"Pork", "İyyğhhkkk", Aiiikkkhhhh... Sırtı uzanmıştım ve uyuyordum. Zaten sırt üstü veya yüzükoyun yatmaktan başka şansım yok, çünkü kafama girmiş, ölümcül bir vida bulunuyor ve bu yüzden sağına ya da soluma yatamıyorum. Yan dönüp uyumayı özledim! Şu yukarıdakiler ne diye merak ediyorsunuzdur? Onlar beni her sabah uyandıran yavşağın birinin sesi. Gözlerimi onun sesiyle birlikte açtığımda tam karşımdaydı. Havada, yarasa kanatlarını çırpıyordu ve suratı, tam suratımın önündeydi. Sizlere tanıştırayım, beni her sabah lanet olası bir sesle uyandıran, yarasa kanatları olan ve havada uçup tek işi bağırmak olan Bay Slevin. Yatak odamdan hiç çıkmıyor ve onu hiç sevmiyorum. Aslına bakarsanız her sabah onun kafasını bir kez mutlaka patlatıyorum. İşte bugünde tam bunu yapmak üzereyim. Hızla yatağımdan onun üzerine fırladım ve yarasa kanatlarından tutup, yere yapıştırdım. Ardından bir iki kafa darbesi. Tabi Bay Slevin'in kafası taş gibidir, vurunca benimde canımı yakar ama sonuçta ölen o oluyor.
Bay Slevin ile ilgilenmem bittiğinde standart sabah prosedürünü uygulamaya geçtim. Tuvalete git, sifonu çek, elini yüzü yıka, aynaya bak, mutfa... Aynaya bak kısmında kaldım. alnımda ufak bir morluk ve şişlik var, ne ayak bu şimdi? Sanırım Bay Slevin'in bana hazırladığı bir tür numara. Acıyacak biraz ama kendi kendine geçecektir.
Sabah kahvaltımı ettikten sonra hızla giyinip evden fırladım. Tam 8 gibi hastanede olmak zorundayım. Neden mi? Bugün hiç bir işim yok ve hastaneye gidip gönüllü olarak çalışmak istiyorum. Yo, hayır hayır, bunu kesinlikle insanlığın yararı için yapmıyorum. Bunu sadece kendim için yapıyorum. Belki biraz doktor kimliğimi falan geliştirebilirim. Ne kadar hasta, ne kadar shosen o kadar ileri seviye medikal ninjutsu değil mi? Yoldan giderken hemen bakkala uğradım ve bir paket sigara ile bir tanede lolipop aldım. Yağmur her zamanki gibi şiddetini koruyordu. Önce güzel bir sabah sigarası. Ardından çilekli lolipopu ağzıma attım ve hastanenin yolunu tuttum.
Aptal falan değilim, aslında oldukça normalim. Ya da hayır ya birazcık rahatsızım. Kim bilir belkide biraz deliliğim vardır. Aslına bakarsanız çılgının tekiyim. Ama hastanenin yolunu biliyorum. Hastaneye vardığımda hemen çevreme bakınacağım ve danışmayı arayacağım. Hastaneye ilk kez gönüllü çalışmak için geliyorum. Danışmana danışmak işimi kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum. Boş bir danışman bulduğumda ona "Afedersiniz, ben bir medic - nin'im ve bugün işim yok. Kaldırım mühendisliği yapmaktansa hastanede gönüllü olarak doktorluk yapmak istiyorum. " diyeceğim. Bunu söylerken ağzımdan lolipopu çıkarmayacağım ve gözlerimi kocaman açacağım. Belki daha etkili bir konuşma haline gelebilir.