[Ame] Sakae Raporları

[GM - Naruto]

Adamın vermiş olduğu cevap bariz bir şekilde hiçbiriniz tatmin etmemişken, ilk harekete geçen Musashi oluyor. Elindeki kunaiyi bırakmadan, çantasından bir patlayıcı parşömen çıkarıyor ve bunu karşınızdaki grubun olduğu yere doğru fırlatıyor. Ancak patlayıcı parşömeni öylece fırlatmak gibi bir gaflete düştüğü için, parşömen sadece havada süzülmekle yetiniyor ve birkaç metre önünüze düşüveriyor! Bu durum hepinizin planlarını etkileyecek bir karmaşanın ortaya çıkmasına sebebiyet verecek olsa da, Musashi’nin henüz parşömeni patlatmaması ile içinde bulunduğunuz sorunlu durum yok oluyor. Küçük çaplı bu skandalın ardından ise adamlar henüz harekete geçememişken, Musashi Raigami no Jutsu’yu uyguluyor ve ellerinden çıkardığı kurdu, doğrudan grubu yaracak şekilde yönlendiriyor. Musashi’nin bu hamlesi ile karşınızdaki grup ikiye bölünürken, sağ tarafınızda kalan kısımda 4, sol tarafınızda kalan kısımda ise 5 kişi bulunuyor. Bir adam ise, ilk bulunduğu yerde yere düşmüş bir halde duruyor.

Yerde yatmakta olan adamın kafasından gelen minik kan sızıntısı, aslında Hikari’nin başarılı olduğunu gösteriyor size. Sizinle konuşmayı yapan kişinin şu anda hareketsiz bir şekilde yerde yatıyor olması bunun göstergesi oluyor. Her ne kadar Musashi’nin parşömeni fırlatmasının ardından Hikari de panikle birkaç saniye tereddüt etmiş olsa da, Musashi henüz daha Raigami no Jutsu’yu aktif hale getirmeden, Hikari Bousen no Jutsu ile hedefini vurmuş oluyor. Bousen no Jutsu Hikari için hala aktif durumda ve el mühürlerini henüz bozmadığı için ellerini hareket ettiremez durumda.

Tüm bu olayların yaşanması epey hızlı bir süreç olduğu için, Ikegawa, Hikari ile tam olarak iletişime geçemiyor ve bu yüzden de Mugen Onsa planını bir kenara bırakmaya karar veriyor. Şu anda sadece gardını almış bir şekilde duruyor ve olacaklara göre kafasındaki planı şekillendirmeye çalışıyor.

Karşınızdaki grup ile aranızdaki mesafe aşağı yukarı 10 metre kadar. Grup ikiye ayrılmış halde ve aralarında Musashi’nin kurdu bulunmakta. İki grup arasında ise 5 metre kadar bir mesafe bulunmakta. Grupta genel olarak bir şaşkınlık havası olsa da, az önce içlerinden birinin ölmüş olmasına pek aldırmamışlar gibi. Yine de bu size hızlı bir saldırı şansı da tanımış durumda. Yapacağınız saldırı hızlı bir saldırı olduğu takdirde başarı oranı yüksek, ancak ne kadar zaman harcarsanız işlerin sarpa sarması da muhtemel.

Kapalı konu

Mesafe konusunda bir önceki GM mesajında yakın dövüşe müsait olmayan bir mesafe olduğunu belirtmiştim. Birbirinizi net bir şekilde görebildiğiniz için de pek uzak olmadığınız anlaşılabilirdi. En azından bu şekilde düşünerek net bir mesafe vermemiştim, zira net mesafe durumlarında hem oyuncu hem de bizler olayın görselini zihinlerimizde aynı şekilde kurgulayamadığımız zaman yanılgılara düşebiliyoruz. Bundan sonra mesafe konusunda daha net sayılar vermeye çalışırım.

