Azimli Sıçan Duvarı Deler

Moderatör: Game Master

Azimli Sıçan Duvarı Deler

Mesajgönderen Ueno Riko tarih 05 Eki 2014, 20:50

Hava hafiften kararmaya başlamıştı. Ayaklarım beni yine Ishi-Chou binasına doğru sürüklemişti. Aslında niyetim öğleye doğru gelmekti ama yaklaşık beş saat kadar uyumuştum. Üstelik köy meydanında bir lokantanın önünde. Gözlerim hala mahmurdu. Esnemekten de gözlerim ağlamışım gibi sırılsıklam oluyordu. Sabah uzun süreden sonra tekrar eve uğramış ve annemle babamı görmüştüm. Abim her zamanki gibi ortalıklarda değildi. İşin gerçeği o da ortalıklarda olmayınca kendimi epey gergin hissediyorum babamın yanında. Annemin dik bakışları da tuz biber oluyor. Tabi ben durur muyum, yarım saat sonra kaçmıştım evden. İki lokma atıştırmak için girdiğim lokantada da öylece uyuyakalmıştım. Rüyamda Yuuta-sensei bana sesleniyordu. "Sana önemli bir şey söyleyeceğim Riko. Ben seni... se... yo... um..." Sağ olsun, birisinin beni hayvani bir güçle sarsması sonucu güzelim rüyamın içine edilmişti. "Bayan, bayan! Uyanın! Başka bir şey yemeyecekseniz gider misiniz lütfen, kaç saat oldu. Masayı işgal ediyorsunuz. Müşterilerimiz oturacak yer arıyor." Senseiyi duyamadıkça da sinir olmuştum. Mecbur zihnimi uyanmaya zorladım. Görüntü netleşinceye kadar gözlerimi kırpıştırdım. Garsonun teki gıcık gıcık, sanki ben sağırmışım gibi bağıra bağıra dürtüyordu beni. Aslında orada çok ciddi kavga çıkarırdım ama garsonun hemen arkasındaki, muhtemel yer bulamamış aile, kınayan ve sabırsız bakışlarla beni izliyordu. "İyi be. Yemedik masanızı! Nereye ödüyorum hesabı?"

Hesabı da ödedikten sonra gerine gerine çıkmıştım lokantadan. Beni ne kadar redderlerse etsinler, Ishi-Chou binasından bir şekilde bilgi alacaktım! Artık sürekli kafamda senaryolar kurup kurup üstlerini çizmekten bıkmıştım. Ufacık bir ipucu bile bulabilirsem işim kolaylaşırdı. Binanın görkemli girişinden içeri adım aldım. Belki arşiv odasına ulaşmayı başarabilirsem orada senseinin çıktığı son göreve ilişkin bilgi bulabilirdim. Gerçi daha önce de denemiştim ama arşive girmeye yaklaşamamıştım bile. O yüzden diyorum ya sanki bilerek ve isteyerek saklıyorlar adamı! Hiç mi yakını yok buralarda, neden kimse peşine düşmüyor anlamıyorum. Binadan girdiğim anda gözlerimle yetkili birini aradım. Hemen ilgili tarafa yöneldim ve isteğimi sert bir kararlılıkla belirttim. Tak etti canıma artık, gerekirse genjutsu uygularım. Acımam. "Birisi hakkında bilgi edinebilmek için arşiv odasına girme izni istiyorum. Şahsın ismi Koizumi Yuuta. Kendisi geçen sene mayıs ayının son pazar gününden beri kayıp. Mümkünse çıktığı son görevin kayıtlarına ulaşmak istiyorum."
Kütüphane
Lejant
Resim
The real hell is inside the person...


Resim
Künye
İsim: Ueno Riko
Yaş: 16
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 4 - Orta Düşük Gelirli /4 Puan

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 4
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 7
Zeka: 8

Eksiklikler/Özürler

Şizofreni
Zaten hayal dünyası fazla geniş olan Riko, öğretmeninin ölümünden sonra akli dengesini kaybetti. Gerçekte olmayan kişilerle konuşup, gerçekte olmayan kurgular oluşturup, gerçekte olmayan operasyonlar yaparak öğretmeninin yerini tespit etmeye çalışıyor. Ve hayatının dört bir yanını kaplayan bu kişilerin gerçek olmadığını kesinlikle reddediyor. Onlar Riko’nun güvenebileceği kişiler. Zararsızlar, değil mi?


Ninjutsu

Fuuchi no Jutsu
Kullanıcı Uma mührünü yapar ve bir eliyle ağzını ve burnunu kapatır. Kullanıcı bu şekilde soluduğu havayı filtrelemiş olur. Havada bulunan potansiyel zehirler, hastalıklar ve toz parçaları bu tekniğe yakalanır. Kullanıcı bu teknik ile su altında nefes alamaz veya solunum sistemine girmesi gerekmeyen zehirlerden kurtulamaz. Teknik açık kaldığı sürece, her nefese chakra yer. Kullanıcı ayrıca, diğer elini başkasının ağzına götürerek tekniği onlara da uygulayabilir. Bu süre boyunca o el de bırakılmamalıdır.


Zanshuu no Jutsu
Kullanıcı ortalama bir el mührü dizisinin ardından ellerini önünde birleştirir ve ortamdaki havaya odaklanır. Ortamdaki hava birden yukarıdan aşağıya doğru sertçe inmeye başlar. Bu, çevredeki herkesi, kullanıcı ve belirlediği bir kişi hariç olmak üzere, yere çökmeye zorlar. Akım aşırı derecede güçlüdür ve karşı koymak gerçekten kabiliyet gerektirir. Kullanıcı teknik süresi boyunca hareket edemez. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.


Genjutsu

Ryuhoubo C Rank
Houkibo C Rank
Taroubo C Rank


Shibou no Jutsu
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.


Mugen Onsa
Kullanıcı elleri ile kendi kafasını kavrar ve aşırı kısa bir süreyi tekniğe odaklanmak için harcar. Ardından, aşırı keskin ve korku verici bir çığlık atar. Çığlık bir kaç saniye sürer. Bu çığlığı duyan herkes şiddetli bir zihinsel acı ile karşılaşır, çığlık dindiğinde bile yarattığı zihinsel yorgunluk devam eder. Kullanıcı, her 5 saniye aralıklarla çığlık atabilir, her bir çığlık chakra yer. Her bir çığlık hedeflerin başını ağrıtmaya devam eder ve zihinlerine direk olarak saldırır. Bir kaç çığlığın ardından hedeflerde kafa karışıklığı ve odaklanma sorunu başlar. Kullanıcı her bir çığlık arasında odaklanmaya devam etmeli ve ellerini başından çekmemelidir. Kullanıcı eğer isterse bu tekniği üflemeli bir çalgı ile yapabilir, bu varyasyonda kullanıcı çalgılan aşırı tiz bir nota çıkarır. Bu varyasyonun avantajı her bir tiz sesin daha uzun süreli ve etkili olmasıdır. Teknik anlık olduğundan karşı koymak zordur ancak tekrar tekrar tekniğe mağruz kalmak bazı hedefleri tekniğin etkilerine etkisiz hale getirebilir. Kullanıcı bu tekniğin etkilemeyeceği kişileri seçemez, yani çevredeki herkes bundan etkilenir.


Rakumei no Jutsu
Kullanıcı yüzüne sert bir ifade takınarak tekniği aktif eder. Eğer 3-4 metre yakında, kullanıcının yüzüne bakan hedefler tekniğin etki alanına girer. Uzaktaki kişiler teknikten etkilenmez. Tekniğin etkisi altındaki kişiler, hedefin ölümcül ve tehditkâr bir aura ile kaplandığını hayal eder. Bu, tekniğin etkisi altındaki kişilerin kullanıcıdan şiddetli bir şekilde korkmalarını sağlar. Bu korkuya yenik düşen hedefler kullanıcıdan kaçmaya çalışabilir veya eğer kullanıcı gözdağı vermek istiyor ise bu blöfü yiyebilirler. Korkuya yenik düşmeyenler ise kısa süreliğine de olsa konsantrasyonlarını ve dikkatlerini kaybederler. Teknik 5-10 saniye gibi kısa bir süre çalışır ve rakibi korkuttuktan sonra kendiliğinden kapanır.


Kokuangyou no Jutsu
Kullanıcı uzun bir el mührü dizisini bitirir ve tekniğin etkisi altında almak istediği kişilere doğru bakar. O anda, eğer o kişiler de kullanıcıya bakıyor ise, tekniğin etkisi altına girerler. Tenkik, hedeflerin görme ve duyma yetilerini bozar. 3 metre ilerisini göremez ve duyamaz hale gelirler. Hedefler herhangi bir yönden gelecek saldırıya açık hale gelir. Tekniğin efektif süresi 5 dakika ilâ 30 dakika arasında, kullanıcının disiplinleri ve seviyesine göre değişir.



Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Chakra Hapı

Resim Resim

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Ueno Riko
 
Mesajlar: 94
Kayıt: 27 Eyl 2014, 17:49

Re: Azimli Sıçan Duvarı Deler

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 05 Eki 2014, 21:16

"İsteğinizi reddetmek zorundayım küçük hanım. Herkesi arşiv odasına alabileceğimizi de nereden çıkardınız?" diyor adam ukala bir tavırla. "En alt kattaki danışmaya giderek arşive ulaşmak istediğinizi, amacınızı belirterek bir dilekçe yazmanız gerekiyor sanırım. Kabul edilebilir, ya da edilmeyebilir, benim kararım değil." diyor ardından.

Sıradan bir memur tipine sahip. Bıyıklı, hafif, kısa. Shinobi olmadığına oldukça eminsin. Oturduğu masanın sol tarafında üzerinde ARŞİV yazan büyük bir kapı var.

"Kabul edilirseniz arşive kabul belgenizle tekrar buraya gelirseniz size istediğiniz belgeyi getirebilirim. İyi günler dilerim!" diyor ardından iyi niyetli olduğunu düşündüğün bir ses tonuyla. Kısacası, reddediliyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: Azimli Sıçan Duvarı Deler

Mesajgönderen Ueno Riko tarih 06 Eki 2014, 11:22

Ömrü hayatında benim kadar reddedilen var mıdır acaba? Bıyıklı herif gelip de pişkin pişkin beni reddettiğinde nasıl hissettiğimi tahmin edemezsiniz. Sanki dişlerimi fırçaladıktan sonra ekşi elma yemişim, sanki boş derse müdür yardımcısı girmiş, sanki escye basınca introyu geçmeyen bir oyun açmışım, sanki gece başımı yastığa koyduğumda beynimde tik tak saat sesleri yankılanmış, sanki elim yağlıyken saçım kaşınmış, sanki üstüne reçel sürdüğüm ekmek yüzüstü halıya düşmüş, sanki çok güzel bir şarkı duymuşum da şarkının ismini bir türlü öğrenememişim ve sanki bunların hepsi bir anda olmuş gibi hissettim. Reddedilmeye alışmam gerekiyordu artık.

Yok danışmaya gidecekmişmişim de, evrak hazırlayacakmışmışım da, bilmem ne. Abicim, ben denemedim mi sanki onları? Bir halt oluyor mu sence? Şu kendini beğenmişe bak hele. Getirmişler bunu işin başına, kendini bir bok zannediyor. Sinirlerim tepeme çıkmıştı tabi benim. Ellerimi masaya yumruk yapıp masaya hafif sert bir şekilde vurdum. Memurun dikkatini çekmek istiyordum. Derin bir nefes alıp tüm zihin gücümle çakralarıma odaklandım. Bana başka çare bırakmadı pislik. Adama sakince genjutsu uygulayacak ve dediklerimi bir bir yaptıracaktım. O kadar boşuna geliştirmedim genjutsu üzerine kendimi. Gıcık ederlerse adamı böyle alırız akıllarını. Sert bir şekilde memurun yüzüne bakacak ve tane tane isteğimi belirtecektim. "Beni arşiv odasına sok!" Ardından hemen yüzümü şirin bir görünüme sokacak ve sevimli bir şekilde saçlarımla oynayacaktım. "O saçma evraklara ihtiyacımız olmadığını biliyorum. Değil mi ama? Eminim sizin gibi birisi evraklara ihtiyaç duymadan beni o odaya sokabilir. Bana oldukça yardımcı olursunuz, biliyor musunuz?" Gerekirse Rakumei no Jutsu filan ne teknik biliyorsam dökerim herife. Beni o odaya sokacak artık!
Kütüphane
Lejant
Resim
The real hell is inside the person...


Resim
Künye
İsim: Ueno Riko
Yaş: 16
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 4 - Orta Düşük Gelirli /4 Puan

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 4
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 7
Zeka: 8

Eksiklikler/Özürler

Şizofreni
Zaten hayal dünyası fazla geniş olan Riko, öğretmeninin ölümünden sonra akli dengesini kaybetti. Gerçekte olmayan kişilerle konuşup, gerçekte olmayan kurgular oluşturup, gerçekte olmayan operasyonlar yaparak öğretmeninin yerini tespit etmeye çalışıyor. Ve hayatının dört bir yanını kaplayan bu kişilerin gerçek olmadığını kesinlikle reddediyor. Onlar Riko’nun güvenebileceği kişiler. Zararsızlar, değil mi?


Ninjutsu

Fuuchi no Jutsu
Kullanıcı Uma mührünü yapar ve bir eliyle ağzını ve burnunu kapatır. Kullanıcı bu şekilde soluduğu havayı filtrelemiş olur. Havada bulunan potansiyel zehirler, hastalıklar ve toz parçaları bu tekniğe yakalanır. Kullanıcı bu teknik ile su altında nefes alamaz veya solunum sistemine girmesi gerekmeyen zehirlerden kurtulamaz. Teknik açık kaldığı sürece, her nefese chakra yer. Kullanıcı ayrıca, diğer elini başkasının ağzına götürerek tekniği onlara da uygulayabilir. Bu süre boyunca o el de bırakılmamalıdır.


Zanshuu no Jutsu
Kullanıcı ortalama bir el mührü dizisinin ardından ellerini önünde birleştirir ve ortamdaki havaya odaklanır. Ortamdaki hava birden yukarıdan aşağıya doğru sertçe inmeye başlar. Bu, çevredeki herkesi, kullanıcı ve belirlediği bir kişi hariç olmak üzere, yere çökmeye zorlar. Akım aşırı derecede güçlüdür ve karşı koymak gerçekten kabiliyet gerektirir. Kullanıcı teknik süresi boyunca hareket edemez. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.


Genjutsu

Ryuhoubo C Rank
Houkibo C Rank
Taroubo C Rank


Shibou no Jutsu
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.


Mugen Onsa
Kullanıcı elleri ile kendi kafasını kavrar ve aşırı kısa bir süreyi tekniğe odaklanmak için harcar. Ardından, aşırı keskin ve korku verici bir çığlık atar. Çığlık bir kaç saniye sürer. Bu çığlığı duyan herkes şiddetli bir zihinsel acı ile karşılaşır, çığlık dindiğinde bile yarattığı zihinsel yorgunluk devam eder. Kullanıcı, her 5 saniye aralıklarla çığlık atabilir, her bir çığlık chakra yer. Her bir çığlık hedeflerin başını ağrıtmaya devam eder ve zihinlerine direk olarak saldırır. Bir kaç çığlığın ardından hedeflerde kafa karışıklığı ve odaklanma sorunu başlar. Kullanıcı her bir çığlık arasında odaklanmaya devam etmeli ve ellerini başından çekmemelidir. Kullanıcı eğer isterse bu tekniği üflemeli bir çalgı ile yapabilir, bu varyasyonda kullanıcı çalgılan aşırı tiz bir nota çıkarır. Bu varyasyonun avantajı her bir tiz sesin daha uzun süreli ve etkili olmasıdır. Teknik anlık olduğundan karşı koymak zordur ancak tekrar tekrar tekniğe mağruz kalmak bazı hedefleri tekniğin etkilerine etkisiz hale getirebilir. Kullanıcı bu tekniğin etkilemeyeceği kişileri seçemez, yani çevredeki herkes bundan etkilenir.


Rakumei no Jutsu
Kullanıcı yüzüne sert bir ifade takınarak tekniği aktif eder. Eğer 3-4 metre yakında, kullanıcının yüzüne bakan hedefler tekniğin etki alanına girer. Uzaktaki kişiler teknikten etkilenmez. Tekniğin etkisi altındaki kişiler, hedefin ölümcül ve tehditkâr bir aura ile kaplandığını hayal eder. Bu, tekniğin etkisi altındaki kişilerin kullanıcıdan şiddetli bir şekilde korkmalarını sağlar. Bu korkuya yenik düşen hedefler kullanıcıdan kaçmaya çalışabilir veya eğer kullanıcı gözdağı vermek istiyor ise bu blöfü yiyebilirler. Korkuya yenik düşmeyenler ise kısa süreliğine de olsa konsantrasyonlarını ve dikkatlerini kaybederler. Teknik 5-10 saniye gibi kısa bir süre çalışır ve rakibi korkuttuktan sonra kendiliğinden kapanır.


Kokuangyou no Jutsu
Kullanıcı uzun bir el mührü dizisini bitirir ve tekniğin etkisi altında almak istediği kişilere doğru bakar. O anda, eğer o kişiler de kullanıcıya bakıyor ise, tekniğin etkisi altına girerler. Tenkik, hedeflerin görme ve duyma yetilerini bozar. 3 metre ilerisini göremez ve duyamaz hale gelirler. Hedefler herhangi bir yönden gelecek saldırıya açık hale gelir. Tekniğin efektif süresi 5 dakika ilâ 30 dakika arasında, kullanıcının disiplinleri ve seviyesine göre değişir.



Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Chakra Hapı

Resim Resim

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Ueno Riko
 
Mesajlar: 94
Kayıt: 27 Eyl 2014, 17:49

Re: Azimli Sıçan Duvarı Deler

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 07 Eki 2014, 21:10

Adam, tam senin söylediğin şeye karşılık vermek üzere iken, Rakumei no Jutsu uyguluyorsun.
Adam, inanılmaz korkunçluğundan etkileniyor. İlk iki saniye titremeye başladığını fark ediyorsun. Zayıf iradeli ya, nefesi bile titriyor. Ardından, kontrolü kaybedip, yığılıyor masanın üzerine. Kapı tamamen önünde, ve daha önce fark etmesen de, açık bile.

