Geleceğini biliyordum.

Moderatör: Game Master

Geleceğini biliyordum.

Mesajgönderen Shinohara Izumi tarih 09 Eyl 2014, 21:55

"Merhaba... Ayumi-san.
Adresini öğrendiğim günden beri acaba sana yazsam mı diye düşünüp duruyorum. Sonra da, neden yazmayacağıma dair bir şey bulamadığım için yazmaya karar verdim. Nasılsın? Ben iyiyim, ve senin de iyi olup olmadığını merak ediyorum. Gerçekten merak ediyorum. Başından geçenleri öğrendiğimde ne kadar üzüldüğümü bilemezsin. Sen hastanedeyken ziyaretine gelmeyi düşündüm defalarca kez, ama kalabalık yapmaktan ya da rahatsızlık vermekten çekindiğimdendir ki, gelemedim bir türlü. Korktum biraz da. Orada olmasını isteyeceğin insanların yerine sadece akademiden tanıdığın birini görmek senin için üzücü olabilir diye düşündüm. Şimdi düşünüyorum da... Keşke gelseydim yanına. Şimdi böyle "garip" bir mektup yazmak zorunda kalmazdım. Evet... Garip. Ne mektup arkadaşınım, ne arkadaşın. Sadece akademi sıralarından tanıdığın, hatta uzaktan tanıdığın biriyim sadece. Fazla uzatmayacağım, Ayumi-san. Eğer senin de, 17 Şubat gününde işin yoksa, yani bu mektubu -tahminen- almandan 3 gün sonra, seninle Iuuga diye bir mekanda buluşabilmek isterim. Hatta çok isterim. Ben saat 21.00'da orada olacağım. Ve orada olman, Ayumi-san, beni fazlasıyla mutlu eder. Köy merkezinin krokisini ve Iuuga'nın bulunduğu yeri işaretlediğim kağıt, zarfın içinde. Umarım bu mektup eline geçer ve tekrar umarım gelmene engel olan bir şey yaşanmaz.

Sevgilerimle;
Shinohara Izumi."


Hoşlanıyordu işte. Hoşlanıyordu ondan. Ayumi-san... Gözleri tıpkı bir tanrıçanın ödülü gibiydi. Bal rengiydi gözleri. Ve yüzü... Yüzü öyle nefisti ki... Kusursuzdu. Hani, bazı insanların çeşitli kusurları olur. Dile getiremezsiniz belki ama, çizim yeteneğiniz olsa ve çizebilecek olsanız, onun yüzünü daha güzel hale getirebilirdiniz. Ama Ayumi... Ayumi bir kraliçeydi, bir düşesti, bir tanrıçaydı. Bembeyaz teni, harika saçlarıyla dans ederdi yürürken. Ondan güzeli yoktu zaten akademide. Yaşları yaklaşık olarak aynıydı ve aynı dönemde mezun olmuşlardı. Belki Izumi o kadar da yakışıklı veyahut güzel değildi ama Ayumi her zaman kusursuzdu. Onun yaralarını aldığı dönemi bile hatırlıyordu Izumi. Daha bir yıl bile geçmemişti üzerinden. Yaşanılanları unutmak için, hasarı arkasına koyabilmek için bir değil, binlerce yıl gerekliydi. Artık yaralı biriydi o. Izumi'ye kalırsa gerçekten bu yaralar onu değiştirmemişti. Neden değiştirsin ki? Hatta Kunoichisel bir çekicilik bile katmıştı. Izumi severdi, geçmişi hatırlatan şeyleri. Şu an yüzündeki toplar gibi. Varoluşu gibi.

En şık, en güzel gömleğini giymişti bugün için. Vücuduna öyle kusursuz oturuyordu ki bu gömlek, sanki bir terzi saatlerce vücudu üzerinde uğraşmış gibiydi, ama sadece şanstı. Koyu gri'ydi gömlek, tıpkı şu an gökyüzünün olduğu gibi griydi. Saçları sırtının orta kısmına kadar, belinin biraz üzerine kadar geliyordu. Bir kısmı toplu, bir kısmı değildi. Altına da mavi kot bir pantalon giymişti. Güzel bir parfüm boca etmişti üstüne. Güzel kokuyor, güzel görünüyordu. Güzeldi işte Izumi. Makyajını bazen sallapati yapardı ama bu sefer öyle özenmişti ki, kusursuz olmuştu makyajı. Kıpkırmızı parlıyordu gözlerinin altı, burnunun üstü. Gözlerini daha derin gösteriyordu bu durum. Daha güzeldi böyle kendisine göre.

Ne çok iyi, ne de kötü sayılabilecek bir mekandaydı. Buluşma yerleri orasıydı, sözleşmişlerdi. Pastahane gibi bir yerdi burası. Çok severdi burayı Izumi. Kokusu, içeridekiler, dingin müzik... Öyle güzel kekler çıkardı ki buradan, üzerine su içemezdiniz. Pastalar siparişle pişer, öyle verilirdi müşteriye. Her şey taptazeydi. Zaten, küçücük bir yerdi. Altı, bilemedin yedi masa vardı. Mutfak gözüküyordu zaten oturulan yerden. Samimi, sıcacık bir mekandı. Herkesin bildiği bir yer değildi zaten burası. Bir baba ve kızı işletirdi burayı. Kızın annesi, babanın eşi, 10 yıl önce vefat etmiş. Kadının hayali ise bir pastacı açmakmış, aynen böyle bir pastacı. Açamadan yummuş gözlerini hayata. Baba eski bir shinobiymiş. Anne ölünce kanserden, bırakmış işi, giymiş önlüğü. Çok kazandıklarını düşünmüyordu Izumi, ama gerçekten hakkını veriyorlardı. İçecek olarak da kendi yaptıkları vişne sularından ikram ederlerdi her gelene. Bu yüzdendir ki Izumi, bu cennet kadar güzel pastacıyı hiçbir arkadaşına söylemezdi. Sadece Ayumi-san... O hak ediyordu elbette, böyle güzel bir yeri bilmeyi. Her şeyin en güzelini hakediyordu o.