Bir de, hamleleriniz oldukça hızlı hamleler ama sürekli birbirlerini keser nitelikte. Musashi’nin iki hamlesi bulunuyor, ancak Hikari’nin hamlesi Musashi’nin ilk hamlesi ile hemen hemen örtüşüyor. Ancak Ikegawa Musashi’nin hamlelerinin bitmesini, ancak Hikari’nin hamlesinin bitmemesini bekliyor. Bu da biraz garip bir durum oluşturuyor. Bu yüzden Ikegawa’nın turu iptal edilmedi ancak etki de etmedi. Birbirinizin hareketlerini kesecek veya hareketlerine kombine edecek durumları daha iyi açıklamanız, betimlemeniz hepimiz için daha iyi olur gibi. ^^

[Miyamoto Musashi]

En sonunda ufaktan alanda hareketlenme olmuştu. Galiba ilk basta attığım patlayıcı parşömen pek başarılı olamamıştı. Fakat içlerinden biri ağır bir yara almış veya ölmüştü. Fakat pek bir etki yapmamış gibi duruyordu. Karsı takım gene sayı olarak bize karsı fazla oluyordu. İlk basta yapmaya çalıştığımız kaçış planı pek fazla amacına yaklaşmamış gibi duruyordu. Hiç alanda tek basıma kalmamıştım aslında o kadar hazırlıktan sonra biraz kötü olmuştu. İlk basta planın ise yarayacağına tam olarak emindim fakat pek faydalı olmamıştı. Şimdilik elimden gelen tek şey tekniği açık olarak kullanmak olacaktı. Güzel bir teknikti ve rakip ile arama mesafe koyuyordu.

Ayrıca su anlık kullanma en uygun tekniğim gibi duruyordu. Onun dışında hep atmalı tutmalı tekniklere sahip biriydim. Şimdilik tek yapacağım Açık tuttuğum teknik ile az olan grubu kovalamak veya onların dikkatini dağıtmaktı. Onun dışında diğer kalan isleri diğer elemanlara bırakıyordum. Artık akıllarına birkaç taktik gelmiş olması lazımdı. Şimdilik ben bu alanda daha fazla ise yaramayacak gibi duruyordum. Tek yapmam gereken diğer 4 elemanın dikkatini dağıtmak ve onlara biraz köpek sevgisini aşılamak. Sonuçta herkes ufak bir çocuk iken köpekten korkar olmuştu.

Bu korku küçük bir çocuk için olmaz ise olmaz bir korku idi. Galiba bu tekniğe bu kadar sempati duymamın nedeni de bu gibi duruyordu. Zamanında küçük bir çocuk iken bende köpekten epey korkar olmuştu. Aslında tekniğin içinde sadece kurt vardı fakat ben köpeğe takar olmuştum. Lanet olası köpekler her zaman bana korku verir olmuşlardı. Bir acıdan bakınca böyle durumlarda insanın aklına böyle şeylerin gelmesi çok iyi oluyordu. Hiç değilse kısa bir sürede olsa insan kafayı dağıtıyor ve bu sıkıcı ortamdan uzaklaşıyordu. Fakat biraz daha uzaklaşmak tehlikeli olacaktı şimdilik tek bir amaç vardı. Su lanet olası adamları burada yenip yola devam etmekti. Fakat bu kadar kolay olacak gibi durmuyordu. O kadar taktik yapmıştık fakat ancak biri içlerinden gidici olmuşlardı.

Kalıcı olarak biraz etki yapmak istiyordum. O yüzden su lanet olası köpek tekniğini iyi bir şekilde kullanarak az olan ekibin peşine düşmek istiyordum. Kalıcı bir etki bırakmak gerekiyordu. Su lanet olası yaslı adam piç piç yukardan bana gülüyordu. Cidden yaslı adamın biraz yaptığı bu faydalı hareket yavaştan sinirime dokunmuştu. Tamam bir noktada senden bir babalık yap dedik. Fakat o lanet olası yaslı adam bize çok güzel bir babalık yaptı. Lanet olası yaslı adam buradan kurtulunca seni artık bol bol anacaktım. Özellikle de o fahişe ananı.

