1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
[Ryōshi Kyōkai] Organizasyon IV

Gönderilme zamanı:
05 Şub 2016, 23:09
gönderen Kemuri Isao
Isao yine masasının başındaydı. Evinin tahta zeminini ayaklarının altında hissetmeyi sevdiğinden yalın ayaktı fakat ayakları biraz üşümeye başlamıştı. Notlarından birini daha kenara ayırmıştı. Bu seferki bir kadındı. Lejyoner olan hiç bir kadın yoktu fakat bu olmasına engel olamazdı. Isao onu seçmişti. Bakalım o, lejyonu seçecek miydi? Ona da diğerlerine hazırladığı gibi bir kağıt hazırlayacaktı. Sonuna da mührünü koyacaktı. Bilinmeyenleri bilmek onun ilgi alanındaydı. Bunu öğrenebilmişti Isao.
Gerçekleri merak ediyor musun?
Gizlenen bilgileri?
Onları aramanda yardımcı olabiliriz.
Gece Sagano Bambu Ormanına gel.

Kağıdı evinin kapısının altından atacak ve kapıya kırmızı bir boyayla IV işareti çizecekti. Tabii vandallık yapmak istemediğinden işaret tebeşirle ve ufak bir biçimde yazılacaktı. Gece olduğunda gelmesini bekleyecekti bambuların altında otururken.
Re: [Ryōshi Kyōkai] Organizasyon IV

Gönderilme zamanı:
06 Şub 2016, 00:34
gönderen Kaida Akane
Tenchi’nin meşhur kütüphanesinde oturuyordum. Büyük bir kitaplık ve türlerine göre ayrılmış yüzlerce kitap vardı burada. Oda ortalama bir alana sahipti, kitaplığın dışında sadece bir masa ve sandalye varken ışıklandırma ise özenle hazırlanmıştı. Okuyucunun gözünü yormayacak şekilde ayarlanmıştı. Masanın ise bir çekmecesi vardı bunda ise not defterlerim ve kalemim vardı. Çok kullanmasam da not almam gerektiğinde elimin altında olmasını istemiştim.
Okuduğum kitap ise çağımızın en büyük gücü Ninjutsu hakkındaydı. Ninja sisteminin temelini oluşturan Ninjutsu hakkında çok fazla kitap okumazdım aslında nedeni ise geçmişinin belirsizliğiydi. Genel olarak topluma yerleşmiş bir kanı olsa da okuduğum kitaplarda birbirinden bağımsız birçok şey okumuştum. Bu yüzden daha net konular hakkında kitaplar okumaya yönelsem de bugün altın rengi kapağının üzerine koyu sarı renginde “Başlangıç” yazan bu kitap dikkatimi çekmişti. Kitabın büyük bir kısmını okumuştum bu kitapta da diğer çoğu kitap gibi bir grup kesişin dünyanın gizemini çözdüğünü ve bunu yaygınlaştırdığını yazıyordu. Çok kalın bir kitap değildi söylenecek şeyler çok az olduğundan genelde yazarın tahminlerini ve görüşleri üzerinden ilerliyordu kitap.
Yorulduğumda ise sayfanın köşesini katlamış ve kitabı kapatarak odadan çıkmıştım. Biraz sake içmek için salona geçerken kapının yakınında ki kağıt parçasını fark etmiştim. Yanına gidip okuduğumda ise birilerinin benle alay geçtiğini sanmıştım. “Komşunun bücürleri dalga mı geçiyorlar lan benle? Hepsinin ağzının ortasına vuracağım kaçıncı lan bu!”, demiştim. Birkaç kez başıma gelmişti veletler diye bir şey de yapamamıştım fena zoruma gitmişti neyse bunlar şakayı uzatırlar giderim oraya hepsini mal ederim güzel olur sıkıldım zaten. Bir de not yazmışlar. Takashi miydi neydi o yapmıştır kesin. Bir kere benim eve gelmişti, kütüphaneyi görünce baya dalga geçmişti benle inek falan diye kesin onun işi bu.
Gecenin gelmesini beklerken biraz sake içmiştim ardından ayaklanmıştım. Hava biraz soğuk olduğundan bir palto almıştım. Katanamı kınına yerleştirdikten sonra kapıya yönelmiştim. Ne olur ne olmaz. İnsanlar çok bozdu valla ne olur ne olmaz, her eve üç katana şart valla. Dışarı çıkıp kapıyı kapattığımda ise IV işareti görmüştüm. Valla iyice sinir oldum sadece onlarla biraz eğlenecektim ama belki biraz da korkuturum belli olmaz. Bu düşüncelerle birlikte yoluma devam ediyordum.
Sagano Bambu Ormanına geldiğimde bambuların altında birinin oturduğunu fark etmiştim ve kesinlikle Takashi gibi durmuyordu. Ancak içimde onun düşman olmadığını söyleyen bir ses vardı. Adımlarım yavaşlamıştı ama ilerlemeye devam ediyordum. Bu sırada biraz sesimi yükselterek “Sen kimsin?”, diyecektim.
Re: [Ryōshi Kyōkai] Organizasyon IV

Gönderilme zamanı:
06 Şub 2016, 02:08
gönderen Kemuri Isao
Yine aynı bambuların altında oturuyordu Isao. Üzerindeki gece farklı da olsa altındaki toprak aynıydı. Karşılaştığı insanlar farklı olsa da konuştukları aynıydı. Bu işi sevmeye başlıyordu. Tabii av gibi olamazdı bunun hissiyatı. Onun yeri farklıydı. Ama yine de avcıya ihtiyaçları vardı. Onlar yalnız avlanamayacak avlara girişeceklerdi. Avcı gerekliydi. Özgür kurtlar bile sürüyle avlanırdı. Dişi bir kurdu evcilleştirebilir miydiniz peki?
Yıldızlar üzerinde parıldarken beklediği gelmişti sonunda. Onu bekliyordu. Katanasını kuşanmış bir biçimde karşısındaydı. Beklenen ünlem de gelmişti. Isao, Chuunin Yanına gelmesini bekleyecekti Isao bağdaş kurduğu yerde. Katanasına davranmayacağını düşünüyordu. Sakince oturacaktı sadece. Yakınına geldiğinde Bilgileri bilmek kolay sayılabilir. Zor olan bilgileri bilenleri bilmek ve onları paylaşmaya ikna etmektir. Öyle değil mi? Bilgileri bilmen için sana yardımcı olabiliriz ama ufak bir şartım var. Burada konuştuklarımız her şartta burada kalacaklar. Kabul ettiğini duyduktan sonra asıl konuya geçeceğim.
Onun onay cümlelerinden sonra konuşmasına devam edecekti :İyi, bunu teyit ettiğine göre artık konuşmaya başlayabiliriz. Biz insan avlıyoruz. Kaçakları. Şimdilik bingo kitabından avlansak da yakın gelecekte özel işler de almayı planlıyorum. İshi ve Kusa bir anlaşma yaparak 2 farklı bölgede Avcı Lejyonunu kurdu. İsimsiz ve yüzsüzüz. Maske ve özel kıyafetleri kuşanıyoruz. Görevlerde kendimize rakamlarla hitap ediyoruz. Senin de bize katılmanı isterdim. Bu yüzden bu görüşmeyi ayarladım. Sana yakaladığımız esirlerden istediğin bilgiyi alma özgürlüğü sunacağız. Avlandıklarının parası da cebine girecek. Herhangi bir kitap bulduğumuzda eğer ilgini çekiyorsa bir kopyasını sana sunacağız. Kaçakların neler taşıdıklarını kim bilebilir ki? Ee, ne düşünüyorsun? Katılacak mısın?
Re: [Ryōshi Kyōkai] Organizasyon IV

Gönderilme zamanı:
06 Şub 2016, 22:06
gönderen Kaida Akane
Sesimi yükselterek sorumu yöneltmiştim karşımda ki kişiye. Yavaş adımlarla ilerlemeye devam ederken kim olduğunu söylemişti. Söyledikleri doğruysa –ki yalan olduğunu düşünmüyorum- benimle aynı rütbeli biriydi. İsmi de Isao’ydu, düşündüğümde ismini duymuştum. Benim gibi bir için bile şaşırılacak bir durum değildi bir şekilde köyde ki diğer shinobilerin ismini duyuyordum. Yanına yaklaşmıştım, bağdaş kurmuş oturuyordu. Ne olursa olsun konuştuklarının aramızda kalması gerektiğini söylemişti. “Tamam.”, demiştim kısaca.
Devamında gelen şeyler ise fazlasıyla büyük şeylerdi. Üstelik benim gibi kesin sadece bir çocuk şakasıdır düşüncesiyle gelen biri için fazlasıyla büyüktü. Kaçakları avlayan bir topluluk. İsimlerinden ve şöhretlerinden feragat etmiş birçok insanı barındıran bir lejyon. Üstelik Ishi’den bile insanlar vardı bu olayın içinde. Ayrıca benim bitmek bilmeyen bilgi arayışı içinde olduğumu biliyordu. Kabul etmek istiyordum, yaşıtlarım böyle büyük bir işe kalkışmışken kenarda oturup bekleyemezdim. Hem yapacak daha iyi bir şeyim de yoktu.
“Anlaşıldı böyle bir şey varken oturup izleyemem ya? Katılacağım elbet. Ancak şu maske işi yaptırabileceğim birini tanıyor musun? Ya da sen nerede yaptırdın aksi taktirde güvendiğim biri yok.”, diyecektim. Kıyafeti yapabilecek birilerini bulurdum ancak maske yapabilecek birini tanımıyordum. Bu yüzden zamanımı güvenilir birini aramakla geçirmek yerine karşımda ki insana sormak en iyi seçenekti.