RPGTurk

Teslim ettiği görevden sonra bir kaç gün boyunca shinobilik namına hiç bir şey yapmamıştı. Zamanını eve kapanarak geçirmiş ve görevdeki kara talihlerini sürekli kafasında canlandırarak moralini kendi kendine bozmuştu. Zaten görev de kendi görevleri değilmiş ya. Görevi düşünmüyordu zaten. Olanları veya olması gerekenleri anlamamıştı. Bildiği şey görevini başardıklarıydı. Buna sevinebilinirdi ancak onların hepsini babasına eksiksiz anlatmıştı. Babası kendisinden daha deneyimli bir shinobiydi ve o da oğlunun görev içindeki yanlış kararlarını ve hareketlerini gayet sert bir dille eleştirip, olanların bir daha tekrarlanmaması şartı ile bu konu üzerinde düşünmeyerek başka bir göreve çıkmasını tembihlemişti.

Geçen güler sonra kendisini hazır hissettiğinde sabahın erken saatlerinde evden dışarı çıkmıştı. " Görevi teslim aldıktan sonra yanıma uğra, akademi binasında olacağım. " demişti babası karşı evin çatısından Ryuuhei' nin duyabileceği yüksek bir ses tonu ile. Bu ikili arasında sıkça yaşanan bir diyalogtu. Ryuuhei göreve çıkmadan önce görevini babasına anlatır ve babası ona kendi deneyimleri ile öğüt verirdi. Bunu kendisi akademiden mezun olduğundan beri yapıyordu. Bu sayede çıktığı en basit görevleri bile babasının verdiği gaz ile yerine getiriyordu. Babası oğlunu kusursuz bir ninja yapmak istiyordu ve oğluna edindirdiği bu alışkanlık sayesinde Ryuuhei görevlerine tam konsantre oluyordu.

Chou binasının merdivenlerinden hızlıca çıkarken başını yukarı kaldırmış ve kendisine bakmakta olan tanıdık yüzleri elini kaldırarak selamlamıştı. Kapıya geldiğinde ise hiç oyalanmadan içeri girmişti. Sabahın erken saatleri olmasına rağmen bu binada hareket hiç durmazdı. Bir kaç saniye boyunca insanların etrafa koşuşturmasını izlemiş ve kendisine geçeceği bir boşluk aramıştı. Beklediği an geldiğinde ise hızlı adımlarla görevlerin asılı olduğu panoya doğru ilerlemişti.

Panonun yanına vardığında D-Rank, C-Rank ve B-Rank görevlerin sıralı olarak durduğu, gayet düzenli şekilde asılmış 15-20 adet kâğıt parçası görüyorsun. Daha yüksek seviyeli olan görevlerin doğrudan Ishi-chou veya yüksek seviyeli olarak anılan bir shinobi ile görüşerek alındığını, daha doğrusu, onların görüşmek isteyerek verildiğini biliyorsun. Sen bunları aklından bir kez daha geçirirken yüzüne aşina olduğun, senin yaşlarında, kısa, küt, siyah saçlı bir eleman daha panonun önüne gelip görevlere göz gezdirmeye başlıyor. Kafanı panoya geri çevirdiğinde ise genel olarak görevlerin seviyesi arttıkça başvurması istenen kişi sayısının da doğru orantılı olarak arttığını gözlemliyorsun. İstisnalar da yok değil tabi.

RP-Out: Amacınız aynı olduğu için dilerseniz Fujita Hamaru ile konularınızı birleştirebiliriz.

İçinde yürüdüğü koridorun ortasında duran büyük panoya kestirmişti gözlerini. Bu pano görevlerin birer kağıda aktarılıp köy shinobilerine sunulduğu dağıtım aracı görevindeydi. Gerekli kişiler bu panodan istedikleri görevi alabiliyordu. Fazla derin görevler bulunmazdı zaten bu panoda, belirli seviyeye kadar olurdu. Tabii zor ve tehlikeli görevlerde yok değildi. Henüz acemi chuunin olmasına rağmen panoda dağıtılan görevleri az çok bilirdi.

Koridor kalabalık olmasına rağmen panonun önünde dikilen bir kişi yoktu. Panonun üzerindeki kağıtların çokluğuna bakarak, görevlerin yeni güncellendiğini ve kendisine uygun bir görev bulmanın daha rahat olacağını düşünerek adımlarını hızlandırmıştı.

Panoya baktığında C-seviye görevler üzerinde gezdirmeye başlamıştı gözünü. Bu esnada yanına köy shinobisi olduğu bildiği birisi daha gelmişti, tebessüm ederek yanına gelen shinobiye selam verdikten sonra ellerini arkasında kavuşturmuş ve görevleri incelemeye devam etmişti ancak bu sefer bakışları B-Seviye görevler üzerindeydi. Almayı düşünmüyordu ama merak etmişti. Bu görevler deneyimli chuunin veya jouninler içindi. Bu B-Seviye görev alamayacağı anlamına gelmesede henüz görev deneyimi çok azdı ve çıktığı son C-Seviye görevde bile aklı karman çorman olmuştu. Sonuç olarak üstesinden gelebileceği bir sorumluluk almayı tercih etmişti. Bu nedenle derin bir iç çekişin ardından gözlerini tekrardan C-Seviye görevler üzerine çevirmişti.

C-Rank görevlere bakındıkça Iya Vadisi'nde yetişmiş bir kaplanın tırnağını isteyen marangoz amca Kaito, Chibu Kasabası'ndaki fuhuş aktivitelerinin araştırılmasını isteyen Ishi yüksek shinobileri, yine aynı mercilerden gelen Minami Şehri'ndeki daimyo kalesine götürülmesi gereken bir parşömen istekleri gözüne kestirdiğin duruma en uygun görevler oluyor.

Kafasını panoya yakaştırmış, gözlerini kısıp, parmağını yazılar üzerinden geçirerek c-seviye görevlere bakıyordu. C-seviye olmalarına karşın bazı görevler başlamak için bir kaç kişi gerektiriyordu ve Ryuuhei' nin aradığı tek başına çıkabileceği kısa soluklu bir görevdi.

Kısa bir göz gezdirmenin ardından bir kaç görev gözüne çarpmıştı. Bunlardan birincisi bir kaplanın tırnağını almak ile ilgiliydi. Vahşi hayvanlarla uğraşmak bir chuunin alabileceği olağan görevlerden biriydi ve Ryuuhei için makul görünüyordu. Diğer bir görev fuhuşluk üzerine bir araştırma göreviydi ki, şuan insanlar ile uğraşmayı düşünmüyordu. Öteki görevde kağıdı okumasıyla yüzünü asmasına sebep olmuştu. Henüz karmaşık bir parşömen teslim etme görevinden yeni dönmüştü ki tek başına bir parşömeni verme sorumluluğunu göze alamıyordu. Bu nedenle bu üç görev içinden kaplan avlama görevini seçmişti. Öyle ya şuan hayalinde sıradan vahşi bir kaplan canlandırmıştı ancak içinden bir ses büyük bir sürprizle karşılaşacağını söylüyordu.

Kağıdı tutup aşağı doğru hızlıca çekmiş ve panoda asılı olduğu yerden kağıdı sökmüştü. Eline aldığı kağıda bir kez daha göz geçirdikten sonra etrafına bakınmış ve görevi onaylatacağı yere doğru ilerlemeye başlamıştı.

Görevi onaylatıp gerekli izin belgeleriyle birlikte köyden ayrılıyorsun ve bir miktar bilgi edindikten sonra Iya Vadisi'ne doğru yola koyuluyorsun.

Konunun devamı; viewtopic.php?f=67&t=448

RPGTurk

Babamın Öğütleri

Babamın Öğütleri

Re: Babamın Öğütleri

Re: Babamın Öğütleri

Re: Babamın Öğütleri

Re: Babamın Öğütleri

Re: Babamın Öğütleri