[Aoi Hikari]

Hikari alnından vurduğu hedefi yere yığılır yığılmaz tekniğini bozdu. Musashi adlı sersem herifin yaptığı hatanın canlarına mâl olmamış olması ile şükür duygusuyla dolmuştu içi. En azından gerizekalı düşmanları refleks ile iki yana kaçıp bölünmüşlerdi. Bir arada durmamaları işlerine geliyordu. Sonuçta birlikten kuvvet doğar. Hikari düşmanın ikiye ayrılmasıyla, yere doğru süzülen parşomen kağıdıyla ve Musashi'nin tekniğiyle karman çorman olmuş zihnini bir anlığına boşalttı. Ikegawa'dan tavsiye alacak durumda değildi. Tek amacı şu büyük grubu yok etmekti. Musashi'nin tekniği gözlerini kamaştırmıştı. Ondan bu güzellikte, bu estetiklikte bir teknik beklemiyordu açıkçası. Hikari tekniğini bozalı bir saniye olmadan kararını vermişti. Sanzengarasu tekniğinin mühürlerine başladı. Amacı çok basitti Hikari'nin yerdeki patlayıcı parşomen planının büyük bir kısmını oluşturuyordu. Kargalarını savaş meydanına çağırdığı gibi kendi arkasından ileri doğru hücum ettirecekti. Amacı düşmanın görüşünü kısa süreliğine perdelemek olacaktı. Yaklaşık dört-beş düzine kadar karga ileri doğru atılırken Hikari'nin gönderdiği en son karga yerdeki parşomeni gagasının arasına alarak bulutu takip edecekti. Kargalar düşmanın etrafını bir anda çevirerek sabit ve birbirlerine yakın durmalarını sağlayacaktı. Arada sırada dalıp çıkarak kargalar fiziksel zarar verecekti. Düşman kargaların yarattığı karmaşa arasında ağzında parşomeni taşıyan kargayı farketmeyecek, farketse bile hızını almış olan karga o dikkat dağınıklığı içinde en fazla iki kanat çırpışı içerisinde beş kişilik grubun arasına dalmış olacaktı. Hikari'nin burada yapması gereken tek şey kargayı uzaktan yok etmek ve yok olan karganın parçalanışıyla ortaya çıkan chakra ile patlayıcı parşomeni aktif hale getirmekti. Çocuk oyuncağı.

Hikari el mühürlerini bitirdi. Musashi'nin kurdu Hikari'nin işine gelecek şekilde diğer gruba ilerliyordu. Ikegawa'nın neler yaptığını şu an için düşünmüyordu. Odaklanığı tek şey yaptığı jutsunun başarılı olmasını sağlamaktı. Ardından da patlayıcı kağıdı hedefe ulaştırıp patlatmak. Patlama gerçekleştiği andan sonra ise yeniden durum analizi yapacak, kendisine ihtiyaç duyulan yere koşacak ya da yeni bir stratejik konum alacaktı. Hepsini param parça edecekti Hikari.

[Hiroki Ikegawa]

Afallamıştı iyice Ikegawa. Algı seviyesinin yerlerde süründüğünü hissetmiş, kendisine acımıştı bir an için. Kısa kısa zaman atlamaları yaşarmışcasına takılmıştı beyni. Dalgınlığı iyice artış gösterirken, toparlanmaya çalışmıştı. Kısmi bir şaşkınlık ile birilikte gardını almış ve olanları seyretmişti. Çok fazla düşünce ve plan içerisinde bulunduğunu fark etmesi biraz zaman almış olsa da, dahil olması için yeterince uygun bir andaydı. Musashi'nin fırlatmış olduğu patlayıcı parşömenin havada süzülüşünü gördüğü sırada bir şeylerin ters gideceği düşüncesine kapılmıştı. Korkmuştu. Ancak, iki yanlış bir doğruyu beraberinde getirerek kurtarmıştı onları. Büyük bir hata yapılmıştı. Ancak, şansları yaver gitmiş denebilirdi. Ardından Hikari'nin yaptığı hamlenin sonucu eşliğinde büyük bir gaz ile dolmuştu. Düşünceleri aza indirgeyip, faaliyete geçmeyi uygun görmüştü.

İkiye ayrılan grubu izlemişti gözleri. Yerdeki ölü bedeni. Bir şeyler başarılı gitmişti ve aynı tempoda devam ederlerse, sonuç da aynı şekilde başarılı olabilirdi. Hikari'nin hamlesinin hemen ardından Musashi'nin tekniği devreye girmişti. Ikegawa da buna destek olacak bir şekilde, sayıca az olan grubu direkt olarak ortadan kaldırmaya yönelik bir destek de bulunacaktı. Yağmur sürüyordu. Bedenler ıslak, zemin çamurluydu. Elektriğin varlığının verdiği hissi görebiliyordu Ikegawa. Ellerinden birini havaya kaldırdı aniden ve ikiye ayrılan gruptan, sayıca az tarafı hedef aldı. "Ikadzuchi no Kiba" şeklinde mırıldandı sessizce. Aralarındaki mesafe olabildiğince yeterli gözüküyordu. Grubun tam bulunduğu noktaya, tam tepelerinden büyük bir akım yollayacaktı. Eğer zamanlama olarak Musashi'nin tekniği ile denk gelir ise de, etkisi kaçınılmaz olacaktı grup için. Hikari'nin de boş durmadığı gözünden kaçmamıştı genç adamın. Bir şeyler olumlu gidiyordu ve gelecek yıkım etkisini sezebiliyordu içerisinde. Bir yandan da, dalgınlığını aştığını hissediyordu. Adrenalinin verdiği etki, daha dinç bir hal almasını sağlamıştı genç adamın. Düşüncelerini, yani en azından gereksiz planlarını aklından silmişti. Bulunduğu ana odaklanmıştı sadece. Tekniğin ardından olacaklara göre de, gardını indirmeyecekti elbette.

[GM - Naruto]

Musashi kurdu ile sayıca az olan ekibin peşine düşmeye çalışıyor, ancak bunu nasıl yapacağı konusunda net bir tutum sergileyemiyor. Bu sebeple de kurt sadece doğası gereği yaptığı düz ilerleme ile yetiniyor ve kurt ile arasındaki mesafe giderek açılmaya başlıyor.

Bu esnada Hikari de harekete geçiyor. Hızlıca Sanzengarasu no Jutsu için el mühürlerini tamamlamasının ardından, oluşan 50 kargayı harekete geçiriyor ve bu kargalar hızla rakiplerine doğru ilerlemeye başlıyor. Hikari kargalardan en sonunda olanın parşömeni alması için hareketlendirmeye çalıştığında ise, bunu başaramadığını fark ediyor. Dolayısıyla, şu anda sadece beş kişilik grubu çevrelemiş oluyor kargaların tamamı. Kargaların varlığı ile birlikte ise, beş kişilik grubun görüş açısı azalıyor ve hepsinde ufak bir panik havası başlıyor. Tabi bu arada kargalar beş kişinin arasına dalıyor ve onlara çok da etkili olmayan küçük fiziksel zararlar da veriyor. Sayılarının fazlalığı zararın artmasına sebep olsa da, bu tek başına galibiyet için yeterli gibi durmuyor.

Ekipteki herkes gibi Ikegawa da hamlesini yapmaya geçiyor. Elinde biriktirdiği raiton chakrasını gökyüzüne emanet ederken, Musashi’nin kurdu ve Hikari’nin kargaları derken, dikkati dağılmış dört kişilik grubun bulunduğu noktaya doğru yönlendiriyor saldırısını. Çok kısa bir sürenin ardından ise, yere düşen bir yıldırım, doğrudan bu grup içindeki birini hedef almış oluyor. Dört kişilik grup, Musashi’nin kurdunun bulunduğu noktanın tersine doğru hızla hareket etmeye başlarken, Ikegawa’nın elektrik akımına maruz kalan kişi yerde hareketsizce yatmaya başlıyor. Ancak adamın yaşayıp yaşamadığı konusunda net bir fikriniz olmuyor.

Kapalı konu

Sanırım bu tur için bir şeyler yazmak zorundayım. Açıkçası birkaç gündür sırf bu turunuzu değerlendirmek için konuşmalar yaptık ve gecikmenin sebebi de bu konuşmalardı. Daha fazla uzatmadan konuya geleyim.

İlk olarak Musashi’nin turundan başlamam gerekiyor. Çünkü onun turu da iptal edilmedi ama etkisiz olarak değerlendirildi. Çünkü Musashi kurt ile grubu kovalamaktan bahsetse bile, bunu nasıl, ne şekilde, nereden nereye doğru gibi şeyleri belirtmeyerek sadece kovalamaktan bahsetmiş. Dolayısıyla bu çok geniş bir ifade olduğu için turunda random bir hareket eklemeyi düşündük. Fakat bu hareketin daha sonra gruba zarar verebilecek bir sonuç doğurması söz konusu olabileceğinden çekindiğimiz için, farklı bir yola gitmek gerekti. Çünkü aksi durumda sorumlular biz olacaktık ki böyle bir şeyi istemeyiz. Dolayısıyla Musashi’nin turu etkisiz olarak değerlendirildi.

İkinci olarak Hikari’nin turunda da sıkıntılar bulunuyordu. Bunlardan ilki, kargaların kontrolü konusunda. Her ne kadar karakterleriniz Chuunin seviyesinde olsa da, Sanzengarasu içindeki kargaların tek tek kontrolünü sağlayabilecek ninjutsu beceriniz bulunmamakta. Bu demek değildir ki, statlarınız şunlar olursa kontrolü sağlayabilirsiniz. Yani “Ne zaman kontrol edebilirim o zaman?” gibi bir sorunun cevabı olarak net sayılar bulunmamakta. Karakteriniz geliştikçe, siz de bu gelişim çerçevesinde kargaların kontrolü konusundaki gelişimleri görebileceksiniz. Ancak şu aşamada, tek bir karganın kontrol edilmesi için yeterli ninjutsu becerisi karakterinizde bulunmamakta. Bu teknikle ilgili ikinci konu da, kargaların yok olması ile ortaya çıkacak chakra sorunsalı. Sanzengarasu için belirli miktar chakrayı harcamanızın ardından, teknikte artık chakra ile ilişki aktiflik sürecine tabi olur. Ancak tekniğin kesilmesinin ardından oluşan kargalar basitçe duman bulutu eşliğinde yok olup gider. Yani kargaların yok oluşu ortaya bir chakra çıkarmaz. Kargalar yok olur, vücuttaki chakra harcaması da son bulur.

Bir diğer konu da patlayıcı parşömenler ve onların aktifleştirilmesi. Patlayıcı parşömenin bu niteliğini kazanması için, ilk olarak parşömene chakra aktarılması gerekmektedir. Biz her ne kadar RP içinde bu durumdan üzerine basa basa bahsetmiyor olsak da, patlayıcı parşömeni kullanan kişi, bunu fırlatmadan veya bir yere yapıştırmadan önce, bu parşömene chakrasını bırakır. Daha sonrasında ise bıraktığı chakrası ile parşömenin patlamasını sağlar. Dolayısıyla bir patlayıcı parşömeni patlatabilecek olan kişi, sadece ona chakrasını veren kişidir. Yani, diyelim ki Hikari’nin parşömeni karganın ağzından taşıma planı gerçekleşti. Bu durumda bile parşömen patlamayacaktır, çünkü parşömenle son temas eden kişi ve dolayısıyla da son chakrasını parşömene aktaran kişi Musashi olacaktır. Parşömen bu hali ile, chakraya tepki vererek patlayacaktır ve bir kişinin başka bir kişinin chakrasını tetikleyici olarak kullanması bu seviyelerde yapabileceğiniz şeyler değildir.

Bahsedeceğim şeyler bunlardan ibaretti. Kafanızda konu ile ilgili soruları veya sıkıntıları PM ile veya Lounge forumunda yer alan Sorular bölümüne yollayabilirsiniz.

[Aoi Hikari]

Hikari hamlesinin başarısızlığı yüzünden bütün hevesini kaybetmişti. Aklındaki senaryoyu daha önce denemediğinden dolayı başarısız olma ihtimali tabii ki yüksekti. Kargaları düşmanları oyalarken hızlıca bir şey düşündü. Bütün kendini deli etmek için uğraşan düşüncelerini silkip attı kafasını sallayarak sağa sola. İki sıçrayış yapıp bir yandan da yol üzerinde kunaisinin sapına kendi parşomenini sardı. Yerdeki patlayıcı kağıdı aldı. İkinci bir kunai daha çıkartıp onun da sapına aynı şekilde sarıp yapıştırdı. Elinin arasına ikisini de alıp shunshin için hızlıca mühür yaptı. Kargaların oyaladığı düşmana karşı güzel bir pozisyon alıp, yani mümkünse kendisini görmeleri bir kaç saniye gerektirecek bir pozisyona, eğer bulamazsa sadece en fazla patlamadan etkilenmeyeceği bir pozisyonda belirecekti. İki kunaiden birini direkt olarak grubun ortasına fırlatacaktı. İkincisini ise ilkini farkederlerse kaçma yollarına, eğer farketmezlerse ayakta kalmayı başaranlara fırlatacaktı.

Özellikle shunshin ile adımlarken düzgün bir açı çizecekti ki herhangi bir olası engelle karşılaşmaktan koruyacaktı kendisini. Adımlaması başarılı olursa ve o aradığı pozisyonu bulmuş olursa, kunaisinin sapına sardığı patlayıcı kağıdı önce aktif edip sonra tüm gücüyle fırlatıp farkedilmeden aralarına fırlatacaktı. Sonrası zaten onların tepkilerine bağlıydı karar verdiği üzere. Dua etti içinden bunları gerçekleştirirken. Bitmesini istiyordu.

out: naruto hakkında bilgim çok kapsamlı olmadığından hamleyi öyle düşünmüştüm, benim için bir sakıncası yok. ayrıca bu tür hamlelerin olup olamayacağını lounge'da sorup ona göre yazarım o zaman yanlış anlamadıysam

[Hiroki Ikegawa]

Musashi'nin kurdu tasmasız vahşi bir köpek gibi söz dinlemeyip, kafasına estiği gibi davranmıştı. Parmakları ucundan gökyüzüne gönderdiği enerjinin, tam istediği nokta ile birleşmesi bir olmuştu Ikegawa'nın ise. Gözleri yere düşen bedeni izlerken, genç adam içerisini kaplayan hazza engel olamamıştı. Sadist değildi ancak başarının tadını aldığını hissetmişti. Adeta bir kara bulut gibi süzülen kargaların etrafını çevirdiği adamlardan başlayarak gözleri, ortamı süzmeye devam etmişlerdi. Hikari'nin yüzündeki düşüklüğü de sezmişti genç adam anlık olarak. Bir şeyler kendince ters gitmiş olsa gerekti ki, afallaşmıştı genç kız. Ancak atraksiyonunu bozmayıp, hareketlerini sürdürmüştü. Ikegawa da aynı tempoda hızını düşürmeden, Hikari eşliğinde harekete geçmişti.

Bir şeylerin, oluşan kargaşa ortamının haddinden fazla basit ve olumlu geçtiğini düşünse de, şikayetçi değildi bundan. Kişisel olarak hatalara sahipti görev üyeleri evet ancak kendilerine bir engel yaratmamışlardı. Henüz denebilirdi belki de. İsabetli tekniği sonucu kişi sayısı az olan gruptan biri yere devrilirken, diğerleri Musashi'nin kurdunun tersi yönünde ilerlemeyi sürdürmüşlerdi. Ikegawa da, birkaç hızlı adım ile aradaki mesafeyi kapatmayacak şekilde onların hizasında tutacaktı kendini. Paralel gidecekti ancak mesafe korunacaktı. Diğerlerinin hamlelerine de bağlı olarak, yakaladığı en uygun fırsatta ikinci bir hamleye girişecekti. Paralel adımları sırasında el mühürlerine başlayacaktı genç adam. Üç kişi kalmış olan grubun, kişilerin bulundukları konuma göre en uygun noktasını seçip, elini zeminle sertçe birleştirerek "Kangehika" tekniğini kullanacaktı. Islak zemin ve yağmurun da dolaylı etkisi ile birlikte odağını yüksek tutarak zemin üzerinden akımını grubun üzerine iletecekti. Tüm bunların yanı sıra, bir karşı atakla karşılaşabileceklerinin de bilincindeydi. Beyninin bir yanında, tetiğini bozmaması gerektiği düşüncesini hala koruyordu. Saldırı hamlelerinde bulunuyor olsa da, gözleri ve odağı sürekli geneli takip etmeye de çalışıyordu. Adımlarını dikkatli tutuyor, herhangi bir hatadan kaçınmayı hedefliyordu. Ara ara da karşılarındaki tiplerin yüzlerine odaklanıyordu. Hareketlilik sırasında görebileceği birkaç kare, herhangi bir duruma karşılık işine yarayabilirdi. Ve merak ediyordu aynı zamanda, bunca gürültünün işitilmiyor oluşu normal miydi?

[Miyamoto Musashi]

Galiba İsler pek istediğim gibi gitmiyordu. Galiba çocukluk zamanları hatırlamak pek faydalı olmamıştı. Galiba isler en basta karışmaya başlamıştı. Düşüncelere dalınca birçok hata yapmıştık. İsler şimdilik biraz olsada karışmış gibi duruyordu. Galiba simdilik hayatta kalmaya devam etmek gerekiyordu. Daha fazla sabır edenin kazanacağı bir dövüş gibi olmaya başlamıştı. Biz birkaç hamle yapmıştık fakat karsı takım epey hareketsiz kalmıştı. Galiba şimdilik en iyi hamle tekniği yakınıma getirmek gibi duruyordu. Böylece hiç değilse arama mesafe koymaya çalışmış olurdum.

Böylece biraz zaman kazanıp hem kendim hemde takımdaki elemanlara yardım etmiş olurdum. Galiba şimdilik böyle yapmak daha mantıklı gibi duruyordu. Durumu daha iyi incelemek daha iyi olabilirdi. Ayrıca bunun dışında aklıma daha başka herhangi bir fikir bile gelmiyordu.

Galiba içinde bulunduğumuz durumdan kolayca kurtulmak pekte mümkün olacak gibi durmuyordu. Cidden insanın beyni böyle durumlarda çok fazla duruyor ve işe yaramaz bir hal alıyordu. Çalıştırmak için elimizden gelenin en iyisi yapmak gerekiyordu. Böyle durumlarda az kalmıştım. Bu yüzden pek fazla yaratıcı bir plan yaratamıyordum. Biraz yaratıcı olmak için beyne ihtiyaç vardı. Bu yüzden benden yaratıçı olunması beklenemezdi. Artık yaratıcı olmak başkalarına kalıyordu. Şimdilik benim en iyi yapacagım teknik ile araya mesafe koymaktı. Onun dışında elimden herhangi bir şey gelmezdi.

[GM - Naruto]

Birkaç dakika sonra…

Yerde yatan kişilerin inlemeleri kulaklarınıza çalınıyor. Bu inlemelerin sadece birkaç ağızdan çıktığını hepiniz biliyorsunuz. Olanları hatırlamak sizin için çok zor olmasa da hafif acılı bir tat bırakıyor zihninizde. Gözleriniz yerdeki insanları tararken, onlara bakmakta zorlandığınızı fark ediyorsunuz bir an. İçinizdeki bulantı arttıkça, daha derin nefes alma ihtiyacı hissediyorsunuz. Burada yaptıklarınız minik bir savaş simülasyonu gibi geliyor size. Sonucunda da inlemeler buluyorsunuz sadece. Tıpkı bir savaşta olması gerektiği gibi… Ancak aklınızda doğrular ve yanlışlardan ziyade nedenler ve nasıllar bulunuyor. Bunca insanın öldüğünü ve birkaç inlemenin de birazdan sonlanacağını biliyorsunuz. İşte bu yüzden neden diye soruyorsunuz. Bu kadar insanın öldüğünü ve öleceğini tekrar anımsadığınızda ise nasıl diyorsunuz. Kendinize soruyor, cevabı buluyor, ama hala soru işaretleri içerisinde kalıyorsunuz.

Birkaç dakika önce…

Hikari’nin yarattığı bir patlama! Yüksek sesli ve kaçınılmaz görünüyor hepinize. Kimsenin kaçamadığı bu patlama bir kargaşa havası yaratıyor rakiplerinizde. Sayıca üstün olmalarına rağmen, bu üstünlüklerini konuşmak dışında size hiçbir şekilde hissettirememiş olmalarını garipsiyorsunuz. Hele ki Musashi’nin katkısızlığını işin içine ekleyince, gerçekten basitlik içinde hissediyorsunuz kendinizi ve bu görevi. Baştaki korkularınız yok olurken, bir elektrik akımı geçip gidiyor gözünüzün önünde. El mühürlerinin sahibi olan Ikegawa soğukkanlı duruşunu hiç bozmadan, hedefindekileri yok ediyor acımazsızca… Ezici bir galibiyetin sunduğu sıcak terler alınlarınızdan dökülürken, onca endişenin boşa olduğunu görüyorsunuz. Sanki o anda sizi hiçbir şeyin durduramayacağını biliyor ve bu yüzden başarınızı büyütmeye bile gerek duymuyorsunuz. Ancak tam bu esnada sadece bir fısıltının rüzgar ile kulaklarınıza değdiğini fark ediyorsunuz. Fısıltı “Zenki: Utsuru!” derken, birden yerde yatmakta olan bir insandan, birkaç tane kol çıktığını görüyorsunuz! Tüm kollarını havaya kaldıran adam sebebiyle birkaç saniyelik tedirginlik ve anlamazlık arasında ise kolların ucundaki ellerin mühürler yaptığını görüyorsunuz. Tam tamına 10 kolun bir mühür silsilesinin ardından “Fuuton: Fuujingiri!” diye fısıldadığını işitiyorsunuz. Bu fısıltı ile beraber yerde yatan adamın üçü sağ, ikisi de sol elinde olmak üzere kılıca benzeyen bir şeyler olduğunu fark ediyorsunuz. Ancak tam bu anda, bu kılıçlar hızlıca bulunduğunuz noktalara doğru hareket ediyor ve Hikari’nin sağ omzunu, Musashi’nin sol baldırını ve Ikegawa’nın da karın boşluğunun sol tarafını adeta delip geçiyor! Hepinizin yaralarının olduğu yerde derin bir acı varken, sizi delip geçen şeyin bir metal olmadığından eminsiniz, ancak yine de bir anlığına acı ile yere dizlerinizin üzerine çökmekten kendinizi alamıyorsunuz!

Ve şimdi…

Bu inlemelere olacakların aynısının size de olmasından korkuyorsunuz ve bu yüzden, onca düşmanı yok etmiş olmanıza rağmen, şimdi dizleri üstünde çökenin neden siz olduğunu anlayamıyorsunuz. Öte yandan, yine tüm rakiplerinizi yok etmiş olmanıza rağmen, nasıl şu anda sizlerin de bu durumda olduğunu sorguluyorsunuz. Gözleriniz birbirini bulduğu anda, aranızdaki formasyon şu şekilde oluyor. En solda Hikari bulunuyor ve çeyrek çemberi andıran bir şekilde 3 metre sağında Ikegawa bulunuyor. Ikegawa'nın sağ tarafında, aynı çemberimsi hareket ile ve yine 3 metreden biraz daha fazla mesafede de Musashi bulunuyor. Ikegawa’nın tam karşısında, ancak hepinize 10 metre kadar uzaklıkta ise, bir ucube bulunuyor. Bir örümcek gibi vücudunun yanından çıkmış kollarına rağmen, yüzü gözü kan kaplanmış bu adam, beş elinde sizi delip geçen kılıcı tutuyor. Adam her an saldırabilecek gibi durmakta ve sizlerin durumu da pek iç açıcı değil. Hikari sağ kolunu, Musashi kol bacağını kullanamaz durumda ve Ikegawa’da kanaması ve acısı ile hareket kabiliyeti kısıtlanmış bir halde bulunuyor.

[GM - Naruto]

Rakibinizin tam önünüzde sizlere korku salmakta iken, birden olduğu yere çökmesi ile bir kez daha şaşırıyorsunuz. Karşınızdaki ucube cansız bir şekilde tamamen yere serildiğinde, sizin de içinize bir rahatlama çöküyor. Ancak mevcut durumunuzla görevi tamamlamanızın da imkansız olduğunu bildiğiniz için, basit ilk yardım müdahaleleri ile yetinerek köye dönmeye karar veriyorsunuz. Yavaş ancak sorunsuz bir şekilde köye dönmenizin ardından ise, doğruca tedavinizi oluyorsunuz. Tedavi sonrasında ise eski durumunuza kavuşuyor ve gündelik hayatınıza dönüyorsunuz. Ancak görevinizin başarısız olduğunun farkında olmak bu gündelik hayatınıza elbette ket vuruyor.

Ödüller:

Hikari: 10GP

Ikegawa: 0GP (3. pasifliğini de yapmış olması sebebi ile)

Musashi: 0GP (3. pasifliğini de yapmış olması sebebi ile)