Burnum gereksiz bir abartıyla kanayarak havuzun içine etmişti. Neyse ki ebesinin şeyi büyüklüğündeki havuzun suyu kendi kendine çabucak temizlenmeyi başarmıştı da dayak yememiştim. Aslında şu an bütün chuuninler bana saldırsa ne komik bi görüntü ortaya çıkar di mi lan? Depresyonda olmasaydım bu fikir beni epey keyiflendirirdi. Azıcık yüzerek sohbet eden ve yaşıtım görünen bir grubun arasına katıldım. Genelde büyüklerle anlaşmakta zorlanırdım yaptığım bilimum piçlik yüzünden. Şahsen ben olsam ben de sevmezdim ufak oğlumun kafasına kaka ile "ben kaka kafalıyım" yazan bir veledi. Her neyse konumuz bu değil. İşte genelde yaşıtlarımla az da olsa anlaşabiliyordum bazen, bunlar da kafa insanlara benzediği için yadırgamamışlardı beni. Nishi'nin beni izleme ihtimaline karşı abartı hareketler yaparak kahkaha atıyordum. Atıyordum ama içim kan ağlıyordu oç yüzünden. Ulan Nishi, gör bak ne hallerdeyim senin yüzünden. Yiğit bir Ishigakure bebesinden liseli kızlara dönüştüm be...
Şansıma katıldığım gruptakilerden biri çok iyi olmasa da tanıdıktı. Tanıdık dersem, ben bu veledi zamanında suiton çalışıcam diye boğmuştum sanırım, pek sıcakkanlı karşıladığına göre unutmuştu. Biraz Shiki dışında bir şeyler düşünmeye zorlayıp kendimi çocukla sohbete verdim. Lan meğer bu bebe de benden özenip, belki de intikam almak için suitoncu olmuş, nedense aynı susuz köyde benden başka bir enayinin daha olduğunu öğrenince kayıp kardeşimi bulmuş gibi sevindirik oldum. Tam bildiğimiz tekniklerden bahsediyorduk ki bu bebe "Hadi Takonagi güreştirelim" dedi. Yazık, bunun da ayarı eksik herhalde, zamanında boğdum diye değildir umarım. Soktuğumun yerinde yapacak daha iyi bir şey olmadığı için kabul ettim ve köyün susuzluğunda paslanmaya yüz tutmuş ahtapot kollarımı çıkararak güreşmeye başladım. Tanrı sonumuzu hayır etsin.
Tam böyle eğlenmeye başlamıştım ki gene görüş açıma girdi bu turuncu kafalı fahişe. "Lan velet" dedi, "Seni döverdim de Shiki-kun ile sevişmem lazım" dedi, "Elimde ilaçlı içki götürüyorum gece de ben onu götürücem" dedi. Sinirlerim öyle bir zıpladı ki Nishi'nin saçma salak raiton teknikleri gibi parıldadılr sanki kafamın içinde. Herkes zaten velet dediği için pek siklemedim o kısmı da, LAN BEN BİLE SHIKI-KUN DEMEDİM O ADAMA, KAÇ YILLIK ARKADAŞTIK. "Senin gelmişini geçmişini geleceğini ızdırabını s*kerim" diyecektim ki vazgeçtim, "Banane lan, gidersen git senle Shiki-kun'un avukatı mıyım ben?" demekle yetindim. Platonikimsi hislerimin beni ilkokul öğrencisi triplerine sokması durumundan iğrenmeden edemedim tabi. Lan böyle cevap mı olur? Acaba bilerek mi yolluyordu bu tipi bana, yollasa bile amacı neydi? Hayır reddeden taraf ben olsam hadi neyse kıskandırmak için yaparım ama burda aşk acısı çeken de cinsel kimlik bunalımına giren de benim! Herif öp dese öpcem, domal dese domalcam o derece, hala neyin kıskandırması bu? Bu tipine değdirdiğimin bal kabağı suratlısı giderken Shiki'ye bakmadan edemedim. Lan gene bakmaz olaydım, hep bu bakıp pişman olduğum görüntüler yüzünden acı biber tadında hallere bürünüyorum. Durun anlatayım;
Aha, bunun şezlonguna gavatın teki oturmuş,başımı omzuna yaslamak istediğim de başını o gavatın omzuna yaslamıştı. ULAN! On beş dakikalık da olsa oskar ödüllü aşk hikayemizde böyle içli olmadın bana, it! Sarıldığı çocuğa bakarken arka planımda cenaze müziği çalsa da, Shiki'nin gözlerindeki bu yabancı kalbimi paramparça etmeyi başarabilmişti. Şeytan diyor, bırak "sinirim geçince kalbini çalacağım" ayaklarını, git yanlarına, adamı bir güzel havuzda boğarak öldür, elalem ne der düşünmeden Shiki'ye dön ve "ULAN OROSPU, SENİN DOKUNMAK İÇİN YANDIĞIM ELLERİN NASIL BAŞKALARINA SARILIR!" diyerek dal. Ama ibne de olsam erkekliğe böyle bir şerefsizlik yakışmayacağı için kafamdan atmaya çalıştım bu fikri. Bir de kolumu zırt pırt dürten bir şey dikkatimi dağıtıyordu.
"Ne var lan, ne?!" diye atarlanarak döndüm beni dürten velede, "Sensei'n diyorum, sana bu tekniği o mu öğretti?" diye cevap verdi bana. Benimle demin güreşen çocuk değildi bu. Artık ne zamandır izliyorduysam Shiki'yi, herif ben dalmışken nerelere gitmiş, hatta yerine başka birileri gelmiş neler sormuş bana kendi kendine. Bir sinirlendim, bir sinirlendim... "Lan! Görmüyor musun bir şey düşünüyoruz burada, sanane hocamdan, tabiki de o öğretti kendi kendime öğrenecek değilim ya!" diye bağırdım. Ama bayağı bir bağırdım sanırım, gündüz vakti cırcır böceği duyar gibi olduğuma göre insanların sesini bastırmıştım. Kolların hala sırtımda olduğunu düşünürsek görüntüm de bir garip olmalıydı doğrusu. Utana sıkıla suya batıp kolları yok ettim. Acaba kaplıcadaki gibi kendimi biraz boğarak sakin düşünmeye çalışsa mıydım? Ufak tefek olduğumdan çabuk boğulduğum aklıma gelince önümden geçen mavi saçlı sake bardaklı çocuğa seslendim.
"Hşşşt! Gel la buraya, senin benimle dertleşmene karar verdim."
Künye İsim Shiomiya Kiyo Yaş16 CinsiyetErkek Element Suiton SeviyeC-Rank RütbeChuunin Alım Gücü2 -FAKİİİİİİİİEEERRRR!!/2 Kullanılabilir GP 32
Eksiklikler/Özürler Yok
Ekipman Matara, "Gama" (蜍) İçerisinde 3 suiton tekniğine yetecek su barındıran, sağlam sızdımaz matara. Ağırmış az. Geyikotu Özü, 50gr. Ufak çiziklere ve yanıklara iyi gelir. Koku Bombası (屁), İkili paket Bazı genjutsu tekniklerinden kurtulmak için özel olarak üretilen bu bombalar, haliyle ileri seviye teknikleri kıramazlar.
Suiton Jousui Ninja gerekli el mühürlerini yaptıktan sonra ellerini kirli bir su birikintisine değdirir. Elini kaldırdığı anda, su birikintisinden arıtılmış ve tamamen içilebilir bir su kütlesi, iki el ile tutulabilecek bir küre şeklinde kullanıcının elinde oluşur. Daha sonra teknik bozulmadan bu su bir matara veya kaba aktarılır. Bilinen tüm hastalık ve zehirler sudan bu yöntem ile ayrılabilir. Suiben Ninja oldukça kısa olan el mühürleri serisini Ushi mühründe bitirir. Mühürleri tamamlamasının ardından kullanıcı elini bir su kütlesinin içine sokar ve ardından suyun içinde avucunu yumruk haline getirecek şekilde sıkarak çeker. Bu sayede kullanıcı suyun içinden uzunluğu, kalınlığı, sağlamlığı chakrası ile oranlı olan bir kırbaç çıkarır. Bu kırbaç her ne kadar sudan oluşmuş olsa da hemen hemen katı bir cisim özelliği gösterir. Bu sayede hedefe fiziksel zarar verebileceği gibi onları bağlama gibi işlerde de bu kırbacı kullanabilir. Kizame no Jutsu Ninja el mühürlerini tamamladıktan sonra bir su kütlesine odaklanır. Odaklandığı su kütlesinden kabaca bir köpekbalığının başına benzer bir şey çıkar ve rakibi yakalamaya çalışır. Bir şekilde rakibi herhangi bir yerinden yakalarsa bırakmaz ve o su kütlesinin olduğu yerde tutar. Teknikten kurtulmak için aktif olarak köpekbalığı kütlesine zarar verip somutluğunu bozmak gerekir.Tekniğin ardından kullanılan su kütlesi kaybolur. Köpekbalığının ısırdığı yerler hasar alır. Niji no Jutsu Ninja el mühürlerini tamamladıktan sonra yere büyük miktarlarda su kusmaya başlar. Bu su, toprak tarafından zor emilir ve ninja tarafından diğer suiton teknikleri için kullanılmaya uygundur. Kullanıcı istediği kadar su kusabilir, ancak ne kadar çok su çıkarmaya çalışırsa o kadar çok süre geçer. Ortalama bir shinobi, 5 saniyede, bir kaç suiton tekniği için gerekli suyu ortama boşaltmış olur. Tekniğin bir diğer formu olarak da, kullanıcı ağzından hemen hemen bir gülle boyutunda bir su kütlesi fırlatır. Bu su kütlesi çarptığı duvar benzeri dikey yüzeylerde kalır ve kullanıcının diğer teknikleri için zemin oluşturur. Rakibe fırlatılırsa herhangi bir etki yaratmaz. Suijinheki Ninja kısa olan el mühürleri serisini Tora mühründe sonlandırır ve derin bir nefes alır. Bu aldığı nefesi hızla dışarıya veren kullanıcı yüksekliğini ve genişliğini harcadığı chakra ile oranlı olacak şekilde su kütlesi püskürtür. Bu su kütlesi özellikle defansif anlamda kullanıcı birçok ataktan koruyabilecek bir yapıya sahiptir. Kullanıcı etrafında su kütlesi olması halinde, bu su kütlesini kullanarak da adeta bir bariyer oluşturabilir. Bariyerin şekli tamamen kullanıcının kullanacağı chakra miktarı ve suyun yapısının el verdiği ölçüde her halde olabilecek niteliktedir. Takonagi no Jutsu Ninja ortalama bir el mührü dizisinin ardından ortamdaki suyu vücuduna çekmeye başlar. Su, kullanıcının sırtında 4 tane ahtapot kolu oluşturacak şekilde birikir. Bu kollar sert ve hızlıdır, kullanıcıya yakın dövüşte yardımcı olurlar. Çeşitli silahları tutabilir ve fırlatabilirler. Kullanıcı etrafında bir kalkan görevi görebilirler ve gelen saldırılara karşı tepki verebilirler. Eğer bir kol ağır hasar alırsa suya geri dönüşür, kolu tekrar yaratmak için ekstra chakra harcamak gerekir. Açık kaldığı sürece chakra yer. Tekniğin ardından kullanılan su kütlesi kaybolur. Bousen no Jutsu Kullanıcı kısa sayılabilecek bir el mühürü dizisinin ardından ağzından çok ince bir su kütlesi püskürtür. Bu kütle, aşırı derecede delici ve kesicidir. Kullanıcı tekniği istediği kadar açık tutabilir. Teknik 15 metreye kadar delici ve kesici özelliğini korur, daha uzak mesafelerde ise etkisini yavaş yavaş kaybeder. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer. Ninpou Kuchiyose no Jutsu - Henüz hazır değil. Jinteki Mayu no Jutsu Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından yatar pozisyona geçer ve tekniği aktifleştirir. Teknik, kişiyi siyah bir ipeksi doku ile sarar. Tamamen sarılan kullanıcı, içeriden dışarıyı görebilir, ancak dışarıdan içerisi görünmez. Kullanıcı dinlenmek veya uyumak için bu tekniği kullanabilir. Doku, yağmur suyunu geçirmez. Kullanıcı istediği zaman Kai mührü ile tekniği bozabilir, bu dokunun yokolmasına ve kullanıcının içinden çıkmasını sağlar. Doubutsuhen no Jutsu Kullanıcı ortalama bir el mührü dizisinin ardından yakındaki bir hayvan ile göz teması sağlar, ardından o hayvan ile konuşabilir hale gelir. Her bir hayvanın kendi kişiliği vardır ve kullanıcıya itaat etmek veya sordukları sorulara cevap vermek zorunda değildirler. Teknik 5 dakika kadar aktif kalır, ardından kullanıcıya uyguladığı stres yüzünden 15 dakika kadar tekrar kullanılamaz. Göz teması kurulan dışındaki başka bir hayvan ile konuşulamaz.
