[Ame] Rutin Eskort I

[Yashamaru]

Yubo, parşomen işlerini hallettikten hemen sonra harekete geçmişti ve devriyeleri çağırıp, durumu haber vermek için hareketlenmişti. Evet, evet akıllıca bir hareket Yubo. Devriyelere haber verirsek böylece ört bas etmeye çalıştığımız bir cinayet olmaktan çıkar ve yalanımızı bizzat söyleyebiliriz. Bizim ağzımızdan bütün bu olaylara direk duymaları en iyisi olacaktır.

Bu sırada çocuk tamamen hareketi kesmişti. Adam ise zaten çoktan mefta olmuştur. Sessizce "Gerçekten bugün evinizde otursaydınız bunların hiç biri olmayacaktı. Ufak bir detay, iki kişinin hayatına mâl oldu. Hayat böyle işte, acımasız!" diyeceğim. O sırada elimdeki kunaiyi yere bırakacağım ve emekleyerek duvar kenarına geçeceğim. Yapabileceğim çok bir şey kalmadı. Sırtımı duvara yaslayacağım ve beklemeye koyulacağım. Dizlerimi yukarı kaldıracağım ve dirseklerimi onların üzerine koyacağım. Ardından da ellerimin tersini alnıma koyarak hüzünlü bir ifade takınacağım. Sanki 2 masum kişiyi öldürmüşüm de pişmanmışım gibi durmalıyım. Gerçekten de iki masum kişi öldürdüğüm gerçeğiyse ayrı bir ironi ya neyse.

[Junshina Yubo]

Siktir! Adamları bulmam çok kısa sürdü!

Ara sokaktan çıkar çıkmaz bir devriye timi ile karşılaşmıştım. Durumu herhangi bir köy shinobisinin yapacağı gibi kısa ve öz bir şekilde açıklamış ardından da adamları alıp olay yerine götürmeye başlamıştım. Yolumuz bir/birbuçuk dakika falan sürerdi herhalde. Bu çok kısa bir zaman dilimiydi! Birşeyler düşünüp, ardından onu uygulayıp biraz daha vakit geçmesini sağlamalıydım. Kendim için değil, benden birşey rica eden Yashamaru için yapmalıydım bunu. Adamı 7 yaşından beri tanırım, ve benden birşey istemesi çok nadirdir. ''Kalk kız soğan doğra!'' yada ''Anne kameraya dokunma! Kırarsın!'' tarzı istekler değil bunlar. Yashamaru kendisinin yapabileceği şeyleri başkalarından istemez bildiğim kadarıyla. Her işini tek başına, sadece kendisi bitirmeyi sever. Eğer bu kişiliğine rağmen benden yardım istiyorsa, ben nasıl kırayım ki onu? Nasıl reddedeyim?

Adamlarla birlikte yürürken yolu gözlüyordum. Yaptığımız o azizliklerin gerçekleştiği olay yerine gelmemize birkaç saniye kaldığı anda ara sokağa girmeden adamları durduracak ve hepsinin beni dinlemesini işaret edeceğim. ''Beyler, beni dinleyin. Az sonra göreceğiniz manzara çok hoş değil. Cidden değil! Ölülerden birisi daha bir çocuk. Pis bir şekilde ölmek zorunda kaldı, midenizin bulanmasını tutmaya çalışın. Ortama ağır bir kan kokusu hakim çünkü. Ne kadar dayanıklı olsa da insanın karnı ağzına geliyor. Ayrıca olay yerine sivillerin girerek hezeyana sebep olmasını engellemek için de birşeyler yapmalıyız. Fikri olan varsa direkt açıklasın. Bu arada, ben Junshina Yubo. Bu olayların raporunu yazmanız istendiğinde ismime ihtiyacınız olacak. Keza, aynı şekilde benim de sizin isminize, o yüzden bana isimlerinizi vermenizi istemek durumundayım." diyecektim adamlara, herbirinin yüzüne dikkatlice bakarak. Ardından da olay yerine girecektim işte...

[GM - Naruto]

Kahverengi saçlı olan, Yubo'nun söylediklerini dinledikten sonra cevap vermeden olay yerini incelemeye başlıyor. Yashamaru'yu görüyor, yerde çökmüş bir biçimde. "Durum fena..." İsimlerini verme ihtiyacı hissetmiyor.

