[Ame] Olay Yeri İlk Müdahale

[Morio Fujita]

Katil teslim mi olmuştu. Çok karşılaşabilecek bir durum değildi. Pişmanlık içini sarmış olmalıydı ki böyle bir davranışta bulunabilirdi. Ya da şuan çözemeyeceğimiz kendine has bir sorun yaşamıştı. En azından sorguyu izleme konusunda net ve olumlu bir cevap almıştık.Her ne kadar böyle bir şeyin var olduğunu ilk defa görsem de. Sorgulamaya gitmeden önce Ando sensei yapılması gereken basit işleri yapıyordu. Ceset çıkan poof sesiyle yok olmuş bir parşömene geçmişti. Aynı olay katana için de gerçekleşmişti.

Yolumuzun Daichou binası olduğunu öğrenmiştik. Ödülümü de orada alacaktım. Ne olduğunu merak ediyordum. Etmiyorum desem yalan olurdu. Fakat büyük şeyler beklemiyordum. Ne bileyim kunai filan olduğunu düşünüyordum. Ama en son yaşadığım başarısızlıktan sonra bu tarz bir hediye başarılı olduğumu kendime ispatlayabilecektim.

En sonunda bu kan kokan evden çıkmıştık ve kapısına girilmemesi için bir mühür asıp yavaşça merdivenlerden inmeye başlamıştık. Binalar gibi merdivenlerde küçüktü. Küçük ve karanlık. Bir dizi merdivenin ardından o kaotik Ame sokaklarına dönmüştük. Devriye platformundan dönsek olmaz mıydı ki? Ame sokaklarında Daichou binasına doğru artan kalabalık. Yolumuzu zorlaştıracaktı.İlk işim yağmurluğumun kapüşonunu kapayıp daha az ıslanmak olacaktı. Yolumuz hatırladığım kadarıyla uzun olacaktı ve ıslanıp hasta olmak istemiyordum.

[Higan Masshi]

Yapılacaklar Lİstesi. Sayfa 69..
Ando mükemmel bir shinobi. Saf savaş gücünün, diğer ünlü Jounin'lere nazaran, daha az olması beklenilmesi gereken şeydir. Çünkü Ando, daha çok, işkence ve kritik bilgileri hedeften alma konusunda uzmanlaşmış bir shinobi. En azından söylenti bu yönde... En azından, gördüklerimiz, bunları doğruluyor. Fakat... Kim ne yapsın savaş gücünü!?
Madde A) Ando'yla takılma şansı yarat. Muhtemelen, kadının şuana kadar gördüğü bir milyonuncu -aynı tipte- adamdan biri olacağım. Şanslı rakamdır, unutmayalım.
Madde B) Ando'yu gözünde büyütmekten vazgeç. Muhteşem güzel ve alanında en yetenekli shinobilerden birisi. Hepsi bu! Ne kadar nadir olabilir ki?

Yapılacaklar Listesi. Sayfa 666..
Ninjutsu'da iyiyim, evet öyleyim. Tabii ki öyleyim! Fakat, mühürleme sanatı, tamamen benim alanımın dışında kalıyor. Kapıları, insanların arkadan açamayacakları hale getirmek... Kullanışlı! Bir cesedi, ufacık bir kağıdın içine mühürlemek; mükemmel! Kesinlikle, öğrenmem gereken bir alan. En azından, yanımda birkaç mühürleme kağıdı taşısam, hiç fena olmaz. Kim bilir? Belki birilerini öldürürüm de, cesedi saklamaya ihtiyaç duyarım. Tanrım... Bu seferki davayı elimden kaçırmış olabilirim. Ama hala mükemmel bir suç dehası olabilirim! Kim bilir? Belki de olurum.

---

Ando evin içindeki şeyleri kağıtlara mühürleyip(?) dururken, ufak ama inanılmaz derecede şişkin ve yıpranmış defterime, bir kaç ufak not aldım. Benim kadar mükemmel bir beyine, mükemmel bir özgüven ve hayal gücüne sahipseniz... Ha bir de, benim kadar özgürseniz... Böyle bir deftere ihtiyacınız oluyor. Yada, sadece hafızam kıt olduğu için ihtiyaç duyuyorumdur. Ehem! Hayır, ilk seçenek tabii ki. O kadar mükemmel sıfatlara sahibim ki, sıfatlarımdan dolayı, çözümü de göremedim zaten! Kesinlikle bu.

Ardından, ufak cep defterime son rötuşları da attıktan sonra, evden dışarı çıktık. Yağmurlu ve kasvetliydi. Klasik. Lanet olsun size, gün ışığı ve onun etrafında dönüp duran hippiler! Bize lazım olan şey, D vitamini ve yağmur! Hepsi bu...

Ando, Fujita'nın ödülünün Daichou binasında olduğunu söyledikten ve Shirou, sanırım trilyonuncu kez Fujita'yı tebrik ettikten, sonra; beni de tebrik etmeyi unutmamıştı. Musashi, Shinobi. Musashi olmayabileceğini düşündüğüm 3. şahıs, Kadın. Hepsini birleştirince ne çıkıyor? Kadın shinobi, Chuunin seviyesinde, bekar adamla kalıyor. Tamamen çözmüştüm! Neyse. Kahramanlar öyle çok övünmez zaten. Bırakalım da Fujita ödülünü alsın. En kötü, ne kadar iyi suç dehası olduğumu görürüz, değil mi? Hepiniz de bunu istiyorsunuz, biliyorum! Bende istiyorum. Yaşasın kötülük, heyo!

"Eeh... Fujita yardıma ihtiyaç duymadan da davayı çözebiliyor(!)" dedim, sesimdeki tınının, Fujita'yı hor görmesine izin vererek. Ardından, devam ettim, olağan bir şey gibi. Olağan bir şeydi zaten, yavşak olmam. "Muhtemelen, dedektiflik ve sorgu işlerinde bir eğitime; bir idole ihtiyacım vardır. Ando-dono'nun gölgesi olarak, onun yaptıklarını takip edersem... Evet, kesinlikle buna ihtiyacım var. Kesinlikte görevlerde, Ando-dono'yu takip etmeliyim?"

Dediğim gibi, eeh... Bir cevap beklemiyordum. Retorik bir soruydu. Aslında bakarsanız, ortada bir soru da yoktu. Kadınlar, hayır. İnsanlar hakkında öğrendiğim en iyi şey, cevapları 'evet' veya 'hayır' olan sorular sormamaktan geçiyor. Kimse yüzde elli şansı sevmez, eğer paranın kötü tarafı size gelirse...

Aslında bakarsanız, AŞIRI HEYECANLIYIM! Bir profesyoneli, oyun oynarken göreceğiz. Umarım yakalanan shinobi zorluk çıkartır ve bizde, tarihin en zorlu geçen (ve muhtemelen en işkenceli geçen) sorgusunu izleriz! Yaşasın. Tüm dökülen kanlar ve çıkan bağırsaklar ve hala atmayan kalpler adına, yaşasın!

GM'imize, iyi niyet gösterdiği, için teşekkür ederim.

[GM - Naruto]

Masshi: "Çeneni kapatırsan, Ando-dono buna izin verebilir belki." Gülümsemesi ile lafları hiç uyuşmuyor Ando'nun. Ancak etkili bir konuşma stili var. Susuyorsun, retoriklerini kendine saklayarak.

Genel: Daicho binasını bulmak çok da zor değil Amegakure'de. Zira kabloları takip etmek bile buna yetiyor. Tüm kablolar Daichou binasının tepesinde toplanıyor ve elektrik burada regüle edilip depolanıyor. Uzaktan, binaların arasından, çatısında bulunan büyük paratonerleri görebiliyorsunuz.

Bina büyük, heybetli. 7 katlı ve katlar arası boyut çok fazla olduğundan, civardaki tüm binalardan uzun. Kapısı büyük ve ufak bir meydana sahip binanın önü. Kapı girişince bir görevli var, rütbesini farkedemediğiniz. Standart Amegakure üniformalı ve kapının önünde beklemekte. Ando'yu görünce selam veriyor ve içeri girmesi için kapıyı açıyor, sizleri görünce, kapüşonunu biraz kaldırıp sizleri süzüyor. Kısa, siyah saçlı. Sol gözü ise muhtemelen bir savaşta yaralanmış, zira bembeyaz. Yüzünün sol kısmı da kesikler ve yanıklarla dolu. "Ando?" diyerek ona dönüyor, Ando ise "İzinliler." diyerek sizin içeri girmenize izin veriyor.

İlk kat, geniş bir holden oluşuyor. Sağda ve solda çeşitli odalar var. İlk kata zaten genelde gelip gidiyorsunuz göreviniz olduğu sürece, bu yüzden tanıdık bir yer. Ancak, ne bir üst katı, ne de bir alt katı hiçbiriniz ziyaret etmediniz. Ando ise sizi alt kat merdivenlerine götürüyor. Apartmandakinden daha geniş bir merdivenden iniyorsunuz.

Bir alt kat, daha dar hollerden oluşuyor ve kapıları dikkat ettiğiniz üzere metal. Daha karanlık bir ışıklandırmaya sahip. Basık bir havası var, nefes almak bile bir noktaya kadar güç gibi. Soldan 3. kapıya doğru yöneliyor Ando, siz de arkasındasınız. Kapıdaki görevli sizleri görüyor, ardından Ando'ya bakıyor, içeri girmeniz için kapıyı açıyor.

Girdiğiniz oda, 7 metreye 5 metre. Ortasındaki bir lambadan başka bir aydınlatması yok, o da zaten direk aşağı vuruyor ve lambanın altında duran sandalyeyi ve onda oturan kişiyi aydınlatıyor. Kapının önünde duran sizler, oradan bakan biri için hemen hemen görünmezsiniz. Sandalyede, uzun sarı saçlara ve açık bir tene sahip, sivil kıyafetler giymiş, 25 yaşlarında bir hatun oturuyor. "Burada kalın, hareket etmeyin, konuşmayın." Ardından kadına doğru ilerliyor Ando, bir kunai çekerek. Sorgulama şimdi başlayak.

[Morio Fujita]

Gökyüzünü saran kara kablolar bir pusula gibi daichou binasını gösteriyordu. Diğerlerinden uzunluğuyla kolayca sıyrılan bu binaya doğru ilerliyorduk. Melek görünümlü şeytanımız en önden ilerliyor, biz de onu takip ediyorduk. Daichou binası şehirdeki diğer binalara nazaran önünde meydan denilebilecek ufak bir alan ve geniş bir kapıya sahipti. Sorun yaşamadan Ando'nun arkasından geçmiştik. İlk kat her halde herkesin bildiği yerdi. Peki geriye kalan 6 kat? Bunlardan birini görmek nasip olmamıştı. Hee birde az önce saymayı unuttuğum alt kat. Filmlerden gördüğüm kadarıyla her zaman zemine yakın yerlerde oluyordu bu sorgu odaları.

Küçük bir oda, odanın ortasında bulanan bir masa ve içeriyi aydınlatan tek bir ışık. Alt kata inerken sorgu odası aklımda böyle şekilleniyor, filmlerden gördüklerimi aklımda canlandırıyordum. Basık bir oda, loş ışıklar ve metal kapılar, güçleşen nefes alınımı. Ando'nun arkasından ilerliyorduk. Soldan 3. odaydı sorgunun yapılacağı yer. Aklımda canlandırdığım dan farklı bir odada bulunuyorduk. Masa yoktu, bir sandalye ve odayı aydınlatmaya gücü yetmeyen bir lamba vardı. Ando'nun bize sessiz olun demesinden sonra bekleyişimiz başlamıştı.

Lambanın altında güzel sayılabilecek bir bayan vardı. Bu odada adeta görünmez olan biz dua etmek dışında bir şey yapamazdık. Cinayet işleyenlerin ne suç aldığını bilmiyordum fakat bu şansa ihtiyacı vardı. Hele ki üzerine elinde bir kunai ile ilerleyen bir şeytan varken. Eğlenceli bir şeyler olacaktı ama suçlu kendi teslim olmasına rağmen niye sorgulanıyordu? Acaba başka birinden mi şüpheleniyorlardı? Sorguyu izlerken aklımda bu sorular vardı. İçimden bir histe bu cevapları sandalyede oturan şahıs çığlıklarla cevap verecekti.

[Ronin Shirou]

Etrafımdaki ortama verdiğim dikkat Ando-sensei'nin Masshi'ye laf sokması ile başlamıştı. Yapılabilecek en ergence şeyi yaptığım an rezil olacağımı da anlamıştım, ama değdi. "UUUUUUUUUUUUUUUU kardeşim lafı yediiin.." Elektrik kablolarını da takip ederek kolayca bulabileceğimiz devasa Daichou binasına sonunda ulaşmıştık. Sorgu odasına girmeyi bekleyemiyordum bile. Uzun zamandır soysuz yüzü görmedim, resmen titriyorum ulan ! İçimden hem küfürler yağdırıyordum, hem de dışımdan kızgın bir gülümseme ile binanın etrafını süzüyordum. Binanın güzel şekli beni rahatlatsa da o soysuza yapılacak en güzel şey belliydi. Acı çektire çektire öldürmek ! Ahahahaha !

Girişte, bir adam duruyordu, kapşonlu ve sağı solu belli olmayacak bir tipte idi. Bir gözü tamamen beyazdı ve iyice korkutucuydu. Ando-sensei'ye bu çocuklar burada ne arıyor bakışı attı ve bakışı Ando-sensei bizim iznimizi onaylayana kadar sürdürdü. Girdiğimiz kat olan zemin katı iyice biliyordum zaten, düzeninden odalarına kadar. Ancak üst ve alt katı çok merak ederdim hep. Alt kata doğru yol aldığımızı gördüğümde heyecanım daha da çok arttı. Ölümcül ve korku verici sorgulamalar genellikle alt katlarda gerçekleşirdi. Bu bir genelleme tabii. Ama olsun, umarım zarar veririz o gavur bedenine, ahaha !

Alt kat gerçekten ilgi çekiciydi, ilk dikkatimi çeken şey ışıklandırması ve o ürkütücü havası olmuştu. Düzeni benziyordu bir üst kata, ama ışıklandırmada büyük fark olduğu da doğruydu. Soldan 3.kapıya görevli ile karşılaştıktan sonra girebildik. İşte ! İşte heyecanlandığım an ! Sivil kıyafetli, açık tenli, aptal bir sarışındı karşımda gördüğüm. Cebimdeki kunaiye uzanacakken Ando-sensei'nin sesini duydum ve yıkıldım. Hareket etmeyin ve konuşmayın dedi bize. Küfürler saydırıp onu parçalamayı istiyordum aslında, neyse, bakalım belki sorgulama sonunda bu hakkı bana tanırlar. Tek yapmam gereken beklemek !

[GM - Naruto]

"İsmin nedir?" Temkinlice sandalyeye yaklaşıyor Ando. Kızın sandalyeye bağlı olduğunu farkediyorsunuz. Ağlamaklı bir ses ile cevap veriyor kız, başını kaldırmadan. "Yuuki..." Sandalyenin etrafında bir tur dönüyor Ando, dönerken de bir eliyle kızın omzuna dokunuyor. Kız bundan irkiliyor biraz. Ando'nun elleri git gide kızın önce boynuna, ordan sırtına doğru kayıyor. Üzerindeki sivil kıyafetten içeri sokuyor elini Ando, kızın omurgasını yokluyor. Ardından aniden kunaiyi kızın boynuna dayıyor, biraz bastırıyor ve kanamasına izin veriyor. Bu sırada, kızın kulağına eğiliyor ve bir şeyler fısıldıyor. Duymuyorsunuz bunu. Kız başını sallıyor. "Öldürdüm. Evet. Tartıştık... Üzerime yürüdü. Dayanamadım. Tartışma ilerledi. Kılıcımı çektim... Öldürdüm. Sonra duş aldım ve teslim oldum." Zar zor konuşuyor boynundaki kunai sebebiyle. Bırakıyor Ando kızı. "Peki o zaman. Cezanı bir şekilde verirler artık. Benim işim burada bitti." Ufak bir neşe var Ando'nun sesinde. Odadan dışarı çıkıyorsunuz.

"Bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler." Ando ardından Fujita'ya dönüyor. Kana bulanmış kunaiyi uzatıyor. Kunaiyi alıyor Fujita, inceliyor. Keskin tarafında, 行灯 kanjilerini görüyorsun. Okunuşu "Andou". Kandil lambası anlamına geliyor, spesifik olarak Amegakure'de kullanılan, dışı kağıttan olanlarından. Bu kanjiler kunainin yüzeyine kazınarak işlenmiş. Kan bu boşluklara dolmuş ve yazıyı ortaya çıkarmış. Eğer kan bulaşmamış olsaydı muhtemelen yazıyı göremeyecektin. Şimdi ise, kunai üzerinde, kızın kanı ile "Andou" yazmakta.

"Çıkış yolunu biliyorsunuz. Fazla oyalanmayın, başkaları sizi burda görmesin. Baybaaaay." Neşeli bir şekilde sizden uzaklaşırken Ando'nun sesinin git gide kaybolduğunu duyuyorsunuz. Katın derinliklerine ilerliyor, siz ise onun gittiği yönün zıttına ilerleyecek ve dışarı çıkacaksınız. Vakit kaybetmeden yol almaya başlıyorsunuz.

Ödüller:

Masshi: 15GP

Fujita: 25GP [Olayı doğru çözdüğü için +5GP benden], üzerinde 行灯 işlemesi bulunan kunai. Bu kunaiyi imzana "Ando'nun kunaisi" diye geçirmelisin. İlk bakışta, normal bir kunaiden farkı yok."

Shirou: 20GP

Out: Zaten son tur olduğundan mütevellit Masshi'ye pasiflik vermedim ancak puanını kırmak zorunda kaldım. Son birer RP yapın ben de konuyu kitleyeyim gençler.

[Morio Fujita]

Sandalyede oturan kız işlediği cinayetten dolayı pişman gibiydi. Sesi bir katilin sahip olduğu soğukkanlılığa sahip değildi. Ando da bu pişman görünen kızın üstüne doğru gidiyordu. Görünen o ki kız Ando'nun elinin onun üstünde olmasından rahatsız görünüyordu. Bu olay Ando'nun elinin kadının boğazına gitmesi ile daha da belirginleşmişti. Beni şaşırtan ise Ando'nun elinde bulunan kunaiyi beklenmedik bir şekilde kızın boğazına dayamasıydı. Niye böyle davrandığına anlam verememiştim. Kız zaten teslim olmuştu.

Eğilip kızın kulağına bir şeyler söylemişti. Bizim duymamamız gereken. Benim bu işten anladığım buydu en azından. Ya da tarzı buydu. Şüpheliyi zorlayıp ona bu şekilde davranmak. Bunu bir kenara not almak gerekebilirdi. Eğer bu kadını şuan kendime bir model olarak aldıysam bunları öğrenmem iyi olacaktı.

Kız cinayeti nasıl işlediğini anlatmıştı, buda Ando için yetmişti. Bize teşekkür ederken sesinde o ufak neşe anlaşılıyordu. Ardından bana kendimin ödülüm diye adlandırabileceğim bir hatıra vermişti. Bir kunai. Yüzeyine kendi ismine benze bir kanji kazınmıştı '' Andou ''. Belki olukların içini kan doldurmasaydı bu kanji pek görünmezdi. Ando kunai'yi kızın boynuna tahmin ettiğimden daha sıkı bastırmış olmalıydı ki üzerinde kan bulunuyordu.

Ödülümü daha fazla kurcalamadan çantama atıp Ando'ya dönmüştüm. Ufak bir veda edip görevimizin burada bittiğinin göstergesi olmuştu. Hem kendimi ufakta olsa tatmin edebilmiştim. Kazandığım ödülde bunun göstergesiydi. Aşağıya indiğimiz merdivenlerden yukarı doğru çıkıp ayrılacaktık. Masshi ile Shiro ya '' Görüşürüz Masshi-San, Shiro-San. Tekrardan tanıştığımıza memnun oldum. '' şeklinde veda edip evime doğru yol alacaktım. Shiro veya Masshi başka bir şey yapma teklifi sunmazsa.

[Ronin Shirou]

Kızın korku dolu gözlerine baktıkça gülümsüyordum. Ulan ne güzel, bir soysuz daha haddini bilecek diye içim kıpır kıpır oluyordu. Kızın adının Yuuki olduğunu öğrendik, ve işin en güzel kısmı -yani benim için en güzel kısmı- sonunda geldi. Kızın boynundan akan kanlar beni coşturuyordu adeta. Kız bu sırada cinayeti nasıl yaptığını da anlatmıştı. Harbiden de Fujita'nın dediği şeyler doğru çıkmıştı. Fujita'nın sırtına dokundum ve göz kırpıp gülümsedim. Fazla canayakın davranıyor gibi hissediyordum ama ben böyleydim, yapabileceğim bir şey yoktu.

Bir baktım Andou-sensei anında sorgulamayı bitirmiş ve kunaiyi çekmişti. O sırada aynı kunaiyi Fujita'ya vermişti. Gidip yakından baktım ve "Güzel ödül, beğendim." dedim. Andou-sensei'ye gidiyorum ben anlamında kafamı salladım. Artık durumu çok da uzatmaya gerek yok diye düşündüm. O anda Fujita da bize tanıştığına memnun olduğunu söyledi ve hemen cevap verdim. "Biraz yalnız gezeceğim ya, ama bir gün üçümüz buluşalım rameniniz benden !" el salladım ve binadan hızlıca çıktım.

Amegakure sokaklarında yürümeye başladım yavaş yavaş. Bizim çocukların gölgelerini görmemeye başlamıştım. Hızlıca mezarlığa ilerledim. Mezarlıkta, benim için değerli biri yatıyordu. Çok değerli biri.. Ailemi kurtaran müthiş insan. Her önemli görevimden sonra, ya da neşeli görevimden sonra ziyaret ettiğim harikulade varlık. Huzur içinde yat, Tetsu..

[GM - Naruto]

Konu sonlanmıştır, geç de olsa.