Shinshouki Stili, C-Rank Bu seviyede kullanıcı temel akrobasi bilgilerini öğrenir ve akrobatik hamleler yapabilmeye başlar. Bu hamleleri momentum kontrolü ile birleştirdiğinde çok büyük efor gerektiren akrobatik hamleleri çok az bir kayıpla uygular. Kullanıcının zıplayarak veya çevresel yükseklik farkını kullanarak yaptığı hamleler daha etkili ve daha az yorucu olur. Shinshouki Tekniği, Kage Buyou, C-Rank Kullanıcı, rakibi havaya fırlatmak için akrobatik bir tekme hamlesi kullanır. Bu özel hamle ile rakip 3 veya 4 metreye kadar havaya gönderilebilir. Ardından rakip kendi akrobatik yeteneğini kullanarak havaya zıplar ve havada rakibin hemen altında konuşlanır. Teknik burada son bulur, ancak kullanıcı bu noktadan sonra diğer Shinshouki Taijutsu tekniklerini kullanabilir veya havadaki korumasız rakibine beklemediği bir yerden saldırı yapabilir.
Çocuğun omzuna kafamı koydum. Ulan ağlamak istiyorum. Şu boğazımdaki acı eminim ki ağlayınca geçecek! Yani hani olur ya ağlayınca koy verirsiniz her şey akar gider yanaklarınızdan... Abi ne oldu ya? Bu kadar senedir cidden ağlamıyorum acaba göz yaşı süngerleri midir nedir onlar kurudu mu? Ben ağladığım bir zamanı hatırlamıyorum abi. Sasaki beni terk edip köyden yok olduğunda bile boş boş bakıp ondan nefret etmiştim. Babam bana ve tipime binlerce şey söylediğinde de tek yaptığım kafamı eğmek oluyor. Gerçekten... Sanırım ben hiç ağlamıyorum. Bekliyorum şuan da, gözümden aksın gitsin üzüntüm diye. Mal gibi içimde duruyor. Gözlerimi sıkıca kapatmış bir şekilde alnım herifin omzunda duruyorum böyle. Sakinleşmeliyim, sakinleşemiyorum. Boğazım yanıyor. Sanki Kiyo değil de ben sakso çekmişim gibi hissediyorum. "Kahpe ya... Bunu bana nasıl yapabilir?" diyerek kaldırdım kafamı. "Tamam amına koyayım ben reddetmiş olabilirim ama hemen bir hafta sonra böyle de yapılmaz ki? Ben öyle duygularımı gösteren bir herif değilim anadın mı? BAKSANA AĞLAYAMIYORUM BİLE!" diyerek gözlerimin altını tutup biraz aşağı çektim. Mutsuz olduğum sadece minicik kaşlarımın yukarı kalkmasından anlaşılırdı herhalde.
Herifin de beynini siktim biraz ama olsun bir şekilde dışarı vurmam gerekecek yoksa kendime zarar veririm. Neyse işte ben bu bebeğe dert yanarken biri omzumu elledi. Aniden elleşmelere gelemediğimi biliyorsunuz. Başka zaman olsa domaltıp sikerim ama şimdi mutsuz mutsuz kafamı çevirdim. Bir de ne göreyim! AHTAPOT! Havuzun içinde bir sürü ahtapot milleti öldürmeye çalışıyor. Birden her şey uzaklaştı gibi geldi, bir ben bir ahtapot bir de bebek tarzında. Korkacam korkamıyorum. Kalbim küt küt atıyor. ABİ BİLİYORDUM BEN SUYUN OLDUĞU YERDEN AHTAPOTUN ÇIKACAĞINI! Etrafta bıçak falan varsa alayım da bir kolunu keseyim diye düşünürken görüş açıma turuncu bir şey girdi. Turunculuğu takip ettiğimde Kokuryu'nun üstündekini çıkarmak için hareketlendiğini gördüm.
Lan bu herif ciddi ciddi benim dikkatimi dağıtmak için çalışan bir suikastçı. Abi ahtapot öldürecektim ben lan, niye şimdi herife ve kaslarına bakıyorum? Aşk acısı çekecektim ben lan, niye daha önce kaslarını fark etmemişim? Niye Ishi'de herkes gizli kaslı? Ganta da çok zayıf görünüyordu yakından bir baktım kaslı! Kokuryu'da da oluyor aynısı ama şimdi Kokuryu'nun çok farklı bir durumu var. Arkadaşlar ben kadınlardan hoşlanmıyorum değil mi? Erkekler güzel geliyor bana ve Kokuryu bir erkek olarak oldukça kıza benziyor. Tamam güzel kaslar, hoş bir vücut, bal dök yala falan ama arkadaşım tipim değilsin. Gene de güzele bakmak sevaptır. Bu üstünü çıkarınca mal mal karnındaki kaslarına bakıp kafamı kaldırdım. Ahri E'si atmış ama fail atmıştı yani. Neyimin olduğunu soruyordu şimdi de... Shiki-kun dedi bu arada daha önce, belirtmeyi unutmuşum. Niye Shiki-kun diyor ki lan? Bana kimse Shiki-kun demez. Herif ciddi anlamda gereksiz samimiyeti ile benim dikkatimi dağıtmaya çalışıyor şuan.
Elimi uzatıp benim için getirdiğini düşündüğüm içeceği aldım ve mal gibi diktim kafama. Benim içki kültürüm de yoktur söylemiş miydim? Her şeyden uzaklaşmak adına içerim ve içtiğimde de direkt kafama dikerim. Direkt çarpsın istiyorum diyelim. İçinde alkol olan bir şeyi elime tutuşturun artık ne olup olmadığını bilmeden dikerim kafama. Bu şey de neyle neyin karıştırılması bilmiyorum aslına bakarsanız siklemiyorum. Düşünün ne kadar gitti benim kafa. İçimden neler geçiyor aslında bir bilseniz. İki tane lanet suikastçının arasında oturduğumu, bu içkinin içinde zehir olduğunu falan ama kalbim bağırıyor, O OLMAZSA NEYE YARAR YAŞAMAK! İyice arabeskleşmiş durumdayım anlayacağınız. Bir dikişte yarısına gelince tabi çok ağrıdı boğazım. Dişlerimi sıkmam gerekti ama olsun! Çarpsın da unutayım her şeyi! Kalktım ayağa yüzümde mutsuz bir ifade ile. "Kokuryu-san!" diyerek ona da sarıldım. Amına koyayım vücuduna deyince da tüylerim diken diken oldu ama umursamadım. Sadece diğer çocuğa sarıldığımdan daha az bir süre sarıldım havuç kafaya. "Sokarım böyle hayatın ızdırabına ben!" diye atarlandım. "Hayat kahpeler yüzünden acı çekmek için çok kısa. Gel bir kaç kız bulalım amına koyayım."
Şimdi diyeceksiniz lan hani eşcinseldin ne alaka karı kız ama arkadaş benim bu mutsuzluğumu bir yerlerden gidermem gerek. Ne yani Kokuryu'ya gel seninle bizim eve gidelim mi diyeceğim? Hem herifle arkadaşlığımı bozarım, hem adım çıkar, hem de yani ben kendimi o durumda bulmak istemiyorum. En kabul edilen duruma ilerlemeliyim yani. Tekrar diktim bardağı kafama. Sokayım ya alkolün tadından da nefret ediyorum ama olsun. Şuan kendimi en dibe düşmüş gibi hissediyorum. Artık ne bok yersem yiyeyim bu kadar kötü hissedemem sanırım. Dönüp Kiyo'ya baktım son bir kez daha. Mavi saçlı bir bebe ile konuşuyordu. İçim cız etti. Onunkini mi ağzına aldı acaba? Kiyo'nun tek başına eğilip birininkini yaladığı hayalim mavi saçlı ile tamamlanmış oldu. Orospu çocukları. Dünyanın en nefret dolu bakışını attım bunlara. Sonra da Kokuryu'ya döndüm. "Ya bir insan bir insanı nasıl bu kadar üzebilir lan! Yardım et Kokuryu-san, unuttur şu halimi amına koyayım hani dans edecektik!"