İçeri giriyorsun yavaşça, sağda, ışıkları açıyorsun. Yavaş yavaş arıyor isimleri gözlerin. Kapatıyorsun kapıyı ardından, kimse fark etmesin diye varlığını. Işığı yakıyorsun. K harfini arıyor gözlerin, birkaç sırayı aşman da gerekiyor. Büyük bir oda burası. Dev gibi hatta. Saman kağıdı kokusu dolduruyor ciğerlerini. Hiç cam yok, sadece minicik bir havalandırma var. Yeterince hava da var zaten. Yerler tozlu, dosyalar tozlu, raflar da tozlu... Ve dokunduğun her bir yerde izin kalıyor. Bunu fark ettiğinde zaten durumu düzeltmek için çok geç kalmış durumda olduğunu fark ediyorsun.

K harfini bulduğunda Ko, Koi ve ardından... Evet ulaşıyorsun... Elini uzatıyorsun, çıkarmaya çalışıyorsun. Çıkmıyor yerinden. Tozu siliyorsun üzerinde, gerçekten Koizumi yazıyor. Yazıyı görmek bile içinde fırtınaların kopmasına sebep oluyor. Mantıklı düşünemiyorsun. Hatta birkaç milisaniye, kontrolü kaybediyorsun.

Ama bir terslik var. Oldukça sıra dışı bir his, hatta olmaması gerektiğine emin olduğun bir his. Bir adım sesi. Tahta takunyanın yere çarpma sesi odada yankılanıyor. Ve bir daha, ve bir daha. Kesinlikle yalnız değilsin.

Saniyeler içinde aklından binlerce senaryo geçiyor. Ne yapıyor, kim, ve neden burada? Bunca gündür kimsenin girmediği bir odada, kapı sesi duymadığın halde, bu adım sesi de nereden çıktı?

"Merhaba..." diyor sesin sahibi. "Yaptığın şey çok ayıptı, Riko. Sobee!..."

"Merak etme, burada bulunduğunu kimseye, ama kimseye söylemeyeceğim. Ama bir anlaşma yapmamız gerekiyor. Minicik bir anlaşma, aslında senin haberin bile olmayacak." Adım sesleri yaklaşıyor ama, dolaplardan ve raflardan adamı göremiyorsun. Sonuçta dolaplardan koridorlar oluşturulmuş durumda, ve sen de K koridorunun bulunduğu yerdesin. Ama, adam nereden baksan Y ya da U bloğunda falan olmalı, senden oldukça uzak.

"Benim için çok önemli bir dosya bu... Bu, dediğim, çoktan evine sakladım bile. Nerede olduğunu bulamazsın ama, bulsan da senin için çok şey değişmez. Eğer ki bu dosyayı bulursan sakın yerini değiştirme. Eğer ki değiştirirsen seni ispiyonlarım. Bunu yaparım! Eğer ki gidip şikayet edersen, o zaman anlaşmamıza ihanet etmiş olursun. Yüzümü asla görmedin zaten, burada olduğumu bilmiyorsun bile. Kapıdan çıkıp gideceğim, ve sen de istediğin dosyayı alıp buradan çıkacaksın. Ama benim dosyam da senin evinde, hatta evin en sevdiğin köşesinde. Yerini asla değiştirme onun. Kendine iyi bak, Riko. Bu iyiliğimi... Sakın unutma aşkım."

Takunya sesleri birden kesiliyor ve sessizliğin ile baş başa kalıyorsun. Yine, kapı sesi yok.
Elinde ise Sensei'nin arşivlenmiş, tozlu dosyası var. Fazla acelen yok, ama çıksan çok mantıklı bir hareket yapacağını düşünüyorsun.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: Azimli Sıçan Duvarı Deler

Mesajgönderen Ueno Riko tarih 07 Eki 2014, 21:50

Bayılmıştı bıyıklı salak. Titreyerek bayılmıştı hem de. Başımı sağa sola çevirdim ama etrafta benimle ilgilenen pek kimse yok gibiydi. Parmak uçlarımda ilerleyerek açık olmasına şaştığım arşiv odasına girdim. Sanki geçmiş belgelerin tutulduğu bir oda değil de ahır mübarek. Şuradan bir inek geçiyor şimdi hatta. Yavru bir inek. Amca ineği gezdiriyor. Soruyorum amcaya "Amca bu inek kaç yaşında?". Amca da gülüyor bana. "Bilmem, anasından küçüktür herhalde." Hayatımın bilgisini alabileceğim odaya girmişim şu aklımdan geçene bakar mısınız? Ama cidden ahır gibi kokuyordu arşiv odası. Neyse ki sağ tarafa ışık koymayı akıl etmişler. Kapıyı kapatayım da kimse fark etmesin beni. Zaten buraya pek giren yok sanırım. Ne kadar tozlu her yer. Temizlikçi bacılar yıkamıyor mu burayı? İnsan bari biraz cam koyar. Azıcık içeri güneş ışığı girer. Ne kadar kasvetli. İnsanın bir şey araştıracağı varsa da geri kaçıyor. Bakalım... B,C,G,H,I ve işte K. Aman be! Rafları tek tek ellemişim. Simsiyah, leş gibi tozu hep çıktı elime. Dahası, her yer tozlu olunca da birisinin parmakladığı çok belli oluyor be! Neyse yapacak bir şey yok. Benim amacım masum.

Koi ve... Bu mu? Cidden mi? Ulaştım mı yani? Bu kadar kolay mıydı? Ben bir yıldır ne için uğraşıyordum da her yeri didik didik tarıyordum peki? Şaka mı bu? Elimi kitaba yavaşça uzattım ve çekip almaya çalıştım. Ama gelmiyor niyeyse. Gel güzelim gel annene. Seni ne zamandır bekliyorum bilemezsin. Seni kucağıma alacağım günün hayaliyle yaşadım ben! Biraz zorlayınca geldi kitap. Kolumla da üzerindeki tozu sildim ve hasretinden yandığımın ismini net bir şekilde okumayı başardım. Koizumi. Gerçekten ellerimde. Sensei'min dosyası işte tam burada. Sensei... Sensei... Bana dünyaları verseler bir önemi yok şu an. Tek ihtiyacım olan bu tozlu dosya. Sensei... Merak etme. Seni kurtaracağım. Her nerede isen, seni kurtaracağım! Aniden gözümden damlayan bir damla yaşın, tozlu dosyanın üzerinden akmasına engel olamadım. Halbuki ağlamayacaktım.

Aniden, benim göz yaşımın "pıt" diye çıkardığı sesten başka hiçbir sesin ulaşamadığı odanın içinde tıkır tıkır adım sesleri işittim. Gözümden akacak olan ikinci yaş damla da kuruyup akamadan kalmıştı. Kapıyı kapattığıma garanti emindim. Neler oluyordu? Yoksa biri beni takip mi etmişti? Yoksa yüksek birimlerce Sensei'yi aradığım duyulmuştu da beni de onun gibi ortadan kaldırmaya mı gelmişlerdi? Oturduğum yere iyice pustum ve nefes bile almaktan kaçınarak ayak seslerini dinlemeye başladım. Bunların hepsi numaraydı. En başından beri buraya geleceğimi biliyorlardı. Hatta o memurun bayılışı bile numaraydı belki de. Elimdeki arşiv dosyasını sımsıkı sardım. Gözlerimi bile kapattım. Peki kim öldürecekti beni? Nasıl bir insana kurban gidecektim? Ne çeşit bir ölüm olurdu acaba? Umarım boğmaz beni. Boğarak ölmeyi istemem. Şöyle acısız bir şekilde öldürsün bari. Ben fark bile edemeden arkadan şah damarımı kessin. Temiz ölüm. Özür dilerim Sensei. Başarısız oldum. Özür dilerim. Çok çabalamıştım. Söz vermiştim ama sözümü tutamayacağım.

Sonra birden, bir erkekten çıktığı belli olan sesi duydum. İsmimi biliyordu. İSMİMİ BİLİYORDU! Nasıl? Nereden? Ahh kalbim o kadar hızlı atıyordu ki acaba sesi dışarıdan duyuluyor muydu? Sobeledi bir de beni. Bak işte. En gıcık olduğum şey. Benim haberim olmadan saklambaç oynuyoruz demek. Ama adam beni gördüğünü kimseye söylemeyeceğini söyledi. Ne anlaşması? Ne istiyor benden? Ne yapacak bana? Sensei, bana yardım et. Adamın ayak sesleri git gide yaklaşmaya başlamıştı. Yine de onu görebileceğim bir mesafede değildi. Konuşmaya devam ediyordu. Eğer korkudan aklım bana bir oyun oynamıyorsa evime bir dosya sakladığını söylemişti. Ve evimin en sevdiğim köşesindeymiş. Neden? Dosyanın içinde ne yazıyor? Sormak istiyorum bunu ama sesim çıkmıyor. Gırtlağımda bir düğüm oluştu sanki. Eğer dosyanın yerini değiştirirsem başım belaya girecekmiş. Az önce benden habersiz saklambaç oynuyorduk şimdi de anlaşma yapıyoruz. Adam bana aşkım dedi. Aşkım mı? Ben nereden aşkı oluyorum bu herifin? Aniden aklıma biricik Sensei'm geldi. O, karizmatik sesiyle gelip bana aşkım dese ne mutlu olurdum. Sensei ben, sanırım bu seferlik ölmüyorum. Sanırım ucuz atlattım. Bir süre daha sözümüz için çaba göstereceğim. Başka bir herif bana aşkım dedi ama. Kızmazsın değil mi? Ben sadece seni seveceğim zaten. Başka kimseye öyle duygular beslemeyeceğim.

Ben Sensei ile hayallerime dalmışken yine hiçbir kapı sesi olmadan ayak sesleri bir anda kesilmişti. Sensei'min dosyasıyla birlikte yine tek başıma kalmıştım. Arşiv odasının bir ruhuyla filan mı konuşmuştum acaba ben az önce? Belki de erdim ben. Her gece rüyalarımda Sensei'yi göre göre ruhlar alemiyle bir bağlantıya geçtim demek. Ama öyleyse bu Sensei öldü anlamına mı geliyor? ASLA! O zaman ermedim. O zaman gerçekti bu adam. Kalbimin ritmi hala değişmemişti. Hatta sanki giderek artıyordu. Öleceğim bu gidişle şuracıkta. Cesedimi bile bulamazlar, üstü tozla kaplanır. Ruh ya da insan fark etmez! Bir an önce çıkıp gitmeliyim buradan! Duyduğum sesin sözlerine kulak versem iyi olacak. Üstümde her zamanki bol, kapüşonlu sweatshirtüm vardı.Fermuarını açıp elimdeki arşivlenmiş dosyayı güzelce yerleştirdim. İyi ki büyük göğüslerim yok. Yanmıştım yoksa. Dosyayı yerleştirdikten sonra fermuarımı tekrar çektim ve dosya kaymasın diye ellerimi önümde sımsıkı birleştirerek var gücümle çıktım gittim odadan. Gözüm hiçbir şeyi görmeyerek kendimi yola attım ve hızla evime doğru koşmaya başladım. Hem şu "anlaşma" denen dosyayı arayacaktım hem de Sensei'nin dosyasını inceleyecektim. İlk olarak hangisini yapmam gerektiği konusunda ise hiçbir fikrim yoktu. Doğaçlama gideyim en iyisi. O an canım ne isterse. Sensei ağır basar büyük ihtimalle. Diğer dosyayı ellemeye şimdiden tırsıyorum.
Kütüphane
Lejant
Resim
The real hell is inside the person...


Resim
Künye
İsim: Ueno Riko
Yaş: 16
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 4 - Orta Düşük Gelirli /4 Puan

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 4
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 7
Zeka: 8

Eksiklikler/Özürler

Şizofreni
Zaten hayal dünyası fazla geniş olan Riko, öğretmeninin ölümünden sonra akli dengesini kaybetti. Gerçekte olmayan kişilerle konuşup, gerçekte olmayan kurgular oluşturup, gerçekte olmayan operasyonlar yaparak öğretmeninin yerini tespit etmeye çalışıyor. Ve hayatının dört bir yanını kaplayan bu kişilerin gerçek olmadığını kesinlikle reddediyor. Onlar Riko’nun güvenebileceği kişiler. Zararsızlar, değil mi?


Ninjutsu

Fuuchi no Jutsu
Kullanıcı Uma mührünü yapar ve bir eliyle ağzını ve burnunu kapatır. Kullanıcı bu şekilde soluduğu havayı filtrelemiş olur. Havada bulunan potansiyel zehirler, hastalıklar ve toz parçaları bu tekniğe yakalanır. Kullanıcı bu teknik ile su altında nefes alamaz veya solunum sistemine girmesi gerekmeyen zehirlerden kurtulamaz. Teknik açık kaldığı sürece, her nefese chakra yer. Kullanıcı ayrıca, diğer elini başkasının ağzına götürerek tekniği onlara da uygulayabilir. Bu süre boyunca o el de bırakılmamalıdır.


Zanshuu no Jutsu
Kullanıcı ortalama bir el mührü dizisinin ardından ellerini önünde birleştirir ve ortamdaki havaya odaklanır. Ortamdaki hava birden yukarıdan aşağıya doğru sertçe inmeye başlar. Bu, çevredeki herkesi, kullanıcı ve belirlediği bir kişi hariç olmak üzere, yere çökmeye zorlar. Akım aşırı derecede güçlüdür ve karşı koymak gerçekten kabiliyet gerektirir. Kullanıcı teknik süresi boyunca hareket edemez. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.


Genjutsu

Ryuhoubo C Rank
Houkibo C Rank
Taroubo C Rank


Shibou no Jutsu
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.


Mugen Onsa
Kullanıcı elleri ile kendi kafasını kavrar ve aşırı kısa bir süreyi tekniğe odaklanmak için harcar. Ardından, aşırı keskin ve korku verici bir çığlık atar. Çığlık bir kaç saniye sürer. Bu çığlığı duyan herkes şiddetli bir zihinsel acı ile karşılaşır, çığlık dindiğinde bile yarattığı zihinsel yorgunluk devam eder. Kullanıcı, her 5 saniye aralıklarla çığlık atabilir, her bir çığlık chakra yer. Her bir çığlık hedeflerin başını ağrıtmaya devam eder ve zihinlerine direk olarak saldırır. Bir kaç çığlığın ardından hedeflerde kafa karışıklığı ve odaklanma sorunu başlar. Kullanıcı her bir çığlık arasında odaklanmaya devam etmeli ve ellerini başından çekmemelidir. Kullanıcı eğer isterse bu tekniği üflemeli bir çalgı ile yapabilir, bu varyasyonda kullanıcı çalgılan aşırı tiz bir nota çıkarır. Bu varyasyonun avantajı her bir tiz sesin daha uzun süreli ve etkili olmasıdır. Teknik anlık olduğundan karşı koymak zordur ancak tekrar tekrar tekniğe mağruz kalmak bazı hedefleri tekniğin etkilerine etkisiz hale getirebilir. Kullanıcı bu tekniğin etkilemeyeceği kişileri seçemez, yani çevredeki herkes bundan etkilenir.


Rakumei no Jutsu
Kullanıcı yüzüne sert bir ifade takınarak tekniği aktif eder. Eğer 3-4 metre yakında, kullanıcının yüzüne bakan hedefler tekniğin etki alanına girer. Uzaktaki kişiler teknikten etkilenmez. Tekniğin etkisi altındaki kişiler, hedefin ölümcül ve tehditkâr bir aura ile kaplandığını hayal eder. Bu, tekniğin etkisi altındaki kişilerin kullanıcıdan şiddetli bir şekilde korkmalarını sağlar. Bu korkuya yenik düşen hedefler kullanıcıdan kaçmaya çalışabilir veya eğer kullanıcı gözdağı vermek istiyor ise bu blöfü yiyebilirler. Korkuya yenik düşmeyenler ise kısa süreliğine de olsa konsantrasyonlarını ve dikkatlerini kaybederler. Teknik 5-10 saniye gibi kısa bir süre çalışır ve rakibi korkuttuktan sonra kendiliğinden kapanır.


Kokuangyou no Jutsu
Kullanıcı uzun bir el mührü dizisini bitirir ve tekniğin etkisi altında almak istediği kişilere doğru bakar. O anda, eğer o kişiler de kullanıcıya bakıyor ise, tekniğin etkisi altına girerler. Tenkik, hedeflerin görme ve duyma yetilerini bozar. 3 metre ilerisini göremez ve duyamaz hale gelirler. Hedefler herhangi bir yönden gelecek saldırıya açık hale gelir. Tekniğin efektif süresi 5 dakika ilâ 30 dakika arasında, kullanıcının disiplinleri ve seviyesine göre değişir.



Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Chakra Hapı

Resim Resim

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Ueno Riko
 
Mesajlar: 94
Kayıt: 27 Eyl 2014, 17:49

Re: Azimli Sıçan Duvarı Deler

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 08 Eki 2014, 09:17

Arşivden çıkıyorsun, arkanda tozlu parmak izleri ve ayak izleri bırakarak. Herhangi bir sabıka kaydın yok, ama cidden, elinde olan dosya bu kadar önemli ise, seni bulurlar. Yakalarlar. Ve herhangi bir suçun olmadığı halde, bir manyak evine bir dosya gizledi diye ömrünü hapiste, öğrenmemen gerektiği bilgileri taşıdığın için geçirirsin. Bu, her Kunoichi için çok acı verici bir son olmaz mıydı?

Adam hala baygın. Zayıf iradeli ya, ayılamamış aradan geçen dakikalara rağmen. Sessizce çıkıyorsun binadan. Zaten çok fazla çıkışı var, birinden çıkıyorsun işte çaktırmadan. Eve gidene kadar ise midende açıklayamadığın bir ağrı var, hatta tansiyonunun düştüğünü hissediyorsun. Acaba o adam senin hayallerinin bir ürünü müydü? Gerçekti belki de, gerçekten sana oyunlar oynuyordu. Belki de, birileri arşive geleceğini zaten biliyordu.

Ulaşıyorsun eve. Ve ilk fark ettiğin şey... Evine gerçekten biri girmiş.
Nasıl bilmiyorsun, kapı ilk günkü kadar sağlam. Camların hepsi içeriden kapanmış durumdalar. Her şey yerli yerinde. Her şey, olması gerektiği yerde. Ama hissediyorsun, biri girmiş. Biri buradaymış.
Hatta bir an, izlendiğin hissine bile kapılıyorsun.
Şekerin düşüyor. Bu baskıya dayanamıyorsun.

