İsim: Kouichi Shiba
Yaş: 18
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.75
Kilo: 65
Köy: Ishigakure
Element: Raiton
Seviye: C-Rank
Rütbe: Chuunin
Portre
Görünüm:

Dağınık siyah saçları vardır. Mavi gözlüdür ve hafif esmer tenlidir. İp ince siyah kaşları kirpikleri ile ahenk içerisinde durmaktadır. Sağ ile sol yanağında ve burnunda hep beyaz yara bantları takar.
Boynunda hep asılı olan kulaklık tarzı bir alet taşır. Alet bozuktur ve çalışmaz, süs olarak durur orada. Kıyafet olarak ise sarımtırak siyah desenleri olan bir ceket tercih eder. Ceketin altına mavi renkte uzun kollu dar bir tişört ve altına siyah dar bir pantolon giyer.
Kişilik:
Ciddi değildir. Ciddilik kavramını bilmeyen bir insan olarak çoğu durumda verdiği tepki alışa gelmeyen cinstendir. Kolay kolay öfkelenmez...
Kendi ile barışık biridir. Kendi ile ilgili problemleri hiç yoktur; çünkü kendini oldukça sevmektedir. Kendini alakadar etmeyen çoğu olaya bulaşmak yerine, kuytu bir köşeye geçip izlemeyi tercih eder. Kimsenin kendisine kendi isteği dışında dokunabileceğine inanmaz. Çünkü belirli bir yaştan beri kendi isteği dışında tek bir darbe yememiştir. Kendi isteği ile ise oldukça darbe yemiştir; çünkü eğer aldığı darbelerin acısını unutursa artık darbelerden korkmayacağını, korkmazsa da kaçamayacağını düşünür.
Doğuştan kısır olduğu için, kızlar ile arası hiç barışık değildir. Onlar ile tam olarak nasıl anlaşacağını, onlara karşı nasıl davranacağını hiç bilmemektedir. Bir kızla bir erkek gibi konuşup, şakalaşabilir. Yada karşısında kız olmasına rağmen tuvalet gibi ihtiyaçlarını çekinmeden giderebilir. Yine kısırlığı yüzünden kadınlara karşı cinsel olarak hiçbir şey hissetmez. Sapık değildir kısacası ama bir kadına erkekmiş gibi davrandığı için çoğu zaman sapık olarak anılır.
İnsandan insana farklı davranan bir tip değildir, özdür ve tektir. Sokak ağzını kullanarak konuşur. Genelde kelimelerini seçerek konuşmaz, ağzına geleni söyler. Ve bu durum çoğu zaman başını belaya sokar. Yalan söyleyebilen bir tip değildir. Yalan söylediğinde her zaman bir açık verir, o yüzden genel olarak çoğu zaman doğruları konuşur.
Saftır. Doğruyu ve yanlışı ayıramaz. İnsanlara çabuk inanır ama güvenmez. Dostlarına bile güvenmez, sadece akrabalarına güvenir. Kesici aletler ile arası hiç iyi değildir ayrıca.
Özgeçmiş:
Her insanın geçmişinde tozlu sayfalar vardır. Hiç açılmaması ve el uzatılmaması gereken sayfalar. Ama işin aslı Shiba’nın geçmişinde yoktur o tozlu sayfalardan. Sıradan geçmiştir onun hayatı. Zaten genel olarak o tozlu sayfalar kötü şeyleri barındırır. Shiba kötü bir şey yaşamış mıdır ki?
Ailesinde hiç kısır yoktu. En azından ne annesinde nede babasında, başka kardeşi de yoktu. Ama Shiba, doğuştan kısır olarak doğdu. Bir açıklaması yoktu. Çünkü doktor “genetik” bir hastalık deyip bırakamazdı, çünkü genetik değildi. Ne diyecekti peki? Hiçbir şey. Tedavisi olmayan amansız bir hastalık. Shiba’nın annesi ve babası bu haberle yıkıldı ama toparlanmaları da çabuk oldu. Çünkü Shiba hayatına devam ediyordu ve normal bir çocuk gibi büyüyordu. Annesi ve babasına o çocuğu olma heyecanını yaşatıyor, içlerini kıpır kıpır ediyordu. İşte asıl sorun buradaydı; ileride Shiba’nın içini kıpır kıpır edip sarılabileceği bir çocuğu olmayacaktı.
Shiba 7 yaşındayken tek doğuştan hastalığının kısırlık olmadığı öğrenildi. 7 yaşında bir kıza erkekmiş gibi sarılınca, kız telaştan elindeki cam parçası ile Shiba’nın elini kesmiş ve o cam kesiği uzunca bir zaman kapanmamıştı. Kısır olduğunu söyleyen doktor bu seferde başka bir hastalığın haberini vermişti aileye. Hemofili; en ufak bir yaranın bile geç kapanmasına ve herhangi bir yaranın bu yüzden ölümcül seviyeye taşıyabilecek lanet bir hastalıktı. Bu en çok babasını etkiledi, çünkü oğlunu her zaman bir shinobi olarak görme hayaline sahipti. Ama Hemofili gibi bir hastalığa sahip bir çocuk shinobi olabilir miydi? Olursa ne kadar yararlı olurdu?