Yubo'ya dönüyor ardından, yüzündeki sert bir ifade ile. "Yağmur birazdan kanın yayılmasını hızlandırır. Beraber buraya bir abluka alanı oluşturacağız. Bir yere ayrılma. Arkadaşına kendine gelmesi için biraz süre ver, ardından o da bize yardım etsin. Sivilleri buraya yaklaştırmayalım. Birazdan diğerleri burada olur." Sen ve diğer üç kişi, çevrede nöbet tutmaya başlıyor ve gelen giden insanların olay mahaliine yaklaşmasını engelliyorsunuz. Yubo olabildiğince rolünü takınıyor. Yashamaru da öyle.

Kısa bir süre sonra, ortama 5 chuunin ve Hayato Kimura geliyor. Elemanı tanıyorsunuz. O da sizi tanıyor. Yashamaru ve Yubo'yu, kenara çekiyor ve Chuunin'lerin olayla ilgilenmesini emrediyor. Kimura, sert birisi. 40'larında sayılabilir. Takma gözü, size korku salıyor. Olaydan hiç etkilenmemiş bir şekilde, sizi orada hemen sorguya alıyor. "Neler olduğunu anlatın, olabildiğince detaylı olun, ancak Yubo, herzamanki gibi saçmalarsan kafanı kırarım."



Raporunuzu verin, ardından konuyu bitiriyoruz gençler.

[Yashamaru]

Beklemeye koyulmuştum. Duvarın dibinde yıkılmış shinobi imajımı sergiliyordum ki Yubo ve yanında bir chunin geldi. 1 adam mı? Devriyeler 2 kişi gezmezler mi? Neyse bir önemi yok. Yeni gelen chunin eleman bir şeyler söylemişti. Ne yapmamız gerektiğini anlatıyordu. Ne yapacağımızı zaten biliyoruz, mesele yapamıyoruz. Görmüyor musun halim? Çok sürmeden birileri daha gelmişti. Şimdi durum anlaşılmıştı. Muhtemelen bu 2. chunin, yardım ekibi çağırmaya gitmişti. Millet sağda solda nöbet tutmaya başlamıştı. İşte klasik durumlar. Birileri sivillerin girmesini engelliyor, diğerleri olay yerinin değişmemesini sağlıyor vs.

Her zaman ki prosedür uygulanırken ben suratımı asık bir şekilde tutuyordum. Çok sürmedi ama sonunda Jounin Hayato Kimura geldi. Of...! Bu adam geldiyse işler feci karışır. Raporumuzu buna mı sunacağız? Zaten hemen bizi yanına almıştı ve kenara geçmiştik. Direk olarak konuya girmişti. Neler olduğunu sormuştu.

Bu adamı geçmişten tanıyorum. Bir iki kez yanında çalışmışlığım var. Bilindiği kadarıyla büyük shinobi savaşını görmüş. O zamanlarda bir çocuk olmasına rağmen savaştan sağ çıkmayı başarmış ve onun psikoloji hala üzerinde. Pek normal birisi değil yani. Aslında bana göre jouninlik yapmaması gerekiyor. Akıl sağlığından epey şüphe duymaktayım. Umarım bizim başımıza büyük bir bela açmaz ya da planımızı, ört bas ettiğimiz cinayeti açığa çıkarmaz. Gerçi zaten amacı bu olacak, biz ise ona karşı hareket edeceğiz ve planımızın işlemesini sağlayacağız. Bu sefer köy yönetimi bize, biz köy yönetimine karşıyız.

Sensei Kimura'nın söylediklerinden sonra ilk sözü ben aldım. Boğazdan, kısık ve hüzünlü bir ses tonu ile "Bi... Bir çocuğu öldürdüm. Ba... Ba... Başka şansım yoktu, yoktu, yoktu, yoktu! Vurmak zorunad kaldım! Bu... Bu... Bu çok kötü." dedim. Rolümü oynamaya devam etmem gerekiyor. En nihayetinde şimdi kalkıp bütün olayı tek nefeste anlatırsam sadece dikkatleri üzerime çekmiş olurum. Bunları söyledikten sonra ise kafamı öne eğeceğim ve asık bir suratla etrafı dinleyeceğim. Bakalım neler olacak. Umarım Yubo düzgün bir dille olanları yani olduğuna inandırmaya çalıştığımız şeyleri anlatabilir. Bir şeyler yazacağına eminim.

Out: Bizim konumuz eskort görevi değil miydi? Birden olay yeri müdahaleye döndü

[Junshina Yubo]

Tek hatamız işimizi sevmemiz.

Başımıza ne geldiyse son bir haftada geldi beyler. Kane ibnesi ile Yashamaru orospu çocuğunun yaptıklarını saymıyorum. Asıl olay şu iki adam öldürme davasında. Yani bizim komple sıçtığımız, bir türlü sıvayamadığımız ve artık ya sıçacağımız yada skileceğimiz kısma geldiğimiz davadan bahsediyorum. Bizim için hertürlü yıkıcı etkilerinin olduğu ama bir şekilde bu etkileri hafifletebileceğimiz bir olay... Şimdi yapabileceklerimize bakalım. Öncelikle Yashamaru konuşur konuşmaz bende üzgün bir şekilde sırtına elimi koyarak onu teselli ediyorum. ''Sorun değil Yashamaru ağlamakta serbestsin. Ben senin yerine de herşeyi olduğu gibi anlatacağım...'' Ardından da elimi orospu çocuğunun sırtından çekip önümde birleştireceğim. Oldukça içten ve hüzünlü bir şekilde olanları anlatmaya başlayacağım. Kendi dilimle!

''Köyün emirlerini gerekli yerlere dağıtıyorduk. Fakat bu dağıtım esnasında platformları kullanmamıza izin verilmiyordu. Mecburen sivil halkın arasından, ara sokaklardan ilerlemeye başladık. İlk iki Kiosk' a sorunsuzca uğrayıp emirleri verdik. Fakat sonra üçüncü varış noktamızda olanlar oldu. Tam burada arkamızdan gelen bir adam Yashamaru' ya çarptı ve herhangi bir konuşma yada özür göstermeden savsak bir şekilde koşmaya devam etti. Bu sırada da bir parşömenin yere düştüğünü gördük. Aklımıza gelen ilk şey, adamın bir casus olduğu ve amacının da üzerimizdeki parşömenleri bize fark ettirmeden aşırmak olduğunu düşündük. Tahminime göre parşömeni almaya çalışırken bocalamış ve yere düşürmüş, sonra da panikleyerek kaçmaya başlamıştı. Hızlı düşünmek zorundaydık. Adamı yakalarsak Köyün onu konuşturabileceğini ve belki de güvenliğimiz için önemli bilgiler kazanabileceğimizi fark ettik bizde. Bu yüzden adamı yakalamaya çalıştık. Bu arada fark ettik ki, adam uyuşturucu kullanmış gibi garip bir şekilde yürüyor ve boş gözlerle etrafa bakıyordu. Arada sırada, tam anlayamadığımız bir isimden dem vuruyordu. Anın şaşkınlığından bunu düşünmeden bir genjutsu yaparak onu durdurdum... Adamı durdurunca az sonra üstünü arayacağımızı ve köy vatandaşı olduğu için başına gelecekleri ona anlatma zorunluluğumuz olduğunu söyledik. Haklarını ve yapması gerekenleri anlattık ardından da Yashamaru adamın üstünü aramaya başladı. Belki üstünde köyün işine yarayacak başka bilgiler çıkar diye umuyorduk. Yashamaru adamı ararken bende az önce adamın yere düşürdüğü parşömeni şu ölü çocuğun almış olduğunu gördüm. Çocukta da aynı boş bakış ve ifadesiz surat vardı. Sanki çok, çok güçlü bir genjutsu altındaymış gibiydi Kimura-san! Oda tam idrak edemediğimiz o kelimeyi söyleyip duruyordu. Konuşmuyordu bile! Çok garipti! Çocuk parşömeni açmaya çalıştı. Bende çocuğun gözünü korkuttum. Benim kendisini etkisiz hale getirebileceğimi anlamış olmalı. Parşömeni uzağa atmak için hamle yapıp diğer eli ile de göğsünü açtı. Göbeğinde bir patlayıcı parşömen vardı. Kendini patlatarak bizi öldürecekti! Yashamaru bunu farkedince çok atik davranıp bir fuuton jutsusu yaptı. Çocuk olduğu yere düştü ve öldü...

Bunu gören adam ise aniden çileden çıkmış gibi hareket etmeye başladı. Oda göğsünü açtı, aynı çocukta olduğu gibi, göğsüne yapıştrılmış bir patlayıcı parşömen vardı. Anlaşılan hepimizi patlatmak istiyordu diğer ölü çocuk gibi. O anda ne olduysa oldu zaten. Yashamaru, boğazına kunai sapayarak adamı öldürdü ve olası patlamayı başlamadan sonlandırdı. Başka birisi tarafından kontrol edildiklerini düşündüğümden, hızlıca göbeklerine yapıştırılmış patlayıcı parşömenleri söküp yırttım. İki amacım vardı, birincisi cesetlerin patlayıp onlardan kanıt toplanmasının engellenmesinin önüne geçmek, diğeri ise bu ara sokağa bitişik evlerin -dolayısı ile insanların- zarar görme ihtimalini sıfıra indirgemekti... Tüm bunlardan sonra olay yerine başka shinobiler çağırarak halkın ölüleri farketmeden mahalin temizlenmesini sağlamaya çalıştık. Şansımıza siz ve bu arkadaşlar geldi. İyi bir iş bölümü yaparak mahali herhangi bir sivilin görmesini engelledik. Şimdi de, sizin sorularınızı cevaplıyoruz.''

[GM - Naruto]

Out: Evet, görev gayet basitti ancak olayları başarıyla rayından çıkarttığınızdan ötürü olay tamamen farklı bir boyut kazandı

Kimura, bir eli çenesinde Yubo'yu dinliyor ancak Yashamaru'dan gözlerini ayırmıyor ne alakaysa bu süre boyunca. Yubo'nun laflarının bitmesine yakın ona dönüyor. "Demek öyle. Peki. Gerekli araştırmayı yapacağız. Zor bir karar vermiş olsanız da, elinize sağlık. Potansiyel bir saldırıyı durdurmuş gibi görünüyorsunuz. Ancak sorgulama ve araştırma devam ettiği sürece, göreve çıkmamanızı isteyeceğim. Köyden de ayrılmayacaksınız. Evinize dönebilirsiniz." Ardından, kalan parşömenlerinizi başka bir chuunin takımı devralıyor ve dağıtıma gidiyorlar. Kimura, olay yerini incelemeye başlıyor. Bir kaç Jounin de olay yerine geliyor. Fazla dikkat çekmemek için evlerinize dağılıyorsunuz.

Son bir RP alayım her birinizden, evinize gittiğinize dair.

Kapalı konu

Gençler bu yaptığınız ciddi bir olay. Karakterleriniz bu olaydan etkilenmeyip rahat rahat evlerine giderse bir sıkıntı vardır cidden. Az önce sivil, masum bir çocuğu katlettikten sonra suçunuzu örtbas etmek için de bir yetişkin sivili öldürdünüz. Karakterlerinizde ufak da olsa bir değişim olmalı bence. Karakter kartı konunuza mesaj olarak, karakterlerinizde bu görevden sonra ne gibi bir değişim olduğunu yazmanızı isteyeceğim. Yazmamayı da seçebilirsiniz, keyfinize kalmış tabii.

Ödüller:

Yashamaru: 20GP

Yubo: 20GP

[Yashamaru]

Kimura - sensei'e söylediklerimden sonra bana sadece tip tip bakmakla yetinmişti. Oldukça garip bir bakıştı bu. Acaba benden şüpheleniyor muydu? Bu muhtemel aslında. Zaten olağan şüphelileriz, hatta ellerinde bir tek biz varız. Onu geçtim zaten az önce bu iki masum insanı öldürdüğümüzü biz itiraf etmedik mi? Acaba durumu anladı mı? Anlamasına imkan yok, anlamamalı! Bu kadar plandan sonra işler karışırsa başımız büyük belaya girer. Sadece başarılı olmak istiyorum. Sadece eve gidip elimi yüzümü yıkayıp, kitabıma gömülmek istiyorum.

Ben hüzünlü tavrımı sürdürmeye devam ederken, Yubo bütün olayları benim istediğim şekilde anlatmıştı. Kimura - sensei ise her ne kadar bana tip tip bakıyor olsa bile potansiyel bir saldırıyı durdurduğumuza inanmıştı. Bu iyiye işaretti. Eğer bu adamı sözlerimizle ikna edebildiysek gerisini her türlü ederiz. Tabi hala olay yeri sıkıntısı vardı. Hikayemiz gayet iyi ve tutarlı bence. Bu yüzden olay yerinde harici bir şey bulabileceklerini düşünmüyorum. Mecbur kaldık ve öldürdük! Bu kadar basitti işte.

Sorgulama ve rapor faslı bittikten sonra evlerimize gidebileceğimizi öğrenmiştik. En azından hapse girmiyorum. Adamın bakışları hala gözümün önüne geliyor. Acaba vicdan, mahzenden daha mı kötü? Sanmam, hiç bir şey o karanlık yerden daha kötü olamaz. Sensein söylediklerinden sonra bile suratımdaki ifadeyi bozmayacaktım. Sessizce "Kolay gelsin!" diyecek ve olay yerinden Yubo'yu da alıp uzaklaşacaktım. Yavaş, ağır adımlarla eve doğru gidecektim. Yolda hiç konuşmayacaktım. Sadece sessizce "Eve kadar kendimle baş başa kalmak istiyorum Yubo." diyeceğim. Benim şu kırık ev arkadaşımın boş gevezelikler ile planımızı sekteye uğratmasını istemem. Sonuçta peşimizde birileri olabilir ve yanlış şeyler konuşursak bizi duyabilirler. Gerisini evde halledebileceğimizi umuyorum.

Eve giderken ise hala cesetler gözümün önündeydi. Şimdiye kadar belki bir çok kişiyi öldürmüştüm ancak onlar bana saldırdıkları için ölmüşlerdi. Tabi masum kişilerde değillerdi, benim gibi bir çok masum olmayan kişinin katilleriydi onlarda. En azından kendilerini savunabiliyorlardı ve ölürken gözlerinde acizlik olmuyordu. Ancak o adam... O adam.... Onun gözlerinde sadece çaresizlik vardı. Ayaklarımın altında ezilen bir karınca gibiydi. Bir gün başıma gelse nasıl olurdu diye düşünüyorum aslında. Adam ya da çocuk pek umurumda değil, daha çok aynı duruma ben düşseydim nasıl olurdu sorusu ile karşı karşıyaydım. Sanırım bunun cevabını bulduğumda her şey benim için aynı kalmayacaktı.

Out: Ellerinize sağlık gm - san Yakın bir zamanda kişilik değişimini göndereceğim.

[Junshina Yubo]

Kimura' ya karşı anlatmam gerken herşeyi anlatmıştım. Olayın etkisinden kurtulmuştuk artık, en azından ben öyle düşünüyordum. Bir çocuğu ve bir adamı öldürmenin sorumluluğundan kurtulmuştuk. Yada, sadece ben öyle umuyordum... Bilmiyorum abi, kafam allak bullak oldu zaten. Neyin ne olduğunu çoktan önemsemeye başladım. Kafam gram içki içmeme rağmen 981924812 dünya oldu. Başım ağrıyor ve biraz da midem bulanıyor...

Demek vicdan dedikleri şey bu.

Karnımda ki bu kelebekler nezaman bırakacak kanat çırpmayı, nezaman unutacağım bu lanet günü, nezaman tekrar eski Yubo olacağım? Bilmiyorum... Yashamaru ile birlikte evimize doğru yürüyecektim. Ödemem gereken bir kira ve aidat var. Cebimdeki para kirayı ödemeye ucu ucuna yetiyor zaten, aydat işini bir şekilde halletmem lazım. Ama kafamı odaklayamıyorum işte amına koyim! Çocuk öldürdük, adam öldürdük, yalan söyledik ve hala ninjayız. Sikeyim ninjalığımı!

Yashamaru... Hiç konuşma orospu çocuğu. Bu sefer konuşma işte... Sesini bir süre duymamak bana iyi gelecek. Seni bukadar önemsemeseydim herhalde boğazına sarılırdım. Ama yapmıyorum işte... Bunu yapmayacağım, yapmayacağım çünkü kendimde bunu yapacak gücü bulamıyorum... Doğruya doğru, sen güçlü bir çocuksun Yashamaru. Ama artık bu gücün sende olup olmaması gerektiğini anlayamıyorum amına koyim! Bende hatalıyım belki ama... Off! Sikerim, mind fuck geçiriyorum. Acilen yatmalıyım...

out: Konu çok güzeldi, çabası ve yeteneği için tekrar teşekkür ediyorum anlatıcı arkadaşa.

[GM - Naruto]

Konu sonlanmıştır.