Ve, sensei'nin dosyasıyla baş başa kalıyorsun.
Açmak istiyorsun. Aradığın her şey, Sensei'nin ölümü, hatta son sözleri bile kayıtlı olabilir. Nasıl öldüğü, neler yaptığı? Belki de, o da senden hoşlanıyordu? Sonuçta, bu kayıtlarda her şey tutulabilir.

Açıyorsun, karıştırıyorsun yavaş yavaş. Gerçekten her şey kayıtlı, seninle olan yakınlığı bile. Kendi ismini okudukça çekiniyorsun. Çıkılan görevler, yetiştirdiği geninler (Yine senin ismin), insanlarla ilişkileri... Çıkılan görevler sayfaları sarı saman kağıdı ile tutulmuşlar, derhal açıyorsun o sayfaları. Sensei'nin ölümü, hiç bu kadar yakın olmamıştın bu duruma. Hiç bu kadar emin olmamıştın bulduğuna.

Ama, yırtık bir sayfa ile karşılaşıyorsun. Son sarı sayfa... Yırtık. Belki de paranoyaklığın değildir. Belki de, gerçekten... Sensei'nin ölümü örtbas edilmeye çalışılıyor olabilir. Ve sen, elindeki -belki de sonuca ulaştıracağı en kesin ipucuyla- hiçbir yere ulaşamadın. Gel gör ki, yırtık bir sayfa var. Yani var.

Yani doğru yoldasın.

Senden Sensei'nin bir görselini, ya da bulamazsan şimdilik tasvirini istiyorum. Önemli.
Konu güzel gidiyor yalnız.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: Azimli Sıçan Duvarı Deler

Mesajgönderen Ueno Riko tarih 08 Eki 2014, 16:55

Arşiv odasından ve Ishi-Chou binasından nasıl apar topar çıktığımı hatırlamıyordum bile. Eve ulaşıncaya kadar bütün yol boyunca zihnimde adamın sözleri yankılanmıştı. Stresten karnımın ağrımaya başladığını hissediyordum. Başıma aldığım belayı düşündükçe kollarımın arasındaki dosyayı da daha iyi sıkıyordum. Beni arşive yönlendirmeyi nasıl amaçlamışlardı? Ve ben tam da oradayken evime gizli belgeler yerleştirmişlerdi. Evimdeki bilgilerin ne derece ciddi olduğunu da bilmiyorum. Nereye sakladım demişti adam? Evimin en sevdiğim köşesi, ha? Yatak odam mı yani? Yatağıma mı saklamıştı? Sanki ben bunları düşündükçe altımdaki yer kayıyordu. Etrafı bulanık görmeye başlıyordum. Deprem mi oluyor? Yok yok, sorun bende. Bir haller oluyor bana.

Zar zor, midemdeki ciddi ağrı ve baş dönmesiyle evime ulaşmıştım. Kapı aralık filan değildi. Aynı benim sabah evden çıkarken sıkıca kapattığım gibi duruyordu. Camları da tek tek kontrol etme ihtiyacı hissetmiştim ama her şey normal gibiydi. Yine de hissedebiliyordum. Burada gezinen ayakkabıyı görebiliyordum sanki. Arkamda, duvarda, koltukta, mutfak tezgahında bir çift göz beni izliyordu. Sıradaki tepkimi merakla bekliyordu. O bir çift gözün elinde bir kumanda vardı ve sanki yapacağım ilk yanlış harekette evimi basmaya geleceklerdi. Mide bulantım git gide artıyordu. Daha fazla dayanamadım ve olduğum yere çöktüm. İçime sakladığım dosyayı da nazikçe çıkartıp önüme koydum. Bir süre başımdaki dönmeyle mücadele etmek zorunda kaldım. Soğuk soğuk da terler boşanıyordu sırtımdan. Sakin ol Riko, sakin ol kızım. Her şey yoluna girecek, tamam. İşte bak, hayallerinin dosyası önünde. Şimdi yalnızsın. İstediğin gibi açıp okuyabilirsin. Belki de saniyeler sonra Sensei'nin son durumunu öğreneceksin. Telaş yapma. Rahatla.

Kendimi telkin yöntemim bir nebze işe yaramıştı. Elimi yavaşça Sensei'nin dosyasının kapağına götürdüm. Birkaç cümle. Neler olduğunu öğrenmeme sadece birkaç cümle kaldı. Yutkundum ve derin bir nefes alıp arşiv dosyasını titreyerek açtım. Sensei'nin kayıtlarıyla doluydu. Sık sık benim adım da geçiyordu. Vay vay. Bu arşivleri kim yapıyor acaba? Nasıl bu kadar çok bilgiyi kayıt altına alabiliyorlar? İsmimi gördükçe de bir sıcaklık bastı beni. Her gün akademiye gidip onu görmem göze batıyordu belki de. Yetiştirdiği geninlerin isimleri kayıtlıydı. Vay be. Sensei ne kadar çok öğrenci mezun etmiş. Akademiden arkadaşım olan birkaç ismi de hatırlıyorum hatta. Seneler oldu. Elimi çıktığı görevlerin tutulduğu bölüme doğru götürdüm. İşte esas aradığım kısım burasıydı. Az öncekinin aksine bir an tereddüt etmeden açtım o sayfaları da. Çıktığı her görevin detayları, sonuçları ayrıntılı bir şekilde yazılmıştı. Sayfaları hızlı hızlı çevirip son görevinin bulunduğu sayfaya geldim ve karşılaştığım manzara ile birkaç dakika öylece kalakaldım.

Son görevin bulunduğu sayfa bariz bir şekilde yırtılmıştı. Neden? Elde edebileceğim en büyük ipucu kaynağı bile feyk atıyordu bana. Sanki tüm evren Sensei'yi bulmama karşıydı. Madem elime hiçbir bilgi geçmeyecekti neden arşiv odasında, o psikopat herifle cebelleştim ben? O kadar sıkıntıyı ne diye çektim? Ama bu yırtık sayfayla birlikte en azından aklımdaki bir şüphe ortadan kalkmıştı. Yani o düşünce, artık bir şüphe değildi. Kesinlikle emindim. Sensei'nin ölümü kesinlikle saklanıyor. Yetkili her birim, ellerinden geldiği kadar yok etmeye çalışıyorlar onu. Sanki buharlaşıp uçmuş gibi bir izlenim yaratıyorlar. Yırtık sayfa... O yırtık sayfayı bulmak zorundayım... Sensei, nasıl bir suç işledin de sana böyle davranıyorlar? Neden seni ortadan kaldırmaya çalışıyorlar? Belki de suç işlemedi. Neden suç işlediğini düşünüp duruyorum ki? Belki de yüksek mevkiler bir hainlik yaptı. Sensei de tüm dürüstlüğüyle onların hainliğini ortaya çıkarttı. Bu yüzden ona gıcık oldular ve biricik sevgilimi ortadan kaldırmak istediler.

Yırtık sayfa nerede olabilir peki? Kimin elinde? Kimin korumasında? Yine çok iyimser düşünüyorum. Belki de yaktılar o sayfayı. Kimsenin asla ulaşamaması için sonsuza dek ortadan kaldırdılar. Doğaya karıştırdılar. Tıpkı Sensei'nin bedenini aniden yok ettikleri gibi. Ama kalbimde bir yerlerde inanıyorum ki o hala canlı. Canlı olduğunu görmek istiyorum. Sesini duymak istiyorum. Ona sarılmak istiyorum. Beyaz saçlarını okşamak istiyorum. Derin bir iç çektim. Cidden özlemiştim onu. Deli gibi özlüyordum. Sonra aniden aklıma bir fikir geldi. Arşiv odasında şu herifin söylediği belge! Yırtık sayfa onun içinde olabilir mi? Olmasa bile o dosyayı bulmak zorundayım! Evimde tehlikeli bir belge varsa bile, en azından içeriğini görmeliyim. Yerimden ok gibi fırladım ve aniden kalkışın etkisiyle birlikte hafif bir baş dönmesi yaşadım. Yan tarafımdaki sandalyeden destek alarak yatak odama gittim. Evimin en sevdiğim köşesi. Zaten iki odalı bir evim var. Lavabo ve mutfak ikilisini de sevmediğime göre ya yatak odasındadır ya da mutfakla iç içe olan oturma odasında. Ki bunlar arasında en sevdiğim bölüm yatak odam. Hatta yatağım.

Yatak odama girdiğimde hafif gül kokularıyla karşılaştım. İki gün önce abim bende kalmaya geldiğinde bir demet gül getirmişti bana. Hala solmamışlardı. Komodinin üstünde tüm göz alıcı kırmızılıklarıyla odama ferahlık getiriyorlardı. Yine de kokuyu içime çekip, gülümseyerek kendimi yatağa bırakacak ruh halinde değildim. Özenle topladığım yorganımı çektim hemen. Yastığımın altını, içini, yorganımın iç kısımlarını, yatağın altını üstünü karıştırmaya başladım. Kendimi şimdiden çok yorgun, bitkin hissediyordum. Umarım buradadır ve beni fazla uğraştırmaz çünkü ne ortalığı dağıtacak ne de toplayacak gücü hissediyorum kendimde. Zihnen yorulmak bedenen yorulmaktan daha kötüdür diye çok doğru söylemişler.


Koizumi Yuuta-sensei'nin temsili resmi;

Resim

Sis rengi saçları ve menekşe rengi gözleri var. Sert bakışlı, ciddi görünüşlü bir insan.
Kütüphane
Lejant
Resim
The real hell is inside the person...


Resim
Künye
İsim: Ueno Riko
Yaş: 16
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 4 - Orta Düşük Gelirli /4 Puan

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 4
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 7
Zeka: 8

Eksiklikler/Özürler

Şizofreni
Zaten hayal dünyası fazla geniş olan Riko, öğretmeninin ölümünden sonra akli dengesini kaybetti. Gerçekte olmayan kişilerle konuşup, gerçekte olmayan kurgular oluşturup, gerçekte olmayan operasyonlar yaparak öğretmeninin yerini tespit etmeye çalışıyor. Ve hayatının dört bir yanını kaplayan bu kişilerin gerçek olmadığını kesinlikle reddediyor. Onlar Riko’nun güvenebileceği kişiler. Zararsızlar, değil mi?


Ninjutsu

Fuuchi no Jutsu
Kullanıcı Uma mührünü yapar ve bir eliyle ağzını ve burnunu kapatır. Kullanıcı bu şekilde soluduğu havayı filtrelemiş olur. Havada bulunan potansiyel zehirler, hastalıklar ve toz parçaları bu tekniğe yakalanır. Kullanıcı bu teknik ile su altında nefes alamaz veya solunum sistemine girmesi gerekmeyen zehirlerden kurtulamaz. Teknik açık kaldığı sürece, her nefese chakra yer. Kullanıcı ayrıca, diğer elini başkasının ağzına götürerek tekniği onlara da uygulayabilir. Bu süre boyunca o el de bırakılmamalıdır.


Zanshuu no Jutsu
Kullanıcı ortalama bir el mührü dizisinin ardından ellerini önünde birleştirir ve ortamdaki havaya odaklanır. Ortamdaki hava birden yukarıdan aşağıya doğru sertçe inmeye başlar. Bu, çevredeki herkesi, kullanıcı ve belirlediği bir kişi hariç olmak üzere, yere çökmeye zorlar. Akım aşırı derecede güçlüdür ve karşı koymak gerçekten kabiliyet gerektirir. Kullanıcı teknik süresi boyunca hareket edemez. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.


Genjutsu

Ryuhoubo C Rank
Houkibo C Rank
Taroubo C Rank


Shibou no Jutsu
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.


Mugen Onsa
Kullanıcı elleri ile kendi kafasını kavrar ve aşırı kısa bir süreyi tekniğe odaklanmak için harcar. Ardından, aşırı keskin ve korku verici bir çığlık atar. Çığlık bir kaç saniye sürer. Bu çığlığı duyan herkes şiddetli bir zihinsel acı ile karşılaşır, çığlık dindiğinde bile yarattığı zihinsel yorgunluk devam eder. Kullanıcı, her 5 saniye aralıklarla çığlık atabilir, her bir çığlık chakra yer. Her bir çığlık hedeflerin başını ağrıtmaya devam eder ve zihinlerine direk olarak saldırır. Bir kaç çığlığın ardından hedeflerde kafa karışıklığı ve odaklanma sorunu başlar. Kullanıcı her bir çığlık arasında odaklanmaya devam etmeli ve ellerini başından çekmemelidir. Kullanıcı eğer isterse bu tekniği üflemeli bir çalgı ile yapabilir, bu varyasyonda kullanıcı çalgılan aşırı tiz bir nota çıkarır. Bu varyasyonun avantajı her bir tiz sesin daha uzun süreli ve etkili olmasıdır. Teknik anlık olduğundan karşı koymak zordur ancak tekrar tekrar tekniğe mağruz kalmak bazı hedefleri tekniğin etkilerine etkisiz hale getirebilir. Kullanıcı bu tekniğin etkilemeyeceği kişileri seçemez, yani çevredeki herkes bundan etkilenir.


Rakumei no Jutsu
Kullanıcı yüzüne sert bir ifade takınarak tekniği aktif eder. Eğer 3-4 metre yakında, kullanıcının yüzüne bakan hedefler tekniğin etki alanına girer. Uzaktaki kişiler teknikten etkilenmez. Tekniğin etkisi altındaki kişiler, hedefin ölümcül ve tehditkâr bir aura ile kaplandığını hayal eder. Bu, tekniğin etkisi altındaki kişilerin kullanıcıdan şiddetli bir şekilde korkmalarını sağlar. Bu korkuya yenik düşen hedefler kullanıcıdan kaçmaya çalışabilir veya eğer kullanıcı gözdağı vermek istiyor ise bu blöfü yiyebilirler. Korkuya yenik düşmeyenler ise kısa süreliğine de olsa konsantrasyonlarını ve dikkatlerini kaybederler. Teknik 5-10 saniye gibi kısa bir süre çalışır ve rakibi korkuttuktan sonra kendiliğinden kapanır.


Kokuangyou no Jutsu
Kullanıcı uzun bir el mührü dizisini bitirir ve tekniğin etkisi altında almak istediği kişilere doğru bakar. O anda, eğer o kişiler de kullanıcıya bakıyor ise, tekniğin etkisi altına girerler. Tenkik, hedeflerin görme ve duyma yetilerini bozar. 3 metre ilerisini göremez ve duyamaz hale gelirler. Hedefler herhangi bir yönden gelecek saldırıya açık hale gelir. Tekniğin efektif süresi 5 dakika ilâ 30 dakika arasında, kullanıcının disiplinleri ve seviyesine göre değişir.



Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Chakra Hapı

Resim Resim

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Ueno Riko
 
Mesajlar: 94
Kayıt: 27 Eyl 2014, 17:49

Re: Azimli Sıçan Duvarı Deler

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 10 Eki 2014, 13:34

Geç kaldığım için özürlerimi sunuyorum. Bir daha olmaması için gayret edeceğim.


Odanın her yerini karıştırıyorsun, altını üstüne getiriyorsun adeta.
Arıyorsun, arıyorsun. Yatağın altında, daha önce koymadığın bir kağıt topluluğu ile karşılaşıyorsun. Buldun. Yaklaşık 10 sayfa.

Kağıtları kendine çekiyorsun ve yatağın üzerine atıp okumaya başlıyorsun. Bunlar buraya nasıl geldiler? Evine, girilmesi en zor yere, mahremine nasıl ulaştılar?

Kağıtların çoğunun üzerinde "GİZLİ" ibareleri bulunuyor, kırmızı kaşe bulunuyor. Çoğu senin köyünle ilgili olsa da, başka köylerle ilgili şeyler de buluyorsun. Gizli sırlar, Jounin'lerin zayıf yönleri, köylerin zaafları, köy yöneticilerinin zayıf yönleri... Nasıl bir belaya bulaştığın ile ilgili fikirleri yavaştan alıyorsun. Bu belgeler çok önemli, ve peşine düşecekler bu belgelerin. En gizli belgelere ulaştın, köyün sırları elinde yatıyor! Hepsi de koparılmış, sol tarafı yırtılmış kağıtlar.

Ama çok ilginç bir ibre var ki, kafanı karıştırıyor. Sayfalar, mühürlenmiş. Anlamadığın bir fuuinjutsu sistemiyle arkası mühürlenen bu kağıtların arkasında bir yerde ana arşiv dosyasından koparıldıktan 2 saat sonra kendilerini yok edecekleri yazıyor. Adamın seninle beraber, hatta senin çıkışından birkaç dakika sonra bunları yerleştirdiğini düşünecek olursak yanmalarına yaklaşık 40-30 dakika kaldığını söyleyebiliriz.

Ama neyi aradığını sen de biliyorsun. Yuuta-sensei. Kağıtların hiçbir yerinde yoklar. Sarı sayfa, aklın karışıyor.

Sarı sayfa, orada işte. Aradığın sayfa, son sayfası dosyanın.
Çok kolay olmadı mı? Bence çok kolay oldu.

Eline alıyorsun. Yanmasına yarım saat kalan kağıdı okuyorsun. Son görev, Sensei'ni senden alan hainleri arıyor gözlerin. Son görev, bir bilgi alma görevi. Ishigakure'nin sınırlarında bir yerden, gizli bir kurumu (üzeri karalanmış) araştırma görevi. Ölümle ilgili hiçbir bilgi yok. Başarılı olup olduğuyla ilgili bir bilgi de yok. Gerçekten... Bu da neyin nesi? Yuuta-Sensei'nin görevinin başarılı olmaması gibi bir ihtimal zaten aklının ucundan geçmiyor. Başarılıysa, neden kayıtlara geçmemiş?

Hele ki bu topluluğun isminini karalanmış olması kafanı karıştırıyor. Kesinlikle anlayamayacağın bir şekilde, yırtarcasına karalanmış üstü tükenmez kalemle. Sadece... Baş harinin G olduğunu ve iki kelime olduğunu anlayabiliyorsun. Sensei'nin ölümü, öyle sıradan bir ölüm değil. Belki de, ölüm bile değil.

Minicik bir ipucu bile içinde inanılmaz bir mutluluk doğuruyor. Belki de Sensei'n ölmemiştir. Belki de alıkonuyordur. Bir zindanın derinliklerine işkenceler görmektedir, beyni yıkanıyordur. Dayanamıyorsun. Bir şeyler yapmalısın. Ama ne yapacağın hakkında hiçbir fikrin yok. Sen okurken... Kağıt da yanıyor zaten, öbür kağıtlarla birlikte. Elinde hiçbir somut delil kalmadan, öylece kalıyorsun yatak odanda.

Senin evine belgeleri saklayan şahıs, belgelerin yanacağını bildiği halde neden koydu oraya onları? Seni zor durumda bile bırakmadı bu. Gelgelelim, şu an Yuuta-sensei'yi araştırdığını bilen biri, birileri var. Nereye gideceğini biliyorlar. Hatta muhtemelen bir sonraki hareketini bile tahmin ediyorlardır.

Gerçi sen, Yuuta-sama için her şeyi yaparsın. Değil mi?
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: Azimli Sıçan Duvarı Deler

Mesajgönderen Ueno Riko tarih 10 Eki 2014, 21:53

İşte buradaydı. Benim kesinlikle güzeller güzeli odama yerleştirmediğim, yabancı ve acımasız biri tarafından yerleştirilmiş o lanet olası belgeler. Odamı epey dağıtmıştım, toplaması da epey uzun sürecekti belki de ama buna değmişti. Kalınca bir kağıt destesiyle karşılaşmıştım. Yavaşça yatağından altından çıkardım onları ve nazikçe yatağımın üstüne koydum. Bunları buraya koyan kişi benim abimi bile sokmadığım, Sensei'm ile ilgili eşyalarımla dolup taşan odama kadar girmişti. Üstelik kapıyı zorlamadan ve pencereyi açmadan. Belki de bu kişi odamı da karıştırmıştı. Bir ara Sensei'den aldığım bir tutam saç hala yerinde mi diye kontrol etsem iyi olacak.

Kağıtlar epey gizemliydi. Her birinde kırmızı kırmızı gizemli olduğunu belli eden kaşeler vardı zaten. Hani kağıtlarda sanki "dokunanın ebesine selam yollarız" tarzı bir hava vardı. Ve bu tehlikeli kağıtlar odamda, yatağımın altındaydı. YATAĞIMIN! Biraz karıştırmaya başlamıştım kağıtları. Ve karıştırdıkça da anlamıştım ki bu kağıtların havası ebeye selam göndermekten bile daha büyük ve daha küfürlü bir tarzdı. Sadece kendi köyümün değil, diğer köylerin bile en derin sırlarına ulaşabiliyordum şu an. Tüm zayıf noktalar, gizli bilgiler, her bir halt buradaydı. Okurken bir titreme gelmişti içime. Kusacağım sanırım. Kağıtların hepsinin bir yerlerden koparılmış oldukları belliydi. Böyle büyük sırları barındıran kağıtların, çok sağlam bir arşivde ve çok sağlam bir odada saklanıyor olması gerekmez miydi? Gerçi o kağıtlara erişme yetkisine sahip herhangi biri gelip beni çok rahat bir şekilde suçlu konumuna sokabilirdi. Artık bir suçlu sayılırdım ben. Resmen olmasa da, içten içe suçluydum artık. Bu belgelerin kayıp olduğunu fark etmeleri ne kadar sürecekti ki? Belki de birkaç saniye sonra odama dalacak ve kollarımdan tuttukları gibi götüreceklerdi beni. Benim gibi birine ulaşmaları neden uzun sürsün ki?

Ben bir yandan son dakikalarımı yaşadığımı düşünürken bir yandan da kağıtları evirip çeviriyordum. Kağıtlarda birer mühür vardı. Ve mühürün söylediğine göre kağıtlar kaynaklarından koptuktan iki saat sonra kendi kendilerini imha etmeye programlanmışlardı. Yok artık! Şimdi ufak bir hesap yaparsak. En iyi ihtimalle ben arşiv odasına girmeden önce evime yerleştirilmiştir bu belgeler. Bir saat oradan, yarım saat arşiv ve eve gelişim dersek yaklaşık yarım saat sonra bu belgelerin hepsi yok olacak! Yani suçlu olduğuma dair bütün kanıtlar temizlenecek! Aklanacağım! İçime aniden büyük bir rahatlama gelmişti. En azından beni bir şeyle suçlayamazlardı. İyi de bu belgeler madem kendi kendilerini yok edecek, arşivdeki herif bana neden onların yerini değiştirmemem gerektiğini söylemişti ki? Ben bu belgeleri aramasam da yok olmayacaklar mıydı sonuç olarak? Yoksa belgelerin yerini değiştirme derken onlara hiç dokunmamam gerektiğini mi söylemek istemişti? Her şey bana yapılan saçma bir oyun mu yoksa anlaşmayı bozduğum için başım hala belada mı tam kestiremiyorum.

Kağıtlar yanmadan önce hızlı hızlı hepsini karıştırmaya başladım. Benim bunları arama sebebim zaten Yuuta-sensei'yle ilgili olan kayıp sarı sayfayı bulmaktı. Ki çok sürmeden bulmuştum o sayfayı. Pek de umudum yoktu aslında. Bu kadar basit olmasını beklemiyordum. Arşivdeki adam benim ne yapacağımı biliyordu demek. Beni denemek mi istemişti o zaman? Önceden Yuuta-sensei ile ilgili aradığım kağıdı koparmış ve evime saklamıştı. Laflarıyla da gözümü korkutup bu belgeye dokunabilecek kadar yürekli olup olmadığımı mı test ediyordu? Yine aklım karışmıştı. Gözlerimi kağıtta gezdirdim. Yuuta-sensei'nin çıktığı son görev. Ishigakure'deki gizli bir topluluğu araştırma, onlar hakkında bilgi alma görevi. Üstelik şaka gibi kurumun ismi karalanmış. Herhalde arşivdeki halinde üstünü karalamamışlardır. Yine o herifin işidir bu. İlla beni sinir edecek ya, ondan. Belki de bir yerlerden şimdi bana kıs kıs gülüyordur. Of bu adam benim ne yaptığımı biliyor. Beni kullanacakmış gibi bir his var içimde, hadi hayırlısı. Kağıtta görevin sonucu ile ilgili hiçbir şey yazmıyordu. Ne görevin başarısı, ne de herhangi birinin ölümü. Hiçbir şey yoktu. Bu ne biçim arşivcilik arkadaş! Görev biteli bir sene olmuş, niye yazmıyorsunuz?

Üstelik Sensei ile ilgili araştırma yapacağım yerin ismi karalanmış. Baş harfi G ve iki kelimeden oluşan bir kurum ama yine de hiçbir şey belli değil! Ben nereden başlayacağım Sensei'yi aramaya? Yani bu kadar ileri gidip de başarısız olabilen tek varlık olmalıyım koca dünyada. En azından buradan güzel bir sonuç çıkarabilirim. Resmi kayıtlarda Sensei'nin ölümü ile ilgili bir şey yazmadığına göre Sensei ölmüş sayılmıyor. Yani bana herkes öldü öldü diyordu ama resmi kayıtlarda yok işte öyle bir şey! Ona canlı bir şekilde kavuşabilme ihtimalim an itibariyle artmış bulunuyor. Sensei'm ölmediyse, ne yapıyorlar ona? Belki de bu araştırdığı kurum ile ilgili çok gizli bilgilere ulaştı. Belki birileri ondan bu bilgileri zorla alabilmek için onu işkenceyle konuşturmaya çalışıyordur. Aklımda Sensei'nin bağlanmış kollarıyla, kaslı çıplak vücudunda gezinen kırbaçlar gibi bir görüntü canlanmıştı. Sensei inliyor ve acı çekiyordu ama yine de güçlü görünüp hiçbir şey söylemiyordu. Bir saniye... Bu görüntü beni üzmeliydi, tahrik etmemeliydi. Sil şu görüntüyü hemen aklından Riko! Öhöm.

Sensei'me işkence yapan, onun güzel bedenine dokunan herkesi yakarım! Daha ben bile dokunmadım ona! En çok ben hak ediyorum! Bir şekilde... Bir şekilde harekete geçmeli ve yerini tespit etmeliyim. Hala ölmediyse değerli bir bilgi taşıdığı içindir. Eğer dayanamayıp o bilgiyi söylerse onu kesin öldürürler. Hatta belki de işkenceden ölür. Bu olmadan önce kavuşmalıyım Sensei'me! Ben bu düşünceler içindeyken kağıtlar teker teker yanıp kül olmuştu. O kadar değerli ve gizli bilgilerin küle dönüşmesini izlemiştim hüzünlü ve sabırsız gözlerle. Şu an en büyük derdim Sensei'yi bulmak olsa da işime karışabilecek kişiler var. Sonuç olarak birisi Sensei'ye meraklı olduğumu biliyor ve beni rahat bırakmayacak. Ne düşündüklerini, beni izleyip izlemediklerini bile bilmiyorum. Sıradaki hamlemin ne olacağını ben bilmiyorum ama belki onlar çoktan biliyorlardır. Derin bir iç çektim ve az önce arşiv odasından çaldığım Sensei'nin dosyasını, kaçak belgelerin çıktığı yatağın altına koydum. Buraya kadar ilerledim. Koskoca bir yıldan sonra ilk kez Sensei'ye bu kadar yaklaştım. İşin sonunda onu bulacaksam başıma gelecek her şeye razıyım. Yavaşça kalktım oturduğum yerden. Az önce darmadağın ettiğim odamı, bir gelen olursa şüphelenmesin diye toparlamaya koyuldum. Sonra kendimi mutfağa atıp buz gibi bir bardak su içtim.

