Bu sırada da adımlarını iyice hızlandırmış olan iki Hachi ile amcanın yanına iyice geliyor. "Yav olur mu öyle şey? Gidelim bakalım bir istersen." diye karşılık veriyor amca, patlama sesini umursamaması söylendiğinde. Hatta, artık ikiliye epey yaklaşmış olan adamlar da panik ve merakla "O ses neydi öyle?" diye sorsa da, Hachi'nin rahatlığından dolayı umursamamayı tercih eden adam "Arkadaşıymış falan herhalde. Ne bileyim önemli bir şey yoktur diyor." diye cevap veriyor kafasıyla Hachi'yi işaret ederek. Kısa süreli bir kafa karışıklığı ardından gelen adamlar da yerdeki ikilinin yanına oturup, sohbete dahil oluyor.
Köyü uzaktan tam net olmasa da görmeye başlamış olan Daichi, yol boyunca tamamen şans eseri kimselere denk gelmeden taşıdığı cesedi bu noktada saklama kararı alıyor. Bunu yaparken, yol kenarında duran ve patlattığına epey benzeyen bir ağacın dibini seçiyor. Çalılar bir bedeni saklayacak kadar gür olmasa da, ağacın dibindeki irili ufaklı taş ve kayaların bedeni kamufle edeceğini umuyor. Ardından köye daha hızlı adımlarla ilermeye başlıyor.
"Yani... Var bir kaç hasta daha da... Benim veletler biraz fazla bıçkınlar. Gelen oka kafa atarlar, o dereece asiler. Kami belalarını mı verdi nedir yamuldular bir gripte." diye sohbete devam ediyor amca Hachi ile. "Benim hanım da hastalandıydı ama o hemen atlattı mesela." diye devam ederken, Hachi'nin Ennoshita olduğunu tahmin ettiği yeni gelen adam "Benim kardeşim de hasta epey yav. Dün yanına gittim tuvalete bile gidecek hali yoktu. Bu yaşta ben götürdüm adamı tuvalete öyle düşünün." diye lafa karışıyor. Sona kalan üçüncü adam ise "Bende de çocuklarda da bir sıkıntı yok." diye mırıldanmakla yetiniyor. Bu tarz kısa laflaşmalar ve dağınık bilgiler eşliğinde dörtlü, çimenlerde yayılıp keyiflerine bakarak epeyce bir sohbet ediyorlar.
Ta ki üzeri kanlı bir Daichi yanlarına gelip Hachi ile konuşmaya başlayana kadar.
Daichi: Karşındaki herkesin önce suratına, ardından kıyafetine bakması ve surat ifadelerini değiştirmesiyle sen de refleks olarak üzerine bakıyorsun. Yol boyunca fark etmedin, etseydin bile yapabileceğin bir şey yoktu ama cesedin kopan bacağı kıyafetini kan lekeleriyle kirletmiş. Bu noktada artık yapabileceğin bir şey olmadığı gibi, belki de bu durumu pek umursamıyorsun. Hachiman'ı, gözün kapalı güvenebileceğin nadir bir insanı adamlardan uzağa çekip derdini anlatıyorsun.
Hachiman: Çocuğun seni uzağa çekmesine bir ses çıkarmıyorsun. Köylülerin sizi duymayacağını düşündüğünüz bir noktaya geldiğinzde, Daichi maskesini çıkarıyor.
Maskeyi çıkarmasıyla çocuğun sesini iki farklı tondan duymaya başlıyorsun. Biri, daha yükseklerden gelen, sakin, rahatlatıcı bir tonken, diğeri iç gıcıklatan ve beynini yoran, uyuz bir ton. İki ton da aynı kelimeleri sarf etse de, iki farklı Daichi ile yüz yüzeymişsin gibi hissetmeden edemiyorsun. Sanki, bir Daichi yardım alabileceği tek kişi olarak gerçekten seni görüp, sana yardım için yalvarırken, bir diğer Daichi ise karşında utanmadan sana yalan söyleyip seni tuzağa çekmeye çalışıyor. Bir yarın çocuğun istediği yardımı ona vermek isterken, diğer yarın o çocuğu buracıkta katletmek istiyor.
Hangi Daichi'nin sesine karşılık vereceğini düşünürken, zihinsel rahatsızlığının yarattığı bu karmaşayı ilk, ve belki de son defa kontrol edebileceğinin de farkındasın.
- Kapalı konu
- Tur sırası Hachiman > Daichi şeklindedir.