Görevde Bulunan Kişiler: Gin Ryuunosuke, Kagetsu Kurai
Öngörülen Seviye: C Rank
Pasiflik Sınırı: 48 saat
Saat 21:05. Sizden orada bulunmanızı istedikleri saat 20:00'dı.
Bir saattir Toyone şehrinin kapılarının önünde beklemenize rağmen gelen giden yok.
Toyone Şehrinin pek tabi, sizin sıkılmanızı bir raddede engelliyor. Büyük kapılarının etrafında çok gelen giden olmasa da, Ame' nin diğer kısımlarına nazaran daha hareketli ve renkli şehir. Karanlık sokakların arasında fışkıran renkli ışık huzmeleri bir yana, önünüzde uzanan dev, ışıklarıyla parlayan şehir, neredeyse nefesinizi kesiyor. İlginç bir şekilde yetkili bir kaç kişi dışında kimse yanınıza yaklaşmıyor, kapı bekçileri inatla sessizce sizi süzüyor sadece. Bekleme maceranızda gözünüze çarpan bir kaç kişi var sadece. Önünüzden kıkırdayarak geçen bir kaç sarhoş, ve kahkahalar atarak koluna iki tane uzun ince hatun takmış, nüfuzlu yürüyüşü ile yürüyen bir adam. Size şüpheli geliyor bu taraflarda olmaları belki, fakat sizin meseleniz değil.
Saat 21:12 gibi, duvar kenarından toynak sesleriyle beraber küçük bir grup yaklaşıyor size doğru. 4 kişilik grubu, üç bayan ve iri yarı bir adam oluşturuyor. Ortadaki kadın, ince ve uzun boyuyla göze çarpıyor önce, karanlıkta hatlarına dair başka pek bir şey seçemiyorsunuz, üstünde uzun, sade, siyah bir pelerin var, başı, pelerinin kukuletası ile kapatılmış. Kollarına girmiş olan diğer iki kadın ise gayet bakımlı ve alımlı, ikisinin üstünde de geleneksel kimonolar var, ikisi de ortadaki kadına nazaran daha kısa. Adam ise arkalarından sürekli tetikte geliyor, elinde yanlarında gelen atın yularını tutuyor. Yanınıza vardıklarında, kadınlar sizden biraz uzak durmaya özen gösteriyorlar, adam, tuttuğu atla beraber size doğru yaklaşıyor. Sizi sessizce süzdükten sonra arkanızda duvara dayanmış görevli ile aralarında gözlerle sağlanan bir diyalog geçiyor, görevli başını salladıktan sonra, tekrar size dönüyor. "Siz Akari-dono' yu yazlığa götürecekler olmalısınız" diyor. Kadınlara dönüp başını hafifçe eğiyor. Akari olduğunu tahmin ettiğiniz, pelerinli kadın, yanındakilerin kollarından kurtulup size doğru ilerlemeye başlıyor. Arkada bıraktığı kadınlar birbirlerine sarılıyorlar, ne yaptıklarından pek emin değilsiniz yüzleri karanlıkta kayıp olduğundan. Uzun boylu kadın, yanınıza vardığında sessizce kukuletasını indiriyor ve koyu mavi saçlarını pelerinin içinden çıkarıp tek celsede salıyor. Dümdüz mavi saçlar, sırtına vururken, gözlerini açıp ikinize bakıyor, yüzünde çok hafif bir tebessümle. En fazla yirmi yaşında olan kadı,fiziği gibi ince hatlı bir yüze sahip, sivri ve ince bir burnu var, çok kalın olmayan dudaklarında o venüs kıvrımı denen hat var, üst dudaklarının çıkıntıları belirgin ve sert, kadına ayrı bir hava katıyor. Gözleri, sivri hatlarına nazaran yuvarlak, açık mavi gözleri ise, bazılarını rahatsız edebilecek derecede belirgin. Kafasını hafifçe eğiyor size doğru, sırtına attığı saç parçalarından bir kısmı önüne düşüyor. "Beni götürmeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim." Kafasını kaldırdıktan sonra yanındaki iri yarı arkadaşına dönüyor ve elini adamın koluna koyuyor. Emir almış gibi otomatik olarak hareket etmeye başlayan adam, Akari-dono' yu belinden zarifçe tutuyor ve sanki bunu daha önce çalışmışlar gibi onu kaldırıp atın üstüne bindiriyor. Bacaklarını açmadan yan bir şekilde ata oturuyor. Gitmeye hazır. Arkasına dönüp yanında getirdiği kadınlara el sallıyor. Bir anlığına yüzüne inanılmaz kötü bir burukluk oturuyor, fakat kadın çabucak toparlanıyor ve atın yularını ellerine alıyor. Kadınların olduğu taraftan hıçkırık sesleri duymaya başlıyorsunuz. İri adam, bir kaç adım geri çıkıyor tek kelime etmeden ve atın iki kenarına geçerek, Toyone' nin büyük kapılarının arasından çıkıyorsunuz.
Bir süre toprak yollardan geçtikten sonra Toyone'nin dışında konuşlanmış ormanlık alana varıp, çok sert olmayan dağlara tırmanmaya başlayacaksınız. Yolunuz uzun, fakat bir gecede varmanız olası. Kadının durumundan çok hızlı gidemeyeceğinizi anlıyorsunuz. 50 metre kadar sessizliğinizi koruyorsunuz grupça, ardından ipeksi sesiyle sessizliği deliyor Akari. "Siz.. Amegakure' den geldiniz, değil mi?"