Tokubetsu Jounin Ando!
Her Amegakure bireyi gibi, ister shinobi, ister sivil... O kadın hakkında hepimiz bir şeyler duymuştuk. Amegakure'nin 'saklı' güzelliklerinden birisiydi, hiç şüphesiz. Başka hangi köyde, bu kadar güzel bir Jounin vardı ki? Eğer Amegakure'de doğmayı, Amegakure shinobisi olmayı ben seçseydim; sırf bu kadın yüzünden seçerdim! Güzeldi, evet. Fakat hangimiz, hem güzel; hem de işkence uzmanıyız ki? Hangimiz güzelliğimizi bir silah olarak kullanabiliriz ki? O kadın yapabiliyordu, tam benim tipim! Beni yaratıp, Amegakure shinobisi olmayı 'seçtiren' yüce güce, yüce tanrıya, yüce varlığa teşekkürler.
'İlk geldiği anda, ışıkların açık olup olmadığını sormak... Gerçek bir profesyonel.' Ne yazık ki, benim, bunun farkına varmam geç olmuştu. Biraz gurur kırıcıydı. Ama... Bunu benden başka sorgulayan, düşünen, kimse olmamıştı. Bardak, adamım, yarısı dolu bardak...
Aslında bir şey oldukça mantıklıydı. Ando ağzını açmasına bile gerek duymadan, istediği bilgiyi elde edebilecek kadar güzeldi. Shirou şimdiye kadar konuştuğunun üç katı konuşmaya başlamıştı. Eh. Ando'nun sık yaşadığı durum olsa gerekti. Kadın buradan çıktığında çocuğun ismini unutacaktı, hiç şüphesiz. Fujita ise sadece ismini bahşetmişti. Eh, ben kadını incelemekten başka hiçbir şey yapmamıştım. Kimin unutulup, kimin hatırlanacağına karar vermek... En azından, şu halimle, hatırlanmayacağıma yemin edebilirim!
Kadın ilgili ve sıcakkanlı görünüyordu. Fakat sadece, görünüyordu. Shirou'nun sorduğu özel sorulara cevap vermemişti. Sadece 'ilgili' görünecek kadar konuşmuş ve ardından duymazdan gelmişti. Vovovov... Gerçekten ama gerçekten benim tipimdi. Üç çocuğum olacak, birisine Sherlock diyeceğim; ötekisini doktor yapacağım...
'Katilin profilini çıkarmak hakkında bir oyun ha?'Düşler ülkesinden uyandım. Aslında ödül olarak bir şey almayı beklediğim yoktu. Emir vererek, bize ne düşündüğümüzü sorabilirdi. Fakat ucunda bir ödül varsa, hepimiz hayal gücünü bu potada eritecek ve kadına sunacaktı. Kesinlikle çok daha verimli bir yöntemdi. Bunu bir yere not almalıyım... Shirou en son konuşacağını söylemişti. Tanrım... Çocuk iki kat daha fazla konuşuyor, şarkı söylüyor...
Tutmayalım küçük enişteyi, salıverelim gitsin!
Aslında biraz pişman olmuş sayılırdım. Çok fazla konuşmuş olmalıydım. Takım oyunu hiç bana göre değildi ki... Kendi kendimle konuşmaktan da fevkalade hoşlanırdım. Belki de bunun sebebi, dinleyen 'birilerinin' olmasıdır. Araştırmaya değer bir konu! Fakat biraz çakma hissettiriyor... Her neyse. Zaten söylediğim şeylerin çoğunun, yanlış olma ihtimali vardı. Muhtemelen öyleydi.
"Cinayetin duygusal bir sebebi olduğuna eminim. Planlanmamış. Her tarafa kanıtlar bırakılmış. Bir usta işi olmaktan çok uzak. Maktulün cesedindeki Katana'dan yola çıkarak, kimin kime sattığını kolaylıkla bulabiliriz. Banyo aynasındaki el izinden, muhtemel katilin kim olduğunu çıkarabiliriz. Kanlı ayak izlerinden, yakaladığımız zaman katilden, kesin olarak emin olabiliriz."Susarken fark etmemiştim. Fakat şuan konuşuyordum ve konuşmak aşırı eğlenceli!
"Dediğim gibi, planlanmış bir cinayet değil. Katil duygusal bir sebepten ötürü, adamı öldürdü. Ceset takribi olarak iki-üç saat önce öldürülmüş olmalı. Burada devriye bekleyen Musashi, zahmet edip bize cesedi ne zaman bulduğunu söyleseydi, katilin tam olarak ne kadar sürede evden çıktığını tahmin edebilirdik. Fakat çok fazla olmadığına iddiaya girebilirim. Kanlı ayak izleri, Katana ve kanlı el izi... Hayır. Panik yaptı. Daha önce birisini öldürdüğünü düşünmüyorum. Panik yaptı ve evden çıkmak istemiş olmalı. Ama bunu yapamazdı. Hala atmakta olan bir kalbi deştiğinden, üzeri kanla kaplanmış olmalı. Sadece üstünü yıkadı ve bir an önce evden çıktı. Aslında şöyle bir düşününce, kirli sepetine bakmak hiçbirimizin aklına gelmedi. Ne yazık."Bulduğumuz sonuçlar katil hakkında bunu gösteriyordu. Musashi hakkındaki çılgınca teorimi ise yuttum. Adamın içeriye nasıl girdiğini ve maktulü nasıl gördüğünü bilmesem de... Bilmemek hiç eğlenceli değil!
"Maktule odaklanalım. Yerde dağılmış yastıklar... Tek kişilik bir ev. Ve tabii ki, erkek bir maktul? Ve tabii, duygusal sebeplerden ötürü işlendiğine inandığım bir cinayet var ortada. Kalbe saplanan bir katana? Bence katil bir kadın. Muhtemelen maktulün sevgilisi... Olası başka duygusal sebepler, intikam, kıskançlık... Hepsi bir miktar planlamayı gerektiriyor. Öfke. Sıradan bir eve sahip, muhtemelen, sıradan bir adamın; daha önce cinayet işlememiş katili? Bir kadın olmalı."Kalbe bir bıçak darbesi ve bir kadın, ha? Sanki yaptıkları diğer şeyler yetmiyormuş gibi...
"Bu arada... Ben Masshi."