Deli Meydanı

Moderatör: Game Master

Deli Meydanı

Mesajgönderen Kouichi Natsume tarih 03 Eki 2014, 22:52

Uzun zaman önce, köyün birinde bir deli yaşarmış. Bu deli öylesine bir deliymiş. Etliye, sütlüye karışmazmış. Bu yüzden kimse dokunmazmış ona. İşte böyle deliymiş, o köyün delisi. Her neyse, bu şimdi... Ulan ne anlatıyorum ben? Ne yapayım deliyi. Sikeyim deliyi. Deliden banane aq. Aslında herkesten banane. Ben kendimi düşünüyorum şimdi. İnsanın kendini düşünmesi kadar zevkli bir şey var mıdır abi? Vardır, açık ve net. Ama kendini seven biri, herkesi sever. Ya da tam tersi artık. İki şekilde de sikime takmıyorum yani. Tek istediğim, götümün rahat etmesi. Öyle sert zeminlere gelemem ben arkadaş. Götüm rahat edecek. Sonra diğer yerlerim. Göt önemlidir abi. Göt önem arz eder. Eğer orası zarar görürse, oturamam dimi? Boş otobüste ayakta giderim. Taşak konusu olurum. Bunun diğer tarafında, rahat edemem abi.

Neyse, onu bunu siktir edin de, bu kızlar ile ben aramı nasıl yapacağım? Amına koyduklarım sanki bulunmaz hint kumaşı aq. Ne bileyim. Etrafımda dişi sinek bile zor bulunuyor. Niye böyle yahu, niye? Depresyona girdim, gireceğim aq. Her gün bir umutla dışarı çıkıyorum. Bir umut işte. Yakınlaşabileceğim bir kız arıyorum. Ama amına koyduklarım ortada yok. Onları bir güzel sikmek lazım. Evet, hem de hepsini. Topunu... Yine gaza geldim. Gaza gelmeyi hiç sevmem. İçimde, derine gömülü olan duygular dışarı basınçlı bir şekilde püskürür. Var ya, benzetmenin de ırzına geçtim sanırım. Benzetme yaparken dikkatli olmam lazım galiba. Yoksa işler istediğim gibi gitmeyebilir. Gitmezse iyi sonuçlar ortaya çıkmaz. Eğer kötü şeyler olursa da, uğraş dur. Ben böyle kıl güdülesi şeyler ile de uğraşmak istemiyorum.

Şimdi öyleyse, her zaman yaptığım şeyi yapacağım. Günümün çoğunu ona adadığım bir şey değil bu. Kızlar değil yani. Önce bir sıçmam lazım. Çok sıkıştım. Aslında sıkışma olayı bilerek tasarladığım bir şey. Ne kadar sıkışırsam, yaptıktan sonra o kadar zevkli ve rahatlatıcı oluyor. Biliyorum iğrenç ve acayip, biraz da nasıl desem... Her neyse, onu siktir edin. İşte benim hayat felsefem; her şeyden olabildiğince zevk al. Bu tuvalete çıkmak demek olsa bile. Evet, öyle olsa bile. Eğer böyle yaparsam, hayat o zaman yaşanabilir olur benim için. Yani kendi fırsatlarımı kendim yaratmalıyım. Kimse bana yardım etmeyecek. Kimse bana destek olmayacak. Ve kimse beni önemsemeyecek. Bu yüzden ben her işin altından kalkmalıyım. Ulan bak yine dramaya bağladım aq. Hiç sevmem dramatik şeyleri. Kendini acındıran insanları falan. Böyle yaparsam, çok sevdiğimden kendimden soğuyabilirdim. Ya da hayır, soğumazdım sanırım. Çünkü kendimi über bir şekilde seviyorum. İnsanın kendini sevmesi ne kadar güzel bir şey yahu! Her türlü işten kendimi sıyırabiliyorum. Tabii kendi kafamda. Başkalarının beynine müdahale edemiyorum. Keşke başkaları da beni, benim kendimi sevebildiğim kadar sevse. Ulan düşünmesi bile içimde acayip hisler uyandırıyor.

O zaman dışarı bir çıkayım yav. İnsanları göreyim, özellikle de o malum cinsi. Cins dediğime takılmayın. Dişiler işte. Onlarda bizden. Sadece iki tane X var onlarda. Bende de bir tane var. Öyle işte. Acayip insanlar. Bende insanım, ben de acayibim. Ama dur bir saniye. Şu tipini siktiğim acayiplik kategorisini aşmış. Kafa ayrı oynuyor. Gözlerinin rengi atmış. Ne olmuş la buna böyle. Yarrak mı yemiş, ne olmuş. Anlayamadım ki. Özürlü herhalde. Bir yardım edeyim. Bizim köyden biri sonuçta. Yardım amacında; "Hey tostum, sen delisin galiba? Deli değilsen böyle acayip hareketler yapmazsın dimi? He, yapmazsın bence. Adın ne? Bir de cidden deli misin sen?" diyecektim böyle ibne gibim, puşt gibim sırıtaraktan. Tabii ki gönlümün altında yatan asıl amacım yardımdı. Taşak falan ikinci plandaydı. Bakalım ne diyecek bu değişiğimsi ve bir o kadar delimsi varlık. Ulan kelimelerinin de ırzına geçtim. Bir o kalmıştı. İşte bunların hepsi yokluk.
Resim
Künye
İsim: Natsume Kouichi
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:
2- 5/10 / Düşük Gelirli.
Kullanılabilir GP:
5

Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
Kouha: Reppuken - A-Rank
Fuujin no Jutsu - B-Rank
Zanshuu no Jutsu - B-Rank
Atsugai - B-Rank
Shunshin no Jutsu - D-Rank
Jinteki Mayu no Jutsu - D-Rank
Otonaku Ashi Jutsu - D-Rank


Taijutsu
Suiseki - Kaidan - C-Rank
Taijutsu Stili
Suiseiki - D-Rank
Suiseiki - C-Rank

Genjutsu
Mugen Onsa - B-Rank

Beceri Listesi
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
Kullanıcı avatarı
Kouichi Natsume
 
Mesajlar: 80
Kayıt: 08 Eyl 2014, 18:48

Re: Deli Meydanı

Mesajgönderen Shou Tatsuya tarih 04 Eki 2014, 23:38

Uzun zaman önce, köyün birinde bir deli yaşarmış. Bu deli öylesine bir deliymiş. Etliye, sütlüye karışmazmış. Bu yüzden kimse dokunmazmış ona. İşte böyle deliymiş, o köyün delisi. İşte o deli benim. İnsanlar bana neden deli diyor hala anlamış değilim ama epey bir kişi söylediğine göre doğru olmalı. Bazen dellenip solu sağı dağıttığım oluyor ama onun dışında pek bir sorunum yok bence. İşte birde arada sırada olmadık şeyler görüyormuşum. Hani nerede? Bir kanıt var mı? Hem ne biliyorsunuz benim olmadık şeyler gördüğümü? Belkide onlar olması gereken şeyleri görmüyorlar. Bunlar hep o kaltak Psikoloğun uydurması. Mesleğini bile düzgün söyleyemiyorum ki kaltak karının. Ah o karıyı bir bulsam ağzını burnunu kıracağım ama bir türlü bulamadım. Lan yoksa oda mı hayal. En iyisi gidip anama sormak. Ama şimdi anam olacak kadın atölyesinde çalışıyordur. Şimdi atölyesine girersem kızar. Çünkü en son girdiğimde 100.000 ryo eden bir vazoyu kırmıştım. Ama suç kedide. İçeri kedi girmişti, bende koydum tekmeyi. Sonrası malum işte. Neyse en iyisi atımı da alıp dışarı çıkmak. "Küheylan gel oğlum. Küheylan gel oğlum. Lan onun bunu çocuğu gelsene." demiş ve birazda küfür ettikten sonra getirebilmiştim sonunda atımı.

Atımın üzerinde dıgıdık dıgıdık geziyordum. Yolda geçerken bir çok insanın gözünün bende olduğunu fark etmiştim. Eh benim gibi bebek yüzlü bir prensin böyle muhteşem bir atla geçişi her zaman görülecek bir olay değildir. İşte hayranlarımın bakışları altında göğsümü kabarta kabarta ilerliyordum ta ki onu görene kadar. Biri kız biri erkek iki kişinin bir birini yediğini görmüştüm. Bu devirde koskoca köyde yamyamlık mı olur diyeceksiniz şimdi. Ama oğlan olan kızın üstüne çıkmış suratını emiyordu. Tabi uzaktan seçemiyordum ama bir yandan da ellerini gövdesinde gezdirip et koparmaya çalışıyordu sanırım. Benim gibi onurlu ve yakışıklı bir prens böyle bir duruma izin veremezdi. Kadınları sevdiğimden değil. Onlar eksik yaratılmış kusurlu varlıklardır. Sorun yamyam olmasıydı. Neyse işte adamın yanına gittim ve ayağımla sırtını dürtüp '' Hişşt yeğen nabıyon. Yamyamlık yasaklanmadı mı? '' demiştim. Adam önce bir gözüyle beni süzmüş daha '' Sonra sen işine bak. Hem o kıyafetler ne şebek gibi gözüküyorsun. Hadi kaybol. '' demişti. Ben ise adamı siklememeyi tercih etmiştim. Şimdi vursam bir dert vurmasam ayrı bir dert. Vuracağım ağzı burnu dağılacak sonra beni suçlu yapacaklar. Başlarında bömböm durmam sonucunda adam ayağa kalkıp beni yakamdan tutup "Oğlum sen canına mı susadun, siktir ol git. Deli misin lan?" demişti. Son söylediğini, söylemeyecektin arkadaş. Şöyle gerilip sertçe vurmuştum. Vurmamla birlikte adam iki seksen yere uzanmış ve "Sen benim ki olduğumu biliyormusun benim babam Kakuremichi'de çok önemli biri..." diyordu ki sözünü tamamlamasına izin vermeden suratına bir tane tekme atmıştım. Bunu gören karı ise bir çığlık atmış ve yanımıza bir grup devriyenin gelmesine sebep olmuştu. Devriyeler büyük bir hışımla yanıma doğru geliyordu. Ve ağızlarından da olduğum yerde kalmamı söyleyen bazı kelimeler çıkıyordu. Sadece biraz daha küfürlüsü. Olayın ciddiyetini anladığım gibi "Tatsuya siker aga." demiş ve atıma atlayıp ortamdan uzaklaşmıştım.

Küheylanım tam gaz ilerliyordu. Yeterince uzaklaştığımı anlayınca durup soluklanmıştım. Çevreye bir dükkan bulmak umuduyla bakınıyordum. Sonunda istediğime uygun bir dükkan bulmuş ve 10 top dondurma almıştım. Hemi de hepsi tek külohta. Ben yalana durayım. Karşıdan in midir cin midir ne olduğu belirsiz bir herif çıktı. Herifin tipi o kadar kötüydü ki içimden bu herifi annesi doğurmamış sıçmış demek geçiyordu ki bunu sesli olarak da söyleyecektim. Ama önce davranan adam olmuştu. Bana yine deli demişti. Parçalarım lan ben bu o..çocuğunu. "Bak yiyenim demin biri daha bana deli dedi kafasını gözünü yardım. Adam ol ayağımın altına almayayım. Hem o tip ne lan! Anan seni doğurmamış bildiğin sıçmış. Muhahahaha." diyecek ve anırırcasına gülecektim.
Resim
Künye
İsim: Shou Tatsuya
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Gönül Daichou ister ama malesef Chuunin
Alım Gücü: 3-4

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 25
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 1

Eksiklikler/Özürler
Şizofreni: Tatsuya'nın akli dengesi yerinde değildir. Tescilli bir delidir. Etrafta var olmayan kişiler ve olaylar görebilir. Bazen dakikalarca oturduğu yerden hayallere dalabilir.

Paronayak: Karakterin gerçek dışı şeyler görmesi ve gördüğü şeylerin sadece kendisinin görmesi sebebiyle bir karmaşa içindedir. Neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmekte zorlanır. Buda onu aşırı kuşkucu biri yapmıştır. Özellikle yeni tanıştığı kişilere '' Gerçekmisiniz?, Gerçek olduğunuzdan eminsiniz? '' gibi sorular sorar. Ayrıca onun gördüğü biri yada bir şeyin başka biri tarafından görülmediğini fark ettiğinden epey sinirlenir.

Ninjutsu
Raiton no Yoroi A- Rank

Taijutsu
Rinjoushou C Rank

Genjutsu


Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kondisyon Hapı İyi Kalite 5. Seviye.
2'li Patlayıcı Parşömen Pakedi x1 2. Seviye(Başlangıçta verilen dahil tüm parşomenler kunailere sarılı.).

Linkler:
Geliştirme
Eşya
Kullanıcı avatarı
Shou Tatsuya
 
Mesajlar: 37
Kayıt: 02 Eki 2014, 18:15

Re: Deli Meydanı

Mesajgönderen Kouichi Natsume tarih 05 Eki 2014, 01:07

Kafamın içinde çoğunlukla birden fazla düşünce mevcuttur. Ben çok düşünen bir insandır, bazı insanların aksine. Tabii her düşünen de pek zeki değildir. Ama ben zekiyim. Düşündüğüm için değil, ben olduğum için. Mesela, biriyle konuşurken kelimeleri çok iyi seçerdim. Anasına küfretmezdim en azından. Bu da benim zeki bir birey olduğumu gösterirdi. Ulan şu an zeka kelimesinin anlamının da ırzına geçtim. Şu sıralar bir şeylerin çok ırzına geçiyorum. Ama asıl hedeflediğim şeyin ırzına bir türlü geçemiyorum. Neyse, o şeyi şimdilik siktir ediyorum. Çünkü o şeyleri düşününce benim şalterler atıyor. Böyle, tam anlamıyla açıklamak gerekirse, azıyorum. Soluğu başka yerlerde, başka şekillerde alıyorum sonra. Tabii o soluğu aldıktan sonra, kısa süre sonra kendime geliyordum. Öhm, kirli çamaşırlarımı ortaya dökmekten hoşlanmam pek. Ama dökülmesi gereken yerler vardır bazen, kirli çamaşırların. Ama bugün değil. Ve o kişi ben değilim. Öyle işte.

O zaman şimdi işime döneyim. İş diyorum da, ortada iş miş yok. Boş gezenin boş kalfasıyım. Hayatımın pek düzgün olduğunu söyleyemezdim. Şu yaşımda öksüz kalmıştım. Ah pardon, ağzımdan yel alsın. Yetim kalmıştım. Tek başıma kala kalmıştım şu dünyada. Yok lan, tek değildim aq. Annem hala vardı. Ulan öldürdük kadını. Kafamı sikeyim. Nasıl konuşuyorum. Neyse, bu konuyu konuşmak, bahsini bile geçirmek istemiyorum. O yüzden hemencecik kapatıyorum. Ben dediğim dedik biriyimdir. Kapatıyorum diyorsam, kapatıyorumdur. Ve de kapatmış bulunuyorum şimdi. Öyleyse, şu kozmosun delisine geçelim. Kozmosun delisi vardı ya hani bir tane. Yolda görmüştüm, tip tip şeyler yapıyordu. Abuk sabuk, saçma şeyler. Eminim ki konuşması da, kişiliği de saçmadır. Deli yani, düzgün bir diksiyon beklemek imkansızdır böylelerinden. Gerçi benim de diksiyonumun pek iyi olduğu söylenemez. Fakat ben deli değilim. Bunu nereden mi biliyorum? Hiçbir zaman deli etiketi yapıştırılmadı. Çoğunlukla sapık dendi. Ama ne zaman dendi, ben bilmiyorum. Diyenin de götüne tüm Ishigakure parmak bassın. Hatta tüm shinobi dünyası. Hepsini sikerim. Özellikle de kız ise. Ehehehe, kendimi yine kaptırdım kız mevzusuna.

Deli demiştim. Bir şeyler demiştim ona. Böyle onun sınırlarını bilerek. Aklını fazla zorlamadan. Beyninin içinde bulunan sinir hücrelerine olabildiğince az yük bindirmeye çalışarak. Bakalım harbiden deli miydi bu adam? Eğer akıllı biriyse, küfür eder. Eğer gerçekten deliyse, fantezi içeren şeyler yapar. Bilemiyorum artık ne yapar, ama düzgün bir şey yapmaz. Küfür etmek düzgün bir şeydir bence. Yani düzgünden kasıt, normal. Olabilitesi pek düşük olmayan bir şey. Ama siz siktir edin şu küfür konusuna. Yoksa ben böyle uzatırım. Neyse, deli demiştik herife. Ama herif ona yönelttim sorulardan sonra, bir deliden beklenmedik bir tepki vermişti. Böyle puştluk yaparak, küfürümsü sözler sarfetmişti. Amına koyduğum delisi. Düzgün konuşsana piç. Sanırım ben kaşınmıştım. Ne diye tanımadığım birine sen deli misin diye soruyordum ki? Kafamı sikeyim. Kafamın içinde bulunan sinir hücresini sikeyim. Belki o zaman işe yarar olur. Şu an pek bir yararını görmemiştim, şu beyin ve bilinçaltının. Hep ama hep başıma kötü işler açılmıştı. Fakat bunun bir önemi yoktu. Önceden de çokça dediğim gibi, ben kendimi seviyorum. Ben kalp ben yani. O derece. Ama ben kalp ben kalp kız da olabilirdi. Olsa harika olurdu. İyi olurdu, çok da güzel olurdu. Olurdu yani. Olduktan sonra hepsi çorap söküğü gibi gelirdi dimi? He, söylesene, öyle dimi? Lütfen söyle bana. Aman, ne boksa.

Kafamdan atmalıyım şu kız işini. Bir şeyi kafama koyduysam, onu kolayca başarıyordum. Tabii başardığım o kolay şey, kafamın içindeydi. Örneğin; kız işini kapatıyorum diyordum içimden. Şimdi olduğu gibi kapatıyordum. Ama iradesiz herifin teki olduğum için tekrar tekrar açıyordum. Ama bunun bir önemi yok, dimi? Tabii ki de yok. Olsa da ne yazar. Hiçbir şey. Neyse, Ulan farkettim, konuşmalarım çoğu kız üzerine. Ne gereksiz bir kafa var ben de yahu. Kafamı sikeyim. Bunu dedim ve rahatladım. Rahatladıysam, deli dediğim ama deli olmadığı öğrendiğim adama, deli olduğunu ima ettiğim için bir konuşma yapabilirim. "Dostum az önce sana deli dedim. Sanırım yanılmışım. Ama sen bana bunu düzgün bir dille söylemek yerine, kötü yolu seçtin. Sen benimle gelsene şöyle. Büyüklerin ile nasıl konuşman gerektiğini öğreteceğim sana." diyecektim kulağından tutmaya çalışaraktan. Şöyle dediğim yer ise, gördüğüm en ıssız sokaktı. İnsanların içinde dayak atma gibi bir planım yok. Tabii çocuk cidden deliyse, bir şey yapmazdım. Delidir, ne yapsa yeridir yani.
Resim
Künye
İsim: Natsume Kouichi
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:
2- 5/10 / Düşük Gelirli.
Kullanılabilir GP:
5

Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
Kouha: Reppuken - A-Rank
Fuujin no Jutsu - B-Rank
Zanshuu no Jutsu - B-Rank
Atsugai - B-Rank
Shunshin no Jutsu - D-Rank
Jinteki Mayu no Jutsu - D-Rank
Otonaku Ashi Jutsu - D-Rank


Taijutsu
Suiseki - Kaidan - C-Rank
Taijutsu Stili
Suiseiki - D-Rank
Suiseiki - C-Rank

Genjutsu
Mugen Onsa - B-Rank

Beceri Listesi
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
Kullanıcı avatarı
Kouichi Natsume
 
Mesajlar: 80
Kayıt: 08 Eyl 2014, 18:48

Re: Deli Meydanı

Mesajgönderen Shou Tatsuya tarih 05 Eki 2014, 01:47

Deli deli zır deli kulakları küpeli. Çocukken böyle bir tekerleme vardı. Tam bu şekilde miydi hatırlamıyorum ama konumuz bu değil. O yüzden çokta önemli değil. Neyse bu tekerlemeyi bulan adama kafam girsin. Çocukken bütün köy bu tekerlememsi şeyi bana söylerdi. Gerçi söyleyen herkesi de bir güzel döverdim. Ama arsız piçler uslanmaz ertesi gün tekrar söylerdi. Ama ertesi gün dövmezdim onları. Çünkü önceki gün o kadar dövmüş olurdum ki sesleri bir garip çıkardı. Komik gelirdi bana. Taib bunda dişlerinden bir kaçının eksik olması da önemli bir etkendi. Zor bir çocukluğum oldu anlayacağınız. Ben milleti dövmekten usanmıştım onlar dayak yemekten usanmamıştı. Birde bu çocukların anaları babaları vardı. Anaları camdan çıkar '' ULOĞĞĞ! Sen benim oğluma ne yaptın. Pis çocuk. Oraya geleyim senin bacaklarını kıracağım. '' gibisinden şeyler söylerdi. Her ne kadar mahallede herkesi döven biri olsam da analarını dövemiyordum. Oklavayla iniyordu şerefsizler. Ah o oklava sırtıma inince çıkardığı ses acı. Hiç aklımdan gitmez. Tabi karşılığını da fazlasıyla veriyordum. Köpek, at, koyun, tavuk, kuş, inek ve bilmum benzeri bok türlerini karıştırıp, bu karıların kuruması için bıraktığı çamaşırlarına sürüyordum. Ne güzel günlerdi lan. En son 2 gün önce böyle bir şey yapmıştım. Baya olmuş. Gidip bir daha yapayım. Bu karılardan en son dayak yiyeli yıllar oldu. Ama bizde bir kural bir destur vardır. Bana bir mermi sıkana, ben beş mermi sıkarım. Gerçi o farklı bir şeydi de neyse işte.

Ben yine bu gün kendi halimde takılıyordum. Önce bir yamyam sonrada bir engelliyle karşılaşmıştım. Ne şanslı günümdeyim değil mi? Durun durun bu kadar değil. Yamyamı dövdüm diye peşime aynasızlar takılmıştı. Herifler cidden aynasız yalnız. En azından ben ayna görmedim. Gören varsa bana da söylesin. Bak beni kandırmayın adamın ciğerini takmayla sikerim. Çünkü benim kuş ötmüyor. Çokta önemli değil ötüp ne yapacaktı. Vur kafasına ez o kuşu. Haa lafa daldım unutuyordum. Bu engellide tipten kaybediyordu. Tam ne engeli olduğunu çözemedim ama tipi baya bozuktu. Hani %90 engelli raporu alırdı bu tiple. Bana sataşma cesareti gösterdiğine göre salak bir şeyde olsa gerek. Yoksa benim lakabımı namımı duymamışmıydı. O zamanda cahildi. Bak cahil diyince aklıma geldi. Bu herifte tam BARZO tipi var. Bu saç, bu yüz, bu vücut, bu tavırlar. Adam bildiğin Barzo Voltranı oluşturmuş. Mükemmel barzo. Barzo olmak için her türlü şeye sahip. Onu bırak ta ben acıktım. Şimdi bu piçle konuşmak acıktırdı işte. Gidip birde ona para harcayacaktım. Babam fazla harçlık vermiyordu. En son verdiği parayla otuz bin sakız almıştım. Aslında sadece alsam iyiydi. Ama bakkal amcanın tavsiyesi üzerine bütün fişleri de yakmıştım. O piçi de bir gün yakacağım. Fena kazık attı. Ulan ne çok alacağım intikam varmış. Haa dur dur. Açlığıma çözüm buldum. Elimde 10 top dondurma vardı. Hoop tek seferde hepsini mideye atmıştım.

Dondurma mideme inmişti inmesine de inmesiyle beraber gözümün patladığını hissetmiştim. Öyle böyle bir acı değildi. Bildiğin her saniye gözüm yerinden çıkıyor sonra tekrardan oluşuyor ve tekrardan çıkıyordu. Benim göz acırken bu ibnenin evladı da konuşmaya devam ediyordu. Pek bir şey anlamamıştım dediğinden tabi. Pekte dinlememiştim. Koyun düşmüş can derdine at düşmüş ot derdine. At nereden çıktı lan? Deyimleri de iyice karıştırdım amq. Gidip kendime bir İDK Deyimler Sözlüğü alayım. Neyse bu herife de bir cevap veriyim kabalık olmasın. '' Lan çüksüz ibne dayak isteme. Git kendi kendini becer. İşim gücüm var benim. Hadi sen git ananın memesini em daha. Zaten başka bir şey ememezsin. Tabii...'' diyecek ve hınzır bir gülüşün ardından pantalonumu indirip penisimi gösterecek ve aletimi elime alıp '' bunu da ağzına alabilirsin. '' diyerekten cümleyi tamamlayacaktım.

Resim
Künye
İsim: Shou Tatsuya
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Gönül Daichou ister ama malesef Chuunin
Alım Gücü: 3-4

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 25
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 1

Eksiklikler/Özürler
Şizofreni: Tatsuya'nın akli dengesi yerinde değildir. Tescilli bir delidir. Etrafta var olmayan kişiler ve olaylar görebilir. Bazen dakikalarca oturduğu yerden hayallere dalabilir.

Paronayak: Karakterin gerçek dışı şeyler görmesi ve gördüğü şeylerin sadece kendisinin görmesi sebebiyle bir karmaşa içindedir. Neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmekte zorlanır. Buda onu aşırı kuşkucu biri yapmıştır. Özellikle yeni tanıştığı kişilere '' Gerçekmisiniz?, Gerçek olduğunuzdan eminsiniz? '' gibi sorular sorar. Ayrıca onun gördüğü biri yada bir şeyin başka biri tarafından görülmediğini fark ettiğinden epey sinirlenir.

Ninjutsu
Raiton no Yoroi A- Rank

Taijutsu
Rinjoushou C Rank

Genjutsu


Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kondisyon Hapı İyi Kalite 5. Seviye.
2'li Patlayıcı Parşömen Pakedi x1 2. Seviye(Başlangıçta verilen dahil tüm parşomenler kunailere sarılı.).

Linkler:
Geliştirme
Eşya
Kullanıcı avatarı
Shou Tatsuya
 
Mesajlar: 37
Kayıt: 02 Eki 2014, 18:15

Re: Deli Meydanı

Mesajgönderen Kouichi Natsume tarih 05 Eki 2014, 03:58

Öhk, uykum geldi yav. Ne kadar sıkıcı bir manzara. Ne kadar sıkıcı bir durum. Beni bu işe karıştıranı sikeyim yav. Beni bu işe bulaştıran bendim gerçi. O zaman aklımı sikeyim. Her zaman derim, şimdi de derim. Kafamı sikeyim. Bak o kadar uykum geldi. Böyle olmasına rağmen, hala bir iş peşindeyim. İş denemez. Fantezi mi deniliyor buna? Yoksa yeni heyecan peşinde koşmak mı? Bilemiyorum, ama yararlı bir şey olduğunu sanmıyorum. Burnum hiç boktan çıkmıyor. Hep bir uğraş peşindeyim. Tabii boş uğraş, gereksiz uğraş. İleri de hiçbir işime yaramayacak uğraş. Dur bir saniye ya. Ama bazen, bazı şeyler ileri de işime yarayabilir. Mesela eşcinsel biriyle, yani asıl adıyla travesti ile konuşsam, onları gördüğümde nasıl davranacağımı bilebilirim, dimi? Bu bir tecrübedir. Tecrübeler her zaman işe yarar şeyler olmuştur, dimi? Hep de dimi diyorum arkadaş. Neden dediklerimi başkalarına onaylatma ihtiyacı duyuyorum, anlamıyorum. Ama başkası tarafından doğrulanınca daha bir tatlı oluyor. Böyle ağızda eriyor, boğazdan daha kolay geçiyor. Hazmı da daha basit oluyor. Ulan ne diyorum ben yav. Uykusuzum ondandır ya. Kafa gitti. Ne derler halk arasında ona? Neyse, halkı siktir edin. Halkı kim takar ki? Kendi aklımı bir sikiyorsam, halkın aklını beş sikerim. Öyle işte. Piçler hep, bir şeyleri çarpıtılır. En anlamsız konuyu, saatlerce tartışırlar. Tartışırlar, tartışırlar ve en sonunda daha fazla tartışırlar. İşte böyle bir zihniyetleri var aq. Bunlar yüzünden Ishi gelişmiyor. Kızları kapatıyorlar, kapanmaya zorluyorlar. Niye böyle yapıyorlar bilmiyorum. Ama bari kızları dışarı salın aq. Başka bir şey istemeyeceğim.

Efkarlandım be. Hep aynı şey oluyor zaten. Hep aynı senaryo. Ne kadar monoton bir hayatım var aq. Hayatımdan sıkıldım. Henüz yolun başındayım, ama yaşama sevincimi yitirdim. Niye böyle oldu diye soruyorum kendime. Cevabı ararken, uykuya dalıyorum. Horluyorum falan. Ertesi gün uyanıyorum. Uyuduğumu farkediyorum. Sonra yine aynı şey olmuyor. Aslında tamamen bu senaryoyu götümden uydurdum. Uykum varken saçmalamak en iyi yaptığım iştir. Tabii uykum olmasının tek bir suçlusu var. O da aklım, zikrim ve de fikrim. Çünkü bunlar beni dışarı çıkartan şeylerdi. Akıllarını siktiklerim. Bu cümle biraz acayip oldu sanki. Aman neyse, çok da sikimde. Sikimde değil yani, hepsi beynimde. O yüzden öyle bir şey söyledim. Yanlış anlaşılmasın. Sabah olduğu için, kalkalı fazla olmadığı için uykum var diye düşünüyorum ben. Yani kim sabahın erken saatlerinde yatağından kalkar ve kız aramaya çıkar. Benim beynim dışında kimse. Beynimi sikeyim ulan! Sinirlendim bak. Her şeye sinirlendim. Dünyaya sinirledim. Şu karşımdaki velete sinirledim. Her şeye sinirlendim. Neyse, şimdi iyiyim. Sağlam sövünce, kendime geldim. Artık dincim. Yani umarım öyleyimdir. Uykum var diye mızmızlanmak istemiyorum.

Neyse, uykuyu siktir edin de. Şu veletin yaptığını gördünüz mü? Piçe bakar mısınız ya. Beni hiç siklemedi hem de hiç. Ve ben ona tam da deli değil, etiketi yapıştırırken böyle bir şey yaptı. Oldu mu şimdi bu benim güzel kardeşim? Sikini açıp, sallandırmak yakıştı mı sana? He söylesene. Kaç yaşına gelmiş, öğrenemedin mi mahrem yerler halk içinde açılmaz. Hem de bu yobaz Ishigakure'lilerin yanında. Sokakta bulunan orospu çocukları da fena bakıyor ha yalnız. Tıpkı sikiceklermiş gibi. Bizi sikmeyi düşünüyor olmasınlar? Yok yahu, daha neler. Ahahaha... Öyle şey olur mu? İnsan, insanı siker mi abi? Siz söyleyin lütfen. Sanırım böyle mantıksız bir cümle kurduğu için beynimi sikmem lazım. Ama ondan önce, yapmam gereken başka bir şey var. O da bu kozmosun delisini durdurmak. Yoksa insanlar buraya gelecek. Ve sonumuz hiç de iyi olmayacak. Bu yüzden deliye; "Tamam özür dilerim abi. Beni affet. Gel sana dondurma alayım, şeker alayım. Ama ondan önce çükünü kapatabilir misin?" diyecektim böyle kendimden tiksinerek. Sonuçta karşımda bir deli vardı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Hayatımda bir kere deli gördüm. O da değneği kafana yersin diyordu. Orospu çocuğu, küçüktüm o zaman. Kafama geçirmişti değneği. Delidir amk, ne yapsa yeridir. O yüzden sakin ve nazik olmalıyım. Huyuna gitmeliyim. Yoksa siker vallahi bu piç beni. Beni siker, ama arkadaki yobaz Ishi'lilerde onu siker. Tabii gelip beni de sikerler. Her türlü dezavantajı olan benim amk. İki kere sikilmek var işin ucunda. Diğer tarafında hiçbir zaman yapmadığım şekilde nazik konuşmak. Tamamen bana ters olsa da, nazik konuşmayı yapacaktım. Henüz gencim ben. Şu yaşımda böyle bir trajediyi kaldıramazdım. O yüzden devam, devam, devam.
Resim
Künye
İsim: Natsume Kouichi
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:
2- 5/10 / Düşük Gelirli.
Kullanılabilir GP:
5

Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
Kouha: Reppuken - A-Rank
Fuujin no Jutsu - B-Rank
Zanshuu no Jutsu - B-Rank
Atsugai - B-Rank
Shunshin no Jutsu - D-Rank
Jinteki Mayu no Jutsu - D-Rank
Otonaku Ashi Jutsu - D-Rank


Taijutsu
Suiseki - Kaidan - C-Rank
Taijutsu Stili
Suiseiki - D-Rank
Suiseiki - C-Rank

Genjutsu
Mugen Onsa - B-Rank

Beceri Listesi
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
Kullanıcı avatarı
Kouichi Natsume
 
Mesajlar: 80
Kayıt: 08 Eyl 2014, 18:48

Re: Deli Meydanı

Mesajgönderen Shou Tatsuya tarih 05 Eki 2014, 13:01

Çok umursamaz bir insanmışım, annem hep öyle söylüyor. Yok işte kıyafetlerime dikkat etmiyormuşum, insanların ne tepki vereceğini düşünmeden hareket ediyormuşum da falanda filan. Yav milletin ne düşündüğünden bana ne. Milletin ne diyeceğini düşünürsem içimden geldiği gibi yaşayamam ki. Valla bana deli diyorlar ama bunlarda benden de deli. Hayatlarını hep başkalarına göre yaşıyorlar. Sevdiği kıyafetleri giyemiyorlar çünkü toplum onları dışlar. İstedikleri gibi yemek yiyemiyorlar çünkü bu çok kaba ve toplum yine dışlar. İstedikleri mesleği yapamıyorlar çünkü o çok para kazandırmıyor. Ve çok para kazanamıyorsan toplum da iyi bir yere sahip olamıyorsun. Örnekleri uzattıkça uzatabiliriz. Ama daha uzatmayacağım. Çünkü aklıma başka bir şey gelmiyor, hehehee. Neyse işte sorun şu ben deliysem bile rahat ve mutlu yaşıyorum. Siz normaller ise onca zekanıza rağmen mutlu yaşayamıyorsunuz. Hep dertli hep mutsuzsunuz. Sürekli bir şeyin peşinden koşup çoğunlukla istediğiniz sonucu elde edemiyorsunuz. Şimdi kim daha mantıklı gözüküyor. Boşuna dememişler deliye her gün bayram. Ulan o değilde ne felsefe yaptım. Gidip babama desem mi felsefeci olacağım. Kesin çekicini alır kafama atar. Ulan herifin çekiç artık kutsalmıdır nedir anlamadım. Mermiden kaçarım bu herifin çekicinden bir türlü kaçamadım. Akıllı füze gibi amq.

Yaptığım muhteşem hareketle adamı fena şaşırtmıştım. Yani böyle büyük sik her zaman görülmezdi. Belkide adam yıllardır böylesini görmemişti. Millette işlev olur, sik olmaz. Bende sik var, işlev yok. Bu tanrıların işini anlamak güç. Çok ironik ve şakacı varlıklar. Adamı mal etmek çok hoşuma gitmişti. Yüzümde güller açıyordu ki milletin bana dik dik baktığını fark etmiştim. Ulan siz kimsiniz bana dik dik bakıyorsunuz. Sizin dükkanınızı param parça ederim lan ben. Şu ilerideki gruba dönüp '' Ulan deyyuslar! Dönün lan önünüze. Siktirtmeyin kendinizi gider ayak. '' demiş ve erden taşı kaptığım gibi bir tanesinin kafasına atmıştım. Çokta güzel isabet etmişti. Adamları sikeceğim demiştim de neyle sikecektim. Bende alet var ama kalkmıyor. Gerçi kalkmamış hali de bunlara yeter. Heriflerde üzerimize üzerimize geliyordu. Gelsinler gelsinler hepsini sikerim. Hepsi bir ben tek.

Yanımdaki herif yine bir şeyler söylemişti. Bu herifte amma konuşkan çıktı ha. Çenesinin bağına sıçacasılar. Konuştu mu susmak bilmiyor lan. Neyse en azından bu sefer güzel bir teklifte bulunmuştu. Pantolonumu tekrardan çekmiş ve '' Ne dondurması lan? Kör müsün aptal mısın? Daha yeni 10 top yedim. Sen beni öldürmeye mi çalışıyorsun lan. Sikerim seni haa. O değilde sen gerçek misin denyo? Bak değilsen fena sikerim. İsmin ne senin? Kesin Fenasi Kerim'dir. Muhahaha. '' diyecektim. Ne güzelde kelime oyunu yapmıştım. Çok zeki adamım ben. Hep diyorum da işte anlamıyorlar. Büyük dehalar öldükten yüz yıllar sonra anlaşılıyor. Kesin bende öyle bir dehayım. Annem zaten hep komşularına diyordu: Bu çocuk çok zeki ama çalışmıyor. Ah bir çalışsam profesör bile olurmuşum. Öyle potansiyelim varmış. Bu benim taş attıklarıma ne oldu lan? Haa gördüm gördüm. Baya yaklaşmışlar. 3 kişi gözüküyor. 2 tanesinin elinde de sopa var. Boku yedik lan. Sopalar nereden çıktı. Götlerin de sopayla mı geziyor piçler. Aman neyse ne. En kötü suçu şu mala atardım. Zaten onun tipe bir kez baktılar mı hayattan soğurlar. Şu herifteki tipe bak. Cami duvarına tavelet açmış ibne.
Resim
Künye
İsim: Shou Tatsuya
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Gönül Daichou ister ama malesef Chuunin
Alım Gücü: 3-4

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 25
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 1

Eksiklikler/Özürler
Şizofreni: Tatsuya'nın akli dengesi yerinde değildir. Tescilli bir delidir. Etrafta var olmayan kişiler ve olaylar görebilir. Bazen dakikalarca oturduğu yerden hayallere dalabilir.

Paronayak: Karakterin gerçek dışı şeyler görmesi ve gördüğü şeylerin sadece kendisinin görmesi sebebiyle bir karmaşa içindedir. Neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmekte zorlanır. Buda onu aşırı kuşkucu biri yapmıştır. Özellikle yeni tanıştığı kişilere '' Gerçekmisiniz?, Gerçek olduğunuzdan eminsiniz? '' gibi sorular sorar. Ayrıca onun gördüğü biri yada bir şeyin başka biri tarafından görülmediğini fark ettiğinden epey sinirlenir.

Ninjutsu
Raiton no Yoroi A- Rank

Taijutsu
Rinjoushou C Rank

Genjutsu


Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kondisyon Hapı İyi Kalite 5. Seviye.
2'li Patlayıcı Parşömen Pakedi x1 2. Seviye(Başlangıçta verilen dahil tüm parşomenler kunailere sarılı.).

Linkler:
Geliştirme
Eşya
Kullanıcı avatarı
Shou Tatsuya
 
Mesajlar: 37
Kayıt: 02 Eki 2014, 18:15

Re: Deli Meydanı

Mesajgönderen Kouichi Natsume tarih 06 Eki 2014, 23:33

Uykum geldi ya la. Ahaaaaaaaaaahaa, ne güzel de esnedim öyle. Esneyince çok hoş oluyor. Uykunun bana ne kadar yakın olduğunu hissediyorum. Kucaklaşıyoruz falan, özlem gidiyoruz az biraz. Sonra beni yanına çağırıyor. Ve kabul etmeyince ısrar ediyor. Bu ısrar her defasında daha da artıyor. Böyle devam ediyor. Ve en sonunda, kazanan bir taraf oluyor. Çoğunlukla uyku kazanıyor. Ama aralarında en iradeli olan sadece birkaç kişi, bu duruma karşı durabiliyor. Basıyor tekmeyi, o güzelim uykuya. Bunu neden anlattım? Şu an aynısını ben yaptım. Başardığım işleri, göğsümü gere gere anlatmak, yaşadığım en büyük hazlardan biridir. Çok severim bu hissi. Çokça da yaparım. Yani bir şey başardığım zaman. Başaramadığım zaman, çaktırmamak ise en iyisi. Zaten uykum kaçmasının tek bir sebebi vardı, şu amına koyduğum delisi. Deli karşıma çıkmıştı. Ne kadar kulağa hoş geliyor dimi? Delinin biri karşıma çıkmıştı. Sonra boka soktuğum burnumu, derinlere çekmişti. Suratım, gözüm, ağzım kısacası kafam tamamen boka bulanmıştı. Bu yüzden ben bu delinin amına koyayım. Hatta tüm delilerin amına koyayım. Koyayım ve sonra hepsini sınır dışı edeyim. Amına koduğum işe yaramazları. Deliler iki eliyle bir siki bile doğrultamazlar. Bu karşımdaki de onlardan biri sanırım. Cidden kelimenin tam anlamıyla dediğim şeyi yapamıyordu. İki gözüm önüme aksın ki. Ya da neyse, siktir edin. Önemsiz bir ayrıntı. Ben ayrıntıları severim. Hayat kurtarır ayrıntılar. Öyle işte.

Onu bunu bırakayım da, ben bu deli ile ne bok yiyeceğim bilmiyorum. Adamlar gelmeye başladı. Götümüze giren şey biraz büyük olacak. Ütopik bir yer diye bilinen, Ishigakure'de böyle bir şeye kalkışmak... Güven, özveri, tecrübe isterdi. Evet, işin aslı baş harflerinden akrostiş yaptım. Ama cidden üçü de lazım. Güven, kendine güvenmelisin. Kendine güvenin yoksa bu haltı yiyemezsin zaten. Özveri; bir şeyleri feda etmelisin. Yani bu işin sonucunda yakalanma ihtimalini de göz önünde bulundurman lazım. İşte bu özveridir. Sonuncuya da gelirsek, tecrübe. Bu işi kalkışmadan önce tecrübeli olman olası bir şeydir. Sonuçta tecrüben varsa, nerede ne yapacağını bilirsin. Bu işten sıyrılma ihtimalin artar. Öyle işte. Biraz saçmalamış olabilirim. Siz benim kusuruma bakmayın. Deli görünce ne yapacağımı şaşırdım. Amk deli ile oyunda olmaz. Deli güçleri var piçlerin. Deli gibi güçlüler. Güç konusunda yarışa girilmez bunlar ile. Bir de bunlar ile yarışı bırak, dövüşe girenler var. Canını seven uzak dursun delilerden bence. Canını sevmeyen de ne bok yerse yesin. Zaten banane diğerlerinden. Ben kendi götümü kurtarayım yeter.

Her neyse. Şu an biraz hırçınım. Kafam attı. Artık bu işe bir dur deme zamanı. Ya hep, ya hiç derler ya. Bilirsiniz yahu. Son sahneler olur, başarmak zorundadır. Aksi halde ölür. Bazen öldüğünü düşünürüz hatta. Ama son anda götü kurtarırlar. O sahnelerden biri işte şu an ki sahne. Öyle bir durumdayım. O yüzden yap hep, ya hiç diyorum. Ve aklımın içinde bu düşüncüleri takla attırırken; "Bana bak ulan deli. Senin amına koyarım ha! Adam ol len. Ben gidiyorum. Hem de koşarak. Götüne bir şey girmesini istemiyorsan sen de kaç. Haydi benden bu kadar. By by, ben kaçanze. " diyecektim o klasik ibnemsi gülüşümü atarak. Sonra arkama bakmadan koşacaktım. Yoksa yarraklara gelecektim aga. Koşmam lazım. Koşmalıyım kaçmalıyım. Şimdi evde olup, rahat koltukta oturmak vardı. Bacak bacak üstüne atıp, çayımı karıştırırken çıkan o ses eşliğinde vücudumdaki her bir hücrenin rahatlatma hissini yaşamak vardı. İşte bunlar hep keşkeler ve isteklerdi. Şu an onları yapmıyordum. Yapamazdım da zaten. Dışarı da boka bulanmıştım. Buradaki bok, mecazi anlamda tabii ki. Her neyse, ben kaçar.
Resim
Künye
İsim: Natsume Kouichi
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:
2- 5/10 / Düşük Gelirli.
Kullanılabilir GP:
5

Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
Kouha: Reppuken - A-Rank
Fuujin no Jutsu - B-Rank
Zanshuu no Jutsu - B-Rank
Atsugai - B-Rank
Shunshin no Jutsu - D-Rank
Jinteki Mayu no Jutsu - D-Rank
Otonaku Ashi Jutsu - D-Rank


Taijutsu
Suiseki - Kaidan - C-Rank
Taijutsu Stili
Suiseiki - D-Rank
Suiseiki - C-Rank

Genjutsu
Mugen Onsa - B-Rank

Beceri Listesi
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
Kullanıcı avatarı
Kouichi Natsume
 
Mesajlar: 80
Kayıt: 08 Eyl 2014, 18:48

Re: Deli Meydanı

Mesajgönderen Shou Tatsuya tarih 08 Eki 2014, 22:06

Bu gün ne güzel lan. Çükümü gösterdim, taş attım, mahallede turladım ve en önemlisi birine beleş yemek ısmarlatacam. Ulan öldümde haberim mi yok. Gerçi ölsem cennetemi gideceğim yoksa cehennememi bilinmez. Babam hep cehennemin dibine kadar yolun var der. Cehennemde yol mu varmış. Bizim köyde yok valla. Oranın belediye çalışıyor arkadaş. Bu daicho bozuntusunu ne diye nasıl seçtik ben bir türlü anlamadım zaten. Adam bildiğin kafasına göre oturuyor arkadaş. Kafasıda kel, hehehehe. Bu adamın ışık jutsularını %100 oranında güçlendirdiği söyleniyor. Işık bunun kafasına çarpıp yansıyormuş. O kadar dazlak herif, siz anlayın gerisini. O değilde şu bana doğru gelen herifleri ne yapacağım amq. Şu yanımdaki pezevenk korkup kaçmaz umarım. Harbi şimdi bakınca herifte pezevenk tipide var. Bu kesin kendisini tapınakta satmış o yüzden böyle olmuştur. Buda çarpmış bunu.

Ben cesurca adamları beklerken yanımdaki hıyar kaçmaya başlamıştı. Korkak tavuk çıktı buda. Kaçmış kaçmamış umrumda değil aslında. Ama bu piç kaçar ve gözden kaybolursa ben bunu bir daha bulamam. Bulamazsam yemek ısmarlatamam. Yemek ısmarlatamazsam , para benim cebimden çıkar. Ve benim 5 ryo param bile yok. Babada para var ama zırnık koklatmıyor. Hepsi abim denen keşe gidiyor. Herif paraları alıp alıp uyuşturucuya yatırıyor. Bizse aç aç dolaşalım. Herife ne aldırsam acaba? Dango, Ramen yoksa lahmacun mu? Bizim oranın lahmacunu ünlüdür. Şöyle en iyisinden 5-6 tane aldırım buna. Yedikten sonra tuvalete gideceğim diye tüyerim ortalıktan. Bu malda ödemekle uğraşır. Donunu falan satar, hehehehehe. Düşüncesi bile güldürüyor insanı.

Bu piç kaçarken bende gerisin geriye koşmaya başlamıştım. Gerisin geri derken mecazen demiyorum. Direk geri geri gidiyordum. Çok hızlı olduğumdan adama sorun yaşamadan yetişmiştim. Adama dönüp '' Kaçma olum alt tarafı 3 kişi. Zaten senin tipini görseler korkup kaçarlar, hehehehe. Lan bana yemek sözün var. Dango istiyom. 20 şiş yeter. '' demiştim. Bu arada arkadan gelen adamların sesleri iyice duyulmaya başlamıştı. Uzun , ince ve eksik dişli olan '' Ziktim sizi. Bizim hevale bulaştınız haa. '' demişti. İnce kollu sıska, şortlu ve atletli olan ise '' Şuk kahverengi saçlı çocuğu dövek önce. Taşı kesin o atmıştır. '' demişti. Ben ise tekrardan adama dönüp '' Bir planın var mı? Yoksa böyle kaçmaya devam mı ? '' demiştim. Adamlar gittikçe hızlanıyorlardı. Sıskalığın getirdiği bir avantaj olsa gerek baya hızlı koşuyorlar.
Resim
Künye
İsim: Shou Tatsuya
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Gönül Daichou ister ama malesef Chuunin
Alım Gücü: 3-4

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 25
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 1

Eksiklikler/Özürler
Şizofreni: Tatsuya'nın akli dengesi yerinde değildir. Tescilli bir delidir. Etrafta var olmayan kişiler ve olaylar görebilir. Bazen dakikalarca oturduğu yerden hayallere dalabilir.

Paronayak: Karakterin gerçek dışı şeyler görmesi ve gördüğü şeylerin sadece kendisinin görmesi sebebiyle bir karmaşa içindedir. Neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmekte zorlanır. Buda onu aşırı kuşkucu biri yapmıştır. Özellikle yeni tanıştığı kişilere '' Gerçekmisiniz?, Gerçek olduğunuzdan eminsiniz? '' gibi sorular sorar. Ayrıca onun gördüğü biri yada bir şeyin başka biri tarafından görülmediğini fark ettiğinden epey sinirlenir.

Ninjutsu
Raiton no Yoroi A- Rank

Taijutsu
Rinjoushou C Rank

Genjutsu


Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kondisyon Hapı İyi Kalite 5. Seviye.
2'li Patlayıcı Parşömen Pakedi x1 2. Seviye(Başlangıçta verilen dahil tüm parşomenler kunailere sarılı.).

Linkler:
Geliştirme
Eşya
Kullanıcı avatarı
Shou Tatsuya
 
Mesajlar: 37
Kayıt: 02 Eki 2014, 18:15

Re: Deli Meydanı

Mesajgönderen Kouichi Natsume tarih 06 Kas 2014, 15:36

Nerede kalmıştım yahu? Nefes nefeseyim. Götümden soluyorum resmen, bildiğin. Heh, hatırlar gibi oldum. Şaka şaka, hatırladım. Piçin biri beni belaya bulaştırmıştı. Sahi o piç... Onun amına koyacağım. Koşmaya başlamıştım. Koşuyordum yani şu an da. Arkamdan gelen insanlar ise sinirlerimi hoplatmama yardımcı oluyor. En çok hoplatan ise, şu yarrak kafalı entel çocuk oluyordu. Ne arıyorsun la arkamda? Götveren misin sen? Birde yemek ısmarla diyordu bana. Lan oğlum, seni sikerim. Hatta kendim değil, eşeğe siktirirdim. Bunu aynen diyeceğim o gavata. Valla hiç sikim olmaz. "Kardeş, siktir git başımdan. Sikerim sıfatını ha. Bok ye git AQ. Yok sana yemek falan." diyecektim. Tabii koşarken diyecektim. Koşmak vücudumu aşırı derece de yorarken, diyecektim. Götümden nefes alırken yani. O çocuğun ben amına koyayım. Külliyen zarar amına koyim. Bak hem beni yoruyor, hem de yemek istiyor. Ulan bir saniye. Ben buna; onu, siktireceğimi söylemeyi unuttum. Çok büyük ayıp ettim ha. Baksana kardeş. Deli kardeşim. "Seni eşekler siksin be çocuk. Eşeklere acıyorum, ama sana bu müstehak olan. diyecektim götümden nefes alarak. Aslında amacım alay değildi. Ama nedense suratım da alaycı bir tip oluyordu. Sanırım ben küfür edince böyle bir şekli alıyor suratım. İlginçmiş adamım.

Onu bunu bırakalım da, hala bu çocuk arkamdan geliyor. Bir şeyi atladım sanırım. Bir ayrıntıyı. Ama büyük bir ayrıntıyı. Bu piç, ters ters koşarak benimle aynı tempoyu tutturuyor. Lan bu nasıl bir yaratık böyle ya?
Ne diyeceğimi şaşırdım işin aslı. Ters ters koşup, benim kadar hızlı gitmek. Üstelik son süratim ile gidiyorum. Götümden nefes alıyorum yani. Götveren taşak geçiyor sanırım. Bu bir genjutsu da olabilir. Basit bir genjutsu. Sonuçta adam deli amına koyim! Güçlü bir şey beklemek aptallıktır. Yani mantıklı olan güçsüz olması. Dur bi' kendimi sıkayım. Kalça etimi sıktım, yumuşak olan yerden. Bir daha bakayım. Yoh amına goyham. Cidden koşuyor götveren ya. Nasıl insan lan bu? Ciddiyim, böyle bir şey mümkün olmamalı. Ters ters koşarak bu kadar hızlı gitmek.
Genjutsu da olmadığım da kesin. Ne yapsam? Ne yapacağımı bulamadım şimdi. Ama doğaçlama her zaman en iyisidir derim.

Doğaçlama en iyisi ise, doğal davranayım. Ne yapsam da doğal olsam ki? Ben akışına bırakayım ya. Olanlar olsun. Öncelikle bu piçi kandırayım. Ya da ondan yararlanayım. Bir şeyler yapayım. Ne bileyim ya. Sonuçta herif deli. Her türlü elimde oynatırım. Aslında dango yeme fikri, benim de hoşuma gitmişti. Onu kandırıp, adamlardan kaçabilirdim. Sonra birlikte dango yerdik. Ben de götüne tekme basardım. Nasıl fikir? İyi gibi ha? Her neyse. "Kozmosun delisi, bak bana. Hızlı birine benziyorsun. Kozmosun vergisi, bir hızın var sanırım. O adamları yere düşürüp yanıma gelirsen, az ötede olan dango satan dükkana gidebiliriz. Ama onlara dangodan bahsetme sakın. Yoksa götünü eşeklere siktiririm. Ona göre." diyecektim çakalımsı bir tebessümle. Sonra hızımı yavaşça kesip, duracaktım. Deli muhtemelen bu teklife hayır diyemezdi. Yani derse, bok yerdi.
Resim
Künye
İsim: Natsume Kouichi
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:
2- 5/10 / Düşük Gelirli.
Kullanılabilir GP:
5

Profil
Güç: 6
Çeviklik: 6
Kondisyon: 5
Potansiyel: 5
Varlık: 3
Zeka: 5

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
Kouha: Reppuken - A-Rank
Fuujin no Jutsu - B-Rank
Zanshuu no Jutsu - B-Rank
Atsugai - B-Rank
Shunshin no Jutsu - D-Rank
Jinteki Mayu no Jutsu - D-Rank
Otonaku Ashi Jutsu - D-Rank


Taijutsu
Suiseki - Kaidan - C-Rank
Taijutsu Stili
Suiseiki - D-Rank
Suiseiki - C-Rank

Genjutsu
Mugen Onsa - B-Rank

Beceri Listesi
-

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-
Kullanıcı avatarı
Kouichi Natsume
 
Mesajlar: 80
Kayıt: 08 Eyl 2014, 18:48

Re: Deli Meydanı

Mesajgönderen Shou Tatsuya tarih 10 Kas 2014, 21:37

Çok yoruldum valla. Koş koş nereye kadar. Adamlarda takibi bir türlü bırakmıyor ki bir durum dinlenelim. Hayır alt tarafı kafana bir şey fırlattım. Niye bu kadar dert ediyorsun ki. Benim babam kafama sürekli çekiç fırlatıyor. Oda nasıl bir çekiçse bir şekilde beni bulup kafama çarpıyor. Adam sanki jutsuyla güçlendirmiş aloetini. Bu heriflerde acaba babamın çekici gibi mi. Hani bir dönüş falan yapsam takip edebilirler mi. Denemeden bilemeyeceğiz ama işi riske sokmak istemiyorum. Sonuçta ortada olan benim hayatım. Birde şu malın hayatı. Onu çok önemsemiyorum ama bana dango alacakya o yüzden onuda kurtarmak lazım.

Lan piçler iyice yaklaştı. Acaba geri geri koşma seçeneğini bırakıp normal bir şekilde mi koşsam. Yanım daki at hırsızı tipli adamda bir şeyler saçmalıyor. Tek dalacakmışımda sonra yanına gelecekmişim. İyice enayi sandı bizi herif. Hiç işim yoktu tek başıma bu heriflere dalacaktım. Buda kendini akıllı sanıyo. Birde üstüne deli diyor ikide bir. Yemek alacak olmasa bunu bir sikerdim bir sikerdim. '' Ulan piç sen dangolara şükret. Yoksa seni öyle bir sikerdim ki akşam anan bile tanıyamazdı seni. '' diyecektim. Ama adam bir noktada haklıydı. Kaçarak bu iş hallolacak gibi durmuyordu. Başka bir şey yapmalı.

Kısa bir beyin fırtınasının ardından aklıma dahiyane bir fikir gelmişti. Şimdi tüm değerleri ve değişkenleri ele alalım. Dango istiyorum, beleşe yemek istiyorum, adamlardan kurtulmak istiyorum ve şu mal çocuğa dersini vermek istiyorum. Tüm bu değişkenlerin tek noktada buluştuğu ortak çözüm ise adamı düşürmek. Şimdi bariz bir şekilde bu heriften hızlıydım. Şuna bir şey yapıp koşarken düşürürdüm. SOnra bu yuvarlanır adamaların önüne gelirdi. Bunlar onu dövmeye başlar bende o ara tüyerdim. Bunlar beni dövemeyince bu herife yüklenirlerdi. Bu adamlar işini bitirdikten sonra gelir bu at hırsızının cebinden parasını alır dango yerdim. Çok zekiyim lan! Mükemmel bir plan yaptım valla. Neyse az laf ççok iş. Dangolar beni bekler. Önce biraz hızlanıp adamın bir iki metre önüne geçecektim. Sonra ayağımı bunun ayaklarının doğrultusuna koyup bir anda duracak ve tekrar koşmaya başlayacaktım. Yani çembe takıp tekrar koşacaktım.
Resim
Künye
İsim: Shou Tatsuya
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Element: Raiton
Seviye: C-Rank.
Rütbe: Gönül Daichou ister ama malesef Chuunin
Alım Gücü: 3-4

Profil
Güç: 5
Çeviklik: 25
Kondisyon: 5
Potansiyel: 4
Varlık: 1
Zeka: 1

Eksiklikler/Özürler
Şizofreni: Tatsuya'nın akli dengesi yerinde değildir. Tescilli bir delidir. Etrafta var olmayan kişiler ve olaylar görebilir. Bazen dakikalarca oturduğu yerden hayallere dalabilir.

Paronayak: Karakterin gerçek dışı şeyler görmesi ve gördüğü şeylerin sadece kendisinin görmesi sebebiyle bir karmaşa içindedir. Neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt etmekte zorlanır. Buda onu aşırı kuşkucu biri yapmıştır. Özellikle yeni tanıştığı kişilere '' Gerçekmisiniz?, Gerçek olduğunuzdan eminsiniz? '' gibi sorular sorar. Ayrıca onun gördüğü biri yada bir şeyin başka biri tarafından görülmediğini fark ettiğinden epey sinirlenir.

Ninjutsu
Raiton no Yoroi A- Rank

Taijutsu
Rinjoushou C Rank

Genjutsu


Beceri Listesi


Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kondisyon Hapı İyi Kalite 5. Seviye.
2'li Patlayıcı Parşömen Pakedi x1 2. Seviye(Başlangıçta verilen dahil tüm parşomenler kunailere sarılı.).

Linkler:
Geliştirme
Eşya
Kullanıcı avatarı
Shou Tatsuya
 
Mesajlar: 37
Kayıt: 02 Eki 2014, 18:15


Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron