1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Ishigakure Havuz Partisi!

MesajGönderilme zamanı: 19 Eyl 2014, 00:52
gönderen Shiki Nishiyama
Resim

Bu konudaki kurallar ve kurgu ile açılmış Free Rp başlığıdır.

Şu müzik açılıp Rp yazılmalıdır ki havaya girilsin.
İzleyin youtube.com


Her Ishigakure'li Chuunin konuya yazmakta serbesttir. Gmlerimiz de isterlerse gelsinler kapımız açık. İyi eğlenceler!
Not: Havuz sonlara doğru pislenebilir.

Re: Ishigakure Havuz Partisi!

MesajGönderilme zamanı: 19 Eyl 2014, 01:20
gönderen Shiki Nishiyama
Gene bulunmamam gereken yerlere girmiş durumdaydım. Geçen olan aile toplantısından daha rezil bir yerde bulunamam diye düşünürken şuan bin kat daha rezil bir yerdeydim. Beni bilen bilir, gelmem böyle yerlere. Zaten davetiyeyi bulduğum an yırtıp çöpe atmıştım. Gelmeyi de planlamıyordum. Ne havuz partisi allasen diyerekten ama geçen çıktığım görevde benimle aynı takımda olan bir herif vardı bilmem hatırlayanınız var mı. Benimle yaşıt bir herif, Kokuryu Taoreta adı. Görevde tipine kıl kapmış, bacağına sıçasım gelmişti. Keşke atarlansaymışım diye düşünüyorum. Ulan herif nereden bulmuş adresimi bilmiyorum ama geçen geldi takılmak için. Nasıl da yavşak bir herif lan. Şaşırdım yani. Evimde sigara içme diyorum inadına yakıyor kör gözüne soktuğumun. Gittikten sonra baktım Kiyo'nun sıçtığı koltuğun diğer tarafına kül düşürüp yakmış. Koltuk artık ağlıyor amına koyayım eve misafir getirme Nishi diye.

İşte bu o gün laf arasında beni havuza getirmekten bahsetmiş. Ben o sırada bu herifin suikastçi olup bana saldırma olasılıklarını düşündüğüm için hiç fark etmemiştim. Bu sabah geldi, giymiş mayosunu. Elinde de havlusu. Ölümü gör diyor gel diyor karı kız diyor. Bir ara sinirlenip "BANA NE LAN KARI KIZDAN ÖLÜNÜ GÖRMEYİ DE ÇOK İSTERİM!" diyecektim zor tuttum kendimi. Sonuç olarak şuan Bobu Rosu denen bir herifin devasa konağında havuza geçmek için ismimi yazdırıyorum. "Shiki Nishiyama." Önümdeki kadın ismimi kağıda yazarken bu Kokuryu etrafa bakıyordu tanıdığı var mı diye. Umarım Kiyo etrafta değildir amına koyayım ya. Zaten bok gibi takılacağım etrafta bir de Kiyo'dan saklanmaya çalışmayayım. O değil lan Ganta da buralardadır. Of Ganta'ya her baktığımda Kiyo'yu aldatıyor gibi hissediyorum kendimi. Kiyo'yu nasıl aldatıyorsam artık? En son çocuğu delice ezip kaplıcanın soyunma odasında terk etmiştim. Neyse işte bu iki herifi görürsem şuan bulunduğum ortam feci bir kabusa dönüşeceğinden ayaklarım geri geri gidiyor. Kokuryu'nun da kafasına sıçayım.

"Kenara köşeye geçelim bari Kokuryu-san. Ben sevmem milletin içinde olmayı." dedim ezilip büzülürken. Evde bulabildiğim tek mayo bu altımdaki kırmızı şorttumsu şeydi. Kırmızı hem çok dikkat çekiyordu, zaten tipim de herkes bana baksın der gibi bunu da biliyorum. Hatta dikkat çekmek hiç sikimde değil ama ya Kiyo buradaysa? İşte onun dikkatini çekmek istemem yani. Bu yüzden şöyle en arka ve köşe taraflarda şemsiyeler ile kapatılmış bir şezlong gösterdim Kokuryu'ya. "Şuraya geçelim mi mesela?" dedim sonra da. Ya onu bırak bence bu Kokuryu'nun arkadaşları falan da çıkacak. Onlarla uğraşmam gerekmez umarım. Şöyle bir tanışıp kendimi tuvalete kapatmayı düşünüyorum. Evet bak bu güzel fikirmiş.

Re: Ishigakure Havuz Partisi!

MesajGönderilme zamanı: 19 Eyl 2014, 02:15
gönderen Shiomiya Kiyo
Resim

Evet, kapıma gelen ve beni partiye çağıran zavallı ötesi genine "Yemek olacak mı?!" diye sorup olumlu cevap aldığımda yüz ifadem tam tamına buydu. Durun açıklayayım, geçtiğimiz günlerin çoğunu kafam kıyak, kendimi bilmez bir vaziyette, köyün bütün meyhanelerine sıçarak geçirmiş, hiç bir borcumu ödememiştim. Sonuç; eve gelen, hiç nazik bir dille yazılmamış kol gibi bir fatura, büyük bir baba-oğul kavgası ve benim kapı dışarı edilmem. Aslında ben kapı dışarı edilmedim, evi terk ettim! Hıh! Her neyse, annem, ablam, abim sağolsun, babama çaktırmadan bana yardımcı oldular da, borcun esnaf tarafından affedilmeme yetecek kısmını ödeyip çok boktan bir eve yerleştim. Neyse, benim gibi haşin ve olgun bir erkeğin yuvadan uçma vakti geçmişti zaten.

Ama tabi yemek yapanım yok, o yüzdendir ki kendimi kaybederek parti mekanına doğru koştum bedava yemek kısmını duyunca. Fakat genin "ABEHÖY BEYAZ DON YASSAH DİYİRLER!" diye bağırınca yarı yolda eve dönmek, hala açılmamış bir sürü valiz ve kutu arasında giyilebilecek bir şey aramak zorunda kaldım. Sonunda çocukluğumdan kalma kurbağa desenli bir şort bulmuştum... Amk, bizim köyde girilebilecek bi su birikintisi yok ki neden almışlar bunu bana? Neyse ki, Tanrı bana ergenlikte uzayıp serpilme kutsamasını bahşetmediği için hala tüysüz bir velet gibiydim de küçük gelmemişti soktuğumun donu. Normali bunu havuzun olduğu mekanda giymektir ama ben vakit kazanmak adına donu evde giydim.

Yolda yeminle birinin "ay anası babası yok mu bunun bi donla salmışlar sokağa" dediğini duydum, lan bu kadar mı kısayım?!! Hayır sadece donla ve şıpidik terlikle koşan bir erkek görünce, insan namusunu düşünür ona yönelik bağırır di mi? Sanane anamdan babamdan. Amcık. Neyse, söveceğim derken hızlıca geçmişti yol, tavsiye ederim uzun yola çıkan kişiler sövsün. Veya aşık olsun. Mesela bakın aşık oldum bir haftamın nasıl geçtiğine dair hafızamda bir halt yok, çok ilginç. Ama konumuz bu değil. Konumuz şimdi benim delicesine yiyeceğim yemekler. YÜCE RABBIM! ONLAR NASIL YEMEKLER! Kıymalı patatesler, nefis tavuklu börekler, zeytinyağlı sarmalar... Sarma? Bu ne lan? Bir tadayım bakayım.

Kendimden nefret edene kadar yedim, bir ara kendimi kusturup yer açıp biraz daha yemek yemeyi düşündüm, biraz daha nefret ettim kendimden. İnanır mısınız büfe koymuşlar buraya atıştırmalık ufak tefek şeyler için, orman meyveli sakız gördüm, almadım. Çünkü görmek İYİCE nefret ettirdi beni kendimden, o kendini biliyor yüzünden.. Evet, Shiki! Ulan Shiki! Shiki dedim de... Ulan etraf iyice dolmaya başladı, bir sakız ve reddedilmişlik yüzünden aniden depresifleşmemiş olmasaydım güzel de ortam olmuştu ha... Sonra aniden neşelendim çünkü biliyordum ki Shiki böyle ortamlara en son girecek insan. Sonra aniden şok oldum çünkü OHA SİKTİĞİMİN HERİFİNİN BURADA NE İŞİ VAR? HEM DE KIRMIZI DONLA?!

Böyle tansiyonum düştü mü desem, yükseldi mi desem, sinirlendim mi üzüldüm mü bilemedim. Kodumun herifi cidden buradaydı, hem de yanında biriyle, hem de uzun saçlı, hem de turuncu, hem de galiba kız. Sonra bi ara önünü dönünce anladım ki erkeğin teki. OLSUN DAHA KÖTÜ! Ben neyimin olduğunu şimdi anladım, benim kalbime öküz oturdu belli. Bak bak, bir de köşelere köşelere çekiyor koduğumun içigosunu. NE YAPACAKSINIZ ORDA?! Efenim siz alışıksınız zaten benim duygudan duyguya koşup götü başı dağıtmama, hem yemek sevinciyle coşup hem stres olup hem şok olunca, bir de karnım özerkliğini ilan etmişken ben kusmadan durur muyum? Ah yakınımda olsaydı da o içigo kılık turuncu saçlı köprüaltı serserisinin üstüne kussaydım, aaaahhh ahh! Ama tabi ne ona ne de başkasına ne de bir zemine kustum, hele havuza hiç! Efendi efendi tuvaletlere koştum.

Bir de kırmızı don giymiş ya...

Re: Ishigakure Havuz Partisi!

MesajGönderilme zamanı: 20 Eyl 2014, 03:36
gönderen Kokuryu Taoreta
Out : Resimdeki gibi bir görüntüsü vardır, altında da üstündekiyle uyumlu bir mayo vardır.
Kolların arkasındaki şeyi ve pantalonu saymıyorsunuz tabi.

Resim



Out 2 : Arkadaş her yerde sigara yaktırmayın şu elemana, çoğu zaman sadece ağzında tutuyor çok nadir yakar.


Sabah uyandıktan ve her zaman ki duş-kahvaltı-kahve ve elma yeme seremonisi üçlüsünü tamamladıktan sonra bir sigara yakıp dışarı çıkmak için kapıyı açtığında içeriye doğru bir zarf düştü.Üstünde el yazısıyla "HEY SEN! EVET SEN! ORADAKİ! ŞUAN AĞZINDA SİGARASI OLAN KIZIL SAÇLI İNSAN! AÇ BU MEKTUBU!" yazıyordu. O kadar şüpheli duruyordu ki... Belli ki içinde bir tuzak veya kendisine zarar vermeyi amaçlayan bir şey olmalıydı.
Bir nefes çekti sigarasından ve kafasını geriye atıp gözlerini devirerek ne yapacağına karar vermek için birkaç saniye o şekilde durdu.

Kararını vermişti. Birkaç saniyedir içinde tuttuğu dumanın nüfuz etmesine izin verdi.
Ani bir hamleyle zarfı yırtıp içindeki şeye ulaştı. Hafifçe kalın bir kağıdın üstünde bir şeyler yazılmıştı.

"-Bunca görevin arasında dinlenmek için fırsat mı arıyorsunuz?
-Geçmeyen vücut ağrılarınız mı var? Gerildiniz mi?
-Ruhunuz ufak da olsa eğlence ve heyecan kırıntısı mı arıyor?!
-Kısmetinizi hala bulamadınız mı?


Giyin mayolarınızı!
Giyin bikinilerinizi!
Ishigakure'nin Değerli Chuunin'leri!

Hayırsever Zanaatkar Bobu Rosu Bey'in, yakın zamanda yaptırmış olduğu dev havuzda, sadece siz Chuunin'lere tahsis edilmiş Havuz Partisi Organizasyonu'na davetlisiniz!
Üstelik ilk içkiler bizden!

Yer; Ishigakure, Köy Meydanı

Not; İsimlerinizi görevli Genin'lere yazdırmanız rica olunur."

"Bu ne amına koyayım? Bu köyde kız mı varmış? Huh neyse gideyim belki bir eğlence çıkar. Ama tek gitmek olmaz birilerini de çağırayım. Keji'yi mi çağırsam ? Aman yok... Zaten o duyunca atlar. Sarubia... Onu çağırsam, gittiğimi duysa bile benimle konuşmaktan sonsuza kadar vazgeçebilir. Hmm Ganta'yı çağırsam adam, sürekli herkesten uzakta durur eh bende durmak zorunda kalırım. Hem o herif tuhaf tipleri kendisine çekiyor... Tuhaf tip demişken? Sahi ya... Buldum! Nishiyama'yı çağıracağım! Hem o herif yanımdayken kızlara çok daha iyi gözükürüm. Ahahaha evet evet o uzaylıyı çağıracağım. Hem aslında göründüğünün aksine tatlı bir tip gibi duruyor.
Bakayım, iki gün sonraymış tamamdır! "


İlk başta gelmemekte pek ısrar etse de Nishiyama beyefendi, Kokuryu onu allem etmiş kallem etmiş ikna etmişti. Havuz günü almak için evine gittiğindeyse daha önce bahsetmiş olduğunu söylese de Nishiyama hatırlamadığı konusunda ısrar ediyordu... Neyse ki yine ikna edebilmişti. 5 dakika istediği, geri döndüğünde Kokuryu gördüğü görüntü karşısında gülmemek için zor tutmuştu kendini. Üst taraf aynı şekilde uzaylıydı, altındaysa kırmızı "BANA BAKIN" diye bağıran bir şort vardı.

Sonunda partinin girişindeydiler. Geninlere isimlerini yazıp içeriye geçtiler. Henüz kimse gelmiş gibi gözükmüyordu. Nishiyama kenara köşeye geçme isteğini dile getirdiğinde Kokuryu ona şöyle bir baktı. "Oğlum... Amacı ne lan bunun? Neyse millet gelince açılır artık..." diye geçirdi içinden. Sırf onu oyalasın diye kuzenini bile çağırmıştır.

Kuzeni deyip geçiştirmeyin ama ha. Güzel kızdır, kuzeni olmasa Kokuryu'nun ilgisini bile çekebilecek nadir hatunlardandır. Bir eşcinseli bile yolundan çevirebilecek kadar güzel olduğunu düşünmüştür her zaman Kokuryu.
Ama henüz gelmemişti görünen o ki. "Ah peki. Hadi geçelim." dedi Kokuryu.
Nishiyama gerçekten insanlardan olabildiğince uzak bir yer seçmişti.
İçeriye birileri gelmeye başlamıştı bile. Başka bir çocuktu gelen, bu çocuğu sanki hatırlıyordu akademiden.
Biraz oturup sohbet etmeyi denedi Kokuryu Nishiyama'yla. Müzikten konuşmaya çalıştı biraz. Tam bu sırada müzik başladı. Kokuryu'ya gereksiz bir enerji geldi. "Dans edesim var, ama hayır henüz değil. Kızlar gelmeden eğlence olmaz. Değil mi ama? " dedi Nishiyama'ya gülümseyip. Sonra yüzünde aklına bir şey gelmiş gibi bir ifade belirdi. Elini Nishiyama'nın beline koydu ve müzikten dolayı belki onu duymaz diye kulağına eğilip. "İçecek bir şeyler alıyorum Shiki-Kun, burada bekle beni." dedi ve içecek almaya gitti.

Re: Ishigakure Havuz Partisi!

MesajGönderilme zamanı: 20 Eyl 2014, 04:55
gönderen Shiki Nishiyama
Out: Benim evimde yakmış işte o nadiri.


Şimdi şu kırmızı don olayına bir açıklık getirelim. İlk olarak don değil amına koyayım, dizimin üstünde biten kırmızı bir mayo bu. Üstelik bunu ta Iwagakure'ye gittiğim bir görevde ne olur ne olmaz diye almıştım. Orada deniz vardı güzelinden. Tamam cart kırmızı olup eşek gibi parlıyor olabilir. Tenim de baya açık renk olduğu için ben de parlıyor olabilirim. Bunun nedeni zaten evden dışarı çıkmamam ve Ishigakure güneşine fazla maruz kalmamam ama yani bilmeniz gereken şey şu, sıradan bir günde ne kadar dışarıda dikkat çekiyorsam şuan da o kadar dikkat çekiyorum. Yani çok, ehehe. Ben köşelere kaçalım dediğimde yanımdaki bebe fazla sorun çıkarmadan uydu bana. Bir an hayır deyip sonra da aynı yeri göstereceğini düşündüm görevde yaptığı gibi. O zaman da planımın aynısını söylediydi. Neyse lan bilmiyorum herif kafa adama benziyor. Tabi ben bayadır insanlarla çok yakın iletişim kurmuyorum. Bu yüzden mal mal hareketler yapabilirim ama düzelir yani. En son Kiyo ile öyle bir iletişim kurmuştum o da baya bir yakındı yani. Şimdi Kiyo falan deyip çocuğu burada belirtmeyeyim şom ağzımla.

Oturduk gösterdiğim yere. Attım ben de elimdeki havluyu. Buraya gelene kadar oldukça yavaş hareketlerde bulunduğum için müzik başladığında ancak yerleşmiş ve ortama göz gezdirmiştim. Kokuryu da zaten müzik olsa da dans etsek diyordu tam bu sırada. İçimden bir yerden bana tüm Chuunin'ler buradayken toplu infaz olacak diye bağırsalar da gülümsedim Kokuryu'ya. Artık kır zincirlerini Nishi "Edelim anasını satayım. Dans da edelim. Geldik buraya kadar sosyalliğin bokunu çıkarıp gidelim." diye atarlandım çocuğun dediklerine. Bu atarlanma serzenişti, kabullenmeydi. İçinde kesinlikle rest çekmek gibi bir düşünce yoktu. Sonra kodumun yavşağı gelip elini belime atmaz mı? LAN NOLUYOR SİZE ISHIGAKURE ERKEKLERİ! Tamam kız yok anladık da abi gidin başkasına yavşayın. Zaten dalga geçiyorsunuz tipimle uzaylı diye, sonra gelip belime el atıyorsunuz. Hepinizin götünden kan alacam gelecekte siz durun. Çocuğun koluna belimle oldukça az temas etmeye çalışarak çok rahatsız bir pozisyona geçtim. Bu sırada bu da kulağıma eğildi. Bak... Kokuryu... Yapma amına koyayım. BİR ERKEK, BİR ERKEĞİN BELİNE EL ATIP KULAĞINA MI FISILDAR? Sonra eşcinsel benim... İçecek almaya gidecekmiş bu havuç kafa. İyidir lan, valla alkollü bir şeyler içeyim. Sonra kendimi kaptırırım sanırım. Ayık kafa ile olmaz yani bu parti. Kişiliğim engeller. Hem nereden Shiki-kun oldum bu herife ben? "Heh, bana sert bir şeyler bulur musun KOKURYU-SAN, ha gözünü yediğim. " dedim. Kokuryu-san'ı vurguladım tabi. sonra da ekledim. "Mecaz anlamda." Kimse kimseyi yemiyor yanlış anlamayın.

Arkadaş gittikten sonra boş boş etrafıma bakınmaya başladım. Sıradan Chuunin'ler, hepsi yeni yeni geliyor. Çoğunu akademiden tanıyorum. Neyse ki etrafta Kiyo'yu da Ganta'yı da görmedim. Ganta'yı görmek zaten zor da, Kiyo şuan hemen bir yeri kırıp dökeceğinden görülebilir diye düşünüyorum. Abi keşke gelirken listeye baksaydım. Kokuryu'nun saçı başı çok dikkatimi dağıtıyor lan düzgün kafamı toplayamıyorum. Belime sarılıyor, evime geliyor falan. Herif resmen benim dikkatimi dağıtmak için programlanmış. O değil de bu şortu giydiğimde niye kahkaha attı bu. Ben de isterim onun gibi siyah donum olsun da giyeyim... Kodumun Ishigakure'sinde deniz mi var da evde binlerce mayom olacak. Bak gene sinirlendim, neyse alkol alınca unuturum bence ben bunu. Lan aslında yemek mi alsam gidip? Yok yok şöyle bir etrafıma bakınayım bir süre. Hem Kokuryu beni bekle demişti. YAVŞAK GİBİ KULAĞIMA EĞİLİP ŞİKİ-KUN BENİ BEKLE TATLIM DEMİŞTİ. Ben de yavşak gibi beklemeyecektim tabi ki. Normalde beklerim de birden atarlandım. Bu sefer restli atar bu. Kalktım ayağa. Zaten müzik de çok sesli, düşüncelerim birbirine giriyor. Bir iyi bir kötü düşünüyorum bu yüzden ben kalkıp yürümeye başladım bu parlak tipimle.

Her adımda bir ananı sikeyim, her adımda bir amına koyayım diye diye gidebileceğim en normal yere gittim. Parlaklığıma, tipime bakıp bir güzel işeyebileceğim yere, tuvalete. Size de oluyor mu bilmiyorum ama sanki istediğim an işeyebilirmişim gibi geliyor bana. Hep işeme kapasitem var bence. Neyse geldim ben erkekler tuvaletine işte. İçeri girdim. Girmem ile aynadan ağzını silen Kiyo'yu görmem bir oldu. Yerden bitmenin yüzünü gördüm sadece 1 saniye bekledim yani. Gördüm, tanıdım, geri döndüm. Aynı küfürlerle geldiğim şezlonga yürümeye başladım. Çişim de geri kaçtı lan. Hiç işeyesim yok gerçekten. Çiş miş kalmadı bebenin yüzünü görünce. Ağzını niye siliyor lan? Tuvalettesin, ağzını siliyorsun. Ya ağzından işemişsen yaparsın bunu ki cidden iğrenç. Diğeri de... Söylemek bile gelmiyor içimden... Kiyo'yu dizlerinin üstüne eğilmiş, başkasının sikini yalar... OF! HAYAL ETMEK İSTEMİYORUM ABİ! "Olamaz olamaaaz sensiz yarim. Kabir azabından beter halim. Acılaaaaaar bütün derdim. Sensiz bir dünyayı neyleyim." Şeklinde arabesk hip hop söyleyerek geçtim eski yerime. Şimdi gerçekten içkiye ihtiyacım vardı.

Re: Ishigakure Havuz Partisi!

MesajGönderilme zamanı: 20 Eyl 2014, 05:50
gönderen Shiomiya Kiyo
Arkadaş, resmen köyün bütün kanalizasyon borularını midemden geçirme kararı almışlar da tahliyesi bu ana denk gelmiş gibiydi. Yediğim bütün yemekleri bir filmi geriye sarar gibi çıkarmıştım. Bir ara biri yanaştı yanıma da neyim olduğunu sordu, kim olduğunu göremeden "MÖDÖMGH BÖLÖNÖYGBJLR" diye ayaklarına kustum, bayağı yaratıcı küfürler eşliğinde uzaklaştı adam. Lan kusuyorum işte neyim olabilir. Umarım o ayaklarla havuza girmez, ıyk.

Uzun bir kusma faslından sonra midem partiyi sonlandırma kararı aldı. Almaz olaydı, KAFAMI KALDIRMAK YERİNE O AĞZIMI SİLMEYEYDİM DE FİKRİMİN İNCE GÜLÜNÜ GÖRMEYEYDİM! Aynada 9038409458 saniyeliğine yansımasını gördükten sonra ifadesiz bir şekilde geri gitmişti. Sanırsam beni görünce işemekten sıçmaktan ve bilimum iğrenç şeyden vazgeçmişti. Acaba çişini sıkarken yüzmek nasıl bir duyguydu. Birazdan ufak bir arkadaş bunu öğrenecekti.

Fikrimin ince gülü demişken, ne kadar gay geliyor di mi kulağa. Haha ama öyle değil işte. Ben 3-4 gündür içmiyorum, yani içsem bile götümle değil adabımla içiyorum, yeni bir eve taşındığımı söylemiştim. Şimdi fikirle gülle ne alakası var aq demeyin. Ev göt kadar da olsa düşünecek büyük bir alan benim için orası. Büyük bir performans sergileyerek düşündüğüm üzere, ben hala kadınlarda "OHAREY O GÖTE BÜLBÜL ÖTE" diyebiliyorum. Tıp dünyası buna biseksüellik dese de benim lügatımda yok henüz öyle bir kelime. Tövbe haşa ne boktan şeyler düşünüyormuşum lan ben. Hah ne diyorduk, "fikrimin ince gülü"... Artık yaşımdan mı, henüz çok şey görüp geçirmemiş olmaktan mı bilmiyorum da, bu adam, her ne kadar götleri güzel olsa da, hiç bir kadını böyle sevemeyeceğim hissini yaratıyordu bende, her geçen gün artan vaziyette. Bilen bilir, özet geçeyim, o beni öptü, ben de onu! Ve dalga geçip siktir oldu gitti. Kendine yalan söyledi tabi, %98,9539e85489 oranında eminim buna. Küsürat ekledim ki inanın. Ben inanıyorum siz de inanın. İnanıyorum ki bu sikik hanım evladı bir gün benim onu sevdiğim gibi beni sevecek, onu mutlu etmeme izin verecek. Fakat o günler yakın değil, benim gibi bir haşin erkeğin dalga geçilmeyi sinirsiz geçirmesi de kolay değil! Sinirim geçip müthiş ötesi tahrik edici aşk dolu planlarımı uygulayana kadar, görmezden gelmem en hayırlısı. Vay aq, adam tuvaletten kaçalı saat olacak hala onun hakkında kendi kendime konuşuyorum.

Yeni boşaltılmış tazecik bir mideye yüksek alkollü içeceklerden başka ne yakışır? Maalesef 4-5 gündür adabımla içme orucumu bozacağım gibi duruyor bu ortamda ama sonuçta ne beni kovacak bir baba ne de eve fatura yollayacak bir esnaf var etrafta, beleş lan her şey. Hem içecek standında kodumun karı kılıklı çakma korsanı da vardı. Şimdi buna bir piçlik yapmak lazım dedim ve gördüğüm en koyu renkli şaraptan bir kadeh alarak yanına koştum. Umarım Shiki denen oç da izliyordur şu an bizi. "Selam yaAAAaaA nAAaaabersninamınıırznıskermorspuçocuğuEHEHEIEHEIE" diye gittim üstüne döktüm şarabı. İyi oldu şerefsize. "AAaaaAAYyy PaaaAAAaRdooon yaaaAAAaamk ırzdüşmanısni" diye üstünü temizleme bahanesiyle şöyle bi güzel ittirdim standa. Fazla ittirdim ama, ondan çok ben yuvarlandım sanırım. AMA BEN HAŞİN VE DE YAKIŞIKLI BİR ERKEK OLARAK KARİZMAMI BOZMAYIP, üstümdeki pisliğe aldırış etmeden zıpkın gibi kalktım ve havuza doğru sırıtarak ilerledim. Şimdi Shiki'ye bakamam, bakarsam göz göze gelemem, göz göze gelirsem midem gene amcıklama geçirir diye etrafıma pek bakmadan, sani bir şey olmamış gibi havuzdakilere bağırdım. "SİZE SUITONLA KÖPEKBALIĞI KAFASI ÇIKARAYIM MI LEN?! NIHAHA!" dedim ve hızlıca havuza attım kendimi. Aslında havuza düştüm demek daha doğru olur. Tam atlarken ayağım kayıp kafamı gözümü betona çarparak havuza bıraktım kendimi, burnumun anası sikilmiş kan akar vaziyette....

Re: Ishigakure Havuz Partisi!

MesajGönderilme zamanı: 21 Eyl 2014, 01:16
gönderen Shiranui Kanaye
Keji sabah kalkmış ve aynadaki aptal yansımasına bakmıştı.Daha sonra diş fırçalamalar,duş almalardı şuydu buydu derken,bugün yapacaklarının planını çıkarıyordu kafasında.Eh,pek bir şey yoktu açıkçası.Bugün de boşboş gezecek ve en sevdiği aktivitelerinden biri olan ''Taoreta-chan'ı gıcık etme operasyonu part 74348''i gerçekleştirecekti.Hakamasını giyip bir kahve aldı,ağzına bir sigara koyup hızlıca yaktı.Alt kata inip dışarıya çıkmak için kapıyı açmıştı ki,bir zarf dikkatini çekti.Zarfta bugün bir havuz partisinin olduğundan bahsediyordu.Huh,acaba neler neler kaçırmıştı ?! Şimdi insanlar çoktan oraya gitmiş eğleniyorlardı,belki de Taoreta'yı ondan başka birileri rahatsız ediyordu.Panikleyip hızlıca yukarıya çıktı,hmmm ne giymeliydi ? Chuunin yeleği ? Hassiktir,o kadar da değil.Giysi dolabını iyice kurcaladı ve siyah mayosunu geçirdi.Sokağa bununla çıkarsa kendisine deli gözüyle bakılacağını da hesap ederek,üstüne hakamasını geçirdi.Ne güzel bir giysiydi şu hakama,rahat şık ve işlevsel.Yanına sigarasını ve çakmağını alıp evden çıktı,ekipman almasına gerek yoktu,her nedense bugün kendisini tedirgin hissetmiyordu.Evden çıkıp,buluşma noktasına doğru ilerlemekteyken aklında binbir türlü soru vardı.Taoreta orda mıydı ? Çok kız var mıydı ? Köydeki erkeklere meteor çarpmıştı ve erkek olarak sadece Taoreta ve kendisi mi olacaktı ? Böyle saçmalamayı nerden öğrenmişti ? gibi gibi gibi gibi aptal aptal düşüncelerle gitti,kapıda onu bir genin karşıladı, ismini mi ne yazacakmış zırvaladı birşeyler''Ha,ne ismi ? '' demişti.Karşısındaki genin şaşkın gözlerle ona bakıyordu.Ne ismi mi ? Tabii ya,kağıtta yazıyordu.Tabi ne kadar acele ettiyse artık kağıdı bile bir anlığına unutmuştu,''Öhm,üzgünüm.Keji yazman yeterli olur sanırım'' dedi genine ve içeriye doğru gözlerini kapatıp ilk adımı attı,içerideki kızların sayısı hakkında kafasında tahminler yürütüyordu,sonra gözlerini açtı ? SIFIR MI?!!! LAN SİZ BENİMLE DAŞŞŞŞAK MI GEÇİYORSUNUZ ?! şöyle bir isyan etti içinden,sonra etrafına baktı.Hmm,Taoreta ile ilginç tipte bir çocuğun konuştuğunu gördü,şakalaşıyor gibilerdi.Tam yanına gidecekti ki,bir köşede aptal aptal etrafa bakan birini daha görmüştü.Gözlerinden beynine ''Bir cisme yaklaşıyoruz efendim'' komutunun gittiğini gördü,uzaylı mıydı lan o ?! Herneyse,o yaratıkla bir kanbağının olmamasını dileyerek hakamasından bir sigara çıkarıp ağzına koydu ve yaktı.Sonrasında hakamasını bir kenara bıraktı ve bir yere oturacaktı ki vazgeçti,hayır kızlar gelene kadar neşelenecek gibi görünmüyordu.Hmm,sigara yasak mıydı ki ? Diğer soruya gelelim,yasak olması Keji'nin umrunda mıydı ki ? Arkasına doğru yaslanmıştı ve Taoreta-chan'la şu diğer çocuğu izliyordu.Baygın gözleri,arada bir şu uzaylı kılıklıya kayıyor,sonra tekrardan Taoreta'ya dönüyordu.Dönüp suratını inceleyerek kahkahayı patlatmamak için kendini zor tutmaktaydı.Yine de eğlenmeye başlıyor gibiydi ya,Bobu Rosu sağolsun,insanların eğlencesini de düşünerek böyle bir havuz tasarlamıştı.Yok yok,düşünmekle olmayacaktı.Şu uzaylının yanına gidip kendini tanıtacaktı en azından,saldırmasın diye yavaaaş yavaş yanına kadar gidip,''Merhabalar,ben Keji.Notu alıp geldim fakat,hepi topu bu kadar mıyız ?'' dedi,içten içe gülmekteydi fakat bunu dışarıya belli etmiyordu.

Re: Ishigakure Havuz Partisi!

MesajGönderilme zamanı: 22 Eyl 2014, 01:13
gönderen Shiki Nishiyama
Lan daha geçen gün öptüm bu çocuğu ben! Nasıl olur da o bana huzur veren dudaklar bu gün başka bir erkeğin sikinde dolaşabilir? BU KADAR UCUZ MUSUN KIYO! Ben seni böyle tanımamıştım allahsız. Ağlayasım var ağlayamıyorum. Havuz fikri baştan beri bok gibi bir fikirdi. Kokuryu nereye gittin? Cidden şuan birine ihtiyacım var yanımda. Hiç bir şey yapacak halim yok. Şezlongun üstüne oturmuş boş boş bakıyorum karşıma. Nereye baktığımı da bilmiyorum çünkü bakmama rağmen göremiyorum. Dünya siyah beyazlaşmış, yanaklarım sıcaklaşmış durumda. O kadar uzun zamandır gülmedim, o kadar uzun zamandır ağlamadım ki nasıl yapıldığını unutmuş olabilirim. Kahkaha at deseniz atamam, ağla deseniz ağlayamam. Aha böyle mal gibi oturuyorum ancak. İçimde bir yerlerde bir şeyler kırılıyor, hissediyorum. Orospu Kiyo, evimdeki masayı kırdığı gibi kalbimi de kırıyor belli ki.

Ya abi, bir insan tuvalette neden ağzındaki sıvıyı temizler? Çiş mi içti yani? Burada tek mantıklı bir açıklama var o da... Söylemek bile istemiyorum ya. Allah kahretsin ya! Ulan bu kadar da insanın duyguları ile oynanmaz ki? Yani tamam ben seni reddetmiş olabilirim. Öpüşmemizin önemli bir konu olduğunu söylemiştin amına koyayım ya! ÖNEMLİ KONUYSA NE ÇABUK UNUTTUN İNSAFSIZ! OF OFFFF! Dışarı da "Nossa Nossa!" çalsa da benim içimde "Ah kandım, bir hayırsıza aldandım. Yüreğinin götürdüğü yerlerde tek başına ağlayasın" çalıyordu. Sürekli aklıma kaplıcadaki öpüşmemiz geliyor. Özel olduğumu sanmıştım anasını satayım ya! Meğer Kiyo zaten böyle bir insanmış. Ben de diyorum ne rahat belli etti durumunu. Tabi benim aptal kafam! BEN GERİZEKALIYIM LAN! Kesinlikle tam bir odun kafayım. Abi arkadaşım diyorum, en yakınım diyorum ama benim gibi bir ucube ile niye en yakın arkadaş olsun ki bu herif? Girişken, kendine güvenen bir tip. Benim dışımda bir çevresi olacağını niye tahmin edemedim? Bunca sene kendi kafamda kurmuşum demek ki arkadaşlığımızı. Tüm şüphelerim gibi bu da bir hayaldi...

"Ah yaza yaza ben soldum, LANET OLSUN, seni nerden buldum? Dua ediyorum artık yoksun TERKEDENLER ALLAHTAN BULSUN!" Tabi pek terk etmiş değil. Hatta çocukla tam bir ilişkimiz olduğunu bile sanmıyorum ama ÇOK SEVMİŞTİM BE VEFASIZIN KIZI! Öhöm, yani oğlu. Yaktın yüreğimi yaktın! Bir kalp yaram kalmıştı o da tam oldu. KİTAPSIZ KIYO! Ulan bu yıkılmışlık ile ne yapabilirim lan ben? Nasıl bundan kaçabilirim yani? Ya kendimi alkole vermem gerek, ya da başka vücutlara gitmem lazım ama ben eminim ki eve gidip öküz trene bakar gibi boş boş koltuğuma oturup duvarıma bakacağım. Çünkü benim acı çekme anlayışım bu. Chuuninler kafa dağıtsın diye koyulan bu havuz partisi, benim amıma koydu! Bakın bakalım görevlere hiç yararım dokunacak mı?

Ağlıyorsun, yineee! İçiyorsun, yineee! Ne oldu? Ne oldu? Ne oldu söyle?
Oldun mu? Oldun mu? Sen hiç aşık oldun mu? Bir zalim uğruna saçlarını yoldun mu?

Ben böyle mal gibi bakarken şöyle bir çevirdim kafamı Kokuryu'yu göreyim diye ama göre göre kurbağa donlu Kiyo'yu gördüm. Çok mutlu görünüyordu. Demin tabi hayatın şerbetini içmiş. O kadar boş baktım ki yüzüne. Yüzüne baktığım anda içim yandı. Kendime acıdım, onun gözünde ne olduğumu düşünüp kendime lanet ettim. Sonra da ona. O kadar kötü lanet ettim ki çocuk havuza atlamadan çevirdim kafamı. Hala öptüğümde ne güzel olduğunu hatırlıyorum hislerimin. Bunu bana yaşatan birine bu kadar beddua etmemem gerekiyor. AH NE YAPSAM NE YAPSAM? KURTULABİLSEM! Ne yapsam gönlümüüü avutabilseeeem! İşte tam o sırada kafamı yavaşça çevirip bakmamı sağlayan bir çocuk yaklaştı bana. Kiyo gibi üstüme delice atlamadığı için karşı atak yapmak zorunda kalmadım. Bak Kiyo dedim de... Kalbim gene bir sıkıştı. Bu sırada çocuk geldi ve kendini tanıttı bana. Keji dedi. Keji ile Kiyo ne biçim de benziyor amına koyayım ya. Her şey bilerek mi bana onu hatırlatıyor? Boş boş yüzüne baktım çocuğun. İsmi dışında ne dediğini dinleyemedim içimdeki acıdan. Sonra da sessiz sessiz başladım konuşmaya. Sadece bu herifin (adını söylemeyi reddediyorum) duyabileceği bir tonla. "Soyadın... Lütfen bana soyadını söyle. İsmin orospunun tekini hatırlatıyor bana. Sana o isimle hitap etmek istemiyorum." dedikten sonra çocuğun kolunu tutup yanıma oturtturdum zorla. Madem Kokuryu yoktu yanımda, bana kendi ayakları ile gelen bu çocuğa hislerimi paylaşmalıyım. Yoksa gidip kendimi jiletleyecem yani!

Dönüp çok ciddi bir şekilde yüzüne baktım bu herifin. "Sen... Sen hiç sevdiğini başkasına sakso çekerken yakaladın mı?" dedim direkt konuya girerek. Çünkü dayanamadım artık. "Çok acıyor be kardeşim!" dedikten sonra gözlerimi sıkıca kısıp sarıldım çocuğa. Bu sarılmayı kesinlikle kötü algılamayın amına koyayım. Çok acı çekiyorum. Cidden dert yanacak bir omuza ihtiyacım var. Eşcinsel meşcinsel, biz de insanız lan.


Re: Ishigakure Havuz Partisi!

MesajGönderilme zamanı: 22 Eyl 2014, 10:56
gönderen Kokuryu Taoreta
out : Nadirini yediğim, yaksın anasını satayım senden kıymetli mi? *Necdete yavşama çabaları*
Arada şarkı değiştirelim dimi ama?
İzleyin youtube.com


"Sert bir şeyler" istemişti Shiki. "Bir havuz partisinde sert ne olabilir ki anasını satayım, bira işte... Neyse belki başka bir şeyler de bulurum." diye geçirdi içinden. Havuzun kenarından kenarından yürüyordu. Yeni bir şarkı çalıyordu, istemsizce eşlik ederek ve dans ederek yürümeye başladı.

"ALL DAY I CAN SAY WHAT MMM YEAH YEAH MMMM YEAH YEAH! "

Müziğe eşlik edip alkol ararken aklı kuzenine kaydı "Hana nerede kaldı acaba? Kızlar gelse de parti başlasa! Gerçi şimdi de eğlenmiyor değilim ama, kızsız olmaz be! Umarım söz verdiği gibi bir kaç arkadaşını getirir.". Derken gözü içki standına takıldı sonunda, yelpazenin geniş olduğunu görünce sevindi. Standart içeceklerin dışında bir şeyler karışsa güzel olabilirdi. Ama barın başında henüz kimse yoktu, etrafa şöyle bir baktı ve kimsenin ona bakmadığını fark edince içecek standının arkasına bara geçti.
Neyi neyle karıştıracağını tam bilmese de birkaç tahmini vardı. Birkaç deneme yanılma sonunda "Sert" ve güzel bir şeyler yapmayı başarmıştı. İki bardağa aynı karışımı yapıp doldurduktan sonra içlerine birkaç buz atıp topukladı. Yolda birden önüne kısa boylu bir çocuk çıktı. Çocuk Kokuryu'nun anlamadığı bir şeyler söyledi ve "kazayla" elindeki şarabı Kokuryu'ya boşalttı. "Sarhoş mudur nedir? Veletleri mi alıyorlar buraya lan?" dedi kendi kendine ama sesini çıkarmayıp yoluna devam etmeye çalıştı, tam bu sırada velet dengesini kaybedip tamamen Kokuryu'nun üstüne düşmüştü. En azından Kokuryu öyle sanıyordu. Neyse ki son anda kenara çekildi Kokuryu. Olan içecek standına olmuştu "Geri zekalı velet, gelir gelmez o kadar içersen düşersin tabi... Üstüme de dökmüş!"
Çocuğa gününü göstermekle yoluna devam etmek arasında kalmıştı Kokuryu. Hem çocuklara zarar vermeyi sevmiyordu hem de Shiki zaten bir süredir bekliyor olmalıydı. Misafirini yalnız bırakmak istemiyordu. "Hana gelene kadar olamaz." diye geçirdi içinden ve çocuğa dönüp "Sana dersini verirdim velet ama çocukları dövmeyi sevmiyorum. Üstüme döktüğün şarabı sarhoşluğuna sayacağım... Hem Shiki-kun beni ve elimdekileri bekliyor, daha fazla geç kalamam." dedi. Usulca Shiki'nin yanına gittiğinde ise hiç beklemediği bir manzara kendisini karşılamıştı. Shiki, Keji'nin omzunda ağlıyordu. İçkileri masaya koydu ve elini omzuna koyup "Shiki-kun, iyi misin? Neyin var?" dedi.
Bu sırada üzerindeki şarabın keskin ve yağlı kokusu burnuna ulaşmıştı.
İnsanları kokusuyla rahatsız etmemek için ve leke çirkin durduğu için elini Shiki'nin omzundan çekip t-shirtünü çıkarttı.
T-shirtü çıkartmasıyla kasların ortaya çıkması bir olmuştu. Çok aşırı ultra kaslı bir şey olmasa da normalden görülenden daha kaslı bir yapısı vardı. Çok bir belli olmasa da kanatlar ve six pack ortadaydı en azından. Hele t-shirtü kafasından çıkartırken saçlarını şampuan reklamında oynayan insanları bile kıskandıracak bir eda ile savrulmuştu. T-shirtü çıkartınca istemsizce gerildi. Vücudunu sergilemeye pek alışık değildi. T-shirtü kenara atıp hafifçe kollarını gerdi ve kendisine bakan Shiki'ye sorusunu tekrarladı.
"Neyin var?"

Re: Ishigakure Havuz Partisi!

MesajGönderilme zamanı: 22 Eyl 2014, 17:38
gönderen Shoda Tetsu
Sabah uyandım ve doğrulduktan sonra bir iç geçirerek “Yine aynı sıkıcı günlerden birisine uyanmıştım." Gerçi arada görevlere çıkıyordum fakat bu beni tatmin etmiyordu yetmezdi daha fazla diye düşündüm. Ayağa kalktıktan sonra kişisel temizliğimi haletlikten sonra kahvaltı için odaya girdim. Annem her zamanki gibi yemeği hazırlamıştı. Yemeği yerken annem bana gelen bir kâğıt olduğunu söylemişti. Kim bana kâğıt gönderir ki diyerek annemden kâğıdı istedim ve okumaya başladım.

Ishigakure'nin Değerli Chuunin'leri!

Hayırsever Zanaatkar Bobu Rosu Bey'in, yakın zamanda yaptırmış olduğu dev havuzda, sadece siz Chuunin'lere tahsis edilmiş Havuz Partisi Organizasyonu'na davetlisiniz!

Yer; Ishigakure, Köy Meydanı

Not; İsimlerinizi görevli Genin'lere yazdırmanız rica olunur.


Aslında fena olmazdı. Zaten şu sıralar göreve de çıkmıyordum. İsmimi yazdırmak için görevliye doğru yürüdüm ismimi sordu “Shoda Tetsu”, diyerek sorusunu yanıtladım. Etrafa bakınıyordum görevlerden tanıdığım 1-2 kişi çıkar mı acaba diye nafileydi kimse yoktu. Parti alanı baya kalabalıktı. Sakin bir yere geçtim ve boş boş etrafa bakınmaya başladım. Etrafta herkes arkadaşlarıyla dolaşıyordu Kahretsin, niye kimseyi tanımıyorum ki ulan ne şansız biriyim sap gibi ortada kaldık." Umutsuzca etraftakileri süzüyordum. Ardından Sake almak için hareketlendim. Sakeyi alarak eski yerime döndüm ve yudumlamaya başladım.