Ağaca kolayca uzanabileceğiniz bir zemin arıyorsunuz ikiniz de ilk. Tabii, Daichi'nin Giin'e göre biraz daha yüksek bir kaya araması gerekiyor ama... Ayak uçlarınızla yokladığınız bir kaç kayadan sonra ikiniz de güvenli bir yere çıkıp uzanıyorsunuz ağaca doğru. Yamacın daha üst noktalarına çıkmanıza veya ağacı devirmek için efor sarfetmenize gerek kalmıyor. Daichi ayaklarıyla, Giin de ellerini kullanarak ikiniz de sağdan birazcık ittiriyor, zaten köklerinin yarısı dışarı çıkmış olan ağacı girişin soluna doğru deviriyorsunuz.
Devirmenizle kalkan toz ve topraktan, ellerinizi gözlerinize siper ede ede sakınıyor ve tekrar girişin, kayaların önüne iniyorsunuz. Bir süre sonra toz bulutu, Daichi'nin hala tuttuğu meşalenin aydınlattığı alandan çekiliyor. Sonra meşaleyi, çekmenizin gerekmediği ufak bir kayaya bir şeyleri tutuşturmayacak bir şekilde yaslayıp, kayalara girişiyorsunuz. En üstteki sıkışmamış ve boyut olarak daha küçük olan kayaları indirmeniz bir on dakikanızı ve orta miktarda eforunuzu alırken, alttaki sıkışmış ve boyutça daha büyük olan kayaların kıpırdamaya niyetlerinin olmadığını fark ediyorsunuz. Sanki inat etmişler, kaptıkları yerleri kimseye vermeye niyetleri yokmuşçasına size karşı geliyorlar, oynamıyorlar. Çektiğiniz ufak kayalar sayesinde içeriyi biraz daha iyi görebiliyor olsanız da ikinizin de, Daichi'nin bile girebileceği bir delik oluşturamıyorsunuz. Büyük kayalara bir çözüm bulmanız gerekiyor.