Daichirō Nai

[Daichirō Nai]

Künye

İsim: Daichirō Nai
Yaş: 20
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.73
Kilo: 58
Köy: Ishigakure
Element: Doton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin


Portre

Görünüm: The Sandman / Dream
Simsiyah, uzun ve dağınık saçlara, yine simsiyah gözlere sâhiptir. Köse değildir, fakat en azından haftada bir kere traş olduğu için en fazla kirli sakallı olabilir. Bu özelliği iyi görünme isteğinden ziyâde sakallarının rutin beslenme sırasında kendisine etki etmemesi içindir. Fakat kurgusal durumlara göre traş olmayı bırakıp tam bir meczuba da dönebilir.

Karnını zevk için doyurma huyu olmadığı için ve genetik yapısının da etkisiyle epey zayıf bir kimsedir. Öyle ki; avurtları içine çökmüş suratını gören biri, onun açlıktan ölmeye yakın bir hâl içerisinde olduğunu sanabilir. Hattâ kimileri onu bir hayli korkutucu bulur. Fakat bahsi geçen görünüş özelliklerinin günlük hayâtına somut bir etkisi yoktur.

Kısaca salaş giyinir. Hiçbir zaman bir giyim tarzı seçmek aklına gelmemiş olsa da genelde aynı kıyâfetleri giyer ve yaka bağır açık gezme eğilimindedir. Ayrıca babasının hediyesi olan ilginç bir kolye takar. Bu kolye, görünümüyle bütünleşmiştir.

Kişilik: Oldukça dengesiz bir hâlet-i rûhiyesi vardır. Diğer insanlardan farklı olarak, sâbit fikirlere, görüşlere sâhip değildir. O an düşündüğü neyse, yeni görüşü de odur. Bu özelliği, bir nebze hâfızasının pek iyi olmamasından kaynaklı olup, aynı zamanda kişiliğini sürekli güncellediği anlamına geldiği ve insanlar tarafından kendisine "sağı solu belli olmayan" sıfatını edindirttiği için, ayrıca da terk edilme tecrübesinden mütevellit yaşadığı güven sorunları çerçevesinde pek çevresi geniş bir kimse değildir. Bâzen yalnız olmakla ilgili yakınsa da aynalara, aslında bu ruhsal ızdıraptan dolayı inanılmaz zevk alıyordur. Bunu pasif bir mazoşizm olarak nitelemek mümkündür.

Kafasının içinde panayır olduğu için odaklanmada sıkıntılar yaşar. İlgisini hiç kaybetmediği tek şey sanattır. Zîra ona göre, sanat hiçbir zaman sâbit değildir. Bilakis, hep bir inkişâf içerisindedir ve bu sebepten ötürü enteresanlığını ebedîyen muhafaza edecektir.

Sanatla yoğrulmuş zihin yapısı nedeniyle, Woody Allen'ın "Bullets Over Broadway" filminde de bahsi geçen "sanatçı ahlâkı"na sâhiptir. Yâni toplumun etik anlayışı, yâhut ahlâk kurallarından bağımsız bir vicdânı vardır. Bundan sebep, birçoklarına göre uygunsuz olan bir davranış, onun için tabii bir mahiyet arz edebilir. Mamafih kimileri için günlük rutinlerinin parçası sayılabilecek bir davranış, onun için uygunsuz bir nitelik de kazanabilir.

Tanrıyı bir sanatçı olarak gördüğü için ve genel mânâda sanat eserlerine olan saygısından ötürü şiddete karşıdır. Çünkü şiddet, tanrının eserleri olan canlıları deforme etmektir ona göre. Bu görüşleri yüzünden bir shinobi olarak çokça tökezlemişliği olmuşsa da, bir noktadan sonra, sevmediği hâlde, gerektiği zaman şiddet uygulamaya başlamıştır ve bu mevzudan dolayı çektiği üzüntüyü, kendine verdiği "Tanrının sanat eserleri olan insanlara karşı bir çeşit hiciv sanatı olarak benim dövüş sanatım!" şeklinde bir telkin ile bastırmıştır.

Detaylandırmayı ve onun aslında sıfatlardan münezzeh oluşunu bir kenara bırakırsak; özgür ve sanatçı ruhludur, naiftir, kadercidir, merhametlidir, farklıdır, eşsizdir, tüm bunlara bağlı olarak da yalnızdır.

Özgeçmiş: Oldukça zayıf bir biçim ile dünyâya gelmiştir. Öyle ki, bâtıl inançları olan annesi, onun lânetli bir çocuk olduğunu, bu işin içine kötü mizaçlı ruhların karıştığını düşünmüştür. Hastânede müşahede altında tutulduğu kırk altı gün boyunca hemşireler de dâhil herkes onun öleceğini beklediyse de, inanılmaz bir azimle ve hayâta sımsıkı tutunarak nefes almaya devâm etmeyi başarmıştır.

Yaptığı bu mûcizevi ve olağandışı başlangıç yüzünden midir bilinmez, annesi ona karşı her zaman çok mesâfeli davranmıştır. Âdetâ ondan korkuyormuşçasına...

Sevgiyi babası sâyesinde tatmış, genel anlamda çocukken vaktini hep babasıyla geçirmiştir. Annesinin aksine, babası epey ilgili, sevgi dolu ve bilinçli bir ebeveyndir. Ve fakat özgür ruhludur da. Bu sebepten ötürü, henüz on beş yaşında iken o çok değer verdiği evlâdı, dünyâyı dolaşıp seyahâtnâme yazmak uğruna köyü terk etmiştir.

Eşine büyük bir aşk ile bağlı olan annesi, bu olaydan sonra bir türlü toparlanamamış ve nihâyetinde bir gün bileklerini keserek yaşama gözlerini yummuştur.

Annesi de, babası da kendisini terk ettiği için bir çeşit güven sorunu edinen kahramânımız, mutsuz olmamak için en iyi yolun yalnızlıktan geçtiğini anlar. Baba dediği herifin; köyünü, arkadaşlarını ve en önemlisi "ailesini" terk edişini de buna yorar. Ona göre, babası biraz yalnızlık istemiştir. Eh, elde etmiştir de.

Babasının izinden gitmek istemişse de bunda pek başarılı olamamıştır. Zîra gereken cesârete henüz sâhip değildir. O cesâreti elde etmek içinse elindeki en iyi imkân, köy için bir asker olmaktır, köyün dövüş sanatlarını öğrenmek.

Bu düşünce aklına geldiği an gidip antrenman yapan shinobileri izlemiş, daha önce saf şiddet olarak gördüğü şeyin aslında nasıl da estetik ve zarâfet içerdiğini, âdeta bir sanat olduğunu öğrenmiştir. Daha sonra da vakit kaybetmeden akademiye yazılmıştır.

Amaç: Bir amaç seçmek için yeterince büyümüşse de henüz hayâtının amacını seçecek kadar "yetişkin" olduğunu düşünmemektedir ve kendi düşüncesiyle o "yirmi yaşında bir bebek"tir, bu yüzden hayâtını günlük amaçlarla idâme ettirmektedir.

Yine hayâtının amacı sayılamamakla birlikte babasının izinden gidip dünyâyı dolaşmak arzusundadır. Fakat buna niyetlendiğinde, kendisini fiziksel olarak bunu yapabilecek, yollarda yalnız başına olup kendini koruyabilecek düzeyde görmediği için ve içerdiği sanatsal formlara olan hayranlığının da etkisiyle dövüş sanatlarını öğrenmeye karar vermiş, netîcede shinobi olmuştur.

Nihai isteği ise, sıradan olmayan, epik bir ölüm şeklidir. Kaderin bu konuda yüzüne güleceğini ummaktadır.

Profil

Güç: 10

Çeviklik: 9

Kondisyon: 5

Potansiyel: 4

Varlık: 1

Zeka: 1

[Cynic]

Köyünü seç oyuna başla genç adam.

[Daichirō Nai]

Seni seçtim Ishi!