Yediğim tavuk acaba gözü açık mı gitmişti de karnımda böyle isyan ediyordu? Belki de ben yerken hala canlıydı ve ben fark etmeden canlı canlı çiğnediğim için son nefesini karnımda veriyordur. Bilmiyorum ama şu an bayağı bir kötüyüm. Alnım terliyor, hatta şakaklarımdan yanağıma doğru akıyor damlalar. Ellerimi önüme uzatıp baktım tırnaklarıma. Simsiyahlar. Normalde zehirlenince falan tırnaklar morarır ama böyle simsiyah olduklarına göre ciddi yaraklara gelmiş olabilirim! Şok içinde ağzımı açıp kaşlarımı çatarak Nishi'ye döndüm ve ellerimi gösterdim. Sonra hemen geri çektim bir "Haaa..." nidasıyla. Doğru ya lan, tırnaklarımı siyaha boyuyorum ben. Kafa falan gitti, insan kendine şaşırır mı? Çocuk akademi çıkışına davet eder gibi atarlanınca cevap bile veremedim yaşamakta olduğum mallıktan. Ters ters bakmaya çalışıyorum ama, daha çok sarhoş bakışı atıyorum sanırsam; bir gözüm kısık, öbür gözüm seğiriyor falan. Dişlerim sıkılı vaziyette. Bu diş sıkma ve göz seğirtme olayını bu aralar çok yapıyorum farkında olmadan, bir ara nöroroji doktoruna gitsem iyi olacak.
Ben sevdiceğim gene erkek adam olur beni korur diye beklerken adam beni yerden yere vurmaya başladı. Kız meselelerinde gerekirse bilerek dayak yemem gerektiği manasında bir şeyler söyledi, kafamdaki uğultuyla duyabildiğim kadarıyla. Ağrıdan hala çarpılmış gibi duran suratımın el verdiği kadarıyla ters bir ifade ile döndüm Nishi'ye doğru. "Yani... Kendisinin... Önünde... Dövüşmüşlüğüm var... Sen de... Nasıl... Dövüştüğümü biliyorsun...Bence... Dayak yesem bile... Seksi bulabilir... Ne bileyim... " Offf, iki kelimeyi bir araya getiremedim. Ben ki saniyede üç yüz doksan beş kelime konuşarak insanları çıldırtan Kiyo, böyle can alıcı bir konuşmada çektiğim çileye bak. Bir de üstü kapalı laf da yedik mi, "aramız bozuk" mevzusu yüzünden. "GELMEYİN ÜSTÜME!!" diye çığlık atıyorum içimde. Bir yandan da şaşırdım aslında ama bu mevzuyu burada alttan alttan kouşmak yerine evde konuşmayı yeğlerdim. Hem midem isyanlarda, hem homoseksüelliğimizi saklayarak ilişkimizi konuşuyoruz, bu nasıl bir tiyatro ey ahali? "Hadi ya... Cidden... Üzülmüş mü... Ben şey... Yanımda rahat değil... Diye düşünmüştüm... Kaçıyordu benden... Üstüne gitmeyeyim diye... Söz vermiştim de... Öyle..." Bitti bende enerji, kalmadı, şurada "Bayıl!" deseler bayılırım artık, son sözlerim de evi neden terk ettiğim ile ilgili oldu, oldukça dramatik.
"Hııı.. Bilirim... Yetiştirmezsin..." diye inleyerek cevap verdim son söylediği cümleye. Kollarımı karnımda birleştirip ağrısının geçmesini hafif küfürlü bir şekilde dileyerek beklemeye başladım. "Yok canım ne olacak.." Elinin körü var, eski ev sahibemin karşısında aşk acısı çektiriyorsun bana ve durumu açıklayamıyorum, daha ne olacak? Bir de midemdeki iki lokma tavuk referanduma gitme kararı aldılar. Oldukça iyiyim yani, hahaha! Kafamı masaya koymaya yeltenmiştim ki, benimle aynı kıvranmaları sergileyen kadın pes etmeyerek tekrar kafamı sikmeye başladı. Ağzımı abartı hareketlerle oynatarak sessiz bir şekilde "BİR SUS BE KADIN, BİR SUS BE!" dedim, artık dudak okuyabilmiş midir, bilemiyorum. Dediği şeyler iyice durumumu boka saracak şeyler bir de, hah, iyice çıldırtın beni! Kiyo alışkın böyle şeylere, bozun aramızı iyice, ben gene kendimi bilmeden sarhoş sarhoş sokaklarda dolanırım bu acıyla, ne olacak ki. Konuşamıyorum ama saniyede dört yüz yetmiş altı kelime düşünerek kendi kendimi çıldırtabiliyorum bu arada, beynim ağrıdı. Tekrar sessiz bir şekilde, ağzımı kulaklarıma varacak kadar açarak "KO-NUŞ-MA-AR-TIK!" hareketleri yaptım, artık okuyamadıysa bile "Ağzına sıçarım!" ifademi okumuştur yüzümden. Lakin, bu sinirli hareketlerim de uzun sürmedi, kızın kurduğu cümle bir şeyi fark etmemi sağladı. Çok aşık olmak, bir ilişki kurmaya zorlamak, hatta bana acınması... Acıma kısmından emin olamasam da, kurduğu cümlede haklı değil miydi? Tamam, şu an oldukça mutluyuz ve o rahatsız edici halimizden çok da eser kalmadı ama ben bu kızın evinde kalmaya gittiğimde durum gayet de böyleydi işte; Nishi'ye kendini zorla kabul ettirmiş bir Kiyo. Hiç üstü kapalı laf sokmasın bu cümleden sonra bana bence. Höh, iki dakikada özgüvenim yerle bir oldu gene iyi mi.
Hem sinirli, hem alınmış, hem de azıcık zehirlenmiş halimle kafamı öne eğerken, Nishi'nin attığı dalga geçmeli öpücüğün tembel tembel uçarak yanağıma konmasına izin verdim. Azıcık halim olsa onu da savuştururdum gerçi. Anlayacaklarından değil ama öpücük falan, çok homo be abi. Karnımdaki kollarım ağrıyı durdurmaya yetmeyip tekrar bir sancı dalgasına maruz kaldığımda, kafamı Nishi'nin olmadığı yöne çevirip iki büklüm kaldım, sanki görmeyecekmiş gibi. Ulan ben bu hallere düşecek adam mıydım? Masamda, fırsatını bulmuşken saydıran bir rakibim, sinir bozucu ev sahibem ve sevgilim var ve ben olaysız bir şekilde kıvranıyorum. Normalde adamı dövüp kızı tokatlayıp, Nishi'yi de yakasından tuttuğum gibi tuvaletlere sevişmeye götürmem lazımdı ancak kahpe kader taşşak geçiyor benimle. Neyse ki kıvrınmakla yetiniyorum, sırayı karıştırıp Nishi'yi tokatlayıp kızı dövüp Maho denen adamla da sevişebilirdim, buna da şükür. Sahi, sevişmek demişken. Bir aydan fazla oldu değil mi en son yaptığımızda? Erkek erkeği hamile bırakır mı acaba? Hani her şeyi tavuğa yorup bu ihtimali es geçmemek de lazım, Ishi halkı bir duysa böyle bir skandalı, önce beni sonra bebeğimi sonra Nishi bebeğimi taş atarak öldürürler. Hiç test filan da yapmadım aksi gibi. Pişmanım şu anda. LAN CİDDEN NISHI BENİ TEK ATIŞTA HAMİLE BIRAKTIYSA? Gerçi o gece pek tek atış da değildi, hohoho! YA DÜŞÜK YAPIYORSAM? ERKEKLER NEREDEN BEBEK DÜŞÜRÜR?! Sandalyemde popomu ileri kaydırıp iyice yayıldım, kafamı da arkama attım iyice. Sancı dalgası geçmişti ama ellerim hala karnımda birleşikti. Tanrım, lütfen içeride bebek olmasın, lütfen! Kafamı zorla da olsa kaldırıp, aşırı ciddi bir ifade ile Nishi'ye baktım. Baba olmaya hazır mısın Nishi?
Çok anlamsız bakışmalardan sonra düşündüğüm şeylerin ne kadar saçma olduğunu anladım ve derin bir of çekerek başımı masaya koydum, ellerim hala karnımda; tamam eminim bebek de yok içinde. Hem, nereden doğuracağım bebeği? Bazen gerçekten bir aptal fahişe gibi davranıyorum. Midem iyice götü başı dağıtmadan resti çekip gitsem mi acaba lan? Hem çok havalı olurum, Nishi de üstüme geldiği için pişman olur, sevişiriz falan. Bu rezillikle sevişmem zor çünkü bu gece benim. Havalı bir şeyler yapmalıyım. Evet, resti çekip çocuğu koyup gitmeliyim. Ya da durun çocuk kalsın. Çok aşırı acaip ciddili bir şekilde ayağa kalktım, ellerim masada, kafam önüme eğik bir vaziyette, etkileyici ses tonumla konuşmaya hazırlandım. Hazırlanamadım ya la? Gene ani bir sancı, mal gibi ayağa kalktığımla kaldım. Gerisin geri göt üstü oturmak, dirseklerimi masaya koyup iki elimle ağzımı kapatmak zorunda kaldım. Gariptir ki kusma isteğim yok ama ağzımı kapatırsam o istek hiç gelmeyecekmiş gibi hissediyorum. Biliyorum bu ağrının sonu pek hayırlı değil. Ulan... Süper jumbo acaip karışıklı sucuklu iğrenç erişteyi Maho yesin, suratı kan ter içinde kıvrananlar Ueno-san ile biz olalım, reva mı bu be?!