[Kane, Sora] İntikam

[Benjiro Kane]

Kane, düşüncelerini belirttikten sonra gölgelere tekrardan geri çekilip, Sakura'nın ardından olayları izlemeye koyulmuştu. Aşçılardan biri Sakura ve diğer hizmetçiye sesini duyuracak nitelikte bağırmış ve bu yiyecekleri özenle, zarar vermeden masalara götürmelerini söylemişti. Sakura, yılların deneyimi ile dikkatini çeken yiyecekleri düzgün bir şekilde alıp, gerekli yerlere götürmeye başlamıştı.

Bir kaç dakika öncesine kadar boş olan salon şimdi oldukça dolu gözüküyordu. Masalarla donatılmıştı koca salon, pahalı minderlerde vardı ayrıca. O sırada Kane, bir kaç saniye gözlem için gölgelerden çıksa da dikkatlerini çeken Geyşayı bulamamıştı, tekrardan Sakura dikkat çekmeden sakin ve usulca taşıdıklarını masalara taşımıştı, dikkat çekmeden. Bir süre böyle devam ettikten sonra, tekrardan beş dakikalık bir fırsat yakalamışlardı, Kane bu sefer bu fırsatı iyi değerlendirmek istiyordu, bu düşünceyle Sora'nın yanına ilişti:

"Plan basit, avın kuytu bir köşeye geçmesini bekleyeceğiz. Lavabo, malikanenin üst katlarından biri yada dikkat çekmeyecek herhangi bir yer, gerekirse ikimizden biri onu buraya çekecek. Ben Genjutsu ile onu kendi dünyama çekip, dışarıdan gelen saldırılara karşı etkisiz hale getireceğim, sende temizce öldüreceksin. Ardından olay yerinden uzaklaşıp, malikanede bir kaç saat daha kalacağız, dikkat çekmemek için. Uygun bir vakitte de, olaylar kızışmaya başladığın da muhtemelen bu malikaneyi terk edeceğiz, eğer ihanet etmeye kalkarsan seni kendi rüyanda öldürürüm."

Soğuk bir şekilde, tane tane konuşarak planı anlatmıştı. Şayet Sora, tam tersini denerse işler kötüye sarardı. Gerçi Kane, ikisi konuşurken avlarının dikkatinin dağılacağını düşünüyordu. Böylelikle daha rahat işini halledebilirdi. Ama işini garantiye almak için, garanti bir planın olması gerekiyordu. Kısacası Kane, gölgelerin ardından sadece sinsice olanları izlemiyor, ayrıca bir ton şeye kafa patlatıyordu. Sora'nın bir aptal gibi neden bir av görevini kullanarak birine katılmaya çalıştığına lanetler savuruyor, bazende onuda mı öldürsem diye düşünmemden edemiyordu.

[GM - Naruto]

Kane'nin lafları bittikten sonra Sakura'ya bırakıyor bedenini, ardından tekrar götürmeniz gereken yemekler hazırlanmış oluyor. Elinizden gelen en iyi şekilde, yemekleri masalara diziyor ve sunumu hazırlıyorsunuz. Aşırı iyi bir iş çıkadığınız söylenemez, lâkin sizden beklenen bir performans sergiliyorsunuz. Şu ana kadar dikkat çekmediğiniz aşikâr.

Iori, salonda geyşalara emir veriyor ve salonun düzenini kendi ayarlıyor, ayrıca bir kaç tane korumaya emir verirken duyuyorsunuz. Korumalar sıklaşmaya başlayacak misafirler gelirken, misafirler buradayken de onların bulunduğu alanda yoğunlaşacak, fakat herkese kişisel koruma verilmeyecek, zira o kadar adam yok. Bu bilgiyi akıllarınızın bir köşesine kazıyorsunuz.

Ardından tekrar bir 5 dakikalık aranız oluyor. Muhtemelen birazdan salonun donatılması biter ve bir saatlik aranıza başlarsınız.

[Raijin Sora]

Bekleyişimiz devam ediyordu. Henüz avımız kendini göstermemişti, daha da göstermeyecekti. Bu süre içinde oldukça gereksiz işler yapıyorduk. Bir hanımevladı gibi yemek getirip götürüyorduk. bu beni oldukça rahatsız etse de sonunda elde edeceğim mutluluk beni rahatlatıyordu. Kane ise düşündüğüm gibi bir aptal değildi. Aklında bir plan vardı ve planını ana hatlarıyla anlatmıştı. Evet oldukça basit ve etkili bir plandı. Avını tek yakala ve sonra işini çaktırmadan bitir. Fakat Fukuda'nın bu kadar kolay bir lokma olacağını düşünmüyordum. Eğer A rank olması bir abartı değilse tabi.

Kane konuşmasının ardından biraz tehditte savurmuştu. ona pabuç bırakacak halim yoktu ayrıca onunla konuşmak da istemiyordum ama bir şey söylemeden edemeyecektim. ''Beni öldürebileceğini mi sanıyorsun. O fikri aklından çıkar ufaklık. Ayrıca plana sadık kalacağım. Sen ortaya çıkarsan beni de öldürürler. O yüzden burada birbirimize takılıp kaldık. Umarım ağzın kadar büyük bir shinobisindir.'' Sözlerimi söyledikten sonra tekrar mutfakta olan bitenlerle ilgilenecektim.

Mutfakla ilgilenirken bir yandan da kendi planımı düşünecektim. Karasu Bunshin tekniğimi iyi kullanmam lazımdı. O teknikle bir sürü alternatif elde edebiliyordum. Belki baş kahyanın yerine geçebilirdim. Karasu bunshin tekniğimi kullanıp bir klon oluşturur ve bu klonu baş kahya gibi kullanabilirdim. Şimdilik bu riski almaya gerek yoktu. Fakat alınabilecek bir riskti. Konuğumuz gelsin de eğlence başlasın bir an önce.

[Benjiro Kane]

Ne zamandan beri bu hale gelmiştim? Bir insana ne zamandan beri bu kadar rahat seni öldürebilirim diyebiliyordum... Kim bilir. Değişim denen bu şey beni oldukça ağır yaralamış olmalıydı ki, bu denli soğuk gözlerim, kalbimi de yavaşça soğutmuştu. Oysa bundan yıllar önce, sadece doktor olmak isteyen, insanların hayatını kurtarmakla kendini mütevelli etmiş bir çocuktum. Şimdi tam aksine insanların canını almayı hedefleyen, bir Shinobiyim. Ne sebepten olursa olsun bu dünyada hangi insanın başka bir insanı öldürebilme yetkisi vardı ki? Kendimize insan deyip, diğer hayvanlardan üstün kılıyorduk, ama bir insanın başka bir insanı öldürmesi, bir aslanın bir geyiği öldürmesinden ne kadar farklı olabilirdi ki? Üstelik biz kendi türümüzü, o başka bir türü öldürüyordu. Bu bizi daha da fazla acımasız ve gaddar yapmıyor muydu?

Sanırım bugün neysem, 12 yaşımda abimi kaybettiğim de oldum, o Ame'nin yağmurlu gününde savaştan dönen Shinobileri, o taştan duvarların arasında heyecanla beklerken oldum, yavaşça canavar olmuşum da, haberim yok. Şimdi kendimi tanıyamıyorum, kayboldum. Eski benliğimi bulamıyorum...

Kendime sürekli, o adamı öldürebilirim, çünkü sebebim var diyordum o an, kendi içimde savaşıyor ve bu savaşı her geçen saniye kaybediyordum. En azından Shunsen Fukuda adlı bu caniyi öldürecek bir sebep ile kandırmıştım kendimi, ama ya Raijin? Gerçekten ihanet edip, saflarını değiştirse ve bana karşı gelse, onuda öldürebilir miydim? Eski Kane olsaydım, sanırım vereceğim cevap 'Kesinlikle hayır' olacaktı, ama şimdi vereceğim cevap sanırım olmayacak, çünkü ne dersem diyeyim onun yalan olabilme oranı o kadar yüksek ki, eğer böyle bir kumara kalkarsam sanki her halükarda kaybedecekmiş gibi hissediyorum. Kendime güvenmiyorum.

Kendini savunuyordu, çünkü açıkça seni öldürürüm demiştim Raijin'e, haklıydı kendini savunmakta. Doğrusu zayıf biri de değildi, ama içimden bir ses bana karşı şansının olmadığını söylüyordu. Bana söylediği sözlere karşı, cevap vermedim. Eğer cevap verseydim karmaşa artacak ve bu Raijin ve benim, Shunsen Fukuda adlı ile caniye beraberce savaştığımız hikaye değil, Raijin ile benim savaşımın hikayesine dönüşecekti. Ve bu köy yönetimi için oldukça ciddi bir problem ve bizim için de suçtu.

O an, tek bir şey düşündüm. Raijinin ağzından geçen o son cümle, beni bir kaç dakikalığına düşünmeye itmişti. Gerçekten güçlü müydüm? Yoksa laf yapan bir aptal mı? Emin değildim. Emin olmak içinse gerekli bir kaynak yoktu elimde, zaten bu beş dakika da ne kadar düşünürsem düşüneyim, geçmişte pek bir iş yapamadığım aklıma geliyordu sadece. Ve bu, beni bir kaç saniye de olsa hayal kırıklığına uğratıyordu, ama toparlanmam o kadar hızlı oluyordu ki, sanırım geçmişten yediğim tokatlar bir bebeğin tokattı gibi geliyordu, gözlerimi kapatmama sebep oluyor ama canımı yakmıyordu, sadece refleks olarak karanlığa gömüyordu beni bir kaç saniyeliğine.

Bu düşünceler yeterince zamanımı yerken, Sakura rolünü tekrardan üstlenip işime odaklanacak idim. Ve o bir saatlik arada, koca bir evi dolaşıp biraz fikir sahibi olmak istiyordum. O yüzden işimi erken bitirmem şarttı, acele etmeden düzgünce bu servis işini tamamlayacaktım.

[GM - Naruto]

Son servisinizi de yapıyorsunuz. Salon tamamen leziz yemekler, sert fakat mayhoş içkiler, rahat yastıklar ve güzel geyşalar ile doluyor. Lâkin geyşalara dokunmak yasak, muhtemelen misafirler bunun da farkındadırlar. Ne de olsa bir soylunun evi bu. Fakat ev sahibinin güzel kadınlarıyla hava atması da bir gereklilik bu tarz çevrelerde.

Servis tamamlandığında, Iori yanınıza geliyor. Yer masalarını inceliyor, iyice. Yüzünden bir his okuyamıyorsunuz, lâkin bakışları bile ince ve estetik. Ufak bir hareket seziyorsunuz gözünde, bir anlığına. Fakat bunu ne iyiye, ne de kötüye yorabiliyorsunuz. Rastgele bir refleks bile olabilir.

"Elinize sağlık. Misafirlerimiz 1 saat sonra gelecekler, o vakte kadar serbestsiniz. Üst katlara erişim yasak, aklınızda bulunsun. İsterseniz mutfakta akşam yemeğinizi yiyebilirsiniz, aynı kalitede yemekler hizmetlilere de orada servis edilmekte. Onun dışında 1. katı dolaşıp malikânemizi gezebilirsiniz, bahçede vakit geçirebilirsiniz. Güvenlik personelimizin ikazlarına uymaya özen gösterin lütfen."

Fazla dikkat çekmemek adına tekrar mutfağa dönmek için izin istiyor ve saygıyla Iori'yi selamlıyorsunuz, aynen o da selamınıza karşılık veriyor ve işine dönüyor.

Mutfaktasınız tekrar, sizin için birer tabak sushi ayarlanmış, biraz miso çorbası ve lapa pirinç de var. Muhtemelen bu, hayatınızda yiyeceğiniz en kaliteli yemek olacak, o yüzden görevinizin yanında yemeklere de gözünüz gitmiyor değil. Yemek yiyerek 10-15 dakika kaybedersiniz, en fazla.

[Raijin Sora]

Masaları hazırlamaya devam ediyorduk. Son turdan sonra artık herşeyi hazırlamış ve gururlanma aşamasına geçmiştik. Fakat karşımdaki manzara benim için sadece boş bir görüntüydü. Kanlar içinde olmayan bir görüntü benim için boş sayılırdı. Masanın üzerinde kafası vücudundan ayrılmış bir insan görmek daha güzel bir görüntü olurdu. İşimizi bitirdikten sonra İori gelmiş ve bizimle konuşmuştu.

Bir saatlik boşluğumuzu resmileştirmişti. Ne yapacaksak şimdi yapmalıydık. Bir adım öne geçmek için yapmamız gereken birkaç şey vardı fakat bunun ne olduğunu etrafı gezmeden anlayamazdık. Üst katlara çıkışın yasak olması beni meraklandırmıştı ama şu anda yapacağımız görevle üst kat arasında bir bağlantı olmayacaktı büyük ihtimalle. O yüzden riske girmeden bize fayda sağlayacak şeylere odaklanmalıydık. Etrafı gezmeden önce yemek yiyecektim. Yemekler oldukça güzel görünüyordu. Lezzetli yemekleri yemeyerek kendimizi şüpheli bir pozisyona sokabilirdik. Herkes gibi davranmalı ve göze batmamalıydık.

Yemek yedikten sonra yaklaşık olarak 40 dakikamız kalıyordu. Kane ile işbirliği yapmalıydık. Kane ile kimsenin duyamayacağı bir yere geçtikten sonra '' Birimiz malikanenin birinci katını birimiz de bahçeyi iyice bir gözden geçirmeli. Aradığımız geyşayı ise mutlaka bulmalıyız. Bulmacanın eksik kısmı o şu anda. Ben bahçeyi gezip işimize yarayacak bir şeyler bulmaya çalışayım sen de malikanede takıl. Ara bitmeden beş dakika önce tekrar burada buluşup kritik yaparız ve planımızı kesinleştiririz. Ekleyeceğin bir şey varsa dinliyorum.'' diyecektim. Ardından Kane bir itirazı yoksa bahçede işimize yarayacak bir şeyler, ya da kullanabileceğimiz boşluklar arayacağım. Geyşanın malikanede olacağını düşünüyordum ama eğer bahçede ona rastlarsam bu fırsatı da kullanacaktım.

[Benjiro Kane]

İşsel yoğunluk ve bunun üzerine binen ani hastalıktan dolayı konuya yazamadım, yarın en erken saate konuya yazacağım. Bekletme için özür dilerim.

[GM - Naruto]

Benjiro Kane'nin karakterinin silinmesi üzerine konu sonlanmıştır, hiç yaşanmadığı varsayılacaktır. Çeşitli sebepler yüzünden tek kişi konuyu devam ettiremem, üzgünüm.

Özür olarak Sora'ya 20GP hediye ediyorum.