Doğduğunda sıradan bir bebekten çok daha iri olan Jirou, küçük yaşlarında cüssesinin kullanarak Ishigakure içinde kendisine bir isim edinmiştir. Ancak asabiyeti ve asiliği ile kendisine verilen lakap "Yontulmaz" olmuştur. Kendisine takılan bu lakabın onu rencide edeceğini düşünen kişiler ise epey yanılmıştır. Bu lakap ile fazlasıyla gurur duyan Jirou, kendisinin inandığı gerçekleri değiştirmeye dair en ufak bir çaba göstermemesi gerektiğine de bu yaşlarda karar vermiştir. İlerleyen yaşlarında köyünde kendisine uygun bir ortam olmadığı inancı taşıyarak paralı shinobi ordusuna katılmıştır. Burada çok başarılı olacağını düşünse de sadece ortalama bir shinobi olarak kendine yer edinebilmiştir. Yine de azmini hiç yitirmemiş ve bu yüzden de çalışmaya ve inandıklarını değiştirmemeye devam etmiştir.
savaş yaklaşırken köyünün gösterdiği tavra tahammül edemeyen Jirou köyüne geri döndüğünde zamanın lideri olan Shou Nakahara ile görüşmüştür. İlerleyen yaşı sebebiyle Nakahara'nın artık iyi bir yönetim sergilemediğini bizzat kendisine söylemiş ve daha sonra Nakahara da kendisine liderlik koltuğunu devretmiştir. Bu olay köyde yaşayanların tepkisini çekse de Nakahara köydeki kimsenin yerine geçebilecek kadar cesur olmadığını söylerek Jirou'nun liderliği hak ettiğini köylülere söylemiştir.
Büyük savaş sırasında ise Nakahara'nın Jirou'ya olan inancı kendisini göstermiştir. Jirou sayesinde Ishigakure savaştan en az zararla çıkan köylerden birisi olmuştur. Ne var ki Jirou'nun bu savaşta en büyük desteği paralı shinobiler olmuştur ve bu sebeple de shinobi yetenekleri konusunda kafalarda soru işareti yok değildir. Yine de bu kendisinin Ishigakure içerisindeki elit kişilerden olmadığı anlamına gelmemektedir.
Jouninler & Chuuninler
Jounin Hibiki Akiyama
Ishigakure'nin en yaşlı shinobisidir. Her ne kadar savaşma konusunda gençliğinden beri pek başarılı biri olmasa da taktik olarak her zaman iş yapan bir kişi olmuştur. Büyük Savaş öncesinde shinobiliği bırakıp kendisini dağlara vurmuş, savaş zamanını bu yüzden hiç görmemiştir. Savaşın ardından ise köydeki shinobi açığını kapatmak için tekrar shinobiliğe dönmüştür. Ancak shinobiliği bıraktığı rütbesi olan Chuunin'likten değil, Jounin olarak shinobi hayatına dönüş yapmıştır.
Yaşının getirdiği huysuzlukları fazlasıyla bünyesinde barındıran Akiyama adeta yaşına hürmeten Ishigakure'de sözü geçen kişiler arasında yer almaktadır. Elbette bu durum halkın kafasında onun sıradan bir insan olduğu anlamına gelmemektedir. Çünkü neredeyse tüm köy onun kuvvetli hafızasını ve taktiksel başarısını bilmektedir. Genel olarak Ninjutsu kullanmaktadır, ancak gençliğinde Taijutsu konusunda da iyi olduğu söylenmektedir. Ne var ki bugün için vücudu Taijutsu'ya pek müsait değildir.
Jounin Tsubame
Genç yaşında bir Jounin olmayı başaran Tsubame gizem için yaratılmış bir varlıktan öteye geçmemiştir. Hakkında halk tarafından bilinen şey sadece fiziksel özellikleri ve Tsubame olduğu varsayılan adıdır. Bu gizem havasını bozmak istemeyen tavırları ile bütünleşik olan Tsubame'nin Ishigakure'den olduğu bile şüphelidir. Ancak köy liderinin onu Jounin yapmış olması halkında ne olduğunu bilmedikleri birini kabul etmelerine sebep olmuştur.
Tsubame hakkındaki rivayetlerden biri onun bir suikastçi olduğudur. Bu sebeple en azından halk arasında hakkın hiçbir şey bilinmediği gerçeğine inanılmaktadır. Bir diğer rivayet ise Tsubame'nin aslında bir shinobi bile olmadığıdır. Onun sadece kimsesiz biri olduğu, köy liderinin de Tsubame ile evlendiği ancak bu durumun halk tarafından tepkiyle karşılanacağını düşündüğü için onu bir shinobi yaptığından ibarettir. Her ne kadar ilk rivayetin taraftarı daha çok olsa da, halk içinde bu ikinci rivayete de karşı çıkan birisi de bulunmamaktadır.
Jounin Akiya Takashi
Bir insanın shinobiliği seçmesinin ardından onlarca sebep olabilir. Ancak hiçbirinin sebebi Akiya'nınki kadar gerçek dışı olamaz. Çünkü Akiya shinobi kelimesinin kökeninin "Shi" kelimesi olduğu, kendi isminde de "Shi" kelimesinin bulunduğu ve bu sebeple shinobi olması gerektiğine inanmaktadır. Hatta kendini tanıtırken bile "Akiya Takashinobi" demişliği vardır. Esas sorun ise böyle bir adamın nasıl Jounin olabildiğidir.
