Hava hafiften kararmaya başlamıştı. Ayaklarım beni yine Ishi-Chou binasına doğru sürüklemişti. Aslında niyetim öğleye doğru gelmekti ama yaklaşık beş saat kadar uyumuştum. Üstelik köy meydanında bir lokantanın önünde. Gözlerim hala mahmurdu. Esnemekten de gözlerim ağlamışım gibi sırılsıklam oluyordu. Sabah uzun süreden sonra tekrar eve uğramış ve annemle babamı görmüştüm. Abim her zamanki gibi ortalıklarda değildi. İşin gerçeği o da ortalıklarda olmayınca kendimi epey gergin hissediyorum babamın yanında. Annemin dik bakışları da tuz biber oluyor. Tabi ben durur muyum, yarım saat sonra kaçmıştım evden. İki lokma atıştırmak için girdiğim lokantada da öylece uyuyakalmıştım. Rüyamda Yuuta-sensei bana sesleniyordu. "Sana önemli bir şey söyleyeceğim Riko. Ben seni... se... yo... um..." Sağ olsun, birisinin beni hayvani bir güçle sarsması sonucu güzelim rüyamın içine edilmişti. "Bayan, bayan! Uyanın! Başka bir şey yemeyecekseniz gider misiniz lütfen, kaç saat oldu. Masayı işgal ediyorsunuz. Müşterilerimiz oturacak yer arıyor." Senseiyi duyamadıkça da sinir olmuştum. Mecbur zihnimi uyanmaya zorladım. Görüntü netleşinceye kadar gözlerimi kırpıştırdım. Garsonun teki gıcık gıcık, sanki ben sağırmışım gibi bağıra bağıra dürtüyordu beni. Aslında orada çok ciddi kavga çıkarırdım ama garsonun hemen arkasındaki, muhtemel yer bulamamış aile, kınayan ve sabırsız bakışlarla beni izliyordu. "İyi be. Yemedik masanızı! Nereye ödüyorum hesabı?"
Hesabı da ödedikten sonra gerine gerine çıkmıştım lokantadan. Beni ne kadar redderlerse etsinler, Ishi-Chou binasından bir şekilde bilgi alacaktım! Artık sürekli kafamda senaryolar kurup kurup üstlerini çizmekten bıkmıştım. Ufacık bir ipucu bile bulabilirsem işim kolaylaşırdı. Binanın görkemli girişinden içeri adım aldım. Belki arşiv odasına ulaşmayı başarabilirsem orada senseinin çıktığı son göreve ilişkin bilgi bulabilirdim. Gerçi daha önce de denemiştim ama arşive girmeye yaklaşamamıştım bile. O yüzden diyorum ya sanki bilerek ve isteyerek saklıyorlar adamı! Hiç mi yakını yok buralarda, neden kimse peşine düşmüyor anlamıyorum. Binadan girdiğim anda gözlerimle yetkili birini aradım. Hemen ilgili tarafa yöneldim ve isteğimi sert bir kararlılıkla belirttim. Tak etti canıma artık, gerekirse genjutsu uygularım. Acımam. "Birisi hakkında bilgi edinebilmek için arşiv odasına girme izni istiyorum. Şahsın ismi Koizumi Yuuta. Kendisi geçen sene mayıs ayının son pazar gününden beri kayıp. Mümkünse çıktığı son görevin kayıtlarına ulaşmak istiyorum."