[Tobio Hinata | Av] Aslan Pençesi

Moderatör: Game Master

Re: [Tobio Hinata | Av] Aslan Pençesi

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 16 Şub 2016, 08:26

Herifi sinirlendirmek adına, geriye adım atıp dövüş pozunu aldıktan sonra laflarını saydırmaya başlıyorsun. Herif ise, sen daha laflarının yarısındayken saldırıyor. Sen ise, zihnini sıcak dövüşün ortasında bir romandan fırlamışçasına sözler sarfetmek için kullandığından, onu kullanarak gelen saldırıyı bloklayamıyorsun. Geriye doğru sendeliyorsun, sokağın ortasına doğru. Yarım saniye sonra kendine geliyorsun, gördüğün şey ise herifin kendi etrafında dönüp suradına doğru bir tekme atmaya çalışması oluyor. Son anda bunu blokluyorsun iki elini de sağ kulağının yanında konuşlandırarak. İçinde patlayan ve tamamlayamadığın sözlerin ile, bu sefer sinirlenen taraf biraz da sen oluyorsun. Dövüşte olan avantajını kaybetmiş bulunuyorsun, lâkin yetenek ve refleks olarak önde olduğunun bilincindesin. Gözlem yeteneklerin bu adamın bir shinobi olmadığını söylüyor, fakat bundan ötesi hakkında pek bir bilgi çıkartamıyorsun hamlelerinden.

Herif ayağını indirip üzerine tekrar atılmak için hazırlanıyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Tobio Hinata | Av] Aslan Pençesi

Mesajgönderen Tobio Hinata tarih 16 Şub 2016, 22:02

Hay böyle işin anasını avradını sikeyim... Tüm bunlardan önce aklıma sokayım. Sen ne diye sinirden köpüren bir adamı, eline avantaj geçmişken dahada tahrik etmeye çalışıp odağını dövüşten çekersin ki? Hani deneyim, nerede dövüş zekası? Normal olarak aptal olsam bile doğuştan olarak sadece bedenim değil zihnimde el verişli idi dövüşe. Anlam veremediğim tek şey, burada yaptığım bu hareketti. Eğer konuşmayı kesip dövüşe odaklansaydım yumruğu yiyen taraf ben değil, karşımdaki elaman olurdu ve belkide dövüş çoktan noktalanmıştı. Öfkeden kuduruyordum. Yumruğun etkisiyle sokağın ortasına kadar sendelemiş ve bir yarım saniye kendime gelmekte zorluk çekmiş, her şey biraz yavaşlamıştı. Kafaya direk bir darbeydi sonuçta. Normal bir insan yese az önceki sümsük gibi bayılmayla bile sonuçlanabilirdi. Burada tek hatalı bendim. Hatalı bir hamle yapıp başarılı olma potansiyeli yüksek bir hamlenin önünü kesmiş olmamın utancı vardı öfkeye nazaran birazda. O kadar yıla, çalışmaya ve yakın dövüşte kazandığım deneyime hakaretti bu yaptığım... Yıllarca sınava çalışıp, sınavdan düşük alan o çocuk gibi, normal hissetmiyordum. Tüm bu sisteme söverken, karşımdaki adamın en azından beni dinleme nezaketi göstermemesine ise bir güzel dert yanıyordum. İnsan bekler, dinler; ne diyor bu lavuk diye; fakat yok anam, bunlar insanlıktan nasibini almamış. Görgü kuralları nedir bilmezler.

Kısa süreli bir git gelin ardından gözlerimi neler döndüğünü görmek için kullanmaya başladığımda lavuğun etrafımda daire çizip, açık aramakla meşgul olduğunu görmüştüm. Ardından ise aniden üzerime doğru koşup kafama doğru oldukça esnek bir şekilde tekme savurmasıyla afalanmış ama bu sefer dikkatimi dağıtmamış olduğumdan bu oldukça esnek ve tehlike kokan tekmeyi yine son anda, iki elimi sağ kulağımın önüne siper ederek durdurabilmiştim. Derin bir iç çekerken, rakibi hafife almanın bedellerini çekiyordum. Siktiğimin kel kafası ne zaman işime yaramıştı ki şimdi işe yarasın.

