Arayışlar

Doğru! Bu hastalık hislerimi keskinleştirdi. Eskisinden daha iyi görüyor, daha iyi duyuyor, daha iyi hissediyordum. Peki neden hastalık dendiğini düşündünüz mü peki? Çünkü bu hastalık insanı gerçeklerle daha erken buluşturuyor. Güneşin önünde ve gölgelerin arksında saklanan iltihaplanmayı daha iyi görebiliyor. Yağmur damlalarının yere değişin de çıkardığı sesin altındaki savaş davullarını işitebiliyordum. İşte bu yüzden hastayım gerçekle karşılaştığım için.
Bir hamam böceği olarak uyanıp tüm bu sorunlardan kurtulmak istediğim bir gün yeniden gelmişti. Bunu yapma şansım olmamıştı çünkü uyumamıştım yine. Yağmurun hakim olduğu sokaklarda korkak adımlar atılmaya başlanmış ve her kes bir böcek gibi kaçışmaya başlamıştı. Kimse durmuyor, kimse düşünmüyordu. Neden bunu yapıyorum? Neden her gün kaçıyorum yaşadığım yerden? Ve en önemlisi de neden geri dönüyorum mutlak karanlık tekrar çektiğinde.
Cam pervazının önünden kalkıp mutfağa doğru ilerledim ve kiler buzdolabı karışık yerden kapağı açılmamış bir su şişesi aldım. Tek bir seferde kapağı kendi eksenin de çevirip soğuk suyun boğazımdan aşağı ilerlemesine izin verdim.
Bir amacım vardı. Bu salaklar gibi olmamak. Uzaklaşmak, kaçmak kurtulmak. Beni hayata getiren adamı bulmak. Fakat artık emin değilim. Acıyı ilk defa vücudumun dışı dışında bir kere hissettim galiba. Bir insanın vücudunun yarısının bir anda yok olduğunda çıkardığı çığlığı hissettim. Namiyo... yüzündeki bilmiş ifade ve şımarık hareketleri ile iyi bir arkadaş olabilirdi benim için. Fakat geriye bir tek kitap kalmıştı. Daha önceden de kaldığı gibi. Zaman yine kendini tekrar etmişti. İşte ben de bundan bahsediyordum. Aslında aynı olayları tekrar tekrar yaşıyoruz. Ve bunun farkında değiliz.
Pijamalarımı çıkarıp esnek ve biraz da kalın bir tayt ve üzerine de köy üniformasını geçirdim. Botların su geçirme ihtimalini bildiğim için iki kat çorap giyip botlarımı üzerine geçirdim. Askıda asılı duran yağmurluğu üzerime aldım ve tek tek kollarımı içinden geçirdim. Son olarak da Mei-Oh ile alakalı olan kitabı paltomun yağmurluğum içindeki bir cebe, kuru kalacağından emin olacağım, soktum. Birkaç kat aşağı indikten sonra gaz dükkanların gaz lambalarından çıkan sarı ışık kaçamak güneş ışınları ile aydınlanan sokağın girişindeydim. Kapüşonu kafama geçirip hızlı adımlarla akademiye doğru ilerledim. Aradığım şeyle ilgili olan biri olup karşısına kısa hikaye kitabını da gösterip ''Mei-Oh ile ilgili bir şeyler öğrenmek istiyorum?.. 5 Rituel'de olarak bilinebilir... Belki'' gibi kaçamak soru ve cevaplarla fırlayacaktım.
Bir hamam böceği olarak uyanıp tüm bu sorunlardan kurtulmak istediğim bir gün yeniden gelmişti. Bunu yapma şansım olmamıştı çünkü uyumamıştım yine. Yağmurun hakim olduğu sokaklarda korkak adımlar atılmaya başlanmış ve her kes bir böcek gibi kaçışmaya başlamıştı. Kimse durmuyor, kimse düşünmüyordu. Neden bunu yapıyorum? Neden her gün kaçıyorum yaşadığım yerden? Ve en önemlisi de neden geri dönüyorum mutlak karanlık tekrar çektiğinde.
Cam pervazının önünden kalkıp mutfağa doğru ilerledim ve kiler buzdolabı karışık yerden kapağı açılmamış bir su şişesi aldım. Tek bir seferde kapağı kendi eksenin de çevirip soğuk suyun boğazımdan aşağı ilerlemesine izin verdim.
Bir amacım vardı. Bu salaklar gibi olmamak. Uzaklaşmak, kaçmak kurtulmak. Beni hayata getiren adamı bulmak. Fakat artık emin değilim. Acıyı ilk defa vücudumun dışı dışında bir kere hissettim galiba. Bir insanın vücudunun yarısının bir anda yok olduğunda çıkardığı çığlığı hissettim. Namiyo... yüzündeki bilmiş ifade ve şımarık hareketleri ile iyi bir arkadaş olabilirdi benim için. Fakat geriye bir tek kitap kalmıştı. Daha önceden de kaldığı gibi. Zaman yine kendini tekrar etmişti. İşte ben de bundan bahsediyordum. Aslında aynı olayları tekrar tekrar yaşıyoruz. Ve bunun farkında değiliz.
Pijamalarımı çıkarıp esnek ve biraz da kalın bir tayt ve üzerine de köy üniformasını geçirdim. Botların su geçirme ihtimalini bildiğim için iki kat çorap giyip botlarımı üzerine geçirdim. Askıda asılı duran yağmurluğu üzerime aldım ve tek tek kollarımı içinden geçirdim. Son olarak da Mei-Oh ile alakalı olan kitabı paltomun yağmurluğum içindeki bir cebe, kuru kalacağından emin olacağım, soktum. Birkaç kat aşağı indikten sonra gaz dükkanların gaz lambalarından çıkan sarı ışık kaçamak güneş ışınları ile aydınlanan sokağın girişindeydim. Kapüşonu kafama geçirip hızlı adımlarla akademiye doğru ilerledim. Aradığım şeyle ilgili olan biri olup karşısına kısa hikaye kitabını da gösterip ''Mei-Oh ile ilgili bir şeyler öğrenmek istiyorum?.. 5 Rituel'de olarak bilinebilir... Belki'' gibi kaçamak soru ve cevaplarla fırlayacaktım.