Shiba, tüm bunlara rağmen akademiye girdi. Aslında Shinobi olmak gibi özelce bir hedefi yoktu ama o sıralar rekabet içerisinde olduğu kuzeni bu işe bulaşınca kendisi de büyük çabalar sarf edip ailesini ikna etmiş ve akademiye girmişti. Girmişti girmesine ama gram başarılı değildi. Genjutsu ve Ninjutsu konusunda hiç yeteneği yoktu. En basit bir şeyi yapabilmesi imkansızdı onun için. Taijutsuda ise çok yetenekli olduğu söylenemezdi ama en azından o dalda bir şeyler başarıyordu. En azından şimdilik...
Shiba, genin olamadı ilk yıl. Çünkü başarısız olmuştu; bunun üzerine Hatari Kouichi yani amcası bizzat olaylara müdahale edip Shiba'yı bir ahbabı ile tanıştırdı. Yaşlı bir adamdı ama bu yaşlı adamın ileride Shiba'yı çok başarılı bir shinobi yapacağını kimse bilmiyordu o an, Hatari Kouichi hariç. O her zaman kardeşinin çocuğuna umutlu gözlerle bakmıştı, çünkü onda Kouichi kanı vardı. Kouichi adını da taşıyordu, bir Kouichi'nin ise başarılı olmaması içten değildi.
3 ay kadar sonra Shiba tekrardan akademiye döndüğünde mezun olması oldukça basit oldu. Yaşlı adam ona Suiseiki stilini öğretmişti. İşin doğrusu Shiba zaten çevikti ve yara almaması da gerekiyordu. O zaman neden Suiseki stilini öğrenmesin? Hatari Kouichi, bunu fark etmişti. Ve Shiba'yı yaşlı adama götürmüştü. Üç ay sonra ise tekrardan dönmüş ve işin ilginç tarafı akademiden basitçe mezun olmuştu.
Genin olduktan sonra görevlere çıktı. Görevlere çıkmadığı zaman ise hep ortalıktan kayboldu. Boş bir arazide, güneş tepedeyken hep eğitim yaptı. Ve böylece yıllar geçti. Büyüdü ama olgunlaşmadı. Hala kadınlar ile dertliydi. 12 yaşına geldiğinde 1 yıl ortadan kayboldu; ailesi öldüğünü düşündü. Kimisi kaybolduğunu veyahut kaçtığını. İşin gerçeği ise Suiseki için 1 yıllık yalnız bir adaptasyon ve eğitim süresi geçirmesi gerekiyordu. Geçirdi de geri döndüğünde ise “dokunulmaz” lakabı için koca bir adım atmıştı, ama hala istediği seviye ulaşamamıştı.
Köye dönmesi ailesi için büyük yankı oluşturdu. Sevinseler mi yoksa kızsalar mıydı emin değildi ailesi. Ama gülüyorlardı. Annesi sevinçten ağlamıştı, evleri tekrardan huzur doluydu. Shiba ise 2 ay sonra kolayca Chuunin olmuştu. Nasıl olduğunu sorduklarında ise sadece gülümsüyordu. Gelişmişti.
Bir kez daha yıllar geçti. Chuunin olarak görevlere çıktı. Bazen aylarca eve gelmedi bazen göreve çıktıktan 1 gün kadar sonra geri döndü. 16 yaşında 2 ay kadar evden uzak kalmıştı. Bir kervanın koruyuculuğunu üstlenmişti. Geri döndüğünde ise şuan ki konumuna gelmesini sağlayan amcasının ölümü ile şoka uğradı. Natsume ile dertleşti, ilk defa bir konuda üzüldü. Amcasını gerçekten de severdi, gerçekten de…
Şimdilerde ise boş boş takılıyor. Natsume ile ilgili söylentileri oda duydu, teselli için bir şeyler yapar belki.
Amaç: Suiseiki stilinde en son seviyeyi de öğrenip "dokunulmaz" olmak hedefidir. Bunun için yapamayacağı şey yoktur.
Eksiklikler:
Hemofili - 50GP
Steril - 50GP: Kadınlara karşı nasıl davranacağını hiç bilmez. Ve bu durum çoğu zaman ona sıkıntı oluşturur.
Profil
Güç: 5
Çeviklik: 12
Kondisyon: 6
Potansiyel: 1
Varlık: 3
Zeka: 3
Out: Suiseki karakter onaylanır onaylanmaz öğrenilecektir. Pek detaya girmedim çünkü free rp ile bolca yapmayı, ayrıca yeni yeni karakteri oynayarak alt yapıyı tamamlamayı düşünüyorum. Ve son olarak eski karakterim Benjiro Kane