Mitsuko: Çevrede silah satan bir yer göremiyorsun ancak kervansarayın hemen bir kaç sokak yanında bir ramenci görüyorsun ve içeri dalıyorsun. Ufak bir yer. Yaşlı bir ustası var. Yaşlı ustaya soruyorsun son zamanlarda bir sıkıntı veyahut kargaşa olmuşmu diye, ancak elle tutulur bir bilgi almıyorsun, dedikodu dışında. Ancak Amegakure'li bir shinobinin günde 2 defa buraya uğrayıp 7 porsiyon yemek alıp, parasını ödeyip gittiğini öğreniyorsun. Buraya geldiklerinden beri devam etmekte. Hiç sorun çıkarmamışlar ve onlara özel muamele yapılmasını istememişler. Gelen eleman gençmiş, sakince sırasını beklemiş, yemekler hazır olunca götürmüş, bitince de kâseleri geri getirmiş. Eksiksiz ödenmiş yemekler. Gelen eleman konuşmamış, siparişi bir kağıda yazarak getirmiş. Hepsi tatsız, sade, ek malzemesiz şeyler yemiş, yani sadece kaynar su ve erişte.
Haze: Çevrede bir Kusa shinobisi buluyorsun ve pencerenin civarına devriye atanmasını istiyorsun. Eleman ana binaya girerek bunu Ishikawa'ya ileteceğini, devriyelerin bir kaç saate düzenlenip istenildiği yerlere yerleştirileceğini söylüyor. Ardından Fuka geliyor.
Fuka: "Başka bir Amegakure'li..." diye sayıklıyor biraz, düşünceli bir şekilde, Gen'ichi. "Oi, Tachi, 2 ay önceki meseleyi anlatsana." Tachi yüzünü buruşturuyor. "Yauv... Peki. Geçen ay buradan sınıra giden bir birimin liderliğini yaptım. Amegakure'de yakalanan bir suçlunun buraya teslimatı için sınırda bir buluşma ayarlandı. Bir kasa karşılığı suçlu teslim edilecekti. Kasa buraya sağ sağlim geldi Kusagakure'den. At arabası ile sınıra gittik ve bizleri bir Amegakure shinobi grubunun beklediğini gördük. Sanırım... ANBU idiler. simsiyah cübbeleri ve fil dişi renginde maskeleri vardı. Maskeleri şekilsizdi, hiç biri konuşmadı. Aynı bu tiplemeler gibi. Ağır işkence gördüğü belli olan elemanın üzerinde yırtık pırtık bir cübbe vardı, donu bile yoktu adamın altında. Gözleri bandajlıydı. Elemanın ne iş olduğunu bilmiyordum zaten, adam tepki bile vermedi. Ayaktaydı. Sıska olsa bile, enerjik duruyordu. O haline rağmen. Ancak iradesinin kırıldığı belliydi. O anda liderleri olduğunu düşündüğüm, maskesinde bir yanık izi olan tipleme konuştu, 'Yürü.'. O kadar derinden ve o kadar cani bir ses tonuydu ki... Ben oradan köye kadar kaçacaktım, yeminlen. Kasayı onlara teslim ettik, elemanı aldık ve buraya getirdik. Bizi bekleyen başka bir gruba teslim ettik. 2 gün uyuyamamıştım. Onun dışında... sanırım bir kaç senedir burası Amegakure'li görmedi."
Biraz daha laflıyorsunuz, ardından Haze'yi alıyor ve 2. kata çıkıyorsunuz. Haze'nin muhtemelen onların olduğunu düşündüğü pencere, hakkatten onların çıkıyor, teyit ettiriyorsunuz. Kapının önünde durmaktasınız. Tachi ve Gen'ichi size cevap vermeyecekleri konusunda uyarıyor, ancak siz yine de, şansınızı denemek için kapıya gidiyorsunuz. Kapının önündesiniz.