1. sayfa (Toplam 7 sayfa)

[Ishi] Paket

MesajGönderilme zamanı: 04 Şub 2016, 08:55
gönderen GM - Naruto
Görevde Bulunan Kişiler: Masaru Riku, Bishamon Hachiman, Hasegawa Daichi
Öngörülen Seviye: B Rank
Pasiflik Sınırı: İlk tur için 48, sonraki turlar için 24 saat.

İki günlük sorunsuz bir yolculuğun ardından ülkenizin başkenti Minami Şehri'ne ulaştınız. Bir at arabasıyla geldiniz buraya. Hanginiz sürdü, hangileriniz kasasında oturdu siz karar verin ama araba sayesinde bu kadar hızlı bir şekilde gelebildiniz. Normalde başkente gönderilen shinobilere at arabası falan fıstık gibi ayrıcalıklar pek tanınmaz ama olay mühim biraz. Paketlerin sağlamlığı ve aceleniz epey önemli bu görevinizde.

Köyünüzde bir kaç haftadır inatçı bir grip salgını var. Köy doktorları ve medikal ninjalarının bir türlü tedavisini başaramadığı bu salgına başkent el atmış durumda. Köy mü başkentten yardım istedi, yoksa salgının farkına varıp civar köylere ve şehirlere de yayılmasını istemeyen başkent mi olaya kendi kendine el attı, bilmiyorsunuz. Bildiğiniz tek şey tedavide kullanılacak özel ilaçları bir an önce köyünüze ulaştırmanız gerektiği.

Köyünüzden olup başkentte görev yapan bir iki shinobinin de refakatiyle hastaneye ulaştınız ve paketleri özel formalı 3 görevliden teslim aldınız. Yaklaşık 50x50 boyutlarında üç adet paket var. Ahşap oluşlarından mütevellit sandık da deseniz olurmuş aslında. Geldiğiniz arabanın kasasına özenle yerleştirdiniz, görevlilerin tembihlemelerini dinleyip, tekrar şehir kapısına döndünüz.

Kapıdan çıkmaya ve köyünüze dönen yola koyulmaya hazırsınız.

Buraya kadar ve yola tekrar çıkışınızı kapsayan RP'lerinizi alayım.

Re: [Ishi] Paket

MesajGönderilme zamanı: 04 Şub 2016, 16:54
gönderen Bishamon Hachiman
Üç kuruş için yine yollara düşmüştüm. Geçen sefer bir vadide çamur falan arıyordum. Şimdi ise mal taşımacılığı yapıyorum. Hatta ne tesadüftür ki geçen görevde de beraber olduğum biri yine bu görevde de vardı. İyi yönünden bakarsak altımıza bir at arabası vermişlerdi. Öyle muhteşem bir at arabasıydı ki çük kadar taşa denk gelse, yarım metre havaya fırlıyordum. Yürüyerek gitmek valla daha rahattı ama durumun aciliyetİ yüzünden hızlı bir şekilde gitmemiz gerekiyormuş.

Her şey bir kaç hafta önce başlamıştı. Bir gün sokağa bir çıktım, önüne gelen ya hapşırıyor yada öksürüyor. İlk mevsimlik falan sandım ama bir türlü geçmedi. Geçmediği gibi de iyice yayılmıştı. Meğerse bir salgın varmış. Jashin-sama sağolsun bana bulaşmadı ama köyde ciddi bir problem yaratmış olacak ki başkentten yardım gelmişti. Belli ki durum sandığımdan daha ciddiydi. Bu görevi savsaklamamak lazım. Sonuçta ucu bana da dokunuyor. Bir hastalanırsam valla 2 hafta yataktan kalkamam.

Yolda sıkılacağımı bildiğim için öne geçip atı ben sürüyordum. Diğer ikisi'de arkada yüklerler ilgileniyordu. Paketlerin içinde ne olduğuna bakmamıştım ama büyük ihtimalle kırılabilecek yada dökülebilecek şeyler vardı. O yüzden dönüş yolcuğunda mümkün olduğunca dikkatli bir şekilde gidecektim.

Arkadaki kasaya dönüp '' Şu sandıkmıdır kasamıdır artık her ne boksa. Onu işte iple yada misina ile sabitleyin de sağa sola saçılmasın. '' diyecektim. Beni hoplata hoplata götüren yol, bu sandığın içindekileri kesin kırardı.


At sürmeyi biliyoruz değil mi? Yada at arabası?

Re: [Ishi] Paket

MesajGönderilme zamanı: 06 Şub 2016, 01:42
gönderen Hasegawa Daichi
Sıradan bir gün, zor bir görev. Görevimiz başkente gidip,köyümüzdeki salgını engellemek için, bir ilaç getireceğiz. Sırf ekşınlı bir görev olabileceğini düşündüğüm için kabul ettim bu görevi. Ne kadar geliştiğimi, maskeli adama ne kadar yaklaştığımı merak ediyorum. Görevden bir gün önce ailemle görüştüm. Babam her zamanki gibi sevecen bir tavırla benle muhabbet etti, shinobiliğin nasıl gittiğini sordu. Annem ise her zamanki gibi car car konuştu. Ne zaman susacağını bilmiyor bu kadın. DELİ OLDUM DELİ! Ben deliye dönmüşken bir de kardeşim geldi. Allahın belası daha da ayar etti beni. Geldi "Sönö möydön ököyöröm öbi" diye diye etrafımda dolaştı saatlerce. En sonunda sinirlenip kaçtım evden. Gece geç bir saatte evime döndükten sonra yatağıma girip uyudum.

Sabah olduğunda yola çıkmadan önce hazırlıklarımı yaptım. Duşumu aldım, havalı maskemi taktım, havalı kıyafetimi giydim ve köyün kapısına doğru yola koyuldum. Köyün kapısına vardığımda bir at arabasının beni beklediğini gördüm. İlk kez bir at arabasına binecektim. Kapıda tanıdık bir elemanı gördüm. Geçen gün evimi basan kaşar Hachiman salağıyla aynı göreve düşmüşüm. Böyle beceriksiz bir herifle tekrardan aynı takımda olmak Genin günlerimi hatırlattı bana. Güzel günlerdi aslında, çocuktum, dost dediğim insanlar boldu. Şimdi birkaç tane gerçek "dostum" var. Neyse, bu konuya girmeyelim. Zaten benim gibi gizemli adamların fazla dostu olmaz, o yüzden gizemliyiz ya.

At arabasının başında Hachiman, benle bir çocuk ta arka taraftayız. Çocuğu tanımıyorum, tanışmak ta istemiyorum. Zaten tipinde hayır yok pezevengin. Neyse, uzun bir bir yolculuğun ardından başkente vardık. Başkette iki shinobiyle buluştuk, bunlarla beraber hastaneye kadar gittikten sonra paketi aldık ve geri dönmeye başladık. Yolda giderken sürekli oflayıp pofluyordum. Bunun sebebi ACCAAYİP SIKILMAMDI. Bu göreve başvurmamın sebebi ekşınlı olacağını düşünmemdi ama henüz hiçbirşeyle karşılaşmadık! En sonunda Hachiman bir şeyler söyleyince patladım. "SİKİCEM LAN BÖYLE GÖREVİ DAHA Bİ BOKLA KARŞILAŞMADIK! BİDE BANA DİYOSUN Kİ İPLE BAĞLA! AMINA KODUĞUMUN HERİFLER ONU DÜŞÜNMÜŞTÜR HERHALDE MAL MAL ŞEYAPMA ZATEN SIKILDIM" Patladım ve rahatladım. Umarım bir şeylerle karşılaşırız. Lütfen Tanrım,eğer varsan, başımıza bir şeyler getirt.

Re: [Ishi] Paket

MesajGönderilme zamanı: 06 Şub 2016, 03:06
gönderen Masaru Riku
Galiba son görevden sonra tövbe etmiştim bir göreve çıkmaya. Ama napayım, dayanamadım işte. Baktım güzel bir görev var katıldım gitti. Çünkü bi boka yarayabileceğimi hissettim. Büyük bir iş yapacağımdan emindim. Kendime çok bir şey katmasa da köyüme bir şeyler katabilirdi. Aslında bu da pek umurumda değil. İsterlerse bütün köyü yakıp kadınlarımıza tecavüz etsinler. Sikimde olmaz. Bu göreve katıldım çünkü kafamıza inip bizi öldürmek isteyen düşmanların olması bir hayli yüksek ihtimal. Tabi bu hayallerim tekrar ve tekrar paramparça olacak. Yerlere dikkat edin! Kırılan hayallerimin parçaları ayaklarınıza batmasın...

Yine bir milyon kilometre yol gittik şu sikik görev için. Henüz bir saldırıya uğramadık ne yazıkki. Ama bu dönüş yolu da aynı şekilde sıkıcı geçecek demek olmuyor. İçimdeki hayallere henüz son vermeye gerek yoktu. Ufacık bir çocuğun bisiklet hayali gibiydi her şey. Babası evden dışarı çıktan sonra neler olacağını bilemezdi. Belki bisikletle gelir, belki bisikletsiz. Bu yüzden evde bekleyen çocuk misali babamın eve dönmesini bekleyecektim. Gerçi burada baba da çocuk da ben oluyorum ama çok da düşünmeye gerek yok! Kafanızı yakarsınız sonra...

Ya benim şansım cidden ya sıfır ya da sıfırın çevresinde geziniyor. Ulan bir kere bile mi normal adam gelmez yanıma? Bir kez ulan bir kez! Sana sesleniyorum kuklacı pezevenk. Sana sana! Ulan şunları ayağıma bağ yapıp beni öldürmek istemekten bıkmadın mı? İndir kafama iki üç ninca, onlar beni öldürmeye çalışsın. Kendi köyümden, aynı görevde birlikte olduğum insanlar beni neden öldürmek istiyor lan? Adamdaki sinire bak hele. Hele hele hele... Büyümüş de millete bağırıyor kereta. Bunu siker miyim yoksa sabaha mı bırakırım emin değilim ama sikeceğimden eminim. Öfke problemli minik puşt... Neyse efendim çoluk çocuk yüzünden ağzımızı daha fazla bozmaya gerek yok. Ben efendi efendi arabadaki yerimde oturup kafamıza iki üç orospu çocuğunun inip paketi çalma teşebbüsünde bulunmasını bekliyorum. Beklemekle geçip gidiyor işte hayatım...

Re: [Ishi] Paket

MesajGönderilme zamanı: 06 Şub 2016, 06:21
gönderen GM - Naruto
Daichi'nin hayalleri gerçekleşiyor.

Riku'nunkiler ise tam tersi, yıkılıyor.

Hachiman ise kendini, yerde buluyor.


Neden mi?

Şehirden çıkalı daha 1 saat olmasına rağmen özellikle Riku ve Daichi damarlarında akan monotonluğu fazlasıyla hissetmeye başlıyor. Riku pusuya düşürülme hayalleriyle yanıp tutuşup, alev almak üzereyken, Daichi daha çok herhangi bir atraksiyona tav olacak bir ruh hali içerisinde denilebilir. Maskeden dolayı daha da komik bir sesle çığırtmaya başlayan çocuğun volümünden ürken at, aniden şaha kalkıyor ve üzerindeki Hachiman'ı atıyor. Neyseki shinobi refleksleri onun doğrudan kasada oturan ikilinin üzerine uçmasını engelliyor. Dengesini korumaya çalışan Hachiman atla az biraz debelendikten sonra yere popo üstü bir iniş yapıyor. Hem üstündeki yükü atan atın sakinleşmesi, hem de biraz şanstan dolayı herhangi bir yaralanma yaşamayan Hachiman hemen doğruluyor.

Onun doğrulmasıyla da arabanın sağ ön tekeri pıt diye çıkıyor, üzgün üzgün yuvarlanarak yolda uzaklaşıyor. Bir iki metre gittikten sonra da aynı hüzünle hareketini sonlandırıyor.

Kasadaki elemanlar tekerin koptuğu yönde kaymaya başlamışken, bu sefer de sol teker pıt diye fırlayıveriyor. Kardeşinin aksine sinirli olan bu teker, uçmayı ve yere konduktan sonra sürüklenerek durmayı tercih ediyor. Kasanın öndeki iki köşesinin de zemine oturmuş olması sebebiyle bu sefer öne doğru kaymaya başlıyorsunuz. Bir süre sonra da kasanın önündeki tahtaya dayanıp duruyorsunuz.

At bir şey olmamışcasına yüzsüzce duruyor. Sizler ise birbirinize öylece bakıyorsunuz; atın yanında ayakta duran Hachiman ve yamuk kasadan ona bakan Riku-Daichi ikilisi. Yolun ortasındasınız ve arabanız artık kullanılamaz halde.

Kapalı konu
At sürmeyi de at arabası kullanmayı da biliyorsunuz. Çalışan bir at arabasını yani.

Re: [Ishi] Paket

MesajGönderilme zamanı: 07 Şub 2016, 03:43
gönderen Bishamon Hachiman
Dizginleri elime alıp keyifli bir yolculuk yapıyordum. Tabi arada bir olan hoplamalar rahatsız etsede manzara fena değildi. Havada güzeldi. Sessiz sakin güzel bir ortamdı. Tek sorun şu arkadaki gavattı. Bu gavatın adı Hasegawa Daichi'idi. Kendisi güvenilir ve yakın bir arkadaş olsada tam bir geri zekalıydı. Öyle ki zamanında kütüphanede sözlüğe bakmıştım ve geri zekalının karşısında Hasegawa Daichi yazıyordu. Bu adam okuma yazma bilmiyordu. Gerçi yalan olmasın renkli kalemle 20 puntoyla bir iki kelime yazarsanız okuyabiliyordu ama o kadar. Bu gavata insan gibi bir şey yapmasını söylediğim halde ufak beyni ile dönüp bana laf yetiştiriyordu.

Daichiye olan sinirimden hala kendi kendimi yerken bir anda büyük bir sarsıntı olmuştu. Bu sarsıntının sebebi atın bir anda sebepsiz yere şahlanmasıydı. Kesin bir yılan falan görmüştü. Yoksa koskoca at durup dururken neyden korkup şahlanacaktı. Atın şahlanamsıyla bende kendimi kıç üstü yerde bulmuştum. Uçuşum baya ilginç olmuştu. Tüm kasayı geçip direk popo üstü düşmüştüm.

Ben zar zor yerden kalkarken arabanın tekerleklerinden biri biraz yuvarlanıp az öteye gitmiş, diğeri ise fizana doğru yol alıyordu. Hızlıca düşünüp kendi kafasına göre gidenin peşinden gidecektim. Giderkende '' Lan yılana dikkat edin, Birde gidip diğer tekerleği alın ama bir kişide kasaya sahip çıksın. '' diyecektim. Tekerleği, telekinetik gücümü kullanabileceğim bir mesafeye kadar takip edecektim. Uygun mesafeye gelince gücümü kullanıp onu kendime çekmeye çalışacaktım. Eğer başarılı olursam tekerleği yanıma alıp arabaya dönecektim.

Re: [Ishi] Paket

MesajGönderilme zamanı: 07 Şub 2016, 04:11
gönderen Masaru Riku
Bu gördüklerim, yaşadıklarım, işittiklerim gerçek miydi? Az önce öfke kontrol problemleri olan çocuk at arabasını paramparça mı etmişti yoksa bana mı öyle geliyordu? Bu yaşadıklarım cidden şaka olmalı. Kocaman, mizahtan yoksun bir şaka! Resmen bütün köy benimle taşak geçmek için elinden geleni yapıyordu. Ya da... Ya da benimle önceki görevde de birlikte olan garip bakışlı eleman yüzündendi bunlar. Bütün lanet onun üzerindeydi ve ben onun yükünü sırtlıyordum. Bu şanssız hayatı onunla paylaşıyordum lan resmen. Bence bu elemanı bi mağaraya falan hapsedip üzerine beton dökmeliyiz. Evet, tam olarak bunu yapmalıyız. Yoksa bu çocuk yaşadığı sürece köyü bir sel alıp götürebilir. Kafamıza inekler düşüp hepimizi paramparça edebilir. Hatta barbarlar tarafından köyümüz yağmalanıp kadınlarımıza tecavüz bile edilebilir. Ve hepsi bu çocuk bizim köyde bulunuyor diye gerçekleşir. Köye gider gitmez bu çocuğun lanetini büyücülere bildirip infazı için izin almak bana şart oldu ağalar. Adadan elenmesi için oy atacağım bu çocuğa ben. Meşalesini söndüreceğim. SÖRVAYVIIRRRRRRR!

Garip bakışlı eleman bize öyle bir akıl vermişti ki ayakta alkışlamamak için kendimi zor tutmuştum. Hatta birkaç saniye sonra kendimi herhangi bir gereksinim duymamıştım. Hemen arabadan inip her ikisini de görebileceğim bir yerde gayet gürültülü bir şekilde alkışlamaya başlamıştım. "Aferin ulan! AFERİN! Şimdi ikiniz de susuyorsunuz. Ben paketi alıp köy yolunda ilerlemeye devam ediyorum. Siz de şu at arabasını geri götürün bir şeyler yapın ama yeterki benden uzak durun. Siktirin gidin tek başıma yaparım görevi. Uğursuz orospu çocukları..." Söyleyeceklerimi söyledikten sonra paketi alıp köyüme giden yoldan koşarak ilerlemeye başlayacaktım. Bu iki lanetli insanla daha fazla uğraşma gereği duymuyordum. Ulan adam tekerleğin peşine koştu! Artık neresine sokar orası bana kalmamış ama münasip bir yerlerine sokmasını temenni ediyorum. Aslında birini ötekinin götüne sokup bunları bir sentora dönüştürüp yaşamlarına böyle devam etmelerini sağlamak geçiyor içimden ama kim uğraşacak?

Re: [Ishi] Paket

MesajGönderilme zamanı: 07 Şub 2016, 23:07
gönderen Hasegawa Daichi
Bağırdıktan hemen sonra atın kişnemesini duydum ve araba sallanmaya başladı! Bunun tek bir açıklaması olabilir, o da düşmanlarla karşılaştığımız! Araba henüz sallanırken arabadan atlayıp etrafımdaki düşmanları karşıma almaya çalıştım. Çok heyecanlıydım, kendimi test etme fırsatını yakalamıştım sonunda! Attan aşağı inip kafamı arabanın ön kısmına çevirdiğim anda bütün hayallerim yıkıldı. Ortada ne düşman, ne de bir yaratık vardı. Atı ürküten şeyin ne olduğunu düşünmeye başladım. Birkaç saniye sonra hemencecik anladım tabii, zeki adamız olcak o kadar. At benim gür sesimden ürkmüştü! Vücudumdaki güç sesime kadar ulaşmıştı. Sesimi azıcık yükselttiğimde hayvanlar benden korkup bana itaat etmeye başlıyordu! İŞTE GERÇEK GÜÇ BUDUR! Belki maskeli adamdan daha güçlüyümdür artık... Hayır, hayır olamaz. Ona yetişmem için daha yıllarımı vermem gerek.

Ben derin düşüncelere dalmışken bizim mal Hachiman'ın sesini duymuştum. Yılana dikkat etmemizi ve tekerleğin peşinden koşmamızı söylüyordu. Bunu yaparken salak diğer tekerleğin peşinden koşuyordu. Tekerlekleri alsak bile nasıl geri yerine sabitleyeceğimizi hiç düşünmemişti arkadaş. Tekerleğin peşinden gitmenin saçma olduğunu düşündüğüm için ve bana emir verdiği için kasanın başında beklemeye başladım.

Ben kasanın başında beklerken diğer atarlı keko arabanın önünde bana bağırmaya başlamıştı. Hatta sonunda bana küfür etmişti. BANA, KOSKOCA DAİCHİ EFENDİ HAZRETLERİNE! Küfür ettikten hemen sonra paketi alıp koşmaya başlamıştı. Arkasından "Lan amına koduğum, karı gibi kaçma da gel buraya. Ayrıca SEN KİME KÜFREDİYORSUN OROSPUNUN DOĞURDUĞU GEL LAN BURAYA. SİKİCEM FERİŞTAHINI!" diye bağırmıştım. Öfkeden gözlerim kıpkırmızı olmuştu, gerçi siz göremiyorsunuz çünkü süper havalı maskem var. Neyse, eğer adam beni duyduktan sonra arkasına dönmezse koşa koşa pezevengi takip edeceğim. Yakalarım zaten herifi, koskoca kasayla beraber benim gibi über-süper hızlı bir insanı atlatamaz herhalde. Yakaladığımda kılıcımla havalı bir şekilde önünü kesip "Nereye yavşak herif?" diyeceğim. Yani öyle planlıyorum, çok havalı değil mi?

Re: [Ishi] Paket

MesajGönderilme zamanı: 08 Şub 2016, 03:44
gönderen GM - Naruto
Hachiman: Tekerlerin ikisi de görülebilir mesafede olduklarından telekinetik yeteneklerini kullanmana gerek kalmıyor. O yüzden normal normal yürüyerek varıyorsun kendi halinde takılmış olan tekere, alıyorsun onu yerden, geri kasanın yanına geliyorsun ama... Nasıl takacağına dair bir fikrin yok. O değil de şu sarılı var ya... Lan gene mi bu sarılı? Harbiden ne şans varmış sende! Yo yo! Hayır, şansla falan alakalı değil, bayağı bayağı komplo gene işte bu! Kesin bu ibnenin seni bir mağaraya falan kapatıp üzerine beton dökme planları falan var. Zaten diyor kutuları diyor alıp gidicem ben diyor. Hayır yani köy için bu kadar önemli olan ilaçları alacakmış beyefendi kendi başına gidecekmiş, siz de ne bok yerseniz yiyecekmişsiniz öyle mi? Yanlış duymadın. Tüm şüphen ve negatif duyguların şiddetli bir şekilde sarılı çocuğun üzerinde toplanıyor. Onun kutulara yaklaşmasını ve dokunmasını istemediğin için onunla aynı anda kutulara hamle yapıyorsun.

Riku: Atarını atıp giderini gidermek niyetiyle kutulara yöneliyorsun, üç kutuyu nasıl taşıyacağını düşünmeden. Alnındaki damarları çatlatırcasına sövüp sayaken ellerin kutulara ilerliyor. Sonra donup kalıyorsun. Seni donduran şey, kutuların boyutu ve adetlerini tekrar görmen değil. Ahşap kutulardan biri dağılmış, diğeri ise ha yıkıldım ha yıkılacağım modunda duruyor ama o da gidici, belli. Dağılan kutunun içinden araba kasasına sayamayacağın kadar çok miktarda minik minik ilaç ampülleri, flakonlar dağılmış durumda. Görebildiğin kadarıyla kırılan ilaç yok ama, arabasız veya kutusuz bunları götürmeye imkanının olmadığından da eminsin. Bu manzarayı seninle birlikte Hachiman da görüyor.

Daichi: Sarılı elemanı kovalamana gerek kalmıyor, zira adamın tam gaza gelip kasaya ilerlediğinde bir şeyleri sırtlanamadan donup kalıyor. Hatta, arkadaşın da elemanın yanına gidiyor, donup kalmasına eşlik ediyor. Sırtları sana dönük ve ortam birden sessizleşmiş olduğu için iç güdüsel olarak sen de kasaya doğru kafanı bir uzatıyorsun, manzarayı görüyorsun.


Dile getirin veya getirmeyin, bu kadar ampülü arabasız ve de kutusuz taşıyamayacağınız konusunda hemfikir olduğunuzun farkındasınız. Sağlam kalan kutuya dağılan ampülleri sığdırma gibi bir şansınız yok. Yuvarlanıp giden tekerlek, hala gittiği yerde yatıyor. Görüş mesafenizde. Diğer teker ise hachimanda. Ne çok ağır, ne çok hafif. Ne çok büyük, ne çok küçük birer ahşap teker bunlar, bu detaylarına fazla takılmanıza gerek yok o yüzden.

Re: [Ishi] Paket

MesajGönderilme zamanı: 08 Şub 2016, 22:23
gönderen Bishamon Hachiman
Siktiğimin tekerleğinin peşinden son sürrat gidiyordum. Tekerlekler fazla uzaklaşmadığı için gücümü kullanmamayı uygun görmüştüm. Tekerleklerden birini kaptığım gibi geri dönmüştüm. Beklentim diğer tekerleğinde takım arkadaşlarımdan biri tarafından getirilmesiydi ama tek haneli IQ'ya sahip takım arkadaşlarım yine başına buyruk hareket ediyordu. Özelliklede şu sarı çıyan Riku. Adam atar yapıp kasaları kaldırmaya çalışıyordu.

Rikunun yanına hayırdır kardeş demek için gittiğimde, gördüklerim karşısında dehşete düşmüştüm. Çünkü kutulardan biri haşat olduğu gibi diğeride haşat olmak üzereydi. Hepsi bu iki malın suçuydu. Ben dememişmiydim bu kutuları sabitleyin diye. Jashin-sama'ya şükürler olsun ki içindeki sıvılar falan kırılmamıştı. Hayır bir tanesi kırılsa belki yine sorun olmaz ama ya içlerinde virüs falan varsa. O zaman hiç yoktan mal gibi hasta olacaktık. Belkide ölümcül şekilde.

Tekerleği takmak için dışarı çıktığımda birden kafamda deli sorular belirmişti. Geçen görevde de başımdan ufak bir macera geçmişti ve bilin bakalım yanımda kim vardı? Evet, Riku vardı. Acaba bu göt beni yeniden kaçırmak mı istiyordu. Yok yok öyle bir şey olamazdı. Geçen sefer olduğu gibi bu görevde de elinde bir çok fırsat varken bana saldırmamıştı. Onun asıl planı farklıydı. Zaten geçen görevde kil getirmemişti. Bu adam Konoha için çalışan bir ajandı. Adıda Yossiru Kohenru'idiydi. Gerçek Masaru Riku ehli sünnet bir Jashin-sama inanırıydı. Şuan karşımdaki herif ise Ateşin İradesine tapan bir kafirdi. Geçen görevi sabote edip kil götürmemizi engelleyecekti. Böylelikle zanaatkarlarımızın işlerini bozup, İshiyi zayıf düşürecekti. Şimdi ise ilaçların teslimini engelleyip köyü hasta etmeye çalışıyordu ama benim gibi bir süper zekadan kaçmazdı bu hareketleri.

İlk olarak şu tekerlek mevzusu ile ilgilenecektim. Önce tekeri ve tekerin çıktığı kısımı inceleyip tekeri nasıl takabileceğimi anlamaya çalışacaktım. Aynı anda '' Daichi gel bana yardım ette şu tekeri takalım. Riku sende git diğer tekeri getir. Bu Daichi göstermeyebilir ama tam 20 geri zekalı gücündedir.'' diyecektim. Şu Rikudan bir kaç dakika için bile olsa uzak kalmak istiyordum. Böylelikle olan biteni etraflıca düşünebilirdim.