Sevginin Doğuşu

Moderatör: Game Master

Re: Sevginin Doğuşu

Mesajgönderen Izumi Katsuo tarih 17 Ara 2014, 18:18

Attıkları her adımla birlikte Katsuo daha da karmaşık duyguların esiri oluyordu. Her adımında farklı bir duyguyu tatmak ona öylesine duygular yaşatıyordu ki kendini ilk defa yenilmez ve mutlu hissediyordu. Hele ki mutluluk şuana kadar henüz ona uğramamıştı. Tattığı ilk mutluluğun sebebini ise en iyi o biliyordu. Miura onu hayatında asla yaşayamayacağı duygularla tanıştırıyordu. Tanrıça, attığı her adımla birlikte tanrısına hikayelerini anlatıyor, onu daha da heyecanlı hale getiriyordu. Konuşmalarına gerek yoktu. Onların çok özel bir bağı vardı. Birlikte bulundukları her saniye onlar için birer hikaye demekti. Yan yana olmaları yeterdi birbirlerini tanımak için. Katsuo, tanrıçasını tanıdıkça duyguları birer atom bombası şiddetine dönüşmeye başlamıştı. Bedeninin kontrolünü yavaş yavaş kaybettiğini hissediyordu. Her saniyeyle birlikte duygularını dışa vurmamak için daha fazla savaşması gerekiyordu. Eğer duygularına teslim olursa bu savaşı kaybederdi. Gülmeyecekti. Mutluluğunu sadece içinde yaşayacaktı ve bu savaşın galibi sonunda o olacaktı. Bir tanrının yenilme lüksü yoktu. Bu savaştan da üstün çıkarak hayatının en mutlu günlerini sürdürecekti.

Kervansaraya giderken yolda gördüğü hiçbir ayrıntıya dikkat etmiyordu. Kendini sadece tanrıçasının görevlerine adamıştı. Hiçbir şeyin canını sıkmasını istemiyordu. Fakat yine de bir şeye dikkat etmekten kendini alı koyamadı. Yol üstünde gördüğü kalabalık denebilecek topluluk bir hayli şüpheli gözüktü gözüne. Başlarına bir bela gelecekse, bu belanın bu adamlardan geleceğine adı gibi emindi. Hem kalabalık, hem de tehlikeliydiler. Bir şey planladıkları ortadaydı. Fakat bu planın kendilerinin üzerine olmadığını düşündü. Çünkü adamlar, onları görür görmez planı uygulamaya sokmalıydılar. Bu yüzden adamları zihninin bir kenarına atıp Miura'nın verdiği emirle yoluna devam etti.

"Ve ölümün notaları ilk duraklarına varır."

Mekana ayak basmalarıyla beraber masaya oturmaları bir olmuştu. Tanrıçasıyla birlikte romantik bir akşam yemeği yiyeceği için içi içine sığmıyordu. Olaylar o kadar hızlı gelişiyordu ki neler olduğunu anlamakta güçlük çekiyordu. Bütün bu hızlı gelişen olaylar yetmezmiş gibi Miura onu her geçen saniye şaşırtmaya devam ediyordu. Kızın verdiği siparişle beraber bu güzel ve zayıf kızın içinde ne olduğunu düşünmeye başlamıştı. Gerçi midesini biraz dinlediğinde kendisinin de acıktığını anlamıştı. Kızı haklı bularak aynı şeyleri yemeye karar vermişken Miura ikinci saldırısını yaptı. Katsuo'nun sırtına öylesine büyük bir sorumluluk yüklemişti ki bunun nasıl altından kalkacağını bilemez olmuştu. Nasıl bir cevap vereceğini düşünmekle günlerini harcayabilirdi. Fakat ne yazık ki bu kararı şimdi vermesi gerekiyordu. Kendini ilk defa bu kadar aciz ve çaresiz hissetmişti. Boşlukta gibiydi. Gideceği iki yolu da gözünün önüne getirdi. Her iki taraf da karanlıktı. Hiçbir çıkış yolu yoktu. Gözlerini kapattı. Sakinleşmeye çalıştı. Gözlerini açar açmaz garsona döndü ve rahat bir tavırla heyecanını gizlemeye çalışırken "Bana da aynılarını getirin lütfen. Ve evet, kalacağız." dedi. Hemen ardından Miura'nın gözlerine baktı. Bir cevap aramaya çalışıyordu. Yaptığı ona göre mantıklıydı. Böyle bir şansı bir daha eline geçiremezdi. Fakat yine de yanlış bir karar verdiyse olacaklardan korkuyordu. Kısacası Miura'dan korkuyordu.
Resim

Künye
İsim:Izumi Katsuo
Yaş:21
Cinsiyet:Erkek
Element:Fuuton
Seviye:C-Rank
Rütbe:Chuunin
Alım Gücü:5 - Orta Gelirli/10
Kullanılabilir GP:11

Profil
Güç:5
Çeviklik:5
Kondisyon:5
Potansiyel:5
Varlık:6
Zeka:4

Eksiklikler/Özürler:-


Ninjutsu
Tobikoshi no Jutsu
Furyuu no Jutsu



Taijutsu
Suiseiki Stili, B-Rank
Kaidan, C Rank



Genjutsu


Beceri Listesi
Etkileyici Konuşma 8
Gemmei-dou (D-Rank)



Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Herkese verilen shinobi çantası (Tamamı dolu)
Kullanıcı avatarı
Izumi Katsuo
 
Mesajlar: 72
Kayıt: 09 Eyl 2014, 18:43

Re: Sevginin Doğuşu

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 19 Ara 2014, 21:12

Verdiğin cevabın ardından ilk olarak gördüğün Miura’nın boş bakışları oluyor. Her zaman onun boşlukla dolu bakışlarını görmüş olsan da bu bakışlardaki boşluğun ahmaklık içerdiğini anlayabiliyorsun. Yaptığın bir şeyin anlamsız olduğunu sana anlatan bakışın içeriğini anlaman hiç de zor olmuyor. Hemen ardından kafanı kaldırıp garsona baktığında, Miura’nınki kadar boş olmasa da onun da bakışlarındaki anlamsızlığı görebiliyorsun. Bu da sana eksik bir şeylerin olduğunu veya bir şeyleri yanlış yapmış olduğunu açıklıyor resmen. Sen buna kafa yorarken garson kadın “Neyin aynısından?” diye soruyor şaşırmış bir şekilde. Tam bu esnada birkaç saniye öncesine gittiğinde, Miura’nın tamamen sessiz oluşu aklına düşüyor. Hiçliğin aynısını sipariş etmen elbette saçma bir durum oluştururken, Miura kendini tutamıyor ve tınısız sesi bir hırıltıya dönüşürken “Lanet olası mutfağında karnımızı doyuracak ne varsa getir!” diyor. Bu hırlama garson kadının bütün şaşkınlığını yok edip onu telaşa sürüklerken, hızlı bir şekilde yanınızdan ayrılıyor.

Kadının ayrılmasının ardından Miura gözlerini bu sefer kızgın bir boşlukla sana dikiyor ve “Amacın ahmaklık yapmak mı? Bir daha böyle saçmalıklar istemiyorum!” diyor sana. Senin için tutunacak bir dal oluyor aslında bu konuşma, zira Miura hem sana bir şans daha verdiğini söylüyor hem de sesi az önceki gibi hırıltılı olmaktan ziyade her zamanki tınısızlığında oluyor. Bu kısa konuşmanın ardından bakışlarını kervansaray içinde gezdirmeye başlayan Miura tam seninle konuşacakken, inanılmayacak bir hızda önünüze yemekleriniz geliyor. İki büyük dana bonfile enfes bir kokuyu da beraberinde masanıza konuk ederken Miura yavaşça önündeki bonfileyi yemeye koyuluyor. Garson kadının hızlı yok olması da Miura’nın yemeğine odaklanması için iyi bir sebep olurken Miura birden kafasını kaldırıyor ve “Yemeklerin parasını ödeyeceksindir herhalde?” diyor bir lokmayı yutmaya çalışırken. Bu durum ise konuşmasına belki de bir daha hiç karşılaşamayacağın bir şirinlik ekliyor ve bu sebeple de yüzüne ufak bir tebessüm konuyor.

Yemeklerinizin bitmesinin ardından Miura garsonu tek bir el hareketi ile yanına çağırıyor ve kadın bütün masayı olağanüstü bir hızla temizledikten sonra yanınızdan hızla uzaklaşıyor. Miura “Şimdi iş konuşalım. Bakalım kafalarımız ne kadar uyuşuyor.” dedikten sonra bakışlarını kervansaray içinde kısa kısa dolaştırıyor ve sonra donuk bakışlarını sana odaklarken “Şimdi ne yapmak istersin?” diye soruyor sana.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: Sevginin Doğuşu

Mesajgönderen Izumi Katsuo tarih 20 Ara 2014, 18:08

Zihni ona oyun oynuyor olmalıydı. Biraz önce kadının söylediği menüyü Miura'nın istekleri olarak algılamıştı. Bunun tek açıklaması olabilirdi. Düşünceleri ve kudreti etten ve kemikten olan bu aciz bedenine sığmıyordu. Daha fazlasına ihtiyacı vardı. Böyle bir şey hiç olmamış gibi davranacaktı. Tanrıçasının yanında bir hayli salak konumuna yerleşmişti. Bu lekeden bir an önce kurtulması gerektiğini düşünüyordu. Bu yüzden bir sonraki hareketi belki de kaderini belirleyecekti.

Miura'nın onu kurtarmasıyla birlikte garson masayı donatmaya başlamıştı. İkisinin ilk akşam yemeğiydi bu. Bu anın her saniyesini aklına kazıyordu. Belki ortamın biraz daha lüks olması daha iyi olabilirdi. Yedikleri yemeğin lezzetini asla aklından çıkaramayacaktı. Yemeği yerken arada sırada attığı kaçamak bakışlarla birlikte kendini sıradan bir insan gibi hissetmeye başlamıştı. Fakat ilk defa bu onun sinirini bozmamıştı. Bundan mutluluk duyuyordu. Normal insanların belki de sevdiği tek özelliğiydi bu. Bir insanı sebepsiz yere sevmek ve onunla zaman geçirmekten mutluluk duymak hayatında tattığı en büyük zevkti.

Karar anına gelinmişti. Şimdi neler düşündüğünü ve ne yapmak istediğini paylaşmak zorundaydı. İlk başta düzgün bir cevap vermek için bir hayli akıl yormaya çalışmıştı. Çok zaman geçmeden Miura'nın ona söyledikleri aklına gelmiş ve düşünmeyi kesmişti. Bir cevap bulmaya uğraşmak yerine doğrudan tanrıçasının gözlerine bakıp sinsi bir tebessüm kondurmuştu yüzüne. Dirseklerini masaya yasladıktan sonra "Benim ne yapmak istediğimin şuan hiçbir önemi yok. Şimdi sadece senin yanında olmak istiyordum diyelim. Arkamdan olduğunu bildiğim sürece kimi öldürmemi istersen öldürürüm. Bu yüzden şimdi senin konuşman gerekiyor. Şimdi ne yapıyoruz?" demişti. Biraz egoist bir konuşma olduğunun farkındaydı. Bundan biraz olsun pişmanlık duymamıştı. Karşısındaki insana kendini yansıtmak yerine yalanlara dayanmak onu asıl pişman edecek şeydi.
Resim

Künye
İsim:Izumi Katsuo
Yaş:21
Cinsiyet:Erkek
Element:Fuuton
Seviye:C-Rank
Rütbe:Chuunin
Alım Gücü:5 - Orta Gelirli/10
Kullanılabilir GP:11

Profil
Güç:5
Çeviklik:5
Kondisyon:5
Potansiyel:5
Varlık:6
Zeka:4

Eksiklikler/Özürler:-


Ninjutsu
Tobikoshi no Jutsu
Furyuu no Jutsu



Taijutsu
Suiseiki Stili, B-Rank
Kaidan, C Rank



Genjutsu


Beceri Listesi
Etkileyici Konuşma 8
Gemmei-dou (D-Rank)



Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Herkese verilen shinobi çantası (Tamamı dolu)
Kullanıcı avatarı
Izumi Katsuo
 
Mesajlar: 72
Kayıt: 09 Eyl 2014, 18:43

Re: Sevginin Doğuşu

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 23 Ara 2014, 18:05

Verdiğin cevabın ardından Miura’nın yüzünde de seninkine benzer bir gülümseme oluştuğunu görüyorsun. Gibi bir gülümseme, zira Miura’nın seninkine ek olarak bir de donukluğa yer veren cinsten. Bu halinizle gerçekten de bir elmanın iki yarısı gibi duruyor olsanız da Miura anın yarattığı havayı hemen bozarak “Pekala.” diyor sadece. Verdiğin cevabın onu memnun ettiğini gülümsemiş olmasından dolayı anlamış olsan da, bu tek kelimelik cümlesi bir o kadar da beğenmeme içeriyor. Kulağına çalınan ile gözünün gördüğü arasında bariz bir fark bulunuyor olsa da, sen görme duyuna daha çok güvenerek, yaşadığınız bu olayı iyiye yoruyorsun. Zaten kötüye yorabilmen de şu anki düşünce yapınla çok da mümkün değil.

Miura sana söylediği cümlenin ardından bakışlarını bir tilki gibi kalabalığa yönlendiriyor ve sanki her birinin kimliğini açığa çıkarırcasına dikkatle izliyor kalabalıktaki her bir kişiyi. Birkaç dakikasını alan bu süreç içerisinde ne bir ses çıkarıyor ne de yüzünde bir kas hareket ediyor. Kimsenin farkında olmadığı, ancak her zaman var olan bir canlı gibi hissettiriyor bu haliyle de. En sonunda da bir kez daha sana bakıyor ve bu sefer yüzündeki gülme kasları ufak bir harekette bulunuyor. “Şöyle yapıyoruz…” diye söze giriyor Miura ve bu sırada masaya iyice göğüslerini yaslıyor. Çok da büyük olmayan göğüslerinin alt kısmı masanın kenarına denk gelince, büyük göğüslü bir kadınmış gibi göğüslerinin tamamı masanın üstüne taşıyor. Ancak buna aldırmayan Miura biraz daha sana yanaşıyor ve oldukça kısık bir sesle devam ediyor konuşmasına. Gözlerin Miura’nın gözleri, dudakları ve göğüsleri arasında gidip gelse de Miura buna pek takılmış gibi durmadan devam ediyor konuşmaya. Ancak şu an için odağın farklı noktalara kaymış olduğu için, onun ne söylediği konusunda en ufak bir fikrin olmuyor. En sonundan ise Miura’nın donuk gözlerinin sana dik dik baktığını ve Miura’nın uzun bir süredir sessiz kalmış olduğunu fark ediyorsun. Miura bakışlarını devirirken “Baştan alıyorum, bu sefer adam gibi dinle!” diye sana uyarıda bulunuyor ve sonrasında “Garson sadece bir odasının boş olduğunu söyledi, demek ki buradaki kalabalığın çoğu yatıya kalacak. Bizim için de en iyi vakit herkesin uyuduğu vakit olacak. Her bir odaya girerek değerli bulduğumuz şeylerin hepsini alacağız, adamları öldüreceğiz ve en sonunda kervansarayı ateşe vereceğiz. Dışarıda kalan atları ve diğer eşyaları da ayrıca değerlendireceğiz. Şimdi hafiften kalkalım ve odaya gidelim.” diyerek cümlelerini tamamlıyor. Cümlesini tamamlar tamamlamaz da yerinden kalkıyor ve garsonu yanına çağırıyor. “Bize kalacağımız yeri göster.” dedikten sonra hızlı adımlarla merdivene, oradan da odanıza gidiyorsunuz.

Odanız tek düze bir koridorun ortasında yer alıyor. Yaklaşık 10 tane oda karşılıklı olarak dizilmiş halde. Yani bir koridor ve koridorun sağında ve solunda beşer oda bulunmakta. Sizin odanız da koridorun sol tarafındaki odalarda tam ortada olanı. Duvarlar pek de sağlam durmayan cinsten ve sesleri yan odalara geçireceği kesin gibi. Odaların kapısı da tamamen tahta ve onlar da pek dayanıklı durmuyor gibi. İşin özü, bu kervansaray sahibinin alt kata epey para harcadığı, ama yukarı kat için aynı cömertliği ortaya koymadığı kesin. Odanın içine girdiğinizde ise, beklediğinizden de farklı bir görüntü bulunmuyor. Kapının tam karşısına denk düşen bir cam dışında duvarlarda hiçbir şey bulunmamakta. Odanın içinde ise tek bir yatak, iki tane de ikili kanepe bulunmakta. Odanın tam ortasına serilmiş kilim ise oldukça eski, ancak değersiz durmakta. Üzerindeki deforme olmuş alanların çokluğu da antika olsa bile bu kilimi değersiz kılmaya yetecek gibi duruyor. Miura odaya girer girmez doğruca yatağa ilerlerken, kendini bir yığınmış gibi yatağın üstüne bırakıyor. Havaya kalkan ufak tozlar burnunun kaşınmasına neden olsa da, Miura’nın memnuniyetsiz yüz ifadesi, yatağın bir mezar taşı kadar rahatsız olduğunu gösteriyor. Miura tek bir kelime etmeden ve yüzündeki ifadeyi bozmadan yatakta durmakta. Sen ise kapının hemen yanında bulunmaktasın. Yatakta bir kişilik daha yer olduğunu söylemek mümkün, ancak bu durumda biraz sıkışmanız da gerekecek gibi.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: Sevginin Doğuşu

Mesajgönderen Izumi Katsuo tarih 25 Ara 2014, 21:36

Karşısında çözülmesi imkansız bir bulmaca bulunuyordu. Her harfin yerini bir usta titizliğiyle yerine koyarken birden hepsinin yanlış olduğunu görüyor ve bulmacayı baştan tamamlamaya çalışıyordu. Bunun başarıyla asla sonlanmayan bir tuzak olduğunu düşünmeye başladı. Çünkü ne zaman bir şeyi bildiğini sansa aslında bilmediğini daha sonradan anlıyordu. Bu bulmaca ise Miura idi. Onun hareketlerini anlamaya çalıştığı her vakit kafasında daha fazla soru işareti oluşuyordu. Verdiği cevabın kızı memnun edip etmediğini o kadar çok düşünmüştü ki, bir yerden sonra pes edip umursamamaya başlamıştı. Kızın suratı felçli gibiydi. Soğuk bakışları tenini titretirken gözlerinin ardındaki karanlık, yaşam yolunun ışığını bir anda söndürüyordu. Gözler her şeyin aynasıdır sözü bu kız için koskoca bir yalandan ibaretti. Bu kadar düşünceye rağmen en sonunda cevabının karşısındakini memnun ettiği sonucuna vardı. Sonuca pek güvenmiyordu. Karşısında bir bulmaca vardı ve yolun sonunda her şeyi silip baştan yazması gerekebilirdi. Bulduğu sonuçla birlikte bir sonraki hareketinde daha dikkatli olması gerektiğini aklının bir köşesine yazdı.

Karşısında hayatında gördüğü en tatlı yılanın olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirdi. Gözleri resmen sinsi bir yılanı andırıyordu. Masaları teker teker dolaşan bir hayalet misaliyle bütün masaları süzmeye başlamasıyla Katsuo için daha da önemli birisi haline gelmişti. Yaptığı bu hareketle onun ne kadar tehlikeli birisi olduğunu tekrar anlamıştı. Yaptığı hareket o kadar cansızdı ki, o bile neredeyse etrafı izlediğini fark etmeyecekti. Birisinin onları dinleyip dinlemediğinden emin olmak istediği ortadaydı. Hele ki etrafı süzmesi bittikten sonra gözlerine bakışı kalbinin kısa bir süreliğine durmasına sebep olmuştu. Kısa süreli kalp krizi, Miura'nın gülüşüyle daha da şiddetli bir kalp tıkanıklığı haline gelmeye başlıyordu. Hissettiği bu duyguları her geçen dakika daha da sevmeye başlamıştı. İnsan olmanın bu kadar zevkli bir şey olduğunu bilmek, onu tanrı kavramından daha da uzaklaştırıyordu. Sanki bu kızın yanındayken zaten tanrıydı. Hissettikleri ve bildikleri onun için yeterliydi. Yolun sonuna gelmiş gibiydi.

Tanrı kavramından uzaklaşması, onu cinsel dürtülerine daha da yaklaştırıyordu. Miura'nın yaptığı hareketle göğüslerini öne sürmesi, onun bütün dikkatini dağıtmıştı. Etrafla bütün alakası kesilmişti. Artık ortamda sadece Katsuo ve Miura'nın memeleri vardı. Ne kulağında bir söz, ne de etrafta başka birisi. Sadece üçü. İki meme ve bir tanrı, bir tanrının memelerle imtihanı... Artık ne denebilirse o yaşanıyordu. İçinde bulunduğu sessizlik daha da katı bir hal alınca bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Gözlerini memelerden aldıktan sonra Miura'ya bakmıştı. Kıza baktığındaysa hayatında ilk defa utanç duygusuyla yüz yüze gelmişti. Tanrıçası onun gözlerine bakıyordu ve yaptığının farkındaydı. Daha önce böylesine can sıkıcı ve vicdan azabı çektiren bir olay yaşamamıştı. Gittikçe sıradanlaştığının farkına vardı. Bu aşk onu her geçen saniye daha da güçsüz kılıyordu. Bunun farkına vardıktan sonra artık kendine gelmesi gerektiğinin farkına vardı. Her ne kadar karşısındaki insan onun için önemli olsa da kişiliğinden taviz vermemeliydi. Miura'nın emriyle tamamen kızın gözlerine odaklandı ve planı dinlemeye başladı.

Plan hayatında duyduğu en mükemmel olayı anlatıyordu. Bu sefer hayatının en büyük yükseliğini yaşayacağından emindi. Eğer plan başarılı olursa, bütün köylerde isimleri anılmaya başlayacaktı. "Ölümün Notaları" ilk defa tanınacak ve insanların kalbindeki tanrı korkusunu uyandıracaktı. Ayrıca yemeğin ve odanın parasını da vermemesi de cabası olacaktı.

Buraya gelirken Miura ile geçireceği ilk gecenin böyle olacağını hiç beklemiyordu. Hayatının kadınıyla aynı odada kalmak onun için bile fazlaydı. Hem az önce gözleriyle resmen kıza tecavüz etmişti. Bu olayın ardından kızla aynı yatağa girmek bir tanrı için bile imkansızdı. Bunun yerine kanepelerden birine oturdu ve kızı izlemeye başladı. Bu bile ona yeterdi. Konuşmak yerine uyumayı tercih eder mi diye merak ediyordu. Çünkü plan başlayana kadar kızla konuşmayı çok istiyordu. Böylece kızı daha fazla tanıyabilirdi. Daha fazla merak etmek yerine zaman kaybetmeden kıza "İş üstündeyken yakalanırsak ve ortalık bir anda hareketlenmeye başlarsa ne yapacağız? Kaçacak mıyız yoksa etrafı kan gölüne mi çevireceğim?" diye sormuştu. Daha kişisel sorular sormak istiyordu fakat bunu yapacak cesarete henüz sahip olamamıştı. Çünkü her denemesinde kız onu daha da aşağılıyordu.
Resim

Künye
İsim:Izumi Katsuo
Yaş:21
Cinsiyet:Erkek
Element:Fuuton
Seviye:C-Rank
Rütbe:Chuunin
Alım Gücü:5 - Orta Gelirli/10
Kullanılabilir GP:11

Profil
Güç:5
Çeviklik:5
Kondisyon:5
Potansiyel:5
Varlık:6
Zeka:4

Eksiklikler/Özürler:-


Ninjutsu
Tobikoshi no Jutsu
Furyuu no Jutsu



Taijutsu
Suiseiki Stili, B-Rank
Kaidan, C Rank



Genjutsu


Beceri Listesi
Etkileyici Konuşma 8
Gemmei-dou (D-Rank)



Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
-Herkese verilen shinobi çantası (Tamamı dolu)
Kullanıcı avatarı
Izumi Katsuo
 
Mesajlar: 72
Kayıt: 09 Eyl 2014, 18:43

Re: Sevginin Doğuşu

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 26 Ara 2014, 19:14

Konu Kaçınılmaz Son başlığından devam edecektir.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Önceki

Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron