Lanet olasıca beyaz saçlı orospu çocuğu! Seni öyle bir uyutacağım ki beyaz atlı prens bile uyandıramayacak, yavşak herif!
Akane-san'a ne oldu da dalıp gitti acaba? Bu tarz olaylar ninjalar arasında çok artmaya başladı ve endişe duyuyorum. Köy adına pek de güzel bir şey değil zira. Fakat köy ve benim adıma daha kötüsü hemen burada, bu köyde duruyor! İşin güzel yanı, muhtemelen yalnız bir şekilde duruyor. Avlanmaya hazır bir şekilde duruyor. Sinsice, ansızın, gırtlağına açılacak tatlı bir kesiğe karşı hazırlıksızmış gibi duruyor. Tch, ne saçmalıyorum. Lütfen lütfen, burada deneyimli birinden bahsediyoruz.
İki görev arkadaşım da burada olduğuna göre bana duygu ve düşünce tufanını bir kenara bırakıp plan kısmına geçmek kalıyor. Şimdi, bu adam Shinn denen saykopatsa öncelikle onu doğuranı sikeyim, sonrasında dövüş tarzına gelebiliriz.
"Rakibimiz hakkındaki bilgilerimiz pek de işe yarar şeyler değil, fakat hiçbir şey bilmemekten iyidir. Öncelikle, beyaz saçlı olmasının yanı sıra, dışarıdaki evlerin durumuna bakacak olursak Katon ve Doton'dan yüksek seviye yıkım saldırılarına sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Şimdi, bu özelliklerin hepimizin aklında bir Shinn portresi oluşturduğunu düşünüyorum nedense. Çünkü, elemanımızın bir de yakın dövüş tecrübesi olacak ki, Akio-san'ın cesedi, öhm-öhü. Her neyse. Buna eklenecek kısımlara gelecek olursak, bizden daha tecrübeli bir shinobiyi öldürebilecek kadar gücü varsa ve bu shinobi öleceğini anlayıp küçük kızı saklıyorsa, karşısındaki kim olduğunu biliyor demektir.
Yani elimizde hali hazırda bilindik bir düşman var. Açıkçası buraya da bu shinobilerin zaten Shinn hakkında bilgi toplamak adına gönderildiğini düşünüyorum. Shinn olayını askıya alıyorum. Bizden daha tecrübeli bir shinobiyi öldürecek güce sahipse, tecrübeye de sahiptir. Tecrübeli bir adam plan proje olmadan hamle yapmaz gibi geliyor.
Yakın ihtimal, ona ulaşana kadar epey tehlikeli tuzaklarla karşılaşacağımız. Bu ihtimal ürkütücü, ama uzak ihtimal daha ürkütücü. Uzak ihtimal, adamın herhangi bir plan proje veya tuzak hazırlamamış olması. Bu onun aptal olduğunu değil ihtiyaç duymadığını gösterir ki; böyle bir düşman karşısında işimiz zor.
Ne yapacağımıza gelecek olursak, Katon ve Doton kullanıyor olması, yakın dövüşte etkili olması ve kesici bir alet kullanıyor olması, bu adamı Shinn'le bağdaşlaştırma sebebimizdi. Eğer öyleyse, bu elementlere bir de Raiton eklemek durumunda kalacağız. Ninjutsu konusunda uzak yakın fark etmeksizin, epey ofansif bir rakiple karşı karşıyayız gibi. Taijutsu seviyesinin de bizden katbekat üstün olduğunu söyleyebiliriz.
Ben, uzak menzilden, başarılı olabilirsem Genjutsu ile işe yarayabilirim ve repertuarımda birkaç tane de, böyle bir düşmana etki edip etmeyeceği şüpheli, defansif ve ofansif Doton tekniği var. Himei, yakın dövüşte eline geçecek en ufak fırsatta, anlık kritik hasarlar verebilir.
Fakat kullandığı Musatsu stili, barındırdığı agresif dövüş tarzından dolayı onu açık ölüme sürükleyecektir. Size bakacak olursak Akane-san, bir katana taşıyorsunuz. Demem o ki, Katana genel olarak birebir ya da açık dövüşte kullanılan bir ekipmandır. Dolayısıyla ilk karşılamayı sizden bekleyeceğim. Kontrollü hamleler ile rakibi sıkıştıracaksınız, ben de bu konuda elimden geldiğince Genjutsu desteği sağlayarak rakibi engellemeye çalışacağım.
Hime-chan, sen görevde kilit noktayı oynuyorsun. Bitirici hamleyi senden bekleyeceğiz. Bir başka deyişle, önden gidecek biri ya da bir bunshine ihtiyacımız olacak. Rakip, kendini gösterdiği anda Akane-san ve ben devreye gireceğiz. Ben kendimi tam olarak göstermek niyetinde değilim, çünkü olası bir açık alan dövüşünde kolayca harcanacak bir yapım var. Bu yüzden, gizliden gizliye Akane-san'a koruyucu meleklik yapacağım.
Akane-san, şayet plana uygun bir şekilde düşmanı köşeye sıkıştırmayı başarabilirsen, onu Himei'ye yönlendireceksin ve bu muhtemelen onun için bir son olacak. Ama öncelikle, alternatif bir son hazırlamak istiyorum. Kullanmayacağınız patlayıcı kağıtlarınızı bana verin." diyecek ve patlayıcı kağıtları alacak olursam, vücudumun üstüne bir bir dizecektim. Evet, yapacağım. Olur da elimde başka bir imkan kalmazsa, yapabileceğim son şey bu olacaktı.
"Şimdi, kulübenin yerini biliyoruz. Oraya doğru elimizden geldiğince gizlenerek gideceğiz. Bu noktada, görevin ne kadar ciddi olduğunu belirtme gereği duymuyorum. Yanlış bir şey yaptığımızı da hiç sanmıyorum. Bu arada, sizi zorlamayacağım. Şayet ikinizden biri ya da doğrudan ikiniz gelmeyecek olursa, Kusagakure'nin şanlı ninjalarını temsil ederekten yaptığım biz çekimli konuşmayı bene çekmekten ve oraya tek gitmekten kesinlikle korkmayacağım." diye ekleyecektim, Akio-san'ın alın bandını yavaşça söküp, kendiminkiyle değiştirirken. "Çimenler sararmazsa nasıl filizlenir yenileri?"şeklinde mırıldanacaktım, alınbandını bağladığımda, cesede bakarak. Akio-san'ın yüzünü, vücudunu, üstündekileri iyice inceleyecektim. Belki sonrasında işime yarayabilirdi.
Dostlarım da onaylarsa, onlarla birlikte sessizce kulübeye doğru yola çıkmak üzere son hazırlıklarımı yapacaktım.
Patlayıcı parşömenler? Tamam. İntikam yemini? Tamam. Havalı ve gaza getirici konuşma? Tamam. İntikamını alacağımız kişiye dair eşya? Tamam. Kandırılmış küçük kız? Tamam. Her şey tamam. Görev arkadaşları da tamamsa bu işe başlayabiliriz!