gönderen GM - Naruto tarih 17 Şub 2016, 01:21
Hachiman: Daichi'ye verip veriştirip ayrılış planını anlatıyorsun ve çocuğun dediklerini yapışını izliyorsun. Daichi acımıyor gavurdan hıncını çıkarır gibi ata geçiriyor tekeri. Yani bağlıyor senin istediğin gibi, panikleme. Kasanın ağırlığından yeni kurtulduğuna sevinemeden geri boynunu büküyor karşında at. Biniyorsun üstüne, kırbacını vurmuyorsun elbette. Çünkü kırbacın yok. Dıgıdık gıdıgık diye gitmeye başlıyorsun zihninde yolunu anımsadığın köye doğru.
Tahmin ettiğin gibi yaklaşık bir on dakikanı alıyor köye varman. Bu köy, standart bildiğin düz köy. Öyle bulmayı umduğun gibi shinobilere ev sahipliği falan yapmıyor ne yazık ki. ağaçlıklar arasında kalan derme çatma çitlerle sınırları belirlenmiş. Yaklaşık da 15 hanesi var. Belki aralarda arkada kalan bir kaç küçük hane daha vardır, onlar da önemli değil.
Çitlere yaklaşınca biraz ötede bir ağacın dibinde oturmakta olan iki adam görüyorsun. Gölgeyi fırsat bilmiş çimenlerde dinleniyor, hararetli hararetli sohbet ediyorlar. Yanlarında rastgele atılmış iki çanta, bir kaç şişe ve tahta bardak falan var, çimenlerde öyle takılıyor onlar da. Senin onları fark etmenden yaklaşık bir otuz saniye sonra, onlar da seni fark ediyorlar. Sırtını ağaca yaslamış olara seni şöyle bir süzerken, sırtı sana dönük olan kafasını çevirerek sana bakıyor ve hemen "Buyur yeğen?" diye lafa atlıyor.
Belki indin, belki inmedin, artık isyan eden hatta imkanı olsa annene babana bacına arkadaşına küfredecek olan atınla birlikte, adamlara derdini anlatacak kadar yanaşıyorsun ve planladığın gibi cümlelerini kuruyorsun. Kasa konusuna kadar tamam da... Riku'ydu Konoha'ydı derken adamların kafayı epey bir karışıyor. Yerden kalkıp popolarındaki tozları temizlerlerken birinin "Sıcak geçti herhalde kafasına." diye mırıldandığını duyabiliyorsun. Ardından ilk lafa başlamış olan adam tekrar sözü devralıyor. "Biz sana Ennoshita'yı çağıralım yeğen." diyor. "O anlar böyle marangozluktu cartından curtundan. Sen de otur o arada bir meyve suyumuzu falan iç." deyip geri yere oturuyor, seni de yanına davet ediyor. Diğer adam köyün içine doğru ilerlemeye başlıyor o sırada, sanırsan dedikleri şu Ennoshita'yı çağırmaya gidiyor. Yerdeki adam, tekrar söze başlıyor, sana "Siz nereye gidiyodunuz ki öyle at arabasıylan falan?" diye soruyor.
Daichi: Haşmetlin Hachiman-dono'nun emirlerini bir bir yerine getirip köppppek gibi çalışıyor, tekeri ayağına götürüyorsun. Ardından da atı arabadan ayırıp, Hachi'nin gidişiyle kasa başında nöbetini tutmaya başlıyorsun. Nöbetinin ilk beş dakikası iyi hoş, fena değil, şarkılar böcekler, arılar mutluluklar falan ama, o altıncı dakikaya girmenle önce poponun sol lobu oynuyor.
Yedinci dakikada da sağ lop ona eşlik etmeye başlıyor.
Tövbest çekip neden götüm kıpraşıyor diye meraklanıyorsun.
Götün sıkıntıdan oynuyor bildiğin. Sıkılıyorsun. O kadar sıkılıyorsun ki birazdan göt çıkması diye bir deyim gerçeğe ulaşacak sayende. Dünyanın bütün sıkıntıları senin üzerinde. Sanki bütün insanlık çılgınlar gibi eğlenerek sevişiyor seks falan sen ise burada sıkıla sıkıla ilaç nöbeti tutuyorsun.
Daichi sen sıkılıyorsun. Bayağı bir.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.