Rakibim yeni bir hamlenin hazırlığına girişirken pozisyonumu almış, derin bir nefes almamın ardından gözlerimi oldukça keskin bir şekilde rakibime doğru dikmiştim. Öfkesi hâlâ kaynıyordu. Dövüş tarzından ve diğer ufak bir kaç detaydan bu adamın bir shinobi olmadığını kavrayabilmiş idim. Gennosuke'nin sağdan soldan bulup para karşılığı böyle küçük işleri yapmak için kullandığı tiplerden olabileceği aklıma gelen ilk fikirdi ama bundan emin değildim, gözlem yeteneklerimin bana verebileceği her şeyi kafamda tartmama rağmen kesip bir cevap bulamıyordum. Belki sakinliğimi kaybedip, öfkeyle harmanlamış olmamdan belkide gerçekten şu son sıralarda geliştirdiğim gözlem yeteneğimin sınırlarına dayanmış olmamdan bu ve diğeri hakkında alabileceğim bilgi kısıtlıydı. Adam ayağını indirip, üzerime atılmak için tekrardan işe koyulurken, bu sefer bunu yapacağım konusunda kendime inandım öncesinde ve kafamı boşaltıp, kazandığım öfkeyi kendime güç katmak için kullanmaya çalıştım. Eşkıya bozuntusu üzerime doğru atılıp ipleri kaptırmamak için hazırlıklarını sürdürürken bacaklarımı chakra ile kapladım öncesinde. Karşımdaki bir Shinobi değildi ve chakra yoğurmaktan yoksundu. Bunu lehime kullanmazsam, bir aptal olarak yapacağım en büyük aptallığı yapardım.

Rakibim üzerime doğru atıldığı vakit, bende atılacaktım. Üzerine doğru tam potansiyel ani bir kalkış yapacak ve dibine kadar girdiğimde yapacağı hamleye yumruğumla karşılık verecektim. İlk vuran kazanırdı. Temiz ve en sevdiğim dövüş tarzıydı, düz ve basit. Vuran kazanır.
Resim
Belki bir aptal, belki bir deliyim; ama her şeyden öte bir manyağım.

Künye
İsim: Tobio Hinata
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:4 - Orta-Düşük Gelirli/4
Kullanılabilir GP: 45

Profil
Güç: 9
Çeviklik: 9
Kondisyon: 7
Potansiyel: 3
Varlık: 2
Zeka: 2

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
-

Taijutsu
  • Juudaichi Stili, D Rank
  • Juudaichi Stili, C Rank
  • Juudaichi Stili, B Rank
  • Juudaichi Stili, A Rank

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Gözlem x3
Juudachi x2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Tobio Hinata
 
Mesajlar: 70
Kayıt: 26 Ara 2015, 10:50

Re: [Tobio Hinata | Av] Aslan Pençesi

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 16 Şub 2016, 22:41

Herif sana yumruk atmak için ileri atıldığında, sen onun öngöremediği bir hızla atağa geçiyorsun. Ayaklarına verdiğin chakra ile, hafada bir "fiyüf" sesi çıkarıp herifin dibinde bitiyorsun ve daha harekete başlamadan hazırladığın havadaki yumruğu adamın kafasına geçiriyorsun. Herif 2 metre geriye sendeliyor, ardından yere yuvarlanıyor. Bu noktada adamla dövüşü bozmamak adına yanında konuşlanıyorsun, fakat herif aniden ayağı kalkıp bir sonraki yumruk hamleni yarım yamalak bloklıyor. Fakat bu bloğu, stilinin gücüyle ona yine de hasar vermiş oluyor. Zira, bir kaç blok hamlesinden sonra, herifin ellerinin artık kullanılamayacak kadar acıyla sızladığını tahmin ediyorsun. Bir sonraki yumruğunu bloklamak yerine kaçmak için bir hamle yapıyor, fakat başarısız oluyor. Suradının ortasına yediği hamleden sonra, 2-80 yere seriliyor herif, bayılmadan önceki son nefesini vererek.

