gönderen Miyahara Miharu tarih 03 Eki 2014, 14:35
Ayrımcılık
Ayrımcılık: Toplum olarak bize yaşatılan değersizlik duygusunu bizden farklı bireylere karşı ego tatmini olarak kullanmamızdır.
Bugünün dünyası düzeninde yaşanılan en büyük sorunlardan biridir ayrımcılık. Yıllardır insanlar, din, dil, renk gibi özellikler dikkate alınarak yapılan ayrımcılığa maruz kalmıştır ama son zamanlarda ayrımcılık sadece renk, din ya da dil ile sınırlı kalmıyor. Kimileri şişmanlığı, kimileri konuşma şekli, kimileri ise yoksulluklarıyla ayrımcılığa maruz kalıyor. Hatta insanlar taktıkları at gözlüklerini çıkarsalar kendi küçük çocuklarının bile arkadaşlarıyla bu sıfatları kullanarak dalga geçtikleri bir devirde yaşadıklarına şahit olacaklar. Ancak ne yazık ki, gözlerini açıp gereksiz sorunlarla uğraşmayı bırakmak yerine hemen önlerindeki "hastalıklı sorunlarla" yüzleşmeye cesaret göstermekten aciz bu devirdeki insanlar.
Bu nasıl bir mantıktır, bu nasıl bir vicdansızlıktır? Sevgisizlik, hoşgörüsüzlük, çekememezlik, aşağılık kompleksi, farklılığı kabul edememe, zayıf olanı ezme arzusu iliklerimize kadar işlemiş durumda. Ayrımcılık nasıl oluşur önce bunu irdelememiz gerekir bu duruma çözüm bulabilmek için. Ön yargılar ayrımcılığı yaratır, ayrımcılık ise acıma duygusunu yok eder. Bir kişi neden ayrımcılık yapmaya ihtiyaç duyar? Bunu incelediğimizde ise karşımıza ilk çıkacak sonuç bireyin daha önceden aşağılanıp, hakir görülüp ayrımcılığa maruz kalmasıdır. Üzülerek itiraf etmem gerekiyor ki: Ayrımcılık bir kısır döngüdür, bireyin kendinden farklı olanı aşağılama çabasıdır.
Eğitimsizlik. Bunun dünya genelinde ayrımcılığa yol açan temel neden olduğu konusunda herkes hemfikirdir. Belki de ayrımcılığın engellenebilmesinin tek bir yolu vardır. O da şu anki yaşayan bütün nesillerin yeryüzünden bir anda silinip yerlerine ayrımcılık tanımını daha önce tatmamış bir neslin gelmesi olacaktır. Çünkü yaşayan tek bir kişinin bile herhangi birisine ayrımcılık yapıyor olması kısır döngünün bir kez daha başlaması için yeterli bir sebeptir. Hakkında bilgi sahibi olunmayan bir şeyden korkmak ve akabinde onu dışlamak sadece bize özgü değil, bugün gelişmiş ya da gelişmemiş her köyün cahil bireylerine mahsus bir şey. Yozlaşmış inançlar, ön yargılar, hasetlik ve cehalet gibi etkenler bugün ayrımcılığın baş etkenleri olarak önde gidiyor. Lafa gelince kimse ayrımcı değildir ama uygulamaya gelince biz ve diğerleri olur.
En kısa ve yalın haliyle ayrımcılık: Aynı durumdaki bireylere farklı, farklı durumdaki bireylere aynı muameleyi yapmaktır.
6-7