Hijikata Kaoru

Moderatör: Game Master

Hijikata Kaoru

Mesajgönderen Hijikata Kaoru tarih 03 Oca 2015, 22:38

Soyad - Ad: Hijikata Kaoru
Yaş: 16
Köy: Ishigakure
Cinsiyet: Erkek
Boy: 1.74 - Kilo: 66
Element: Raiton
Seviye: C Rank - Rütbe: Chuunin

Dış görünüm:
Resim


Kaoru'nun belki de en belirgin özelliği, her zaman boş bakan gözleridir. O gözlerin arkasında ne tür düşünceler döndüğü hep meçhuldür. Kuzgun karası saçları hiçbir zaman toplanmaz, hatta o kadar bakımsızlardır ki bazen gelişigüzel kesildiğini belli eden kesici herhangi bir aletin bıraktığı kesik izleri saçlarında seçilebilir. Zayıflığından dolayı olduğundan biraz daha uzun görünür bedeni, fakat çelimsiz olmasına rağmen kesinlikle güçsüz denemeyecek bir vücut yapısına sahiptir. Vücudunun belli bir amaca göre çalıştırıldığını belli eden oturaklı bir yapısı vardır. Ayrıca tüm kıyafetleri de basit ve koyu renklidir. Genelde siyah, uzun kollu bir ceket, siyah bir pantolon, siyah parmaksız eldivenler ve siyah sandaletler giyer. Bu siyahlığı bozan tek şey sağ koluna bir bant ile gelişigüzel takılmış köy armasıdır.

Özgeçmiş:
"Bundan uzak, çok uzak bir tarihte Hijikata Ichimaru adlı bir shinobi yaşamış. Fırtına kadar hızlı, kaplan kadar çevik fakat diğer yandan bir yaprak kadar zarif ve sessiz bir shinobiymiş Hijikata Ichimaru. Bir gün bir ormanda meditasyon yaparken bir Oni, Ichimaru'nun aklını çelmiş ve bağlı bulunduğu Daimyou'yu öldürüp kanını kendisine sunması karşılığında ona tahayyül sınırlarını zorlayacak bir güç vermek üzere Ichimaru ile anlaşmış. Ichimaru, bağlı bulunduğu Daimyou'yu gece kaçırıp bu oni onuruna dikilmiş sunağın önüne getirmiş. Tam kafasını uçuracakken Daimyou, Ichimaru'ya ve soyuna lanet okumuş, ihanet ettiği gibi ihanet görmesini dilemiş. O günden sonra Ichimaru Hijikata ne zaman dişli bir rakip görse bedeni, anlaşma yaptığı oninin gücüne konak olmuş ve Hijikata Ichimaru o dişli rakibi her kimse onu yenmiş. Fakat bir gün aynı şeytani gücü taşıyan oğlu tarafından sırtından bıçaklanıp öldürülmüş. Daha sonra Hijikata Ichimaru'nun soyundan gelen herkesin bedeni oninin şeytani gücüne konak olmuş, ve ruhu sadakat nedir bilmemiş, hep sırtına saplanacak bir bıçağın korkusuyla yaşamış..."

Hikayenin özetiydi bu. Hijikatalar'ın lanetlerinin, kutsamalarının kökeni, her şeyin başladığı o olay. İhanet ve ayrılık çok sık görülen bir şey olduğundan dağınık yaşayan bir klandı Hijikata klanı. Bir Hijikata'ya öğretilen ilk şey ailenin üç temel kanunuydu: "Kimseye çok güvenme, arkanı her zaman kolla ve zor bir durumla karşılaştığında 'kızıl dumana' doğru git." Beş yaşında ezberlemişti bu üç kuralı. Kimseye çok güvenmemesi gerektiği için sosyal problemleri olmuştu hep, hatta akademideyken sırtına dokunan bir çocuğun boğazına reflektif olarak kunai bile dayamıştı. Zaten bir yabancıydı, ailesi iki nesil önce Amegakure'den buraya gelmişti ve Hijikatalar hiçbir zaman güvenilir bireyler olmamışlardı. Dedesinin ve babasının hep ikili ajan olmasından şüphelenilmişti. Kendisine güvenildiğini de pek düşünmüyordu Kaoru. Ki sorunlu olduğu birkaç çocuk "Yağmur köyüne geri dön yabancı" diye uğraşır dururlardı onunla. O da zaten kendini buraya pek ait hissetmiyordu fakat belki de yüzyıllardır ailesinin yaptığı tek şey buydu: silahı tutan el olmak. Güvenilmezlikleri kadar ustaca ve sessizce iş bitirebilen shinobiler olmalarıyla da ünlüydü Hijikatalar, o yüzden güvenilmeseler bile her köyün bünyesinde görmek isteyeceği türden savaşçılardı. Ki akademi yıllarında bunu hissettirmişti çevresine.

Sadece sosyal çevresinde değil, aile içinde de garip gözlerle bakılırdı ona. Çünkü bir Hijikata'nın "sesleri" duyması için hayatında bir kez bile olsa "kızıl dumana yürümesi" gerekliydi. Ki bu aile içindeki hastalıklı bir gelenekle sağlanırdı. Akademi'den mezun olan çocuğun varsa büyük kardeşi, yoksa babası veya annesi -Hijikata kanı taşıması şartıyla- çocukla ölümüne dövüşürdü. Böylece çocuğun hayatta kalma içgüdüleri devreye sokulur, kanındaki şeytani gücün çocuğun çakrasına karışması sağlanırdı. Böylece çocuk kendi iç dünyasında kızıl bir duman görürdü. Bu dumanın içinde ilerledikçe şeytani güç daha çok içine işler, en sonunda bedeni ele geçirirdi. Oni, bedeni çok uzun süre hakimiyeti altında tutamazdı ve bu yüzden dövüşler genelde kanlı, fakat ölümsüz biterdi. Eğer çocuğun kanı "temiz" ise, yani çocuk o dövüş esnasında laneti uyandıramazsa öldürülürdü, çünkü temiz kana sahip bir Hijikata, güçsüz bir Hijikata demekti ve bu klanın güçsüzlere ihtiyacı yoktu. Fakat durum Kaoru için farklıydı. O kafasında hep şeytani sesler duymuştu. Bu yüzden kendi "mezuniyet ritüeli", normal ritüellerden daha farklı olmuştu. Sonunda da ablasını öldürmüştü. Çünkü herkesin aksine onun bedeninin kızıl dumana yürümesine gerek yoktu, iç dünyası kızıl bir dumandan ibaretti zaten. Aile tarihinde çok nadir de olsa böyle bireyler çıkmıştı. Normalde bedeni lanete teslim etmek için ruhundan bir miktar çakra verilmesi gerekirdi şeytana, fakat Kaoru ve onun gibi olan ataları için bu şart değildi. Bunun yerine onların bedeli rakiplerinin ruhlarıydı. Ve Kaoru'nun kanındaki lanete ilk kurbanı ablası olmuştu. Sonraki birkaç hafta uykuları hep kabuslarla kesilmişti. Kafasındaki sesler daha da netleşmişti ve ona baktığı her insanı öldürmesini fısıldıyordu. Bir çocuk için ağır travmalardı bunlar. Birkaç hafta sonra kendine bir söz verdi: Çok çalışacaktı ve kanındaki lanete hiç ihtiyaç duymayacak kadar güçlü olacaktı. İçindeki şeytanın hizmetçisi olmayacak, onu kendisinin hizmetçisi yapacaktı.

Out: Hikayede bir sıkıntı varsa veya evren ile çelişiyorsa çelişen noktaları özelden belirtirseniz sevinirim.


Kişilik: Güç karşılığında sadakati takas eden lanetli bir adamın soyundan geldiğini iddia eden dehşetengiz geleneklere sahip bir aileden için bir şeylere bağlılık duymak konusunda zorluk çeker Kaoru. Çocukluğundan beri arkadan vurmak ve arkasını kollamak konusunda eğitilmiştir, bu yüzden nispeten paranoyak bile sayılabilir fakat yaratılışının ona verdiği çelik sinirler sayesinde hala akıl sağlığını yitirmemiş bir şekilde hayatına devam edebilmiştir. Onun için güven ve sadakat sözcükleri pek bir şey ifade etmez, o yüzden insan ilişkileri genelde pamuk ipliğine bağlı şekilde geçer. Arkadaş sınıfına sokabileceği insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez, ki Kaoru için onlar ellerinden ölmekte bir hayız görmeyeceği insanlardır. Bazen şaka yollu, bazense ciddi ciddi onu öldürecekleri zaman bunu sırtından vurarak değil, gözlerine bakarak yapmalarını o suratındaki soğuk ifadeyle hiç çekinmeden söyler. Kendini ifade şekli eylemleridir. Görevleri sırasında en pis, en onursuzca sayılabilecek adımları atmaktan çekinmez. Ona göre adaletsiz ve onursuz olan tek eylemler sonuca ulaştırmayacak eylemlerdir. Fakat en nihayetinde o da bir insandır, bu yüzden ne yaparsa yapsın duygularını tamamen yok etmemiştir. Sevgi duyduğu insanlar vardır, ya da eylemler, fakat sevgi tanımı gerçekten gariptir. Ona göre sevgi, o kişiye ihanet etmeyi mantıksız bulmaktır. Ya da arkadaşlık; ona göre birbirini sırtından vurmaya gerek duymuyor olmaktır.

Amaç: Şeytanını kontrol etmek. Onun hizmetçisi değil, efendisi olmak.

Eksiklikler:

Çift Kişilik: Kaoru'nun beyninde ona düzenli olarak birilerini onun adına öldürmesi karşılığında güç vaad eden, ve insanüstülüğünün getirdiği üstün bir akla sahip olan bir şeytan var ve Kaoru ile ciddi anlamda iletişimde bu varlık. Kaoru kanındaki lanete başvurdukça sesi daha çok yükseliyor, ve söylediği şeyler, kullandığı telkin yöntemleri Kaoru'nun üzerinde daha etkin oluyor. Fakat diğer yandan Kaoru, şeytana onu kendisine hizmet edecek bir varlık olduğunu söylüyor sürekli. Kısacası içerisinde aktif bir ele geçirme savaşı var Kaoru'nun. Ya birgün gerçekten lanetini kendi kontrolündeki bir silaha dönüştürecek, ya da ruhu ve bedeni tamamen lanetine ait bir av köpeğine dönüşecek. (Beyninin bir kısmının bir şeyler tarafından ele geçirilmesinin bir eksiklik olduğunu düşünüyorum fakat tam olarak nasıl kategorilendireceğimi çıkaramadım. En yakını çift kişilikti, ondan öyle yazdım.)

Sosyal Yetersiz: Ailesinin çocuk yetiştirme tarzı yüzünden Kaoru'nun sosyal zekası hiçbir zaman gelişmemiştir. İnsanlarla ilişkileri hep basit düzeyde, "ihanet etmemeyi karşılıklı olarak kabul etme" üzerine kuruludur. Bu sıradışı ilişki temellendirmesi yüzünden Kaoru sosyal olarak "yetersiz" sayılabilecek bir kişiliktir.

Profil:

Güç: 6
Çeviklik: 5
Kondisyon: 5
Zeka: 6
Varlık: 2
Potansiyel: 6



NOT: Hayabusa Akihiro'nun ölümü üzerine açılmıştır. Aynı oyuncunun ikinci karakteridir.
Resim

Hijikata Kaoru Theme Song
Künye
Soyad - Ad: Hijikata Kaoru
Yaş: 16 Rütbe: Chuunin Rank: C Alım Gücü: Düşük-Orta Gelirli/2
Boy: 174 cm Kilo: 66 kg Çakra Elementi: Raiton

Profil

Güç: 6
Çeviklik: 5
Kondisyon: 5
Zeka: 6
Varlık: 2
Potansiyel: 6

Eksiklikler - Özürler
Çift kişilikli, Sosyal yetersiz

Bukijutsu
Kendō (C Rank)

Ninjutsu
Raiton: Raijin no Jutsu
Raiton: Yusubi no Jutsu
Raiton: Raigami no Jutsu

Ninpō: Yami no Me
Ninpō: Otonaku Ashi no Jutsu
Ninpō: Shunshin no Jutsu


Beceriler
Katana Kullanma (Seviye 2)
Sessiz Hareket Etme (Seviye 2)
Çakra Kontrolü (Seviye 2)
Kunai Fırlatma (Seviye 1)
Yay Kullanma (Seviye 1)

Harcanmamış Güç Puanı: 20

Ekipman
3 Kunai, 5 Shuriken, 5 mt. Sentetik Misina, 1 Patlayıcı Kağıt, 2 Sis Bombası, Kirimaru (Yüksek Kalite Katana)

Kirimaru (Geleneksel Hijikata tarzı ile dövülmüştür. Standart katanalardan kısadır, çeliğinin rengi özel yöntemlerle karartılmıştır.)
Resim
Kullanıcı avatarı
Hijikata Kaoru
 
Mesajlar: 8
Kayıt: 03 Oca 2015, 20:49
Konum: 35

Re: Hijikata Kaoru

Mesajgönderen Cynic tarih 04 Oca 2015, 14:58

"Yabancı" dezavantajını veremiyorum çeşitli sebepler nedeniyle, lâkin diğerleri uygun. Karakter kartından da sileceğim.

Onaylandı. Özgeçmişte bir sorun yok. Bahsettiğin şekilde bir klan var yani, bundan sonra. Kekkei Genkai'leri var mı yok mu şu aşamada muamma olarak kalsın, eğer mod ile alırsan "Kekkei Genkai'dir, kan ile aktarılır" demen yeterli olacaktır.

Haydi hayırlı oyunlar.
Kullanıcı avatarı
Cynic
Beholder
Beholder
 
Mesajlar: 759
Kayıt: 19 Tem 2014, 21:54


Dön Karakter Arşivleri

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron