1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
[Ryōshi Kyōkai] Organizasyon II

Gönderilme zamanı:
05 Şub 2016, 15:23
gönderen Kemuri Isao
Bir potansiyel avcı daha. Isao Leyjonunu genişletiyordu. Tek dostu ve rakibi olan İshi lejyon ile yarışıyordu. Ame lejyon var olmadığı için orayla doğal olarak kapışamazdı. Belki de güçlenince Ameyi istila ederlerdi. Yağmurun ülkesi Avcıların Ülkesi olurdu belki. Isao oradan da bir avcı bulacağından emindi ama. En azından bir tane bulacaktı ve o da diğerlerini organize edecekti. Tıpkı Isao'nun şimdi yapmış olduğu gibi. Henüz avlanmaya başlamamışlardı. Isao'nun avlanana kadar yanında durabilecek avcılara ihtiyacı vardı.
Birini bulmuştu. Kızıl saçlı bir enkaz. Yürüyen trajedi. Manipüle edilmeye ve onlara katılmaya yatkın olan bir shinobi. Isao aradığı adamı bulmuştu. İçi azim ve intikamın ateşiyle yanan biri. Öğrenebildiği kadar geçmişi oldukça çalkantılıydı. Gençliğinde ailesini kaçak shinobilerin saldırısında kaybetmişti. Ne üzücü. Ne yazık ki Isao bunu kullanacaktı. Kullanmak zorundaydı. Lejyonu için gerekli olan buydu.
İşte orada. Yürüyor. Kızıl saçlarından tanımak kolay. Doğru adam mı? Öyle olmak zorunda. Isao arkasından hızlıca geçip ona çarpacaktı. Sanki çok acelesi varmış gibi. Bunu yaparken elindeki bir kağıt parçasını adamın eline tutuşturup gözden hızlıca kaybolacaktı.
Amacını gerçekleştirmek ister miydin?
Hak edenleri cezalandırmak? Gece Sagano ormanının girişine gel.

Isao gecenin serinliği onu kollarken bambuların dibine oturmuştu. Ziyaretçisini bekliyordu.
Out: La ismi karıştırdık. Düzelteyim.
Re: [Ryōshi Kyōkai] Organizasyon II

Gönderilme zamanı:
05 Şub 2016, 20:39
gönderen Keishi Hikaru
Sabah uyanıp rutin işlerini halletmek için evden çıkarken geçmişinin izlerini düşünüyordu eğer hayat ona böyle olmamış olsaydı kişiliğinde nasıl değişiklikler olabileceği konusunda kafa yoruyordu, anlamsız şeylerdi düşündükleri olan olmuştu bu ona çoktan yansımıştı ama yalnız başınayken insanın vaktini geçirmek için en mükemmel şeylerden birisidir gözleriyle dışarıyı izlerken iç dünyasının derinliklerine inmek! O iç dünyada kimse karışamaz sana ve başka insanların hayatını kurtarabilmenin yollarını bulabilirsin, içinde her bilgi kısmende olsa insanın içinde bir yerlerde durur sonuçta.
Dışarı çıkmış yürüyüşünü yapıyor, meşgul olabileceği şeyleri düşünüyordu. Belkide eve lazım olacak olan yiyecekleri alırdı bunu düşünürken parasını kontrol etmek için cüzdanını çıkarıp kontrol etti sonrasında manavdan bir şeyler alabileceğini düşünerek manava doğru yürümeye başlamıştı ki birisiyle çarpıştı, aslında insanlarla sık sık çarpışmamaya dikkat eder yinede bazı kazalar çıkmayacak diye bir şey yok, çarpıştığı kişiye bakıp gülümseyerek "Önemli değil." demiş olsa bile çarpan kişi kendisinden özür dilememiş hızlıca yoluna devam etmişti. Adam gözden kaybolana kadar çarpıştığı kişiye bakmaya devam etmişti ancak çarpıştıktan kısa bir süre sonrada adam ortalıktan kaybolmuştu. Gözden kaybolan kişi gittikten sonra elimde bir kağıt parçası tuttuğumu fark edip şaşkınlıkla ve nereden geldiğini hemen anlayarak kağıdı açmıştım, içinde amacımın ne olduğunu bilen birinin yazacağı cinsten bir not vardı. Bu esrarengiz olay kafamda iki sorunun oluşmasına neden oldu o amacımın nereden öğrenildiği ve bunun bir tuzak olup olmadığıydı, sanırım aklındaki soruların cevabını gece alacaktı yinede bazı bariz tedbirleri alması gerekiyordu. Karşısındaki kişinin düşman ya da dost olduğu akşama öğreneceği bir soruydu bunun için akşama kadar beklemesi gerekecekti bende bu bekleyişi kütüphanede bazı kitapları okuyarak sürdürmeyi tercih ederim diye düşünerek kütüphaneye gidecekti.
Sonunda akşam olmuş, karnını doyurmuş ve güzel bir polisiye roman okumuştu. Gitmeye hazır bir şekilde saçlarını geriye yatırmıştı, gece karanlığında o güzelim kızıl saçların parlamamasına üzüldüğü oluyordu açıkçası bu büyük bir sıkıntı değildi onun gözünde. Yavaş yavaş ormana doğru gitmeye başlamıştı, fark edilmeden köyden çıkıp ormana gitmesi oldukça önemliydi yanlış bir algı oluşmasını önleme amacıyla gizlilikle köyden çıkıp buluşacakları ormana doğru yürümeye başlamıştı...
Re: [Ryōshi Kyōkai] Organizasyon II

Gönderilme zamanı:
05 Şub 2016, 23:45
gönderen Kemuri Isao
Bu ormanı kendi evi bellemişti Isao. Tüm lejyon görüşmelerini aynı yerde yapınca biraz öyle oluyordu. Yine aynı bambunun altında oturuyordu. Serin bir rüzgar Isao'nun saçlarını dalgalandırıyordu. Dar gömleğinin yakasından girerek onu yelken gibi şişiriyordu. O ise sessiz ve sakince yaş çimenlere oturuyordu. Ne kadar da güzel bir geceydi. Kusagakure'nin şanına yakışır. Kızıl saçlı birini bekliyordu. Ailesini kaybetmiş bir shinobi. Kaçaklara karşı kin duyan bir shinobi.
İşte geliyor. Kızıl saçları o yürürken dalgalanıyordu arkasında. Düzgünce geriye yatırılmıştı. Görünüşüne özen gösteren insanları severdi Isao. Onun için çabaladıklarını anlardı. Adamın gelişiyle kafasıyla onu selamlayacak ve karşısına oturmasını teklif edecekti. Adım Isao. Seninle konuşacağımız şeyler aramızda kalmalı. Bana bunun teminatını verebilir misin? Ardından konuşmaya başlayacağız.
Teminattan sonra Isao ona Lejyonu anlatacaktı : Kaçakları avlıyoruz. İsimlerimiz, yüzlerimiz yok. Parayı da geçimimizi sağlamak için alıyoruz. Böyle adi suçluların yaşamaması gerekli. Senin aileni duydum. Başın sağ olsun. Ama geride gerçekten güçlü bir shinobi bırakmışlar. Maske takıp şanı reddederek kaçakları avlamakla ilgilenir miydin? Yakaladıklarınla öldürmeden önce ne yapacağın senin işin bu arada. Unutmadan kabul edersen bir sayı seçmeni isteyeceğim. Görevlerde isim kullanmayacağız. Maskeyi babama yaptırtırım, kıyafeti de Ishi'den getirtiriz. Orada da bizimle aynı misyonu yapan bir oluşumumuz var. Ee ne dersin? Katılır mısın?
Re: [Ryōshi Kyōkai] Organizasyon II

Gönderilme zamanı:
06 Şub 2016, 00:18
gönderen Keishi Hikaru
Karakterimiz buluşma noktasında vardığında, "geniş kaslarıyla" orada oturup bekleyen kişi kendisine sabah çarpmış olup notu eline bırakan kişiydi hemen yanına sokuldum. Hiçbir tehditkarlık sezmediği için dost olduğunu düşünmüştü bu yanıltabilecek bir düşünce olabilirdi ancak Isao konuşmaya başladıktan sonra düşüncenin doğru olduğu kararına varılmış ve can kulağıyla Isao dinlenmeye başlanmış hiçbir şey söylememişti.
Isaonun söylediklerini dinledikten sonra bir karar vermesi gerekiyordu ve onun tek endişesi kendisini çekmeye çalışan bir düşman olduğu düşüncesiydi ancak öyle bir durum olmadığı için karakterimiz Isaoya güvenmiş ve onu onaylamayı düşünüyordu kısa bir iç muhakeme sonrasında tam anlamıyla onay vermeye karar verilmiş kendisini bir adım öne çıkartıp "Eğer ki beni kullanmaya çalışırsanız dost değilsinizdir, kendinizi gizlemeniz gayet makul ve şartlarınızı da kabul ediyorum. Yardımını büyük bir minnetle kabul edebileceğimi durumumun pekte iyi olmadığını söylemek isterim." sözlerini sarf etmişti bu dakikadan sonra Lejyonun bir parçası olmaya hazırdı. Karakterimiz ölümüne kadar avlanmanın heyecanını hissetmek istiyordu.
Re: [Ryōshi Kyōkai] Organizasyon II

Gönderilme zamanı:
06 Şub 2016, 00:47
gönderen Kemuri Isao
Isao bir avcıyı daha bünyesine katabilmişti. Güzel işler başaracaklardı. Kusagakure gibi verimli topraklar verimli shinobiler yetiştirirdi. Gelecekleri parlaktı. Dayandıkları kurallar geçerli ve mantıklıydı. Bir kişi daha avlanacaktı. Isao yönetmeyi özel olarak isteyen biri değildi fakat hoşuna gitmeye başlamıştı. Kusagakure gerçekten çok iyi shinobilere sahip güzel bir yerdi. Gelişecekler, güçlenecekler ve korku salacaklardı. İyi işler başaracaklardı.
Kabul sözünden sonra Isao ayağa kalkacak ve oradan ayrılacaktı. Gitmeden önce arkasını dönüp son sözlerini söyleyecekti : Eşyalarını temin et! Güçlen ve Geliş! Lejyonerler adaleti dünyaya geri getirecek. Hadi biraz avlanalım.
Re: [Ryōshi Kyōkai] Organizasyon II

Gönderilme zamanı:
06 Şub 2016, 02:09
gönderen Keishi Hikaru
Büyük bir sevinç kaplamıştı Hikarunun içini rüzgardan dağılan saçlarını elliyle tekrar geriye atıp, artistik bir biçimde "İki numarayı istiyorum. Çünkü, iki numaralı adam arka planda dursa da yönetici olan kişidir." dedikten sonra Isaonun gitme amacıyla ayaklandığı sırada söylediği sözleri işitmesi Isaoya yanıtını vererek gönderme isteği doğurmuştu içinde "En kısa zamanda!" diye karşılık vermişti. Eve dönme zamanıydı Hirakunun bin bir türlü düşünceyi zihninde döndürerek uzaklaştı ormandan...