Sonunda şaraplı t-shirtün ıslak ve yapış yapış halinden kurtulmuştu. Birazda kızardı Hana ve arkadaşları geldiğinde bu şekilde onu göreceğini düşününce. Bu sırada tekrar Shiki'ye kaydı. Bir çift yaşlı göz kendisine bakıyordu. "Sahi lan Keji'nin omuzunda ağlıyordu herif. Neyi var acaba?" diye geçirdi tekrar içinden o gözlere bakarken. Birden elindeki kokteyle yapışıp dikiverdi Shiki. "Lan, herif bir anda uçmasın?!" diye geçirse de içinden bunu söylemeye fırsat bulamadan bitirmişti bile bardağı. Düşük bir suratla ayağa fırlayıp "Kokuryu-San!" diye çığırdıktan sonra birden Kokuryu'ya sarıldı.
Ne yapacağını bilemedi bir anlığına Kokuryu. Alışamamıştı bu çocuğun ani ruh hali değişimlerine. Kurduğu cümlelerden anladığı kadarıyla kız meselesiydi. "Ehehe Hana gelecek, dert bitecek!" dedi kendi kendine. İçten içe sırıtsa da dışına vurmadı tabi ki bu halini, arkadaşı üzgünken gülmesi kötü olurdu.
Eliyle sırtını sıvazladı dostça bir şekilde. "Endişelenme Shiki-kun" dedi ve bir anlığına uzaklara daldı. "Anlıyorum seni. İnsanlardan gizlesem de o yönümü, benziyoruz belkide seninle." dedi. Seven sevenin halinden anlardı neticede. Bu sırada arkasından bir ses duydu "TAO-CHAAN!". Bir anlığına kafasını çevirdi, üstüne atlayan kızı fark ettiğinde çok geçti. Beraber yere düştüler. Yavaşça ayağa kalktı Tao kızı üstünden hafifçe itip, sonrada elinden tutup kızı da kaldırırken "Huh... Biraz dikkatli olsan Hana? Bir yerine bir şey olacak." dedi. Burnundan nefes verip bakışlarını kaçırdıktan sonra "Eğer arkanı dönmeseydin sırtına atlayacaktım ve bunların hiç biri olmayacaktı! Hepsi senin suçun yani!" dedi.
Mayosunun cebinden bir sigara çıkartıp ağzına koydu Kokuryu. "Her zaman üste çıkmak için bir bahanen var ha?" diye sordu. Hana arlanmaz bir şekilde omuz silkti. "Neyse, eğer sen iyiysen o kadarda önemli değil. Ah! Bak, bu sana bahsettiğim arkadaşım. Shiki, Hana. Hana, Shiki." İki tarafı da birbirine tanıttıktan sonra gözleriyle etrafa bakındı. "Neredeler ?" dedi bakınırken, Hana arkadaşlarını da getirecekti ama etrafta başka kız yoktu. Elini Shiki'ye uzatmış olan kız şaşırmış bir şekilde bakarken "Daha gelmediler mi ki?" diye sordu.
Out: Necdet sen tasfir et diye girmedim ayrıntıya, kafana göre yaparsın artık .
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yok olduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde var olduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi kat edebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve fark edebilir.
Fuuton ;
Shinkuutai ♦ D-Rank
Kullanıcı elini açar, ardından aniden kapatarak sıkar. Bu şekilde, avcunun içindeki havayı sıkıştırarak patlatmış olur. Bu patlama dışarı doğru bir kuvvet oluşturur, ayrıca yüksek bir ses çıkarır. Genelde rakiplerin yüzüne doğru uygulanır. Bu, rakiplerin dengelerini kaybetmelerine yol açar ve kısa süreliğine akıllarını karıştırmayı sağlar. Ayrıca kulaklara kısa süreliğine zarar verir.
Reppushou ♦ C-Rank
Kullanıcı ellerini birbirine vurur ve düşmanına doğrultur. Aniden ellerinin içinden çıkan sert rüzgâr düşmanların dengelerini bozar ve kesici hasar verme potansiyeline sahiptir. Teknik anidir ve tekrar çalıştırmak için, tekniği tekrar hazırlamak gerektirir. 15 metreye kadar etkilidir.
Fuujin no Jutsu ♦ B-Rank
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından ağzından seri bir hava fırlatmaya başlar. Bu havada toz parçaları bulunur ve bu, havaya kesici özellik verir. Hava ile karşılaşan herşey kesici hasar alır ve heriye doğru fırlar. Kullanıcı istediği kadar tekniği açık tutabilir ve kafasını oynatarak tekniğin yönünü değiştirebilir. Teknik açık kaldığı sürece çakra yer ve efektif menzili 30 metredir.
Zanshuu no Jutsu ♦ B-Rank
Kullanıcı ortalama bir el mührü dizisinin ardından ellerini önünde birleştirir ve ortamdaki havaya odaklanır. Ortamdaki hava birden yukarıdan aşağıya doğru sertçe inmeye başlar. Bu, çevredeki herkesi, kullanıcı ve belirlediği bir kişi hariç olmak üzere, yere çökmeye zorlar. Akım aşırı derecede güçlüdür ve karşı koymak gerçekten kabiliyet gerektirir. Kullanıcı teknik süresi boyunca hareket edemez. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Kouha: Reppuken ♦ A-Rank
Kullanıcı bir anlığına chakrasına odaklanır ve ardından yumruğunu ileri doğru savurur. Kullanıcının önünde bulunan hava rastgele sıkışmaya ve çatlamaya başlar. Bu sıkışmalara ve çatlamalara yakalananlar şiddetli bir şekide geriye fırlar ve iç organlarına hasar alırlar. Havadaki değişimler dışarıdan görülemez, bu da tekniğin doğasını çözmeyi zorlaştırır. Hasar alan kişiler neye uğradıklarını anlamaz ve kafaları karışır. Kullanıcı ardı ardına 3 defa yumruk sallayabilir. Teknik 20 metreye kadar etkilidir.
Uchiageru Sarubia Eski takım arkadaşım / Yanında benim bile koyu tenli kaldığım hayalet kız / Güzelliğinin beni etkilediğini kabul edemediğim insan
Shiki Nishiyama
Shiki Nishiyama Uzaylı herif / Aşk adamı galiba bi parça / Tam içip dağıtmalık adam, alkolik gerçi biraz / Bir de hafiften kasıntı sanırım yada fazlasıyla odun emin değilim tam.
Daichirō Nai
Daichirō Nai Sanatçı ruhlu adam / Akademiden arkadaşım / Arada buluşup kafa dağıttığım, tartıştığım kişi
Shiranui Kanaye
Keji Hayatını kurtardığımdan beri peşimde olan velet / Abilik yaptığım herif / Bazen hayatını kurtarmasaydım daha mı iyi olurdu acaba diye kendi kendime sormama sebep olacak kadar beni sinir eden varlık.
Shiomiya Kiyo
Shiomiya Kiyo Göt kadar boyu var türlü türlü huyu var / Siktimin bücürü / Veled-i zina
Efenim, ben nefesimi çok fazla tutamam, malumunuz ciğerlerim küçük biraz. Bir de çok çabuk acıkıyorum, malumunuz midem de minik. Eh haliyle çok çabuk çişim geliyor desem şaşırmazsınız herhalde, mesanem de bit kadar! İnsan ufacık olmayagörsün.... Neyse ki bir şey diğer uzuvlarım kadar ufak ve performanssız değil, eh onu da Shiki keşfetsin, kıps! Hem konumuz bu değil, konu şu an aşırı derecede çişimin gelmiş olması, ve benim tuvalete giden yolu tekrar yürüyor olmam. Normal şartlarda, ki o normal şartlara nedense uzun zamandır kavuşup eski günlerdeki gibi piçlik yapamıyorum ne vakittir, havuza işerdim ama, iki gözümün çiçeğinin turuncu kafalı kevaşeden aldığı bardağı lank diye kafaya diktiği görüntü, beni ortamdan uzaklaşmaya zorladı.
Ulan Shiki, ulan mühür gözlüm... Ben seni ellerle içki alemi yapıp kaşarlan diye mi sevdim? Bana ait çizgilerin bu kadar mı çabuk silindi, o koduğumun portakallı oraletine de mi bana dokunduğun gibi dokundun lan sen! Gidip gidip ya birine sarılıyorsun, ya içki fondipliyorsun. İşerken bile neden hüzne boğuyorsun beni, sikik! Neyse ki küçük mesaneli insanlar küçük miktarlarda işediği için hüzünlü işeme faslından çabuk çıkmıştım. Eli çükünde, boş boş tuvalette dikilen biri de oldukça yanlış anlaşılacağı için haliye toparlandım. "Lan buna içki niyetine tiner içermese bu kimyası bozuk herif? YA TECAVÜZ ETMEYE HAZIRLANIYORSA!" Saçmalamamalıyım... Benim deli oğlanı tek bardakla deviremez, buna eminim. Eminim ama, rahat değilim be abi...
Hem dalgın yürümenin, hem de kapıdan çıkar çıkmaz görüş alanıma giren ilk şeyin Shiki olması nedeniyle artistik bir şekilde tekrar tökezleyerek düştüm. "Lan n'aptınız buraya, işediniz mi, n'aptınız? Tuvalet iki adım ötedOHA KADIN VAR! BİKİNİLİ KADIN VAR LAN!" Ayağa kalkıp alelacele suratımdaki kanı elimle temizlemeye çalışıp elimi de mayoma temizledim. Poposunun güzel olduğunu inkar edemeyeceğim bir dişi dikkatimi çekmeyi başarmıştı fakat durun! Dahası da var, hatun ciyak ciyak bir şekilde bizim turuncu biyolojik atığın üstüne atlamıştı. Olaya anlam vermeye çalışıyordum ki toparlanıp kızı gitti benimkiyle barıştırdı! "Ulanngh o ghötüngü sikermh senin!" diye hırıldayarak hışımla gruba yöneldim. En yakın havlu ile kızın üstüne kapandım; "Bacım dur kıpraşma! Köyün namusu söz konusu burda! ABLA SEN UTANMIYOR MUSUN BİNLERCE ERKEĞİN ARASINA YARI ÇIPLAK GİRMEYE! DELİKANLILARIN AKLINI KARIŞTIRIYORSUN, GÜNAH GÜNAH! Lan, Tao-chan... Sen mi çağırdın bu karıyı? PEZEVENK MİSİN LAN SEN, KIZI MI PAZARLICAN BURADA, NE ÇAĞIRIYORSUN? KIZI ÇOĞALTSINLAR MI İSTİYORSUN? Al, al götür bu kızı buradan... Bi de sigara ver...." Diye bayağı bir çirkefleştim bunlara. Hem kızı belki cidden götürürdü de Shiki'yi bu heriften uzaklaştırırdım, hem de gitmese bile dikkatini "Tao-chan"den uzaklaştırmış olmalıydım biraz.... Şeytan diyor tut bunu çek kendine, yumul alt dudağa, bak o zaman dikkati kime yoğunlaşıyor. Ama işte, uzun vakit sonrası yanına bu kadar yaklaşmış olmaktan içim titreyedursun, kuru bir "Naber" demekle yetindim...
Künye İsim Shiomiya Kiyo Yaş16 CinsiyetErkek Element Suiton SeviyeC-Rank RütbeChuunin Alım Gücü2 -FAKİİİİİİİİEEERRRR!!/2 Kullanılabilir GP 32
Eksiklikler/Özürler Yok
Ekipman Matara, "Gama" (蜍) İçerisinde 3 suiton tekniğine yetecek su barındıran, sağlam sızdımaz matara. Ağırmış az. Geyikotu Özü, 50gr. Ufak çiziklere ve yanıklara iyi gelir. Koku Bombası (屁), İkili paket Bazı genjutsu tekniklerinden kurtulmak için özel olarak üretilen bu bombalar, haliyle ileri seviye teknikleri kıramazlar.
Suiton Jousui Ninja gerekli el mühürlerini yaptıktan sonra ellerini kirli bir su birikintisine değdirir. Elini kaldırdığı anda, su birikintisinden arıtılmış ve tamamen içilebilir bir su kütlesi, iki el ile tutulabilecek bir küre şeklinde kullanıcının elinde oluşur. Daha sonra teknik bozulmadan bu su bir matara veya kaba aktarılır. Bilinen tüm hastalık ve zehirler sudan bu yöntem ile ayrılabilir. Suiben Ninja oldukça kısa olan el mühürleri serisini Ushi mühründe bitirir. Mühürleri tamamlamasının ardından kullanıcı elini bir su kütlesinin içine sokar ve ardından suyun içinde avucunu yumruk haline getirecek şekilde sıkarak çeker. Bu sayede kullanıcı suyun içinden uzunluğu, kalınlığı, sağlamlığı chakrası ile oranlı olan bir kırbaç çıkarır. Bu kırbaç her ne kadar sudan oluşmuş olsa da hemen hemen katı bir cisim özelliği gösterir. Bu sayede hedefe fiziksel zarar verebileceği gibi onları bağlama gibi işlerde de bu kırbacı kullanabilir. Kizame no Jutsu Ninja el mühürlerini tamamladıktan sonra bir su kütlesine odaklanır. Odaklandığı su kütlesinden kabaca bir köpekbalığının başına benzer bir şey çıkar ve rakibi yakalamaya çalışır. Bir şekilde rakibi herhangi bir yerinden yakalarsa bırakmaz ve o su kütlesinin olduğu yerde tutar. Teknikten kurtulmak için aktif olarak köpekbalığı kütlesine zarar verip somutluğunu bozmak gerekir.Tekniğin ardından kullanılan su kütlesi kaybolur. Köpekbalığının ısırdığı yerler hasar alır. Niji no Jutsu Ninja el mühürlerini tamamladıktan sonra yere büyük miktarlarda su kusmaya başlar. Bu su, toprak tarafından zor emilir ve ninja tarafından diğer suiton teknikleri için kullanılmaya uygundur. Kullanıcı istediği kadar su kusabilir, ancak ne kadar çok su çıkarmaya çalışırsa o kadar çok süre geçer. Ortalama bir shinobi, 5 saniyede, bir kaç suiton tekniği için gerekli suyu ortama boşaltmış olur. Tekniğin bir diğer formu olarak da, kullanıcı ağzından hemen hemen bir gülle boyutunda bir su kütlesi fırlatır. Bu su kütlesi çarptığı duvar benzeri dikey yüzeylerde kalır ve kullanıcının diğer teknikleri için zemin oluşturur. Rakibe fırlatılırsa herhangi bir etki yaratmaz. Suijinheki Ninja kısa olan el mühürleri serisini Tora mühründe sonlandırır ve derin bir nefes alır. Bu aldığı nefesi hızla dışarıya veren kullanıcı yüksekliğini ve genişliğini harcadığı chakra ile oranlı olacak şekilde su kütlesi püskürtür. Bu su kütlesi özellikle defansif anlamda kullanıcı birçok ataktan koruyabilecek bir yapıya sahiptir. Kullanıcı etrafında su kütlesi olması halinde, bu su kütlesini kullanarak da adeta bir bariyer oluşturabilir. Bariyerin şekli tamamen kullanıcının kullanacağı chakra miktarı ve suyun yapısının el verdiği ölçüde her halde olabilecek niteliktedir. Takonagi no Jutsu Ninja ortalama bir el mührü dizisinin ardından ortamdaki suyu vücuduna çekmeye başlar. Su, kullanıcının sırtında 4 tane ahtapot kolu oluşturacak şekilde birikir. Bu kollar sert ve hızlıdır, kullanıcıya yakın dövüşte yardımcı olurlar. Çeşitli silahları tutabilir ve fırlatabilirler. Kullanıcı etrafında bir kalkan görevi görebilirler ve gelen saldırılara karşı tepki verebilirler. Eğer bir kol ağır hasar alırsa suya geri dönüşür, kolu tekrar yaratmak için ekstra chakra harcamak gerekir. Açık kaldığı sürece chakra yer. Tekniğin ardından kullanılan su kütlesi kaybolur. Bousen no Jutsu Kullanıcı kısa sayılabilecek bir el mühürü dizisinin ardından ağzından çok ince bir su kütlesi püskürtür. Bu kütle, aşırı derecede delici ve kesicidir. Kullanıcı tekniği istediği kadar açık tutabilir. Teknik 15 metreye kadar delici ve kesici özelliğini korur, daha uzak mesafelerde ise etkisini yavaş yavaş kaybeder. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer. Ninpou Kuchiyose no Jutsu - Henüz hazır değil. Jinteki Mayu no Jutsu Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından yatar pozisyona geçer ve tekniği aktifleştirir. Teknik, kişiyi siyah bir ipeksi doku ile sarar. Tamamen sarılan kullanıcı, içeriden dışarıyı görebilir, ancak dışarıdan içerisi görünmez. Kullanıcı dinlenmek veya uyumak için bu tekniği kullanabilir. Doku, yağmur suyunu geçirmez. Kullanıcı istediği zaman Kai mührü ile tekniği bozabilir, bu dokunun yokolmasına ve kullanıcının içinden çıkmasını sağlar. Doubutsuhen no Jutsu Kullanıcı ortalama bir el mührü dizisinin ardından yakındaki bir hayvan ile göz teması sağlar, ardından o hayvan ile konuşabilir hale gelir. Her bir hayvanın kendi kişiliği vardır ve kullanıcıya itaat etmek veya sordukları sorulara cevap vermek zorunda değildirler. Teknik 5 dakika kadar aktif kalır, ardından kullanıcıya uyguladığı stres yüzünden 15 dakika kadar tekrar kullanılamaz. Göz teması kurulan dışındaki başka bir hayvan ile konuşulamaz.
Shinshouki Stili, C-Rank Bu seviyede kullanıcı temel akrobasi bilgilerini öğrenir ve akrobatik hamleler yapabilmeye başlar. Bu hamleleri momentum kontrolü ile birleştirdiğinde çok büyük efor gerektiren akrobatik hamleleri çok az bir kayıpla uygular. Kullanıcının zıplayarak veya çevresel yükseklik farkını kullanarak yaptığı hamleler daha etkili ve daha az yorucu olur. Shinshouki Tekniği, Kage Buyou, C-Rank Kullanıcı, rakibi havaya fırlatmak için akrobatik bir tekme hamlesi kullanır. Bu özel hamle ile rakip 3 veya 4 metreye kadar havaya gönderilebilir. Ardından rakip kendi akrobatik yeteneğini kullanarak havaya zıplar ve havada rakibin hemen altında konuşlanır. Teknik burada son bulur, ancak kullanıcı bu noktadan sonra diğer Shinshouki Taijutsu tekniklerini kullanabilir veya havadaki korumasız rakibine beklemediği bir yerden saldırı yapabilir.
Aslında en başından beri partiye gitmek gibi bir niyetim yoktu. Parti, eğlence, gürültü ve pislik gibi şeyler hiç ama hiç ilgimi çekmez. Nitekim olayların gidişatı beni buraya, çok gizli bir görev adına getirtti. Şşşt. Bu bir sır.
Köyde her zamanki dalgın havamda yürürken elimdeki alınacaklar listesini inceliyordum. Lanet olasıca ailemi terk ettiğimden beri, kiraladığım minik yuvaya sadece uyumak için gider olmuştum. Haliyle de buzdolabında bir bok kalmamıştı. Son birkaç görevden sonra da elime bir miktar para geçmişti. Sucuklu yumurta ziyafeti çekmek istiyordum, tanrım... Peki ben ne yaptım? Ne yapacağım tabii ki, gitmedim markete. Bunun için de çok haklı bir sebebim var. "Pşt!" sesiyle irkildim aniden. Karşıda, evlerin köşesinde gölgelerden kısa boylu bir çocuğun eliyle bana işaret ettiğini fark ettim. Hemen ellerimi attım cebime, kapüşonumu çektim bir güzel. Çocuğun beni net göremeyeceği bir mesafedeyken hazırlığımı yapmam gerekiyordu. Ama çocuk beni çağırdığına göre beni zaten tanıyordu yani? Kimdi bu bacaksız? Usul usul yaklaştım yanına. Çocuk tuttu elimi, beni kendine çekti. Kulağıma, benim bile zor duyabileceğim bir sesle fısıldadı. "Kimi aradığını biliyorum. İki gün sonra beni köy meydanında bul." Ardından çocuk hızla arkasını döndüğü gibi koşa koşa kaçmaya başladı. Duyduklarımın şokuyla birkaç saniye sarsılmış olsam da hemen ben de peşinden koştum veletin. "Dur bekle! DURSANA!" Son sözcüğü biraz fazla gürültülü söylemiş olmalıyım ki etraftan birkaç tuhaf bakışın üzerime çevrildiğini hissettim. Boynumda duran maskeyi yüzüme iyice yerleştirirken kendi kendime tekrar ettim. "İki gün sonra, köy meydanında."
İşte buraya geliş hikayem budur. Partiden haberim filan yoktu. Zaten haberim olsaydı da gitmeyecektim. Böyle boş işlerle uğraşacak vaktim yok benim. Ama o çocuğu bulmak zorundaydım. Kimi aradığını biliyorum derken neyi kastetmişti bu çocuk ya? İki gecedir de gözüme uyku girmiyordu çocuğun söylediklerinden. Benim kadar uykuyu seven bir insanın uykusuz kalmasının nasıl acı verici olduğunu anlayamazsınız siz. Neyse işte. Parti olduğunu yolda buraya gelirken öğrenmiş ve göze fazla batmamak için eve geri dönüp daha etiketi bile üzerinde duran bikinimi üzerime geçirmiştim. Girişteki görevliye de adımı bilerek yanlış yazdırdım. Kendimi ifşa edecek değilim. Tabi milletin içinde bikiniyle dolaşacak halim de yoktu. Fazla tehlikeli olurdu. Eğer kimi aradığımı bilen çocuk benim tarafımdaysa işler kolaylaşırdı ama aradığım kişiyi kaçıran/öldüren tayfadansa... Kendimi sürekli chakralarıma yoğunlaşmaya zorluyordum. Sürekli tetikte olmam gerekiyordu. Yani buradan çıkaracağımız sonuç şudur ki kapüşonlu, siyah, bol sweatshirtümü de üzerime geçirmiş ve hatta fermuarını dibine kadar çekmiştim. Cebimde de ne olur ne olmaz bir kunai mevcuttu. Zaten erkeklerin bol olduğu bu partide kapüşonumla da saçlarımı kapatınca cinsiyetim pek belirgin olmuyordu. Umarım dikkat de çekmiyordum. Figüran olarak istediğimi alıp defolup gitmek istiyordum. Şahin misali keskin bakışlarımla çocuğu arıyordum. Bunu yaparken de boş olan şezlonglardan birinin üzerine uzandım. Yüzüme maskemi iyice çektiğimden güneş ışıkları rahatsız etmiyordu. Sonra nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde dünyam karardı.
Kendime geldiğimde etrafta kargaşa sesleri yükseliyordu. Uzun turuncu saçları olan bir oğlana, taş bir hatun sarılmıştı. Kısa boylu bir oğlan da kızın üstünü örtüyordu. Acaba aradığım çocuk o muydu? Ama sanki tipi böyle değildi bu çocuğun ya? Yanlış mı hatırlıyorum yoksa? Pek de dikkat edemedim. Hemen kulağıma fısıldadı ve kaçtı velet. Of çocuk gitmiş miydi ki acaba? Nasıl uyuyakaldım ben böyle? Lanet bünyem! Küfür edesim var. Tam o anda kargaşanın arkasında bir karaltı fark ettim. Ve bir çift göz bir an için benimkilerle buluştu. "Zınk" diye kalktım oturduğum yerden. "Ahan da aradığım çocuk!" Hemen koştura koştura fırladım ama yetişemedim yine çocuğa. Hızlı Gonzalez mübarek! Bir derdin varsa gel suratıma söyle yani. Nedir bu gizemler, oraya buraya kaçmalar. Bir de minik bir köpek silueti gördüm. Yanlış görmediysem çocuğu takip ediyordu. Zihnim bana oyun mu oynuyor nedir? İyi ki çok gizli bir görev üstündeyim, hepiniz engel olun bana zaten. Gelin hepiniz bana karışın. Of benim burada ne işim var? Uykumu da aldım. Yemek yiyip gitsem mi? Belki de çocuk dalga geçiyordu en başından beri benimle. Belki sürekli tetikte olduğumu ve bir şeyler araştırdığımı fazla belli etmiştim. Yine de eğer şimdi geri dönersem içimde bir ukde kalacak.
Yapacak bir şey yok. Ben uyurken hafifçe kaymış olan maskemi güzelce düzelttim ve suratıma oturttum. Karşı taraftaki kargaşanın yanına gittim. "Buralarda 1.40 - 1.50 boylarında, ufak tefek cılız bir çocuk gördünüz mü? Yanında da minik bir köpek var."
Zaten hayal dünyası fazla geniş olan Riko, öğretmeninin ölümünden sonra akli dengesini kaybetti. Gerçekte olmayan kişilerle konuşup, gerçekte olmayan kurgular oluşturup, gerçekte olmayan operasyonlar yaparak öğretmeninin yerini tespit etmeye çalışıyor. Ve hayatının dört bir yanını kaplayan bu kişilerin gerçek olmadığını kesinlikle reddediyor. Onlar Riko’nun güvenebileceği kişiler. Zararsızlar, değil mi?
Kullanıcı Uma mührünü yapar ve bir eliyle ağzını ve burnunu kapatır. Kullanıcı bu şekilde soluduğu havayı filtrelemiş olur. Havada bulunan potansiyel zehirler, hastalıklar ve toz parçaları bu tekniğe yakalanır. Kullanıcı bu teknik ile su altında nefes alamaz veya solunum sistemine girmesi gerekmeyen zehirlerden kurtulamaz. Teknik açık kaldığı sürece, her nefese chakra yer. Kullanıcı ayrıca, diğer elini başkasının ağzına götürerek tekniği onlara da uygulayabilir. Bu süre boyunca o el de bırakılmamalıdır.
Kullanıcı ortalama bir el mührü dizisinin ardından ellerini önünde birleştirir ve ortamdaki havaya odaklanır. Ortamdaki hava birden yukarıdan aşağıya doğru sertçe inmeye başlar. Bu, çevredeki herkesi, kullanıcı ve belirlediği bir kişi hariç olmak üzere, yere çökmeye zorlar. Akım aşırı derecede güçlüdür ve karşı koymak gerçekten kabiliyet gerektirir. Kullanıcı teknik süresi boyunca hareket edemez. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Kullanıcı Tatsu el mührünü yapar ve o anda baktığı kişiyi tekniğin etkisi altına alır. Tekniğin altına girmek için hedefin kullanıcıya bakmasına gerek yoktur. Tekniğin etkisi altında olan kişi her 5 saniyede bir, kullanıcı tarafından hunharca öldürüldüğünü görür. Bu görüntüler 2 saniye sürer ve aşırı derecede gerçekçidir. Kullanıcı eğer isterse görüntüleri istediği gibi ayarlayabilir. Hedef git gide konsantrasyonunu kaybeder ve kullanıcıdan korkmaya başlar. Kötü ve rahatsız edici hisleri kullanıcı ile bağdaştırır. Savaş alanında kişilere göz dağı vermek, konsantrasyonlarını bozmak ve gerçeklik ile illüzyon arasındaki bağı koparmak için kullanılır. Diğer şartlar altında, işkence yapmak için kullanıldığı bilinmektedir. Teknik 2-3 dakika kadar açık kalır, ardından tekrar uygulamak gerekir.
Kullanıcı elleri ile kendi kafasını kavrar ve aşırı kısa bir süreyi tekniğe odaklanmak için harcar. Ardından, aşırı keskin ve korku verici bir çığlık atar. Çığlık bir kaç saniye sürer. Bu çığlığı duyan herkes şiddetli bir zihinsel acı ile karşılaşır, çığlık dindiğinde bile yarattığı zihinsel yorgunluk devam eder. Kullanıcı, her 5 saniye aralıklarla çığlık atabilir, her bir çığlık chakra yer. Her bir çığlık hedeflerin başını ağrıtmaya devam eder ve zihinlerine direk olarak saldırır. Bir kaç çığlığın ardından hedeflerde kafa karışıklığı ve odaklanma sorunu başlar. Kullanıcı her bir çığlık arasında odaklanmaya devam etmeli ve ellerini başından çekmemelidir. Kullanıcı eğer isterse bu tekniği üflemeli bir çalgı ile yapabilir, bu varyasyonda kullanıcı çalgılan aşırı tiz bir nota çıkarır. Bu varyasyonun avantajı her bir tiz sesin daha uzun süreli ve etkili olmasıdır. Teknik anlık olduğundan karşı koymak zordur ancak tekrar tekrar tekniğe mağruz kalmak bazı hedefleri tekniğin etkilerine etkisiz hale getirebilir. Kullanıcı bu tekniğin etkilemeyeceği kişileri seçemez, yani çevredeki herkes bundan etkilenir.
Kullanıcı yüzüne sert bir ifade takınarak tekniği aktif eder. Eğer 3-4 metre yakında, kullanıcının yüzüne bakan hedefler tekniğin etki alanına girer. Uzaktaki kişiler teknikten etkilenmez. Tekniğin etkisi altındaki kişiler, hedefin ölümcül ve tehditkâr bir aura ile kaplandığını hayal eder. Bu, tekniğin etkisi altındaki kişilerin kullanıcıdan şiddetli bir şekilde korkmalarını sağlar. Bu korkuya yenik düşen hedefler kullanıcıdan kaçmaya çalışabilir veya eğer kullanıcı gözdağı vermek istiyor ise bu blöfü yiyebilirler. Korkuya yenik düşmeyenler ise kısa süreliğine de olsa konsantrasyonlarını ve dikkatlerini kaybederler. Teknik 5-10 saniye gibi kısa bir süre çalışır ve rakibi korkuttuktan sonra kendiliğinden kapanır.
Kullanıcı uzun bir el mührü dizisini bitirir ve tekniğin etkisi altında almak istediği kişilere doğru bakar. O anda, eğer o kişiler de kullanıcıya bakıyor ise, tekniğin etkisi altına girerler. Tenkik, hedeflerin görme ve duyma yetilerini bozar. 3 metre ilerisini göremez ve duyamaz hale gelirler. Hedefler herhangi bir yönden gelecek saldırıya açık hale gelir. Tekniğin efektif süresi 5 dakika ilâ 30 dakika arasında, kullanıcının disiplinleri ve seviyesine göre değişir.
Beceri Listesi
Karakterin Üzerinde Bulunan Ekipmanlar/Eşyalar Chakra Hapı
Ben herife dans edek, karı kız diyorum o da bana birbirimize benziyoruz diyor. Helal olsun kardeşim çok rahatlattın. Sana benzemek istiyordum ben de zaten. Tam "Nalaka amına koyayım?" dediğimde sesim başka bir ses tarafından bastırıldı. Tabi benim hafif kalın bir sesim var, kadınların sesleri daha cırtlak oluyor. Normal yani bastırması. Evet efendim, bir kız gelmişti ortamımıza. Artık sap değildik! Bu kız da koşa koşa gelip Kokuryu'nun üstüne atlamıştı. Dağ gibi çocuğu yere yığmıştı. "Yuh lan, koskoca Chuunin'sin böyle bir saldırıyı savuşturamıyor musun Kokuryu-san." dedim gözlerimi devirerek. Sonra bunlar konuşmaya başladılar. Ben de kulağımı bunlardan ayırmayarak havuza döndüm. Gözlerimle taradım her yeri, mavi kafalı çocuğu bile gördüm ama Kiyo yoktu. Nereye gitti ki bu? Umurumda mı? Evet! OLMAMALI AMA! Nishi az düşünceli ol yavrum. Herif seni düşündü mü? Herkes aşk acısı 3 günde biter der, bak gerçekten Kiyo için bitmiş gitmiş. Mutlu olmalısın. Başka şeylerle uğraşmalı, o günü olmamış gibi düşünmelisin. Kiyo da iş arkadaşın olarak kalmalı! Duygularını dizginle Nishi yavrum. Hadi göreyim seni.
Düşüncelerimden Kokuryu'nun yeni gelen kızı bana tanıtması ile kurtuldum. Adı Hana'ymış. Kokuryu da ona benden bahsetmiş. Neler dönüyor burda anlamadım ama kayarım ben buna. Elini sıktım kızın bir şey demeden. Zaten bir şey dememe gerek yoktu, çünkü kız benimle ilgilenmemiş, Kokuryu ile arkadaşları konusunda bir şeyler söylemişti. Kız bizim havuca bakarken ben de şöyle bir süzdüm kızı. Yanında silahı yoktu. Nerden mi anladım? Cidden baya ten gösteren bir bikini giymişti de ondan. Yani silahı varsa görmem gerekiyordu, bir tarafına sokmadıysa. Bu yüzden kızın elleri ile beni öldürdüğünü hayal edip rahatsız oldum. Kadınları sevmiyorum. Çıktığım ilk görevde orospunun teki beni ve takımdaki diğerlerini satmış, sonra da kaçmıştı. Ben kurtulup onu bulduğumda yaralıydı. Görev için korumamız gereken bilgileri elinden alıp öldürmek zorunda kalmıştım onu. İlk öldürdüğüm kişi bir dişiydi anlayacağınız. Sanırım çok çabuk etkilenen bir insanım, sadece bu durum yüzünden kadınlara bakış açımın değişebildiğini düşünürseniz... Fakat bence 13-14 yaşındaki birinin, birini öldürüp bunu çok rahat atlatabileceğini sanmıyorum. Bende de böyle bir iz bıraktı yani.
Bu Hana da oldukça güzel bir kızdı, kami-sama sahibine bağışlasın. Memesi, götü falan oldukça dolgundu. Eti butu da yerindeydi. Ben öyle çok zayıf kızları sevmem mesela. Ki zaten kızları sevmem de, sevseydim inceleri sevmezdim. Erkeklerde ince seviyorum demek ki ama bak. Bi Kiyo, bi Ganta. Neyse siktir edin benim zevkimi şimdi. Kızın saçları Kokuryu ile akraba olduklarını kanıtlar gibi kızıldı. Çilleri vardı ki, çok severim. Yani anlayacağınız güzel kız, hoş kız. Böyle yani pek söyleyecek bir şeyim yok bu kızla ilgili. Fazla seksi hayaller kuramıyorum üstünde. Her kurmaya kalktığımda beni bıçaklayarak içine sıçıyor fantezinin. Sonra bıraktım kızın elini. Abi hiç istemiyorum ben böyle bir hayat ya. Kızlara da hallenebilmek istiyorum ama baksana elini tuttum falan, sarılsam bile bi sik hissetmem. Şurada Kokuryu'ya bir saniye sarıldım vücudum direkt tepki verdi. Kızla uzun eşek oynasak bana mısın demez. Ben bunun elini bıraktığım anda kızın senine yakın ciyaklıkta bir ses köyün namusundan bahsederek yanımıza koştu. Kafamı o yöne çevirip, biraz da aşağı eğmek zorunda kaldım amına kodumun bücürünü görmek için. Elinde bir havlu koşuyordu bize.
Kıza geldiği için, Kiyo ile aramızda fazla mesafe olsun dedim, bir kaç adım gerileyip Keji denen bebenin yanında durdum. Bizimki de elindeki havluyu kızın üstüne örtüp köyün namusunu koruduğunu falan söylüyordu. Gözlerimi hafif kısıp yılan gibi baktım yüzüne. DEMİN YAPTIKLARINDAN SONRA NAMUS KONUSUNU İRDELEMEK SANA MI DÜŞER LAN DÜRRÜK? Çıkışsam mı lan? Niye beni öptün ki? Bana da sakso çekseydin desem mi? Keşke alkol şuan hemen vursa da açıp ağzımı sövsem Kiyo'ya. Desem senin ananı, babanı, 8 kardeşini birbirine bağlayıp döndüre döndüre sikerim! Çok mutsuzum okuyucu ya. Tüm bunlara tanık oluyorsunuz ama şu yanında bulunduğum herifler hiç bir şey görmüyorlar. Gözlerimi kısmış Kiyo'ya bakıyorum sadece. Dünyanın en kenafir insanıyım şuan. O değil de nasıl bir mahalle karısı lan bu Kiyo. Bildiğin seviyeyi düşürdü kodumunun. Bu sırada naber dedi bu bana. Düşünüyorum nasıl sövsem? Anasına mı girişsem, ebesine mi? Olmayan karısına kızına mı?
"İyi sen?"
Helal. Ne bileyim amına koyayım, pek içimden gelmedi tam şuan sövmek. Hem daha tam şey değilim... Kıyak. Ha bu arada yanımıza biri yaklaştı. Böyle herkesin cıbıldak dolaştığı yerde kapüşonlu giymiş, kapüşonunu kapatmış bir de ağzına maske takmış. Tövbe bismillah. Bakar bakmaz dedim bu suikastçı. Boyu bizim Kiyo kadar, bacakları da incecik. Kız mı erkek mi? Göremiyorum ki yüzünü. Bu üstündeki şeyin içine bazuka soksa ruhumuz duymaz yeminlen. Neyse pek bir ani hareket yapmadı da saldırmadım bebeye. Ruh gibi yanımıza yaklaşıp aradığı kişiyi sordu. Bu arada benim rahatsızlığım da aldığım alkol nedeni ile uçtu gitti. Etrafta Hana varmış, Kiyo varmış... Kafamdan silindi. Kıza dönüp "Sanırım bir hata yaptın. 1.50 boylarında, ufak tefek, cılız bir köpek arıyorum demeliydin." dedikten sonra dönüp Kiyo'ya baktım aynı nefret dolu bakışlarla. "Gürültücü, pasaklı bir sokak köpeği. Ben buraya hayvan almıyorlar sanıyordum." Oha amına koyayım. Neler diyorum ben? ALKOL MANYAK BİŞEY OLOOOM! Sonra durur muyum? KOYMUŞUM HAYATIN GÖTÜNE ZATEN! Gittim Kiyo'nun, Hana'ya örttüğü havluyu üstünden alıp çocuğun üstüne attım. "İnsanların nasıl giyinip davranacağına da biz karar veremeyiz." dedikten sonra Kiyo'ya omuz atarak ortamı terk etmeyi planlıyordum ama tabi göt kadar boyu olduğu için kol atabildim omzuna. "Ben içeceklerin ordayım." dönüp Hana'ya bir bakış attım. Davetkar bir bakıştı bu. İsterse gelebileceğini belli eden bir bakış... Yuh lan. Neler yaptım ben böyle. Resmen rest çektim! Yakında düşüncelerimi direk cümlelere dökersem hiç şaşırmayın ha. Gideyim bir şeyler daha dikeyim kafaya.
Ahhh ah.. Deli cesaretimi bastırdım "Gönlüm hep seni arıyor, neredesin lan sen? Gizli bir yaram var senin yüzünden artık, nasıl iyi olayım kitapsız!" deyip sarılmamak için...
"Hııı, ben de..."
Ah be yalan dünya, ne bok yemeye beni hem cinsime aşık edersin ki? Ne vardı bıyıklı normal bir kıza tutulaydım, büyüyünce evlenip babam gibi üstünden inmeseydim, 9 çocuk yapsaydım, normal ve sikik bir hayat yaşasaydım? Niye beni ağlatırken diğer insanları güldürüyorsun hayat, beni neden yoruyorsun! Halime bak, almışım battaniyeyi bir kızın üstüne atlamışım, kendi kendime felsefe yapıyorum burada, hem de bir erkek için. Tamam, erkek de tam erkek, ohş, ama ne bileyim, ben hep depresyona girip felsefe yapmama sebep olacak şeyin mesleğimden kaynaklı olacağını düşünmüştüm. Bir arkadaşımın ölümünü izlemek, köyümün düşüşüne şahit olmak gibi... Demek kendimi bu kahramanımsı fikirlere çok kaptırmışım ki aşık olunca götü başı fena dağıttım... O değil de, OHA UZAYLI VAR HAVUZDA, HEM DE BİZE YAKLAŞIYOR!
Hava 548979846 derece olmasına rağmen kapşon ve maske giymiş, konuşmasından kız olduğunu tahmin ettiğim minnak bir silüet dibimize girmiş, köpekli ufak tefek bir çocuk aradığını söylemişti. "Abla namus dediysek abartmayın LAN! DELİREYİM DİYE Mİ YAPIYOSUNUZ BÖYLE ŞEYLERİ! Görmedim çocuk falan..." Demiştim ki, rengine kandığımın kalpsizi bana laf soktu kıza cevap verme ayağına... Tamam öküzüz falan ama salak değiliz yani, bana köpek benzetmesi yaptığını anlamayacak kadar. Ah, orada gözyaşlarımı sel edesim geldi, "Ver lan kalbimi geri, hiç iyi bakmıyorsun ona, piç!" Diyesim geldi, çok şey yapasım geldi, çok! Artık eskisi gibi olamayacağımıza mı yanayım, hem kendine hem bana çektirdiği eziyete mi yanayım düşünürken, kızın üstüne attığım battaniyeyi kafama attı bu benim. Görüşüm kararmışken içki standına gittiğini söylemesiyle, kafama bir şey dank etti sanki Evet, dank, duydunuz mu siz de?
Havluyu çekip omuzlarıma attım Hana kevaşesine omuz atarak peşinden hızla ilerledim.Yo hayır, "ya beni de götür, ya sen de gitme Shikiiiiiğ" diye ağlamaklı gitmek değil bu peşten. Sinirli, kararlı bir gidiş! Aradaki mesafeyi kapatınca biraz yüksek bir sesle seslendim. "SENLE DE BAYAĞIDIR İÇMİYORUZ BE SHIKISHIKI, ESKİ GÜNLERDEKİ GİBİ!" Standa, dibine girince bunu bir güzel ittirip, omzumdaki battaniyenin uçlarını kol bileklerime kadar çektim. "Şunu, şu şişeyi de ver, o neymiş, onu da alayım, bir şişe daha, bir şişe daha.... Hmm, şu cipsi de alayım!" Kendi kendime homurdanarak Shiki'nin dibinde, kucağıma sığdırabildiğim kadar şişeyi ve pörsümüş cips tabağını aldım. Zaten dünya kimsenin sikinde olmadığı için, battaniye çok kapatmasa da "Yuh, hayvan, geri getir onları!" diyeceklerini sanmıyordum. Shiki'ye dönerek kafamı kaldırdım. "Köşk de ne güzel, di'mi, Go-su-to? Hem bomboş da, gel beni, yağmala diyor... Sanırım orada biraz alem yapabilirim. Tek başıma." Dedim, sadece kendisinin duyabileceği bir ses tonunda, ve köşke ilerledim.
Her ne kadar, tanıştığımız sıralarda hırsızlık yapmayı bırakmış olsa da, tabiki de böyle bir geçmişi olduğunu biliyordum Shiki'nin. Bana köpek muamelesi yapmış olmasının cezası bunu ona hatırlatmam olmuştu, tabi ceza denilebilirse. Açıkçası suçluluk duyacağını düşünmüyordum bu arsızın. Ve itiraf etmeliyim ki, milletin içinde saçma sapan hareketler yapıp yarım yamalak bir iletişim kurmaktansa benimle adam gibi konuşmasını sağlayacaksa, eve girme fikrini aklına düşürdüğüm için pişmanlık duymazdım.
Girmek için evin arka kısmını tercih ettiğimden olsa gerek, ilk adımımı attığım kısım mutfak olmuştu. Kucağımdakileri uygun bir zemine bıraktıktan sonra şişelerden birini açtım, arada bir kafama dikerek evi keşfe çıktım. Köşk düşündüğüm gibi bomboştu, siktiğimin koca göbekli Rosu'su ve evin bütün diğer fertleri havuzda götlerini yaymakla meşguldü. Köyün imzası sayılan taş ev mimarisi tabii ki burada da hakimdi. Tek bir farkla, buradaki taşlar parlıyordu ve merdivenler cilalı ahştaptandı. Vay anasını, zenginlik böyle bir şey demek ki. Ufak mesanem yakın vakitte tekrar alarm verirse, götünü para ile silip silmediğini özellikle kontrol etmeliydim tuvalette. Öte yandan, Bobu Rosu denen sikik ve onun sikik iç mimarı oldukça zevksiz adamlar olmalıydı, mobilyalar rengarenk, uyumdan bi haber şekilde resmen "dağıtılmış"tı. Sanki... Sanki her gördüğü oyuncağı almış bir çocuğun odasındaymışım gibi hissettim. Benim evimdekine benzer bir pislik ve dağınıklık olmasa dahi karman çormandı bu ev, gözü yoruyordu. "Lan, benim ev bile daha yaşanılır... Şerefsizim bütün renkler mideme aynı anda girip midemde siyah bir zift oluşturdu, bu ne olm..." diye söylendikten sonra bir büyük yudum daha aldım ve yere çöktüm. Rastgele bir yere oturmadım ama, koridordu burası. Koridorlar bile ıvır zıvırla dolu olsa da odalara nazaran daha boş ve sakin gelmişti bana, hem asi bir delikanlının teki olarak acımı burada çekmek daha mantıklı gelmişti. Bir büyük yudum daha aldım, bir yudum daha, bir daha... Olabilecek en kart sesle çığırmaya başladım.
Künye İsim Shiomiya Kiyo Yaş16 CinsiyetErkek Element Suiton SeviyeC-Rank RütbeChuunin Alım Gücü2 -FAKİİİİİİİİEEERRRR!!/2 Kullanılabilir GP 32
Eksiklikler/Özürler Yok
Ekipman Matara, "Gama" (蜍) İçerisinde 3 suiton tekniğine yetecek su barındıran, sağlam sızdımaz matara. Ağırmış az. Geyikotu Özü, 50gr. Ufak çiziklere ve yanıklara iyi gelir. Koku Bombası (屁), İkili paket Bazı genjutsu tekniklerinden kurtulmak için özel olarak üretilen bu bombalar, haliyle ileri seviye teknikleri kıramazlar.
Suiton Jousui Ninja gerekli el mühürlerini yaptıktan sonra ellerini kirli bir su birikintisine değdirir. Elini kaldırdığı anda, su birikintisinden arıtılmış ve tamamen içilebilir bir su kütlesi, iki el ile tutulabilecek bir küre şeklinde kullanıcının elinde oluşur. Daha sonra teknik bozulmadan bu su bir matara veya kaba aktarılır. Bilinen tüm hastalık ve zehirler sudan bu yöntem ile ayrılabilir. Suiben Ninja oldukça kısa olan el mühürleri serisini Ushi mühründe bitirir. Mühürleri tamamlamasının ardından kullanıcı elini bir su kütlesinin içine sokar ve ardından suyun içinde avucunu yumruk haline getirecek şekilde sıkarak çeker. Bu sayede kullanıcı suyun içinden uzunluğu, kalınlığı, sağlamlığı chakrası ile oranlı olan bir kırbaç çıkarır. Bu kırbaç her ne kadar sudan oluşmuş olsa da hemen hemen katı bir cisim özelliği gösterir. Bu sayede hedefe fiziksel zarar verebileceği gibi onları bağlama gibi işlerde de bu kırbacı kullanabilir. Kizame no Jutsu Ninja el mühürlerini tamamladıktan sonra bir su kütlesine odaklanır. Odaklandığı su kütlesinden kabaca bir köpekbalığının başına benzer bir şey çıkar ve rakibi yakalamaya çalışır. Bir şekilde rakibi herhangi bir yerinden yakalarsa bırakmaz ve o su kütlesinin olduğu yerde tutar. Teknikten kurtulmak için aktif olarak köpekbalığı kütlesine zarar verip somutluğunu bozmak gerekir.Tekniğin ardından kullanılan su kütlesi kaybolur. Köpekbalığının ısırdığı yerler hasar alır. Niji no Jutsu Ninja el mühürlerini tamamladıktan sonra yere büyük miktarlarda su kusmaya başlar. Bu su, toprak tarafından zor emilir ve ninja tarafından diğer suiton teknikleri için kullanılmaya uygundur. Kullanıcı istediği kadar su kusabilir, ancak ne kadar çok su çıkarmaya çalışırsa o kadar çok süre geçer. Ortalama bir shinobi, 5 saniyede, bir kaç suiton tekniği için gerekli suyu ortama boşaltmış olur. Tekniğin bir diğer formu olarak da, kullanıcı ağzından hemen hemen bir gülle boyutunda bir su kütlesi fırlatır. Bu su kütlesi çarptığı duvar benzeri dikey yüzeylerde kalır ve kullanıcının diğer teknikleri için zemin oluşturur. Rakibe fırlatılırsa herhangi bir etki yaratmaz. Suijinheki Ninja kısa olan el mühürleri serisini Tora mühründe sonlandırır ve derin bir nefes alır. Bu aldığı nefesi hızla dışarıya veren kullanıcı yüksekliğini ve genişliğini harcadığı chakra ile oranlı olacak şekilde su kütlesi püskürtür. Bu su kütlesi özellikle defansif anlamda kullanıcı birçok ataktan koruyabilecek bir yapıya sahiptir. Kullanıcı etrafında su kütlesi olması halinde, bu su kütlesini kullanarak da adeta bir bariyer oluşturabilir. Bariyerin şekli tamamen kullanıcının kullanacağı chakra miktarı ve suyun yapısının el verdiği ölçüde her halde olabilecek niteliktedir. Takonagi no Jutsu Ninja ortalama bir el mührü dizisinin ardından ortamdaki suyu vücuduna çekmeye başlar. Su, kullanıcının sırtında 4 tane ahtapot kolu oluşturacak şekilde birikir. Bu kollar sert ve hızlıdır, kullanıcıya yakın dövüşte yardımcı olurlar. Çeşitli silahları tutabilir ve fırlatabilirler. Kullanıcı etrafında bir kalkan görevi görebilirler ve gelen saldırılara karşı tepki verebilirler. Eğer bir kol ağır hasar alırsa suya geri dönüşür, kolu tekrar yaratmak için ekstra chakra harcamak gerekir. Açık kaldığı sürece chakra yer. Tekniğin ardından kullanılan su kütlesi kaybolur. Bousen no Jutsu Kullanıcı kısa sayılabilecek bir el mühürü dizisinin ardından ağzından çok ince bir su kütlesi püskürtür. Bu kütle, aşırı derecede delici ve kesicidir. Kullanıcı tekniği istediği kadar açık tutabilir. Teknik 15 metreye kadar delici ve kesici özelliğini korur, daha uzak mesafelerde ise etkisini yavaş yavaş kaybeder. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer. Ninpou Kuchiyose no Jutsu - Henüz hazır değil. Jinteki Mayu no Jutsu Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından yatar pozisyona geçer ve tekniği aktifleştirir. Teknik, kişiyi siyah bir ipeksi doku ile sarar. Tamamen sarılan kullanıcı, içeriden dışarıyı görebilir, ancak dışarıdan içerisi görünmez. Kullanıcı dinlenmek veya uyumak için bu tekniği kullanabilir. Doku, yağmur suyunu geçirmez. Kullanıcı istediği zaman Kai mührü ile tekniği bozabilir, bu dokunun yokolmasına ve kullanıcının içinden çıkmasını sağlar. Doubutsuhen no Jutsu Kullanıcı ortalama bir el mührü dizisinin ardından yakındaki bir hayvan ile göz teması sağlar, ardından o hayvan ile konuşabilir hale gelir. Her bir hayvanın kendi kişiliği vardır ve kullanıcıya itaat etmek veya sordukları sorulara cevap vermek zorunda değildirler. Teknik 5 dakika kadar aktif kalır, ardından kullanıcıya uyguladığı stres yüzünden 15 dakika kadar tekrar kullanılamaz. Göz teması kurulan dışındaki başka bir hayvan ile konuşulamaz.
Shinshouki Stili, C-Rank Bu seviyede kullanıcı temel akrobasi bilgilerini öğrenir ve akrobatik hamleler yapabilmeye başlar. Bu hamleleri momentum kontrolü ile birleştirdiğinde çok büyük efor gerektiren akrobatik hamleleri çok az bir kayıpla uygular. Kullanıcının zıplayarak veya çevresel yükseklik farkını kullanarak yaptığı hamleler daha etkili ve daha az yorucu olur. Shinshouki Tekniği, Kage Buyou, C-Rank Kullanıcı, rakibi havaya fırlatmak için akrobatik bir tekme hamlesi kullanır. Bu özel hamle ile rakip 3 veya 4 metreye kadar havaya gönderilebilir. Ardından rakip kendi akrobatik yeteneğini kullanarak havaya zıplar ve havada rakibin hemen altında konuşlanır. Teknik burada son bulur, ancak kullanıcı bu noktadan sonra diğer Shinshouki Taijutsu tekniklerini kullanabilir veya havadaki korumasız rakibine beklemediği bir yerden saldırı yapabilir.
Tanışmak için yanına gittiği uzaylının soyadını sorması üzerine,''Shiranui'' dedi buruk bir sesle.Üzgüne benziyordu,aşk acısıydı,yani öyle düşünüyordu.Daha sonrasında ise kendisine garip bir serzenişte bulunulmasıyla afallamıştı Keji.Büyük ihtimal bir kız meselesiydi ya da salyangoz,hmm aslında bakarsak tavuskuşu falan da olabilir.Tam söyleyecek bir şeyler düşünmüştü ki,çocuk ona sarıldı.İyice neye uğradığını şaşırmıştı,daha ilk kez gördüğü birine bu kadar samimi yaklaşması onu içten içe ürpertmişti.Çocuğu biraz rahatlatmak istedi ve ''Bulutlar,bulutlara bak.İnsanlar,kendilerini bulutlara benzetirler fakat bu yanlıştır.Bizler bulut değiliz,bizler gökyüzüyüz.Bulutlar ise sadece bizim hayatımıza giren insanlar veya duygularımız.Hayatımızın bazı anlarında etrafımızı kara bulutlar sarabilir,fakat üzülmemeliyiz.Çünkü er ya da geç bulutlar dağılacak ve sonsuz mavi tekrar ortaya çıkacaktır.'' dedi.Kısa sürelik sessizlikten sonra ise sözlerine ''Rahat ol'' diye devam etti ve sustu.
Rahatlamış hissediyordu Keji,insanlara yardım etmeyi denemeyi seviyordu,ne kadar yardımcı olduğu önemli değildi onun için veya yardım edip edememesi.Bunun yanısıra,Keji'nin aklının etini yiyen bazı sorular vardı,kendisinin önündeki kara bulutlar,peki onlar dağılacak mıydı ? Tekrar eskisi gibi günlük gülistanlık bir hayat yaşayabilecek miydi ? Hayat,hayat onun için ne ifade ediyordu peki ? Bir hayat yaşamalı mıydı,yoksa kendisini sadece görevlerine adayan ruhsuz bir asker mi olmalıydı ? Huh,belki de demin bir arkadaş daha edinmiştir,kim bilir ? Bu köy ona huzur veriyordu,her ne kadar insanlarla pek samimi olmasa da.
Kanaye bunları düşünedursun,turuncu saçlı kaslı bir kızın onlara doğru yaklaşmakta olduğunu gördü,TURUNCU SAÇLI KASLI BİR KIZ MI ???? Biraz daha yaklaştığında,bunun Taoreta-chan olduğunu farketti.Eheheh,az daha gidip sulanacaktı .Kız onu görünce,Kokuryu diye seslenmişti ? Lan hassiktir,tanışıyorlar mıydı ki ? Yoksa Taoreta-chan'ın uzay mekiği falan mı vardı ? Ekiki,gerçekten komik olabilirdi.Kafasıyla Taoreta'yı selamladı ve hafifçe gülümsedi.Uzaylı gidip Taoreta'ya sarılmıştı.Konuşacakları vardır düşüncesiyle oradan uzaklaşmıştı Keji, bir kenara gidip geleceği hakkında bir şeyler mırıldanırken,yanında şu beyaz saçlı ikizi belirdi.Keji'ye yorgun gözleriyle bakarak ''Sen neden ağlamadın'' dedi.Ağlamak mı ? Uzun zaman önce yapmayı kestiği bir aktiviteydi,anca birkaç damla yaş akardı.Duygularına yenilmemeyi öğrenmişti Keji,daha doğrusu öğretmişti,hayat,zorla.. ''Bilmem,belki de artık öyle bir ihtiyacım olmadığındandır'' diye yanıt verdi beyaz saça. Beyaz saç onaylarmışcasına kafasını hafifçe salladı ve alt dudağını biraz daha öne çıkardı.Tipi Keji'nin hiç uyumadığı zamanlardaki haline benziyordu. ''Öyleyse,ağlamak da tıpkı yemek yemek gibi bir ihtiyaç mıdır ?'' dedi.Böyle bir soruyu beklemiyordu Keji.Cebinden bir sigara çıkarıp yaktı ve dumanını üflerken,''Zaman'' dedi.Zaman,gerçekten de yol gösterecek miydi ?
Şöyle bir etrafına bakındı Keji,parti ya bitiyor ya da yeni başlıyordu,hangisinin olacağını ise,yine zaman gösterecekti. . . . rp-out : Pasifliğim için gerçekten çok çok çok çok çok çok çok özür dilerim millet,internetim kesilmişti mobil olarak da rp yazmak istemedim,dürüst olmak gerekirse buna benzer bir rp yazarken internetim gitti ve baştan yazmak da istemedim.Herneyse,konu güzel gidiyormuş bayağı zevkli ve aniden araya dalıp bozmak da içimden gelmedi açıkçası,iyi rpler.
Kullanıcı kısa bir el mührü dizisinin ardından ağzından seri bir hava fırlatmaya başlar. Bu havada toz parçaları bulunur ve bu, havaya kesici özellik verir. Hava ile karşılaşan her şey kesici hasar alır ve geriye doğru fırlar. Kullanıcı istediği kadar tekniği açık tutabilir ve kafasını oynatarak tekniğin yönünü değiştirebilir. Teknik açık kaldığı sürece çakra yer ve efektif menzili 30 metredir.
Ninpou
Ayatsuito no Jutsu - D Rank
Kullanıcı elinde bulunan misinaya chakra yükleyerek, onu istediği gibi hareket ettirme yetisi kazanır. Aniden onunla rakipleri yakalayabilir ve bağlayabilir veya daha kompleks hamleler uygulayabilir. Misina sadece 10 saniyeliğine kontrol edilebilir ve kullanıcıdan 10 metre uzaklaşabilir.
Shunshin no Jutsu - D Rank
Kullanıcı bir elinin işaret ve orta parmağını dışarı açar ve vücudundaki chakraya odaklanır. Ardından, kullanıcı aşırı hızla hareket etme kabiliyetini kazanır. Genelde kullanıcıya bakan kişiler onun birden yok olduğunu görür, ancak teknik sadece aşırı hızdan oluşmaktadır. Kullanıcı çevresel etmenleri kullanarak hareketini gizler ve birden yerinde varolduğu izlenimini verir. Kullanıcı teknik ile chakrası yettiği sürece istediği mesafeyi katedebilir, ancak teknik süresince başka teknikleri kullanamaz ve saldırı yapamaz, bütün odağı tekniği açık tutmak üzerine olmalıdır. Teknik havada hareket etmek için kullanılamaz. Teknik kullanılarak rakibe hızlıca yaklaşılabilir ve uzaklaşılabilir, ancak avantajlı bir pozisyona geçmek aşırı derecede zordur, zira bir çok kişi Shunshin ile yapılan hareketi görebilir ve farkedebilir.
Sanzengarasu no Jutsu - C Rank
Kullanıcı, kısa bir el mührü dizisinin ardından hedefine 50 tane karga gönderir. Bu kargalar kullanıcının bir çok yerini ısırır ve gagalarlar. Çıkardığı sesler ile kafasını karıştırıp görüş mesafesini düşürürler. Bu, kullanıcının kullanması için bir açıklık yaratır. Kullanıcı eğer isterse kargaları hedeften uzaklaştırabilir veya tekrar saldırtabilir. Teknik açık kaldığı sürece chakra yer.
Taijutsu :Stiller
Shinshouki Stili C Rank
Bu seviyede kullanıcı temel akrobasi bilgilerini öğrenir ve akrobatik hamleler yapabilmeye başlar. Bu hamleleri momentum kontrolü ile birleştirdiğinde çok büyük efor gerektiren akrobatik hamleleri çok az bir kayıpla uygular. Kullanıcının zıplayarak veya çevresel yükseklik farkını kullanarak yaptığı hamleler daha etkili ve daha az yorucu olur.
Musatsu Stili C Rank
Kullanıcı bu seviyede, pratik becerisini teorik bilgi ile birleştirir ve rakiplerinin zayıf yerlerini analiz etmeye başlar. Kullanıcının bir kasa veya damarı kesip hasar verecek şekilde hamleler yapabilir hale gelir ve bu tür hamlelerdeki isabet oranı artar.
Teknikler Kage Buyou, C Rank
Kullanıcı, rakibi havaya fırlatmak için akrobatik bir tekme hamlesi kullanır. Bu özel hamle ile rakip 3 veya 4 metreye kadar havaya gönderilebilir. Ardından rakip kendi akrobatik yeteneğini kullanarak havaya zıplar ve havada rakibin hemen altında konuşlanır. Teknik burada son bulur, ancak kullanıcı bu noktadan sonra diğer Shinshouki Taijutsu tekniklerini kullanabilir veya havadaki korumasız rakibine beklemediği bir yerden saldırı yapabilir.
Normalden daha uzun, buna karşın hareket kabiliyetini kısıtlamayacak şekilde yapılmış, dışarıdan dikkatli bakılmadığında üzerinde ufak ufak, beyaz haç motifleri olan bir şemsiye gibi görünse de, aslında şemsiyeye benzeyen bir wakizashidir. Yani kınını şemsiye oluşturmaktadır. Şemsiye yukarıya doğru açılarak kendi görevini görürken, sapı çekilerek içerisinden tıpkı kını ve kabzası gibi mat siyah bir kılıç çıkar. Bununla birlikte, şemsiyelerin uç kısmında bulunan 5-6 cmlik, baston niyetine kullanılmasını sağlayan kapak çıkar ve orada da 4-5 cm'lik bir sivri uç vardır. İlaveten, paslanmaz.
Matara
Cynic'ten Özel Zippo
Mat gümüş rengi, üzerinde bir kafes ve kenarında ''Keji'' yazısı bulunan özel mi özel kazık mı kazık bir zippo. Benzini de tamamen dolu ayrıca.