Hayashi ile Güne Merhaba

Moderatör: Game Master

Hayashi ile Güne Merhaba

Mesajgönderen Yui Yuichi tarih 05 Eki 2014, 19:04

Gün doğarken tepelerin ardından, teletabiler falan filan bu girişi daha önce yapmıştım sanki. Daha doğrusu bu şekilde güne başlamıştım sanıyorum, yanılmıyorsam. Yanılıyorsam, yanlıştır boşa sanmışımdır. Adımlar, ayaklar birbirini takip ediyor falan. Böyle saçma şeylere değinmemin anlamı yok galiba. Sonuçta sıradan bir şekilde köyün içindeyim. Heee, ama orada duracaksın. Biraz sağa gel biraz daha. Çok az daha geldin mi, hop. Fazla oldu biraz sola gel. Şimdi topla, topla kal orada. Yaşlı teyze önüme geçmiş yolun ortasında takılıyor. İyi ki yürürken denk gelmedim. Şu dünyada shinobiden daha tehlikeli bir şey varsa o da yolun ortasında sohbet ederek ilerleyen teyzelerdir. Yürürler, yürürler ama nasıl bir yürüme! Alan savunması konusunda şüphesiz onlardan daha iyi yapanlar yoktur. Koy defansa, bu alanı savun de ne oynadıklarının önemi yok. Futbol, basketbol ne var başka alan savunmalı spor? Ne varsa işte, teyzeler bu işi becerirler. Bunu not al bir kenara lazım olacaktır. Hayat tecrübesi ile sabitledim.

Bugün yalnızım, yalnız mıyım? Ben her gün yalnız takılıyorum ya da beni gören ama aslında onu göremeyenler böyle düşünüyor. Ben gizemli insanlarla takılıyorum. Dövüşmekten aciz ama gizlenmekte tanrı ile yarışabilecek kafada olan birisi. Aslında insanlar değil, insan olduğundan bile şüpheliyim ama elden ne gelir. Benim gibi görünüyor. Ağzı, burnu, kulağı, dişleri hatta ve hatta dili bile var lan! Bence de oldukça şaşırtıcı bir şey ama olsun.

Hayashi... Tanıyor musunuz? Ben tanıyorum ama o beni tanıyor mu? Ne gerek var ki zaten. Yui kim ki! Amma velakin birazdan çok kısa bir süre sonra beni tanıyacak olan şahsiyet kendisi. Kısa bir süre ama reklamlardan birazcık uzun. Bazı pürüzler çıkabilir, çıkacaktır, çıkarılacaktır ama olsun. Düzeltmek, törpülemek ve kesip biçmek yüz yıla yakın tecrübesi ile Yui-sama' nın emrinde.

Streil olmak zor be arkadaşım. Evet, zevk konusunda hiçbir şey bilmiyorsun. Bilmek istiyorum ama bilemiyorum. Ne kadar deneseniz, boşa uğraş. Kesip atacağım en sonunda o olacak ama belki Hayashi bana yardım edebilir. Sonuçta kendisi lider, başkan ve güzel de bir bayan. Güzel olması benimle alakalı. Gözüme güzel görünüyor. Niyetimi anladınız siz, eminim. Sadece birazcık yardım almak, sohbet etmek falan. Yardımı ne şekilde alacağım bana kalmış?
Ame-Chou' nun beyaz sarayı olan binaya ulaştığımda odaya dalmayı düşünsem bile bu kadının odasını hatırlamıyorum. Pat, diye beni içeriye alacaklarına da emin değilim ama olsun, denemekte fayda var. Ne yalanı, sikerim yalanı direk soracağım. Karşıma birisi çıkacaktır.

Onların tabiri ile ''sama'' ekini kullanacağım, şimdilik. ''Hayashi-sama ile görüşmek isteyen birisi var. Hayashi-sama burada mı? Yui-sama kendileriyle bizzat görüşme niyetindeler.''elimle önümü işaret ettikten sonra bir adım öne çıkarak, elimi karşıdaki kişiye uzatıp ''Ben Yui olarak bahsedilen şahsım. Yui Yuichi... Yolu gösterin lütfen.''.
Çok az kişi kınından çıkardığı kılıcını tekrar kınına sokmayı başarır.

İsim:Yui Yuichi
Yaş:20
Cinsiyet:Erkek
Element: Fuuton
Seviye:C-Rank
Rütbe:Chuunin

Alım Gücü:3. Seviye/ 2 Puan
Kullanılabilir Gp:2

Güç: 8
Çeviklik: 7
Kondisyon: 6
Potansiyel: 3
Varlık: 1
Zeka: 5

Eksiklikler:

Şizofreni:
Yaşadığı yalnızlık, ailesi ve sevdikleri tarafından dışlanmış olması ve ormanda geçirdiği zor günler onun akli dengesinde bozulmaya neden olmuştur.

Eksik Kol:
Vahşi hayvanların sonucunda sağ kolunu dirseğinin altından itibaren kaybetmiştir.

Steril:
Küçük yaşta bu şekilde olduğunu öğrenmiş ve artık bununla yaşamak zorunda olduğunun farkındadır.

Sensör Yeteneği:

Meishou-dou/D-Rank

Taijutsu:
Kendou- A Rank

Tsukikage no Mai, B Rank


Beceri Listesi:
Kendou- 10 / Katana Kullanımı-6

Eşyalar:
5. Seviye Özel Yapım Katana/ 4. SeviyeKatana
Kullanıcı avatarı
Yui Yuichi
 
Mesajlar: 40
Kayıt: 14 Eyl 2014, 12:00

Re: Hayashi ile Güne Merhaba

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 05 Eki 2014, 19:59

Aşırı yağmurlu bir günde ağır adımlarla Ame-Chou binasına ulaşıyorsun. Her zamanki haşmeti, gücü ile seni selamlıyor büyük bina. Kablolar öylesine bağlanmış ki birbirine, öyle güçlü gözüküyor ki bu bina, yağmur ülkesinin gücüne tanıklık etmeden duramıyorsun. Yüzlerce yıllık büyük bir geçmişten söz ediyoruz.

Ame Chou'ya birkaç minik görev dışında hiç uğramamıştın, orada da koridorları göremeden geri dönmüştün zaten. Adımlar, ayaklar birbirini takip ediyor falan ve ana girişe ulaşıyorsun. İki tane yaşça büyük ama tanımadığın kişi kapının önündeler. Biri biraz daha dik ve zayıf dururken, öbürü daha kalın, yapılı ve yorgun gibi gözüküyor. Zayıf olan, sen kapının yakınına yaklaşınca ayağa kalkıyor. Burada senin bulunmaman gerektiğini belirten bakışlar atıyor sana, ve her adımını ileri koyuşunda daha da itici, her yaklaşışında daha korkutucu bakıyor sana.

Yanlarına geliyorsun, sana ismini ve burada niye bulunduğunu soruyor. Ve sen de söylüyorsun direk aklındakileri. İri olan kaşlarını çatıyor ve zayıf olana bakıyor. "Nasıl yani, hangi Hayashi?" diyor iri olan. Birkaç saniyelik sessizliğin sonunda; zayıf da aynı şekilde sana bakıyor ve "Hangi Hayashi-sama, bildiğimiz Ame-chou olup köyü yöneten Hayashi-sama mı?" diyor. Kalın olan ayağa kalkıyor, ve yüzünü görme şansın oluyor. Sol gözünün üzerinde dev bir çizik var, bir kunai ya da bir kılıç ile yapıldığına eminsin. Öylesine derin ki, gözü gözükmüyor. Çok büyük bir olasılıkla da göremiyordur zaten o gözüyle. Kel, ve koyu tenli. Elleri bir uçurtma kadar büyük ve senden en az 20 santim daha uzun. Kafanı tek bir hamlede ezebileceği düşüncesini kafandan atamıyorsun, hatta seni öldürdüğü dört beş durumu kafanda tasarlıyorsun dahi. Kurtulamazsın elinden, tek bir yanlış hareketinde, hayatını elinden alabilecek biriymiş gibi duruyor. Zayıf ise hiç öyle değil. Dağınık saçlı, beyaz tenli. Hiç yarası yok ve temiz biri gibi duruyor. "Ame-Chou ile görüşmek... Kimse böyle bir istek ile karşımıza gelmemişti." diyor iri olan. "İçeri gel ve bu belgeleri doldur. Sonrasında bu belgelerle bir yere başvurman gerekecek." diye sözlerini bitiriyor iri olan. Sözleri bittikten hemen sonra, ama rahatsız edici kadar kısa bir süre sonra -sanki cümlesini tamamlar gibi- zayıf olan eleman konuşuyor. "Ame-chou ile görüşmek ha? Geç içeri." diyor.

İçerisinin sıradan bir devlet binasından hiçbir farkı yok. Kapının hemen yanında, -öylesine yakın ki yağmur suyu kapıdan içeri giriyor- başka bir kapı var, ve minik bir masanın bulunduğu odaya çıkıyor. Zayıf olan gözlerini senin üzerinden ayırmıyor. İri olan ise gidiyor, ve iki dakika sonra tekrar gelip, "Sağ alttaki çekmeceyi aç, en üstteki kağıtlardan birini al." diyor. Çekmeceyi açıp kağıtlardan birini aldığında ise kağıdın üzerinde yazan yazıları görüyorsun.

"İsminiz:
Rütbeniz:
Burada bulunma amacınız:
"

yazıyor. Masaya bir iple bağlı kalem de gözüne çarpıyor. İri olan gözden kayboluyor, fakat zayıf olanın uzaktan birileriyle konuştuğunu, arada sana baktığını görebiliyorsun. Sesini yağmur bastırdığı için duyamıyorsun, ama konuştuğu kişiyi de göremiyorsun. İri olan ile konuşuyor olmalı.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: Hayashi ile Güne Merhaba

Mesajgönderen Yui Yuichi tarih 05 Eki 2014, 22:05

Ame-Chou binasısının beni büyüklüğüyle selamlamasına karşılık olarak ''Aleyküm selam.''demiştim. O da benim gibi yüzyıllık tecrübesini dışarıya aktarıyordu. Binaya baktıktan sonra, kabloların birbiriyle olan bağı beni biraz üzmüştü. Benim işte tam olarak böyle bağlara ihtiyacım vardı. Ama bu kablolar kopabilirdi. İşte burada benim istediğim şeyden ayrılıyordu. Dostluklarım bu şekilde olmamalıydı.

Zayıf ve şişko... Birbirlerini tamamlayan ikili karşıma çıkmışlar el sıkışma olayına pek sıcak bakmamış olacaklar ki fazla umursamamışlardı. Belki de birisi diğerine elimi uzatmadan beni ellemeyecekti. Ne yapalım lan, iki tane olsa ikisini uzatırdım. Bir tane var, idare edin artık demek istesem bile bakışlar beni ürkütmüştü. Geriye adımlamak istesem bile çoktan karşılarındaydım. Arkama döndüm, baktım. Neye baktım peki? Kaçacak yer var mıydı, var olsa bile ben kaçacak mıydım? Ben niye buradayım, beni buraya kimler çıkardı? Sorular, sorular her zamanki ve her zaman olacakları gibi kafamda dönmeye başlamışlardı. Bu sorulara cevap arasam bile asıl önemli olan şey neden burada olduğumdu? Adamın bakışları ''siktir git'' der gibi olsa bile içimden cevap olarak niye lan burası köyün sınırlarında değil mi? Hayashi, shinobiyse biz çöplük parçası mıyız? Söylemedim, söylemek istemedim. Fazla uzasın istemiyordum, hedefim Hayashi olduğundan onun yanına çıkmalıydım.