Aslında shinobilik konusunda potansiyeli epey fazla olan Takashi, "Shi" kelimesine takıntılı olması sebebiyle ismine uygun işlere girmiş çıkmış, ancak sonunda shinobiliğe karar kılmıştır. Açıkçası shinobilere gösterilen hürmet de bu konuda büyük bir pay sahibi olmuştur. Bu haliyle shinobiliğe geç de olsa başlayan Takashi, çalışma azmi ile potansiyelini harmanlayarak köyün önde gelen shinobilerinden biri olmuştur. Fakat bir gerçek daha vardır ki o da kurduğu mantıksal çıkarımların gerçeklerle hiçbir alakası olmaması durumudur. Bu da onun shinobilik konusundaki başarısına fazlasıyla ket vuran bir durum olarak görülmektedir.
Chuunin Asami Chizuru
Normal koşullarda yaşı itibari ile Jounin olması gereken Chizuru shinobilik konusundaki takıntısı sebebiyle ancak Chuunin olabilmiştir. Ninjutsu'ya yatkınlığı olan, Genjutsu'yu zorlasa kullanabilecek olan Chizuru, sadece Taijutsu'ya odaklanarak shinobilik yapabileceğine inanmaktadır. Hatta Taijutsu'yu da sadece yumrukları bakımından kullanması, bacak gerektiren tekniklere hiç bulaşmaması büyük bir adımdır onun gözünde. Bu haliyle bile başarısız olduğunu söylemek güçtür. Yıllar süren çalışmaları neticesinde yumrukları ile birçok rakibini indirmeyi başarmıştır. Ne var ki bu onun Jounin olabilmesi için yeterli görülmemiştir.
Genel olarak günlük hayatında egosundan arınmış olsa da, iş yumruklara gelince kendisinin bir dağı yumruğu ile yerle bir edeceğine her an inanabilecek bir hali vardır. Bu konuda da epey gaza gelebilen bir yapısı olması bazen kendisini zorlamaktadır. Sırf bu yüzden birçok iddiaya girmiş ve kazandığı paraları hep kaybettiği iddialara yatırmak zorunda kalmıştır. Her seferinde kendisine bir daha böyle saçma bir şey yapmayacağını söylese de yine kendisini amansız bir iddianın içinde bulmaktadır. Bu hali ise onun halk arasında fazlaca sevilmesine sebebiyet vermektedir. Çünkü normal yaşantısında yüzünden eksiltmediği güler yüzüne bir de iddialardaki başarısızlığı eklendiği zaman, halk için tam anlamıyla bir eğlence aracıdır.
Chuunin Koichi Takumi
Takumi için bu dünyadaki en önemli şey shinobiliği ciddiyet ile ve hakkıyla yapabilmektir. Büyük Savaş'ı sadece kitaplardan okuyarak biliyor olmasına rağmen, adeta bu savaşı yaşayanlar kadar olgun hareket etmektedir. Öte yandan böylesine vahşi bir gerçeğe rağmen insanların gülüp eğlenebiliyor olmasına hiçbir anlam verememektedir. Sırf bu yüzden ailesinin yanında yaşamaktan bile vazgeçmiştir. Bu durum karşısında savaşı yaşayan babası bile şaşkınlığa uğramış olsa da, çocuğuna karşı gelebilmek gibi bir seçenek aklının ucundan bile geçmemiştir. Bu da Takumi'nin ciddiyetinin en gerçek örneği olarak görülebilmektedir.
Shinobiliği kusursuz olmak olarak gören Takumi bu sebeple hem Ninjutsu hem Taijutsu hem de Genjutsu konularına yönelmiştir. Her birini başarılı bir şekilde yapabileceğine inanmış ve bu yüzden de hiçbirine diğerinden fazla değer vermemiştir. Ancak ilerlediği bu yol zorlu bir yol olduğu için de her ne kadar üç farklı alanda da aktif olsa da verimlilik konusunda aynı kararlılığı gösterememektedir. Takumi bu durumun bilincinde olsa da, kitaplardan okuduğu hikayeler ilerlediği yolda ona yaşanmışlık kadar güç vermektedir.
Heykeltraş Yoringa Goya
Sadece Ishigakure'de değil, diğer köylere de namını yayabilmiş, Ishigakure'nin medarı iftiharı olan Goya, bilinen en iyi heykeltraşlardan biridir. Amegakure ve Kusagakure'de de dükkanları olan Goya yaptığı heykellerinin her birinde farklı bir güzelliği ortaya çıkarabilmektedir. Her ne kadar heykelleri yapış şekli ve tarzı diğer tüm heykeltraşlarla aynı olsa da Goya'nın heykelleri her zaman kendisine bir alıcı bulmuştur. İşin güzel yanı ise Goya asla geldiği toprakları unutmamıştır ve heykelleri Ishigakureli insanlara her zaman daha ucuza satmaktadır.