Dövüşün maksimum 30 saniye sürdüğünü düşünüyorsun. Görenler muhtemelen Kazama ve uzun saçlı genç. Sokakta onlardan başkası olmadığından, dövüşe tanıklık eden başkaları olduğundan şüphelisin. Onlara doğru baktığında, Kazama saf gülüşüyle sana el sallıyor, bir evin tahta duvarının dibine çökmüş durumdayken. Kucağında ise aldığı tokadın ardından sızmış kalmış olan geç durmakta.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Tobio Hinata | Av] Aslan Pençesi

Mesajgönderen Tobio Hinata tarih 17 Şub 2016, 23:13

Etimin başka bir adamın etine defalarca ama defalarca kez ulaşmasının ardından bir dövüşün sonuna daha gelmiş bulunuyorduk. İlk olarak rakibimin tepki veremeyeceği bir hızda ilk yumruğu, ikinci olarak ise daha toparlanmamış iken yarım yamalak girdiği savunma pozisyonunda koluna yediği onlarca yumruk söz konusuydu. Kolunun kıp kırmızı olduğunu hissedebiliyordum. Bundan ötürü ki, son yumruğumu karşılamak yerine kaçmaya çalışırken yemiş ve bayılmıştı. Bu diğerine nazaran daha güçlüydü veya şanslıydı. Diğeri buna nazaran direk yüzüne sağlam bir kafa darbesi alacak kadar şansızdı ama bunun için işler biraz daha yolunda gitmiş gibi görünüyordu. Tam olarak emin değildim bu kadar dayanmasının şansa mı yoksa gücüne mi bağlı olduğuna, o yüzden pek fazla karıştırmadan yerde yatan iki baygın bedeni şöyle bir izlemiştim sadece. Dövüş pek uzun sürmediğinden hâlâ dinç hissediyordum kendimi. Belki otuz belkide daha fazla bir süre zarfında işimi görmüştüm. Erken boşalma sorunu olan erkek gibi hissediyordum, pek zevk almamıştım bu iki dövüştende. O yüzden tüm umutlarım, zevkin doruklarına ulaşacağıma inandığım Gennosuke dövüşünde idi. Asıl o zaman başlayacaktı olaylar. Şimdi gelişme kısmına yeni yeni giriyorduk. Ne kadar Gennosuke tüm bir planın içine sıçsada, görevi ne olursa olsun tamamlayacaktım. Bu hikayenin Takashi-sensei tarafından hazırlanmış genel bir işleyişi vardı ve bunu bozmak istemiyordum.

Etrafıma şöyle bir baktığımda bu dövüşe şahitlik yapanların sadece Kazama ve sarhoş genç olduğundan emindim. En azından gözlerimin bana verdiği cevap buydu kısa bir tarayış sonrası; fakat benim bile bu seviyede gölgelere ustalıkla gizlenmiş gözlemcileri fark edebilme gibi bir durumum yoktu. Şayet bir çatının yada ara sokağın gölgesinde izleniyorsak, bilemiyordum.

Bakışlarımı Kazama ve sarhoşa çevirdiğimde Kazama saf gülüşüyle beni selamlamıştı ki, burada tüm öfkemi ona kusmam için bir fırsat vermişti bana. Aptal herif o kadar sözden sonra gizlilik kısmının neresini anlamamıştı? Beni tanımıyormuş gibi yapacaklar ve Gennosuke'yi kandıracaklar idi. Üstelik çok gerekmedikçe bu ikiliden onunla temasa bile geçmelerini istememiştim. Bunu bile yapamayacak kadar iki aptala mı denk gelmiştim bilmiyordum ama bu iki salağa odaklanamayacak kadar yoğundu kafam. O yüzden safça bakan Kazama'ya acınası gözlerle bir kaç saniye bakmamın ardından hızlı adımlarla kervansarayın girişine doğru ilerlemeye başlamıştım. İçeride neler döndüğünü öğrenmem gerekiyordu. Ne amaçla Chibu kasabası gibi işlek bir tüccar şehrinin en haşalı kervansaraylarından birinin giriş çıkışını kapatmıştı bu adam büyük bir merak konusuydu. İçeriye girecek ve neler döndüğünü öğrenecektim. Tabii paldur kervansarayın kapısından paldur küldür girmek yerine yavaş ve seyrek adımlarla, çevremi izleyerek adımlayacaktım. Bir aptaldım ama böyle bir görevde bu tarz basit hatalar yapacak kadar değil, bazen refleks olarak yapıyorum tabii ama o ayrı.
Resim
Belki bir aptal, belki bir deliyim; ama her şeyden öte bir manyağım.

Künye
İsim: Tobio Hinata
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:4 - Orta-Düşük Gelirli/4
Kullanılabilir GP: 45

Profil
Güç: 9
Çeviklik: 9
Kondisyon: 7
Potansiyel: 3
Varlık: 2
Zeka: 2

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
-

Taijutsu
  • Juudaichi Stili, D Rank
  • Juudaichi Stili, C Rank
  • Juudaichi Stili, B Rank
  • Juudaichi Stili, A Rank

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Gözlem x3
Juudachi x2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Tobio Hinata
 
Mesajlar: 70
Kayıt: 26 Ara 2015, 10:50

Re: [Tobio Hinata | Av] Aslan Pençesi

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 17 Şub 2016, 23:28

Üstünü başını düzeltip, kırışmış cübbene normal bir görünüm kazandırıyorsun ve içeri dalıyorsun, olabildiğince sakin bir şekilde. Fakat fırlayan adrenalin seviyenden mütevellit biraz nefesini derinden alıp veriyorsun. İçeriye girmek için sürgülü kapıyı yana çektiğinde ise bunu da kontrol altına almış oluyorsun. Kapıyı arkandan kapatıyorsun tekrar.

İçerisi standart japon stilinde dekore edilmiş bir salon. Yer minderleri ve yer sehpaları var, bazı minderlerin üzeri dolu, bazıları ise boş. Millet akşam yemeğini yiyip bir şeyler içiyor. İçerisi sakin, millet kendi arasında sohbet ettiğinden yüksek bir ses veya uğultu yok. Lâkin bir kaç kişinin, camlara doğru baktığını görüyorsun. Muhtemelen kafa attığın herif duvara çarptığında ses çıkarmış olmalı. Lâkin cama bakan herifler de bir süre sonra ilgisini kaybedip yemeklerine dönüyorlar, sen içeri girince.

Masalarda oturan insanlar Kaya ülkesinin yöresel kıyafetlerini giymekteler. Bir çoğunun tüccar olduğunu uzun yola uygun olan giysilerinden anlayabiliyorsun. Senle ilgilenmiyorlar, sesi duyan bir kaç kişi dışında. Fakat dediğim gibi, onların da merakı da hemen geçiyor zaten. Yol yorgunu olmak insanın algısını köreltiyor vesselam.

İlerde bir resepsiyon var, resepsiyonun arka tarafında ise mutfağa açılan bir kapı. Sol tarafında geniş bir merdiven var, sarmal bir şekilde üst katlara açılan. Resepsiyonda bir genç oturuyor. Genç biraz tedirgin gibi. Noguchi'den ise bir iz yok.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Tobio Hinata | Av] Aslan Pençesi

Mesajgönderen Tobio Hinata tarih 18 Şub 2016, 00:20

Dövüşten sonra fazlasıyla yıpranmış cübbemi düzeltirken, derince nefesler alıp veriyordum. Sakinliğimi yitirmiştim. Bunu az önce bayılan lavuğa borçluydum ama çoğunluğu benim hatamdan kaynaklıydı. Bu yüzden başta kendime sonra ise az önceki lavuğa kızıyordum. Adrenalin hâlâ düzene girmemişti. İçeriye girmek için sürgülü kapıyı yana çekene dek bu böyle devam etmişti ama neyse ki o andan sonra bunu kontrol altına almayı başarabilecek iradeyi bulmuştum kendimde. Kapıyı ardımdan kapatırken kendime kendime bir ıslık geveliyordum sakinliğimi stabil halde tutabilmek için. Kapüşonun altından etrafımı gözlerken içeriden gelen kalabalığın kokusunu ve kasvetini buradan hissedebiliyordum.

Adımlarım yavaşça ve sakince beni içeriye doğru götürürken içeri girmeden önce gördüklerim büyükçe bir salon ile başlıyordu. Salonun içi yer minderleri ve sehpaları ile donatılmıştı. Minderlerin çoğunluğu doluydu. Az bir kısmın boş olduğunu görebiliyordum. Çoğunluk akşam yemeğini yiyor ve günün yorgunluğunu üzerinden atmaya çalışıyor gibiydi. İçerideki sakinlik işime gelecek cinsten iken, Gennosuke-san'dan bir iz yok gibiydi. Gözümle görmesem içeriye şüpheli bir şekilde girip kapıya iki fedai koyduğuna inanmazdım ama gözümle görmüştüm. O burada bir yerdeydi. Bakışlarımı daha geniş bir kapsama yaydığımda ise bir kaç istisnanın bu kalabalıktan çıkma sese rağmen kafa attığım herifin duvarla buluşmasından çıkan sesi duyduklarına ve camdan dışarı bakarak tepki verdiklerini fark etmiştim. Neyse ki hepsi bir süre sonra ilgisini kaybedip işlerine dönmüştü. Aslında onların bu iki adamı pataklarken görmeleri işime gelirdi. Gennosuke'nin daha fazla inanması için daha fazla insan, kulağa kötü gelmiyordu. İçerideki insanların çoğu aynı dışarıdakiler gibi yöresel kıyafetler giyiyordu. Bir çoğu tüccarlardan oluşan bu topluluğun, bende ilgilenmediği kesindi. Yani belalı insanlarla dolu bir hana girmediğimden emindim. Bir kaç kişi bir süre beni süzmüştü yine istisna olarak ama onlarda gördükleri şeyin pekte ciddiyetini umursamadan işlerine dönmüştü. Yorgunluk işte. Adamı beyinden mubah ediyor anasını satayım.

İnsanlar dışında bir resepsiyon ve hemen arkasında mutfağa açıldığını tahmin ettiğim bir kapı vardı. Sol tarafında kalan genişçe bir merdiven dikkatlerden kaçmıyordu. Diğer iki kata çıkmak için kullanılması gereken merdiven bu gibiydi ve bu katta olmadığından emin olduğum Gennosuke'yi diğer katlarda aramak için birazdan bu merdivenleri kullanacaktım ama öncesinde resepsiyonun başında oturan genç ile konuşacaktım. Tedirgin görünmesinin sebebi, Gennosuke olabilirdi.

Yavaş ve seyrek adımlarımı kaldığım yerden atmaya devam ederek gencin yanına doğru yaklaştım. "Merhaba." dedim. Tok ve ciddiyet dolu bir ses tonunda konuşmaya çaba gösteriyordum. "Benim patron az önce içeri girdi, nerede tam olarak söyle bir hele." diye devam ettim merhabadan sonra. Eğer tedirginliği düşündüğüm gibi Gennosuke ile ilgiliyse aklı direk oraya gidebilirdi ama farklı bir şeyden ötürü ise bu konuşmamı içerideki tüccarlardan biri içinde algılayabilirdi. Vereceği cevaba göre reaksiyon gösterecektim.
Resim
Belki bir aptal, belki bir deliyim; ama her şeyden öte bir manyağım.

Künye
İsim: Tobio Hinata
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:4 - Orta-Düşük Gelirli/4
Kullanılabilir GP: 45

Profil
Güç: 9
Çeviklik: 9
Kondisyon: 7
Potansiyel: 3
Varlık: 2
Zeka: 2

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
-

Taijutsu
  • Juudaichi Stili, D Rank
  • Juudaichi Stili, C Rank
  • Juudaichi Stili, B Rank
  • Juudaichi Stili, A Rank

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Gözlem x3
Juudachi x2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Tobio Hinata
 
Mesajlar: 70
Kayıt: 26 Ara 2015, 10:50

Re: [Tobio Hinata | Av] Aslan Pençesi

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 18 Şub 2016, 00:31

Genç iyi giyinimli, 20'li yaşlarda, kısa saçlı bir tipleme. Üzerinde siyah bir hakama var, beyaz çizgilerle yapılan işlemeler ise gayet şekil duruyor giyside. Sen onun yanına giderken, o ise seni farketmemişe benziyor. Önündeki defteri kurcalıyor, başka 1-2 parşömeni rulo yapıyor ve bir başka parşömeni resepsiyon masasına seriyor. Sen onunla konuşmaya başladığında ise, seni sonunda farketmiş oluyor. Anlamsızca bir kaç saniye senin suradına bakıyor, ardından kafasını yorulmuşçasına sağa sola sallıyor konuşmaya başlarken. "E-evet efendim, kendisi 2. katta, 3 nolu odada, toplantıda. Fakat kimsenin onu rahatsız etmemesini istemişti..." Herifin tedirginliği artıyor, en azından bunu gözlemleyebiliyorsun. Çekinden bir tavırla, "gidersen beynimi patlatır" bakışlarıyla süzüyor seni.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Tobio Hinata | Av] Aslan Pençesi

Mesajgönderen Tobio Hinata tarih 19 Şub 2016, 01:09

Eskiden evimizde iki koltuk vardı. Bu koltuklar karşılıklıydı. Ortalarında bir sehpa vardı. Pek misafir gelmediğinden ötürü, babam böyle uygun görmüştü. Genelde yorgunluğumuzu karşılıklı olarak bu koltuklara oturup sohbet ederek atardık. Yine o günlerden bir tanesinde babam bana şöyle bir söz söylemişti: "Korku insanları güçsüzleştirir ama adamları güçlendirir. Her insan korkar, mühim olan bu korkuyu içinde tutmaktır. Eğer belli edersen endişelerini düşmanın bundan faydalanır oğlum, sen adam mısın yoksa şuan sokakta geçip giden herhangi bir insan biri misin?" karşımdaki yirmili yaşlarındaki gence şöyle bir bakıyorum zihnimin en derinliklerinde babamın bana bu sözleri söylediği anı tekrardan yaşarken. Klasik yöresel kıyafetler giymiş; fakat üzerindeki siyah hakama'nın üzerine işlenmiş beyaz çizgiler göze hitap eden cinsten, klasikten öte; özgün bir giyim tarzı denilebilir gencin giyim tarzına. Genç beni fark etmiyor. Bu bana bir süre onu izleme fırsatı tanıyor. Endişeden veya sıkıntıdan sanki önündeki işlere sarmış gibi bir hali var. Önce biraz defterle uğraşıyor daha sonra ise bir kaç adet parşömeni rulo yapıp, önüne başka bir parşömen alıyor. Yoğun bir tempo içerisinde görünüyor.

Derin bir nefes alıyorum. Ardından dikkatini konuşmaya başlayarak çekiyor ve saniyeler geçmesine rağmen beni fark etmemesini şöyle bir düşünüyorum. Dikkatini çekmem ile babamın bana söylediği gibi, yüzüne yansıttığı endişesinden faydalanmak için işe koyuluyorum ve bu planım işe yarıyor. Düşündüğüm gibi çocuk, Gennosuke canavarından ötürü bu hale gelmiş... Namı buralara kadar duyulmuş muydu bu adamın yoksa sadece bir kaç saniyelik konuşmamı onu bu hale getirmişti merak ediyorum o sırada. Benden bir kaç yaş büyük olduğunu düşündüm çocuk, bana efendim diye hitap ediyor. Tuhafıma kaçan bu durumu -alışık olmadığımdan muhtemelen- sinne'ye alıyorum. Çocuk ise artan endişesinin eşliğinde sözlerine devam ediyor ve istediğim cevapları birer birer veriyor. Artık Gennosuke'nin tam olarak nerede olduğunu net bir şekilde biliyorum.

Çocuğun konuşması sonrası, yüz ifadesi ağlayacak gibi oluyor sanki. Yüz ifadesiyle bana bir şey anlatmaya çalıştığını gözlemleyebiliyorum. Çekingenliğini üzerinden atamamış bir şekilde 'Ne olur gitme' bakışı atıyor; fakat bu bakışı atmasının sebebi elbette benim iyiliğim için değil, kendi iyili için olduğunuda biliyorum. Bir süre süzüyorum. Gennosuke kimse rahatsız etmesin diye çocukcağızı tembihlemiş, eğer yukarı çıkarsam çocuğun zarar göreceği gün gibi ortada. Derin bir nefes alıyorum ve çocuğa şöyle sap sap bakıyorum, cübbenin kapüşonu hâlâ kafama giyinik olduğundan tam olarak göremesede bu bakışları, hissetmiş olduğuna inanıyorum.

Etrafıma şöyle bir bakış attıktan sonra: "Hadi be öyle mi dedi? Tembihlemiş ise sıkıntı biliyon mu? Öldürür falan. Bu arada bizim patron kimle görüşüyordu yav? Normalde bizde yanına ilişir dinlerdik, şimdi içeri bile almadı." diyorum. Bir kaç saniye sonra ise devam ediyorum: "Korkma bu arada bu kadar, iyi adamdır aslen... Yani biraz, mini minnacık. Tamam korkmakta haklısın şahsen bende korkuyorum."

Çocuktan gelecek cevabı bekliyorum. Bir yandan ise sık sık etrafımı şöyle bir kolaçan edip, ters giden bir durum var mı diye gözlemliyorum. Gerektiği kadar sakinim ve kontrol tekrardan yavaş yavaş ellerimin arasına geliyor, bu durum vaziyet iyi demek. En azından şimdilik.
Resim
Belki bir aptal, belki bir deliyim; ama her şeyden öte bir manyağım.

Künye
İsim: Tobio Hinata
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:4 - Orta-Düşük Gelirli/4
Kullanılabilir GP: 45

Profil
Güç: 9
Çeviklik: 9
Kondisyon: 7
Potansiyel: 3
Varlık: 2
Zeka: 2

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
-

Taijutsu
  • Juudaichi Stili, D Rank
  • Juudaichi Stili, C Rank
  • Juudaichi Stili, B Rank
  • Juudaichi Stili, A Rank

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Gözlem x3
Juudachi x2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Tobio Hinata
 
Mesajlar: 70
Kayıt: 26 Ara 2015, 10:50

Re: [Tobio Hinata | Av] Aslan Pençesi

Mesajgönderen GM - Naruto tarih 19 Şub 2016, 19:12

Etrafını keserken sıkıntılı bir durum farketmiyorsun. Herkes kendi işinde. Birileri aşağı iniyor bir masaya oturuyor, bazıları kalkıyor odalarına çekiliyor falan. Mutfaktan çıkan 1-2 erkek eleman servis yapıyor, bazıları da boş tabakları geri götürüyorlar.

Eleman tekrar konuşuyor senin laflarının üstüne. "Kimle görüştüğünü bilmiyorum. Kendisi tüccar görünümlü biriydi gerçi..." Duraksıyor bu noktada biraz. Ardından gözlerinin içine bakıyor, aynı korku ile. "Cidden ona çalışmıyorsun, değil mi? Diğerlerine benzemiyorsun." Bu noktada elemanın bakışları daha da yumuşuyor, biraz rahatlamış gibi. Fakat sesi alçalıyor ve bir anlığına göz kontağını senden kesip etrafına bakındığını farkediyorsun. Ardından tekrar senle göz kontağı kuruyor, ardından tekrar bozuyor. Bu döngü bir kaç defa devam ettikten sonra en son tekrar gözlerinin içine bakmaya devam ediyor.
Bu hesaba atılan PM'ler kontrol edilmemektedir.
Kullanıcı avatarı
GM - Naruto
Game Master
Game Master
 
Mesajlar: 2208
Kayıt: 09 Tem 2014, 22:21

Re: [Tobio Hinata | Av] Aslan Pençesi

Mesajgönderen Tobio Hinata tarih 20 Şub 2016, 22:32

Genel olarak sakin gözüküyordu kervansaray. Bir grup yorgun insana yaraşır şekilde takılıyorlardı. Kimi odasından aşağıya yeni inip, bir masaya otururken kimisi yemeğini bitirmiş odasına çekiliyordu. Aynı işleyiş garsonlar içinde geçerliydi. Kimisi yeni servisleri getirirken kimisi boş tabakları içeriye götürüyordu. Buraya bir düzen hakimdi. Bu düzene parazit olan iki kişi vardı şuanda: Biri Gennosuke ve diğeri ben. Gölgelerin içinde döndürdüğümüz komplo oyunları, burayı aşıyordu. Neyse ki, bu kervansarayın bu gölge oyununda çokta yeri yok gibiydi. Çok bir ters durum olmadıkça, çabucak burayı terk edip doğuya yönelecektik canavar ile.

Tekrardan elemana dönüp, onunla iletişim kurmamın ardından yüzünden eksik olmayan endişesi ile hızlıca yanıt verdi. Kimle görüştüğünü bilmediğini söyledi. Yalan söyleme gibi bir durumu yoktu. Bundan emindim. Bana verilen bilgi gibi, görüştüğü kişinin tüccar görünümlü biri olduğunu söylemişti. Bu bilgiyi başımla onaylarken, derince bir iç çektim. Yanaklarımı kaşımak ile meşgulken, olağan dışı tavırlarım sonrası şaşırmış ve direk bunu benim Gennosuke'nin adamı olmadığıma yorumlayan götoş, rahatlamış bir yüz ifadesi ile benim onun adamı olmadığımı idda etmişti. Nitekim haklıydı. Gennosuke'nin adamı değildim. Çabucak fark edilmemin sebebi gevşekliğimdi. Biraz daha ipleri sıkı tutsaydım, iyi olabilirdi ama iş işten geçmişti. Elaman rahatlaması ile göz kontağını bir kaç kere bozup, tekrardan kuruyor ve en sonunda tekrardan göz kontağını devamlı bir şekilde bende tutuyordu. Söylediklerinden hâlâ tam olarak emin değil miydi yoksa korkusu geçince, götü terlememeye mi başlamıştı tam olarak bende emin değildim. Çenemi kaşımaya başladım. Ne yapacağımı düşünürken, boş boş bakıyordum elamana doğru. Hafiften sıkılmaya ve bu görevin neden bu kadar yokuşa gittiğini düşünürken, dirseğimi resepsiyona dayıyor ve avucumu çeneme denk getirip, bir süre bu pozisyonda elamanı süzüyorum.

"Oldu mu bu şimdi güzel kardeşim? Ne yani illa ciddi mi olmak gerekiyor bu lavuğun adamı olmak için? Güçlü olmam yeterliydi ve nitekim öyleyim. AYIP AYIP!" diyorum gevşekliği bir tık daha artırıp. "Şimdi normalde seni döverdim, ama olmaz biliyon mu? Gennosuke başgan kızar."

Doğruluyorum ve etrafıma şöyle bir bakıyorum. Ardından iki elim ile belimin kenarlarını tutup öne doğru göğsümü çıkartarak esniyorum. Gennosuke ortaya çıkana kadar, oyalanacağım. O gelince yine doğaçlama hareket edeceğim gibi duruyor.
Resim
Belki bir aptal, belki bir deliyim; ama her şeyden öte bir manyağım.

Künye
İsim: Tobio Hinata
Yaş: 19
Cinsiyet: Erkek
Element: Katon
Seviye: C-rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü:4 - Orta-Düşük Gelirli/4
Kullanılabilir GP: 45

Profil
Güç: 9
Çeviklik: 9
Kondisyon: 7
Potansiyel: 3
Varlık: 2
Zeka: 2

Eksiklikler/Özürler
-

Ninjutsu
-

Taijutsu
  • Juudaichi Stili, D Rank
  • Juudaichi Stili, C Rank
  • Juudaichi Stili, B Rank
  • Juudaichi Stili, A Rank

Genjutsu
-

Beceri Listesi
Gözlem x3
Juudachi x2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
Kullanıcı avatarı
Tobio Hinata
 
Mesajlar: 70
Kayıt: 26 Ara 2015, 10:50

ÖncekiSonraki

Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir

cron