[Ryōshi Kyōkai] Organizasyon III

Gönderilme zamanı:
05 Şub 2016, 20:44
gönderen Kemuri Isao
Isao evinde, çalışma masasının önünde oturuyordu. Gözleri önündeki notlardaydı. Evet, not tutuyordu. Köyündeki shinobiler hakkında notlar tutuyordu. Masanın üstünde tahtadan oyulma bir karga büstü vardı. Karganın melun gözleri Isao'ya bakıyordu. Iwao bunu onun için yapmıştı. Güzel işçilikti. Karganın bakışları altında notlarından bir isim çekmişti. En uygun olan oydu bu göreve. Hızlı sıkılıyordu. Zekiydi. Düşman belledikleri kolayca elinden kaçamıyordu. Onu kontrol etmeye çalışmak büyük ihtimalle bir tsunamiyi engellemeye benzerdi ama Isao riski alacaktı. Zeki adamlara ihtiyacı vardı. O zaman hedefte anlaşılmıştı. Lejyon teklifi sunulacaktı. Bir kağıt ve kalem alıp yazmaya koyuldu. Sonuna Lejyon'un imzasını da atacaktı.
Sıkılıyor musun?
Zihnin kendini meşgul edecek, zincirlerinden arıtacak olaylar mı arıyor?
Bu gece Sagano bambu ormanına gel.

Bunu yarın onun eline tutuşturup ortadan kaybolacaktı. Gece gelmesini beklemek için bambu ormanına gidecekti. Yere bağdaş kurup gelişini gözetleyecekti.
Re: [Ryōshi Kyōkai] Organizasyon III

Gönderilme zamanı:
05 Şub 2016, 22:30
gönderen Kemuri Isao
Bu ormanda çok zaman geçirmişti Isao. Her lejyoneri burada lejyon çağrısına tabii olmuştu. Güzel bir yerdi. Tanıdık. Ay ışığının altında bambuların ise önünde oturuyordu Isao. Gözlerini kapatmaya karar vermişti. Biraz düşünmek istiyordu. Doğru adam mıydı? Başarabilecek miydi? Her lejyoner seçiminde böyle düşünüyordu. Bakalım şimdiki arkadaş ne olacaktı. Son günlerde aklında olan numaralandırma sistemini de anlatacaktı. Kendisi için bir numara seçsin bakalım.
Isao derin düşünceler içinde gergince otururken arkasından bir ses gelmişti. Bir ünlem. Hey. Isao'nun aradığı adamın sesi olması muhtemel. Sakin bir biçimde gözlerini açacaktı :Hey! Tatane öyle değil mi? Isao. Bu gün sana kağıdı veren bendim. Sana bir iş teklifim var. Hızlı sıkılan zihnini eğlendirebilecek monoton olmayan bir iş. Senin böyle bir şey arayabileceğini düşündüm. İş teklifini anlatmadan önce senin gibi bir kusa shinobisinin laf taşımak gibi bir huyu olmadığını bilmeme rağmen içimi rahatlatacak bir söz isteyeceğim. Burada konuşulanlar burada kalır. Kabul etsen de etmesen de. Doğru değil mi?
Tatane'nin onayından sonra iş teklifinden bahsedecekti biraz :İnsan avlıyoruz. Şimdilik bingo kitabındakilere göz dikmiş olsak da yakın gelecekte özel işleri de kabul edeceğiz. İnsan avının o zevki ve her avdaki o farklılığın seni çekeceğini düşündüm. Taktiksel birikimin ile köyde anılıyorsun. İshigakureden ortaklarımız da var. Yakında Ame için de bir temsilcilik açmayı planlıyoruz. Özel kıyafetler ve gizliliği koruyacak maskeler kullanıyoruz. İsimlerimiz yerine kendimize sayılarla hitap ediyoruz. En azından görevdeyken. Ee ne diyorsun, katılmak ilgini çeker mi? Avladığın adamların kelle parasına konup namını isimsiz bir şekilde yükseltmek?
Re: [Ryōshi Kyōkai] Organizasyon III

Gönderilme zamanı:
06 Şub 2016, 23:45
gönderen Shizawa Tatane
Isao. Hm. En azından karşımdakinin adını biliyorum, bu da bir şeydir.
Benim zihnimi arındırabilecek bir şey var mı ki? En fazla meşgul eder, o da kısa sürer. Üzgünüm, mütevazi olmayacağım fakat kafam diğerlerininkinden biraz daha fazla çalışıyor sanırım. Böyle olmasını istemezdim, böyle olmasaydı belki birkaç tane daha hobi edinir, tüm vaktimi onlarla öldürebilirdim. Şimdilik, konumuz bu değil gibi duruyor.
Tch. Sinin gibi bir kısı shinibisinin lif tisimik gibi bir hiyinin ilmidigini diye başlayan bir cümle kurmuş ve bu sinirlerimi biraz bozmuştu. Neden benim gibi bir Kusa shinobisi? Ne başarımı gördünüz, ne yeteneğimi gördünüz abi? Neden bunu sürekli söyleyip duruyor insanlar? Fazla rahatsız edici. Ah, sanırım sağlam bir uyku çekip tüm bunları siktir edeceğim.
İnsan? İnsan avı? Bingo kitabındakiler? Şimdilik? Orada gerçekten uğraşmaya değer kişiler var ve bundan kesinlikle zevk alırım. Ayrıca, bunu tek başıma yapmam değil de birkaç kişiyle yapmam, az çok organize bir şeyler yapmak kesinlikle daha akıl karı. Taktiksel birikimim. Şey, sanırım evet. Böyle bir şey var. Strateji kurmak konusunda iyiyim çünkü spontane gelişen şeyler beni çok yoruyor ve açık meydan muharebesinden de pek haz ettiğim söylenemez.
Şimdi, teklif sıcak geliyor. Grubun içerisindeki diğer kişileri de değerlendirdikten sonra, kafamda kesinliğe ulaşacak bir konu gibi duruyor yine de. Elimi çeneme koyup konuşmaya başladım.
"Öncelikle, Isao.. Isao'ydu sanırım. Bak, bana istediğini diyebilir, istediğin hakarette bulunabilirsin fakat ben kesinlikle bir görev adamı değilim. O taktiksel birikime ve stratejilere gelecek olursak, onlar savaşla çok içli dışlı olmadan zafere gitmenin birkaç kısa yoluydu, ben de bunu yerine getirdim, hepsi o kadar.
Teklifini kabul ederim etmesine, fakat benden çok abartılı, şahşahlı şeyler bekleme. Sıradan bir insanın yaptıklarının biraz daha kafa patlatılmış halinden fazlası olmayacak gibi duruyor. Tabii buna yani başarıya, zamanla siz karar verirsiniz gibi duruyor. Her neyse, uzun lafın kısası kabul edilmiştir."