Bu örgütün ismini nereden öğrenebilirim acaba? Belki örgütün ismini ve yerini öğrenebilirsem her şey kolaylaşır. Veya örgüt hakkında ufak bir ipucu. Onları bu kadar önemli yapan şey ne? Anarşist bir grup mu acaba? Yoksa çok daha mı tehlikeli? Soluk almakta zorlanmaya başlamıştım. Kapüşonumu başıma geçirdim ve fermuarımı boğazıma kadar çektim. Boynumdaki maskeyi de yüzümü tam kapatacak şekilde taktım. Bir nebze olsun tanınmamı zorlaştırırdı. Amaçsız bir şekilde yürümeye başladım. Ishi-Chou binasına tekrar gitmek, hatta arşiv odasına tüm tehlikelere rağmen girip G harfinden örgütü bulmak istiyordum. En çok da evrakları yatağımın altına koyan herifle karşılaşmak ve onunla yüz yüze konuşmak istiyordum. Başımı aşağı eğerek, adımlarımı seyrede seyrede sakince yürümeye başladım.
Kütüphane
Lejant
Resim
The real hell is inside the person...


Resim
Künye
İsim: Ueno Riko
Yaş: 16
Cinsiyet: Dişi
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 4 - Orta Düşük Gelirli /4 Puan

Profil
Güç: 2
Çeviklik: 4
Kondisyon: 4
Potansiyel: 5
Varlık: 7
Zeka: 8

Eksiklikler/Özürler

Şizofreni
Zaten hayal dünyası fazla geniş olan Riko, öğretmeninin ölümünden sonra akli dengesini kaybetti. Gerçekte olmayan kişilerle konuşup, gerçekte olmayan kurgular oluşturup, gerçekte olmayan operasyonlar yaparak öğretmeninin yerini tespit etmeye çalışıyor. Ve hayatının dört bir yanını kaplayan bu kişilerin gerçek olmadığını kesinlikle reddediyor. Onlar Riko’nun güvenebileceği kişiler. Zararsızlar, değil mi?


Ninjutsu

Fuuchi no Jutsu
Kullanıcı Uma mührünü yapar ve bir eliyle ağzını ve burnunu kapatır. Kullanıcı bu şekilde soluduğu havayı filtrelemiş olur. Havada bulunan potansiyel zehirler, hastalıklar ve toz parçaları bu tekniğe yakalanır. Kullanıcı bu teknik ile su altında nefes alamaz veya solunum sistemine girmesi gerekmeyen zehirlerden kurtulamaz. Teknik açık kaldığı sürece, her nefese chakra yer. Kullanıcı ayrıca, diğer elini başkasının ağzına götürerek tekniği onlara da uygulayabilir. Bu süre boyunca o el de bırakılmamalıdır.


Zanshuu no Jutsu
Kullanıcı ortalama bir el mührü dizisinin ardından ellerini önünde birleştirir ve ortamdaki havaya odaklanır. Ortamdaki hava birden yukarıdan aşağıya doğru sertçe inmeye başlar. Bu, çevredeki herkesi, kullanıcı ve belirlediği bir kişi hariç olmak üzere, yere çökmeye zorlar. Akım aşırı derecede güçlüdür ve karşı koymak gerçekten kabiliyet gerektirir. Kullanıcı teknik süresi boyunca hareket edemez. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.


Genjutsu

Ryuhoubo C Rank
Houkibo C Rank
Taroubo C Rank


Shibou no Jutsu
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.


Mugen Onsa
Kullanıcı elleri ile kendi kafasını kavrar ve aşırı kısa bir süreyi tekniğe odaklanmak için harcar. Ardından, aşırı keskin ve korku verici bir çığlık atar. Çığlık bir kaç saniye sürer. Bu çığlığı duyan herkes şiddetli bir zihinsel acı ile karşılaşır, çığlık dindiğinde bile yarattığı zihinsel yorgunluk devam eder. Kullanıcı, her 5 saniye aralıklarla çığlık atabilir, her bir çığlık chakra yer. Her bir çığlık hedeflerin başını ağrıtmaya devam eder ve zihinlerine direk olarak saldırır. Bir kaç çığlığın ardından hedeflerde kafa karışıklığı ve odaklanma sorunu başlar. Kullanıcı her bir çığlık arasında odaklanmaya devam etmeli ve ellerini başından çekmemelidir. Kullanıcı eğer isterse bu tekniği üflemeli bir çalgı ile yapabilir, bu varyasyonda kullanıcı çalgılan aşırı tiz bir nota çıkarır. Bu varyasyonun avantajı her bir tiz sesin daha uzun süreli ve etkili olmasıdır. Teknik anlık olduğundan karşı koymak zordur ancak tekrar tekrar tekniğe mağruz kalmak bazı hedefleri tekniğin etkilerine etkisiz hale getirebilir. Kullanıcı bu tekniğin etkilemeyeceği kişileri seçemez, yani çevredeki herkes bundan etkilenir.


Rakumei no Jutsu
Kullanıcı yüzüne sert bir ifade takınarak tekniği aktif eder. Eğer 3-4 metre yakında, kullanıcının yüzüne bakan hedefler tekniğin etki alanına girer. Uzaktaki kişiler teknikten etkilenmez. Tekniğin etkisi altındaki kişiler, hedefin ölümcül ve tehditkâr bir aura ile kaplandığını hayal eder. Bu, tekniğin etkisi altındaki kişilerin kullanıcıdan şiddetli bir şekilde korkmalarını sağlar. Bu korkuya yenik düşen hedefler kullanıcıdan kaçmaya çalışabilir veya eğer kullanıcı gözdağı vermek istiyor ise bu blöfü yiyebilirler. Korkuya yenik düşmeyenler ise kısa süreliğine de olsa konsantrasyonlarını ve dikkatlerini kaybederler. Teknik 5-10 saniye gibi kısa bir süre çalışır ve rakibi korkuttuktan sonra kendiliğinden kapanır.


Kokuangyou no Jutsu
Kullanıcı uzun bir el mührü dizisini bitirir ve tekniğin etkisi altında almak istediği kişilere doğru bakar. O anda, eğer o kişiler de kullanıcıya bakıyor ise, tekniğin etkisi altına girerler. Tenkik, hedeflerin görme ve duyma yetilerini bozar. 3 metre ilerisini göremez ve duyamaz hale gelirler. Hedefler herhangi bir yönden gelecek saldırıya açık hale gelir. Tekniğin efektif süresi 5 dakika ilâ 30 dakika arasında, kullanıcının disiplinleri ve seviyesine göre değişir.



Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Chakra Hapı

Resim Resim

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Ueno Riko
 
Mesajlar: 94
Kayıt: 27 Eyl 2014, 17:49

Re: Azimli Sıçan Duvarı Deler

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 12 Eki 2014, 11:35

Evinden çıkmadan önce bir şeyi fark ediyorsun. Sana ait olan bir tükenmez kalemin yeri değişmiş, normalde masada olması gereken şey, yerde. Hem de suçlu grubun üzerinin karalandığı kalemin rengiyle birebir aynı.

Ve aklında ışıklar yanıyor. Şimdi, bu belgeyi senin evine saklayan manyak, G (uzun uzun yazmamak için G ile başlayan grup artık G diye geçecektir) üyelerinden biri olabilir mi? Belki de, aynı grup sana delice kafayı takmış, seni de eline geçirmek istiyor olabilir mi? Hiç tahmin etmiyor bile olsan, acaba Yuuta-sensei birazcık ötmüş olabilir mi?

Belki de sadece sana zorluk çıkarmak istiyor da olabilirler. O konuştuğun kişi, tek amacı sana zorluk çıkarmaktı sanki. Önemli dosyaları evine saklamış, hem de belgelerin yanacağını bilmeden. İşini bilmeyen biri gibi davranıyor. Gel gelelim, bu kişiler Yuuta-senseiyi kaçırmış, ve yahut öldürmüşlerse oldukça profesyonel insanlar olmalılar. Hatta belirli bir sınırın çok çok üzerinde olmalılar. O kadar yakışıklı, o kadar karizmatik ve öylesine güçlü birini kaçırmak kolay olmamalı.

Takip ediliyorsun. Vücudundaki her hücre takip edildiğinin farkında.

Ishi-Chou binasına yavaş adımlarla yürümeye devam ediyor, bir yandan da bu takipten nasıl kurtulacağını düşünmeye başlıyorsun ve daha da önemlisi, seni kimin takip ettiğini düşünüyorsun. G? Belki de, köy çoktan peşine düşmüştür. Etrafındaki camlardan arkana bakmaya çalışıyorsun, yansımalardan çatıları görmeye falan çalışıyorsun ama çaban çok yersiz. Ishi-Chou binasının önünde de birileri toplanmış, görebiliyorsun.

Neden? Tabii ki arşivden çalınan önemli belgeler için toplanılmış. Onlar seni göremiyor ama sen onları görebiliyorsun. İstersen tüm riskleri göze alıp girmeyi deneyebilirsin, istersen geri dönüp başka bir yerlerden bilgi toplarsın. Kapının önünde duran birinin ANBU maskesi taktığını görebiliyorsun. Ki bu da, işin nasıl ciddiye bindiğini kanıtlar nitelikte. Nasıl olmaz ki? Bir köyün elindeki önemli istihbarat bilgileri çalınıyor. Oldukça önemli!
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Sonraki

Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron