İki-üç dakikalık kısa bir yürüyüşün ardından cesedi gömebileceğimiz uygun bir yer bulmuştuk. Biricik kankam burayı bulana kadar bana tip tip bakmıştı. Büyük ihtimalle sinirliydi çünkü cesedin anasını sikmişim. Taşırken o anki ruh halimden dolayı pek fark edememiştim fakat şimdi gayet rahat bir şekilde görebiliyorum. Cesedin bir bacağı yok, ağzı ve gözü açık kalmış, suratında sıyrıklar var. Nasıl bu hale getirdim diye düşündüm ister istemez. Altı üstü ufak bir patlamanın sivillerde bu kadar etki bırakacağını düşünmemiştim. Birdahakine bir yerleri patlatırken etrafta sivil var mı diye kontrol ederim artık. Neyse, böyle boş işlere kafa yormanın anlamı yok. Şu an yapmam gereken daha önemli bir şey var, o da kanıtları ortadan kaldırmak.
Hachiman cesedi zemine bıraktıktan sonra birden garip sesler çıkartmaya başladı. Önce inledi, sonra ıkındı. Ne yapmaya çalıştığını anlamadım, anlamak ta istemiyorum. Şu an tek yapmak istediğim cesedi düzgün bir şekilde gömmek ve köyüme geri dönmek. Köye döndüğümde büyük ihtimalle görevi beceremediğim için ebemi belleyecekler ama buna değer. Köyden kaçıp bir başıma ne yapabilirim ki? Nasıl para kazanabilirim? Nasıl yemek yapabilirim? Hepsinden daha da önemlisi kaçıp nereye gideceğim? Aslında gidebileceğim birisi var, fakat beni nasıl karşılar hiçbir fikrim yok. Canım sıkılınca Bingo kitabındakine elemanlara bakmıştım bir keresinde. Onların arasında güçlü bir kılıç ustası vardı, adı Satou Shi gibi bir şeydi. Kitapta rastladığım tek kılıç kullanan ve güçlü herifti. Onun yanına gidip beni güçlendirmesini isteyebilirim fakat beni pek hoş karşılayacağını sanmıyorum. Hakkında üç-dört satır bir bilgi vardı, karısını mı neyini öldürüp köyden kaçmıştı. Kötü bir adam anlayacağınız, belki öğrenci kabul etmiyordur. Adamın yanına gitmemin sonucu ölüm bile olabilir, babalara gelmek istemiyorum...
Ben düşüncelere dalmışken Hachiman bana emirler yağdırmıştı. Yaklaşık üç-dört dakika bana bir şeyler anlatmıştı. Benim anladığım şey ise 'Çukur kaz, cesedi göm, çukuru kapa'. Hachiman'a sert çıkışmak istemiştim fakat bu kadar uzun konuştuğu ve bir kere bile küfretmediği için kendisine saygı duydum bu yüzden hiçbir cevap vermedim. Usulca anladığım şeyi yapmaya koyuldum.
İlk aşama olan çukur kazmak! Öncelikle etrafıma bir bakındım, çukur kazmak için kullanılabilecek bir şeylerin olup olmadığına. Ormanda bir şey bulabileceğimi düşünmüyordum zaten, o yüzden birkaç saniyeden fazla bakınmadım. Adeta bir köpek gibi ellerimle çukur kazmaya başladım. Tıkandığım yerlerde gerekirse kılıcımın kınını, gerekirse kunaimi kullanacağım.
Yeteri kadar derin bir çukur kazdıktan sonra cesedi gömecek ve üstüne kazdığım kumları atacağım. Bu işlem saatlerimi alabilir fakat uğraşmaya değer. Ortada bir ceset bırakıp köye dönmek gibi bir aptallık yapmam. Eğer cesedi iyi saklayamazsam kellem bile gidebilir. Kellemin gitmesini istemiyorum. Daha çok gencim, yapacak çok şeyim var!