Hayashi olunca şaşırmanı anlarım da Hayashi-sama kaç tane var bu köyde! Tabi ki köyü, beni, seni ve en son kendisini yöneten Hayashi. Beni yönetsin, aklımı alsın diye buradayım. Kardeş, bak ayağını denk alacaksın... Hayashi' yi tanımıyorsan burada ne işin var. Buradan gitmeye çalışırsan sana göz yumacağım ve görevini devralacağım. Hadi bakalım...

Kalın olan ayağa kalktığında daha çok ürkmüştüm. Hadi ince olanı bir şekilde sindirdim ama kalın abi ya... Ceplerimi kontrol ettiğimde kayganlaştırıcı bir şeyin olmaması beni korkunun karanlık çukurlarına doğru tekmelemişti. Sonra düştüğüm yerden kalkarken kafamı kaldırdığımda adamın yüzündeki yarayı görmüştüm. Yazık, adamın yüzünü çizmişler. Aslında yazık değil... Başka yerlerini çizmelerinden daha iyidir. Daha iyi olmuş olsa bile sert görünümlü kalın amcama ''Geçmiş olsun kalın amca. Yaralar iyidir, takma kafana.''derken kolumu işaret edecektim. İri miri, korkunç falan ama o da benden. Kafamı ezmen, çükümü koparıp kan kaybından ölürken beni izlemen, kafanı münasip bir yerimle birleştirirken seni hayal edebiliyor olsam bile, korktum lan bile ne! Korktum tabi, bu adam beni çiğ çiğ yer. Sen zayıf olan biraz bu adamdan örnek al, korkutmayı öğren.

Çekmeyi çektiğimde kağıt önüme çıkmıştı. İsim, falan soruyor olsa bile ilgimi çeken şey bundan ziyade zayıfın birileriyle konuşması oluyordu. Kesin benim hakkımda konuşuyorlar. İşte bu adamım! Dikkatlerini çekmeyi daha içeriye adım atar atmaz başardım. En iyisi benim, herkes beni bilmeli. Gücüm, biraz daha korkarsam arkamdan fışkırıp beni yukarılara kadar itecek. Açıkçası götüm kalkacak, kalkıyor ve kalktı. Bak, bak, bak... Tavanla bütünleşti görüyor musun?

Kötü olan el yazımla kalemi elime aldığımda biraz çekiştirip, ipinin gevşemesini sağlayacaktım. Gevşesin ki yazım güzel çıksın. Yazarken daha doğrusu harfleri çizerken kalem bu işlemi gerçekleştirmeme engel olmasın. Adım... Klasik bir soru... Bunları yazmadan önce aklıma takılan bir şey var! Arkadaş, ben ismimi bizzat başka birisi olarak takdim etmedim mi! Amacım da belli değil mi zaten! Belli, e o zaman. Prosedür mü acaba bu!

İsim: Yui Yuichi
Rütbeniz:Chuunin
Amaç:Ame-Chou ile görüşmek.

Bunları yazdıktan sonra adamın benden uzak olması gözümden kaçmamıştı. Kaçmıştı ama şimdi dikkat ettim. Demek ki benden korktuğu için uzak duruyor. Kalın amcam niye korktuysa... Göründüğü kadar güçlü olmasa gerek. Göründüğünden güçlü bile olabilir. O kalınlıkta, o parlak kel kafasıyla dikkat edilesi bir amca.

''Zayıf amca, yazdım buraya koydum. Gidiyorum ben, sağolasın. Kalın amca dediğim gibi üzülme sen, oluruna bırak. Olduğu gibi iyisin. Hadiyin, eyvallah.''kağıdı bırakıp ilerlemeye başlamış olsam bile Chou' nun odasını öğrenememiştim. Arkama dönüp ''Yav oda nerede? Onu sormayı unuttum ya la!''
Çok az kişi kınından çıkardığı kılıcını tekrar kınına sokmayı başarır.

İsim:Yui Yuichi
Yaş:20
Cinsiyet:Erkek
Element: Fuuton
Seviye:C-Rank
Rütbe:Chuunin

Alım Gücü:3. Seviye/ 2 Puan
Kullanılabilir Gp:2

Güç: 8
Çeviklik: 7
Kondisyon: 6
Potansiyel: 3
Varlık: 1
Zeka: 5

Eksiklikler:

Şizofreni:
Yaşadığı yalnızlık, ailesi ve sevdikleri tarafından dışlanmış olması ve ormanda geçirdiği zor günler onun akli dengesinde bozulmaya neden olmuştur.

Eksik Kol:
Vahşi hayvanların sonucunda sağ kolunu dirseğinin altından itibaren kaybetmiştir.

Steril:
Küçük yaşta bu şekilde olduğunu öğrenmiş ve artık bununla yaşamak zorunda olduğunun farkındadır.

Sensör Yeteneği:

Meishou-dou/D-Rank

Taijutsu:
Kendou- A Rank

Tsukikage no Mai, B Rank


Beceri Listesi:
Kendou- 10 / Katana Kullanımı-6

Eşyalar:
5. Seviye Özel Yapım Katana/ 4. SeviyeKatana
Kullanıcı avatarı
Yui Yuichi
 
Mesajlar: 40
Kayıt: 14 Eyl 2014, 12:00

Re: Hayashi ile Güne Merhaba

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 05 Eki 2014, 22:31

Zayıf olanın rahatsız edici bakışları, sen sözlerini söylerken bir süre sonra tehditkâr halini alıyor. "Ne kalını ya, ne geri zekalı bir çocuksun sen? Ne odası? Manyak herif! Siktir git otur şu odada, ben gelene kadar da sakın bir daha çıkayım deme!" diye hınçla bağırıp odanın kapısını büyük bir hızla kapatıyor, ve masaya iple bağlanmış kalemle baş başa kalıyorsunuz. Ses tonundan anlayabileceğin üzere adam gerçekten çok sinirli, ve sözünü dinlemek zorundasın. Dinlemezsen, tüm otoritenin o zayıf elemanın ellerinde olduğunun farkındasın, cezanı çekeceğinin de farkındasın. Odaya gidiyorsun.

Bir an, kayboluyor zayıf adam, birkaç dakika kalemle bakışıyorsunuz. Kalemin ucu seni gösteriyor, resmen sana bakıyor. İpiyle beraber, seni öldürmek isteyen ama tasmasından kurtulamayan bir köpeğe benziyor. Sanki her an uçup, boğazına saplanıp nefes borunu tıkayabilecekmiş gibi gözüküyor kalem, tek yapması gereken şey ipinden kurtulmak gibi. Ya da uçup gözüne saplanabilir belki. Az önceki iri yarı adama benzeyebilmek için yapman gereken en önemli ve en kolay şey gözlerinden birinden kurtulmak. Hangisi olduğu fark eder mi? Zaten yok ki bir kolun.

Düşünsene, her an gözünden ya da hayatından kurtulabilmek senin ellerinde. Aynı zamanda kalemin. Eğer senin kendi hayatını alabilme özgürlüğün varsa, kalem de özgür olmalı.

Kalemi eline alıyorsun, ve ipin bir kısmını eline dolayıp sertçe asılıyorsun aniden. Neden böyle yaptığın hakkında bir fikrin yok, ama kalemi özgür bırakmak zorunda hissediyorsun. Eğer sen Ame-Chou ile görüşme özgürlüğüne sahipsen, o da masaya bağlanmama özgürlüğüne sahip. İp masadan ayrılıyor ve kalem elinde kalıyor.

Kalemi pantolonunun arka cebine koyuyorsun ama hala kaleme bağlı olan ipi bir kuyrukmuş gibi dışarıda bırakıyorsun.


Aniden kapı çalınıyor, ve açılıyor senden cevap beklemeden. İri adamı görüyorsun. İri adamın gözleri odanın karanlığında seni arıyor, ve bulunca da "Gerekli izinleri aldım, haydi gel... Seni Hayashi-sama ile görüştüreyim..." diyor.

Az önce zayıf elemanın bağırarak söylediği tehditlere kulak asmak, ya da iri elemanın iznine sığınıp Hayashi ile görüşmeye gitmek tamamen senin elinde.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: Hayashi ile Güne Merhaba

Mesajgönderen Yui Yuichi tarih 05 Eki 2014, 22:58

Yaş kaç acaba! Ergenlik dönemini atlatamamış adam üzerime saldırırcasına bağırıp çağırmıştı. Ne dedik arkadaş, anlamıyorum ki bu atar niye! Odaya tıkılmıştım ve amına çaktığımın kalemi bana bana bakıyordu. Zaten azarı işitmiş ve olduğum yerden ayrılamamıştım. Bu kadar sinir kime, bu öfke niye? Ne yaptım ben sana be dayı!Ben insan evladı değil miyim, beni de bir kadın doğurmadı mı? Nihahaha... Sikimin ucunda bile değilsin şu saatten sonra. Senin götüne ulaşıp orayı kurcalamak şart oldu, görev oldu. Görevleri severim bilirsin... Sen deliysen ben daha deliyim, göreceğiz zayıf mı yaman yoksa Yui mi yaman...

Aha bi sen eksiktin. Bok var göster beni. Gel, gel bi senin ellemediğin kalmıştı. Aha açıyorum götümü gel pandikle, içine gir. İtim lan ben! Unutma bunu, bak. Ben tasmamdan kurtulalı yıllar, yüz yıllar oldu. Öyle beni öldürecekmiş gibi sivri dişlerin ile işaretlemen bir işe yaramaz. Yaramazsın sen, yaramaz... Biraz daha yaramazlık yaparsan kafanı ayakkabımla ezerim bak. Öyle akıllı olacaksın. Adam ol canımı ye! İri adam gibi korkunç olursam bu piyasada iyi yer bulurum kendime. Bunu yapmam için gözümden kurtulmam lazım. Amuha goyim, gözüm nerede lan? Olması gereken yerde yok. He, o zaman olmaması gereken yerdedir. Olduğum yerden kalkıp oturduğum bölgeyi incelemiş olsam bile gözümü bulamamıştım. İşte tam o anda heyecanla ''Aman tanrım!''demiş olsam bile gözüm yerine gelmemişti. Sikeyim böyle işi, ne yapacağız şimdi. Kollardan birisi zaten yok. Şimdi göz yok, kafa yok ve beyin yandı. Hayatttt, neden böyle yapıyorsun hem sıçıyor hem sıvıyorsun. Oluruna bırakmadan beni ağlatmak için uğraşıyorsun. Ağlamak, gözüm yok nasıl ağlayacağım... Bunu düşündüğümde olan gücümle ''Ananı sikeyim''diyerek haykırmıştım. Boğazımın ağzımdan çıkmasını önlemek için hemen ağzımı kapatsam bile artık bağırmış bulunmuştum. Gözümün kaybolmuş olması beni çok üzdüğünden ağlamaya başlayacaktım.

Kalem, kalem mi? Kalem ne arar la götümde! Arayacak, gel buraya gir şu göt cebime. Artık bu kalem benim bir parçam. Aldım onu, bastım içime içime. Tüm cümle alem duysun. Duyamazlar ama bu iplikçiği dışarıya sarkıtırsam görürler. Götümden sarkan ip bir kuyruk izlenimi veriyor mudur acaba? Bir canavar... İnsan görünümlü, kedi. Evet tam olarak şu anda insan görünümlü kedi oldum ben. Miyav, miyav... Kuyruğum da var ama kuyruğum kaybolursa kedi olamam. Olsun lan ben de kurbağa olurum.

Gözüm, gözüm nerede lan! Onu unuttum hemen. Oğlum masanın altına mı kaçtı ki acaba! Masanın altına baksam, gözüm olmadan göremem. Gözüm, benimse görür. Görmüyorsa benim değildir. İşler iyice çığrından çıkmışken ben hıçkıra hıçkıra ağlıyorum tabi. Gözümü kaybettim oğlum ağlamayım mı üzülmeyim mi, sen söyle. Dur ya da söyleme ben zaten üzüldüm.

Kapı çaldı. Kim o? Et yok bizde, kesmedik biz. Karı-kız kesiyorum ben lazımsa bir fincan vereyim. Zorlama kapıyı. Gözyaşları, sel olmuş akıyor ama nereden aktığı belli değil? Gözümden akamaz, gözüm yok çünkü... Kalın amca içeriye girmiş ve gel demişti. Sikerim zayıf amcayı, çokta fifi. Zaten beni döverse körü dövdü diye şikayet ederim, etmeden önce bir güzel ellerim. Kılıçlarımı biler adamın pipicik, küçücük olan organımsı yapısını keserim. Ben Yui-sama' yım ama gözüm yok lan.

Kalın amcamın peşine takılmış olsam bile ağlamaya devam ediyor ve bir yandan hıçkırıklar eşliğinde ''Amca gözüm yok benim, kaybettim. Amca gözümmmmmm....''
Çok az kişi kınından çıkardığı kılıcını tekrar kınına sokmayı başarır.

İsim:Yui Yuichi
Yaş:20
Cinsiyet:Erkek
Element: Fuuton
Seviye:C-Rank
Rütbe:Chuunin

Alım Gücü:3. Seviye/ 2 Puan
Kullanılabilir Gp:2

Güç: 8
Çeviklik: 7
Kondisyon: 6
Potansiyel: 3
Varlık: 1
Zeka: 5

Eksiklikler:

Şizofreni:
Yaşadığı yalnızlık, ailesi ve sevdikleri tarafından dışlanmış olması ve ormanda geçirdiği zor günler onun akli dengesinde bozulmaya neden olmuştur.

Eksik Kol:
Vahşi hayvanların sonucunda sağ kolunu dirseğinin altından itibaren kaybetmiştir.

Steril:
Küçük yaşta bu şekilde olduğunu öğrenmiş ve artık bununla yaşamak zorunda olduğunun farkındadır.

Sensör Yeteneği:

Meishou-dou/D-Rank

Taijutsu:
Kendou- A Rank

Tsukikage no Mai, B Rank


Beceri Listesi:
Kendou- 10 / Katana Kullanımı-6

Eşyalar:
5. Seviye Özel Yapım Katana/ 4. SeviyeKatana
Kullanıcı avatarı
Yui Yuichi
 
Mesajlar: 40
Kayıt: 14 Eyl 2014, 12:00

Re: Hayashi ile Güne Merhaba

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 05 Eki 2014, 23:54

Out: Kolun yazacağına gözün yazmışım, özür dilerim. Gerçi karakter şizofren olduğu için çok da saçma olmadı. Hatta, oturdu da.

"Tek gözümle iki gözünü de görebiliyorum genç kedi. Biraz sakin olmanı öneririm." diyor. Yavaşça koridorları aşıyorsunuz ve merdivenlere ulaşıyorsunuz. "Senin kadar sorunlu birine hiç rastlamamıştım. Mesela kolun, mesela konuştukların... Bir shinobi için fazlasıyla uygunsuz bir insanmış gibi gözüküyorsun... Sence de değil mi, kedi? Hiç bu işleri bırakmayı düşünmedin mi? Herkes shinobi olmak zorunda değil, sonuçta. Nedendir, hiç bilmem ama, senin bu işi yapmamak zorunda olduğunu hissediyorum. Bir Shinobi'den başka her şeye benziyorsun..." diyor yürüyerek.

Uzunca süre takip ediyorsun iriyi. Bir koridor dönüşüne yaklaşıyor, ve köşeyi dönüyor. Sıradan bir koridordan hiçbir farkı yok. Sen de devam ediyorsun takibe haliyle. En fazla, en fazla yarım saniye içinde sen de köşeyi dönüyorsun, ama döndüğün zaman karşında seni iri yarı bir adamın sırtı değil, bir masa karşılıyor. Masada oturan bir kişi var. Sarı saçlı, beyaz tenli bir hatun. Aşırı ciddi, kesinlikle gülümsemiyor. Sen köşeyi döner dönmez o da kafasını kaldırıyor ve direk göz teması kuruyorsunuz. İki gözünün de varlığına adın gibi eminsin, ama bir kolunun yokluğuna da öyle.

"Neden gelmiştiniz?" diyor soğuk ve seksi ses tonuyla. Güzel bir yatak eşi olabilecekken burada, Ame-Chou'da karşılaşmak, biraz moralini bozuyor. Bu arada her ne kadar etrafı incelesen de, iriyi göremiyorsun, varolabileceği bir yer de yok koridorda. Uzunca devam ediyor koridor, ardından sola kıvrılıyor. Yani, nereden baksan ona bakmadan geçirdiğin yarım saniye içinde, saniyede 120 metre hızla falan gitmiş olmalı.

Not: Pasiflik sınırı 2 gündür.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: Hayashi ile Güne Merhaba

Mesajgönderen Yui Yuichi tarih 06 Eki 2014, 10:49

Amcam, amcam tek gözüyle iki gözümü gördüğünü söylediğinde, tek olduğuna emin olduğum kolumun bitimindeki elim, elimin bitimindeki parmaklarım ile suratımı ellemiştim. Elimi, yüzümün üzerinde gezdirdikten sonra gözümün yerinde olduğunu görmüştüm. Görmek yanlış bir tabir oldu. Doğru kelime, buraya cuk diye oturacak olan şey, ha evet kesinlikle hissetmek olacaktı. Gözümün yerinde olduğunu anladığımda birden kendime gelmiştim. Ellerim, ayaklarım havada ağlarım... Ağlamam sona erdiğinde amcamın sözlerine kulak vermiştim. En azından kulaklarım yerimdeydi ve rahat rahat duyabiliyordum.

''Amca, shinobi olmak için kesin kurallar yok. Aslında ben çiftçi olacaktım ama sen git biz seni ararız dediler ama aramadılar. Sonra akademiye başvurdum ve geri aradılar. Eee, ekmek parası elden bir şey gelmez. He düşündüğünden, tahmininden iyi kılıç sallarım, kendou stiline bağlı bir shinobiyim. İstersen sana da öğreteyim.''bu sırada kılıcımı ileriye doğru ittirmiş ve serice kınına sokmuştum. Şık, tık şeklindeki sesler hoşuma gidiyordu ve parmağımla efektif olarak yapabildiğim bir hareket olduğundan zorlanmadan uygulamaya koyabiliyordum.

''Shinobi dünyasının altını üstüne getirdiğimde emekli olabilirim ama daha bir chuunim. Bir jounin olup biraz daha güçlendikten sonra takılırız beraber. Şu rütbe şeysi var, rütbe şeysini önemsemezsen sana bir bardak çay ısmarlarım. İki bardak ısmarlayamam, param yok.''. Bunları söylerken ilerliyorduk, ilerledik ve sonunda kalın amcam kayboldu.

Bu adam benden korkuyor olmalı. Kılıcımı şakırdattım diye korkup kaçtı herhalde. Kaçak var, kaçak shinobi komşular, a dostlar. Hehehe... Karşıma bir masa çıkmıştı ve masadan önemlisi sarı saçları, beyaz teni ile bana vihhuuu bakışımı atmama sebep olan bir hatun çıkmıştı. Çıkmış, çıkmış olmasına rağmen benim gözüm istemsizce küçük Yui' ye kaymıştı. Ne yazık, güzel bayanlar sadece kendilerine güzellerdi.

O da bu durumumu fark etmiş olacak ki gülümsememişti bile. Benim gibi yakışıklı... Yakışıklı ama eksik olan birisine gülümsememesi tabi ki normal. Kalın amcanın hızını takdir ettim. Adam maraton koşucusu gibi hatta daha fazlası... Bu olimpiyatlara sokacağız, sonra alacağız altın madalyaları... Amegakure milli marşı söylenirken bayrağımız dalgalanacak. Tabi antrenör benim, orada bulunan herkes bana hayran. Bu genç yaşında bu kadar iyi bir sporcu yetiştirmiş olmamdan dolayı... Kimse kolumun yokluğunu umursamıyor. Bir sürü para kazanmışım haliyle ve ameliyatla benim coyu düzeltmişim. Her gece sabahlara kadar coşuyoruz böyle. Günahkar geceler, ama yılların acısını çıkarıyorum. Sabahlar olmasın...

İyice hayallere daldım. Her ne kadar güzel bir bayan olsan da benim hedefim sen değilsin. Hayashi yani köyün lideri Ame-Chou... Havamı düşünsenize Hayashi' yi zıplatan adam. Sonrası, sornası bir bok olmuyor işte. Bunun için burada değil miyim?

Herkes aynı soruyu soruyor. Tek kolumu masanın üzerine hafif bir sertlikle vururken ''Ame-Chou ile görüşmek için buradayım. Yoksa Ame-Chou kendi emri altında çalışanların dertlerini önemsemiyor mu?''işte bu biraz yüksek sesle oldu. Niye mi, burada atarlı olanlar daha çok kabul görüyorlar çünkü. ''İlerde bir gün seninle görüşmek için gelebilirim. Belki ama sonuçta güzel bayansın.''gelsin şimdi dayak. Ulan, beni buradan dövüp atmazlarsa iyi... Hahahha, bunu göze almıştım zaten.


OUT: Gayet şık oturdu kendi kanımca. Eline sağlık.
Çok az kişi kınından çıkardığı kılıcını tekrar kınına sokmayı başarır.

İsim:Yui Yuichi
Yaş:20
Cinsiyet:Erkek
Element: Fuuton
Seviye:C-Rank
Rütbe:Chuunin

Alım Gücü:3. Seviye/ 2 Puan
Kullanılabilir Gp:2

Güç: 8
Çeviklik: 7
Kondisyon: 6
Potansiyel: 3
Varlık: 1
Zeka: 5

Eksiklikler:

Şizofreni:
Yaşadığı yalnızlık, ailesi ve sevdikleri tarafından dışlanmış olması ve ormanda geçirdiği zor günler onun akli dengesinde bozulmaya neden olmuştur.

Eksik Kol:
Vahşi hayvanların sonucunda sağ kolunu dirseğinin altından itibaren kaybetmiştir.

Steril:
Küçük yaşta bu şekilde olduğunu öğrenmiş ve artık bununla yaşamak zorunda olduğunun farkındadır.

Sensör Yeteneği:

Meishou-dou/D-Rank

Taijutsu:
Kendou- A Rank

Tsukikage no Mai, B Rank


Beceri Listesi:
Kendou- 10 / Katana Kullanımı-6

Eşyalar:
5. Seviye Özel Yapım Katana/ 4. SeviyeKatana
Kullanıcı avatarı
Yui Yuichi
 
Mesajlar: 40
Kayıt: 14 Eyl 2014, 12:00

Re: Hayashi ile Güne Merhaba

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 07 Eki 2014, 10:53

"Ame-chou kendi altında çalışan kişilerin dertlerini tabii ki önemsiyor, ama kapısına gidip de bu derdi ona yakınamazsın. Gitmen gereken bir sürü insan var, bir yöneticinin odasına öyle çatkapı giremezsin..." diyor sakince. Buradan geçemeyeceğini fark ediyorsun. Aslında, sen kadına asılana kadar bir şey yapmaya niyetli değildi, ama bağırıyor!

"Nöbetçiler!"

Şu an peşinde bir sürü nöbetçi olduğunun farkındasın. Bir şeyler yapmalısın, uzun bir koridorun başındasın, etrafta birkaç kapı görüyorsun sadece, nereye çıktıkları hakkında, hatta kitli olup olmadıkları hakkında bir fikrin yok. Tahminen, 30 saniye içinde burada olurlar.

Hala, İri adamın nerede olduğu hakkında bir fikrin yok.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: Hayashi ile Güne Merhaba

Mesajgönderen Yui Yuichi tarih 07 Eki 2014, 12:03

Asılmak mı, ben? Cık, cık, cık hiç yakıştıramadım kendime. Kadına asılmaktan ziyade güzelliğini vurgulamak istemiştim ama elden ne gelir. Namuslusun sen kızım dedim, yapma dedim. İşte burada bir ses orospu, orospusun sen diye haykırmasın mı? Bu sesi duymuş olmalı. Yakışıklı ben ile ilgili kafasında neler geçtiğini cidden merak ediyordum. Resmen bana böcek muamelesi yaptı, amuha koyim. Defolup gideceğim buralardan en sonunda ama elden bir şey gelmiyor, dışarısı tehlikeli ve karanlık. Tek kollu bir adamın yaşayabileceği gibi bir yer değil. Belki de çiftçiliği denemeliydim. Benim atarlı tavrıma sakince karşılık vermiş olsa bile, sonrasında sarf ettiğim sözcükler onu rahatsız etmiş olmalıydı. Güzel olana güzel olduğunu söylemenin bile suç olduğu bu yerde durmam. Kadının bağırışlarına eşilk ederek ''One minute! One minute... Daha da Ame-Chou binasına gelmem. Ame-Chou benim için bitmiştir. Heheheh...''şeklindeki tepkimi kadının suratına yapıştırmıştım.

Kimse kalın amcam kadar hızlı olamadığına göre, nöbetçilerin buraya gelmesi biraz sürecektir. Şu karşıdaki odalardan birisinde Hayashi olabilir mi acaba? Orada değilse, kapılara kilit vurulmuşsa kaçmanın bir anlamı olmayacaktır. O zaman kaçmanın bir anlamı yok, anlamsızsa kaçmaya değmez. Gitmiyorum ulan! Beni dışarıya atacaklardır. Bunu tahmin etmiştim zaten. Nöbetçiler harekete geçmiş olmalıydı ve sıra benimdi işte bu yüzden bağırmaya başlayacaktım. ''Nöbetçiler, nöbetçiler atın beni dışarıya. Atın zaten, Yui kim, Hayashi ile görüşmek kim? Atın lan beni dışarıyaaa... Hhehehe...''. Güzel bayan bağırıyorsa bir bildiği vardır. Ama buraya niye geldiğimi unutmuş değilim. Nöbetçiler yaklaştığında ''Hayashi, seviş benimle... Yui- sama senin için geldi. Hahahah...''şeklinde bağırmayı ihmal etmeyecektim elbette.

Kaçarsam başıma bir şeyler gelecektir, sonuçta şehrin en güvenlikli binasındayım. Burayı koruyan adamlar boru değildir. Al sana kocaman bir el hareketi, borudur lan bunlar hem de ne boru var ya! Belanın ayağına gitmektense, bela benim ayağıma gelsin. Ben gücün kaynağı Yui-sama, herkes beni tanıyacak. Öyle ya da böyle...

Fikrimi değiştirdim ulan! Dövüşeceğim, ne kaçması. Kaçmak gibi bir niyetim de olmamıştı ama olsun. Ben büyük usta Yui-sama siz insancıklara gücün anlamını göstereceğim. Cidden dövmeyeceğim lan, korkmayın... Sevişme, bağrışını yaptıktan sonra arka cebimde bulunan kalemi elime alıp, savunma pozisyonuna geçecektim. Tabi kalem elimde havamı atmazsam olmaz ''Kalem, kılıçtan keskindir gelin lan!''. Bir de böyle bir deneme yapalım. Kendou stilini kalem ile ilk defa uygulamayı deneyeceğim ama elden bir şey gelmez. Eminim şaşıracaklardır ve bu koridorda hepsi birden üzerime atlayamaz, umarım. Kalem çok kısa ama olsun insanlara zarar vermek gibi bir niyetim yok. Bu yüzden kalemin sivri kısmını avuç içime almayı ihmal etmemiştim elbette. Duruşum ise kalem tam önümde kırk beş derecelik bir açı kadar eğilmiş halde olacaktı. Hehehhe... Kalem, kılıçtan keskindir yazın bunu bir kenara ilerde lazım olur, işinize yarar belki.


Edit: Kalemi kullanmak aklıma geldi bu yüzden onu kullanacağımı belirtmek için mesajı düzenledim.
Çok az kişi kınından çıkardığı kılıcını tekrar kınına sokmayı başarır.

İsim:Yui Yuichi
Yaş:20
Cinsiyet:Erkek
Element: Fuuton
Seviye:C-Rank
Rütbe:Chuunin

Alım Gücü:3. Seviye/ 2 Puan
Kullanılabilir Gp:2

Güç: 8
Çeviklik: 7
Kondisyon: 6
Potansiyel: 3
Varlık: 1
Zeka: 5

Eksiklikler:

Şizofreni:
Yaşadığı yalnızlık, ailesi ve sevdikleri tarafından dışlanmış olması ve ormanda geçirdiği zor günler onun akli dengesinde bozulmaya neden olmuştur.

Eksik Kol:
Vahşi hayvanların sonucunda sağ kolunu dirseğinin altından itibaren kaybetmiştir.

Steril:
Küçük yaşta bu şekilde olduğunu öğrenmiş ve artık bununla yaşamak zorunda olduğunun farkındadır.

Sensör Yeteneği:

Meishou-dou/D-Rank

Taijutsu:
Kendou- A Rank

Tsukikage no Mai, B Rank


Beceri Listesi:
Kendou- 10 / Katana Kullanımı-6

Eşyalar:
5. Seviye Özel Yapım Katana/ 4. SeviyeKatana
Kullanıcı avatarı
Yui Yuichi
 
Mesajlar: 40
Kayıt: 14 Eyl 2014, 12:00

Re: Hayashi ile Güne Merhaba

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 07 Eki 2014, 22:09

Sen sözlerine başlayıp, artistlik yapana kadar iki kişi çoktan geliyorlar bile. İkisi de oldukça iri Amegakure Shinobileri. Biri geliyor, ama tahmininden çok, çok hızlı geliyor. Elindeki kaleme tekme atıyor, ve adam havadayken, sen daha reaksiyon gösteremeden elini alnına uzatıyor, iki parmağıyla, daha ne olduğunu fark edemeden fısıldıyor: "Tazer no Jutsu!"

Bir anda beynine zerk eden binlerce voltluk şok, seni bayıltmış olmalı ki, biri sağ koluna, biri de sağ omzuna girmiş iki kişi tarafından taşınıyorsun uyandığında. Kolun bir ip yardımı ile vücuduna bağlanmış, iki kolun olmadığı için kelepçe takamama sorununu çözmüşler yani. Nerede olduğunu çözmen uzun zamanını almıyor. Buraya hiç ama hiç gelmedin. Sadece efsanelerde işittin. Çığlıklar kulağını tırmalıyor. Yürüdüğün yolda kan izleri var hatta, sağlı sollu demir kapılar.

Zindandasın, Amegakure zindanlarındasın. Başka bir yerde olmana imkan yok.

Buraya nasıl düştüğün hakkında en ufak bir fikrin yok. Kabahatin buraya atılmana değecek bir kabahat miydi gerçekten? Hayır değildi, ama buradasın. Çığlıklar, acı. Duyabildiğin tek şey bu ikisinden ibaret.

Duruyorsunuz. "Geç içeri, seni şerefsiz!" diyor biri, ve önündeki dev demir kapıyı açıyor. İçeri fırlatıyor seni. Hala elin bağlı, havada uçup yapışıyorsun yere.

Yere yapışıyorsun. Önce omuzların çarpıyor yere. Acıyor.
Yere yapışıyorsun. Duramıyorsun, sırtın çarpıyor yere. Acıyor.
Yere yapışıyorsun. Kafanı vuruyorsun sonra. Çığlıklar beyninde yankılanıyor. Çok acıyor.




Derin ve ani bir nefes. Gözlerin açılıyor. Hayattasın.
Ve kesinlikle zindanda değilsin.
Hayal görmüş olduğunu fark etmen yirmi saniyeni buluyor. Nefes nefesesin. Zindanda olma fikri bile senin gibi şen şakrak birini yıktı.

Ve, şu an neredesin? Direk tanıyorsun. Bu kalem... Bu kaleme bağlı ip... Buraya nasıl geldin? O kalemi nasıl oraya tekrar bağladılar?

Belki de... Hayal gördün.

Odaya iki kişi giriyor, ve ilk kişi az önce tanışmış olduğun, o zayıf olan. Biri de şık giyimli, ince bir adam. Uzun sayılabilecek bir boyu var. Saçları toplu, siyah ve uzun. Mavi gözlü, ve beyaz tenli. Karşına oturuyor, ve direk lafa giriyor: "Neden burada olduğunu kısa cümlelerle açıklamanı istiyorum. Ame-Chou ile görüşmek senin gibi insanların öyle yapabileceğini düşündüğü bir şey değildir. Mantıklı bir insan, gelip de yönetici ile çat kapı konuşabileceğini düşünemez, düşünmemeli. Yaptığın aptalca. Şimdi gerçek niyetini söyle. Gerçekten neden buradasın?"
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Sonraki

Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron