Ne mühürlemesinden bahsetti bu Jinryu bilmiyorum ama kafamda şöyle bir mantıklı açıklama aradığımda restorantı mühürlemekten bahsediyor olabilir diye düşündüm. Tabi saygısızlık edilince adam mühürlemek olayını anlamadım hiç. Belki de mühür yapan shinobilerdendir. Şöyle bir herife baktım da... Elinde kalem mühür çiziyor falan, hiç de yakışmadı nedense. Neyse yahu mühürleyebiliyorsa mühürlesin herifi. Tabi galiba espriydi bu göz, gülümsedi çünkü bu. Ben de çözemediğim için espriyi, özürlü gibi yüzüne bakmakla yetindim. Anlayabileceğim türden espri yaparsan sevinirim kardeşim.
Bizimki, herife kıro kıro bir şeyler söyledi. Gülümlü falan. Kiyo da böyle konuşuyor bu arada. Canısı demişti bir kere bana. Canısı ne lan? Gülüm ne? Jinryu, Kiyo? Kendinize gelin amına koyayım. Tamam bak şimdi Jinryu gitse o kıza gülüm dese, gene kıro ve boktan olmasına rağmen olabilitesi olan, eyvallah denilebilen bir şey. Kiyo bana neden canısı diyor? Jinryu neden garsona gülüm diyor? Ishi halkı böyle bence ya. Ben bir türlü ayak uyduramamışım köyüme. Uydurmak da istemiyorum açıkçası. Jinryu müdür ile konuşmayı kabul edince ben de mutfağa daldım. Bir sürü aşçı da peşime takıldı doğal olarak. Böyle ciddi ciddi sürü halinde beni takip edip etmediklerini denemek için mal mal yerlerden geçtim 2 kere ve evet, aşiret gibi geziyorlardı peşimde. Burnum havada bir şekilde "Etler." dedim. 4-5 kişi aynı anda "Etler burda beyim!" diyerek bir yeri gösterdiler telaşlı telaşlı. Birbirlerini de azarlıyorlardı sürekli. Son kullanmasına neden bakmadın falan diyerek.
Sakin sakin ilerledim gösterdikleri dolaba ve açtım kapağını. Açar açmaz midem kalktı. Elimle ağzımı kapatmak zorunda kaldım. Hem hafiften çürük kokuyordu, hem de ciddi ciddi et kokusu beni felaket kötü etkilemişti. Arkamdan "Beyim! İyi misiniz?" şeklinde bağırdılar ve tuttular kollarımdan. Dengemi mi kaybettim ne oldu? Bir kaç kişi dolabın kapağını burunlarını tutarak kapattı. Belli ki et bozuktu. "Tamam, iyiyim ben." diyerek kurtuldum ellerinden. Biri su getirmiş, alıp içtim. Hala aşçılar birbirilerine bağırıyorlardı. Neden kontrol etmiyorsunuz diye. Kısık bir sesle "Deniz ürünlerinde de aynı sorun var." dedim. Duymalarını beklemiyordum ama meğerse kulakları bendeymiş. Kafalarını sallayıp gene hararetli bir şekilde konuşmaya başladılar. Garsonlardan biri bana ekmek getirdi, midemin kalkmış olacağını düşündü sanırım. Alıp çiğnemeye başladım onu da. "Kokuya karşı baya hassassın sanırım." dedi beni izlerken. Ben de omuz silktim. "Et kokusunu sevmiyorum."
Jinryu müdürün yanından çıkınca bana gitmemiz gerektiğini ve yarın rapor vermemiz gerektiğini falan söyledi. Müdür, bizim kuru hasana rüşvet vermeye çalışmış... Yerimden kalktım, ekmeği yuttuktan sonra. Yanımdaki insanlar zaten rapor lafını duyar duymaz uğultu çıkardılar. Bana ekmek getiren garson da "İyi olduğuna emin misin?" diye sordu. Gözümün ucu ile bakıp kafamı salladım. Neden beni bu kadar umursadı ki şimdi? Umarım ekmekte bir şey yoktur. Tabi herifin tamamen iyi niyetli olup, benim böyle pislik düşünmem çok alçakça ama eskiden çok başıma geldi bu olay. İnsanlara güvenince hep kazık atıyorlar. Güvenmemelisin. Jinryu'ya yetişip kapıdan çıkarken dönüp insanlara baktım. Kiyo yüzünden bir sürü insanla iç içeyim. Ben böyle bir hayat istemiyorum ki ya. İstiyor muyum yoksa? Şuan cidden çok fazla dikkat dağıtıcı şey var. Eve gidince uzun uzun düşünmeliyim bunu. Önüme dönerken de Jinryu'nun sessizce delikanlı adam olduğumu söylemesi... Hmmm... Erkek adam erkek götü siker olayını düşünürsek evet, sanırım baya baya erkek adamım ben. Ne denir ki lan bu durumda? Sağol mu diyeyim? Eyvallah demeliyim galiba? Heyt be koçum? Götün güzelmiş? Lel.
Ben böyle düşünürken tabi cevap vermem gereken süre bitmiş, gitmişti. Ben de Jinryu'ya cevap olarak koca bir sessizlik vermiştim. Kiyo ve şu kız, biz mutfaktan çıkarken kol kola karşıladılar bizi. Gözlerimi kısıp ikisine de "Noluyoruz?" bakışı attım. Lan demin bunlar kavga etmiyorlar mıydı? Ne ara kol kola gezer oldular. O da değil, Jinryu da Kiyo'yla kavga etmemiş miydi? Tiplere gel ya. Ben valla biri ile kavga edersem, bir daha nah can ciğer olurum. Zaten şu hayatımda parmakla sayılabilecek kadar kişiyle can ciğer olmuşluğum vardır. Abim ve Kiyo dışında hepsi arkamdan vurmuş ya da beni yüz üstü bırakmıştır. Öyle işte. Jinryu kızı şöyle bir sarmaladı, erkek dediğin sarmalar çünkü, gene fısıldadı kızın kulağına. Ulan hala mı fısıldıyorsun? Ayıp diyorum. Respect diyorum. Hala toplum içinde kulaktan kulağa. Her neyse. Kiyo'ya dönüp "Etleri koydukları yere bakayım dedim, kokudan bayılıyordum az kalsın." diye açıkladım. "Sen bir de yedin onları. Tanıdığın iyi bir medic var mı, soralım ne yapacağımızı da evde düzgün bakayım sana..." Hassiktir. Ne diyorum lan ben? Ne dediğimi fark ettiğim an mırıltıya çevirsem de sesimi tabi ki duyulmuştur. Öksürüp "Annenlere söz verdim falan ya." diye bir şeyler salladım. Hay amına koyayım, konuşmam konuşmam, konuşunca da her şeyin ağzına sıçarım.