Gün doğarken tepelerin ardından, teletabiler falan filan bu girişi daha önce yapmıştım sanki. Daha doğrusu bu şekilde güne başlamıştım sanıyorum, yanılmıyorsam. Yanılıyorsam, yanlıştır boşa sanmışımdır. Adımlar, ayaklar birbirini takip ediyor falan. Böyle saçma şeylere değinmemin anlamı yok galiba. Sonuçta sıradan bir şekilde köyün içindeyim. Heee, ama orada duracaksın. Biraz sağa gel biraz daha. Çok az daha geldin mi, hop. Fazla oldu biraz sola gel. Şimdi topla, topla kal orada. Yaşlı teyze önüme geçmiş yolun ortasında takılıyor. İyi ki yürürken denk gelmedim. Şu dünyada shinobiden daha tehlikeli bir şey varsa o da yolun ortasında sohbet ederek ilerleyen teyzelerdir. Yürürler, yürürler ama nasıl bir yürüme! Alan savunması konusunda şüphesiz onlardan daha iyi yapanlar yoktur. Koy defansa, bu alanı savun de ne oynadıklarının önemi yok. Futbol, basketbol ne var başka alan savunmalı spor? Ne varsa işte, teyzeler bu işi becerirler. Bunu not al bir kenara lazım olacaktır. Hayat tecrübesi ile sabitledim.
Bugün yalnızım, yalnız mıyım? Ben her gün yalnız takılıyorum ya da beni gören ama aslında onu göremeyenler böyle düşünüyor. Ben gizemli insanlarla takılıyorum. Dövüşmekten aciz ama gizlenmekte tanrı ile yarışabilecek kafada olan birisi. Aslında insanlar değil, insan olduğundan bile şüpheliyim ama elden ne gelir. Benim gibi görünüyor. Ağzı, burnu, kulağı, dişleri hatta ve hatta dili bile var lan! Bence de oldukça şaşırtıcı bir şey ama olsun.
Hayashi... Tanıyor musunuz? Ben tanıyorum ama o beni tanıyor mu? Ne gerek var ki zaten. Yui kim ki! Amma velakin birazdan çok kısa bir süre sonra beni tanıyacak olan şahsiyet kendisi. Kısa bir süre ama reklamlardan birazcık uzun. Bazı pürüzler çıkabilir, çıkacaktır, çıkarılacaktır ama olsun. Düzeltmek, törpülemek ve kesip biçmek yüz yıla yakın tecrübesi ile Yui-sama' nın emrinde.
Streil olmak zor be arkadaşım. Evet, zevk konusunda hiçbir şey bilmiyorsun. Bilmek istiyorum ama bilemiyorum. Ne kadar deneseniz, boşa uğraş. Kesip atacağım en sonunda o olacak ama belki Hayashi bana yardım edebilir. Sonuçta kendisi lider, başkan ve güzel de bir bayan. Güzel olması benimle alakalı. Gözüme güzel görünüyor. Niyetimi anladınız siz, eminim. Sadece birazcık yardım almak, sohbet etmek falan. Yardımı ne şekilde alacağım bana kalmış?
Ame-Chou' nun beyaz sarayı olan binaya ulaştığımda odaya dalmayı düşünsem bile bu kadının odasını hatırlamıyorum. Pat, diye beni içeriye alacaklarına da emin değilim ama olsun, denemekte fayda var. Ne yalanı, sikerim yalanı direk soracağım. Karşıma birisi çıkacaktır.
Onların tabiri ile ''sama'' ekini kullanacağım, şimdilik. ''Hayashi-sama ile görüşmek isteyen birisi var. Hayashi-sama burada mı? Yui-sama kendileriyle bizzat görüşme niyetindeler.''elimle önümü işaret ettikten sonra bir adım öne çıkarak, elimi karşıdaki kişiye uzatıp ''Ben Yui olarak bahsedilen şahsım. Yui Yuichi... Yolu gösterin lütfen.''.