdeydim. Çırıl çıblak bir vaziyette cehennemin alevlerinin bile ısıtmaya yetmeyeceği kadar soğuk bir yerdeydim. Havanın soğukluğunu sadece derimde değil kemiklerimde hatta iç organlarımda bile hissedebiliyordum. Her nefes alışımda , kalbimin her atışında soğuğu hissediyordum. Karşımda bir adam vardı sert görünüşlü iri yarı bir şeydi. Pek bulaşmak istiyeceğim tiplerden değildi. Helede bu vaziyette. Soğuk yanında dayanılmaz bir şeyş getirmişti. Çok tatlı bir uyku. Sanki uyuyunca herşey geçecekti. Uyku o kadar tatlı geliyordu ki onu düşünürken soğuğu bile unutuyordum. Ama yanımdaki adam bunu unutmamış olmalı ki elindeki kırbaçı şaklatıp sırtıma vurmuştu. İlk başta muazzam bir acı hissetsemde adamın bunu tekrarlamasını istiyordum. Akan kan yüzünden vücudum bir parçada olsa sıcaklık bulmuştu. Ben adama dönüp ne istediğini soracakken, eskisne göre daha korkunç biri çıkıp bana bir soru sormuştu. Daha cevaplamama bile izin vermeden boğazıma yapışmıştı. Vücuduma giden oksijen kesildiğinde bir süre idare etsemde sonrasında ciğerlerimin yanmaya başladığını hissetmiştim. Her saniye bundan daha büyük bir acı olamaz derken bir saniye sonra sanki dünya yanıldığımı göstermek istiyormuşçasına acım katlanıyordu. Bana sonsuz gibi gelen bir zamandan sonra acıyı unutmuş ve bir çeşit huzur hissetmeye başlamıştım.

Bir anda rüyadan uyanır gibi uyanmış ve sırtımda bir ağırı hissetmiştim. Etrafıma bakındığımda yine yürüyüş kafilesindeydim. Burada olacağıma bu kadar sevineceğimi bilmezdim. Demin neler olduğuna anlam veremiyordum. Belkide tanrıların bir lütfu. Gelecekte olacakların bir öngörüsü gibiydi. Ben daha yeni bir şey yamadan gözlerim tekrar ağırlaşmıştı. Bu sefer ne olacağını bilmiyordum ama bundan daha kötü bir şey olacağından şüpheliydim.
Resim
Künye
İsim: Shou Tatsuya
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Gönül Daichou ister ama malesef Chuunin
Alım Gücü: 3-4

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 25
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 1

Eksiklikler/Özürler
Şizofreni: Tatsuya'nın akli dengesi yerinde değildir. Tescilli bir delidir. Etrafta var olmayan kişiler ve olaylar görebilir. Bazen dakikalarca oturduğu yerden hayallere dalabilir.

Paronayak: Karakterin gerçek dışı şeyler görmesi ve gördüğü şeylerin sadece kendisinin görmesi sebebiyle bir karmaşa içindedir. Neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmekte zorlanır. Buda onu aşırı kuşkucu biri yapmıştır. Özellikle yeni tanıştığı kişilere '' Gerçekmisiniz?, Gerçek olduğunuzdan eminsiniz? '' gibi sorular sorar. Ayrıca onun gördüğü biri yada bir şeyin başka biri tarafından görülmediğini fark ettiğinden epey sinirlenir.

Ninjutsu
Raiton no Yoroi A- Rank

Taijutsu
Rinjoushou C Rank

Genjutsu


Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kondisyon Hapı İyi Kalite 5. Seviye.
2'li Patlayıcı Parşömen Pakedi x1 2. Seviye(Başlangıçta verilen dahil tüm parşomenler kunailere sarılı.).