Izumi, sadece güzel olan insanlarla ilişki içine girmekten hoşlanmazdı. Önemli olan biraz da düşüncelerin güzelliğiydi aslında. Biraz Izumi'yi gerçekten tanıyan herkes, onun cinselliğe açlığını bilirdi. Gördüğü her kadını yatakta, sehpada, yerde, tezgahta hayal ederken, Ayumi'yi hayal edemiyordu. Utanıyordu biraz. Korkuyordu bazen. Onu hayallerde incitmekten dahi korkuyordu Izumi. Çok hoşlanıyordu. Ve, daha da önemlisi... Hoşlanmaması için bir neden yoktu. Hani bazı kızlar olur. Güzeldir ama zekası azdır. Ya da çok kafa dengidir ama, güzel değildir. Ya da arada mesafeler vardır. Görüşmek zordur, buluşmak, anlaşmak zordur. Ayumi öyle de değildi. Sanki... Sanki Izumi için mükemmel bir eşti.

Mükemmel eşini beklemeye başlayalı on dakika olmuştu ama, daha buluşma vaktine beş dakika vardı. Biliyordu geleceğini. Neden bilmiyordu, ama Ayumi'nin kendisini yarı yolda bırakmayacağını biliyordu. Neden bilmiyordu, ama Ayumi'nin geleceğine adı gibi emindi. O gelmeden bir şeyler sipariş etmek istemiyordu. Baba ile gözgöze geldi, siparişi sonra vereceğini anlattı gözleri. Ayaklarıyla garip bir ritm tutarak onu beklemeye devam etti, kapıyı gören masadan...
Resim
Lateralus
Pink king.

Izumi Shinohara
Yaş: 18 Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton Seviye: C-Rank Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 3 - Düşük Gelirli /6

Güç: 4 Çeviklik: 5 Kondisyon: 5
Potansiyel: 4 Varlık: 5 Zeka: 7

Eksiklikler
Ölüm konusundaki inanılmaz derecedeki takıntısı, onu hiçbir
hayvanı bilinçli şekilde öldüremeyeceği hale getirmiştir.

Ninjutsu
Fuujin no Jutsu

Taijutsu
Musatsu Stili - C-Rank

Genjutsu
Raigen
Shibou no Jutsu
Ryuhoubo Stili - D-Rank

Beceri Listesi
Keman Çalma - 4
Wakizashi Kullanımı - 2


Ekipmanlar
  • Wakizashi -İsmi Illumi-
  • 3 Kunai
  • 5 Shuriken
  • 5mt. Sentetik Misina
  • 1 Patlayıcı Parşömen
  • 2 Sis bombası
  • Koyu Pembe, Mat Zippo Çakmak
  • Tercihe bağlı olarak Keman
Kullanıcı avatarı
Shinohara Izumi
 
Mesajlar: 27
Kayıt: 07 Eyl 2014, 16:04

Re: Geleceğini biliyordum.

Mesajgönderen Fujiwara Ayumi tarih 10 Eyl 2014, 00:06

"Merhaba... Ayumi-san.
Adresini öğrendiğim günden beri acaba sana yazsam mı diye düşünüp duruyorum. Sonra da, neden yazmayacağıma dair bir şey bulamadığım için yazmaya karar verdim. Nasılsın? Ben iyiyim, ve senin de iyi olup olmadığını merak ediyorum. Gerçekten merak ediyorum. Başından geçenleri öğrendiğimde ne kadar üzüldüğümü bilemezsin. Sen hastanedeyken ziyaretine gelmeyi düşündüm defalarca kez, ama kalabalık yapmaktan ya da rahatsızlık vermekten çekindiğimdendir ki, gelemedim bir türlü. Korktum biraz da. Orada olmasını isteyeceğin insanların yerine sadece akademiden tanıdığın birini görmek senin için üzücü olabilir diye düşündüm. Şimdi düşünüyorum da... Keşke gelseydim yanına. Şimdi böyle "garip" bir mektup yazmak zorunda kalmazdım. Evet... Garip. Ne mektup arkadaşınım, ne arkadaşın. Sadece akademi sıralarından tanıdığın, hatta uzaktan tanıdığın biriyim sadece. Fazla uzatmayacağım, Ayumi-san. Eğer senin de, 17 Şubat gününde işin yoksa, yani bu mektubu -tahminen- almandan 3 gün sonra, seninle Iuuga diye bir mekanda buluşabilmek isterim. Hatta çok isterim. Ben saat 21.00'da orada olacağım. Ve orada olman, Ayumi-san, beni fazlasıyla mutlu eder. Köy merkezinin krokisini ve Iuuga'nın bulunduğu yeri işaretlediğim kağıt, zarfın içinde. Umarım bu mektup eline geçer ve tekrar umarım gelmene engel olan bir şey yaşanmaz.

Sevgilerimle;
Shinohara Izumi."


Güzel bir el yazısı ile yazılmış, güzelce istiflenmiş ve katlanmış bir mektup, elinde duruyordu. Dayanamadı, masanın üzerine fırlattı. Şaka mıydı? Biri onla "maytap" falan mı geçiyordu? Muhtemelen. Hastaneden çıktığından beri adam akıllı arkadaşlarıyla buluşamamıştı, muhtemelen onlar da böyle saçma yöntemlere baş vurarak onunla eğlenip onu da "eğlendirmeye" çalışıyorlardı. Hem zaten onun matriyarşik duruşu da alay konusuydu zaten. Fırlattığı zarfı masanın üzerinden tekrar aldı, açtı, ve en altına tekrar baktı.

"Shinohara Izumi... Izumi..."

Zarfı tekrar kapattıktan sonra, zaten ufak olan tek oda dairesinde gereksiz yer kaplatan dolabına götürüp çekmecelerden birine koydu. Ardından cama doğru yürüdü, açtı. İçeri serin ve nemli havanın girmesine izin verdi. "Izumi..." Yağmur hala devam etmekteydi, zaten Amegakure'nin tek değişmezi buydu ya. 4. kattan aşağı baktı, karanlık sokakta yanan bir kaç lambayı görebiliyordu. Siyah bir tabloya damlamış kırmızı birer leke gibiydiler. Yuvarlak.

"Ah..." O anda aklına geldi.

O Izumi olmalıydı bu, makyajlı olan. Akademi'den tanırdı onu, mektupta söylediği gibi. O zamanlar makyaj yapmıyordu, heralde bu yüzden hatırlaması vakit almıştı. Akademiden sonra onu bir kaç defa görmüştü ve tanıyamamıştı. Başkalarına kim olduğunu sormak zorunda kalmıştı laf arasında, utandığını hatırlıyordu bunun için. Gevrek gevrek gülümsedi. "Ehi. Ehe." İlk o gözlerinin altındaki yuvarlakları görünce garipsediğini hatırlıyordu, uzaktan baktıkça. Ancak kötü değildi. İlginç bir estetiği olduğunu kabul ediyordu en azından. Aşağıdaki sokağa tekrar baktı. Yuvarlakları izledi bir süre.

Gitmek istemiyordu. Muhtemelen ya onun ağzından yazılmış bir şakaydı, ya da o tarz bir şey. Izumi'nin böyle bir şey yapmasına olanak vermiyordu. Zira tanımıyordu, gerçi tanımadığı için belirli bir kanıya da varamazdı ya. Açık açık bir davet idi bu. Gitmezse birilerinin kalbi kırılabilirdi. Giderse kendininki kırılabilirdi. Risk alması gerekiyordu. Gerçi risk almamayı zor yoldan öğrenmişti. Acısı nükseden yanığa dokundu yanağındaki. Başkalarına çok fazla güvenmesi aynı şekilde terar yaralanması anlamına gelebilirdi.

Ancak bu daireden uzaklaşmak, Ame yağmurlarına karışmak istiyordu. Kabuğunu biraz olsun kırmak, hayatını bir şekilde tekrar başlatmak ve korkularını yenmek. Kırıklarını düzeltmek... Eh, eğer "tatsız" bir şaka ise gereğini bir şekilde uygulayabilirdi. Gitmeye karar verdi.

Üstünde, yanağına kadar vücudunu kaplayan siyah bir giysi vardı. Kolları uzun ve dardı, genelde bunu köy formasının altına giyerdi. Daha iyi giyecek bir şeyi yoktu ancak, alternatiflerini düşünmek istemiyordu. Özellikle yanan sağ kolu ve yanağını göstermek hiç istemiyordu. Altına geniş pantolonunu giydi ve dizden itibaren bunları dar botlarının içine sıkıştırdı. Dışarı çıkmadan önce son kez aynada kendine baktı.

"Mmmppfff..." Göreve değil, bir buluşmaya gidiyordu. Ancak ne yapabilirdi ki? Cübbesini alarak dışarı çıktı.

Gideceği yer Köy merkezi civarında bulunan "Iuuga" adında bir yerdi. Hiç gitmemişti daha önce. Elindeki krokiye bakarak, Amegakure'nin dar, loş ve yağmurlu sokalarında ilerlemeye devam etti. Islanmaması için krokiyi cübbesinin içinde tutuyor, ara ara bakarak yolunu kontrol ediyordu. Fazla uzak değildi, ancak sokakların karışık olması geç kalmasına sebep olacak gibiydi. Gerçi, karar verme süreci de buna katkı sağlamıştı ama o konuyu da pek düşünmek istemiyordu. Sonunda, sağ sağlim mekana varabildi.

Çok büyük bir yer değildi, ancak ufak da sayılmazdı. Hafif bir müzik duyabiliyordu, yağmur sesinin el verdiği ölçüde. Kötü bir yer değildi. Aslında hiç de fena değildi be. Kendi "klasının" buraya yeteceğini pek de düşünmüyordu. Hani böyle, özel ve güzel yerler olurdu ya, müşterileri belli, öyle bir havası vardı. İlk kez bu tarz yerlere girerken çekinirsiniz genelde, herkes size bakar, tanıdık bir yüz aramak için. Ama onu bulamayanlar kafasını indirir, ardından siz yürürken tekrar bakarlar. Fazla büyütüyordu bir ihtimal ama, işin içinde farklı bir durum daha vardı. Tüm bu olayın bir "latife"'den ibaret olması.

Eh. Kapüşonunu açtı, içeri girdi. Izumi'yi, aynen hatırladığı gibi, kapıyı gören bir masada onu beklerken gördü. Rahatlamıştı biraz. Cübbesini çıkardı, astı, ve masaya yürümeye başladı. Nazikçe oturdu, benliği el verdikçe

"Ehm. Mektup için teşekkürler... Nasılsın?" Keskin gözlerle bir başkasının başka bir yerlerden fırlayıp "Bwahahahaha kandırdık!" diye yardırmasını bekliyordu aynı zamanda da.
Resim
we'll fade like a moth in a flame

Künye
İsim: Fujiwara Ayumi
Yaş: 18
Cinsiyet: Dişi
Boy: 1.64
Kilo: 56
Köy: Amegakure
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 3 - Düşük Gelirli/6 Puan
Kullanılabilir GP: 0

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 6
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 6
Zeka: 8

Ninpou
  • Shunshin, D Rank

Ninjutsu, Raiton
  • Munekizamu no Jutsu, C Rank
  • Jibashiri, C Rank
  • Raigami no Jutsu, B Rank

Taijutsu
  • Musatsu Stili, D Rank

Genjutsu
  • Rishuu, C Rank
  • Magen Onsa, B Rank

Beceri Listesi
  • Wakizashi Kullanma 3
  • Musatsu Stili 2
  • Magen Onsa 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Wakizashi
  • Chakra Hapı
Kullanıcı avatarı
Fujiwara Ayumi
 
Mesajlar: 12
Kayıt: 07 Eyl 2014, 15:36

Re: Geleceğini biliyordum.

Mesajgönderen Shinohara Izumi tarih 10 Eyl 2014, 00:34

Köyün en güzel kızı kapıdan içeri girerken, kalbi saniyede milyar kez atıyordu Izumi'nin. Bu anı defalarca kez aklında kurmuş, fakat hiçbirinde bu kadar çok heyecanlanmamıştı. Acaba ne düşünmüştüacabaneolmuştuacabanedüşünmüştüacabane? Heyecandan sözcüklerin teker teker boğazında dizildiğinin farkındaydı. Doğru kelimeleri seçemiyor, hatunun yüzüne bakmaktan kendini alıkoyamıyordu. Heyecandan bacaklarının titrediğinin farkındaydı. Ayakta olsaydı, muhtemelen ayakta kalacak gücü kalmazdı. İlk öpücüğünü hatırladı Izumi. Onda da böyle hissetmişti. İlk sigarasını hatırladı Izumi, onda da böyle hissetmişti. Midesinde uçuşan canlıları düşünmeden edemiyordu.

Hafif bir şekilde gülümsedi Izumi. Duygulanmıştı. Ayumi ama... Neden gelmişti buraya? Bir mektup muydu onu sadece buraya çeken? Yoksa yaşadıkları mıydı? Belki de, yaşadıklarından bir an olsun kurtulma isteğiydi. Herkes isterdi bunu. Gerçek hayattan bir an olsun uzaklaşmak... Geçmişi, birkaç dakikalığına geride bırakmak. Izumi de isterdi, geçmişi biraz olsun geride bırakabilmek. Yaşanan onca şeyi, ölümleri, yaşamları bir kenara bırakabilmek. Gökyüzünü, ve yeryüzünü bir kenara bırakabilmek... Belki kendisi yapabiliyordu ama, Ayumi yapamıyordu işte. Her şeyi geride bırakabilse bile, bedenini asla geride bırakamayacaktı. Yaşadığı şeyler bir bir kazınmıştı resmen derisine, kalbine ve hatta ruhuna. Sadece yanık izi değildi onlar. Birer zincirdi. Geçmişi, hiçbir zaman geçmişte bırakamayacağının bir belirteciydi. Ruhunu asla bir adım ileri taşıyamayacağının bir belirteciydi.

"Geleceğini biliyordum, Ayumi-san." dedi hafifçe, ve gülümseyerek. Gözlerinin içine bakıyordu hatunun. Hafif bir aşk şarkısı çalmaya başlamıştı mekanda. Piyano ağırlıklı, biraz da keman vardı galiba. "Hala eskisi gibi yufka yüreklisin. Çok iyi birisin..." dedi devamında, fısıltıyla karışık sesinde. Başka masaları rahatsız etmemek içindi sessiz konuşması. "Kulağa biraz kötü gelecek biliyorum, hatta eminim bundan, ama ben seni hiç unutmadım. Unuttun sen beni muhtemelen, biliyorum. Mektubu aldığında, bu kim ya deyip fırlatmış da olabilirsin bir kenara. Bu beni kızdırmazdı. Ama yapmamışsın işte, buradasın. Bu yüzden çok mutluyum. Ve çok iyiyim, teşekkür ederim sorduğun için."

"İyiyim, sorduğun için çok teşekkür ederim. Ama sen buradasın diye iyiyim. Ama bugün seni buraya çağırma nedenim değil benim nasıl olduğum durumu. Senin nasıl olduğun. Sen hastanedeyken her gün gelmeyi düşündüm. Bir destek, yaslanılabilecek bir duvar olabileceğimi düşünerek gelecektim. Nedendir bilinmez, korktum. Ayumi-san, Belki de beni istemeyecek olmandan korktum. Hatırlamayacak, ya da hatırlayamayacak olmandan korktum. Neyse ki beni hatırladın. Bu bile yetti işte beni mutlu etmeye. Sen nasılsın? Biraz anlatmak ister misin günlerinin nasıl geçtiğini? Zannediyorum ki, hayatı yaşamayı biraz da senden öğrenmeye, hayatı biraz da senden dinlemeye ihtiyacım var..." dedi ve bitirdi sözlerini. Çok heyecanlıydı, o yüzden ara sıra duraklamış, yutkunmuştu konuşması sırasında. Ama Ayumi'nin sonsuz gözlerine bakmayı hiç bırakmamıştı...
Resim
Lateralus
Pink king.

Izumi Shinohara
Yaş: 18 Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton Seviye: C-Rank Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 3 - Düşük Gelirli /6

Güç: 4 Çeviklik: 5 Kondisyon: 5
Potansiyel: 4 Varlık: 5 Zeka: 7

Eksiklikler
Ölüm konusundaki inanılmaz derecedeki takıntısı, onu hiçbir
hayvanı bilinçli şekilde öldüremeyeceği hale getirmiştir.

Ninjutsu
Fuujin no Jutsu

Taijutsu
Musatsu Stili - C-Rank

Genjutsu
Raigen
Shibou no Jutsu
Ryuhoubo Stili - D-Rank

Beceri Listesi
Keman Çalma - 4
Wakizashi Kullanımı - 2


Ekipmanlar
  • Wakizashi -İsmi Illumi-
  • 3 Kunai
  • 5 Shuriken
  • 5mt. Sentetik Misina
  • 1 Patlayıcı Parşömen
  • 2 Sis bombası
  • Koyu Pembe, Mat Zippo Çakmak
  • Tercihe bağlı olarak Keman
Kullanıcı avatarı
Shinohara Izumi
 
Mesajlar: 27
Kayıt: 07 Eyl 2014, 16:04

Re: Geleceğini biliyordum.

Mesajgönderen Fujiwara Ayumi tarih 10 Eyl 2014, 01:38

Tamam, normal bir şekilde bu naçizane mekanda oturmaktaydı Izumi ile. Hemen hemen hatırladığı gibiydi, hatta daha estetikti bile denebilir. Özel olarak bu güne hazırlandığı belliydi. Ancak durumun garipliği yüzünden kendini hiç rahat hissetmiyordu. Akademi yıllarına geri dönmüş gibi hissetti kendini birden. Bir kaşını kaldırdı, garip bir ifade takındı yüzüne ister istemez.

Kaba olmak istememişti ama. Hemen ifadesini düzeltti, kafasını hafifçe eğdi özür dilermişçesine. "B-bende iyiyim. Nolsun işte. Uğraşıyoruz..." Uğraştığı belliydi resmen. İstese daha odun olamazdı. Önündeki eleman ona saygıda kusur etmezken o öküzlüğün önde gidenini yapmaktan kendini alı koyamıyordu. Gerçi, herhalde bu durumda kim olursa böyle davranırdı ya. Izumi'nin bu kadar açık sözlü ve cesur olacağını tahmin etmediğinden biraz hazırlıksız yakalanmıştı. Bacaklarını kırık bir ritim ile oynatmaya başladı, masanın üstüne gözlerini devirdi. Bir eliyle saçıyla oynamaya başladı ister istemez. Ergen kızlar gibiydi.

Gerçi bu tavrının arkasında hala onunla alay edildiği düşüncesi vardı, ve ne alakaysa bu fikri aklından atamıyordu. Ama Izumi yapmazdı öyle şeyler. Onu az tanıyordu ama, saçma işlerle uğraşmayacağını da biliyordu. Onu görmediği süre boyunca değişmiş olabilir miydi? Sanmıyordu. Ama bir ihtimal... Herkes değişirdi. Onun değiştiği gibi. Zaman, neden ve mekân doğru ayarlanmışsa ve set parçaları yerindeyse herkes farklı bir şeye dönüşebilirdi. Bunun izlerini herkes görebilir. Izumi'nin makyajı gibi. Ayumi'nin yanık izleri gibi.

Kafasını kaldırıp Izumi'nin gözlerinin içine baktı. Eh, birisine güvenmeye başlayacaksa şimdi başlamalıydı. "Ziyaretime gelememen önemli değil. Düşünmen yeter." Sesi daha oturaklıydı ve ilk tedirginlik hali yoktu. İşler saçmalaşırsa kalkıp gidebilirdi en azından, buna hakkı her zaman vardı. "Eee, ne yiyoruz peki?" diye sordu, kendini neşelendirmeye çalışarak.
Resim
we'll fade like a moth in a flame

Künye
İsim: Fujiwara Ayumi
Yaş: 18
Cinsiyet: Dişi
Boy: 1.64
Kilo: 56
Köy: Amegakure
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 3 - Düşük Gelirli/6 Puan
Kullanılabilir GP: 0

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 6
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 6
Zeka: 8

Ninpou
  • Shunshin, D Rank

Ninjutsu, Raiton
  • Munekizamu no Jutsu, C Rank
  • Jibashiri, C Rank
  • Raigami no Jutsu, B Rank

Taijutsu
  • Musatsu Stili, D Rank

Genjutsu
  • Rishuu, C Rank
  • Magen Onsa, B Rank

Beceri Listesi
  • Wakizashi Kullanma 3
  • Musatsu Stili 2
  • Magen Onsa 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Wakizashi
  • Chakra Hapı
Kullanıcı avatarı
Fujiwara Ayumi
 
Mesajlar: 12
Kayıt: 07 Eyl 2014, 15:36

Re: Geleceğini biliyordum.

Mesajgönderen Shinohara Izumi tarih 10 Eyl 2014, 02:39

"Ummm... Ayumi-san. Biraz çekindin sanırım. Seni anlıyorum, sakın anlamadığımı düşünme tatlım. Buraya konuşmaya geldik, ve tabii ki yemeye. Hayatında yiyebileceğin en güzel Cheesecake'i burada yiyeceğini düşünüyorum. Frambuaz sos da isteyebilirsin yanına. Mutlaka, mutlaka denemelisin. En az senin kadar... Güzel olmalı o da..." dedikten sonra bakışlarını kaçırdı ilk kez. Ama utanma kaçırışı değildi bu. Süper güzel bir iltifat fırsatını süper güzel biçimde değerlendirmişti ve pastahanenin babasına el sallamıştı, sipariş verebilmek için. "Pastalar geldiğinde sohbetimize tekrardan başlayalım. Hep böyle çekingen misin bilmiyorum ama bakışlarından olmadığını anlamak kolay. Bir şey olacağını düşünüyorsun, arkanda bir şey bırakıp mı geldin? Seni böyle... Düşünceli görmek beni biraz üzdü sadece."

Dedikten sonra Baba geldi ve iki cheesecake, iki de frambuazlı sos sipariş etti Izumi. Hatunun cheesecake'e bayılacağına, adının Izumi olduğuna emin olduğu kadar emindi. Ve adı Izumiydi. Emindi buna. Hatundan bir mutluluk belirtisi istiyordu sadece. Biraz konuşmaya katılmasını istiyordu. Tek yaptığı şey dostane bir şekilde hatunu konuşmanın içine çekmek, dilini çözmeye çalışmaktı. "Biraz kendini anlat mesela, mutlaka bir şeyler vardır orada konuşulacak. Biriyle masaya oturduğumda benim kadar konuşkan olmadığını görmek, masada sadece benim konuşmamı sağlıyor ve bu direk karşıdaki kişiyi demoralize ediyor. Konuşkan biriyim, doğru, Hiç susmam ise yanlış olurdu. Buraya -senin- nasıl olduğunu öğrenmek için çağırdım ben. Seni dinlemek istediğim için. Bu yüzden anlat bir şeyler, en sıradan gününü bile anlatabilirsin mesela. Merak ediyorum çünkü."

"Bu arada... Tekrar teşekkür ederim geldiğin için. Minnettarım hattâ." dedi fısıldayarak.
Resim
Lateralus
Pink king.

Izumi Shinohara
Yaş: 18 Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton Seviye: C-Rank Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 3 - Düşük Gelirli /6

Güç: 4 Çeviklik: 5 Kondisyon: 5
Potansiyel: 4 Varlık: 5 Zeka: 7

Eksiklikler
Ölüm konusundaki inanılmaz derecedeki takıntısı, onu hiçbir
hayvanı bilinçli şekilde öldüremeyeceği hale getirmiştir.

Ninjutsu
Fuujin no Jutsu

Taijutsu
Musatsu Stili - C-Rank

Genjutsu
Raigen
Shibou no Jutsu
Ryuhoubo Stili - D-Rank

Beceri Listesi
Keman Çalma - 4
Wakizashi Kullanımı - 2


Ekipmanlar
  • Wakizashi -İsmi Illumi-
  • 3 Kunai
  • 5 Shuriken
  • 5mt. Sentetik Misina
  • 1 Patlayıcı Parşömen
  • 2 Sis bombası
  • Koyu Pembe, Mat Zippo Çakmak
  • Tercihe bağlı olarak Keman
Kullanıcı avatarı
Shinohara Izumi
 
Mesajlar: 27
Kayıt: 07 Eyl 2014, 16:04

Re: Geleceğini biliyordum.

Mesajgönderen Fujiwara Ayumi tarih 10 Eyl 2014, 03:53

"Çok çekingen olduğum söylenemez. Sadece aklımda bir kaç bir şey vardı buraya gelirken. Sadece o." Izumi farketmişti garip tavırlarını. Gereksiz yere pot kırmıştı. Genel olarak başkalarını derinlemesine düşünen veya onlarla ilgilenen biri değildi ancak, yine de kötü hissetmişti. "Gerçekten, seninle alakalı değil. Yanlış anladıysan kusura bakma. Ayrıca pek alışkın değilim böyle şeylere." Gülümsemeye çalıştı biraz, kafasını kaşıyarak.

Ve masaya cheesecake geldi.

Favorisiydi. Şaşkınlığını gizleyemedi. "Mükemmel." Frambuazlı cheesecake. Aslen limonluyu sevse de bu da 2. sıralara rahatlıkla yerleşebilirdi. Özellikle kaliteli görünüyordu ayrıca, böyle klas yerlerin spesyeli olmalıydı. Izumi'nin konuştuğunu duydu cheesecake ile göz göze kenetlenmiştken. "Çok konuşmanı yadırgamıyorum, hatta dinlemeyi severim. Dediğim gibi, aklım başka bir yerdeydi buraya gelirken..." Biraz duraksadı. "Nelerden bahsedebilirim ki? Gayet normal birisiyim. Az çok tanışıyoruz zaten." En sıradan gününü aklından geçirdi. "Eh. Sabah kalkarım. Kahvaltımı ettikten sonra sabah sporumu yaparım, biliyorsun, zinde kalmak bizim için önemli. Ardından eğer o gün görevim varsa ona katılmak için hazırlanırım, eğer devriyeye seçilmişsem görevlendirildiğim alana giderim. Genel olarak işimi layıkıyla yerine getirmeye çalışırım. Boş boş gezmeye pek gerek olmadığını düşünüyorum zira, insan amaçlarını gerçekleştirmek istiyorsa çalışmalı. Eve gelince de bir akşam yemeği ile günümü sonlandırırım, biraz kitap okur ardından yatarım. Özel bir durumum yok açıkçası..."

Bahsedebileceği başka ne vardı ki... "Evim ufak. Senin gibi büyük bir yerde yaşamıyorum. Tek oda, klasik stilde. 4. kattayım aslında, yukarıda olmam aşağıdaki katların su sorunlarıyla alakam olmamasını sağlıyor. Pek köyün açıklık bir yerinde değil aslında, yani ben de gök yüzünü pek göremiyorum. Aslında yasak ama... Bazenleri yağmur durduğunda devriye platformuna çıkıyorum. Bilirsin, oranın manzarası güzel olur..." Kaptırmaya başladığını farkedince biraz duraksadı. Bir süre konuşmadan keklerini yediler. Ardından kolduğunda geriye yaslandı, rahatlamaya çalıştı. Etrafı süzdü. Pek de fena vakit geçirmiyor değildi aslında. "Biraz da sen sıkıcı bir gününü anlat. Kiminle konuştuğumu merak ediyorum."
Resim
we'll fade like a moth in a flame

Künye
İsim: Fujiwara Ayumi
Yaş: 18
Cinsiyet: Dişi
Boy: 1.64
Kilo: 56
Köy: Amegakure
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 3 - Düşük Gelirli/6 Puan
Kullanılabilir GP: 0

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 6
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 6
Zeka: 8

Ninpou
  • Shunshin, D Rank

Ninjutsu, Raiton
  • Munekizamu no Jutsu, C Rank
  • Jibashiri, C Rank
  • Raigami no Jutsu, B Rank

Taijutsu
  • Musatsu Stili, D Rank

Genjutsu
  • Rishuu, C Rank
  • Magen Onsa, B Rank

Beceri Listesi
  • Wakizashi Kullanma 3
  • Musatsu Stili 2
  • Magen Onsa 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Wakizashi
  • Chakra Hapı
Kullanıcı avatarı
Fujiwara Ayumi
 
Mesajlar: 12
Kayıt: 07 Eyl 2014, 15:36

Re: Geleceğini biliyordum.

Mesajgönderen Shinohara Izumi tarih 10 Eyl 2014, 08:51

"Benim büyük bir yerde yaşadığımı nereden çıkardın ki, ehehe..." dedi hatunun gözlerinin içine bakarak. Ve gülümsedi, öyle güzel gülümsedi ki, aradaki buzları eritmeye yeter, artardı bile bu gülüş. Bu gülüşe çok uğraşmıştı Izumi. Aynanın karşısında saatler harcamıştı! "1+1 bir dairede yaşıyorum, hatta salon ve normal odanın büyüklüğü neredeyse aynı olduğu için 2+0 bile denebilir. Öylesine, mütevazı bir evim var. Tahmininin nedenini tahmin edebiliyorum aslında. Soylu bir aileden gelmiş olduğum için olabilir muhtemelen! Ama yok, seni düzeltmeme izin ver. Ailem öyle çok zengin aileler gibi değil, ki bence çok zengin olsaydık da paylaşmazdık zenginliğimizi evlatlarımızla. Nedenini soracak olursan; aslında hepsi bu topların içinde gizli. Aile yadigarı diyebilirim, hatta ailemden bana kalan yegâne şey."

Sağ işaret parmağını en baştaki topa götürdü. Dokunmadı ama dokunmaya çok az kalmıştı. "Yalnızlık. En sevdiğim dersim olduğunu söyleyemem zira yalnız kalmak öyle hoşuma gitmez. Ama bu topun varlığı, hayatta kimseye ihtiyaç duymama kuralından geçiyor. Kimseye ihtiyaç duymamak. Büyük ihtimalle bundandır zaten, büyük ihtimalle hayatı çok daha doğru öğrenebilmemiz için paylaşmıyorlar..." Dedikten sonra çatalıyla girişti Cheesecake'e o da.

Arada bir çatalıyla dağıtıyordu sosu, arada bir sossuz parçalardan da alıyordu. Öylesine tadını çıkarıyordu ki! Harika bir andı çünkü bu. Hafifçe çözüyordu kızın bağlarını sanki. Kendine çekiyordu.
Offf... Çok tatlıydı hatun.

"Benim klasik günümm... Aslında işi klasiğe vuracak olursak, benim de öyle eğlenceli günlerim olmuyor. Evde yalnız kalırım genelde. Uyanıp bir sigara yaktıktan sonra ondan önceki gün ne yaşadıysam, onları bir anda unutabilmek gibi bir özelliğim var. Ne olursa... Ölümler, acılar, yalanlarla dolu rezil bir dünyayı geride bırakabiliyorum ve inan bana bence herkesin böyle bir silgiye ihtiyacı var. Sigara olmamasını tercih ederdim ama, işe yarıyor. O zaman, çok da umurumda değil. Uyandıktan sonra evde kahvaltılık bir şeyler olmadığı, ama akşam yemeği yapabilmek için de bir hazine olduğu aklıma gelir. -Bu arada, harika yemek yaptığımı söylerler. Bir gün sana da yapabilirim- Dışarı çıkıp kahvaltı ederim. Ardından eve gelir, koridorda biraz şınav, mekik gibi hareketler yaparım. Ardından da... Dışarı takılırım. Günün bitmesine çok kalmamıştır zaten. En fazla, beş saate falan gün bitecektir. Iuuga'ya takılabilirim, birkaç meyhane var, oralara takılabilirim. Genel olarak eğlenceyi korumak üzerine yaşıyorum bu aralar. Eve geldiğimde ise canım istiyorsa bir iki saat keman çalışıp yatar, istemiyorsam da direk yatarım."

Evet, direk bir gününü anlatmıştı hatuna. Hoşuna gitsin ya da gitmesin, Izumi gerçekten bu anlattığı kelimelerin içinde, üzerinde, arasında yaşıyordu. Direk olarak hayatı böyleydi. Verdiği ayrıntılardan birine takılmasını istiyordu hatunun. Konuyu garip bir şekilde değiştirmesi gerekmeyecekti böylece. Kemana takılabilirdi, yemek yemeye takılabilirdi. Her şey olurdu. Konuyu değiştirmek demek, muhabbetin tıkandığını kabul etmek demekti! Ve hayır, Izumi kabul edemezdi böyle bir şeyi. Hatunlarla konuşurken kilitlenmezdi o. Asla!
Resim
Lateralus
Pink king.

Izumi Shinohara
Yaş: 18 Cinsiyet: Erkek
Element: Fuuton Seviye: C-Rank Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 3 - Düşük Gelirli /6

Güç: 4 Çeviklik: 5 Kondisyon: 5
Potansiyel: 4 Varlık: 5 Zeka: 7

Eksiklikler
Ölüm konusundaki inanılmaz derecedeki takıntısı, onu hiçbir
hayvanı bilinçli şekilde öldüremeyeceği hale getirmiştir.

Ninjutsu
Fuujin no Jutsu

Taijutsu
Musatsu Stili - C-Rank

Genjutsu
Raigen
Shibou no Jutsu
Ryuhoubo Stili - D-Rank

Beceri Listesi
Keman Çalma - 4
Wakizashi Kullanımı - 2


Ekipmanlar
  • Wakizashi -İsmi Illumi-
  • 3 Kunai
  • 5 Shuriken
  • 5mt. Sentetik Misina
  • 1 Patlayıcı Parşömen
  • 2 Sis bombası
  • Koyu Pembe, Mat Zippo Çakmak
  • Tercihe bağlı olarak Keman
Kullanıcı avatarı
Shinohara Izumi
 
Mesajlar: 27
Kayıt: 07 Eyl 2014, 16:04

Re: Geleceğini biliyordum.

Mesajgönderen Fujiwara Ayumi tarih 19 Oca 2015, 00:52

Böyle bi konu varmış aaaaaa.

Dikkatlice Izumi'yi dinledi. Onunla bağ kurabileceği bir bağ bulmaya çalışıyordu, bir iplik ucu. Ufak bir kesişme, veya hafif bir örtüşme. Hani, karşısındakinin onu anlayabileceği bir nokta. Veya onun açılabileceği bir şey. Bu tarz bir durum onu korkutuyordu eskiden, fakat bunları yenebilmek, deneyim gerektiren şeylerdi. Şu andaki durumu neden bunun için kullanmayaydı ki. Tekrar birileri ile bağ kurabilmek, ölümü bile yenebileceğini hissetmek...

Ki onun en büyük korkusuydu o. Ölüm ile karşılaşmak.

Fakat Izumi'nin onu ölümden koruyabileceğinden şüpheleri vardı. Evet, aslında ikisinin de hayatlarında örtüşen bir şeyler vardı, fakat onun aradığı şeyler değildi bunlar. Onu ölümün korkusundan kurtaracak, yükseltecek, acısını dindirecek birisine ihtiyacı vardı. Izumi'nin onu bunu kanıtlamasını istiyordu içten içe, fakat kendini açmaktan da çekiniyordu. Zor bir durumda idi, içten içe kıvrandığı söylenebilirdi. Fakat hiçbirini dışarıya yansıtmamak için özen gösteriyordu.

Izumi'nin lafları bitince, o de derin bir nefes verdi onunla. Hafifçe gülümsedi, yüzündeki yanık yarasına rağmen. "Dışarı çıkmayı pek sevmem, fakat sen eğleniyor gibi görünüyorsun. Hele bu kadar keyifli mekânları biliyorsan..." Çevresine tekrar bakındı, gerçekten fena vakit geçirmiyordu.

Ama içindeki ikilem onun sürekli düşüncelerini bozuyor, alıp götürüyordu. Konuşmayı ilerletmek isterdi, fakat ne diyeceğini düşünmekle geçen her bir sessiz saniye, onu daha da üzmekten başka bir işe yaramamaktaydı.
Resim
we'll fade like a moth in a flame

Künye
İsim: Fujiwara Ayumi
Yaş: 18
Cinsiyet: Dişi
Boy: 1.64
Kilo: 56
Köy: Amegakure
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Alım Gücü: 3 - Düşük Gelirli/6 Puan
Kullanılabilir GP: 0

Profil
Güç: 3
Çeviklik: 6
Kondisyon: 4
Potansiyel: 3
Varlık: 6
Zeka: 8

Ninpou
  • Shunshin, D Rank

Ninjutsu, Raiton
  • Munekizamu no Jutsu, C Rank
  • Jibashiri, C Rank
  • Raigami no Jutsu, B Rank

Taijutsu
  • Musatsu Stili, D Rank

Genjutsu
  • Rishuu, C Rank
  • Magen Onsa, B Rank

Beceri Listesi
  • Wakizashi Kullanma 3
  • Musatsu Stili 2
  • Magen Onsa 2

Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar
  • Wakizashi
  • Chakra Hapı
Kullanıcı avatarı
Fujiwara Ayumi
 
Mesajlar: 12
Kayıt: 07 Eyl 2014, 15:36


Dön Role Play Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron