1. sayfa (Toplam 4 sayfa)

[Kusa] Dedikodular

MesajGönderilme zamanı: 31 Ara 2015, 15:58
gönderen GM - Naruto
Görevde Bulunan Kişiler: Kanae Kardeşler ve Tsukino Miwa
Öngörülen Seviye: C Rank
Pasiflik Sınırı: 24 saat

Size verilen adres doğrultusunda, meydana bağlanan yollardan birine sapıp tenha sayılabilecek bir bölgeye varıyorsunuz. Çok sürmeyen sakin yürüyüşünüzün ardından ise tahta yapılı ve sarmaşıklarla kaplı olan Kamiya'yı, hedefinizin çalıştığı mekanı görüyorsunuz. Loş ışıkları ve sarmaşıklarını yalnız bırakmayan bahçe peyzajı yeni kararmış havada özellikle daha hoş durmakta. Basit bir bar denemez buraya, zira kabaresi ve üst katında misafir odaları da mevcut, karmaşık bir yapı yani aslında. Burayı çoğu kişi bilir ancak herkes gitmez, kitlesi bellidir: Yolunu kaybetmiş sarhoşlar, umutlarını yitirmiş aşıklar, ilham arayan sanatçılar, gezginler tozgunlar... Toplumdan dışlanmaya veya toplumu dışlamaya meyli olan türlü türlü insanlar.

Siz üç hanım ise adımlarınızı hızlandırıyor ve kapıya hepten yaklaşınca durup, şöyle tekrar bir anımsıyorsunuz: Hedefiniz her akşam burada çalan bir çalgıcı. Tek yeteneği shamisen çalmak değil, tabii delice düşük çenesini ve dedikodu taşıma kapasitesini yetenekten farz ederseniz. Size bir resim verilmedi ancak sıskalığının ve Kusagakure'ye uymayan yanıklığının hemen dikkatinizi çekeceği söylendi. Boyunun 155cm civarında olduğu da. Ardından bir şey daha geliyor aklınıza: Ayuri Chinen'in yerini muhtemelen bilen bu hedefinizden bilgiyi koparırken nasıl bir yol izleyeceğiniz. Cumburlop içeri zorla dalmaya mı karar vermiştiniz, yoksa çaktırmadan müşteri gibi davranmaya mı? Belki de hanımlık cazibenizi de katacaktınız veya shinobiliğinizden gelen yetkiyi kullanarak resmi bir soruşturma yapacaktınız. Sahi... Siz ne plan yapmıştınız?

Kapalı konu
Pasiflik sürecine dikkat etmenizi rica eder, belirtilmemiş ve diğer oyunculara haber verilmemiş üçüncü pasifliğinizde konudan direkt atılacağınızı belirtirim.

Re: [Kusa] Dedikodular

MesajGönderilme zamanı: 01 Oca 2016, 00:01
gönderen Kanae Hana
Bir sorgu görevi ha? Bunun ne demek olduğu gayet açıktı Hana için. Sorgulayacağı kişiye zihninde istediği kadar işkence edebilecekti. Hemde istediği kadar. Bu iyi bir fırsattı onun için. Ablasına ne kadar güçlü olduğunu gösterecekti. Aslında bu görev için sadece Kanae kardeşler yeterliydi üçüncü gereksize hiç gerek yoktu ama mecburen o da geliyordu. Onun geldiğini bildiği için Hana çok konuşmuyordu. Ablasıyla başbaşa olsaydı şimdi çenesi hiç durmazdı. Ama şuanki durumda sesizdi. Yavaş yavaş karanlık çökerken bu sessizliği bozmak istemiyordu Hana. Onu koruma isteğiyle yüzünü döndü konuşmak istemediği kişiye. İlk ve son cümlelerini sarfe ederken ona Rakumei no Jutsu uygulayacaktı. "eğer ben istemediğim müddetçe bana tek kelime edersen sana ölümü tattırırım"

Barın önüne geldiklerinde de durmuşlardı. Hana'ya göre işlem basitti diğer insanlara aldırmadan gir içeri ve hallet işi. Fakat ablası durdu diye o da durmuştu. Ne pacaklarını oda bilmiyordu. Eğer kimse bir şey yapmazsa harekete geçecekti. Rakumei no Jutsu ile herkesi korkutarak içeri dalacak hedefini alıp çıkacaktı.

Re: [Kusa] Dedikodular

MesajGönderilme zamanı: 01 Oca 2016, 01:42
gönderen Tsukino Miwa
Derin bir iç çekti Miwa. Dün gece pek iyi uyuyamadığından olsa gerek sabahtan beri başına ara ara saplanan bir ağrı vardı. Bugün yanında iki kızla birlikte oldukça basit bir göreve gidiyordu. Onlardan kısaca boşboğaz bir adamı sorgulayıp işe yarayabilecek bilgileri ele geçirmeleri istenmişti. Miwa'ya göre bu görev çocuk oyuncağı gibiydi. Zor kullanmadan bile kolayca başarılı olabilirlerdi, bu yüzden Miwa bir an önce işi bitirip geri dönmek istiyordu. Sabahtan beri ağzını bıçak açmamıştı. Yüzündeki hafif tebessüm çizgisini koruyarak görev arkadaşlarını inceliyordu sadece. O iki kız birbirini tanıyor olmalıydı ilk edindiği izlenime dayanarak yorum getirmesi gerekirse. Miwa yakınlaşmak için kibar ve sakin ses tonunu korumaya özen göstererek kendini tanıtmıştı. "Merhaba ben Tsukino Miwa. Bugünkü görevde hepimize başarılar dilerim." Bu cümle dudaklarından sanki daha önce defalarca okuyup ezberlediği bir satır şiirmiş gibi çıkmıştı. Görev arkadaşlarının soğuk davranışlarını kırmak istiyordu bir nebze de olsa ama ortamın ciddi ve sessiz havasını bozmak yerine sustu ve adımlamaya devam etti.

Hava yavaştan kararmaya başlamıştı ve hedefledikleri yere varmışlardı. Kamiya denen enteresan eğlence mekanı önlerinde duruyordu. Miwa buraya abisi daha önce birkaç kez geldiği için onun anlatımlarıyla gözünde defalarca kez canlandırmıştı ama sanki onun hayal ettiğinden çok daha basit gibi duruyordu dıştan. Söylendiğine göre sorgulamaları gereken adam burada shamisen çalıyordu. Miwa kulağında canlanan notaları hissetti. O çalgı aletinin sesinden gerçekten hoşlanırdı. Yine de Miwa'nın ideallerine göre bir müzisyen deniz gibi engin, derin ve sonsuz olmalıydı. Ağzını açtıkça insanların hayranlıkla etrafında toplanmasını sağlayacak kadar kültürü ve birikimi olmak zorundaydı. Dedikodu yapmaktan başka bir şey bilmeyen bir boşboğaz olmamalıydı. Onlara anlatılan adam Miwa'nın ideal müzisyen figürüne hiç uymadığı için Miwa'nın yüreğinde az miktarda öfke kabarmıştı. Sonra yeniden umursamaz haline dönmüştü.

Bir kez daha derin bir iç çekti ve az önce ona oldukça kaba şeyler söyleyen kabarık saçlı kıza bakmadan diğerinin gözlerine yönelerek sakince fikrini beyan etti. "Müşteri gibi içeri girip sohbet etmeye başlarsak hedefimize çabucak ulaşabiliriz diye düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?"

Re: [Kusa] Dedikodular

MesajGönderilme zamanı: 01 Oca 2016, 15:20
gönderen Kanae Nanase
''HAAAAANAAAAA!'' diye bağıramıyordu o gün Nanase. Çünkü çıktıkları görevde yalnız değillerdi. Bu yüzden Hana'nın ağzını bıçak açmıyordu. Bu yüzden yeşil kafalı görev arkadaşına minnettar olabilirdi Nanase. Küçük kardeşinin sesi sonunda kesilmişti. Ancak yine de yeni insanlarla tanışmaktan pek hoşlanmazdı Nanase. Kız kardeşi kadar olmasa bile kendi psikolojisi de bozuktu ne olsa. İnsanlara güvenmiyordu. Onlarla zaman geçirmekten, içli dışlı olmaktan zevk almıyordu. Hatta bazen onları tekmesiyle pataklamak bile istiyordu.
İlk kez kız kardeşiyle beraber bir göreve çıkmasına rağmen aklından geçenleri okumak zor değildi. Aslında sadece kardeşini değil, yeşil kafalı kızı da izliyordu bir yandan. O sırada kendini tanıtmıştı yeşil kafa. Miwa. Tsukino Miwa. Tnıştığına pek memnun olmamıştı Nanase ama henüz kendisine bir tehdit olarak görmüyordu kızı. Yine de pek sevdiği söylenemezdi gerçi. ''Nanase. Yanımdaki veledin ablasıyım.'' demekle yetindi Nanase. Miwa'nın yüzüne dahi bakmamıştı. Fazla konuşmaya da gerek duymamıştı. Görevleri basitti. İçeri gireceklerdi ve Nanase'nin adını hatırlamayı bile umursamadığı bir suçlunun yerini bilen adamı bulacaklardı. Adam esmer, sıska bir müzisyendi verilen bilgiye göre. Bulmak fazla zor olmasa gerek. En azından Nanase böyle düşünyordu. Yok ya...muhtemelen üçü de bu düşünceye sahipti. O zaman bir plan yapmaya pek gerek var mıydı ki ? Aradıkları adam kendilerine bir tehdit oluşturuyor muydu ?
Miwa müşteri olarak içeri girip adamı bulmayı teklif etmişti. Daha güvenli bir yoldu ama zaman kaybı gibi duruyordu. Çabucak bitiremezler miydi şu işi ? Miwa'ya bakıp hafifçe gülümsedi kaşlarını çatarak. Ardından içeri daldı ve yüksek sesle bağırdı. ''OOI ! Daichi denen çalgıcı hemen buraya gelsin ! Kendisiyle konuşacak önemli bir mevzumuz var !'' bir yandan gözleri adamı arıyordu.

Re: [Kusa] Dedikodular

MesajGönderilme zamanı: 01 Oca 2016, 19:57
gönderen GM - Naruto
Miwa ile Nanase arasında ne soğuk ne de sıcak olan bir tanışma gerçekleşiyor Kamiya'nın kapısı önünde. Ardından Hana, Rakumei no Jutsu ile süslediği tehditini savuruyor Miwa'ya, kendini tanıtmak yerine. Miwa bunu kaale almayıp Nanase'yi muhattabına almayı tercih etse de hafiften ürpermedi değil. Neyse ki onu çok kısa süreliğine etkiliyor bu durum ve çok geçmeden fikrini beyan ediyor. Fakat bu sefer de kaale alınmayan kendisi oluyor, ne düşündüklerine dair aldığı cevap Nanase'den gelen alaycı bir gülümseme ve onun içeri dalıp bağırıp çağırması oluyor.

Neşeli ve tempolu bir müzik çalınmakta içerde, kapı önündeyken gelen mırıltısına dikkat etmediğiniz. Temposuna rağmen kulak patlatıp kafa ağrıtan cinsten değil ama. Nanase'nin bağırıp çağırmasına rağmen bölünmüyor bu müzik. Sahnedekiler ya böyle durumlara alışıklar, ya da tepki vermeyecek kadar profesyoneller. Belki her ikisi de. Nanase girişteki 5 adımlık holden bağıra çağıra geçip ana salona ulaştığında, kendisine dönen ama ona nanosaniye bakan, sonra tekrar işlerine dönen kafaları görünce, insanların burada bu tip durumlara alışık olduğuna dair düşüncesi güçleniyor kafasında. Çüke alındığına dair tek tepki masaların arasından bağıra çağıra gelmeye başlayan yapılı bir adamdan geliyor. "AAAAAYHH SOKARIM DAICHI'SINE HA NE BU DAICHI DAICHI GENE Mİ ALACAKLILA-AAaa kızmış lan bu." diye gelen adamın elindeki tepsisi ve belindeki örtüsünden anlıyor ki servislere bakan eleman kendisi. "Ne biçim sesin var be ablam adam sandım ben seni." diyip elini şöyle bir savuruyor Nanase'ye, savurmasından gelen sarsılmayla diğer elindeki tepsideki boş şişelerden biri de tepsiye devriliyor, ama adam bunu çok da çüklemiyor. "Daichi sahnede şimdi bir beş on dakikaya iner. Sen şöyle geç köşeye istiyorsan, bir de ben en güzelinden içecek bir şeyler getireyim ben sana hı?" diyor tatlı tatlı, sonra öküzleşip sahnedeki Daichi'ye bağırıyor "DAICHI SANA BİRİLERİ GELMİŞ KIZ BÖYLE KAFASI PONPONLU FALAN" diyor. İşte bu sırada Nanase'nin dikkatini çeken, önündeki cüsseli adamın arkasındaki sahnede neşeyle çalgısını çalan adam oluyor: Ona seslenen adama müziğini bozmadan sırıtıp tekrar önüne dönen Daichi.

Re: [Kusa] Dedikodular

MesajGönderilme zamanı: 02 Oca 2016, 20:05
gönderen Kanae Hana
Ablası işleri iyice eline almaya başlamıştı ve Hana'da bu işten gayet memnundu. Tek memnun olmadığı şey kendini Miwa diye tanıtan yeşil saçlı kızla konuşmasıydı. Ne gerek vardı ki şimdi öyle kendini tanıtmaya. Görevi bir an önce yapıp siktir olup gideceklerdi. (küfür için afedersiniz bu cümlenin yapısını ve duygusunu bozmadan değiştirebileceğim bir kelime bulamadım) Birdahada birbirlerini görmeyeceklerdi.

Barın kapısından içeri girincede aynı sessiz ve korkunç gizemli tavrını sürdürüyordu. En azından sürdürmeye çalışıyordu fakat duyduğu müzik ile beraber içinden bir oynama hissi de gelmiyor değildi. Ablası ile garsonun konuşmaları sırasında o kimsenin duymaycağı ve görmeyeceği şekilde müziğe ritim tutuyordu. Ablasının sorgulanaca adamı gördüğü anda düşünmeden harekete geçeceğini bildiğinden bir yandan da ona karşı hazırlıklıydı. Nana nee-san harekete geçtiği anda o da onun hemen arkasında yerini alacak ve korkutma yöntemiyle başka hiçkimseyi oraya yaklaştırmayacaktı. kendi kabul etmesede içten içe tek üzüntüsü müziğin duracak olmasıydı.

Re: [Kusa] Dedikodular

MesajGönderilme zamanı: 02 Oca 2016, 21:36
gönderen Tsukino Miwa
“Hiç estetik değil.” diye düşündü Miwa, isminin Nanase olduğunu öğrendiği kız ona alaycı bir gülüş atıp mekana bağırarak girdiğinde. “Hem de hiç değil.” Sesini çıkarmadan diğer kızın ardından içeri girmiş olsa bile oldukça rahatsız olmuştu Miwa. Bu kızlarla daha fazla bir arada görünmeden görevin başarıya ulaştığına şahit olmalıydı. İçeri girdikten sonra Nanase-san’ın bir garsonla konuştuğunu görmüştü. Korka korka çevresindeki insanların tepkilerine göz attı ama şaşırtıcıydı ki kimse az önceki kargaşayı umursamamıştı. Miwa bu tarz mekanlardan bu yüzden nefret ediyordu. “Hiç estetik değil…”

Nanase-san garson tarafından masaya buyur edilmişti. Miwa omuzlarını silkti. Ne yani, yine kendi dediği gibi olmuştu. Müşteri gibi kabul edilmişlerdi. O kadar gürültü patırtıya cidden gerek var mıydı? Miwa zonklayan başını rahatlatmak için alnına kısa bir masaj yaptı ve tedbiri elden bırakmamak adına sıkı sıkı tuttuğu yelpazelerinden birini açıp kendine doğru yellemeye başladı hafif hafif. Şu an Daichi denen adamın müziği bile gürültü gibi geliyordu ona. Müzik sona erdiği anda Daichi onlara gelecekti bu yüzden biraz daha katlanacaktı bu duruma Miwa. Usulca diğer kızları takip etti.

Re: [Kusa] Dedikodular

MesajGönderilme zamanı: 02 Oca 2016, 22:05
gönderen Kanae Nanase
Nanase bir anda kendini garsonun yönlendirdiği masada bulmuştu. Aklında çok daha farklı planlamıştı oysa. Nasıl böyle olmuştu yahu ? İçeri girecekti ve herkes korkarak ona bakacaktı. Ardından Daichi denen tıfıla verecekti sopayı...e neden böyle olmamıştı ? Ne olmuştu lan öyle ?! Resmen tınlanmamıştı Nanase. Hem de kız kardeşinin yanında ! Masada oturup Miwa ve kardeşini izlerken bunları aklından geçiriyordu. O sırada Miwa'nın yelpaze açtığını gördü. Fazla ana kuzusu bir tipti bu Miwa. En azından Nanase öyle düşünmüştü bir an. Gerçi sadece Nanase değil muhtemelen Hana da öyle düşünüyordu. Ne de olsa kardeşiydi. Miwa ana kuzusu duruyor diye düşünüyordu da...kendisi hiç te iplenmemişti içeri girince. Yediremedi kendine Nanase. Parmaklarını kıtlatmaya başladı. Resmen çalgıcılar müziği bile kesmemişti.
Kafasını dağıtmak istiyordu Nanase. Utanmıştı. Böyle bir şeyin olmasını beklememişti. Cidden korku yayacağını düşünmüştü. Kızarmıştı hafif. Etrafa bakınıyordu göz temasına girmiyordu kimseyle. Takım arkadaşlarına bakamıyordu. Utanmıştı dedik ya ondan. Sinirlenmememk için bir iki kelime edip konuyu dağıtmayı deneyip...başarısız olacaktı. ''Miwa pek bir bıkkın gördüm seni fazla mı karmaşık geldi sana bu görev. Alt tarafı adamı alıp gidicez falan yani öyle bişiler yani-HIEEEEEEEY ULEN! SİZ MİSİNİZ BENİ TINLAMAYAN ?!'' dayanamamıştı. Kardeşi jutsusu ile kendisine yardım edecekti. Bundan emindi. Bağırarak kalktığı gibi sandalyeyi tekmeleyip uçurdu ve Daichi'ye doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. ''Lan tıfıl ! Söyle bize ! Ayuri Chinen nerede ?!'' sinirli de olsa, kardeşi arkasını kolluyor da olsa tedbiri elden bırakmayacaktı. Daichi'nin kendisine saldıracağını düşünmüyordu ama adam bir an korkup denerse diye gardını alacaktı yaklaşırken. Kaçmaya çalışırsa da peşinden koşacaktı. Pek zor değil gibiydi.

Re: [Kusa] Dedikodular

MesajGönderilme zamanı: 02 Oca 2016, 23:02
gönderen GM - Naruto
Nanase: Dalıyorsun sahneye köpürerek. Ardında da ziplenmiş versiyonun var. Normalde olsa küçük bacının işbirliği sana güven verirdi ama... Gittin resmen hoşlandığı kızın saçını çeken akademi öğrencisi triplerine girdin az önce, rezilliğinin farkındasın. Bununla kalsan gene iyi, tekme attın bir de sandalyeye. "KIZ O KAÇ PARA SEN BİLİYON MU KAMI BELANI VERMESİN!" diye azarını da yedin sahneye giderken garsondan. İyice rezil oldun mu?... Hayır yani şu yeşil saçlı kız memintolar tombikto olmasa umurunda olmaz ama tam kıvamında bir de kahretmesin. Zaten püfürdetmeye başlamıştı kendini yelpazeleriyle sıkıntıdan, iyice karizmayı çizdirdin kızın önünde. Şimdi sen Daichi'den ultra detaylı nokta atışlı bir tarifler alsan ne yazar... Gene kapattın kısmetini resmen!

Hana: Büyük bacını takip ediyor dalıyorsun sen de sahneye. Çatıyorsun pembe kaşlarını ablan adama iyice ilerlerken ama adam sırıtmayı kesip tırsarak çalgısını kenara bırakıyor, götüm götüm uzaklaşmaya çalışıyor sizden, siz üstüne gittikçe. Hızlı bir kaçış falan değil bu, geri geri gitmeye çalışıyor, giderken "Ablam dur iki dakika şu işim bitsin konuşuruz yav ekmek parası nedir bilmez misiniz siz?" diye geveleyip ellerini kendi korumak amacıyla yüzüne falan kapatıyor.

Miwa: Sahneye on metre kadar uzaklıktasın, az önce Nanase'nin tekmelediği üzgün sandalye sağında yan yatıyor. Garson ise söylene söylene hızlıca gidiyor. Az önce geçtiğiniz holün sağında kalan bir kapıdan giriyor. Kapı arasından gördüğün kadarıyla mutfak gibi bir yer. Zaten kapının solunda da uzunca bir bar var, salonun içerisindeki yuvarlak masalarda oturmayı tercih etmeyenler bu barın etrafındaki sandalyelerde takılmakta. Sahnede şamata mevcut. Shamisen sesi kesilmiş olsa da diğer çalgıcılar devam etmekte işlerine ama hem kendilerinden hem de masada oturanlardan kahkahaya dönüşmeye başlamış kıkırdamalar gelmekte.

Re: [Kusa] Dedikodular

MesajGönderilme zamanı: 03 Oca 2016, 00:22
gönderen Tsukino Miwa
"Harika. İşler gittikçe daha da ilginç hale geliyor." Sağ tarafına doğru uçan sandalyeden gözlerini ayıramadı bir süre. Yelpaze Miwa'nın elinde, şaşkınlıktan öylece havada kalıvermişti. Bu kızlar gerçek miydi cidden? Miwa sağına soluna iyice bir baktı. Kenar köşeden birinin fırlamasını ve tüm olanların aptalca bir şaka olduğunu söylemesini umuyordu. Sandalyenin çektiği acıyı yüreğinde hisseden garson epey bir köpürmüş ve Miwa'nın mutfağa çıktığını düşündüğü bir kapıdan içeri girmişti homurdanarak. Adam haklıydı. Tüm bunlar sona erdiğinde Miwa gidip düzgünce özür dilemeliydi tüm olanlar için. İnsanların hatırlarında bu şekilde kalmak istemiyordu. Düşüncesi bile tüylerini ürpertmişti.

Zavallı Daichi neye uğradığını şaşırmıştı. Muhtemelen o da ilk başta bunun bir çeşit şaka olduğunu düşünmüştü ama şimdi yüzündeki o korku dolu ifadeden neler hissettiği belli oluyordu. Onlar gibi bu adamı hırpalaması saniyesini alacak Chuuninlere hiç yakışıyor muydu bu davranışlar? Adeta kendilerini bu şekilde küçük düşürüyorlardı. Miwa bir saniyeliğine durdu. Neden bu davranışı benimsemişti ki sanki? Onlar küçük düşüyordu, Miwa değil. Bir shinobi öfkesini kontrol etmeyi bilmeli ve asil davranmalıydı. Güç ile kazanılan saygı sadece korku uyandırırdı zihinlerde. Miwa gözlerini devirdi. Bağırıp çağırmaktan ve ortalığı birbirine katmaktan başka bir şey bilmeyen bu kızlar yaptıkları işin tadına varabiliyorlar mıydı gerçekten?

Zavallı adamın işine engel oldukları yetmezmiş gibi şimdi de salondaki herkes kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Bunların sorunu neydi? Miwa yavaş yavaş bu işin çığırından çıktığını ve artık "bir süreliğine katlanmaktan" öte bir seviyeye geçtiğini hissetmişti. Bu işe hemen el atması ve daha çok probleme sebep olmadan herkesin sakinleşmesi gerekiyordu. Dominant olan Miwa'nın gözünde Nanase-san'dı. Eğer onu durdurabilirse küçük kardeşi ablasının kararına saygı gösterirdi. En azından Miwa böyle umuyordu. Daichi-san da daha şimdiden onlardan korkmuştu. Bu adamın ağzından lafları rahatça alabilmek için kurmayı planladığı güven duvarları yıkılmıştı ve şimdi inşa etmesi imkansız hale gelmişti.

Miwa tek bir saniye daha düşünmeden sahneye daldı ve Daichi-san ile Nanase-san'ın arasına girdi. Kapalı halde tuttuğu yelpazesini Daichi-san'ın önünde tutarak onu koruyan bir pozisyona girdi. Arkası müzisyene, yüzü Nanase-san'a dönüktü. Kocaman gülümsedi ve oldukça sakin bir ses tonuyla söze girdi. "Hanımlar. Biraz sakinleşmeye ne dersiniz? Bırakalım beyefendi kendi işini bitirsin ve bizimle rahat rahat sohbet etsin. Konuşacağımız epeyce şey var sonuçta, değil mi? Hadi sakin olalım ve bir şeyler içip beyefendinin müziğinin ve gecenin tadını çıkaralım. Ne dersiniz, Nanase-san?" Kız ile göz teması kurmaya özen göstermişti tüm bunları dile getirirken. Ardından arkasına doğru döndü ve müzisyenin önünde saygılı bir şekilde eğildi. "Olanlar için çok üzgünüz Daichi-san. Sadece biraz gerginiz. Bizi anlayışla karşılayıp affedeceğinizi ve güzel müziğinizi bitirdikten sonra bizimle konuşmayı kabul edeceğinizi umuyoruz. Üç bayanı kırmazsınız, değil mi?" Miwa gülümsemesini kaybetmeden bunları söylerken daha fazla kargaşa çıkmaması için tanrıya dua ediyordu.