Linkler:
Geliştirme
Eşya
Kullanıcı avatarı
Shou Tatsuya
 
Mesajlar: 37
Kayıt: 02 Eki 2014, 18:15

Re: [Shou Tatsuya] Bilinmeyen Topraklar

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 26 Kas 2014, 18:29

Yorgunluğun dayanılmaz bir raddeye geldiğinde, artık kendini bırakıyorsun. Sana ve köyüne ne olacağını hala daha umursuyor olsan da gözlerinin kapanmasına engel olamıyorsun. Bu arada sırtına ve kafana yediğin birkaç yumruk seni sadece saniyelik bir ayılmaya sürüklüyor. Bunun dışında, yanındaki kişilerden daha fazla nefret etmek dışında hiçbir işe yaramıyor yaptıkları. Gözlerin geri açılamayacak bir şekilde kapandığında, artık yediğin yumrukları da umursamıyorsun. Kendini, sana ve köyüne ne olacağını umursamadan bırakıveriyorsun.

Gözlerini açtığında kendini karanlık bir odanın içinde buluyorsun. İlk aklına gelen düşünce, hayal mi gerçek mi olduğunu bilmediği o soğuk oda oluyor. Bu sebeple de hemen üstünde kıyafet olup olmadığını kontrol ediyorsun. Tüm kıyafetlerin yerli yerinde dururken, paçaların bulaşmış toprak parçaları eline geliyor. Biraz daha dikkat ettiğinde, paçalarının tamamen toprak içinde kalmış olduğunu görüyorsun. Hemen hemen dizine kadar gelen bu toprak parçalarına pek de bir anlam verdiğin söylenemez. Kıyafetinin bu kısmı tamamen pislik içinde kalmış olmasına rağmen, diğer kısımlar daha temiz gibi duruyor. Bu esnada bileklerinin ağrıdığını fark ediyorsun ve onları yokluyorsun. Ancak görünürde bir kelepçe veya benzeri bir şey bulunmuyor. Ancak kansız bir şekilde beyazlaşmış olduklarını görebiliyorsun. Bunun ardından odanın içindeki sıcaklık dikkatini çekiyor. Bu da senin o soğuk odada olmadığını gösteriyor. Nerede olduğunu bilmesen de, o soğuk odada olmadığına şükrediyorsun. Gözlerin odanın içinde dolanırken, hemen Güneş’in girmesine izin verecek bir cam arıyorsun. Ne var ki dört tarafı da duvarlarla kaplı odanın içinde hiçbir cam göremiyorsun. Bunu takiben odadan çıkabilecek bir kapı aradığında, kapının birkaç metre sağında olduğunu görüyorsun. Bulunduğun yerin odanın sol köşe tarafı olduğu düşünülürse, odanın epey küçük olduğu söylenebilir. Kapı belli belirsiz bir şekilde durmaktayken, kulaklarına bir nefes alıp verme sesi ilişiyor. Telaşlı bir şekilde kafanı odanın içine gezdirdiğinde, senin tam tersi konumuna düşen bir nokta, bir adamın uyuduğunu görüyorsun. Yüzünü net bir şekilde seçemesen de, adamın birlikte zorla seyahat ettiğiniz gruptan biri olduğunu üzerindeki kıyafetler sayesinde anlayabiliyorsun.

Odanın karanlığında kafandaki ilk düşünce nerede olduğun ve ikincisi de buradan nasıl kurtulabileceğin oluyor. Her ne kadar odadan çıkabilmek için umudun var olsa da kötücül düşüncelerin öncekiler kadar net ve ayrıntılı olmasa da aklına düşüyor. Kapıda bir mühür olması ve kapıyı açtığın anda alev topları arasında kalmak en belirgin olan düşüncen oluyor. Ancak köyünün büyük bir tehlike içinde olduğunu biliyorsun ve bu yüzden de harekete geçmen gerektiği konusunda eminsin. Köyünden nefret ediyor bile olsan, içinden bir ses kahramanlığının ebedi olacağını söylüyor ve bu yüzden de harekete geçmek için sabırsızlanıyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Shou Tatsuya] Bilinmeyen Topraklar

Mesajgönderen Shou Tatsuya tarih 28 Kas 2014, 16:40

Etrafıma attığım anlamsız bir kaç bakıştan sonra gözlerim kapanmış ve uyumaya başlamıştım. Bir kaç kere yediğim darbelerin şiddetinden uyandıysam da çok sürmeden yeniden uyuya kalmıştım. Tarif etmesi zor bir duyguydu. Bütün vücudum sanki olduğunun 10 katı ağırlaşmıştı ve bende onu kaldıracak ne güç ne derman kalmıştı. Benliğimin bir bölümü uyanmam gerektiği aksi halde hem kendi başıma hemde köyüme kötü şeyler olduğunu söylüyordu. Ama uykunun ağırlığıyla kıyaslanınca bu çöldeki bir kum tanesinden farksızdı. Acı bile artık anlamsız gelirken düşüncelere odaklanmak imkansızdı.

Uyandığımda karanlık bir odadaydım. Daha önce gördüğüm düşler yüzünden bir an için korksam da iki olay arasında epey bir fark olması beni rahatlatmıştı. Öncelikle çıblak değildim. Pisde olsalar kendi kıyafetlerimin içindeydim. Daha sonra zincirli değildim ve oda gayet sıcaktı. Bu durum karşısında epey bir rahatlamıştım. Biraz soluklanıp etrafa ve kendime bakmıştım. Kıyafetimin alt kısımları epey pisti. Bu o içine girdiğim yapay bataklık yüzünden olmalıydı. Ayrıca bileklerimde beyazlaşmıştı. Muhtemelen beni buraya getirirken kelepçelemişlerdi. Kelepçenin yarattığı sürtünme ve baskı bir süre sonra derime zarar vermişti. Odada benim dışımda biri daha vardı. Tam kestiremesem de bunun beni kaçıranlardan biri olduğunu kıyafetlerinden anlamıştım. Uyuyor olması işime gelmişti. Ama sanki her şey fazla mükemmeldi. Tek ve uyuyan bir nöbetçi, davetkar bir kapı. Bunu beni sınamak için yapıyor olabilirlerdi yada sadece onların karşısında ne kadar etkisiz olduğumu, yaptığım ve yapabileceğim hiç bir şeyin onları durduramayacağını söylemenin bir yolu da olabilirdi. Durumu enine boyuna tarttığımda elimdeki seçenekler şunlardı: 1.si kaçmayı denerdim ve başarısız olursam kıskıvrak yakalanır ve bu sefer o soğuk odaya giderdim. 2. ihtimal ise burada beklerdim ve adamlar gelip istedikleri bilgileri benden öğrenir, köyümü işgal eder ve işe yaramaz hale geldiğimde ise beni öldürürlerdi.

Durumu biraz daha düşündükten sonra hareket etmeye karar vermiştim. Kaybedecek bir şeyim yoktu. Kaçışım sırasında öldürülürsem işkenceden kurtulurdum. Eğer burada kalırsam elinde sonunda düşeceğim yer zaten zindanlardı. Ama gitmeden önce odanın içinde başka biri var mı diye bakınacak ve cürret edebildiğim kadar uyuyan adama yaklaşıp onu inceleyecektim.
Resim
Künye
İsim: Shou Tatsuya
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Gönül Daichou ister ama malesef Chuunin
Alım Gücü: 3-4

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 25
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 1

Eksiklikler/Özürler
Şizofreni: Tatsuya'nın akli dengesi yerinde değildir. Tescilli bir delidir. Etrafta var olmayan kişiler ve olaylar görebilir. Bazen dakikalarca oturduğu yerden hayallere dalabilir.

Paronayak: Karakterin gerçek dışı şeyler görmesi ve gördüğü şeylerin sadece kendisinin görmesi sebebiyle bir karmaşa içindedir. Neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmekte zorlanır. Buda onu aşırı kuşkucu biri yapmıştır. Özellikle yeni tanıştığı kişilere '' Gerçekmisiniz?, Gerçek olduğunuzdan eminsiniz? '' gibi sorular sorar. Ayrıca onun gördüğü biri yada bir şeyin başka biri tarafından görülmediğini fark ettiğinden epey sinirlenir.

Ninjutsu
Raiton no Yoroi A- Rank

Taijutsu
Rinjoushou C Rank

Genjutsu


Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kondisyon Hapı İyi Kalite 5. Seviye.
2'li Patlayıcı Parşömen Pakedi x1 2. Seviye(Başlangıçta verilen dahil tüm parşomenler kunailere sarılı.).

Linkler:
Geliştirme
Eşya
Kullanıcı avatarı
Shou Tatsuya
 
Mesajlar: 37
Kayıt: 02 Eki 2014, 18:15

Re: [Shou Tatsuya] Bilinmeyen Topraklar

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 29 Kas 2014, 17:45

Odadan çıkmaya karar verdiğin anda, hemen odada uyuyan diğer adamı incelemeye gidiyorsun. Parmak uçlarında yaptığın ilerlemede ses çıkarmamak için olabildiğince gayret etsen de, zeminin tahta olması senin için bir dezavantaj oluşturuyor. Tahta zemin her gıcırdadığında adımını birkaç saniye orada tutuyor ve uyuyan adamın uyanıp uyanmadığını kontrol ediyorsun. Ne var ki, sen her ne kadar gıcırtılar çıkarmış da olsan, uyuyan adam hiçbir şekilde hareket etmiyor. Tıpkı bir ölü gibi… Ancak arada alıp verdiği nefesleri duyman adamın ölmemiş olduğunu, sadece derin bir uykuda olduğunu gösteriyor sana. Adamın hemen yanına geldiğinde ise, sırtı sana dönük olan adamın kötü koktuğunu fark ediyorsun. Yoğun ter kokusunun yanından adamın yüzüne bakmaya çalıştığında, bu adamın senin kolundan tutan adamlardan biri olduğunu anlıyorsun. Tam bu anda içinde büyük bir öfke oluşmaya başlıyor ve adamın nefes alması bile seni hayattan tiksindirmeye yetiyor. Dünya üzerinde belki de başka hiç kimseye duyamayacağın nefreti adama duyarken, bir anda adamın belindeki anahtarı görüyorsun. Anahtar adamın belinin yan tarafında dururken, şanslı bir şekilde adamın bu pozisyonda yatmış olduğunu düşünüyorsun. Ancak adamı öldürmemek için kendini o kadar zor tutuyorsun ki, anahtarı alıp adamın gırtlağına sokasın geliyor. Adamın her nefes alıp verişi seni sonsuz bir işkenceye tabi tutarken, bir anda köyünün yok olacağı gerçeği aklına geliyor ve bu adamı öldürüp öldürmemenin artılarını ve eksilerini değerlendirmeye başlıyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Shou Tatsuya] Bilinmeyen Topraklar

Mesajgönderen Shou Tatsuya tarih 01 Ara 2014, 18:17

Zor durumdaki bir insan hayatta kalmak için herşeyi yapabilir. Hayatta yemem dediği şeyleri yiyip, hayatta yapamam dediği şeyleri yapar. Her canlıda bulunan bu hayatta kalma iç güdüsü oldukça kuvvetlidir. Örneğin aç kalmış bir insan böcekten tutunda normalde görse kusacağı şeyleri bile büyük bir afiyetle yiyebilir. Başka bir örnek ise aç kalmış bir ayı kendi yavrusunu yiyebilir. İnsanlar için bu korkunç bir şey olsa bile doğada pek öyle bir durum değil. Peki insanlar durum çok mu farklı. Aç bir insanın yiyecek çalması normal karşılanabilir mi? Yada bir insan kendini veya değer verdiği şeyleri korumak için başka birine zarar verebilir mi?

Oda içinde yavaşça ve ses çıkarmadan hareket etmeye çalışsamda yerin tahta oluşu sebebiyle isteğim dışında sesler çıkarmıştım. Her çıkan takırtı ve gıcırtıda kalbim patlyacakmış gibi atmaya başlamıştı. Buda her ses çıkışında adamın uyanık olup olmadığına bakmak zorunda bırakmıştı beni. Neyseki adam bir ölü gibi uyuyordu. Sonsuz gibi gelen bir kaç dakika ve adımdan sonra nihayet adamın yanına varmıştım. Daha dikkatli baktığımda beni kaçıran kişilerden biri olduğunu anlayabilmiştim. Tahminimce yol üstündeki bir oteldeydik ve bu adamda nöbet tutuyordu. Daha doğrusu tutmalıydı. Adamın yüzüne baktıkça içimde giderek büyüyen bir nefret ve öldürme isteği doğuyordu. Bana zarar vermelerinin yanıda köyüm içinde pek iyi şeyler düşünmüyorlardı. Sanılarımda gördüklerim ise gelecekte olanaların bir yansıması gibiydi. Hiç hoş olmayan bir geleceğin. Belkide bana işkence edecek adamlardan biri buydu. Belkide köyümde ailemi öldürecek adamda buydu. Onu şuracıkta öldürmek ne kadarda güzel olurdu.

Adama olan öldürme isteğim belirli bir boyutu geçtikten sonra kafamda bir sürü senaryo dolaşmaya başlamıştı. Öldürürsem elime ne geçerdi yada ne olurdu? Adam oldukça savunmasız gözüküyordu bu yüzden öldürme konusunda bir sıkıntı çekeceğimi sanmıyordum. Adamı öldürür ve arkadaşları bunu fark ederse peşime düşerler ve beni avlarlardı. Eğer beni öldürürlerse işkenceden kurtulurdum. Öldürmezlerse o korkunç işkenceleri yaşardım ki değişen bir şey olmazdı. Eğer adamı öldürmez ve kaçarsam, bir süre sonra adam yada arkadaşları burada olmadığımı fark eder ve peşime düşerdi. Yakalarlarsa ölür yada işkence görürdüm. Düşündükçe adamı öldürmenin iyi bir şey olduğu kanısına varmıştım. Eğer adamı öldürsem birileri buraya gelene kadar kaçtığımı fark edemezlerdi ki buda bana ekstra zaman kazandırırdı. Ayrıca kaçtığımı fark ettiklerinde peşime düşecek 1 kişi azalmış olurdu. Yani kaybedecek hiç bir şeyim yokken kazanacak çok şeyim vardı. Kesin karar verilmişti. Adam ölmeliydi.

Önce doğru yavaşça eğilecektim. Daha sonra boğazını ısırıp koparabildiğim kadar büyük bir et parçası koparacaktım. Aynı anda sol elimle ağzını kapatıp, sağ elimlede gövdesine bastıracaktım. Bu hareketlerin aynı anda gerçekleşmesine elimden geldiğince dikkat edecektim. Eğer başarılı olursam boğazındaki kanama dolayısıyla ses çıkaramadan ölecekti.
Resim
Künye
İsim: Shou Tatsuya
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Gönül Daichou ister ama malesef Chuunin
Alım Gücü: 3-4

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 25
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 1

Eksiklikler/Özürler
Şizofreni: Tatsuya'nın akli dengesi yerinde değildir. Tescilli bir delidir. Etrafta var olmayan kişiler ve olaylar görebilir. Bazen dakikalarca oturduğu yerden hayallere dalabilir.

Paronayak: Karakterin gerçek dışı şeyler görmesi ve gördüğü şeylerin sadece kendisinin görmesi sebebiyle bir karmaşa içindedir. Neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmekte zorlanır. Buda onu aşırı kuşkucu biri yapmıştır. Özellikle yeni tanıştığı kişilere '' Gerçekmisiniz?, Gerçek olduğunuzdan eminsiniz? '' gibi sorular sorar. Ayrıca onun gördüğü biri yada bir şeyin başka biri tarafından görülmediğini fark ettiğinden epey sinirlenir.

Ninjutsu
Raiton no Yoroi A- Rank

Taijutsu
Rinjoushou C Rank

Genjutsu


Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kondisyon Hapı İyi Kalite 5. Seviye.
2'li Patlayıcı Parşömen Pakedi x1 2. Seviye(Başlangıçta verilen dahil tüm parşomenler kunailere sarılı.).

Linkler:
Geliştirme
Eşya
Kullanıcı avatarı
Shou Tatsuya
 
Mesajlar: 37
Kayıt: 02 Eki 2014, 18:15

Re: [Shou Tatsuya] Bilinmeyen Topraklar

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 02 Ara 2014, 22:09

Uyumakta olan adamı öldürmeye karar verdiğin anda, kafandaki senaryoyu direk uygulamaya koyuyorsun. Yavaşça adama sokuluyorsun ve kafanı adamın kafasının yanın uzatıyorsun. Kafanı adamın boğazına yaklaştırdığın anda da hem köyünün hem de kendinin kaderini yazmaya başlıyorsun! Adamın boğazına dişlerini dayadığın anda, çeneni iyice kasıyorsun ve tek bir hamlede, olabildiğince büyük bir et parçası koparabilmek için hamleni yapıyorsun! Adamın boğazına dişlerini geçirdiğin anda, adam olduğu yerde sıçramaya çalışıyor. Ancak sağ elin adamın vücudunda olduğu için, adam sadece bacak kısımlarını oynatabiliyor ve bu da senin ısırığının etkisini arttırmaya yarıyor sadece. Kafanı adamın boğazından çektiğin anda ise, ağzında kocaman bir et parçası bulunuyor ve adam da ellerini boğazından akan kanlara götürüyor. Bağırmaya çalışsa da elinde kapattığın ağzından sadece inleme sesleri çıkıyor ki, bu da duyulması imkansız sesler oluyor. Ağzının içinde adamın kanının tadı yayılmaya başlarken, yerde yatan adam giderek daha çok tepinmeye başlıyor. Ellerinin arasından sızan kanlar yattığı yeri kırmızıya boyarken, adam birkaç dakika içinde tamamen hareketsiz kalıyor.

Ağzındaki et parçasının iğrenç tadı tüm tat duygunu alt üst ederken, istemeden de olsa adamın kanı midene de iniyor. Bu sıcak kan ile birleşen et tadına vücudun çok da tahammül edemiyor ve birkaç kez öğürdükten sonra ölü adamın üstüne kusuyorsun. Vücudunun bu reaksiyonu sayesinde kendini bir parça rahatlamış hissederken, adamın kopan boğaz bölgesinden hala kanlar aktığını görüyorsun. Oldukça acılı ve vahşi bir ölümü adam bahşetmiş olduğun için de içindeki nefret duygusu bir nebze de olsa törpülenmiş oluyor. Ancak bu adamların senin köyünü yok etmek istediklerini düşündüğün anda daha çok kan tadı almak istiyorsun sadece. Adamın üzerindeki anahtarlar artık sana bir hediye tadında görünürken, bir sonraki hareketini planlamaya başlıyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Shou Tatsuya] Bilinmeyen Topraklar

Mesajgönderen Shou Tatsuya tarih 05 Ara 2014, 18:41

Yavaş yavaş adamın yanına gitmiş ve yukarıdan ona bakmıştım. Bir kaç saat önce durum ne kadar farklıydı. O zaman zor durumda olan benken şimdi oydu. Şartlar nede çabuk değişmişti. Şuan içimde mutlulukla karışık bir intikam duygusu vardı. Bana ve köyüme zarar verecek olan adamlara sonunda bunu ödetebilecektim. Bir süre daha baktıktan sonra işe koyulmuştum. Önce ellerim yerlerine gitmiş ve göz açıp kapanıncaya kadar onları ağzım takip etmişti. Adam ilk başta uyandıysada yaşanan olayın heyecanından fark etmemiştim. Dişlerim boynuna kenetlendiği anda avımında uyandığını fark etmiştim.

Her şey okadar hızlı gelişiyorduki ne olduğunu kavrayamamıştım. Adam acıyla tepiniyor ve inliyordu. Ama sonunda yaptıkları acısını artırmak dışında bir işe yaramamıştı. İnsan etinin tadına bakmış olduğum gerçeği bir yana ağzımdaki etin tadı gerçekten iğrençti. Eti ağzımdan tükürmeme rağmen kan çoktan midemin yolunu tutmuştu. İlk başta tatlı bir sıcaklık vardı. Sanki rüyalarımda kırbacın yarattığı gibi bir sıcaklık. Bu sadece kan mideme ulaşana kadar sürmüştü. Gerek kanın mideme ulaşması, gerekse ne yaptığımı fark edebilmem dolayısıyla mide allak bullak olmuştu. Midemin içindeki sıvılar büyük bir hışımla dışarı çıkmaya çalışıyordu. Onları ne kadar engellemeye çalışsamda becerememiş ve az önce öldürdüğüm adamın üstüne kusmuştum.

Bir kaç dakika sonra adamın çırpınmaları durmuştum. Öldüğünden iyice emin olduktan sonra adamın üstünü arayacaktım ve bulduğum şeyleri alacaktım. Daha sonra ise adamın kıyafetlerini giyecektim. Pantolonuna fazla kan bulaştığını düşünmüyordum. Kıyafetlerinin üst kısmını ise ters çevirip giyecektim. Böylelikle kanlı kısmı içeride olurdu. Tahminimce köyümden çok uzaktım. İshigakure kıyafetleriyle dolaşmak çok tehlikeli olurdu. Yolda karşılaştığım herkes rahatlıkla kim olduğumu söyliyebilirdi. Ama Suna kıyafetleriyle sunadan çıkana kadar bir sorun yaşamazdım. Daha sonra ise zaten kendi ülkeme ve köyüme girmiş olduğumdan bir süre için korkacak yada endişe edecek bir şey olmazdı. İşimi bitirdikten sonra etrafa bir göz gezdirip ellerimdende destek alarak yavaşça kapının açıldığı yönün tersine doğru yürüyecektim. Oraya vardığımda anahtar deliği ve kapının altından kapının arkasına bakacaktım.
Resim
Künye
İsim: Shou Tatsuya
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Gönül Daichou ister ama malesef Chuunin
Alım Gücü: 3-4

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 25
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 1

Eksiklikler/Özürler
Şizofreni: Tatsuya'nın akli dengesi yerinde değildir. Tescilli bir delidir. Etrafta var olmayan kişiler ve olaylar görebilir. Bazen dakikalarca oturduğu yerden hayallere dalabilir.

Paronayak: Karakterin gerçek dışı şeyler görmesi ve gördüğü şeylerin sadece kendisinin görmesi sebebiyle bir karmaşa içindedir. Neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmekte zorlanır. Buda onu aşırı kuşkucu biri yapmıştır. Özellikle yeni tanıştığı kişilere '' Gerçekmisiniz?, Gerçek olduğunuzdan eminsiniz? '' gibi sorular sorar. Ayrıca onun gördüğü biri yada bir şeyin başka biri tarafından görülmediğini fark ettiğinden epey sinirlenir.

Ninjutsu
Raiton no Yoroi A- Rank

Taijutsu
Rinjoushou C Rank

Genjutsu


Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kondisyon Hapı İyi Kalite 5. Seviye.
2'li Patlayıcı Parşömen Pakedi x1 2. Seviye(Başlangıçta verilen dahil tüm parşomenler kunailere sarılı.).

Linkler:
Geliştirme
Eşya
Kullanıcı avatarı
Shou Tatsuya
 
Mesajlar: 37
Kayıt: 02 Eki 2014, 18:15

Sonraki

Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron